19 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/14 DIŞ HABERLER 9 OCAK 1990 BULGARİSTAN Moskova'dan soydaşlara destekSSCB Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Gennadi Gerasimov, Türk azınlığa haklarını iade etmek kararını "doğru yönde atılnuş bir adım olarak" değerlendirerek "bu kararın uygulanmasının Bulgaristan'ın uluslararası prestijini yükselteceğini" söyledi. Sofya'da hükümet, Türk azınlıkve milliyetçilerin temsilcileri 'sosyal forum'da bir araya geldiler. Dış Haberler Servisi — Bulgaristan'da yönetim, Türk azınlığın haklanna karşı çı- kan milliyetçiler ve Türk azınlık temsilcile- ri, dün krize bir çözüm bulmak amacıyla düzenlenen "sosyal fomm"da bir araya gel- diler. Toplantırun başlamasıyla grev ve gös- terilere son verildi. Sovyetler Birliği, Bulga- ristan Devlet Konseyi ve Bakanlar Kurulu- nun geçen ay sonunda aldığı, Türk azınlı- ğa haklarını iade etme yolundaki kararın "dogru yönde atılmtş bir adım" olduğunu bildirerek Bulgaristan'da ulusal uzlaşmayı engelleyebilecek davranışlardan kaçınılrnası çağrısında bulundu. AA'ya göre Sovyet Dışişleri Bakanlığı söz- cüsü Gennadi Gerasimov, dün duzenlediği basın toplantısında yaptığı açıklamada, yeni Bulgaristan vönetiminin, Jivkov yönetimi- nin "zor yoluyla tek tip bir toplam yaratma" çabalarını "biiyük bir siyasi hala" olarak nitelediğini hatırlattı. Gerasimov, yeni Bulgaristan yönetiminin bu hatayı düzeltme yolunda attığı adımla- rın genel olarak memnuniyetle karşılandı- ğını, ancak özellikle, Türk azınlıkla Bulgar- lann birlikte yaşadığı bölgelerde tepki do- ğurduğunu kaydetti. Sovyet sözcü, Bulgaristan hükumetinin, Türk azınlığa haklarını iade etme kararının "tüm Avrupa'da yaşanan siırece uygun, doğru yönde atılnuş bir adım" olduğunu be- lirtirken, bu karann uygulanmasının, "Bul- garistan'ın uluslararası prestijini de yüksel- teceğini" söyledi. Gerasimov, "konuyla il- gili tum taraflan. baskı takrjklerinden ve her türlü şiddetten kaçmma>-a" çağırırken, Bul- garistan'da ulusal uzlaşmanın bir an önce sağlanmasını diledi. Sosyal forum Mecliste Parlamento Başkaru Stanko To- dorov yönetiminde başlayan "sosyal fonım" toplantısı, Komünist Parti yönetiminin Turk azınlığa din ve diğer ozgürlüklerinin veril- mesi kararından sonra dört gün üst üste ya- pılan karşı gösteriler üzerine gerçekleştiril- di. Bulgaristan Haber Ajansı BTA, toplan- tıya bütün siyasi ve muhalif gruplann tem- silcileriyle bazı kentlerden heyetlerin katıl- dığını duyurdu. Ajans, toplantıya katılan ta- raflan n "göriişmelerde barısçıl ve ciddi bir havanın sağlanması" amacıyla bütün gös- teri ve gre\ r lerin enelenmesi çağnsını oybir- liğiyle kabul ettiklerini bildirdi. Görüşmelerin başlarnasından sonra pro- testo gosterileri ve grevlere son verildiği bil- dirildi. Hukümet, muhalefet ve Türk azın- lığıru temsil edenler arasında yapılan görüş- melerde, reform yanlısı olarak bilinen Po- litbüro üyesi Andrei Lukanov'un hüküme- ti temsil ettiği kaydedildi. Çevreci