25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 OCAK 1990 CUMHURİYET/7 E İNSANLAR F Ü S U N Ö Z B İ L G E N G O R U Ş Dünya Bu kadar adam gördüm, içlerinden hıçbin dunyadan hoşnut değil. Hiçbiri de dunyadan gıtmek istemez NamıkKemal ÖZALLAR BMWIERİNİ DE KÖŞKE TAŞIDI Saltanat arabaları değîş tokuşuTÜRKİYE Cumhuriyeti'nde öteden beri arabalarla ilgili ge- lenekler vardı. Bir başbakan, bakan veya genel ınüdüre go- revini yaparken kullanması için araba ve şoför tahsis edilir, bu görevde bulunduğu süre içinde arabayı kullarur. Görevinden ayrüınca o makam için alınmış araba da yerine gelen görevli- ye geçer. Son zamanlarda devietin en yüce noktasında bu gelenek kı- nldı. Turgut Özal başbakan ol- duktan sonra lüks, otomatik ve spor araba meraklarını gider- mek için devietin araba konten- janını kullanmaya başladı. Başbakanlığa arka arkaya lüks Mercedes ve BMW makam arabaları sıralandı. özal, ken- disi bu arabalann direksiyonu- na geçiyor ve Türkiye'de uygu- lanan hız limitlerini resmen aşarak vatandaşlara yasa ve kiırallara uymamayı başbakan- lık eliyle özendirici hız gösten- leri yapıyordu. Bu arada iki de özel uçak alınmış ve bunlara GAP ve AN A isimleri verilmisti. Yapı- lan eleştirılere karşılık, başba- kanın hızlı çahşmalan içinde bu tür hızlı taşıt araçlanna fazla- sıyla gereksinimi olduğu yanı- tı veriliyordu. Şimdi mevkiler değişti. Özal cumhurbaşkanı oldu, Yıldmm Akbulut ise başbakan. Bu sü- tunlarda artık özel uçaklan Akbulut mu kullanacak dıye sormuştuk. Yanıtı kısa süre sonra alındı. Özal cumhurbaş- kanı olduktan sonra ilk gezisi- ni Marmans'e yaparken Anka- ra'dan yarım saat ara ile iki makam uçağı kalktı. önce GAP uçağı ile Yıldınm Akbu- lut Izmir'e indi, yanm saat son- ra da Özallar ANA uçağı iie Adnan Menderes Havaalanı'na indi. Böylece iki uçak "ise ya- ramış", Akbulut yanm saat önce Izmir'e vararak cumhur- başkanını karşılamak üzere alanda yerini almıştı. Sonra sıra geldi başbakanlık garajında kalan 7.50 1 ve 7.35 I luks BMW arabalara. özal, Çankaya Köşku'ne geçmişti ve bu köşkun emnnde beyaz Mer- cedeslerden oluşan bir fılo ile cumhurbaşkanının kullanması için siyah upuzun Limuzin ara- balar bulunuyordu. Ancak özallar'ın bu arabalarla yetin- medikleri ve Başbakanlığa aıt arabaları "babalannın raalı gibi" Çankaya Köşku'nün ga- rajına çektirdıkleri haber veri- liyor. "Başbakanlık butçesine" konulan ödeneklerle alınan bu arabalann Çankaya Köşku'ne çekilmesi, başbakanlık butçe- sinden cumhurbaşkanlığı büt- KANLAR UZERINDE $AMPANYA SiUuniş gecesinde MiUi Geaçlik Vakfı tiyatro kolu dnsiince suçUnnı kaldınlması için yapılan panel- lcrle alay eden bir skeç yaptılar. (Fotograf: Muharrem Aydın) Yılbaşında Silkiniş Gecesi31 Aralık 1989 günü akşam saatlerinde bir çok kimse yeni yıla merhaba demek için yılbaşı haarhklan yaparken, çoğunlu- ğunu genç çocuklann ve takke- Iilerin oluşturduğu bine yakın insan da Bahçelievler'deki Za- fer Sineması'nda "ahenutif bir kDtlama"nın hazırhklan için-. deydiler. MilU Gençlik Vakfı Bakırköy