25 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/10 HABERLER 9 OCAK 1990 P A R T I L E R D E N Qn1 Ha ranHPVIı S o l d a yeni bir p a r t i O U l U d . İ C U I U C V U kurulması için bir süredir görüşen İstanbul Milletvekili Abdullah Baştürk ile eski TİP ve SDP Genel Başkanı Mehmet Ali Aybar'ın önümüzdeki gunlerde yeniden bir araya gelmeleri beklenirken SHP'den kaçan miİletvekilleri yann bir değerlendirme toplantısı yapacaklar. Bu toplantıda Baştürk'ün Aybar ile yaptığı görüşmeler hakkında bilgi vereceği de öğrenildi. Toplantıya eski SHP Parti Meclisi üyesi Aydm Güven Gürkan'ın da katılacağı, milletvekillerinin bu toplantıda kurulacak yeni partinin yapılanma konusu üzerinde duracakları bildirildi. Toplantıda, Aybar'ın kuracağı parti ile birleşilmesi konusu da geniş bir biçimde değerlendirilecek. Bu toplantının ardından Aybar'ın da Ankara'ya gelerek perşembe günü Baştürk ve SHP'den kopan diğer milletvekilleriyle görüşmesi bekleniyor. (Ankara / Cumhuriyet Bürosu) Sosyalist Parti Genel Sekreteri y g m Büyükdağh, Türkiye'deki dinci akımın tehlikeli boyutlara ulaştığını söyledi. Dinci akımlann askeri darbelere neden olduğunu öne süren Büyükdağlı, "Türkiye askeri darbeler ortamından çıkmış değil" dedi. Büyükdağlı, dinci akımlann güçlenmesine eski Cumhurbaşkaru Kenan Evren ve ekibinin neden olduğunu söyledi. Amerika Birleşik Devletleri'nin üniversitelerinde Türkiye üzerinde yapılan araştırma sonuçlarına değinerek "Solun ezildiği bir dönemde devlet dinci akımı toplumsal uyanışa engel olarak gördü" dedi. Özellikle 1980 yılından itibaren sistemli olarak din devleti kurulması cahşmalannın yoğunlaştığıru öne süren Büyükdağlı şunlan söyledi: "Son olarak ABD'de bir üniversitenin yaptığı araştırmada Türkiyede irticarun yükselişiyle ilgili olarak askeri müdahalelerin olabileceği konusundaki sözler dikkat çekicidirT (Ankara / UBA) T B K P l s t a n b u l H yonetimi a d ,na bir açıklama yapan Yalçın Ergündoğan, "halkın tercihinin parlamentoya yansıtılması gerektiğim" belirterek Hazine yardımının, halk desteğini yitirmiş partilere payanda görevi üstlendiğini öne sürdü. Ergündoğan, dün yaptığı yazılı açıklamada, ayrıca anti- demokralik, Anayasa, Siyasal Partiler ve Seçim Yasası ile, halkın tercihinin parlamentoya yansımasımn önünün tıkandığım söyledi. Halkın tercihinin parlamentoya tam yansımasınj sağlayacak değişikliklerin zaman geçirilmeden yapılabilmesi için siyasi partilere "demokratik uzlaşma" çağrısı yapan Yalçın Ergündoğan, iktidar partisi ANAP'ın oylannın yüzde 15'lerin altına düştüğünü vurguladı. (tç Politika Servisi) . Yol Partisi'nde delege _ • seçimierinin 20 ocakta başlayacağı bildirildi. DYP Genel Başkan Yardımcısı Esat Kıratlıoğlu, yaptığı açıklamada, DYP'nin daha çok dinamizm kazanması için genel kongrenin erkene alındığını belirterek "örgütlerimiz bütün gücüyle iktidara hazırlaruyor. Bu arada il, ilçe kongrelerini de yaparak önümüzdeki aylarda daha da canlanacaklar. Genel idare kurulu ve baskanlık divanımız, kurultay takvimini belirlemiş ve örgütlerimize duyurmuştur" dedi. Esat Kıratlıoğlu, DYP'nin iktidara doğru yürüdüğünü gören seçmenlerin yurdun her köşesinden DYP'de yönetici olmak için büyük bir çaba içine girdiğini, bunun da partisi açısından sevindirici olduğunu söyledi. (Ankara / UBA) ANAP TBMM grubunun bugünkü . toplantısmda Trabzon Milletvekili Necmettin Karaduman, "Cumhurbaşkanının tarafsızlığı ve sorumsuzluğu" konusunda gündem dışı söz alacak. Grupta • — N Zonguldak Milletvekili Pertev Aşçıoğlu, P * * * / y ^ V " P a r t ' n ' n genel politikası" ve