Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 OCAK 1990 DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/15
TÜRKLERE KARŞI KIRCAALİ'DE DÜZENLENEN GÖSTERİLER NEDENİYLE SOFYA'DAN BİLGt İSTENDİ
Ankara olaylardan tedirginBulgaristanKomünist Partisi Merkez Komitesi'nin, Türklere
din, dil, ad seçme özgürlüğü tanımasına ilişkin protestolar
giderek artarken, Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Murat Sungar:
"Merkezi hükümetin aldığı bir karar, mahalli idarelerce yerine
getirilmemiştir. Bu, Bulgaristan için ciddi bir sorundur" dedi.
SEMİH tDİZ
ANKARA — Bulgaristan Koraünist Par-
tisi Merkez Komitesi'nin 29 aralıkta aldığı
kararIa Türk azınlığa haklarını iade etme-
sinden büyük memnuniyet duyan Ankara,
bu karar ile ilgili olarak Kırcaali'de son gün-
lerde meydana gelen gelişmeleri kaygj ile
izliyor.
Kırcaali'deki yerel Komünist Partisi yet-
kililerinin söz konusu karan tanımadıkla-
ncı bildirmeleri, bu arada 10 bin kadar Bul-
gann, "Bulgaristan Bulgarlanndır" sloga-
njyla önceki giın Kırcaali'de karara karşı bir
gösteri düzenlemeleri Ankara'daki yetkili-
lerin önüne beklenmedik bir sorun olarak
gelmiş bulunuyor.
Türkiye'nin söz konusu gelişmeler hak-
kında daha ayrıntıh bilgi edinebilmek için
Bulgaristan'daki "merkezi idaredeB" bilgi
istediği bildirilirken Ankara'nın şu aşama-
da konu hakkında resmi bir açıklamada bu-
lunmaktan kaçınması da ayrıca dikkat
çekiyor.
Nitekim, Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mu-
rat Sungar da dün düzenlediği haftalık ba-
sın toplantjsında bu yöndeki soruları yanıt-
larken aynntıya girrnedi. Kırcaali'deki olay-
ları "Bulgaristan'ın iç işi" olarak niteleme-
siyle dikkat çeken Sungar, bu gelişmelerin
mahalli idarenin bir kastı olarak mı, yoksa
temelinde bazı mevcut düşmanlıkların mı
yattığırun bilinrnediğini belirterek şunlan
söyledi:
"Fakat esas olan merkezi hükümetin al-
dıgı bir karann mahalli idarelerce yerine ge-
tirilmemesidir. Bu esas itibanyla Bulgaris-
tan için çok ciddi bir sorundur. Bu sorun
bugün Türkler için. yann başkalan için ge-
çerii olabilir. Bunu halledebilmelerini iimit
ediyonım."
Sungar, aynı zamanda, Bulgaristan Ko-
münist Partisi Merkez Komitesi'nin Türk
azınlığa din, dil ve ad seçme serbestisini ta-
nıyan karann Ankara tarafından memnu-
niyetle karşılandığını da yineleyerek yine de
uygulamaya ili'şkin aynntıların iki iılke dı-
şişleri bakanlan arasında 9 ocakta Kuveyt'te
yapılacak görüşmede ortaya çıkacağını
söyledi.
Öte yandan, bugüne kadar Bulgaristan1
da bir devlet politikası olan asimilasyon uy-
gulamasına karşı çıkarken Sofya'yı muha-
tap olarak gören Ankara'nın Kırcaali'deki
olaylar ile ciddi bir ikilem içinde olduğu ifa-
de ediliyor.
Konuyu yakından izleyen yerli ve yaban-
cı gözlemciler bu görüşü savunurlarken şu
"gerekçeleri öne surüyorlar:
1. Merkezi tdare Türklere ve diğer Müs-
lümanlara karşı uygulanan baskıları kaldı-
rarak bu politikanın hatalı oiduğunu kabul
etmiş bulunuyor. Bunun da ötesine giderek
Jivkov döneminin hatalı bir uygulaması
olan bu politikanın ülkeyi uluslararası dü-
zeyde kayba uğrattığı açıkça ifade ediyor.