îlçesi Yönetim Kunılu'nun dü- zenlediği "Silkiniş GecesTnin davet bildirüerinde "Tkze bir başlangıç, yeni bir ufuk, bn ge- ceye seref katacaklara madden ve manen bizimle okacaklara se- lam olsun" ibarelerı yer alıyor- du. Aynca programın sadece "erkeklere mahsus" olduğu da vurgulanıyordu. Zafer Sıneması'nın iki katlı sa- lonunun ağzına kadar dolu oldu- ğu Silkiniş Gecesi'nde dini şiir- ler okunuyor, çeşitli marşlar söylenip, skeçler oynanıyordu. Silkiniş Gecesi'nde Milli Genç- lik Vakfı tiyatro kolu bir açıko- turum yaptı. Sahneye bir masa geliyor ve etrafına 6 kişi otunı- yor. Düşünce suçlannın kaldı- nlması için yapılan panellerle alay eden bir skeç başlıyor. Otunım başkanı "Son gfinler- dc luunnoynnu meşgul eden bir konu var, nedir? 141-142 ve 163. maddeler otursun mu? Kalksuı nu? Pardon kaldınisın mı, kaMınlmasın mı?" diyerek şunlan ekliyor: u Bnrada bunu tartışacagız, sag tarafımda uç gttnliık docentlerden Sayın Se- lami Eyyamcı buhınu>or. Sayın Ey>-amcı, profesör Metin Ke- lek'in başkanlığını yaptıgı ilim kurulunda yüksek lisans ve PATATES6IBIHERYEMEKTE YorumsuzSHP'nin il genel meclisi üyesi Mustafa Topaloğlu, yeni yıl tebriki olarak Kayseri'den kendi resminin atak yaptığı, Erdal Inönu'nün de kendisine bakıp bakıp güldüğü bir fotoğraf yol- lamış. Altmda yazılanlar ise okunmaya değer. Yorumsuz olarak sunuyoruz: Zamana bak zamana, Şahin- ler esir oldu saksagana, eşekler arpadan bıkmış, hu çekiyor ça- hşan cins attar bir kalbtır sama- na. 12 Eylül'iin kaSte kontroJün- den geçen, hırsı ile hırsızlığını birieştiren, bir kilo samandan btn kilo duman çıkarmaya ça- uşan, patates gibi her yemekte bulunan, renksiz yeni yetme yerden bitme derme çatmalar- dan ne kalıcı siyaset ne de dost olurdu. Olmadıgı da kısa za- manda goruidü. Hiçbir engelin ınnaklann ve nehirlerin DEMZ'e o şahane akışını engelleyemediği gibi, in- san geiişimi de duvarlann yıkı- lıp insanlann ölmediği gunii- müzde hiçbir güç cagdaş sosyal demokrasinin yerieşip kokleş- mesini ve yeşermesini onleye- meyecektir. Poiitika yiıreklilik ve süreklilik ister. Her dönem siyasi şube degil, bir donemde dnr yoku bn bastığın toprak Kuvayi MiOiyecilerin kan ve can vererek MisaU Milli hudutlan- nı çizdigi yerdir. Çantana baka- lım derier. 52 hafta cuma na- mazı kümayana bayram nama- zında butbe okutmazlar. Bu duygularla yeni yılda la- ikliğe uzanan dillerin şişmesi, riymkfirlann ve inançsız menfa- &tçUerin yok olması, guzel ge- leceğimiz için, 141, 142, 163. maddelerinin kaldıniacağı yıl olmasını diler, saygılarımı sunanm. doktora tezini yapüktan sonra doçent olmuştur. Sol yanunda ise şu koy ile bu koy arasında minibusçuluk yapan Sayın Fe- yami Amanyavaş var." Bu skecte yer alan saçma ko- nuşmalardan sonra konuşmala- ra geçiliyor. Konuşma bölü- münde ise Afganistan'da şehit olan Bilal Yaldız'ın babası Fevri Yaldız kürsüden "cemaata" şöyle seslemyor: "Burada bizler otururken, baa kimseler yıhn bu son gü- niınde gelecek >Uı içki içerek, çdgınlar gibi eğlenerek geçiri- yorlar. Ama o insanlar bilmi- yorlar ki bu gun aslmda onlar için çok korkunç bir gun ola- cak. Milli Gazete yazarların- dan Sayın Abdurrahman Dili- pak bu konu hakkında bir yazı yazacak, o yazıyı mutlaka oku- yun." Fevzi Yaldız'ın sözünü ettiği yazıyı bulduk. 