Eskişehir Milletvekili Erol Zeytinoğlu da "ekonominin içinde bulunduğu durum" hakkında görüşlerini açıklayacaklar. öte yandan ANAP Genel Başkan Yardımcısı Orhan Demirtaş, ANAP'ın üye sayısımn 200 bine düştüğü yolundaki haberleri yalanlarken, "Bu söylenenler bize daha çok gübre oluyor, fışkmyoruz, büyüyonız" dedi. ANAP Baskanlık Divanı dün yaklaşık 3.5 saat süren bir toplantı yaptı. Başbakan Yıldırım Akbulut'un ayrılmasından sonra bir basın toplantısı düzenleyen Orhan Demirtaş, ANAP'ın üye sayısımn halen 1.5 milyon olduğunu söyledi. Demirtaş, Trabzon ve Bakırköy kongTelerinin 27 ocakta yapılacağını, daha önce feshedilen parti örgütlerindeki kongrelerin tarihlerinin de önümüzdeki günlerde belirleneceğini söyledi. \ ^ » T l İ l l Vr*İ1<=»r "Yenilikçi Sosyal Demokratlar" I C I l l l l I V V j , l l t : i önceki gün SHP il binasını ziyaretlerinin ardından Bayraklı Düğün Salonu'nda düzenlenen bir toplantıya katıldılar. Parti yönetimine ilişkin çeşitli eleştirilerın dile getirildiği toplantıda, lzmir Milletvekili Veli Aksoy, Genel Başkan ^ Erdal Inönü ile kurultay konusunda ", görüştüğünü belirtti. Aksoy, "Sayın Genel Başkan'a parti içi statükocu unsurların PM'de yer almaması dileğimi ilettim" diye konuştu. Ankara Milletvekili ömer Çiftçi'nin yönetime ilişkin eleştirilerine cevap vermek için söz alan PM üyesi Mahmut Türkmenoğu da konuşmasında, "İki kurultay arka arkaya kırmızı güllü liste çıkaran arkadaşlar, niye şimdi Genel Başkan'a idip 'Tek liste çıksın, hepımız o listeye oy verelim' diyorlar" dedi. tstanbul Milletvekili tsmail Cem ise "Biz bu kurultaya liste kavgası gibi bakmıyoruz. Kimseye bizi listeye alm demedik" şeklinde konuştu. (lzmir, Cumhuriyet Ege Bürosu) SHP Tunceli Milletvekili . Orhan Veli Yıldınm, gazetemizde çıkan "orduda irtica" haberleri üzerine TBMM'ye soru önergesi verdi. Yıldınm, MUli Savunma Bakanüğı'mn yamtlaması için verdiği önergede askeri okul sınavlarında "teokratik devlet özlemi içeren sorular sorulduğu iddiasının ne ölçüde doğru olduğunu" sordu. Yıldınm, soru önergesinde, 1983 yılından bu yana düşüncelerinden dolayı Silahlı Kuvvetler'de soruşturmaya tabi tutulmuş ve ihraç edilmiş subay ve astsubaylann sayısımn açıklanması isterainde bulundu. Yıldırım'ın orduda irtica başlıkh haberler üzerine yönelttiği sorulardan bazılan şöyle: "Askeri okullara öğrenci alımında özellikle mülakat imtihanında, teokratik devlet özlemli sorulara ağırlık verildiği doğru mu? Askeri okullara öğrenci alımında mezhebi, yaşadığı bölge veya doğdu il etken oluyor mu? 1980 sonrası askeri okullara Tunceli doğumlu kaç öğrenci başvurmuş ve bunlardan kaç tanesi askeri okullara ahnmıştır? Türkiye'de münteşir bazı gazetelerin askeri garnizona alınmadığı doğru mudur? Cumhuriyet Gazetesi'nin garnizona sokulmadığı söylenmektedir, bu doğru mudur? Hükümetin tanımış olduğu imtiyazlarla güçlenen Al Baraka, Faysal Finans gibi İslam Kalkınma Bankası kaynakh şirketlerin irticai hareketlere etkisi var mı? Varsa ne önlemler düşünüyorsunuz? Bu konunun Rabıta olayı ile ilgisi var mı? Varsa etkisini araştırdınız mı?" AÇIKLAMA • Amerika'nın Sesi Amerikan Basın ve Kültür Merkezi, 21 ve 22 kasım günlerinde gazetemizde yayımlanan, Amerika'nın Sesi Radyosu'nun Kürtler lehinde bir program yaptığı yolundaki haberler konusunda şu açıklamayı yaptı: Kasım 21 ve kasım 22 günlerinde Cumhuriyet Gazetesi'nde, Amerika'nın Sesi (VOA) Radyosu'nun Kürtler lehine bir program yayımladığı konusunda iki yazı çıkmıştır. Bu konudaki haberleri inceledikten sonra, Amerika'nın Sesi Radyosu yetkilileri böyle bir programı kesinlikle yayımlamadıklarını özellikle belirtmişlerdir. Kürtler hakkında bir raporun müsvettesi hazırlanmış, ancak Amerika'nın Sesi yetkilileri doğru ve dengeli olmadığı görüşünde olduklarından bu raporu asla yayına koymamışlardır. • Düzeltme — Pazar günü yayımlanan sayımızda, Harbiye As Sineması'nın ani program değişikliği sonucu, sinema ilanında yanlışlık olmuştur. Doğru programın yeraldığı ilan, dünden itibaren gazetemizde yayımlanmaktadır. özür dileriz. ANAP Grup BaşkanvekiliDaldal:Daha rahat çalışacağız Mecliste ÖzaPsız dönemMecliste Özal'ın cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra bütçe görüşmeleri ve yeni yıl tatili geldi. Bugünden itibaren Meclis yasama çahşmalarına hızla başlıyor ANAP milletvekillerinin "parmak makinesi" olarak hareket etmeyecekleri, bunun da yasaların görüşülmesi sırasında ANAP'ta sıkıntı yaratabileceği belirtiliyor. Bağımsızların sayısımn artması ve SHP kökenli 18 bağımsız milletvekilinin Meclis çahşmalarına renk katabilecekleri kaydediliyor. ANKARA (Cumhuriyel Büro- su) — ANAP TBMM'de, Turgul Özal'ın cumhurbaşkanı seçilme- sinden sonra bütçe göriişmelerini tamamlayarak yılbaşı tatiline gir- mesinin ardından "zoriu döne- me" bugün başlıyor. ANAP mil- letvekillerinin bu dönemde "par- mak makjnesi" olarak hareket et- meyecekleri, bunun da yasaların görüşülmesi sırasında ANAP'ta sıkıntılar yaratabileceği belirtili- yor. ANAP Grup Başkanvekili Raşit Daldal, "Önceki yıllara gö- re daha rahal çalışacagız" dedi. SHP kökenli 18 bağımsız millet- vekilinin etkili muhalefet hazırlık- larının da Meclis çalışmalanna bu dönemde "yeni renk katabilece- gi" savunuluyor. Özal'ın cumhurbaşkanı seçil- mesi ve Yıldınm Akbulut'un da başbakan seçilmesinin ardından Meclis gündemini 1989 mali yılı bütçe yasa tasansmın görüşülmei oluşturmuştu. Bütçenin kabul edilmesinin ardından yılbaşı tati- line giren TBMM, bugünden iti- baren çahşmalarına yeniden baş- lıyor. Bu dönemde Meclisin daha etkin hale gelebileceği ve ANAP Meclis grubu için "daha zoriu ge- çecegi" belirtiliyor. ANAP Gnıp Başkanvekili Ra- şit Daldal, bu döneme ilişkin Cumhuriyet muhabirinin scrusu- nu yanıtlarken, "Önceki yıllara göre daha rahat hareket ederiz. Bizim için zor olmaz. Çünkü sü- rekli arkadaşlaria istişare ederek kararlar alınz" biçiminde konuş- tu. DYP Grup Başkanvekili Kök- *al Toptan ise, "Biz o zemini ala- bildiğine canlı tutmaya çalışaca- ğız" dedi. Toptan, "Bu dönemin nasıl sonuçlar dogurabilecegini kestirmek şimdiden miimkün ol- maz. Umuyoruz ki, ANAP gru- bu Meclise getirilecek iilke sorun- larına daha duyarlı olur" şeklin- de konustu. ANAP milletvekillerinin bu dö- nemde, muhalefetin sürekli suç- ladığı biçimde "parmak makinesi" olarak hareket etmeme kararlılığının parti içinde sorun yaratabileceği belirtiliyor. Parti içi muhalefet gruplannın bu konuda kararlı olduklan ve kendilerine aykırı gelecek tasanlar lehine oy vermeyecekleri ifade ediliyor. ANAP içi muhalefetin önde gelen Isimlerinden Hasan Celal Giizel ve arkadaşlarının başta "nereden buldun" yasa önerisi ve hayali ih- racatçılara hapis cezası öngören yasa tasarısı konusundaki tavrının da ANAP grup yönetimini zorla- yacağı belirtiliyor. ANAP için Ayasofya Müzesi'nin camiye dö- nüştürülmesi konusunda DYP'- nin verdiği önerinin de zoriu bir engel oluşturduğu kaydediliyor. Meclisin salı günkü birleşimin- de "Horzum olayı ve eski Türki- ye Emlak Bankası Genel Miidii- rii hakkındaki iddialan" araştıra- cak komisyon için üye seçimi ya- pılacak. ANAP, komisyon üye- liklerine Bitlis milletvekili Faik