Eco- Glasnost muhalefet grubu yetkilisi Petar Be- ron, "Etnik sonınun çözümlenecegine ina- nıyorum" dedi. Ancak aynntı vermedi. Gayri resmi Işçi Sendikaları Başkanı Kons- tantin Trenchev, Reuters'e yaptığı açıklama- da, "Baskı altına alınan Türklerin öç alma- ya kalkışmamalaruu umanm. Aksi halde bu bir patlama olur" diye konuştu. Bu arada, Türk azınlığın haklannın geri verilmesini protesto amacıyla ülke capında düzenlenen gösterilerin, devrik Jivkov re- jimi taraftarlannın reformcu Mladenov ik- tidannı yıpratmak amacıyla giriştiği eylem- ler olduğu belirtiliyor. Gözlemciler, göstericilerin büyük bölü- münün yerel yöneticilere ait resmi araçlar- la taşınmasının, yerlerini kaybetmekten kor- kan ve Jivkov dönemindeki onlemleri uy- gulayan yerel yöneticüerin gosterileri kışkırt- tığını ortaya koyduğunu ifade ediyorlar. Aynı kaynaklar, KP olağanüstü kongre- sinden önce parti içinde geniş çaplı "temizlik" yapılacağının açıklanması üze- rine mevkilerini kaybetmekten korkan ye- rel yöneticüerin, Türk azınlığa haklannın iadesi konusunu kullanarak yeni yönetime karşı bir direniş başlattıklannı vurguluyor. Sofya'daki Türk azınlık aleyhinde yapı- lan gösteriler sırasında yuhalanan Başba- kan Gueorgui Atanassov da televizyonda yaptığı açıklamada, hükümetin, devlet ku- rumları ve yönetimin faaliyetlerini engelle- mek isteyen bazı siyasi güçlerin girişimle- rinden endişe duyduğunu bildirdi. Bu arada Bulgar Radyosu, Moskova Ti- yatrosu sanatçılarının, Türk azınlığın hak- lannın geri verilmesi karannı resmen onay- layarak halkın tepkisine yol açan KP Mos- kova Birinci Sekreterinin tutumunu protesto için açlık grevi yaptıklarını duyurdu. Bulgaristan'da Türklere karşı düzenlenen gösteriler ve ülkenin içinde bulunduğu si- yasi kriz, uluslararası basın ve yayın organ- larında da geniş yer buluypr. The New York Times Gazetesi'nde dün birinci sayfadan ve- rilen haberde, hükümetin, gösterüerden en- dişeli olduğu belirtildi. Gazete, Bulgarlann Türkleri "Troya aü" olarak görduklerini de öne sürdü. ABD de destekliyor ABD, Bulgaristan'daki Türk azınlığa isirnlerini kullanma hakkıyla dil ve ibadet özgürlüğü verilmesine ilişkin kararın refe- randuma götürülemeyeceğim bildirdi. ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, demokrasiler- de söz konusu hakların zaten insanların te- mel haklan olduğunu belirtti. Sözcü, her yönetimin kendi vatandaşlanmn temel hak- larını koruma sorumluluğuna işaret etti. AZERBAYCAN Türk sınırındaki engeller sokulduNahcivan'da göstericiler Türk ve Iran sınırındaki tüm engelleri söktü. Azerbaycan Halk Cephesi olağanüstü kongreden radikalleşerekçıktı. MOSKOVA (Ajanslar) — Sovyetler Bir- liği'nin Azerbaycan Cumhuriyeti'ne bağlı Nahcivan özerk Cumhuriyeti'nin Türkiye ve tran ile olan sımrlanndaki tüm engelle- rin göstericiler tarafından yıkıldığı ve böl- gede önceki gün üç değişik gösteri düzen- lendiği bildiriliyor. Azerbaycan Cumhuri- yeti'nde Halk Cephesi örgütü hafta sonun- daki tartışrnalı olağanüstü kongresinden ra- dikalleşerek çıkarken, örgütün yönetim ku- ruluna ilk kez iki din adamı girdi. Sovyetler Birliği'nin Azerbaycan Cum- huriyeti'ne bağlı Nahcivan Özerk Cumhu- riyeti'nin Iran ve Türkiye ile olan sınırın- daki tüm engellerin yıkıldığı bildirildi. Izvestia Gazetesi'nin dunkü sayısında yer alan habere göre önceki akşam saatlerin- de, Nahcivan özerk Cumhuriyeti'nin Türkiye ile olan sınırlarında, elektronik kontrol sistemlerinin ve kontrol kulelerinin sağlam kaldıgı 'son 250 metrclik bölüm' çevresinde toplanan yüzlerce kişi, sının kurt köpekleri ve silahlarla korumaya çalışan as- keri biriiklere ultimatom vererek bölgeyi kı- sa bir sürede boşaltmalarını istediler. Ultimatom üzerine, askerlerin, bir köp- rü başını da içeren sınır şeridini boşaltma- larından sonra halkın, sağlam kalan son sı- nır engellerini de yıktığını büdiren Izvestia Gazetesi, "Nahcivan Özerk Cumhuriyeti boyonca sınır laşı ve kontrol kulesi kalmadı" diye yazdı. Iran haber ajansı IRNA tarafından ön- ceki gün yapıldığı bildirilen diğer bir gös- teride ise göstericilerin lranh Azerilerle bağ- lantı kurma haklarını destekleyen siogan- lar attıkları ve "Allatau ekber" diye bağır- dıkları kaydedildi. Azerbaycan'daki Halk Cephesi'nin ön- ceki gece yarısından sonra sonuçlandırıla- bilen kongresi ile ilgili olarak edinilen bil- gilere göre iki günlük tartışmalar boyunca, Halk Cephesi'nin yoldan çıktığını' savunan ve örgütün daha ılımlı bir politika gütme- sini isteyen, aralarında sosyal demokrat grubun da yer aldığı muhalefet, yönetim kurulu ve meclis seçimlerine katılmayı red- detti. Bu arada yine Azerbaycan Cumhuriyeti sınırlan içinde yer alan ve Ermenilerle Azer- baycanhlar arasında düşmanlık konusu olan Dağlık Karabağ bölgesinde gerginli- ğin yeniden tırmanmaya başladığı ve böl- geye temel mat sevkiyatının kesildiği' bil- dirildi. öte yandan resmi bir ziyaret için Türki- ye'de bulunan Azerbaycan Sovyet Cumhu- riyeti Başbakanı Ayaz Niyazioğlu Mutta- libov, İstanbul'dan uçakla Anlcara'ya geçti. Başbakanlığa ait GAP uçağı ile Ankara'- ya gelen Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cum- huriyeti Başbakanı Muttalibov'u, Esenboğa Havaliraanı'nda Maliye ve Gümrük Baka- nı Ekrem Pakdemirii karşıladı. SOFYA COMECON'un kaderi görüşülüyor SOFYA (AA) — On sosyalist ülke ara- sında, 1949 yılında oluştunılan Karşılıkh Ekonomik Yardım Konseyi'nin (COME- CON) geleceği, Bulgaristan'ın başkenti Sof- ya'da bugün başlayacak toplantılarda bel- İi olacak. Özellikle Doğu Bloku ülkelerinde geçen yü yaşanan hızlı siyasi ve ekonomik reform- lar sonrasında yapılacak ilk toplantılarda, COMECON'a yeni bir işlerlik kazandınl- ması üzerinde durulacağı bildiriliyor. Doğu Bloku ülkelerinde ekonomik ser- besti ve dışa açılma ile birlikte, COME- CON'a üye ülkelerden Çekoslovakya, ör- gütün işleyişinde radikal değişiklikler yapıl- masım istemiş, bu isteğe Polonya ve Ma- caristan da katılmıştı. COMECON'un liderliğini yapan Sovyet- ler Birliği de, üye