1 Ocak 1990 ta- rihli Milli Gazete'de Abdurrah- man DUipak "Yeni Ydınız Kut- lu Olsun" başhklı yazısında ye- ni yıl kutlamalannın kısa bir ta- rihcesini yaptıktan sonra şunla- rı yazıyor: "Bugün Hz. tsa doğdu, bu- giin zamanı algılama biçimimiz değişti ve 1936'da yeni zaman ölçüsüne sahip olduk. Bugün belki bizim için kutsal bir gün olması gerekirken, bu gece te- levizyonda dansözler göbek aUcak, çamlar kesilip, hindiler yenecek, su gibi içkiler içilip, kumarlar oynanacak. Lamba- lar kısüıp her turlu rezalet için özgürtük canian calınacak. Bu- gün bu anlamda Allah'a ve Re- sulune meydan okumanın adı- dır. Bir yandan sahte uygarlık- lann yaldızlan dokulur, kisra- nın sara>ı gibi saltanatlan ko- kunden sarsılırken. onlar hâlâ Filistin'de, Afganistan'da Ro- manya ve Panamada kanlan dokülen insanlann kanlan üze- rinde şampanya paüatacaklar. Eüyopyada aglaşan aç çocuk- lann çığtıklannı bastıran sarhoş naralan ile şebven ve arsızlık dolu bir gunu yaşayacaklar. Bu- gun şeytanın diığun gunudur şeytan kendisine tapınan insan- larla evlenecek. Şeytanın vaat ettiği yeryüzündeki eennetin fragmanı ya da klip'i gibi bir şey, bir zulum günüdür bugun." Silkiniş Gecesrne Oğuzhan \sû- turk, Sadık Albayrak Refah Par- tısi Genel Başkanı Necmettin Er- bakan telgraf göndenyorlar. "Ge- cenize katılaraadıgım için üzgiı- num, hayırlı olmasını diliyor, se- lam >e muhabbetlerimi sunuyo- nım" dıyor Erbakan telgrafında. çesine transfer anlamına mı ge- liyor, bunu butçe uzmanlan duşünsün; ama bizim anladığı- mız, vergilerımizden kesilen paralarla "hizmet amacıyla" alınması gereken "minibarü, video - buzdolaplı, snperlüks" arabalar, kişisel zevklerin tat- mini gibi işlere yanyor. Turkiye Cumhuriyeti'nin bizler gibi her ay aldığı aylığın yansı "vergi, sigorta, tasamıf fonu" gibi çeşitli isımler altm- da zorunlu biçımde kesilen va- tandaşlan, bu ödedıkleri vergi- lerin hesabım sormaya başla- dıklan zaman saltanat arabala- rı değiştokuşu dönemi de son bulacaktır. Vergilerimizden Aksi halde bizden kesilip devietin tepe noktalanna kişi- sel zevkler için harçanmaya de- vam edilecektir. Bu arada devietin tepe nok- talannda oturanlara bir müjde- li haber de verelim. Elinizdeki BMVV'lerın modası geçmiş, çünkü BMW yeni modellerini çıkarmış. 1989 yüı içinde üre- timine son verilen 6 serisinin yerini alacak 8 serisinin en öneırui özelüği BMW 750 l'den sonra Almanya'nın ürettiği ikinci 12 silindirli otomobil ol- ması. 6 vitesli, düz ve otoma- tik şanzımanlı modelleri olan 850 l'nin Coupe otomobiller sı- nıfında Mercedes SL ile yoğun bir rekabete girmesi bekleni- yormuş. 1990 vergilerimiz ocak aylık- lanrruzdan kesümeye başlandı, pekâlâ bu modeller de Alman- ya'ya ısmarlanabilir. Belki de ısmarlanmıştır ne dersiniz? HASANCELAL GUZEL Kötü senarist ÖZAL'ın Başbakanlık Musteşarlığı'nı yaparken polıtikaya soktuğu, sonra da geri plana çektığı Hasan Celal Güzel, ANAP Genel Başkanı olmak için gösterdiği yoğun çalışmayı başansızhkla bıtırdı. Guzel, halen ANAP ıçi muhalefet yapıyor, ama bütcede olduğu gibi hızlı başlattığı muhaiefette de sık sık tdkezliyor. Erkekçe Dergisi'nin sorulanru yanıtlarken Hasan Celal Güzel kendisi ile ilgili olarak şunlan anlatmış: "Sanatm her dalıyla ilgilenmeye çalıştım. Çok küçük yaşlardan beri de sanatçı olma>ı hayal ederdim. Doğrusu politikaa olmayı pek düşunmemiştim. Sinemayı çok severdim. Bir eglence gibi gorurdum, ama fakıilte yıllarında daha fazla ilgilenmeye başladım. Bir senarist dostum vardı. Onun da >-ardımıyla bazı kitaplar, senanolar okuyarak senaryo yazma tekniği hakkında biraz bilgi sahibi oldum. Birkaç tane de senaryo vazdım. Benim ismimle çekilmedi ama. Çok acemice seylerdi, epeyce de değiştirildi. Film müzikleri denemesi yaptım. Resimle çok uğraştım." Hasan Celal Güzel, film senaryolannın acemice olduğunu itiraf ediyor. Bakalım politik senaryolanmn acemice olduğunu ne zaman itiraf etmeye başlayacak. FIKRA Boşu boşuna dayak yeyisun Interpol kırmm bültenle aradığı, Karadenizliyi, Fransızı ve Ingilizi gunun birinde ele geçırir. Hemen sorgulamaya başlar. Aradan bir hafta geçer ve uygulanan işkencelere dayanamayan İngiliz çözulür. On beş g\in sonra da Fransız bildiklerini anlatmaya başlar. Sıra Karadenizliye gelmiştir. Aradan aylar geçer, butün işkence yöntemleri denenmiştir ama Karadenizli hâlâ susmaktadır. Sonunda onu hücreye kapatırlar ve kapaJı devre televizyon yayını ile izlemeye başlarlar. Bir gün Karadenızlinin kafasını duvarlara vurarak şöyle bağırdığını duyarlar: "Ula kafam hatırlasana, boşu boşuna dayak yeyisun." HAYVANLAR İSMAÎL GÜLGEÇ KİM KİME DUM DUMA BEHlç AK Çck tvhaf, bemmÂı ofe feûefeye HIZLI GAZETEÖ NECDET ŞW, İCİNPe UlZLA PuAN ToPLurt>RSufT ÖRSÜUEeı SANA PARTırilH ıfJTı/AÇ ( V TAZe KAU GÖZÜYLE ? V eELEceeiN ÇOK RÛRLAK. \ BİR âENEL &ÛSKAN . . KAiPI- EMBKLİYE AYRIIMAU. 8U6ÜNE KAPAf? KARSlSiNA eüaû &R TiY E ARKAPAŞSM- • UFAKTAN ya B A Ş l ' OLvR ÇİZGÎLİK KÂMtL MASARACI AĞAÇ YAŞKEN EĞİLtR KEMAL GÖKHAN GÜRSES GARFIELD^ jm DA VIS OAHA ÖRDÜSU MİCİN öi>7V«l'>DeSUM TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARlkAH 4 Ocak KORLER tCIN ALFABB.. f8O3'PA BUGÜN, UHUI BUUJŞÇU LOUIS BKAILLE, FRANSA'DA HOĞMUÇTV. UÇ YAŞlNOAYKEN', SA&AÇ OLAN BABASINfN FALÇfTES/YLE BlLMEOEN 6ÖZ- LEfSINl rAKALAY/P KÖR EPEN SSAfi.CE, 1819'Yl- UNDA, KÖR ÇOCUKLAK ULUSAL EMSr/n/£Ü 'NE Gt/SMtŞn. DAHA SONHALARf AYNI OKULPA Og- RETtoENUĞE SAÇLAMff, BU ABAOA PA, Bf/Ç \ VM**! YULMUŞru. B&AtLLE (8e.EW) , KENOl ADIYLA AMfCACAK OLAM BULUŞUNU 1829'DA OgTXYA ÇIKAIS.PI- ğf ZAMAN SÜYÜIC İLGi UYANPtfSM(Ş, KOLAYttĞt /VEDE- HfYLE HEMEN UYGULAMAYA SEÇ/LM/fTt PA&MAK UÇt-A- R.IYLA DOtCUUULAtZAK OICUAJAgfLEN, OAN OLUŞAN BBAILLE- ALFABES/, 63 TÜRK ve DÜNYA KARİKATÜRÜNDEN Necati Abacı Helıoglores (MEKSİKA)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle