Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9 OCAK 1990**** HABERLERÎN DEVAMI CUMHURİYET/17
Türban için 2 farkh görüş 'Laikliğe yönelik eylem'(Baftarafı 1. Sayfada)
yasa Mahkemesf nın "Turban.la-
ik ve çağdaş degildir" yolundakı
karanyla, yuksekoğretım kurum-
ları oğrencı dısıplın yonetmehğı-
nın "dil, ırk, renk, din ve mezhep
açısından kutuplaşmalara >ol aça-
cak faaliyetleri" vasaklayan mad-
desını dıkkate aldığı oğrenıldı
Turban konusundakı ıkıncı göruş
ıse "YOK Vasası, ogrenci disip-
lin islemlerinin duzenlenmesinı
YOK'e bıraküğı için unıversıtele-
rin turban takan oğrencılen ceza-
landıracak bır hukum getireme-
veceklen" olarak belırdı
YOK'un unıversıtelerde turban
takılmasına ılışkın öğrencı Dısıp-
lın Yonetmelığı maddesını kaldır-
raasının ardından, unıversıtelerın
çözu/n arayışı suruyor Unıversı-
te yöneumlennde "turban yasağı-
nın sarmesi" ve "yasağın
kaldınlması" yolunda farklı go-
ruşler oluştu
ODTU dışındakı unıversıteler-
de unıversıte yonetım kunıllan bır
karar verene kadar, "turbanlı oğ-
rencılere goz )umulduğu" gozlen-
dı YÖK'un kararından sonra oğ
rencılenn turbanla derslere gırme-
ye başladıkları, ODTÜ'de ıse yo-
netıtn kurulunun "yasagın surme-
sine" karar vermesının ardından,
derslere başortüsüyle gırmeye kal-
kışan oğrencı olmadığı saptandı
16 ocakta başlayacak final sı
navlanna kadar turban sorununa
çözüm arayan unıversıte yonetım
lennde ıkı ayrı göruş oluştu Bı-
nncı goruş, anayasa ve mevcut ya
salar unıversıtelerde turban takıl-
masına ızın vermedığı ıçın, YOK'
un karanna karşın yasağın surme-
sı gerektığı yolunda belırdı Bu go-
ruşe temel olarak Yuksek Öğretım
Yasası'nın yanında 10 Ocak
1989'da yayımlanan 3511 sayılı ya-
sanın türbanı serbest bırakan 16
maddesıyle dgılı Anayasa Mahke-
mesı'nın verdığı ıptal kararı gos-
terıldı Unıversıtelerde boyun ve
saçlann dını ınanç nedenıyle ör-
tu veya turbanla kapatılmasının
"deoıokraük olmadıgına ve dev-
letln vansızltgını bozduğuna" ka
rar veren Anayasa Mahkemesı, ge-
rekçesınde turbanı "laiklige
a>kın" ve "çagdaş değıldır" bıçı-
mınde tammlamıştı
Turban vasağının surmesınden
yana olan unıversıte yönetımlerı-
nın, bu duşuncelenne ıkıncı gerek-
çe olarak halen Oğrencı Dısıplın
Yöneımelığı'nın 9 maddesınde
>er alan "Dıl, ırk, renk, dın ve
mezhep açısından kutuplaşmala-
ra yol açıcı faabyetlerde bulunmak
bır ya da ıkı yarı yıl ıçın uzaklaş-
tırmayı gerektınr" şeklındekj huk-
munü gosterdıklen kaydedıldı
ODTU yonetımı, kararını bu ge-
rekçeye dayandırdı
Unıversıte yönetımlerınde olu-
şan ıkıncı göruşun ıse "Yuksekog-
retim Yasası'nın 69. maddesı. Og-
renci Dısıplın Vonetmelıgı'nın du-
zenletımesını VOK'e biraktığı için,
unıversıtelerın bu konuda bir ka-
rar alamayacaklan" şekLmde ol-
duğu ıfade edıldı Bu durumda
turban takanlara ceza verılemeve-
ceğı one suruldu
Turban yasağının surmesı yan-
lısı olduğunu belırten KTU Rek-
töru Prof Kemal Gunız, bu en-
gel yuzunden unıversıte yonetım
kurulunun yasaklama kararı ala-
madığını bıldırdı Guruz, "254Tye
gore unıversıteler ber turlu yonet-
melığı yapabılıyor. Anu Ogrenci
Dısiplın Vonetmelıgı yapamı>o-
nız. Bu durumda unıversitenın ya-
pacağı tek şe> karar almak. Unı-
versitenın aldığı karara uvmama-
nın cezası ıse bır yan yıl okuldan
uzakJaştırmadır" dıve konuştu
Yasal boşluk olduğu ıçın yenı uy-
gulamanın ne olacağı konusunu
bırıncı yarı >ıl sınavlan sonrasına
bıraktıklannı kaydeden Guruz,
"Turban konusundakı kesın uygu-
lamamızı ıkıncı yarı >ıl başından
itibaren başlatacağız" dedı
Hıikümet ikiye
bölündü
Hukumet ıçmdekı ••Ayasofya
krizi" bu>urken, bakanların ıkı-
ye bölunduğu ve Semra Ozal'ın
ağırlığını "Ayasofya'nın ıbadete
açılmasına karşı çıkanlardan" \a
na koyduğu bıldınldı UBA Ajan-
sı'nın haberıne gore Semra Ozal'ın
bakan eşlenyle yaptığı çavlı bır
toplantıda, Ayasofya konusu gun-
deme gedığınde, Semra ozal'ın,
"Ayasofya ibadete açılamaz. Açıl-
dığı takdırde Batı dunvasında kar-
şımıza bazı zorluklar çıkar" dedığı
oğrenıldı
Hukümette Başbakan Yardım-
cısı Ali Bozer, Mıllı Savunma Ba-
kanı Safa Gıray, Dışışlerı Bakanı
Mesur Yılmaz, Çalışma Bakanı
tmren Aykut ıle de\ let bakanları
Kemal Akkava, Guneş Taner, Işın
Çelebı ve Mehmet \azar, Ayasof
ya'nın ıbadete açılmasına karşı ta-
vır aldı Adalet Bakanı Oltan Sun-
gurtu, lçışlen Bakanı Abdulkadir
Aksu, Enerjı \e Tabıı Kaynaklar
Bakanı Fahrettin Kurt ve devlet
bakanları Mehroet Keçecıler, Er-
cument Konukman, Cemıl Çiçek
ve Mustafa Taşar'ın da Ayasofya
1
nın ıbadete açılabılmesı amacıy-
la hukumet ıçınde baskılarını sur
durduklerı bıldınldı
"Tarihi zorunluk"
Retah Partılı Şener Battal, Ava
sofya'nın açılmasının "tanhı bir
zonınluluk" olduğunu savundu
Refah Partısı Merkez Karar Y u-
rutme Kurulu uyesı Cengız kau-
tarcı da aksı goruş bıldırdı Ola-
>ın ANAP hukumetı tarafından
kasıtlı olarak çıkarıldığım one su
ren Kantarcı "Memleket aç açık-
ken, Ayasofyanın ıbadete açılıp
açılmaması bızım ıçın onemlı
değıl" dı>e konuştu Ayasofva'nın
tanhı amacına u>gun olarak kul
lanılması gerektığını soyleyen
Kantarcı, talı bır meselede
ANAP'ın oyununa gelınmemesı-
nı ıstedı
Alman "Die Zeit",
Ozal'ın cumhurbaşkanı
seçümesini yorumlaâı:
Türkiye'de
irticaytt karşı
son Uale de
düştü
DILEK ZAPTÇIOGLU
BON1N — Federal Almanya'da
yayımlanan haftalık lıberat "Die
Zeıt" Gazetesı'nın son sayısında
Islam ulkelennde ınıcayı konu
alan bır yazı yavımlandı "Ç«fc-
daşhga ksrşı Haçlı Sefen" bâşh-
jınt taşıyan tam sayfaiık yazıda,
"Gencı akımlana ŞH sıraiant*
kendını en banz btçınuk Tarkıye'
d* gosterdıgı' vurgulamvor
Gazete, Turkıve'de ırucava karjı
son kaienm Turgut Özai'm Çan
kaya'ya çıkması ıle duştûğü yoru-
muna ver verdı
FAlmanya'da >3>ımlanan "Die
Zeıt", savgınlık ve cıddıyet bah-
mmdan ülicenın en başta gelcn ga-
zetesı savılıyor Gazelenın son sa-
vısında Fredv Gstnger ımzasıyla
Turkıve'de ve tsiam ülkelerınde ır-
tıcaı akımiaii ışle\en bır yazı ya-
yımlandi Mısır, Fas, Tunus ve Ce-
zayır gıbı ülkelerden verılen a>nn-
tıiı örneklerden sonra Türkıye
hakkında şöylc demyor
Inançlt bır Muslnmaa olanfc
on plaoa çıkan Tsrgut Ozai'ıa ka-
suıı avında cunıhurbaskanlığı (>-
neral Kenan tvren'den de»ralması
ile bırtıkte ırtıcava karşı «on kale
de dujrauj otdu furkıve boylece
birbirivle çelışen ıLj hedefın are-
sında bocalamava başlamışür: Bb
laralta çağda^ia^ma ve Batı'ya
yakla^ına ıdealı dıger tarafta ıse
ıslam okullanaın çogaimaii. Ca-
mı sayısında patlama >e unjxrsi-
lelerdr başorıusu takabılmek ıctıı
sokaga dokulen gescler."
29 TBKP'H gözaltında
İZMİR (Cumhuri)et Ege Buro-
su) — Turkıye Bırleşık Konıunist
Partısı (TBKP) Ege Bolgesı yerel
yönetıcılerının legale çıktıklarını
açıkladıkian basın toplantısını ba-
san polıs, 63 kışıyı gözaltına al-
dı Emnıyet mudurluğundeyapı-
lan sorgulama sonunda 34 kışı
serbest bırakılırken yonetıa konu
mundakı 29 kışının DGM've gön-
denleceğı bıldınldı Gözaltına al-
ma sırasında sıvıl polısler toplan
tıya katılanlara, "141. \e 142.
maddelere muhalefet ediyorsu-
IUZ. Bu nedenle sızı gözaltına alı-
>or ve ıfade vermek uzere emnı-
>ete davet edijoruz. Lutfeıı guç-
luk çıkarmayın" dedıler TBKP
Ege Bolgesı >onetıcılerınden Ve
dat Pekel, "Gözaltına almanıza
gerek yok. Biz ıfadelenmm he-
men yazılı olarak da verebilınz"
karşıhğını verdı Bu arada basın
toplantısının vapıldığı tı>atro sa-
lonunun bulunduğu sokağa gıren
herkesın uzerlerı aranarak polıs
araçlanna bındırıldıklerı gozlen
dı
Başlangıçta gözaltına alınanla-
nn sayısının 100 olduğu, ancak
bunlardan 34'unun ıfadelerı alın
dıktan sonra serbest bırakıldıkla-
rı oğremldı Halen gözaltında bu-
lunanlar DGM'ye verılecekler
TBKP Merkez Komıtesı'nın
"Her yerde ve her duzevde kamu-
ojunun onune çıkarak, amaç \e
politıkalarmı açıklavacak, tartış-
malara açık polıtık kımlikleriyle
katılacaklardır" kararı doğrultu-
sunda dun Izmır Sanat Etkınhk-
lerı Merkezı'nde (ISEM) bır basın
toplantısı duzenleven Ege vonetı-
cılerınden 44'u, partının polıtıka-
sını anlattılar Normal guvenlık
önlemlerı alınan tıvatro salonun-
da duzenlenen basın topiantısına
çok sayıda ızleyıcının de katıldığı
goruldu Açıklamayı okuyan yo
netıcılerden Vedat Pekel, "Bız ko-
munistler olarak, ulkemızın bo\-
lesı bır dunyada onurlu ve vazge-
çılmez bir yere ve oneme sahıp
olabıleceğine ve olması gerektıgı-
ne inanıyoruz. Ancak bu, çağ at-
lıyonız safsatalanyla edinilemez"
dedı Pekel, Turkıye'nın değışmesı
ve yenılenmesı gereğı uzennde du-
rarak şunları sovledı
"Ulkemızın \e halkımızın de-
mokratik bir alternatıf politıkaja.
bugunku rejımın yennı alacak de-
mokratık bır rejıme ıhtıyacı var-
dır. TBkP'nin bu amaçla banş ve
demokratik yenılenme programı-
nı kamuo>unun dikkatıne sunu-
vonız. Bız komunıstler pariamen-
tonun polıtik sıstemın en ust or-
ganı olmasını ıstıyoruz. \ncak
balkın iradesını ozgurce ortaya
koj'abilmesınin koşulları >aralıl-
madan bo\le bır şe> olanaksızdır."
Pekel açıklamasında, Doğu
Anadolj'dakı olağanustu uvgula
malara son verılmesını ve Kurtle-
rın varhğının tanınmasını ısteve
rek sorunun barışçı, adıl ve de
mokratık yollardan çozulmesını
onerdı Pekel, TBKP lıderlerı Nı-
hat Sargın ve Havdar Kutlu'nun
2 vıldır tutuklu bulunduklarını
anımsatarak "Bu tutukluluk ka-
muoyu vıcdanında yaralar açmak-
ta, ayrıca dunya kamuoyunda
Turkıje'je ıtıbar kav bettirmekle-
dir. Artık anlamsızlaşan bu lutuk-
luluk kaldınlmalıdır" dedı Pe
kel'ın "genel af" çağrısıvla bıtır
dıği açıklamanın sonunda tıvatro
salonuna çok savıda sıvıl polısın
gırdığı gozlendı
Sıvıl polısler sahnede ver alan
Savcı DemiraPa
(Baftarufi 1. Sayfada)
DGM Başsavcısı Demıral'ın,
geçen hafta ıkıncı kez gelen yar-
gıçlara ıfade vermeyı ve şıkâyet
sahıplen ıle yTizleşmeyı bır kez da-
ha reddetmesı sonın yarattı Ada-
let Bakanlığı, komısyonda Turk-
ıye'nın temsılalığını yapan Prof
Dr Suat Bilgenın "Turkiye hak-
kında olumsuz bır durura" nıte-
lemesı yaptığı bu olava ılışkın,
Demıral hakkında soruşturma
başlattı
Adalet Bakanı Oltan Sungurlu
tarafından venlen soruşturma em-
rının, Hâkımler ve Savcılar Yuk-
sek Kurulu'na ıletıldığı, soruştur-
manın, kurulun saptavacağı bır
adalet mufettışı >a da kıdemlı bır
savcı tarafından yapılacağı kayde-
dıldı
Içışlerı Bakanlığı'nın ıse, komıs-
yona ekım ayı sonunda ıfade ver-
melenne karşın, ınsan haklan yar-
gıçlarının Kutlu ve Sargın'la yuz-
leşmelerı yonundekı ıstemlerıne
bu kez koşul one sürerek, olum-
suz yanıt veren uç guvenlık gorev-
lısı ıçın herhangı bır soruşturma
açmadığı bıldınldı lçışlen Baka-
m Aksu, sıyası şubede gorevlı Baş-
komıser tbrahim Dedeoglu ıle ko-
mıserler keuıaı Dunmez ve kenan
Al'ın bu davıanışlarının "ulusla-
rarası bir sorun yaratacak tutum
olmadığım" savunarak herhangı
bır soruşturma açmadıklanm, aç-
mayı da duşunmedıklerını soyle-
dı
Kutlu ve Sargın'ın avukatı ola
rak Avrupa Insan Haklan Komıs
vonu'ndakı yargılamaya katılan
Erşen Şansal, son gelışmelen de-
ğerlendınrken, Turkıve'nın, ko-
mısyondakı ılk davasında olumlu
bır tutum gosteremedığını soyle-
dı
Bu arada, Insan Haklan Ko-
mısvonu'nun Kutlu ve Sargın'ın
kışısel başv urularına ılışkın soruş-
turmasında, şubat avında Strasbo-
urg'da yapılacak duruşmada uı,
Avrupah parlamenterın tanık ola-
rak dınleneı-eklen oğrenıldı kut
lu ve Sargın'ın av ukatlarınca dın-
lenmelerı ıstenılen uç parlamenter
şunlar
Avrupa Parlamentosu Türkıve
Eşgudüm Komıtesı eskı Başkanı
Belçikalı Luc Beyer de Ryke, Av
rupa Parlamentosu uyelerı Italyan
Lucıana Castellına ve Danımarkd-
h Jens-Peter Bonde
TBKP vonetıcılerıne, "Burada
141, 142. maddelere muhalefet
edıyorsunuz. Bu nedenle sızı göz-
altına alıvor ve ıfade vermek uze-
re emnıvete da>et edıyonız. Lul-
fen guçluk çıkartmayıruz" dedıler
Bunun uzerıne Vedal Pekel, top-
lantının vasal olduğuna, gözaltı-
na alınmavı gerektırecek bır duru
mun olmadığına ı^aret ederek şun-
ları soyledı
"Bızım zorluk çıkartacak bır
durumumuz >ok Oyle bırşey ol-
savdı zaten bu toplantıvı vapmaz-
dık.Gozaltına almak gerekmez."
Pekel'ın oneri'.ını kabul etme-
ven sıvıl gorevlıler, once salonda
bulunan ızleyıcılerı dışarı vikart
tılar, uzerlennı aravarak bekleyen
otobuslere bındırdıler Bu sırada
tıvatronun bulunduğu sokak gınş-
lenmn tutulduğu, trafiğın kesıldığı
veçok sayıda sıvıl gorevlının vanı
sıra çevık kuvvetın de onlem aldığı
goruldu Sokağa gırenlerın de
gözaltına alındığı operasvun so
nunda TBKP Ege yonetıcılerı a>-
rı bır otobuse doldurularak emnı
vet mudurluğune goturulduler
Toplantıya katılan TBK.P Ege yo-
netıcılerının adları şovle
"Vedat Pekel, Nıhat Okal, Se-
lım Lvurkulak, Nevzat Çakmak,
Sebahattın İzcioglu, Savaş \1,
Gur Hazer, Remzı Hızlı, Fıkret
Saka, Nevcıhan Erdıne, Saıt Ak-
su, Yucel Tutuncuoğlu, Ibrahım
Tanay. Nurı \ydın Şengul Top-
rak, Kemal Alım, Nermın Saygı-
lı. Ahmet Yaşar Aslan, Gurkan
Kavasoglu, Hulva Keskın, Nesnn
Hazer, Çığdem Lvurkulak, Idnm
Lutfi Melek, Samı Kalm Va\uz
Ozçakar. Isa Kava Tamer Selçuk,
Ahmet Çelık, Atılla Erenler, Gök-
sel Pekduz, Mumtaz Gençoglu,
Bırcan Kava, Cihan Selçuk, Alı
Efe, Erman Vümaz, Fatma Kaya,
Mevlude Okan, Şeref \tıcı Kenm
Coşkuner, Sehıthan Inı.eer Sulev-
man Tuman, Ahmet Kuzlak, Şem-
settın Fıliz. Fettı Eken"
Bu arada emnıvet mudurluğu
vetkılılerınden edınılen bılgılere
gore sıvası jubeve getırılenlerın
sayısının 63 olduğu aç.Mandı Ba-
sın toplantısının yapıldığı bına >a
kınında otobuse bındırılenlerden
olavla ılgılen olmayanların sı>a
sı şubeve çıkanlmadan bırakıldık
ları oğrenıldı
Gözaltına alınan 63 kışının enı-
nıyet mudurluğundekı ıtdelerı
dun ak$am geç saatlerde sonuç
landı Emnıyet Muduru Şukru
"V etımoğlu, vaptığı açıklamada 63
kışıden TBKP >onetıcısı duru
munda olan 29 kışının DGM've
gonderıleceklerını, ızlevıcı duru
mundakı 34 kışının ıse kımlık sap-
tamasından sonra serbest bırakıl-
dıklarını bıldırdı
Bu arada DGM Başsavcısı Hu-
lusi Ogutçu kendısıne emnıyet
mudurluğunden verılen bılgıve
gore sorgusu vapılan 29 kışının
DGM'ye gonderıleceğını soyledı
Oğııtçu, basın toplantısında oku-
nan metnı ınceleyeceklerını, buna
göre dava açılıp ayirmamasına ka-
rar \ ereceklerını bıldırdı
Boğaziçi Üniversitesi'nden 103 oğretim uyesi ve
gorevlisinin imzasını taşıyan açıklamada,
"Ayasofya'nın ibadete açılması, dinine bağlı
Muslumanların masum bir isteği olarak
gorulemez " denildi.
Haber Merkezı — Boğaziçi unı-
versıtesı oğretim uyelerı ve gorev-
lılen, ortak bır açıklama yaparak
"Dınler ve mılletler ustu bır sım-
ge olan Ayasofva'nın, muze ola-
rak korunmasının kaçınılmaz bır
gorev olduğunu" bıldırdıler 103
oğretim uyesı ve gorevlisinin im-
zasını taşıyan açıklamada, "Aja-
sofya'nın ıbadete açılması, dını-
ne bağlı Muslumanların masum
bır ıstegı olarak gorulemez. Bız-
zat laık devlet yapısına yonellil-
mış eylemlerin bır parçasıdır" de-
nıldı
Ayasofya'nın camı olarak ıba-
dete açılması konusunda gunde-
me getınlen teklıfın kımı sıyası
yonetıcılerden destek aldığı belır
tılen vazılı açıklamada, "Sıyasal
tercıhlerie ıbadete açılma dognıl-
tusunda alınacak bır karar, eum-
hunyet hukumetlerinı gerek vur-
tıçınde, gerek yurtdışında yıprat-
manın otesınde bır sonuç
vermeyecektır" goruşune de ver
verıldı 103 ımzalı ortak açıklama
aynen şovle
Son gunlerde basında çıkan ha-
berlere gore bazı çevreler Ayasof-
ya'nın ıbadete açılmasını gunde-
me getırmış, kımı sıyası vonetıcı-
lerden de destek almışlardır Bu
destek, buyuk çoğunluğu Muslu-
man olan bır halkın, gerek de-
mokrası gerekse dın ve vıcdan oz-
gurluğu gereğı, ıstemlerının meş
ru olduğu duşuncesıne davandınl-
mış gozukmektedır
Her hukuk devletının, baskı
gruplarının ya da çoğunluğun ter
cıhlerıne bırakılamayacak ve ko-
runması gereken temel ılkelerı
vardır Bu ılkelenn çığnenmesı de
mokrası adına meşrulaştınlamaz
Turkıye Cumhunvetı'mn temel ıl-
kelennden ve anayasasının değış-
tırılmesı teklıf dahı edılemeyecek
maddelennden bın laıkhktır Laık
bır devlet farklı dınler arasında
tercıh belırtemez Ikıncı bır temel
ılke olan dın ve vıcdan ozgurlu-
ğu ıse ancak laık bır devlet çatısı
altında korunabılır Avasofva'nın
ıbadete açılması dınıne bağlı Mus-
lumanların masum bır ısteğı ola-
rak gorulemez Bızzat laık devlet
vapısına yoneltılmış eylemlenn bır
parçasıdır
Ayasofya msanlık tarıhının bı-
ze bır emanetıdır Her yıl dunva-
nın her verınden farklı dınlere
mensup ınsanlar 921 yıl kılıse, 481
yıl camı olarakAulIanılmış, ola-
ğanustu mozaıkler, Mımar Sınan
v e dığer ustalann ınşa ettıklerı mı-
narelen, Osmanlı nın unlu hattat-
lan tarafından yazılmış ayetlen ıle
bu topraklarda veşermış ıkı buyuk
medenıyetın ve bu bolgelerden
kavnaklanmış ıkı buyuk dının ın-
sanlık tarıhıne bıraktığı bu şahe-
serı hayranlıkla seyretmektedır
Cumhunyet Turkıyesı'nın, dınler
ve mılletler ustu bır sımge olan bu
başyapıtı ınsanlığın kultur bırıkı-
mıne mal ederek muze olarak ko-
ruması kaçınılmaz bır gorevdır
Ataturk'un Bızans ve Osmanlı uv-
garhklarının Ayasofya gıbı onem-
lı bır kultur hazınesını Hınstıvan-
lık - Muslumanlık kavgasından çı-
kartarak muzeye donuşturmesı
Cumhunyet Turkıvesı'nın seçtığı
uvgarhk anlayışının ustun bır ıfa-
desıdır Sıyasal tercıhlerie ıbade-
te açılma doğrultusunda alınacak
bır karar ıse, cumhunyet huku-
metlerinı gerek vurtıçınde, gerek
yurtdışında yıpratmanır otesınde
bır sonuç vermeyecektır
Aşağıda ımzası bulunan Boğa-
ziçi Lnıversıtesı oğretim uyelen ve
gorev lılerı olarak kamuoyuna go-
ruşumuzu bıldırmeyı gorev bılınz
Prof Dr Nermin Abadan -
Unat, Ar Gor İ.Mensur \kgun,
Ör Gor Dr İpek Aksuğur - Du-
ben, Prof Dr Omur AkjTiz Prof
Dr Ahmet Alkan, Prof Dr Gu-
ven Alpa), Prof Dr Sabri Alün-
tas, Prof Dr Engin Ank, Prof
Dr Metın Ank, Prof Dr Gulay
\şkan, Prof Dr Atilla Aşkar,
Prof Dr Oya Başak, Prof Dr
Cem Behar, Oğ Gor Işın Ben-
gi, \T Gor Fulja Bergın, Prof
Dr Muzaffer Bodur, Ar Gor
İpek Borucu, Ar Gor Lğur Boz-
luolcay, Yard Doç Dr Osman
Borekçi. Doç Dr Dilek Çalgan,
Yard D o v
Dr Mehmet C.Ça-
murtan, Ar Gor Elçin Çiğner,
Doç Dr Can Delale, Oğ Gör
Meral Demırel, Prof Dr Dılek
Doltaş, Yard Doç Dr Nejat
Eğilmez, \ard Doç Dr Etnem
Eldem, Doç Dr Nıhal Ercan,
Doç Dr Denız Erden, Prof Dr
Ustun Erguder, Oğ Gor Şelale
Ergur, Prof Dr Burak Erman,
Prof Dr Ozer F.rtuna, Ar Gor
Omer Erturk, Doç Dr Selçuk
Esenbel. Prof Dr Hamıt Fışek,
IZMIR'den HİKMET ÇETİNKAYA
(Baftamfi 1. Sayfada)
Bır hafta sonra DGM'ye gön-
derılıyor bır grup ınsan DGM
ijepsını salıverıyor ya da bırka-
çtnı tutukluyor
Hergün yaşıyoruz boyle
olayları Gazetelenn bır köşe-
sıne sıkısmış bu tür haberlerı
okumuyoruz bıle Oyle alışmı-
şız kı, 12 Eylül 1980'den berı
Hıç yadırgamıyoruz ne oluyor,
ne bıtıyor dıye
Başbakan Yıldırım Akbulut'-
un sık sık yıneledığı bır sözcuk
var
— Bız ınsan haklarını savu-
nuyoruz Işkence ıddıafarının
üzerıne gıdıyoruz
Akbulut yıne "çağdaş hUKük
devletı" sözcuğunü de kullanı-
yor zaman zaman TCK'nın
141 I42ve163 maddelerının
yenıden duzenlenmesı ıcın son
aşamaya gelındığını de vurgu-
luyor
Pek çok ANAP lıyla yuz yü-
ze konuştuğunuzda aynı tum-
celerı soylerierse hıç şaşmayın
Oyle şeyler anlatırlar kı şaşar
kalırsınız Ustelık belkı de ına-
nırsınız Belkı de arkalarından
şoyle konuşursunuz
— Yahu bu ANAP'lılar ger-
cekten cağdas ınsanlar Sosyal
demokratlarla boyle bır tartış-
maya bıle gıremezsınız
Konustuğunuz kışı ANAP'lı,
ama sızın duşuncelerınıze ka-
tılıyor Çağdaş hukuk devletını
savunuyor Ustelık 'nereden
buldun" yasasının çıkarılması-
nı zorunlu göruyor Iskencenın
"ınsanlık sucu ' olduğunu üs-
tune basa basa acıklıyor
Ama bunların hepsı kandır-
maca Is Meclıste parmak kal-
dırmaya gelınce her şey bır an-
da duruyor Kursude ıskence-
den soz eden SHP lı mılletve-
kıllerıne satasmalar başlıyor
— In aşağıya komunıst oğlu
komünıst
Yolsuzluk, rusvet savlarına
kulaklarını kâğıt parçalarıyla tı-
kayanları TV kameraları yaka-
lıyor El kol hareketlerıyle ba-
ğırıp cağıranları yakın plan ce-
kıyor
Acaba kım kımı kandırıyor?
Akbulut yıne zaman zaman
şoyle dıyor
— Anayasa değısıklığı cok
kısa bır sure ıcınde yapılmalı-
dır
Bır donem Turgut Ozal soy-
lüyordu Şımdı Akbulut aynı tel-
den çalıyor
— Cağdas hukuk devletınde
dusunceye yasak konulmaz
Acaba oyle mı7
Dun saat 11 00 de Izmır'ın
Hatay semtınde ISEM (Izmır
Sanat Merkezı) tıyatro salonun-
da yaşanan olayı aktaralım
Turkıye Bırleşık Komünıst
Partısı'nın Egelı yonetıcılerı ba-
sın toplantısı duzenlıyor Tıyat-
ro salonunda yuz kadar dınle-
yıcı var Cevrede bırden dalga-
lanma başlıyor Trafık polıslerı
yolları kesıyor Yırmıye yakın
resmı ve sıvıl polıs salona gırı-
yor Elınde megafon olan polıs
anons yapıyor
— Sızlerı TCK'nın 141 ve
142 maddelennı ıhlal ettığınız
ıçın gözaltına alıyorum
Dinleyıcıler sessız ve sakın
Üstlerı aranıyor, sonra polıs
otobuslerıne bındınlıp yuz kışı
emnıyet mudurluğune goturu-
luyor
Başbakan Akbulut ko-
nuşuyor
— Duşünceye yasak konul-
maz 141, 142 ve 163 mad-
delerın yenıden duzenlenmesı
ıcın son aşamaya gelındı
3-4 ve 5 ocak gunlerı Anka-
ra Adlıyesı 1 Ağır Ceza Mah-
kemesı salonu Avrupa Insan
Haklan Mahkemesı yargıçları
soğuktan paltolarını çıkarma-
mışlar Haydar Kutlu ve Nıhat
Sargın'ın kışısel başvuruları
uzerıne başlatılan soruşturma-
nın ıkıncısını yapıyorlar Kutlu
ve Sargın ın avukatları Guney
Dınç Ersen Şansal da durus-
ma salonundalar Turk huku-
metını emeklı Buyükeiçı Prof
Dr Suat Bılge ıle Alman asıllı
Prof Golsong temsıl edıyorlar
Kımdır Prof Golsong'
ABD'de ofısı var Golsong'-
un 1974 Kıbns Harekâtı'nda,
12 Eylül'den sonra Iskandınav
ulkesı 5'lerın Insan Haklan Ko-
mısyonu'na şıkâyetlerınde
Turk hükümetını temsıl etmış
Resmı açıklamalarda adı
yok Gazetelere de pek yansı-
mıyor
Ankara DGM Başsavcısı
Nusret Demıral, yuzlesmeye ve
ıfade vermeye gelmıyor Yıne
bır başkomıser ve ıkı polıs 'Bı-
ze emır verenlerı çağırın' dıye-
rek sorusturmaya katılmıyor
Bır tek kısı gelıyor sorustur-
maya Ankara Emnıyet Mudur-
luğu Sıyası Sube eskı Mudurü
Hasan Eryılmaz
Hukuk fakultesı mezunu Er-
yılmaz masterını ve doktorası-
nı ınsan haklan uzerıne yaptı-
ğını söyluyor ve tum ıskence
savlarına karsı cıkıyor
Insan Haklan Mahkemesı
yargıçları ellerı boş donuyor
Ankara'dan Boylece uluslara-
rası bır skandal gundeme ge-
lıyor Cünku komısyon aylar
once dınlenecek kışılerın kım-
lıklerını Türk hukumetıne bıldı-
rıyor Dışışlerı Adalet lcıslerı
ve AT'yle ılgılı Devlet Bakanlı-
ğı'nın bu konuda cok dıkkatlı
olması gerekıyor Isın ayrımın-
da olan bakanlık ıse Dışışlerı
Bu konuya cok duyarlı yaklası-
yor Cunku doğrudan 'muha-
tap' oluyor lcıslerı ve Adalet
Bakanlığı ıse hıc umursamıyor
Eğer umursdsalar DGM Baş-
savcısı Demıral ıle uç polıs ıfa-
de vermeye gelmezler mı hıc?
Elbet gelırler ve yüzleşırler
Uç gun sonra Izmır de yuz
TBKP'lı gözaltında Bır ay on-
ce Istanbul'da aynı toplantı ya-
pılmıstı Hıcbır TBKP'lı gözal-
tına alınmamıştı Şımdı saşır-
mamak elde değıl
Bır masal ulkesınde mı yaşı-
yoruz, nedır?
Prof Dr Guler Fışek. Ar Gor
Omer F.Gençkaya, Dr Deniz
Gokçe, Ar Gor Nalan Gokgoz,
Yard Doç Dr Avdan Gulerce.
Ar Gcr Şebnem Gulfidan, Yard
Doç Dr Zeynep Guneyman.
Doç Dr Rahmı Guven, Prof
Dr Btlkıs Halfon, Yard Doç
Dr Gurol Irzık, Doç Dr Nilgun
Işık, Prof Dr Esın Inan, Prof
Dr Vorgo Istefanopulos, Doç
Dr Htyat Kabasakal, Prof Dr
Çiğdem kâgıtçıbaşı, Ar Gor
Duygu Kalaoglu, Doç Dr Vahan
Kalenderoglu. Ar Gor Hakan
Kalyoncu. Oğ Gor Bekir Kara,
Doç Dr Cengiz Karakoç, Yard
Doç Dr Suat Karatav, Dov Dr
Mehmet Kaytaz, Ar Gor Ayla
Kıhç, Prof Dr Betul Kırdar, Ar
Gor Sulevman Kınmtayıf, Prof
Dr Ahmet N.Koç, Yard Doç
Dr Falıh Koksal. Prof Dr Ap-
lullah kuran, Doç Dr Selahat-
tın kuru, Ar Gor Ersın kuşdil,
Yard Doç Dr Gun Kut, Prof
Dr Selim Kusefoglu, Ar Gor
Muhıttın Murgan, Doç Dr Enis
Oguz, Doç Dr Oraer Oğuz.
Okutrran Mehmet Oktar, Dov
Dr llhan Or, Ar Gor Emre
Onıg, Prof Dr Ayşe Oncu,
Okutman Fatih Orer, Ar Gör
Hilmı Ozçelık, Ar Gor Guzın
Ozkan, Prof Dr Sulevman Oz-
mucur Doç Dr Sumru Ozsov,
Doç Dr Turan Ozturan, Oğ
Gor \ydın Pesen, Oğ Gor
Mehmtt Rıfat, Dov Dr Mahmot
A.Savaş, Ar Gor CemSa>,Ar
Gor Nur Sayhan. Prof Dr Me-
ral Serdaroğlu, Prof Dr Alpar
Sevgen, Prot Dr Cevza Sevgen,
Ar Gor Mehmet Sinangıl, Prof
Dr Ayşe Soysal, Prof Dr tlkay
Sunar, Prof Dr Betul Tanbay,
Oğ Gor Sıbel Tanberk, Prof
Dr Binnaz Toprak, Prof Dr Za-
ferToprak, Ar Gör AjçaTurk-
menoğlu, Prof Dr Gunyuz Ulu-
soy, Prof Dr Ceyhan Uyar,
Prof Dr Behlul Usdiken, Okut-
man Orhan Y alıntaş, Ar Gor Si-
bel Yılankıran, Prof Dr Ozal
Yuzugullu.
Savarona
(Baftarafı 1. Sayfada)
ğuna dıkkat çekılerek 1 Mart 1938
vılında alınan Ataturk'un bır su-
re vaşamını surdurdııgu Savaro-
na vatının "amaç dışı kullanıl-
dığı" vurgulandı Mahkeme Baş-
kanı Suzan Başver ıle uyeler Z.
Seval Polatkaya ve Ajla Çelikcan
tarafından venlen yıırutmeyı dur-
durma kararı gerekçesınde şoyle
denıldı
"Ataturk'un her turlu anısını
uhısça vaşatmak, ortak kaderin ve
kıvancın vazgeçılmez UDSDiiannı
oluşturması açısından bir zonın-
luluk oldugundan, dosyada raev-
cut gazete kupurlerinın \e dosya
ıçerığının ıncelenmesınden amaç
dışı kullanıidığı anlaşılan, buyuk
lıder Ataturk'un anısı ıle dolu bir
yafın devlelçe korunmasının
mumknn gorulmemesı karşısında,
davalı ıdarece 49 yülıgına akdedı-
len kıra sozleşmesının hukuka a>-
kırı olduğu gıbı u)gulanması ha-
lınde de telafısı guç zararlar do-
gurabileceginden 2577 savılı tda-
n Y argılama Usulu V asası'nın 27.
maddesı geregınce 90 gun sure ıle
temınat alınmaksızın vurutmenın
durdurulması ıstemının oybirlı-
gıvle kabulune."
GÖZLEM
UĞUR MUMCU
(Baftarafı 1. Sayfada)
Yanılgılardan bın "Kemalısf sözcuğune verılen anlamdan
kaynaklanıyor
Bazılanmızın dılınde "Kemalızm, eşıttır, yasakçılık" anla-
mındadır
'Kemalısf sözcüğunu ılk kez kul.'ananlar Ataturk ılkele-
rını savunanlar değıldır Bu sözcük, ılk kez, 1919-20 yılları
arasında Amerıkan basınında ve Ingılız gızlı belgelerınde
geçer
Amerıkan basını "Kemalıstier" kavramını "Bolşevıklerle ış-
bırlığı yapan mıllıcı güçler" anlamında kullanmıştır Kema-
lıstier, Amerıkalılar ve Ingılızlerın dıllerınde, ulkesı ıçın çar-
pışan ulusal guçlere venlen addı
Kurulu duzenle savaşmak yerıne tarıhle hesaplaşmaya
gırmeyı yegleyen bır kısım şematık Marksıst, Kurtuluş Sa-
vaşı'nın emperyalıst ordularına karşı venlen bır Kurtuluş Sa-
vaşı olduğunu yadsıyıp, kendı kuçuk dünyalarında oluştur-
dukları yapay öğretıierle uğraşıp dururlar
Bunu yaparken de Kurtuluş Savaşı'nın soylu bır dırenış
olduğunu da unuturlar
Batılı kapıtalıst emperyalıstlerın duşman bıldıklerı
"Kemalızm" şematık Marksıstlerın de boy hedefıdır'
Ikıncı yanılgı, Kurtuluş Savaşı'nda bır kısım Kurtlerle In-
gılız gızlı servısı arasında kurulan ılışkılerın göz ardı edıl-
mesıdır
Bugun Kurtuluş Savaşı ıle ılgılı Ingılız belgelerı açıklan-
mıştır Bu belgeler, Kurtuluş Savaşı'nda "Ingılız Istıhbarat
Servısı" ıle "Kurt aşıretlen" arasmdakı ılışkılerı kanıtlıyor.
Nedense bazı tarıhçılenmız kapıldıkları Atatürk düşman-
lığı nedenıyle bu belgelere bakmıyorlar
Değerlı araştırmacı Buyukelçı Bılal Şımşır ın "Ingılız Bel-
gelerınde Ataturk" adlı belgesel yayını 1973 yılında Turk Ta-
rıh Kurumu Yayınları arasında yayımlanmıştı
Bu belgesel kıtabın 38 sayfasında yayımlanan 19 Tem-
muz 1919 tarıhlı telgrafta, Ingılızlerın Kurtlerle yaptıkları ış-
bırlığıne değınılıyor ve Ingılız Bınbaşısı Noel ıle gorüşulme-
sı konusunda Bedırhanoğulları ıle ılışkıye geçılmesı ıstenı-
yor
Aynı yayının 119 sayfasında da Ingılızlerın Bedırhanoğlu
Aşıretı'nden Amın Alı'nın Dıyarbakır Vaiılığı'ne getırtılmesı-
nı ıstedıklerı anlaşılıyor 166 sayfasında yer alan bır başka
belgede de "Ingılız-Kurt ışbırlığı" kanıtlanıyor
Şımşır'ın Ingılız belgelennden derledtğı kıtabının 221 say-
fasında da Raşvan Kurtlennın Mustafa Kemal'e karşı okJuk-
ları ve eyleme geçeceklerı anlatılıyor
Kıtabın 273 sayfasındakı belge çok ılgınç
Ingılız Buyukelçılığı'nden TB Hohler, Kurt lıderlerınden
Abdulkadır'ın Ingılızler ıle Mustafa Kemal'ın başanlı olması
halınde Kurtlerın tehlıkeye düşeceklerını bıldırdığı kaydedı-
lıyor
Erol Ulubelen'ın 1967 yılında Yön, 1982 yılında da Çağ-
daş Yayınları arasında çıkan "Ingılız Gızlı Belgelerınde
Turkıye" adlı belgesel kıtabında da Ingılızlerın emnndekı Kurt
aşıretlen ıle ılgılı belgeler sergılenıyor
Kıtabın 195 sayfasındakı 19 Ağustos 1919 tarıhlı gızlı In-
gılız belgesıne goz atalım
— Amenka, Trabzon ve Erzurum'u ıçıne alan bır Erme-
nıstan'ı hımaye edecek, gerı kalan dort ıl de bır Kurt devletı
olarak Ingılızlerın hımayesıne verılecek
Ulubelen'ın kıtabırvjakı 451 sayılı Ingılız gızlı belgesıne
de bakalım
— Bınbaşı Noel, Kurt seflenyle goruş bıriığıne vanrsa bun-
dan buyuk faydalar sağlayacağını söyluyor Bunlar Istanbul'da
AbtSulkadır ve Bedırhan ve daha az onemlı bazı kımselerdır
Kıtabın 257 sayfasındakı gızlı belge, Ingılızler ıle bazı Kürt
aşıretlen arasmdakı ışbırlığını ortaya koyuyor
— Kurdıstan, Turkıye'den tamamen aynlıp ozerk oimalıdır.
Ermenılerte Kurtlenn çıkartarmı bağdaştırabıhrtz /sfânbtrftfafe
Kürt Kulübu Başkanı Saıd Abdulkadir ve Pans'tekı Kurt de-
legesı Şerıf Pasa emrımızdedır
Kurtuluş Savaşı'nda, Turklerle-Kurtler aynı cephelerde, ka-
pıtalıst emperyalızme karşı savaştılar Bır kısım Türkler ve
Kurtler de kapıtalıst emperyalızm ıle açıkça ışbırlığı yaptı-
lar
Dun, Kurt ayrımcılığı aşıretlen Batılı devletlerce nıçın des-
teklenıyorsa, bugun de Kurt ayrımcılığı aynı nedenlerie des-
teklenıyor
Bunu gormemek ıçın kör, duymamak ıçın de sağır olmak
gerekır
Nüfus sayımı yapılmalı
(Baftarafı 2. Sayfada)
rumda, vurtdışında olup da Tur-
kıye'dekı halklarıvla ılışkısı
olanların saptanması yoluna gıdı
letektır Bu sıstemle bırçok tek
rarlarayol açılması vanında, bu-
tun aıle^ıvle bırlıkte yundışına gıt-
mış olanlar da saptanamavacak,
ortaya çok daha karışık ve hatalı
bır durum çıkmii olacaktır
Dığer taraftan de facto sıstem-
de nufus, sayım gunu bulunduğu
yerde sayıldığı ıçın, bu ozellığımn
bırtakım yanlış ve hatalı uygula-
malara yol açtığı yülardır duvdu-
ğumuz »ıkâvetler arasındadır Zı-
ra Turkıye'de hemen her verleş
me yerı nufusunun daha fazla go-
runmesını ıstemektedır Nufusu
2000'] £şan bır koy, beledıye ola-
bılmekte ve bojlece Iller Banka
sı'nın kredı ve vardımlarından
pav alabılmektedır Bır beldenın
ılçe, bır ılçenın ıl olması ıçın
onemlı knterler arasında o verın
nutus buyukluğu yer almaktadır
Idan statude mevdana gelen de-
ğışıklıkler o yere yapılacak sosyal
ve ekonomık yatınmlarla sıkı 'i-
kıya ılgılı olmaktadır
Bunun dışında. de facto >ıstem
ıçın üenve surulen butun ıtırazlar,
sayım gunu sokağa vikamama du-
rumu d şında, aynen de jure «ıs-
temı ıçın de geçerlıdır Zıra han-
gı sıstem kullanılırsa kullanılsın,
yıne ıl ve ılçelerde sayım komıte-
lerı kurulacak, yıne evler ve so-
kakların numaralandırılması ve
adlandınlması ışı yapılacak ve bı-
na cetv ellerı hazırlanacaktır
Sayım gunu ınsanlann evlerın-
de hapis tutulduklan şıkâyetıne
gelınce. ılk once bu surenın en çok
10 saat olduğunu soyleyelım Zı-
ra guneş battıktan sonra nufus sa-
vımı bıtmektedır Sayımlar, ekım
ayında bır pazar gunu vapıldığı
ıçın, ış havatında kayıplar olma-
sı söz konusu değıldır Şehırler
arasında yolculuk vapmak ser
besttır Sayım gunu gazeteler çık
makta, gazete satıcılan valışmak-
ta, radya ve televızvon program-
lan devametmektedır Hastaneve
asayış ıslennde çalışanlar gorev
başındadır Insanlar bahçelenne
çıkabılırter, bırbırlerıne komşu ZJ-
yare,tlerıne gıdebıllrler, hatta o
gunbutün aıle uyelen veva eş-dost
bır araya gelıp hoşça vakıt geçı
rebılırler Bu durumu ınsanların
evlerıne hapıs (.^ılmesı olarak ta
nımlamak hatalı bır bakış açısı ol
maktadır Aynca, yurttaşların 5
vılda bır 10 saatlık fedakarlıkları
sonucunda çok onemlı bılgıler el-
de edılmektedır Bu bılgılenn da-
ha guvenılır, daha pratık olarak
başka bır yoldan toplanmasına
olanak olmadığı ıçın Turkıye baş-
langıçta savım vapmak ıçın de
facto sıstemını seçmıştır Bu ne-
denler bugun de onemını koru-
maktadır
Nufus savımlarının Turkıye'de
nufus konusunda en onemlı bılgı
kaynağı olduğu ve 1990 yılında
daha onceden planlanmış olduğu
gıbı bır genel nufus sayımı yapıl-
masının gereklı olduğu soylenebı
lır Bu sayımın eskısı gıbı de fac-
to sıstemle vapılması, eğer ıstenı-
yorsa, ıdan bırımlerın bır de daı-
mı ıkamet verıne gore dokumle-
rının alınması yerınde olacaktır
Nufus sayımları ıçın edılen şı-
kâyetlerden bırı de sayım sonuç-
larının gecıkmelı olarak yavımlan-
masıdır 198^ nufus sayımı, eğer
basılacak kağıt bulmakta bazı
guçluklerle karşılaşılmasıydı,
1988 yılı sonunda tamamen basıl-
mış olacaktı Idan dağılım ıse da-
ha 1986 yılında basılmıştı Bu du-
rum ortada fazla bır gecıkme ol-
madığım gostermektedır Fakat
bu bır sorun meydana getırse bı-
le, 1990 genel nufus sayımı sade-
ce ıkı sorudan, eğer daımı ıkamet-
gâh da öğrenılmek ıstenırse sadece
uç sorudan ıbaret olmak uzere du-
zenlenebılır Bu sorular, yaş ve
cınsıvet sorularıdır Böylece
Türkıye'dekı bütun ıdan bırımle-
nndekı kışılenn yaş ve ansıyet da-
ğılımlan elde edümış olur. Bu bıl-
gılenn yardımıyla nufusun yapı-
sıyla ılgılı oranlan hesaplayabılı-
rız Bunun yanında, eğer daımı
ıkametgâh sorusu da sorulacak
olursa, ıdan bırımlenn gerçek nu-
fuslarını da oğrenmış oluruz Bu
kısaltılmış nufus sayımının gerek
alan çalışması, gerek edıt ve kod-
lama ışlerı çok aza ıneceğınden
butun sonuçlann en çok 1 yıl ıçın-
de alınması mumkun olacaktır
Ayrıca bu şekılde yapılacak bır
nufus sayımı daha az masraf ge-
rektıreceğınden, harcamalaıda da
onemlı olçude tasarrufta bulunul-
muş olacaktır
HESAPLAgMA
BUBHANARPAD
(Baftarafı 2. Sayfada)
lıra, 1 posta kartı 500 ve posta pulu tutarı 1000 lıra, 4 lımon 1000
lıra, 300 gram taze kabak (kılosu 3000 lıra), bu lısteyı ıstedığı-
mız kadar uzatabılırız Maftada bır etıketlerı değıştırıp yükselt-
mek koşuluylai
Çarşı-pazar ekonomısı boylesıne karamsar ama gerçekçı bır
tablo gosterırken bızım polıtıkacılar Turkıye'nın Avrupa bırlığıne
gırmesı neden gercekleşmedı sorusunun tartışmasına sarıldı-
lar1
Gelın gorun kı, Turkıye AT'ye gırse ne yazar gırmese ne
olur'" dıye elle tutulur bır göruş ılerı suren pek yok1
Ananın ıkı oğlu varmış Bın çömlek yaparmış, otekısı tarla eker-
mış Ikı oğlu da ananın hayır duasını beklermış Ne var kı yağ-
mur yağmazsa tarla sahıbı oğlu ıçın ana ağlarmış, yağmur ya-
ğarsa comlekcı oğul ıçın ana ağlarmış Kısacası' yağmur da yağ-
sa guneş de açsa ana ağlarmış Turkıye'nın AT'ye gırmesı ya
da gırememesı durumlarında olduğu gıbı1
VEFAT
Emeklı astsubay
ADNAN ALPAGUTu
kaybettık Allah rahmet eylesın
AİLESİ