Başka bir deyişle, Ankara'yı memnun ede-
cek tüm unsurlan açıkça dile getiriyor. An-
cak nüfus olarak azuüığın yoğun olduğu bir
bölgede yerel idare halktan da destek ala-
rak bu karan tanımadığıru bildiriyor. Bu ge-
lişme de Bulgaristan'daki demokratikleşme
süreci çerçevesinde meydana gelıyor. Türki-
ye'nin muhatabı, karşıdaki devlettir. O dev-
letin merkezi otoritesi ile ters düşen yerel
idare değildir. Bu durum Ankara'yı nasıl
davranması gerektiği açısından zorluyor.
özelb'kle Kırcaali'deki yetkililerin konu hak-
kında referandum istemeleri, durumu da-
ha çetrefîl kılıyor.
2. Daha önce devletler arasında hukuki
bir sorun olan bir konunun gerek ulke için-
deki değişik halklar arasında gerekse iki ül-
ke hakları açısından bir siyasi soruna dö-
nüşmesi şu anda ne Ankara'nın ne da Sof-
ya'run istediği bir şeydir. Her iki baskent
kendilerine maddi ve manevi açıdan paha-
lıya patlayan bu sorunun üstesinden gele-
bilmek için gerekli siyasi iradeyi sergiliyor-
lar. Ancak Bulgaristan'ın bir bölgesinde iki
kitleyi karşı karşıya getiren bir gelişmenin
ülke içindeki diğer bölgelere nasıl yansıya-
cağı, bunun ise ikili ilişkiler üzerindeki et-
kileri ne olacağı şu aşamada Ankara ve Sof-
ya'daki yetkilileri düşündürüyordur.
Ote yandan, Ankara'daki Bulgaristan Bü-
yükelçiliği'ne yakın kaynaklar da Kırcaali-
deki gelişmelerden kimi kaygılar duyduk-
larını açıkça olmasa da dolaylı yoldan ifa-
de ediyorlar. Kırcaali'deki sorunun temelin-
de, bölgenin ülkedeki geri kalmış bölgeler-
den biri olmasından ve bunun şoven duy-
gulara daha uygun bir ortam hazırlamasın-
dan kaynaklandığını belirtiyorlar.
Aynı kaynaklar, Müslüman azınlığın yo-
ğun olarak yaşadığı ve gelişmişlik düzeyi gö-
receli olarak daha yüksek bulunan kuzey-
batıda durumun daha sakin olmasına da
işaret ediyorlar.
Taraflara şu aşamada sakin olup ulusal
uzlaşma yönünde çağrılarda bulunan KP
Merkez Komitesi'nin 29 aralık tarihli kara-
nnın bağlayıcı oiduğunu da belirten bu kay-
naklar, "Bazı zorluklar olsa dahi bu karar
er veya geç uygulanacaktır" görüşündeler.
ROMANYA
Hükümet,
dış borç
yasağını
kaldırdı
Ulusal Kurtuiuş Cephesi
hükümeti,.Çavuşesku döneminde
konulan dış borç alma yasağını
kaldırdı. Ulke çıkarlarına ters
düştüğü gerekçesiyle, 20 yasa daha
yürürlükten kaldırıldı.
Dış Haberier Servisi — Romanya'da Ulu-
sal Kurtuiuş Cephesi hükümeti, idam edi-
len diktatör Çavuşesku döneminde dış borç
alımına koyulan yasaklamayı kaldırdı. UKC
tarafından yapılan açıklamada, Çavuşesku
1
nun ülkeyi son sekiz yıldır "kuruttuğu" ve
halkı açlığa mahkûm ettiği kaydedildi.
Hükumet, ayrıca dış ticaret ve ithalatı
yördendirecek Mercur adlı bir kuruluş oluş-
turulduğunu açıkladı. Açıklamada ülke çı-
karlarına ters duşen 20 yasanın daha lağ-
vedildiği de kaydedildi.
Ekonomisinin yeniden düzenlenmesi için
Romanya'nın dış borcunun olmaması, ve-
rimli bir tarıma ve halkın çalışma azmine
sahip olması gibi önemli şartlara sahip ol-
duğuna dikkat çekiliyor.
Bu arada, hükümette de yeni atamalar
yapıldığı, Makina-Araç Sanayi Bakanlığı-
na Aurel Ioan Stoica'nın, Turizm Bakan-
lığı'na Mihail Lupoi'nin, Dışişleri Bakan
Yardımcılığına da Mircea Mitran'ın getiril-
diği açıklandı.
e Romanya'daki yapılanmftşalışmalan sü-
rerken, idam edilen eski Devlet Başkanı Ni-
kolay Çavuşesku'nun gizli polis örgütü Se-
cuntate'nin, Avusturya ve Macaristan'a sız-
mış olmasından endişe edildiği açıklandı.
Avusturya'nın başkenti Viyana'daki Ro-
manya Büyukelçiliği Birinci Sekreteri Ma-
rian Radu, bazı gizli polis üyelerinin Yu-
goslavya uzerinden Avusturya'ya sığınmış
olabileceğini ve büyükelçüikte, konsolos-
lukta ya da ticari temsilciliklerde çalışan-
ları rehin alabileceklerinı söyledi. Radu, sı-
nırlarda mültecilerle ilgili kontrollerin art-
tınlması ve Romanya vatandaşlarının da-
ha iyi korunması konulannda Avusturya
Dışişleri Bakanlığı'na başvurduklarını da
belirtti.
Macaristan karşı casusluk örgütü başkanı
Albay Ferenç Benko da, ülkeye gelen mül-
tecilerin çok dikkatli kontrolden geçirihnesi
gerektiğini söyledi. Albay Benko, bir Ma-
car gazetesine verdiği demecinde, Roman-
ya'dan kaçan Securitate üyelerinin kimlik-
lerini gizlemek için her yola başvurdukla-
rını, bu yuzden çok dikkatli olmak gerek-
tiğini kaydetti.
Macaristan'a son yıllarda 20.000'den
fazla Romanya vatandaşımn iltica ettiği
kaydediliyor.
Sovyet Resmi Haber Ajansı TASS, 'ül-
kenin önde gelen Romanya uzmanı' olarak
tanıttığı Mihail Munıyan'la, Nikolay Ça-
vuşesku'ya ilişkin yapılmış bir söyleşiyi ya-
yımladı.
Muntyan, Çavuşesku'nun, Sovyet lideri
Mihail Gorbaçov'un 'yeni siyasi düşünce-
si'ni 196O'lı yıllarda uygulamaya başladı-
ğını, bunun sonucu olarak 1967 Arap-tsrail
savaşindan sonra İsrail'le ilişkilerini kesme-
diğini, 1973'teki askeri darbeden sonra da
Şili'deki Romanya Büyukelçiliği'ni açık tut-
tuğunu anlattı.
Çavuşesku'nun Varşova Paktı içinde de
aynı bağımsızlığı koruduğunu belirten
Muntyan, ancak Batı'nın Romanya'nın bu
politikasından, Varşova Paktı içinde bölün-
me yaratmak amacıyla yararlanmaya çalış-
tığını söyledi.
GÖSTERİLER SÜRÜYOR — Bulgaristan Komünist Partisi Merkez Komitesi'nin Türklere din, dil, ad seçme özgürlüğü tanımasına karşı gösteriler genişliyor. (Fotoğraf: Reuter)
SOVYETLER BIRLIGI
Nahcivan'atakviye birlikİran, Nahcivan'daki gösteride sınırlarının ihlal edildiğini
belirterek SSCB'yi protesto etti. Göstericiler, İran Azerileri ile
birleşmek istediler. Sovyet televizyonu "sorumsuz elemanlar
Azerbaycan'da gerginliği arttırmak istiyorlar" dedi.
Dış Haberier Servisi — Sovyetler Birli-
ği'nin Azerbaycan Cumhuriyeti'nde 1 ocak
tarihinde Nahçıvan ve Karabağ bölgelerinde
çıkan olaylardan sonra durumun gergin ol-
duğu bildiriliyor. Azerbaycan sımrlan için-
deki Dağlık Karabağ Özerk Bölgesi'nde, 1
ocakta Ermenilerin, Azerileri taşıyan bir
otobüse saldırmalan sonucu çıkan çatışma-
larda 1 Ermeni militan ölmüş, 2'si asker 6
kişi de yaralanmıştı.
Bu olaydan kısa süre sonra Azerbaycan
Cumhuriyeti'ne bağlı Nahcivan özerk cum-
huriyetinin İran sınırı yakınında başlatılan
ayaklanmalar sırasında bir kişinin olduğu,
durumun kontrol altına alınması için sını-
ra takviye birlikler gönderildiği açıkladı.
Sovyet "Devlet Güvenlik Komitesi"nin
(KGB) sınır güvenliğinden sorumlu siyasi
dairesi üst düze>' yetkililerinden Korgeneral
Nikolay Britvin, dün düzenlediği basın top-
lantısında, 31 aralıktan 2 ocağa kadar de-
vam eden ayaklanmalarda, sırun korumakla
görevli askeri birliklerin ateşli silah kullan-
madıklannı, ancak bir kişinin olduğunun
anlaşıldığını bildirdi. Britvin, bu kişinin
ölüm nedenini açıklamadı.
Sovyet generali, bölgeye takviye birlikler
gönderildiğini belirtti, ancak takviye birlik-
lerinin gücü konusunda aynntılı bir rakam
vermedi. Halen Nahcivan-lran sınırının,
takviye edilmiş askeri birliklerin ve zırhlı
birliklerin denetiminde oiduğunu belirten
general, sınır bölgesinde durumun norma-
le dönmeye başladığım kaydetti.
Azerbaycan Halk Cephesi'nin özellıkle
geçen ay, İran'la Azerbaycan arasındaki sı-
nırırı açılması için yoğun bir kampanya baş-
latt%m belirten Korgeneral Britvin, cepheye
bağlı eylemcilerin, sınınn açılmaması halin-
de bu ayaklanmayı başlatma tehdidinde bu-
lunduklarım açıkladı.
BBC'nin haberine göre Nahcivan'daki
eylem sırasında sınırlannın ihlaî edildiğini
öne süren îran, Sovyetler Birliği'ni protes-
to etti.
GÛRCISTAN (SSC)
SSC8
Sungaıt
AZERBAYCAN (SSC)
Stepanakert
AP'nin haberine göre SoN'yeı Tass Ajan-
sı, göstericilerin, sarhoş olduklanm ve yö-
rede milyonlarca nıblelik zarara yol aç-
tıklarını bildirdi. Ajans, göstericilerin, sı-
nır muhafızlannı tehdit ettiklerini, pazar
günü başlayan olaylann, salı gününe kadar
devam ettiğini bildirdi. Göstericilerin, İran
Azerileri ile birleşmek istedikleri belirtili-
yor. Tahran hükümeti bazı göstericilerin sı-
nırı aşarak tran topraklanna girdiğini öne
sürdü.
Moskova televizyonu, "sorumsuz ele-
manlann" Azerbaycan'da gerginliği arttır-
maya çalıştıklanm belirtti. Azerbaycan'da
şimdiye dek bir dizi milliyetçi gösteri dü-
zenlenmişti. Ancak Iran Azerileri ile birleş-
mek için ilk kez eylem yapılıyor.
Celilabad'da durum
Azerbaycan Cumhuriyeti'ndeki Celila-
bad kentinde ise geçen cuma \e cumartesi
günü yapılan Koraünist Parti aleyhtan gös-
terilerden sonra durumun 'sakin ancak
gergin' olduğu bildirildi.