Tanmcıoflu, Adana milletvekili Ledin Barias, Sıvas milletvekili Şakir Şcker, Van milletvekiü Ay- dın Arvasi, istanbul milletvekili Temel Gündogdu ve Antalya mil- letvekili Hasan Çakır'ı, SHP, Icel milletvekili Fikri Saglar ile İstan- bul milletvekili Mehmet Mogul- lay'ı, DYP ise Bursa milletvekili Mehmet Gazioglu'nu aday göster- di. Bu adaylar salı günkü birle- şimde genel kurulun oyuna sunu- lacak. Komisyon üyderi yapacak- lan Uk toplantıda da baskanlık di- vanlannı oluşturarak çalışmalara başiayacaklar. Koraisyon, iki ay- lık sürede konuya ilişkin bir rapor hazırlayarak TBMM Başkanlığı'- na sunacak. Genel kurulda bugün ayrıca SHP Tekirdağ milletvekili E«is Tütiincü'nün "Sosyal güvenlik kurumlanndaki çöküşün önleıı- mesi ve ulusal güvenlik sisteminin kurulması için alınacak tedbirie- rio tespit ediimesi" ve SHP Ko- caeli Milletvekili Ömer Türkça- tal'ın "SEKA grevinin nedenleıi ile ekonomik ve sosyal boyutlan- nı, olayın sonımlulannı tespit etmek" amacıyla verdikleri Mec- lis araştırması önergelerinin ön görüşmeleri yapılacak. Tasanya göre, gelir ve kurum- lar vergisi mükellefleri tarafından üniversitelere makbuz karşıhğm- da yapılacak bağışlar, gelir ve ku- rumlar vergisi matrahından indi- rilecek. Vakıflarca kurulacak üni- versiteler de, mali kolaylıklardan ve istisnalardan aynen yararlana- caklar, bunlar ayrıca emlak ve arazi vergüerinden muaf tutula- caklar. Vakıf üniversitelerine Bakanlar Kurulu karanyla Hazine ya da ka- mu tüzel kişilerine ait arazi ve te- sisler tahsis edilebilecek. Aralık- sız üç yıl eğitim ve öğretim yapü- masından sonra, bu araziler yine Bakanlar Kurulu karanyla üni- versitelere hibe edilebilecek. Cıunhurbaşkanlıgi resepsiyoniannın Ukinde Akbulutlar, Özailar'la. (Fotoğraf: Rıza Ezer) Muhalefetsiz resepsiyonTUNCAY ÖZKAN ANKARA — Cumhurbaşkanhğı Köşkü yeni yıl resepsiyonlan için dün ilk kez konuk- lara açıldı. Siyasi parti liderleri, milletvekil- leri ve diğer mülki erkânın çağnlı olduğu re- sepsiyona, SHP, DYP, DSP, RP, MÇP, IDP genel başkanları ile muhalefet partilerinin milletvekilleri katılmadılar. Cumhurbaşkanhğı'nda her yıl geleneksel olarak verilen yeni yıl resepsiyonlan, bu yıl da sorunlu başladı. Resepsiyona ANAP dı- şındaki partilerin genel başkan ve milletve- killeri çağnldıklan halde katılmadılar. Bü- lent Ecevit'in resepsiyona katılmayacağı yo- lunda mazeret bildirdiğini açıkladılar. Çankaya'da 15 ocağa kadar devam edecek olan resepsiyonlann dün yapılan birincisine 467 kişi eşleriyle birlikte çağnldılar. Bunla- nn 57'si gelemeyecekleri yolunda mazeret bil- dirdi. Köşk yetkilileri, mazeret bildirenlcr arasmda bazj muhalefet milletvekillerinin de bulunduğunu söylediler. Resepsiyona Zon- guldak'tan başlanarak tstanbul dahil olmak üzere ülerin milletvekilleri çağnldı. Bakan- lar Kurulu'nun ve diğer mülki erkân ve as- keri erkânın da yansı çağrıldı. Diğer millet- vekilleri ve yetkililer ise bugün akşam yapı- lacak resepsiyona katılacaklar. Saat 19.00'da Başbakan Yıldınm Akbu- lut'un, eşi Semia Akbulnl ile birlikte Köşk'e gelmesiyle başlayan resepsiyonda, Cumhur- başkanı Turgut ÖzaJ ve eşi Semra Özal aynı saatte davetlilerin tebriklerini kabule başla- dılar. Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile eşi Semra özal konuklan siyah giysileriyle kar- şılarken, kabul sırasında davetlilerin proto- kol sırasına girmediklerini gören Semra Özal, eşi Turgut Özal'a, "Genc sıraya koymamış- lar galiba" dedi. Bunun üzerine Turgut Özal da "boşver getiyoriar işle" yamtuu verdi. Jlk sırada ANAP milletvekilleri ve eşleri geldi- ler. Arkalanndan ise Başbakan ve eşi özaJ- lar'a mutlu yıllar dilediler. Özallar'ın resepsiyonuna eski Cumhurbaş- kanı Kenan Evren'in kızları ve eşleri Şenay- Erkan Giirvit ile Miray-Maksnt Göksu katı- lırlarken Marmaris'te bulunan eski Cumhur- başkanı Kenan Evren gelmedi. Cumhurbaşkaru özal, Gölge Adam ve Gır- gır dergilerinin sahibi Ertugrul Akbay'ın elini sıkarken, "çok yakışıklısın" diye iltifat et- ti. Akbay buna tebessüm ederek karşüık ver- di. Özallar'ın baslattıklan tamirat calışmala- nnın sürdüğü Köşk'ün salonlannı birbirine bağlayan koridorlanna büyük gümüş şam- danlar ve siyah mumlar yeıleştirilmişti. Köşk'ün salonlannda ayrıca şimdiye ka- dar rastlanılmayan "nazar boncnklan" da dikkati çekiyordu. Tabaklar içine yerleştiri- len çok sayıda nazar boncuğu Köşk'ün de- ğişik yerlerine konulmuştu. Parti çalışmalarınısürdüren Dalan: ANAP'aşırı sağ'a kaydı İDRİS AKYÜZ Bedrettin Dalan'ın Bahnumcu'- da, parti kurma çalışmalannı sür- dürdüğü "Mermer Köşk"ün ikin- ci katı. Şömineli, geniş bir calış- ma odası. Parke döşemelerin üze- rine dört parça "Biinyan" halı se- rili. Bir tarafta "maroken" kol- tuklardan oluşan oturma grubu, hemen yanında "masif" yuvar- lak toplantı masası. Duvarlar çe- şitli tablolarla süslü. Şöminenin üzerinde bir "Kur'ann Kerim" tam karşısındaki duvarda, Ata- türk'ün çerçevelenraiş veciz sözü; "Acizlcr için imkânsız, korkaklar için miithiş göriinen şeyler, kah- ramanlar için idealdir." Odarun giriş kapısının karşısındaki ceviz çalışma masasının üzerinde ise, Prof. Dr. Yüksel Ülken'in "Att- liirk ve tktisat", onun yar^nda da Ali Rıza Cihan ve Abdullah Te- kin'in yazdığı "Çağdaş Devlet Adamı tnönü" kitapları. Eski İstanbul Belediye Başka- nı Dalan, iki hafta önce yaptırdı- ğı kamuoyu araştırmasının sonuç- lannı anlatıyor. Partisinin bir "t«- ban harekâtı" ile oluşmasına özen gösterdiğini belirten Bedrettin Da- lan, tstanbul Universitesi Ekono- CÜNEYT ARCAYÜREK yazıyor Yoğun Çalışmalar ANKARA — Parlak diplomat- larımızdan "yeni dönem" özel kalem müdürû Nabi Şensoy, bin bir gece masallannı andıran Köşk resepsiyonlanyla ilgili bil- gi verirken, "çok / ^ u n çalışma- lar içinde" olan TO'nûn çağnlı listesine kanşmadığını söyledi. Listeyi Dışişleri Protokol Dai- resi hazırlamıştı. En âlâsından viski, şarap, yiyecekle süslene- cek resepsiyonlara geçen yılla- ra kadar bin beş yüz kişi çağn- lırken. bu yıl rakam birden beş bine yükseldi. Listeyi yukandan buyruk al- madan bu kadar geniş ölçekte protokol dairesi hazırtadrysa bo- yundan büyük işlere girişmiş. Başbakanlığı sırasında devlet parasının -iki özel uçak, 3-5 ta- ne otomobil dışında- öyle har vurup harman savrulmasını ön- lemek için TÖ, genelge üstüne genelge yayımladı. Dışişleri, de- mek ki bu buyruklara, TÖ'nün "tasarruf" anlayışına uymuyor. İşte bu olmaz. Derhal soruştur- ma açılmalı. TÖ'yü kamuoyun- da zor durumda bırakacak iş- lemlere kimin, hangi cesaret ve cüretle giriştiğini sorgu sual et- meli. Muhalefet partilerinin ağzı tor- ba değil ki büzebilesin. TÖ, re- sepsiyonlarda kalabalığı neden arıyormuş? Gezilerinde halkta bulamadığı desteği bulmak, hiç değilse Köşk'ün sınırlı salonla- nnı zorlayarak her çevreden in- sanı etrafında görebilmek, her kesimin desteğiyle Köşk'te otur- dugunu, meşruluğunun artık ka- bul edildiğıni kanıtlamak için! SHP ve DYP adı üzerinde muhalif. Ya ANAP'taki yeni kıpır- danışlara ne demeli? Necmet- tin Karaduman belki bugün ko- nuşacak. TÖ'nün partiye ve hü- kümete "müdahalelerini" kına- yacak, konumuna uygun dav- ranmasını isteyecek. İki başka konu ANAP üst yöneticilerini ra- hatsız ediyor. Biri hayali ihracat yapanlara hapis cezası verilme- si, iKindsi "nerden buldun?" ya- sası. kırtıcılık yapıyoıiar. Oysa tasan sadece "devlet yönetiminde ve bürokraside olanlara" yönelik. Yolsuzluğa, hırsızlığa, rüşvete karışanları saptamak istiyor. ANAP grubunda bugün ba- kanlara sorulaıia yüklenecekler. Sonra hafiften bu iki tasarıyla yeni bir zoriama başlayacak. TÖ ise siyasal gündemi ekonomi- den, önemsediği sıkıntılardan anndırmak için ortaya çeşitli ko- nular atıyor. Daha doğrusu - partiiçi muhalefete göre o konu- nun gündeme gelmesini- "erba- bı kişilerle" sağlıyor. Partiiçi mu- halefetten biri dün "ilk önce cu- rı SÖ'nün yaşgünüymüş. Bu arada gazeteciler Zonguldak gezisini dillerine dolamışlar. Halk ilgi gostermemiş, TÖ şinirli. Muhalefet, örgütüne, TÖ'den beklediği ilgiyi esirgeyin diye ha- ber salmış. TÖ, "muhalefet sizi tanımıyor" somsuna fazla bo- zuk. Oysa olay dalga dalga ya- yılıyor. Yeni yeni olaylaria somut- laşıyor. Dûn Mılliyet'in yeni bürolan açılıyor. TÖ, törende, muhalefet yok. Nedeni ise çok basrt. Tele- fonlar açılıyor SHP'ye. "TÖ, ayrıldı" haberi gelince; İnönü ile Baykal törene gidiyorlar. Bu ara Gerçekten TÖ, yoğun çaltşmalar içinde. Bu hafta dört resepsiyon, günübirlik İstanbul, KDV seminerinde konuşma, cumartesi GAP'a sututturma töreni. Haftanın sadece çarşamba günü boş. TO, hayalicilerin hapsedilme- sine sürekli karşı çıktı. Alparslan Pehlivanlı ile kimi ANAP millet- vekilleri direniyor. Yönetici ler "hapis cezasf'nı kabul ederler- se TO'ye karşı vaziyet alacakla- rından kaygılanıyorlar. Gruptaki eğilime karşı çıksalar halkın, Ha- zine'nin parasını yiyenleri hima- ye etmiş olacaklar. "Nerden buldun" yasasını kösteklemek için yöneticiler başka çare bulmuşlar. Küçük esnafa gidip, "Yasayı isteyenler servet düşmanı. Yarın gelecek, küçûcük tezgâhını nerden bul- dun? diye soracaklar" diye kış- ma selamlığını getirdi. Sonra Doğramacı ile anlaşarak türban konusu. Şimdi de Ayasofya. Sı- rada Menderes'in naaşı var" di- yordu. Gözleri, akıllan başka yönlere çekmenin bütün yolları aranıyor ve bulunuyor. Yoğun çalışmalar Gerçekten TÖ, yoğun çalış- malar içinde. Bu hafta dört re- sepsiyon, günübirlik İstanbul, KDV seminerinde konuşma, cu- martesi GAP'a su tutturma töre- ni. Haftanın sadece çarşamba günü boş. O gün de muhterem refikala- TO, toplumun her sorunuyla uğ- raştığını gösteren örnekler veri- yor. Günlerce önce Jivkov'un, Çavuşesku'nun düşeceğini bil- mişti TÖ, açıkladı. Beşiktaş'ın Fenerbahçe'yi yeneceğini de birkaç gün önce kestirmiş. Be- şiktaş'ı bu yıl şampiyon ilan et- miş. Törenden ayrılacak, Meteoro- loji Genel Müdürlûğü'ne bakan Devlet Bakanı Konukman'a, "Hani bugün güneşli olacaktı" diye sormuş. Bakan gülümse- miş, "Genel müdürü değistire- lim isterseniz" demiş. Kısa ko- nuşmayı fantezi diye algılarken, AA'dan bir haber: Meteoroloji Genel Müdürü değişti, eski ga- zetecilerden Faysal Geyik yeni genel müdür" diye bir haber gelmez mî? Meğer TÖ, "Mete- oroloji Genel Müdürü değişe- cekti ne oldu?" diye sorarmış bakana. Geyik, DTCF'nin Sans- kritçe Bölümü'nden mezun. Çok sağlıklı hava raporlan ala- cağız demektir. Unutmayalım, bir de AT brifin- gi var yoğun işler arasmda. Bo- zer bilgiler sunacak ve başvuru- muzun 93'ten önce ele alınma- sı için neler yapılacağına Köşk- te karar verilecek. Bu arada ABD gezisi... Parlak bir başan kazanması gerekiyor. Ermeni ta- sansmın hızını kesmek için ulus- lararası sorunlarda küçük ödün- ler verebilir miyiz? Örneğin Kıb- ns sorununda Bush'un ve Kong- re'nin gönlünü edecek oranda, küçücük bir ödün? Derya Sazak, Mılliyet'in büro şefi. TO gelmiş büroya, fırsat bu fırsat, önemli konulara yanıt an- yor. "Ayasofya" diyecek olmuş. TÖ'nün yanrh "Bırak şimdi bu konuyu." Bırakın şimdi enflasyonu, Köşk'ü tanımayan gelişmeleri, siyasal çarpıklığı, anayasadaki tarafsızlık ilkesinin çiğnenme- mesini ve benzeri olayları. Havamız Faysal Geyik'e ema- net, Beşiktaş şampiyon. İşte o kadar! Öğrencilerinpartilere girmesiniyasaklayan kuralın kaldınlmasını isteyen Ecevit: Seçîlme yaşı 21'e îndirilsînDSP Genel Başkanı, "Kadınlara kota sistemi yerine onların siyasetteki etkinliğini sınırlayan engeller ortadan kaldırılmalıdır. O yaştaki genç hanımlar, henüz ev işi konulannda ağır yük altına girmedikleri için, politikaya yaşıtları olan erkekler kadar zaman ayırabilirler" dedi. BETUL UNCULAR ANKARA — DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, milletvekili seçil- me yaşının 21'e indiril- mesini önerdi. öğrenci- lerin siyasi partilere gir- mesini yasaklayan ana- yasa kuralının kaldırılmasını isteyen Ece- vit, kadınlara kota sistemi yerine, onların siyasetteki etkinliğini sınırlayan engellerin kaldırılması gerektiğini vurguladı. Bülent Ecevit, "kadınlara kota" ayrıl- masıyla ilgili olarak Cumhuriyet'in sonı- lannı yanıtlarken, kadmlann politikada çok daha etkin duruma gelmelerini, parti yönetiminde, yerel yönetimlerde ve TBMM'de kadmlann olabildiğince çok sa- yıda ve ağırlıklı biçimde yer alabilmeleri- ni içtenlikle istediklerini söyledi. Partilerinin ilk ve kurucu genel başka- nının bir kadın olmasımn bu konudaki iç- tenliklerinin somut kamtlanndan biri ol- duğuna işaret eden Ecevit şöyle konuştu: "Ancak biz, bazı sonınlar yaratabilecek ve dogalüğı tartışüabilecek kota sistemi ye- rine, kadınlann siyasetteki etkinliğini sı- nıriayan engelleri kaldırmak istiyoruz. Bu konuda cumhuriyet Türkiyesi'nde herhangi bir yasal engel yokrur. Ancak ba- zı sosyal veya fiili engeller vardır. Bunla- nn başında aktif politikacılığın çok zaman alıcı olması. özellikle Türkiye'de geeegün- düz çauşmayı gerektirmesi geliyor. Bu, ka- dmlann siyasete yeterince zaman ayırabil- melerini zoriaşünnaktadır. Örneğin biz ör- gürümüzün yönetim kurullannda kadmla- nn çok sayıda yer almasını istediğimiz hal- de, amacımıza yeterince erişmekte o yiiz- den güçliik çekiyoruz. Ancak mahalleler- de, köylerde ve sandık bolgelerinde etkin çalışma gnıplan oluşturmaya uğraşıyonız ve kadınlar, evlerinden çok uzaklaşma zo- runda kalmaksızın, bu çalışmalara daha rahatlıkla katılabiliyor ve siyasal yaşama kendilerini tabandan hazırlama olanağını elde edebiliyorlar. Nitekim ocaklı bucaklı yıllarda pekçok kadın kendi yöresinde si- yasal çalışmalara etkin biçimde katılabi- liyordu." DSP Genel Başkanı, tskandinav ülke- lerinde kadmlann çok sayıda aktif politi- kaya katılabilmelerinin başta gelen bir ne- deni olarak o ülkelerde ev işi ve çocuk ba- kımı yükünü hafifletici kurumsal düzen- lemelerin yaygmlaşmasım gösterdi ve DSP programmda aym amaçla çocuk yuvala- nnın yaygınlaşması konusuna ağırlık ver- diklerini anlattı. Asıl çözümün milletvekili seçilme bak- kının genç yaşta, örneğin 21 yaşında kadın- erkek tüm yurttaşlara tamnması gerekti- ğine dikkat çeken Ecevit bu konuda da şunlan söyledi: "O yaştaki genç hanımlar, henüz ev işi veya çocuk bakımı konulannda agır yük altına girmedikleri için politikaya, kendi yaşıtlan olan erkekler kadar bol zaman ayırabilirler. O sayede bir kez aktif politi- kaya erken yaşta adımlarını attıktan son- ra da, politikacılığa ısınabilir ve daha ile- ri yaşlardaki yaşam biçimlerini de ona göre düzenJeyebilirler.'' metri Bölümü Başkanı Prof. Ah- met Gökçcn ve arkadaşlarına, 17 ilde 3 bin 857 kişi üzerinde yap- tırdığı araştırma sonunda, seçme- nin yüzde 11. l'inin, kuracağı par- tinin iktidar olacağı görüşünde ol- duğunu vurguiuyor. Araştırmaya göre, seçmenin yüzde 53.2'sinin, "Dalan faktöriii" yeni bir parti- nin, yüzde 10 barajını aşacağımn saptandığını belirten Bedrettin Dalan, aynı ankete göre "yapıla- cak Uk genel seçimde" ANAP'ın iktidar şansının yüzde 7.9 olduğu- nun ortaya çıktığıru ifade ediyor. Ankette, özellikle "yeni bir parti kunılursa, siyasi yelpazenin neresinde olmalıdır" sorusunun kendisirü yakından ilgılendirdiğini söyleyen Dalan, araştırma sonuç- lanna göre seçmenlerin yüzde 25 l'inin "s«ğ", yüzde 26.7'sinin "sol" ve yüzde 46'sının "merkez" parti kurulmasım iste- diği sonucunun çıktığma dikkat çekiyor. Bedrettin Dalan, bu bağlamda, kuracağı parti ve ANAP'la ilgili sorularımızı şöyle yanıthyor: — Başka kamuoyu araştırma- lan yapacak mısımz? Partinin rts- men kuruluş Urihini bdiriediniz rai? DALAN — Tabii, araştırmala- rı mutlaka yapmak lazım. Ger- çekten Türkiye'de iktidan ile mu- halefeti ile fiili bir siyasi boşluk oluştu. Bunu oluşturacak, bu boş- luğu dolduracak yeni kadrolar, si- yasi bir oluşum doğuracak nok- taya geldi. Toplumsal hareket da- ha hızlı gidiyor. Resmi kuruluş daha öne alınabilir. Samnm bu da mart ayının ikinci yansıdır. — Kurncular kurulu kaç kişi- den oluşacak, pariamentodan si- zin aranızda yer alacak ANAP'lı milletvekilleri var mı? DALAN — Parlamento üzerin- de çalışınıyorum. Bu konuda ba- zı milletvekili arkadaşlann başvu- rusu var, ama önemli olan şu: Partinin tavandan tabana değil, tam tersi kurulmasıdır. Kurucu üye sayısı da 100-150 arasında olacak. — Yani, ANAP'ın bir taban hareketi ile mi kunıldugunu soy- lemek isüyorsunuz? DALAN — Evet, ANAP ola- yını taban hareketi doğurdu. Mer- kezde bir parti olayına hitap edi- yordu. Sonradan partinin yanlış yonetimi, o boşluğu tekrar mey- dana getirdi ve taban dağıldı. Ve dağılan seçmen, kendi kafa yapı- sına uygun bir merkez partisi bul- duklannda orada toplanacaktır. — Peki sizce ANAP'ın bugün- kü duruma gelmesine hangi fak- (öricr etken oldu? DALAN — ANAP tavanı, özellikle teşkilatlar "aşın s»ğ"a kaydı. Partisine gelen partili, teş- kilatına gelen adamla kendi ara- sındaki benzerliği, birliği buiama- dı. Esasında partinin cansızlaşma- sının temelinde bu taban-tavan uyuşmazlığı var. Hayırlı uğurlu olsun, ben dahi o uyuşmazlığın içine girdim. Yoksa, kurucusu ol- duğum partiden ayrılır mıydım? ANAP'ın kuruluşunda bulunma- yan birçok kişi, partinin başına gelip oturdular. Ve parti aşın sa- ğa çekildi. — Bundan kimler sonımlu? Bu sözlerinizle, ANAP teşkilatından sonımlu Mehmet Keçeciler'i mi kastediyorsunuz, aynca bunda Sayın Özal'ın bir etkisi oldu mu? DALAN — Keçeciler, partinin kuruluşunda kurucu olmayan ki- şidir. Ama ne hikmetse kendisini kurucu ilan ediyor ya da üç kişi- den birisi olarak gösteriyor. Doğ- ru değildir, 30 kurucu üyeden, belki 25'inin tanımadığı Keçeciler, parti kurulduktan sonra teşkila- tın başına getirildi ve onun gibi birçok kişi de partinin yönetimi- ne hâkim oldular, geçip gitti. Ke- çeciler'i Turgut Bey getirdi. Ku- nıcular kurulu toplantısmda, "bu benim eskiden beri tanıdıgım çok yakın mesai arkadaşımdır, kendi- sine güvenirim. Parti teşkilatı baş- kanı yapmak istiyorum" dedi ve biz de o zaman siyaseti fazla bil- mediğimiz için oybirliği ile kendi- sini seçtik.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle