Katalog

9UDCAK 1990 İSTANBUL'DA BUGÜN • Prof. Erot Çihan'ın yonettığı "Anayasalar-Milliyetçilik-Laildik" sempozyumu İÜ Atatürk llkelen ve İnkılap Tarihı Enstütüsü'nde yapdıyor HALKALFDAN Şikâyetimizi kime yapacağız? • Haikalı Aytaç Mahallesi, kentsel hızmetlerden yararlanamıyor. Semt sakinleri şikâyetlerinı hangi kuruma yapacakianm şaşırdıklannı belirterek, "Sulanmız uzun suredir akmıyor. Elektrıkler surekli kesiliyor. Gündüzlerı voltaj duşmesı nedeniyle TV seyredemiyoruz. YoUarımızda asfalt olmaması nedeniyle yüruyemiyonız. Yola giren araçlar çamura saplanıp kalıyor" diyorlar. KENT-YAŞAM CUMHURİYET/9CW BîR MEKTUP Ağaç kesimleri incelenmeli! • tstanbul'un bazı semtlerinde ağaç kesim çalışmaları oluyor Bu kesimlerin asıl amacı kent içinde ekili ağaç turlerinın değiştirilmesi ve yaşlanan ağaçlann tazelenmesi olsa, önceden ekeceklerı turleri belirler, sonra bu tOrden çeşitlj yerlere dikerler, ıyi sonuç alınınca yaşbiardan başlayarak kesime giderlerdi. Bu kesimlerin asıl nedeni incHenmelidir. Mehmet Dinçer JSA KISA • Alaköy Çobançeşme mevkiinde E-5 karayolunda meydana gelen trafik kazasında bir kişi yaşamını yitirdi. Aşın hız yuzunden direksiyon hâkimiyetini kaybeden Rtşil Sançiçek bariyerlere çarptı. Kazada sürucu yaralandı. yanındaki Selahatlin Doğan öldu. • Sanyer Çayırbaşı'nda kimliği tespit edılelemeyen sürucünün çarptığı İsmail Bakır olay yerinde öldu. • Zeytinburnu Merkezefendi semtınde tsnuil Hakkı Müftuoğlu, tartıştığı Yıldırım Beyaz, Huscyin Cengiz ve Gökhan Vılmazı bıçakla yaraladı. Çapa Tıp Fakultesi Hastanesı'ne kaldınlan yaralıların durumlarının ağır olduğu bildirildi. Fatih'te "çevre yılı" • tstanbul Haber Servisi — Fatih Belediyesi 17 mahalieye rekratif amaçlı hızmetlerden mutlaka birini getirmek, mevcut parkların ışıklandırmasını gerçekleştirmek, 16 yeni çocuk alanı ile Kocamustafapaşa meydan düzenlenmesini 1990 yılında hizmete açraak amacıyla çalışmaların sürdürüldüğünü açıkladı. Fatih Belediye Başkanı Yusuf Günaydın, Fatih'te 1990 yılının çevre yılı olacağını söyleyerek, yeşil bir çevre için her türlü çahşmalann sürdürüldüğünü belirtti. Hırsıza ateş, polis yarah • tslanbul Haber Servisi — Küçükyalfda kamyon hırsızlarını kovalayan polis memuru Ismet Erdoğan (42), koluna isabet eden bir kurşunla yaralandı. Emniyet yetkililerinden alınan bilgiye gore, önceki gece sabaha karşı kamyon çalan 3 kişinin peşine düşen Kartal Emniyet Amirliği motorize ekibi, hırsızları durdurmak için ateş açmak zorunda kaldı. Ateş sırasında, kamyonun tekerleğinden seken bir kurşun ekipte görevli polis İsmet Erdoğan'ın koluna isabet etti. Ameliyat edilen Erdoğan'ın kolundaki kurşun çıkarıldı. 3 kişinin uzun süren bir kovalamacadan sonra yakalandığı bildirildi. Adalar'da öğretmen lojmanı • İslanbul Haber Servisi — Adalar'da gorev yapan öğretmenlerin lojman sorununu çözmek amacıyla belediye ve vatandaşların işbirliği ile yaptırılan 11 lojman önümüzdeki günlerde hizmete açılacak. Daha önce Kınabada ve Büyükada'da 16 lojmanın hizmete açıldığını belirten Adalar Belediye Başkanı Recep Koç, Heybeliada'da yapımı devam eden II lojmandan 6'sının kaba inşaatının bitirildiğini söyledi. Prof. BiyaPi anma • lstanbul Haber Servisi — Prof. Dr. Fikret Biyal, ölümünün ikinci yılı nedeniyle düzenlenen bir konferansla anılacak. Biyal'i anma konferansı, İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakultesi DETAM Kütüphanesi'nde 10 ocak çarşamba günü 15.30-17.00 arasında gerçekleşecek. Şener Birsöz'den veda • Eğitim Servisi — Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarlığı'na atanan İstanbul Milli Eğitim Müdürü Şener Birsöz, yayımladığı veda mesajında, hiç bilmediği bir kent olan Istanbul'da 5 yıl önce göreve başladığını, bu süre içinde yoğun ve karmaşık eğitim ve öğretim problemlerini çözmeye çahştığını belirterek, "Özellikle ilimizin hızla artan nüfusuna paralel olarak yukselen, okullaşma çağına giren çocuklanmızın, okul ihtiyaçlanm, devletimizin il özel idaresinin ve eğitim hayırseverlerinin katkılarıyla karşılamaya gayret ettim" dedi. tstanbul Emniyet Müdürü Hamdi Ardalı teşkilatı Maksim'de topladı 'Babaların anası a&lıvorArdalı'dan Babalar yok artık, babalann anası ağlıyor. Devlet Baba dışında baba tanımıyoruz. Keşke herkesin evi olsa, tabi meşru yoldan. Disiplinin en önemli şanı dış görünüştür. İstanbui Haber Servisi — İstan- bul Emniyet Müdürü Hamdi Ar- dalı, "Türkiye'de sert davranış ile işkence arasında hukuki ve mahi- yet bakımından farklar vardır. Magdura davraıuşlanmıza dikkat etmeliyiz. Sert davranış işkence id- dialanna kadar varabilir. Türki- ye'de işkence \oktur" dedi. Yardımcılarıyla birlikte dün Taksim Büyuk Maksim Gazinö- su'nda bir "halkla ilişkiler" top- lantısı düzenleyen Hamdi Ardalı, basın mensupları ile emniyet gö- revlilerinin sorularını yanıtladı. İs- tanbul'daki kuyumculann merke- zi alarm sistemine bağlanacağını, yapılan anlaşmalarla emniyet ör- gütüne çok sayıda Smith VVesson ve Browning marka silah dağıtı- lacağını, Beyoğlu'nda lüks eğlen- ce yerleri dışında "bitirimhane"le- rin bulunduğunu ve buralann ku- rutulması gerektiğini anlatan Ar- dalı, "Niçin bu gazinoda toplan- ü yapıyorsunuz? Burası babalann yeri olarak biliniyor" şeklindeki bir soruya, "Babalar yok artık. Babalann anası aglıyor. Devlet baba dışında baba tanımıyoruz" BABALAR YOK ARTIK — tstanbul Emniyet Müdürü Hamdi Anteh yardımcılanyla birlikte düzenledigi halkla ilişkiler toplanb- sında basın mensuplan ile emniyet göreviilerinin sorulannı yanıtladı. Ardalı, "Niçin bu gazinoda toplanb yapıyorsunuz, burası ba- balann yeri olarak biliniyor" sonısuna "babalar yok artık" dedi. (Fotograf: Ugur Günyüz) yanıtını verdi. Emniyet mensupla- rının lojman konusundaki goruş- lerini de açıklayan Ardalı, "Keş- ke herkesin evi olsa. Tabii meşru yoldan" şeklinde konuştu. Toplumsal olaylarda polisin al- dığı tavır, tslamcı çevrelerin izin- siz gösterilerindeki yaklaşımlan, gözaltında işkence iddialan ve ay- dınlatılamayan soygunlar, cinayet- lerle kamuoyunun tepkisini topla- yan ve çeşitli çevrelerce "başansız" olduğu gerekçesiyle görevden alın- ması istenen İstanbul Emniyet Müdürü Hamdi Ardalı'mn, Tak- sim Büyük Maksim Gazinosu'n- daki toplantısı iki aşamalı yapıl- dı. Basın mensuplarının da davetli olduğu sabahki bölümde soruia- n yanıtlayan Ardalı ve yardımcı- ları, öğleden sonra basına kapalı olarak kendi aralarında değerlen- dirme yaptılar. Konuşmasına, bu tür toplantılan, daha once iki il- çede düzenlediklerini söyleyerek başlayan Ardalı, Emniyet örgütü- nün görevlerini ve disiplin anlayı- şını anlattı. Beyoğlu Emniyet Amirliği'ne bağlı karakollardan çok sayıda komiser, muavin ve po- lisle, bekçinin katıldığı toplantıda, resmi görevlilerin yeni elbiselerle geldikleri görüldu. Ardalı, "disip- linin en önemli şartı dış görünüştür" dedi. istanbul Emniyet Müdürü Hamdi Ardalı, bir olay yerine mağdur, şikâyetçi, şahitlerden sonra dordüncü olarak polisin, beşinci olarak da basın mensup- larının geldiğini belirterek, "Her birinin değişik psikolojık dunım- ları vardır. Emniyet gorevlisi bu- rada bunlann etkisinde kalmadan olayı lespit etmeii. kimseyi üzme- den taraflan ilgili adli merciye ilet- melidir. Bunu kimseyi incitmeden yapmalıdır. çünkü olayı izleyenler polis lehinde ya da aleyhinde çe- şitli yorumlar yapacaktır. Saygın- lığımıza halel getirmemeliyiz. Ka- muoyunu kazanmak zorundayız. Huzur ve güveni sağlamak duru- munda olan bir kuruluşun, huzur- suzluk ve güvensizlik kaynağı ol- ması düşünıilemez. Olay anında, öncesinde veya Sultanahmet Ticaret Lisesi salonu yandı tstanbul Haber Servisi — Sultanahmet Ticaret Lisesi'nin, restorasyonu bir ay önce yapılan toplantı salonu tamamen yandı. 107 senelik Sultanahmet Ticaret Lisesi'nin toplantı salonunda dün sabah saat 10.00 sıralannda başlayan yangın itfaiyenin yoğun çabasına rağmen buyük hasara yol açtı. Yetkililer yangının elektrik kontağından çıktığının sanıldığını ve ilk belirlemelere göre hasarın 30 milyonun üzerinde olduğunu bildirdiler. (Fotoğraf: Vedat Yenerer) sonrasında güvenlik göreviilerinin, uygulamaları konusunda çok dik- katli olması gerektiğini vurgula- yan Hamdi Ardalı, Türkiye'de iş- kence bulunmadığım belirterek şöyle konuştu: "Magdura davnuuşlanmıza çok dikkal etmeliyiz. Sert davranış iş- kence iddialanna kadar varabilir. Türkiye'de sert davranış ve işken- ce arasında hukuki ve mahivet ba- kımından farklar vardır. Türkiye 1 de işkence yoktur. Bu iddialara ke- sinlikle karşıyız. Amirden alınan emri kendi yorumunuzu katma- dan ifa ederseniz mesele çıkmaz." Gazetecilerin, toplantının ne- den Taksim Büyük Maksim Ga- zinosu'nda yapıldığı ve burasının babalann yeri olarak bilindiğini söylemeleri üzerine, Ardalı, yar- dımalarına bakarak, "Nereyi se- çecektik, buraya ne olmuş?" de- di. Daha sonra salona donen Ar- dalı, "Arkadaşlar, Istanbul'da ba- ba kaldı mı?" diye sordu. Salon- da bulunan polisler de hep bir ağızdan, "Yook" yamtını verdiler. İstanbul'da baba kalmadığını, tek baba olarak devleti gördüklerini söyleyen Ardalı, "Demirel baba var" şeklindeki espriye uzun süre güldü. Fahrettin Arslana ait olan Taksim Büyük Maksim Gazino- su'na kaç lira kira verdiklerini so- ran bir gazeteciye Ardalı, "Bizier para mı verecektik?" dedi. Gaze- tecinin, "Vermeniz gerekirdi" di- ye ısrar etmesi üzerine Ardalı, "tn- saf yani. Peki beyler, toplantının basına açık kısmı lamamlanmıştır" diyerek toplan- tının ilk bolümünü kapauı. EREKLİ TELEFONLAR m Polis İndat: 055 • İMsire: 000 • Jandarnu: 056 • Zabrta Mvdârtvii: 527 57 00 , • Hezariıklaı HMMiii: 172 13 73 -74-75 ve 088 • hSKİ anza: 068 • SAĞLIK: Hızır Adl: 077 Safkk Midâriaji: 511 89 18 Ccmhpaşa Tıp: 588 48 00 Çapa Tıp: 525 92 30 Maraıara T*: 340 01 00 Har<arpa$a Numune: 345 46 80 $ W Etfal: 131 22 09 Taksfcfl llkyartMi: 152 43 00 SSKSamatva: 588 44 00 SSX Okmrttnn. 132 30 00 SM GtztapK 358 67 60 • TMFfc: Trafik $dbe IM.: 176 24 14 (tst). 356 04 85-86 (Kadıköy) B«|e Traflk: 377 22 07 (E-5). 356 04 86 (Şehıriçi), 314 36 (B Çekmece) • TMY: tç IMİar 573 13 31, D* Itaaan 573 04 33, Sutnk 574 73 00, 573 35 25 KöNUK YAZAR • BDY: Shtod OamfM: 527 00 50. H.Paşa Ba«9M: 338 30 50 • VAPUR: fdriı HaMan: 526 40 20, 144 42 33, Dcriz Toton (AcMtı): 145 53 66. 144 25 02. 149 18 96 Omiz O M M K 543 05 25 • METEOMLOJİ: (Hava lahmını öğrenme) 573 89 80 • ELEKTRİK JUUZA: 526 62 74, 150 83 50. Tarlabaşı filmi tanıtılacak • İstanbul Haber Servisi — Mimarlar Odası İstanbul Şubesi'nce, DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel'in de konuşmacı olarak katılacağı "Kalkınma-Kültür- Demokrasi" konulu panel 13 ocakta düzenlenecek. Ülkedeki "Kalkınma- Kültür-Demokrasi" bağlamındaki duyarsızlığın, İstanbul gibi bir kentin kültürel kimfiğinin yok edilmesine neden olduğunu belirten Mimarlar Odası İstanbul Şube Başkanı Yücel Gürsel, panelin konuyu daha da boyutlandıracağını kaydetti. Gürsel, girdiği ilk uluslararası yanşmada ödul kazanan, "Tarlabaşı Tarlabaşı" adlı belgesel filmin de ilk kez kamuoyuna tanıtılacağını bildirdi. Beyoğlu'nda kitapçılar ÇELtK GÜLERSOY Eski İstanbul'da yazma kitap ticaretinin odağı, her bir şeyin satıldığı, Kapalıçarşı'ydı. 19. yy.'ın ikinci yansında çarşı dışına çıkan esnaf, bugünkü yerlerinde toplanmıştı. Beyoğlu, kitap açısından, daha da "yeni" bir semt oldu. Baştaki bolümler- de belirttiğim gibi, ancak 1700'Ierde biraz şehirleş- meye koyulan bu frenk mahallesi, 1800'lü yılların başlannda bile, elçilikler ve bir miktar da konut- lar topluluğundan ibarettir. Sosyal ihtiyaçlardan, yeme-içme ve eğlenceye dayalı olanlara oncelik ve- rilmişti ve Avrupalılar yaşadığı halde, kitap tica- reti, uzun süre, bu sahnede yer almamıştı. Değerlı bilgiler veren bir yabancı kaynak, Michaud'nun Correspondence d'Orient'i, (Cilt II, S. 243), 183O'da bile, Batı yayınlarmı satan tek yerin, Ga- lata'da küçük bir dükkân olduğunu kaydediyor. Kitabın Beyoğlu'na çıkışı, semtin ekonomik ola- rak palazlandığı 1840'lar ve 50'leri buldu. Yerle- }im zenginliği Tunel'den başlayıp iki yanında uza- narak Taksim Meydam'na eriştiği halde, kitapçı- lar, bu eksenin sadece Tunel yonunde yoğunlaşmış- tı. Bu garip durum, yine tuhaftır ki, benim çocuk- luğumun geçtiği 1930'larda bile böyleydi. Sanınm bunun da nedeni, elçiliklerin Tünel'e yakın yerler- de gruplaşmasıydı. Bu da bir şeyi gosterir: Demek ki müşteriler, daha çok, elçilik mensuplarıydı. 19. yy. ikinci yansında, Beyoğlu kitapçıları ko- nusunda bilgiler artar. Daha da olmasın mı? Yer- leri, Yüksek Kaldırım üstünden başlayıp, Galata- saray'a bile gelmeden, Suriye Pasajı civarlannda, bitiyor. Çoğunluğu, Musevi. Bir-ikı Rum kitapçı var. Adlanna gelince, Recaizâde'nin Araba Sevdası romanında bahsettiği (S. 222-223) "Vik", Koehler- Biraderler ve Passage Oriental içinde Lorentz ve Ke- il ile Rus Konsolosluğu karşısında S.H Weiss, or- nek olarak anılabilir. La Turquie gazetesindeki ilan- larda, (1877 yılı temmuz) Lorentz ve Keil, Avus- turya Genel Kurmayı haritalarının satıldığı ve bir okuma odası da bulunan, "Uluslararası Kitapçı" olarak tanıtılıyor. Askeri harita satışı, ilginç. Oku- ma odasına gelince, böyle bir "lükse" bugün bile sahip değiliz. Bizim dönem kitapçıları konusunda da bilgi ve- reyim. Kendimi bildiğimden beri bu nesneye düş- kün olduğum için, önceleri (9-10 yaş) sadece camın karıda, karşı sırada, Bay Nomidis var. Bu, Kohen gibi değil, ciddi, hatta bilgili bir kişi. Amatör bir arkeolog. Kendisinden sonra kızı uzun yıllar bu bil- gi ocağını sürdürdu. Şimdi aynı yerde dostlarımız Ayhan Aktar ve Uğur Güracar, işe daha bir uzman- lık katarak, "müesseseyi" yaşatıyorlar. Gerçi "cam masaya ayak olmak üzere, eşit boyda ve güzel cilt- li kilaplar" cinsinden çok özel istekler bile alıyor iseler de, gene de zevkli bir işleri var. Aynı sırada yine çıkışta solda, Bayan Valenetia, (Arnavut-Rum), 30 yıl kadar, yerden tavana kitap yığılı bir ocağı yaşattı. He» konu bulunurdu. Bir- kaç yıl önce, kapandı gitti. Onun karşısında, sağ- Kitabm Beyoğlu'na çıkışı, semtin ekonomik olarak palazlandığı 1840'lar ve 50'leri bulur. Yerleşim zenginliği, Tunel'den başlayıp iki yanına uzanarak Taksim Meydam'na eriştiği halde, kitapçılar bu eksenin sadece Tünel yönünde yoğunlaşmıştı. Sanırım bunun da nedeni, elçiliklerin Tünel'e yakın yerlerde gruplaşmasıydı. dışından, az :>onra da, içlerinden, bunları yakinen tanıdım. Yuksek Kaldırım'dan başlayalım. Bu yo- kuşun alt tarafında, kitapçı yoktu, kasketçiler fi- lan vardı. İnişte sol tarafta ve yaklaşık olarak Ku- le'nin hizasında, yani aydınlık yerde, kaldırıma bol dergi-plak ve resim de dizen, elden düşme yayınla- rın satıldığı 2 kitapçı vardı. Bir tanesi, kıhksız ve hafif şişman, ama güleç yüzlü, "Mösyö Kohen". Kendi dükkâmndan çok, çevredeki esna/ta vakit ge- çirir, tatlı bir adam. Sanatını da içtenlikle, özetler: Kilo ile alıp, tane ile satmak! Hazrete ne oldu ise, dükkânı 1960'larda kapandı. Ondan sonra, az yu- da, artık Tunel Meydanı sayılır, Bay Lefteris Bert, daha çok oryantalizm konulu antika kitaplar sa- tan kuçük bir dükkân, işletti. Onun maroken cilt- leri, takımları, bugün açık arttırmaya bile düşmü- yor. 6 eylül vahşetinden bu kültür ocağı da nasibi- ni alınca, sahibi terk-i diyar etti. Şimdi, bir büfe. Onun yanında dostumuz Bay Karon, Almanca uz- manıydı. Sanınm 40 yıl işini surdürebildi. Onun da yeri, şimdi bir sandviççi. Kohen hemşireler, önce İsveç Sefareti onünde (sonradan yıktırılan) dükkân- larmdaydılar. Daha sonra Tünel Pasajı'na geçti- ler. Mağazalan, güncel yayınlar kadar, gravür de satan, yabancıların rağbet ettiği seçkin bir yerdi. Rus sefareti karşısında eski bir kitapçı vardı, 1940'lara kadar direndi. Sonra Fatih Erkan'ın dük- kânı Hachhette yanında Frenç-Amerikan kitapçı- sının (Yunan uyruklu Musevi Samuhas), biraz dam- ga pulu filan işlerine adı karıştı idi. Türk-Alman Kitapevi (Bay Mühlbauer), hâlâ duruyor. Sonra Galatasaray Postanesi yanında dostum Necdet San- der'in iki katlı yeri, konuya bir zenginlik getirdi. Taksim'e çıkarken solda, eski Moskova Pastane- si'nin yerinde 1943'te açılan GEN Kitap Sarayı ise bugün düşünülemez bir zenginlikti. Dostum Ziyad Ebüzziya'nın, Vecihi Görk ve O. Nebioğlu ile ger- çekleştirdiği 7 vitrine sahip bu mucize, 20 yıl yaşa- dı. 1959 devalüasyonunda dolar 2.70'ten 9 liraya çıkınca, 1%3'te battı. Görüldüğü gibi, hayatımız- da kitabın yerini, bir süre sonra, meyve sulan, sand- viç ve giysiler almıştı. Şimdilerde de, TV. Bunun böyle olacağı, 20 yıl kadar önce, merhum Necdet Sander'in naklettiği deneyimleri ile belli ol- muştu: 1970'lerde, ömründe ilk kez bir kitapçıya girdiği belli olan dilber hanımlar arz-ı endam et- meye başlamış. İstekleri. "toplam bir-iki metre tn- tacak uzunlukta, sırtı beyaz ciltli" eserler. Necdet Bey, ilk seferinde hayret etmiş. Sonra anlamış: De- koratörleri, lâke takımlar için, şu kadar uzunluk- ta, fon istiyor. Dostumuz da sonunda duruma uy- muştu: Allah ne verdiyse, her konudan, beyaz ciltli eserleri buluyor, gömleklerinden soyarak, boy hi- zası ile yan-yana getirip satıyordu. çift Fıyatına. Kitabın metre ile satılması, kimileri için, hem ko- mik, hem acı bir durumdur. Ama kimileri de, ba- karsınız, bunu çağdaş ve teknolojik bir gelişme sa- yabilir? JHİIİJERE'ot O^HIM/ GALERİ •ATÖLYE PERA 146 97 38-132 64 26 cSEZAR'ın hakkı SEZAR'a 1 TURSEM IN R£HBtRL\&INDE L0NDRA., ÖKF09D, CAHBRIDGE B0URKEM0UTR,Bîi.lQHT0K. HASnKOSEKZTERGHtSTİ DE SEÇKINÖILOKUILAR1NOAYAZ-W> /ADA BUTUM VIL İN6IUZCE Ö6RCNIM ttTAKSftTE ÖD! KOUYUG»^ EDİYOR/ •GENavEHlZLWDIRlLMI$ KUESLAR • TİCARl İNGİLIZCE • TUR.İZM İNGİLİZCESI »BANKACILIKINÛİUZCESİ •51NAY lOJRSLARl: Cambrıdge •Ftrst Certıficatt ,Profıcıtncy, T O E r L A W L L S ( S d l ) Bir maestro Ebnadağ-ISTANBUL 141 28 27 R ristorante ROSA tursem İNGİÜZLİSANOKULLARI DANIŞMA MERKEZİ Cumhurıyet Caa 173/4-B Elmadag 80230 İstanbul Hılton Otelı Karçtsı Tel 148 39 77-148 7943-148 28 49 Fax. 132 97 29 Tlx 27498 tusm tr VEFAT VE TEŞEKKÜR Değerli aile büyüğümüz, babamız, İş Bankası emekli müdürlerinden MEHMET BOZKAKİ'yı 7.1.1990 tarihinde kaybettik. Cenazesi 7.1.1990 tarihinde toprağa verilmiştir. Czüntümüzü paylaşan tüm dost ve akrabalarımıza teşekkür ederiz. AİLESİ lİY^TRODA DEVRİM Zehra Ipşiroğlu 2000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yaymlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-lsianbul Ödemeli gönderilmez. GORULMUŞTUR İlhan Selçuk 6. bası 5000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yaymlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-tstanbul OZEL BORA SURÜCÜ KURSU 30. dönem kayıtları başlamıştır. Okul Ûsküdar: Kozyatağı: Maltepe: Tarabya: Çağlayan: 343 67 82 362 47 33 352 21 21 162 08 18 146 88 30 Sayın doktorlara SİĞİL İLACI IL.33 eczanetere verildi. G A L E R İ BEYTEM İLANIMIZDAVITTİR 12 Ocak-2 Şubat BEYTEM RESİM KOLEKSİYONUNDAN SERGİLER I Prof. Dr. İSMAİL TUNALI "Sanatta Çağdaş SOYUTun Anlamı" Uzerıne Söyleşi Söyleşı ve Açtiış 12 Ocak Cuma Sa: 17 00 GıkrıfeflmtorBerttn « J kmlıqa*ır BOyûkdere Cod Beytafn Han $lşlH31 23 00 X>EŞTEK SANAT GALERİSİ R E A S Ü R A N S AMı Ipekç. Caa 75 Maçka İş günlen 11.00-1830 GUNGOR İBLİKÇİ Gravür sergisi VLJRAL SÖZER Suluboya sergisi 26 Arahk 1989 - 19 Ocak 1990 SANAT MERKEZİRAMKO ALP ŞUZAN BARTU GÖKÇEK (Yağlı boya) (Pastel) 5 Ocak 199O-23 Ocak 199O Atiye Sotc Yuva Apt. 8/2 Teşvikiye 136 15 36 Çiğdem Erbil Sağın Resim Sergisi 8 290ak!<*X.9i)0-IS.OO (Cumıtes Kpnzargünkn dışmdaj Yonca ModemSanat G l i i GMUNTİBANKA3 .Vişantaşı Şutea, Teyifavt Caddesi H i TH 133 31 2C MACKA SANAT GALERİSİ SOYUT DIŞAVURUMCU DÖNEMDEN GRAFİKLER ADNAN ÇOKER 1959 - 1965 Pazar. P.lesı dt^ııldj herf>tın 11.00-19.00 arası 5 ARALIK 1989 - 14 OCAK 1990 Eytom Cad No. 31 Maçka 90220 - IST 140 H 23 MÜRECCEL KÜÇÜKAKSOY Resim Sergisi 20 Ocağa Kadar ErenkSy İş Sanat Ealerisinıie Pızv harıc tıergım 12 00-19.00 jrısı 356 f.1 66 %AHAJ MERKEZİ • Gitar 1 Org• Piano ' • Oavul • Arm <ni • Solfej Ufizlk de 31 kâ,yıüarıımz 148 63 16 TEM SANAT GALERISJ HEYKEL VE DESEN 2Ocah-27Oc«lıl99O RAHMİ AKSUNGOR TAMER BASOĞLU SALIH COSKUN SELMA GÜRBÜZ AYTAÇKATI ZÜHTÜ MUCİOOĞIU n u<2 rtnv Ap( ^*Sa^taşî Te !' l W 7 06 99 '47 3 ' 56 AEDPA i^^Tekslilbank Saı Tekstilbank Sanat Galerisi AÜ DEMİR 3 Ocak-22 Ocak Husıev Gerede Cad. 126 Tesvikiye Meydanı 13S 12 79 SOYAK SANAT GALERİSİ NURULLAH BERK 1904 - 9 Ocak 1982 Sanatçılar ve Sanatseverlc-fin Katıhmı ile ANMA GÜNÜ 9 Ocak 1990 Sall 17.30 Bûrûkdoce Cad. Uo M Mecidıyskay 175 09 10 VİNÇj OKTAYANIIANMERT Resim Sergisi 4 Ocak-20 Ocak (Comı arVası) Ihlamur Yolu Günol Apt. fel 133 06 19-160 30 77 ^ ^ ^ Sergi Duyurulannız İçin 146 97 38-132 64 26