Azerbaycan Başbakanı
Öte yandan Azerbaycan Başbakanı Ayaz
Niyazoglu Mutaiibov, Maliye ve Gümriik
Bakanı Ekrem Pakdemirli'nin konuğu ola-
rak S ocak cuma gunü İstanbul'a gelecek.
Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Murat Sun-
gar, haftalık basın toplantısında yaptığı
açıklamada, Mutalibov'un temasları sıra-
sında sınır ticaret protokolü ile kültür mü-
badelesi protokolü yapılmasının ongörül-
düğunü bildirdi.
Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz, cumar-
tesi günü konuk Başbakan onuruna bir öğle
yemeği verecek.
Mutah'bov, 8 ocak pazartesi günü Anka-
ra'ya gidecek ve Maliye ve Gümriık Baka-
nı Ekrem Pakdemirli ile Kültür Bakanı Na-
mık Kemal Zeybek'i ayrı ayrı ziyaret ede-
cek.
FRANSA CUMHURBAŞKANIFRANÇOIS MITTERRAND YENİBtR ÖNERİYAPTI
AGİK çerçevesinde Avrupa Konfederasyonu
JYlitterrand'ın önerisi Fransız kamuoyunda SSCB'yi de
kapsayan bir Avrupa şeklinde algılandı. Mitterrand'm
Avrupa Konfederasyonu'nu AGİK çerçevesinde düşünmesi,
ister istemez Türkiye'yi de kapsayacak şekilde ele aldığını
gösteriyor.Türkiye, fikrVsoğuk karşıladı
PARİS (Cumhuriyet) — Fransa Cum-
hurbaşkanı François Mitterrand'ın, yılba-
şı gecesi TV konuşmasında ortaya attığı
"Avrupa Konfederasyonu" fikri Fransa'-
da olumlu karşılandı. Fransa Devlet Baş-
kanı, söz konusu Konfederasyon'da tüm
Batı ve Doğu Avrupa ülkelerinin yer alması
gerektiğini düşünüyor. 21 aralıkta Doğu
Berlin'i ziyaret eden François Mitterrand,
AGİK (Avrupa Güvenlik ve Işbirliği Kon-
feransı) zirvesinin bu yıl sonunda önce Pa-
ris'te toplanmasını istemişti. Fransız Cum-
hurbaşkanhğı'na yakın çevreler, 35 ülkeyi
kapsayan zirvenin 1990 yıh içinde toplana-
cağına kesin gözüyle bakıyorlar. Paris, 1975
Helsinki anlaşmalarının, öngörülen konfe-
derasyonun temelini oluşturması gereği us-
tünde duruyor.
Ote yandan Avrupa Komisyonu Başka-
m Jacques Delors da Mitterrand'ın önerisi
ile 12'ler Avrupası'nın derinlemesine güç-
lenmesi arasında bir çelişki olmadığını ifa-
de etti. Delors, Avrupa Birleşik Devletle-
ri'nin 2000 yıh dolayında günyüzü görece-
ğini tahmin ettiğini sözlerine ekledi ve şim-
dilik Doğu Avrupa ülkeleri arasında Çekos-
lovakya'nm AT'ye girmeye en hazır ülke
oiduğunu vurguladı. Komisyon Başkanı bir
gun önce de verdiği demeçte AT, serbest
mübadele bölgesi ülkeleri (EFTA) ve Do-
ğu Avrupa arasında gelecekte bir konfede-
rasyonun kurulmasının uygun olacağını be-
lirtmiş, Türkiye'nin adından soz etmemiş-
ti, ancak Mitterrand'ın Avrupa Konfede-
rasyonunu 'AGİK' çerçevesinde düşünmesi,
ister istemez Türkiye'yi de kapsayacak şe-
kilde ele aldığını gösteriyor.
Mitterrand, iki Almanya'nın birleşmesi
konusunun, önümüzdeki dönemde politi-
ka gündeminin birinci sırasını işgal edece-
ğine inanıyor. Birleşmenin, Avrupa denge-
lerini bozmadan gerçekleşmesi için Fransa,
"Atlantik'ten Urallar'a" Avrupa Birliği
fıkrinin bir an önce somut niteliğe bürün-
mesi gerektiğini düşünüyor. Konuşmasın-
da Avrupa'nın sınırlannı bu şekilde çizme-
mekle birlikte, Mitterrand'ın önerisi Fran-
sız kamuoyuna, General De Gaulle'ün ün-
lü tezine uygun olarak, SSCB'yi de kapsa-
yan bir Avrupa şeklinde algılandı. İki Al-
manya'nın Avrupa Birliği bünyesinde bir
araya gelmesı için şimdiye kadar üç farkh
önerinin ortaya atıldığı gözleniyor:
1- ABD Dışişleri Bakanı James Baker'-
ın son çıkışlarına uygun olarak savunma
özelliği ikinci plana itilmiş NATO ittifakı-
nm 'politik'leşmesi ve iki Almanya'yı da içi-
ne alarak yapı değiştirmesi biçiminde;
2- AT ile COMECON (sosyalist ülkeler
ortak pazan) arası yakınlaşma yoluyla;
3- 1975 Helsinki anlaşmalarının sağladığı
ve 35 ülkeyi içine alan bütünün, kademeli
olarak ve organik ih'şkilere dönüşmesi ara-
cılığıyla.
Bu üç yöntemden birincisi Amerikalıla-
nn tercihini oluştururken, ikincisinin öze-
likle SSCB'ce uygun görüldüğü ifade edi-
liyor. Mitterrand son konuşmasında Hel-
sinki anlaşmasıyla ilgili şöyle dedi: "9O'lı
yıllarda Helsinki anlaşmalarma uygun ola-
rak bir Avrupa Konfederasyonu'nun doğu-
şunu düşünüyorum. Bu konfederasyon, ke-
limenin gerçek anlamına uygun olacak, kı-
tamızın tüm devletlerini ortak ve sürekli bir
örgüt içinde bir araya getirecektır."
Öte yandan Fransa Cumhurbaşkanı
François Mitterrand tarafından ortaya atı-
lan ve Doğu Avrupa'yı içermesine karşın
Türkiye'den herhangi bir şekilde soz etme-
yen "Avrupa Konfederasyonu" fikri Ankara
tarafından "soğuk" karşılandı. Dışişleri Ba-
kanlığı sözcüsü Murat Sungar konuya iliş-
kin olarak, "Bu tür teorik öneriler bizim
tam üye olma çabalarımıza en ufak etkide
bulunmamaktadır" dedi.
BULGARİSTAN
Türklere
karşı
gösteriler
yayılıyor
Kırcaali'den sonra Hasköy ve
Razgrad'da da Türklere verilen
haklar, düzenlenen gösterilerle
protesto edildi. Hasköy'deki
gösteriye 10 bin kişinin katıldığı
bildiriliyor.
SOFYA (Ajanslar) — Bulgaristan Ko-
münist Partisi Merkez komitesi'nce, Türk-
lere dil, din ve ad seçme özgürlüğü veril-
mesine protestolar sürüyor. Kırcaali'den
sonra Hasköy ve Razgrad'da da düzenle-
nen ve 10 bin kişinin katıldığı belirtilen gös-
terilerde Türklere iade edilen haklar pro-
testo edildi. Kırcaali'de Türklere verilen
haklar konusunda referandum yapümaması
durumunda genel greve gidileceği bildiril-
di.
Bulgaristan haber ajansı BTA'nın bildir-
d'ğine gore, ülkenin güneyinde, nüfusunun
büyük çoğunluğunu Türklerin oluşturdu-
ğu Kırcaali'de dün düzenlenen gösteriler-
den sonra, KP kararına muhalif olanlar,
Bulgar yetkililerine bir Ultimatom verdiler.
Ültimatomda, ülkede yaşayan Türklerin
sorunları ile ilgili olarak referandum yapıl-
ması yolundaki çağnlara yanıt verilmeme-
si halinde, uyarı amacıyla cuma günü iki
saat süreyle genel greve gidileceği belirtili-
yor. Bu arada, ülkenin güneyindeki Has-
köy'de de muhaliflerin katıldığı bir göste-
ri düzenlendiği bildirildi.
BTA, gösteriye yaklaşık 10.000 kişinin
katüdığını duyururken, son gunlerde Razg-
rad bölgesinde de gösteriler oiduğunu be-
lirtti.
KP Merkez Komitesi'nin Türklere hak-
lannın verilmesi yolundaki karanna muha-
lif olanlar, Ulusal Meclis'ten, ocak ayı so-
nuna kadar sürecek olan toplantı dönemin-
de kesin karar almamasını ve Türklerle il-
gili olarak referandum yapılmasını istiyor-
lar
Yuvarlak masa
Bulgaristan KP'si ile başlıca bağımsız
parti ve gruplan bünyesinde toplayan De-
mokratik Güçler Birliği (DGB), ülkenin te-
mel sorunlarını görüşmek üzere dün
parlamentoda, yuvarlak masa görüşmeleri
çerçevesinde bir araya geldiler. Yuvarlak ma-
sa toplantüarı sırasında muhalefetin, Komü-
nist Parti'nin işletmeler bünyesindeki
örgütlerinin lağvedilmesini, ordu ve milis
kuvvetleriyle adli kurumlarm siyasetten
uzak tutulmasım ve KP'nin radyo-televizyon
üzerindeki tekelinin kaldırılmasını da tek-
lif edeceği belirtiliyor. Yuvarlak masa gö-
rüşmelerinde ayrıca, ülkedeki Müslüman
Türk azınlığın durumuyla ilgili tutum be-
lirlemesi de bekleniyor.
YUNANİSTAN
Atina'dan
Tiran'a
suçlama
STELYO BERBERAKİS
ATİNA — Orta Avrupa'daki son geliş-
melerden sonra Yunanistan Dışişleri Baka-
nı Andonis Samaras, Arnavutluk'ta yaşa-
yan 400 bin kadar Yunan azınlığının karşı-
laştığı sorunlara derhal bir çözüm bulun-
masını istedi. Samaras, Arnavutluk'ta ya-
şayan Yunan azınlığının insan haklarının
çiğnendiğini ve dini özgürlüklerinden yok-
sun olduklanm dile getirmesi, Amavutluk
başkenti Tiran'dan çok Atina'yı kanştırdı.
Samaras, Yunanistan'ın üç büyük parti-
si tarafından desteklenen Ulusal Birlik hü-
kümetinin Dışişleri Bakanı olduğu için, bu
gibi açıklamalan yapmadan önce hükümete
destek veren üç büyük partinin onayını al-
ması gerekiyor. Romanya'daki kanlı olay-
lann sona ermesinden hemen sonra "Noel
Bayramı'nı ilk kez özgurce kutlayan Rumen
halkı gibi Arnavutluk'ta yaşayan soydaşla-
nmızın da yakın bir gelecekte özgür bir No-
el kutlamalannı dilerim" diyen Samaras-
ın bu açıklaması, partileri birbirine düşür-
du. Çünkü, Arnavutluk'ta yaşayan Yunan
azınlığının karşılaştığı sorunlar her zaman
sağ eğilimli Yeni Demokrasi Partisi (YDP)
tarafından "şoven" bir siyaset ile işlenmiş-
ti. Ancak şimdi bu eğilimi, Dışişleri Bakan-
lığı tarafından resmen açıklanıyordu. Hü-
kümete destek veren diğer iki partiden PA-
SOK Ue 'komünistler' SİNASPİSMOS, Dı-
şişleri Bakanı'mn YDP milletvekili olması
itibanyla bu yoldaki açıklamasını sert bir
biçimde eleştirdiler.