ülkeler arasında, sübvan- siyonlu fıyaılar yerine dünya fıyatları üze- rinden konvertibl paralarla ticaret yapılma- srnı önermişti. Sovyetler Birliği yetkilileri, aynca COMECON ülkeleri arasmda düşük kaliteli mallar yerine, Batı'ya ihraç ettik- leri kaliteli rnallann satılmasım istemişti. Diğer adı CMEA olan örgüte SSCB, Ma- caristan, Romanya, Polonya, Bulgaristan, Doğu Almanya, Çekoslovakya, Vietnam, Küba ve Moğolistan üye bulunuyor. ROMANYA ANKARA Yılmaz-Dimitrov görüşmesi bugünDışişleri Bakanı Mesut Yılmaz bugün Kuveyt'te Bulgar meslektaşı ile yapacağı görüşmeden bir sonuç almayı beklernediğini söyledi. Ankara'da Türkler'e karşı düzenlenen gösteriler konusunda "ciddi" sorular tartışıhyor. Romanya'da cezaevterinde yüzlerce Securitate üyesi mahkemeye çıkartılaeaklan gümü bekUyoriar. (Fotograf: Reuter] ANKARA (Cumhuriyet Bttrosu) — Türk azınlığın haklannın iade edilmesinin ardın- dan Bulgaristan'da meydana gelen ve gün gectikçe yeni boyutlar kazanan gelişmeler, Ankara'da ciddi bazı "sorular" yaratmaya başladı. Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz, bu- gun Kuveyt'te Bulgaristan Dışişleri Bakanı Boyko Dimitrov ile bir araya gelecek. Yıl- maz, yapacağı görüşmede kesin bir sonuç almayı beklemediğinı söyledi. Dışişleri çevrelerinde tartışılan ciddi so- ruların başında, Türk azınlığını hedef alan "gerici ve şoven" gösteriler karşısında Sof- ya'daki yeni yöneticüerin ayakta kalıp ka- lamayacağı bu soruların başında geliyor. Ankara'daki yetkili çevreler, Dışişleri Ba- kanı Mesut Yılmaz'ın Bulgar meslektaşı Boyko Dimitrov ile bugün Kuveyt'te yapa- cağı göruşmenin bu ortamda gerçekleşme- sinin "talihsiz" olduğunu belirtiyorlar. Bul- garistan'daki görüntünün henüz "netiesmediğini" bildirerek, "Bu buluşma ileride bir tarihte yapılsaydı, daha verimli olurdu" görüşüne yeT veriyorlar. Bulgaristan'da Türklere din, dil ve isim seçme özgürlüğünü iade eden Komünist Partisi Merkez Komitesi'nin'*29 aralık tarihli karanna tepkilerin giderek yayılması kar- şısında Ankara'da duyulan yeni kaygüar şu şekilde özetleniyor. 1) Jivkov'un görevden uzaklaştınlması- nın ardından işbaşına gelen yeni yönetim ile- ri bir adım atıp Türk azınlığa eski yönetim tarafından gasp edilen haklarını iade etti ve demokratikleşme yönünde geleceğe dönük niyetini gösterdi. Âncak bu adımın yol aç- tığı ve henüz yerel düzeyde tasfıye edilme- miş olan eski kadrolardan da güç alan ge- rici ve şoven tepkilerin boyutunu hesapla- yamadı. Başta Kırcaali'de başlayan daha sonra Türklerin yaşadıkları diğer kentlere yansıyan ve son olarak Sofya'ya kadar ge- len gösteriler Devlet Başkanı Petar Mlade- nov'un istifasını isteyecek boyuta erişti. Bu durumda yeni yönetirain bu baskılara kar- şı koyup koyamayacağı sorusu gündeme Securitate hesap veriyorNikolay Çavuşesku'ya bağlı güvenlik örgütü üyelerinin yargılanmasına dün Sibiu kentinde başladı. Securitate üyesi Ion Bundea 9 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Dış Haberler Servisi — Romanya'da ye- ni yönetime karşı halkta bazı tedirginlikle- rin görüldüğüne ilişkin işaretler ortaya çı- karken, devrik Devlet Başkanı Nikolay Ça- vuşesku'ya bağlı polis örgütü Securitate'- nin üyelerine karşı açılan davalardan ilki, Sibiu kentindeki askeri mahkemede dün başladı. Mahkemede, gizli polis Securitate üyesi Ion Bundea, Çavuşesku çiftinin öldü- rülmesinden sonra orduya ateş açmak su- çu ile 9 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Bükreş'teki iyi haber alan kaynaklardan edinilen bilgilere göre, Bundea, bir grup as- kere ateş açıp, aralanndan birini yaralamak- la suçlanmıştı. USC sözcüsü, Aurel Dragos Muntenau tarafından "terörist" olarak suçlanan Secu- ritate üyelerinden, diğer iki yüzbaşı Vanga Livin ve binbaşı Marco Aurel hakkmda da Sibiu kentinde davalara başlandığı bildirildi. Yargılaianların temyize başvurma hak- lan bulunmadığını kaydeden Munteanu, duruşmalara yabancı ve Rumen basın men- suplanmn girebüeceğini büdirerek, Nicu Çavuşesku ve Securitate Başkanı General Julian Vlad'ın yargılanacak kişiler arasın- da bulunduğunu kaydetti. USC, Securitate elemanlannı yargılamak üzere olağanüstü mahkemeler oluşturmuş- tu. Çavuşeskular'm öldürülmesinden son- ra idam cezasının kaldırıldığı Romanya'da yargılanacak kisilere verilebilecek en ağır ce- za ömür boyu hapis olacak. Bu arada Romanya'da halk ayaklanması sırasında, ölü sayısının 10 bini aşmadığı bil- dirildi. Çavuşesku rejiminin düşmesinden sonra ülke yönetimini eline geçiren Ulusal Sela- met Cephesi (USC) Konseyi Yürütme Kon- seyi uyesi Silviu Brncan, dün AFP'ye yap- tığı açıklamada, daha önce ölü sayısının 64 bin olarak ileri sürüldüğünü hatırlattı. Brucan, bu sayının 1965 yüından beri, Ni- kolay ve Elena Çavuşesku'nun emirleri ile öldurülenlerin ve ayaklanma sırasında ölen- lerin toplam sayısı olduğunu belirtti. Seçimlerin ertelenmesi Basın mensuplarının, UKC Başkanı Ion Diescu ve yardımcısı Dumitnı Mazilu'nun nisan ayında yapılması planlanan seçimle- rin ertelenebileceği yolundaki açıklaraala- nna ilişkin sorulan üzerine Munteanu, böy- le bir ertelemeden henüz bilgisi olmadığını söyledi. Munteanu, aynca özgür basına inandı- DIŞ BASIN Ebc Litvanyalı ayrılıkçılar iyi düşünmeliLitvanya Komünist Partisi'nin So\-yetler Birliği Komünist Panisi'nden ayrılma ka- ran alması, Litvanya ile diğer Baltık cum- huriyetleri ve Sovyetler Birliği'ni oluşturan öteki 12 cumhuriyet, 104 milliyet ve 18 özerk bölgede aynlıkçı hareketlerin anacağı bek- lentisini doğurdu. Litvanya anayasal haklarını kullanarak birlikten aynlmak ve kendi geleceğini ken- di tayin etmek istiyor; ancak Litvanya'nın veya herhangi başka bir cumhuriyetin böy- le bir girişimde bulunması, onu demokra- siye yaklaştıracağına daha da uzaklaştınr. Aynlıkçılık, iç savaş sırasında ABD'de de- mokrasiyi nasıl tehlikeye attıysa aynı akım, şimdi Sovyetler Birliği'nde kurulmakta olan demokrasi için bir tehdit oluşturuyor. Azın- lıklar konusunu inceleyen ABD Başkanı Abraham IJncoln. şöyle bir saptamada bu- lunmuştu: "Azınlıklar, sonuçta bölünmele- rine ve mahvolmalarına neden olacak bir döngü içine giriyorlar; dahil olduklan ço- ğunluk, onlar tarafından yönetilmeyi red- dettiği zaman, derhal aynlma eğilimi gös- teriyorlar." Kısa vadede birlikten aynlmak, siyasal gücün uygulanması ve etnik sorunların çö- zümü için iyi bir yol gibi görunebilir; an- cak şimdiye dek yaşanan örnekler, bunun ciddi sorunlara neden olduğunu gösterdi. Birinci ve ikinci dünya savaşlanndan son- ra İrlanda, Kore, Çin, Vietnam, Hindistan, Pakistan, Filistin, Almanya ve Kıbrıs çeşith zamanlarda bölündüler. Bu ülkelerin bölün- mesi, ülkeyi meydana getiren ayrı etnik ve- ya ideolojik gruplann kendi kaderini tayin hakkını kullanmaları amacıyla gerçekleşti- rüdiyse de büyük toplumsal sorunlara ne- den oldu, vatandaşlık ve hukümranlık kav- ramları fakirleşti. Bölünmelerden sonra 'yanlış tarafta' ya- şayan milyonlarca insan, evlerini, yurtları- nı terk etmek zorunda kaldı. Bir o kadarı da geride kalarak kendileri için etnik açı- dan homojen bölgeler yaratmaya çalıştılar. Bu, çeşitli sosyal çatışmalan beraberinde ge- tirdi. Bölünmeler, pek çok ülkede bölgesel sorunlan gündeme getirdi. tkinci Dünya Sa- vaşı'ndan sonra çıkan belli başlı savaşların hemen hepsinin kökeninde bu sorun yatar. Kore"de, Vietnam'da, Hindistan ile Pakis- tan arasmdaki çatışmada, İsrail ve komşu- ları arasındaki çatışmalarda, çözülememiş toprak sorunlan belirleyici olmuştur. Litvanya ve>3 diğer cumhuriyetlerin Sov- yetler Birliği'nden ayrılmasında da aynı so- runlar ortaya çıkacağa benziyor. Estonya ve Litvanya'da azımsanamayacak azınlık grup- lan yaşıyor; Letonyalılar ise kendi ülkele- rinde azınlık durumundalar. Bu cumhuri- yetlerin bağımsız birer devlete dönüşmesi durumunda büyük göçlerin gerçekleşmesi beklenebilir. Ancak bu ne homojen devlet- lerin kurulmasını sağlar ne de çoğunluklarla azınlıklar arasındaki sorunların çözülmesi- ni. Mihail Gorbaçov, siyasal sistemi demok- ratikleştirmeye ve cumhuriyetlereküçümse- nemeyecek haklar vermeye çalıştı. Özgür- lük peşinde koşan azınlıklarda bu girişimin başarılı olup olmayacağı henüz belli değil. Gorbaçov, "Birlikten aynlarak self deter- minasyon hakkını ele geçirmeye çalışmak, birliğimizi bozmaktan, halklan karşı kar- sıya getirmekten, kan ve ölümden başka bir işe yaramaz" diyor. Baltık cumhuriyetlerindeki azınlıklar, ay- nlıkçı politikalann kendilerini demokrasi- ye götüreceğine inanıyorlar. Fakat uzun va- dede, bağımsızlık arayışı, demokrasinin ta- mamen yitirilmesine ve içinden çıkması güç bir çıkmaz sokağa girilmesine neden olaca- ğa benziyor. (4 ocak) . ğını kaydederek Köylü Partisi ve Liberal Parti temsilcilerinin televizyona çıkarak gnıplannın programlan hakkında bilgj ver- diklerini hatırlattı. Romanya'da Çavuşesku'nun idam edil- mesinden sonra iki hafta gibi kısa bir süre- de oluştunılan siyasi partiler, UKC'nin, ba- sın ve hükümeti kontrolü altında bulundur- ması dolayısıyla seçimlerde haksız üstünlü- ğe sahip olacağı görüşünü ileri sürüyorlar. Bazı siyasi gruplar da Romanya televiz- yonunu, UKC'nin haberlerine geniş bir şe- kilde yer vermesine karşın kendi toplantı- larını boykot etmekle suçluyorlar. Romanya'da halkın bazı kesimlerinde ye- ni yönetime karşı tedirginliğin başladığı gözleniyor. BBC, halkın Ulusal Kurtuluş Cephesi'nin kendi başına hareket etmesin- den tedirginlik duyduğunu ve ülke yöneti- minde daha fazla söz sahibi olmak istedi- ğini belirtti. Nitekim önceki gün Bürkeş'te yapılan iki ayrı gösteride bu özlem dile ge- tirildi. önceki sabah Köylü ve Hıristiyan Demokrat partiler tarafından düzenlenen ilk gösteride, ayaklanma sırasında ölenler anıldı. Bu gösteriden bir süre sonra ise yak- laşık 3 bin öğrenci gösteri yaptı. öğrenci- ler, Çavuşesku döneminin eğitim sistemi- nin değiştirümesini ve Ulusal Kurtuluş Cep- hesi'nde öğrencilerin daha fazla temsil edil- mesini istediler. AT'yle ilişki Romanya'ya ilişkin diğer bir gelişmede, Ulusal Kurtuluş Cephesi, Avrupa Ekono- mik Topluluğu ile diplomatik ilişki kurmak istediğini belirtti. Romanya Radyosu, UCK'nin, AT nez- dinde bir temsilci atamak istediğini haber verdi ve Romanya'nın AT ülkeleriyle "kar- şılıklı yarar Uişkisi temelinde çeşitli alaniar- da işbirliği yapmayı arzuladığını" belirtti. Monarşi isteği Çavuşesku yönetiminin devrilmesinden sonra yeniden kurulan "Liberal Parti"nin ise monarşiye dönülmesini istediğı bildiril- di. Liberal Parti Gazetesi "Liberarul"un Yazı Işleri Müdürü Dan Lazarescu, önce- ki gün Reuter'e verdiği demecte, iki gun ön- ce eski Romanya Kralı Mihaü'e bir mek- tup yazarak ülkeye geri dönmesini ve kral- lığ] üstlenmesini istediğini söyledi. Lazarescu, "Biz monarsinin veniden ku- rulmasından yanayız" dedi. hızla girdi. Yeni yönetimin duruma hâkira olup olamayacağı önümüzdeki günlerde bel- li olacak. Duruma hâkim olamadığı takdir- de Türk azınlığın durumu Jivkov yönetimi- ne oranla çok daha tehlikeli bir duruma gı- rebilir. Bu kez gücünü halktan alan baslu- lar daha da artar. 2) Türk azınlığına karşı düzenlenen gös- terilere katılan Bulgarlar. bir yandan "Os- manlı sovenizmi" düşüncelerini yayarlarken, diğer yandan "Bulgaristan Bulgarlanndır, Türkler gitsin" sloganlarını kullanıyorlar. Türklerin Turkiye'ye gıtmeleri için "ttstnne para vermeye hazır olduklannı" duyuruyor- İar. Bu provokasyonlar karşısında etkin ça- tışmalara meydan verilirse, Türkiye geçen yaz yasanana oranla çok daha büyük ve cid- di bir göç sorunu ile karşı karşıya kalabi- lir. 3) Türkiye, Türk azınlığı mensupianmn Bulgaristan'da iyi Bulgar vatandaşlan ola- rak yaşamalannı ve temel haklarından ya- rarlanmalarını istiyor. Bulgaristan'a karşı şoven beklentileri bulunmuyor. Bu açıdan özellikle Kırcaali'de Türkler tarafından dü- zenlenen karşı gösterilerde Türk bayrakla- nnın sallanması ve "Türkler gelecek, bizi kurtaracak" slogaruanmn atümasını da tas- vip etmek mümkün değil. Bunlar karşı ta- rafa istediği kozlan vereçek olan gereksiz provokasyonlardır. Yılmaz, Kuveyt Havaalanı'nda, Kuveyt Devlet Bakanı tsa Muhammed EI-.Neridi ta- rafından karşılandı. Yılmaz. havaalanında yapuğı açıklamada, Bulgar yönetiminin, ul- kesinde yasayan ve Bulgaristan'ın sadık va- tandaşı olan Tiirk azmlığıyla ilgili olarak, 29 aralıkta almış olduğu kararlan en kısa zamanda ve tam olarak uygulamasını bek- lediklerini söyledi. Yılmaz, Bulgaristan'da Jivkov yönetimi- nin artığı olan bazı ırkçı unsurlann diren- melerine rağmen, bu kararlann uygulanma- sının, hem Bulgaristan'ın uluslararası ima- jım bir lekeden, hem de Türk-Bulgar iliş- kilerini ağır bir yükten kurtaracağını kay- detti. Bulgaristan Dışişleri Bakanı Boiko Di- mitrov da, "Türkiye ile ilişkilerimizde yeni bir sayfa açmak istiyoruz" dedi. D.ALMANYA Yuvarlak masa görüşmeleri çıkmaza girdi Dış Haberler Servisi — Demokratik Al- manya'da yönetim ile muhalefet grupları arasında yapılan yuvarlak masa görüşme- lerinin dünkü oturumunda, muhalefet, top- lantı salonunu terk etti. Muhalefet grupla- n, hükümetle aralarında sürekli olarak tar- tışma konusu olan gizli polis örgütü feshe- dilmedikçe, görüşmelerin süremeyeceğini bildirerek, Hans Modrow hukümetine, gü- venlik güçlerinin genel durumuyla ilgili bir rapor hazırlaması için ultimatom verdi. Mu- halefet, hükümetten, komünist yönetim za- manında kurulmuş olan gizli polis örgütü- nün feshedileceği konusunda garanti veril- mesini isteyerek, aksi takdirde, yuvarlak ma- sa toplantılanndan tamamen çeküeceklerini bildirdi. Hükümetin ise muhalefetin ultima- tomunu reddettiği bildirildi. Muhalefetteki Yeni Forum ve Sosyal De- mokrat Parti, halka gelecek pazar günü so- kaklara dökülerek Komünist Parti aleyhin- de gösteri yapma çağnsmda bulundu. AA'- nın haberine göre muhalif Yeni Fonım ve Sosyal Demokrat Parti, halkın, hükümetin yeniden kurulmasını istediği gizli polisin oluşturulmasına karşı çıkmasıru istedi. Mu- halefet temsilcileri, iktidarla muhalefet ara- sındaki yuvarlak masa görüşmeleri sırasın- da gizli polisin feshedilmesi konusunda gü- vence alamamalan durumunda görüşmeleri terk edeceklerini söylüyorlar. Gözlemciler, muhalefet gruplanmn görüşmelerden çekil- meleri halinde Başbakan Hans Modrow yö- netiminde kurulan geçici hükümetin geçer- liliğini yitirme tehlikesiyle karşı karşıya ka- lacağını bildiriyorlar. Hükümet ile muhalefet gnıplan arasın- da dün yapılan görüşmelerde muhalefet, komünist yönetim zamanında oluşturulmuş olan gizli polis örgütünün, 19 ocak tarihi- ne kadar feshedilmesini ve onun yerine ye- ni bir örgüt kunılması planlanndan vazge- çümesini istedi. Görüşmelere hükümet adı- na katılan Peter Koch ise hükümetin, mev- cut polis örgütünü ocak ayının sonuna ka- dar dağıtmayı düşündüğünü ve benzeri bir örgütün tekrar oluşturulmasımn düşünül- mediğini açıkladı. Ancak Koch'un bu açık- lamasının muhalefet tarafından inandıncı bulunmamasının üzerine, görüşmelerde bel- li bir sonuca ulaşılamadı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle