Katalog

4 OCAK1990 HABERLER CUMHURİYET/ll Belediyelere yardım sözü • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Başbakan Yıldınm Akbulut, diin Ankara Büyukşehir Belediye Başkanı Murat Karayalçın'ı kabul etti. Akbulut vatandaşlara götürülecek hizmetlerden hükümetin de belediyeler kadar sorumlu olduğunu belirterek, "Hükumetimiz, mahalli idarelere imkânların elverdiği ölçüde yardımcı olacaktır" dedi. Karayalçın da Akbulut'tan, 56 tnilyar liralık kömür sübvansiyonu alacaklarının ödenmesini istedi. Başbakan Akbulut dün ayrıca, Danıştay Başkanı Süleyman Sırn Kırcalı, Askeri Yüksek ldare Mahkemesi ve Askeri Yargıtay başkanlannı da kabul ederek bir süre göruştü. Uyuşturucıı mticadelesi • ANKARA (UBA) — Emniyet Genel Müdürü Sabahattin Çakmakoğlu, Türkiye'nin uyuşturucu madde kaçakçılığı ile mucadelede kararlı olduğunu ve bu konuda bütün dünyanın saygısını topladığını soyledi. Bir yıl içinde toplam 5 ton 768 kilogram uyuşturucu madde ele geçirildiğini belirten Emniyet Genel Müdürü Çakmakoğlu, yabancı ülkelerde 1282 Türk vatandaşının uyuşturucu madde kaçakçılığına karıştığı gerekçesiyle yakalandığını açıkladı. Çakmakoğlu, uyuşturucu madde kaçakçılığına çok sayıda Türk vatandaşının katıldığı ülkelere emniyet ataşeleri atandığını ve bu ülkelerde özel önlemler alındığını belirtti. Danıştay görevine döndürdü • SAMSUN (AA) — Samsun'da üç ay önce görevinden alınan Milli Eğitim Müdürü Özcan Tekiner, Danıştay kararıyla görevine geri döndü. Milli Eğitim Müdürü Özcan Tekiner, 22 Kasım 1989 .tarihinde bakanlık kararnamesiyle görevinden alınmış ve yerine öğretmen Metin Saraçoğlu atanmıştı. Ogretmenlere soraşturma • SAMSUN (Cumhuriyet) — Samsun Milli Eğitim Müdürlüğü, Eğitimciler Derneği'nin (Eğit-Der) Samsun şubesine "fahri üye" olan bir grup öğretmen hakkında soruşturma açtığı öğrenildi. Soruşturmanın, "Eğit-Der'in yasadışı bir kuruluş olduğu" iddiasıyla açıldığı öğrenildi. Milli Eğitim Müdürü Metin Saraçoğlu imzasıyla haklarında soruşturma açılan öğretmenlere savunma yapmalan istemiyle gönderilen yazıda, "Kamu düzenini bozucu, toplumu rahatsız edici, suç işlemeye tahrike yönelik faaliyetlerde bulunduğu emniyetçe saptanan Eğit- Der'e neden üye olduğunuzu açıklayın" denildi. Milli Eğitim Müdürü Metin Saraçoğlu'nun soruşturmanın başlamasından kısa bir süre önce müdürlükten alınarak bir başka göreve atandığı öğrenildi. Atatürk büstüne saldın • TARSUS (AA) — İçel'in farsus ilçesinde Atatürk büstüne taş atan ve devlet büyüklerine küfreden bir kişi tutuklandı. Tarsus Emniyet Müdürlüğü'nden alınan bilgiye göre, bir iş takibi için adliyeye gelen Selçuk Cangüven adlı şahıs, adliye çjkışında bahçedeki Atatürk büstüne taş atarak, devlet büyüklerine küfür etti. Olaya müdahala eden adliye görevlileri tarafından yakalanan Selçuk Cangüven, cıkanldığı mahkemede tuuklanarak cezaevine gönderildi. Merkezi sistemle vaaz • KOCAELİ (AA) — Kocaeli'nin Körfez ilçesinde, cuma günleri ve öteki önemli günlerde verilen vaazlann, bUtün camilerde aynı anda dinlenmesini sağlamak amacıyla "merkezi sistem" uygulamasına geçiliyor. Körfez Kaymakamı Alaattin Yüksel, yaptığı açıklamada, bu konuda Körfez Müftülüğü ile İzmir PTT Müdürlüğü arasında görüşmelerin başladığını belirtti. Yüksel, bu uygulamanın birçok il ve ilçede gerçekleştirilmiş olduğunu, merkezi sistem uygulamasının maliyetinin 15-20 milyon lirayı bulabileceğini kaydetti. Papatya Vakfı'na engel • ANKARA (ANKA) — Danıştay Başkanı Süleyman Sırn Kırcalı, Semra Özal'ı başkanı olduğu Türk Kadınını Güçlendirme ve Tanıtma Vakfı'nın yurtdışından bir defadan fazla bağış almasını uygun gören Danıştay Birinci Daire kararına, Idari tşler Kurulu'nda itiraz etti. 4 Aralık 1989'da Başbakanlık, vakfın yurtdışındaki yabancı kuruluşlardan bir kezden fazla bağış alıp alamayacağını Danıştay'dan sordu. Danıştay Birinci Dairesi de bağış almaya engel olmadığına 14 aralık tarihinde karar vermişti. Ancak, Danıştay Başkanı Süleyman Sırn Kırcalı, bu karara tdari tşler Kurulu'nda itiraz etti. Konunun önümüzdeki günlerde Idari lşler Kurulu'nda görüşüleceği bildirildi. Uzunköprü turLstik belde olacak • UZUNKÖPRÜ (Cumhuriyet) — Edirne'ye bağlı Uzunköprü ilçesi Belediye Başkanı Ahmet İnceoğlu, Uzunköprü'nün kitlesel sorunlardan arındırılmış bir yerleşim alanına dönüştürülmesi için başlatılan çok yönlü çalışmaların aralıksız surdüruldüğünü belirterek, "Gelecek yıllarda Trakya'da denizi olmamasına rağmen turistik belde olmaya namzet tek ilçe Uzunköprü'dür" dedi. Milletvekilleri KKTC'den döndtt • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — KKTC'ye yılbaşı tatillerini geçirmek için giden 37 milletvekili ve 65 yakını, 6 günlük gezilerini tamamlayarak dün Ankara'ya döndüler. Milletvekilleri gümrükten geçerken, yanlannda getirdikleri eşyalara, kontrol edilmeden geçiş damgası vurulduğu, eşyalann taşınması için de resmi plakalı bir kamyon kullanıldığı görüldü. TBMM Plan ve Bütçe ile Dışişleri Komisyonu üyesi milletvekilleri ile yakınlarmdan oluşan 102 kişilik kafilede bulananlardan bazılarının, eşyalarının gümrüğe sokulmasına da bir süre itiraz ettikleri görüldü. Kafilede bulunan Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Yusuf Bozkurt Özal ve Dışişleri Komisyonu Başkanı Adnan Tutkun, Kıbrıs gezisinde çeşitli temaslarda bulunduklarını ve gezinin başarılı geçtiğini soyledi. Devlette 10yıl çalışmayan, daire başkanı ve ilçe belediye başkan yardımcısı olamayacak Belediyelere kadro kıskacıtçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu imzasıyla valiliklere gönderilen bir genelgeyle büyukşehir belediyesindeki sözleşmeyle çahştınlan daire başkanları ile ilçe belediye başkan yardımcılarında 1., 2., 3. ve 4. derece devlet memuru niteliklerinin aranması istendi. KEMAL KÜÇÜK Kadrolannı tamamlayıp, yeni yeni proje üretmeye başlayan bü- yukşehir belediyelerine hükümet şimdi de "kadro cenderesi" taktı. Içişleri Bakanı Abdülkadir Ak- su imzasıyla valiliklere gönderilen bir genelgeyle, büyukşehir beledi- yelerindeki sözleşmeyle çahştınlan daire başkanları ile ilçe belediye başkan yardımcılarında 1., 2., 3. ve 4. derece devlet memuru nite- liklerinin aranması istendi. Durumu bu karara uyraayanla- nn 31 Aralık 1989 günündeu son- ra sözleşmelerinin yenilenmeme- si istendi. Bu durümda tstanbul Anakent Belediyesi'nde görev yapan tmar Daire Başkanı, Boğaziçi lmar Da- ire Başkanı, Projeler Daire Başka- nı, tştirakler Daire Başkanı, Feniş- leri Daire Başkanı ve Bilgi tşleın Daire Başkanlan'nın imza yetki- si 1 Ocak 1990'dan itibaren elle- rinden alındı. Anakent Belediye- si Genel Sekreteri Alev Coşkun, "Şimdilik daire başkaalan yerine kandisiain imza yetkisini kullanacağııu" belirtti. Coşkun, "tçişleri Bakanlığı'nca 3030 sayılı yasaıtın 6. maddesinin son fıkrasına yeni bir yornm ge- tirilmesini ilginç buluyonız. Ge- nelgeyi gerek Büyukşehir Beledi- yekri Hakkındaki Yasa, gerek 657 sayılı Devlet Mernurları Yasası ve gerekse idare hukukunun genel 0- keleri çercevesinde inceletiyoruz, buna göre tedbirlerimizi alacagu" dedi. 1984 yılında çıkarılan 3030 sa- yıh Büyukşehir Belediyeleri Hak- kındaki Yasa'nın 16. maddesinin son fıkrasında "Büyükşehir bele- diyesinde genel sekreter ve yar- dımcılan ile daire başkanlan kad- rolarr ve büyukşehir beiediyesine baglı işlelme ve kunılnşlann ge- nel müdürieri ile ilçe bdediyeJerin- de başkan yardımcılıklan kadro- lannda atamaya yetkili amirin onayı ile sözleşmeli personel çalıştınlabilir" deniliyor ve bu personelin ücretleıınin Devlet Per- sonel Başkanlığı ile Maliye ve Gümrük Bakanlığı'nın görüşü alınmak suretiyle belirlenecejji be- lirtiliyordu. Geçen 5 yıldaki ANAP'lı bele- diyeler döneminde de aynen uygu- lanan bu yasa maddesine, geçen kasım ayında Devlet Personel Baş- kanlığı "yeni bir yorum" getirdi. Devlet Personel BaşkanlığYnın 2.11.1989 tarihli yazısında "Kad- ro karşıhgı gösterilmek suretiyle sözleşmeli olarak çalışünlacaklar- da, L, 2., 3. ve 4. derecedeki kad- rolara sözleşmeli atanacak devlet memuriannda aranan niteliklerin aranması uygun miıtalaa edilmek- tedir" deniliyordu. Içişleri Bakanlığı bunun uzeri- ne 2 gün sonra büyukşehir bele- diyelerine bir genelge göndererek, atama yetkisi belediye başkanın- da olan söz konusu unvandaki personel için bu yeni karann uy- gulanmasını istedi. tçişleri Bakan- lığı'nın valilikler kanahyla gönder- diği yazıda, bu tür personelin üc- ret tespiti için bakanlığa gönderi- lecek evraklarda, atanan sözleş- meli personelin, (Anakent Beledi- ye Daire Başkanları ve tlçe Bele- diye Başkan Yardımcılarının) öğrenim durumu *e hizmet süre- sinin mutlaka açıklanması is- tenildi. Aradan bir ay geçtikten sonra 14.12.1989 tarihli ikinci yazıda da, bugüne kadar belediyelerde ücret tespiti yapüarak bakanlık onayı ile atama işlemi tamamlanan perso- nel içinde, durumu yeni karara uy- mayanlann, 1 yıllık sözleşme sü- resinin sonunda sözleşmelerinin yenilenmemesi gereküğı bildirildi. Belediyelerden, durumu yeni ka- rara uymayanlar için bakanlığa ta- lepte bulunulmaması da istendi. Karardan sonra, 1 ocaktan iti- baren lstanbul Anaket Belediye- si'nin stratejık mevkilerinde bulu- nan 6 daire başkanının 1 ocaktan itibaren sözleşmesi yenilenmez- ken, imza yetkileri de Genel Sek- reter Alev Coşkun tarafından dev- ralındı. Şu anda imza yetkisi ol- mayan daire başkanları şunlar: tmar Daire Başkanı Mebmet YıMız, Boğaziçi tmar Daire Baş- kanı Erdoğan Yıldız, Projeler Da- ire Başkanı Yalçın Teker, îştirak- ler Daire Başkanı tskender Oda- başoflu, Fenişleri Daire Başkanı Huseyin Kabahasanoglu, Bilgi tş- lem Daire Başkanı Yılmaz Ayata. ANAP'ta tavan hareketli, tabandurgıın Tavanda çalkalanma Yıimaz'm TV'deki sözleri, "genel başkanlık trenini kaçırdı", "masa üstü politikayı çok seviyor' diye yoromlandı. Yılmaz yanlısı bir milletvekili "Güzel'in giderek zayıfladığını, Yılmaz'a görüşmek için sürekli haber gönderdiğini" öne sürdü. ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) — Başbakan Yıldınm Akbu- lut'un ANAP'hları "yurt düzeyin- de ANAP'ı yeniden tanıtma" ata- ğına çağırmasına karşın, partide "durgunluğuıT egemen olduğu ve Başbakanın çağrısının parti taba- nında heyecan yaratmadığı belir- lendi. ANAP'ın son Merkez Ka- rar ve Yönetim Kurulu toplantı- sında alınan kararlarla ilgili ola- rak ANAP Genel Merkezi'nin he- nüz uygulamaya başlayamaması ve feshedilen yerlerde kongre ta- rihlerinin bile belirlenememesi eleştirilere neden oldu. Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz- ın TV'de "32. Gün" programında "ANAP Genel Başkanlıgı'na aday olabilecegi" yolunda açıklamada bulunması ANAP'ta tartışmalara neden oldu. Hasan Celal Güzel yanülan, programın yapıması M. Ali Birand ve Bakan Yılmaz'ın olayı önceden planladığı ve "dış politikayta ilgili programda iç po- litika sonılannıa yöneltilmesinin bir kurgu olduğu" yorumunu yap- tılar. Başbakan Akbulut parti- sinin bütçe görüşmelerinin ta- mamlanroasından sonra toplanan Meclis grubundaki konuşmasın- da, "ANAP'ı yeniden tanıtmak için yurt düzeyine yayılma ve ata- ga kalkma zamanı geldiğini" söy- lemiş ve partililere çağnda bulun- muştu. ANAP Genel Merkez yö- neticileri, Başbakan Akbulut'un yanısıra bakanlar ve milletvekille- rinin de yurt gezilerine çıkacakla- rını belirtirken, bu konuda ayrın- tılı programın henüz hazırlanma- dığını kaydettiler. Aynca ANAP MKYK'run 17 aralıktaki toplantısında aJdığı ka- rarlann uygulanması konusunda da henüz bir ilerleme sağlanama- dığı belirtildi. Edinilen bilgiye gö- re ANAP Başkanlık Divanı'nın TBMM açıldıktan sonra toplana- rak, feshedilen bazı il ve ilçe kong- releri için takvim hazırlaması bek- leniyor. Başbakan ve ANAP Ge- nel Başkanı Yıldınm Akbulut'un isteği Uzerine başkanlık divanın- dan sonra ANAP Merkez Karar ve Yönetim Kurulu'nun da topla- nacağı öğrenildi. ANAP Başkanlık Divanı'nda il ve ilçe kongreleri takvimi belirle- necek. ANAP Genel Sekreteri Akgün Albayrak, bütün kongre- leri aynı günde yapmanın müm- kün olmadığını bildirdi. Bu ara- da 18 şubatta Kırşehir'de yapıla- cak belediye başkanlığı seçimi de başkanlık divanında tartışılacak ve yapılan çalışmalar değerlendi- rilecek. Kırşehir'e gönderilen mu- fettiş raporlan başkanlık divanı üyderinin bilgisine sunulacak. Toplantıda aynca, baa bakan- lar fle ANAP yöneticilerinin gö- rev alacağı çahşnıa gruplan oluş- turulacak. Başbakan ve ANAP Genel Baş- kanı Akbulut'un isteği üzerine ANAP Merkez Karar ve Yönetim Kuurlu da her ay toplanacak. MKYK'nın bu ayki toplantısının ocak ayının son haftası içinde ya- pılması ve feshedilen il ve ilçe kongre sonuçlannın tartışılması bekleniyor. Kongre tarihlerinin MKYK top- lantısına değin belirlenememesi dunımunda bunun Güzel yanlıları tarafından gündeme getirileceği öğrenildi. Güzel yanlıları özellik- le, Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kongrelerinin yapılması için uya- nda bulunduğu ANAP Trabzon il örgütu ile ANAP Bakırköy ilçe örgütü kongrelerini ilgiyle izliyor. MKYK toplantısında feshedilen yerlerdeki kongrelerin aynı gün yapılmaması ve büyûk kongrenin de "daha fazla gecikilmeden.ha- ziran ayında yapılmasının" da Gü- zel yanhlarınca gundcme getiril- mesi bekleniyor. Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz- ın TV'de yayımlanan "32 Gün" programında, ANAP Genel Baş- kanlıgı'na gelecek kongrede aday olması konusunda, "Zamanı gel- diğinde eğer Türkiye'nin menfaati açısından gerekli olduğuna inanır- sam, sonımluluk almaktan kaçın- raam. Eğer Fedakârlıkta bulun- mam gerektiğini göriırsem de fe- dakârlıktan kaçınmam" açıkla- masında bulunması ANAP için- de tartışmalara neden oldu. Yılmaz'ın bu sözlerini yorumla- yan bir ANAP'lı, "Yılmaz'ın ge- nel başkanlık trenini kaçırdığım" öne sürdü. Güzel yanlısı bir milletvekili ise Birand ve Yılmaz'ın olayı önceden planladıklanru savunarak şu yo- nımda bulundu: "Birand, aynı şekilde Sayın Özal'm ANAP Genel BaşkaıuıgTn- dan aynlacağının belli olmasın- dan önce de hazırladığı program- da böyle bir sonı yöneltmiş ve o da yayımlanmıştı. O zaman da bunun konuşma sırasında ortaya çıkan bir sonıdan kaynaklanma- yip, önceden kurgulandığını ög- renmiştik. Birand ve Yılmaz aynı şeyi yine yaphlar. Bu da bir kur- gu. Yılmaz, masa üstü politikayı çok seviyor. Yalnız anlayamadığımız bir şey var. Hasan Celal Güzel'in masum beyanatlan bile kabahat olurken, Yılmaz'ın televizyondan 55 milyo- na aday olacağını söylemesi nasıl sorun olmuyor?" Aynı milletvekili, Yılmaz'ın ge- nel başkanlık mücadelesine ba- kanlıktan istifa etmeden girişece- ğinin de belli olduğunu soyledi. Yılmaz yanlısı bir milletvekili ise şu değerlendirmeyi yaptı: "Yılmaz, kongreden hemen sonra bütçe görüşmelerinin ta- mamlanmasını beklemeye başla- dı. Bu göruşmelerden sonra ba- kanlıktan istifa edip etmeme ko- nusunda karar vermeyi düşünn- yordu. Şimdi, istifadan vazgecraiş göriinüyor. Ama anlaşılan o ki Yılmaz, ANAP Genel Merkezi'nin degiş- mesini bekliyor. Bu değişikliğin sonrasında karar verecek." ŞAŞKINLAR — Bulgaristan'daki yeni geUşmekr ve Türkiye'de yasadıklan hayal kınklıgı, soydaşlan ikilemde bıraktı. Soydaş, gitmekle kalmak arasında Soydaşlar, Bulgaristan'da son dönemde yaşanan "demokrasi" yönündeki gelişmeleri heyecanla izliyorlar. Soydaşlar gitmekle kalmak arasında ikilemde. Türkiye'ye geldikten sonra sorunlarını çözemeyenlerin özlemi, Bulgaristan'daki mal varlıkları. Orada yaşadıkları sıkıntıları unutmayanlar ise "ölürüm de dönmem" diyor. ADNAN BAŞTOPCU SEVİNÇ BAYSAL BURSA — Bulgaristan'dan sınır dışı edi- lerek Türkiye'ye gelen soydaşlar, son dönem- de bu ülkede yaşanan "demokrasi yönündeki gelişmeleri" heyecanla izliyorlar. Bulgaris- tan Komünist Partisi Merkez Komitesi'nin azınlıklann isim, dil ve din konusunda "serbest" olabilecekleri şeklindeki karan, soydaşlan ikilemde bıraktı: "Burada kalır- sak, işsizlik var, konut sorunu var, ailemi- rin bir kısmı orada. Gidersek Bulgar'a gu- venebilir miyiz? On yıl sonra aynı şeyleri ye- niden yaşarsak ne olacak?" Bulgaristan'daki gelişmeleri heyecanla iz- leyen soydaşlardan Enigar Abdullaboğlu, kı- şı bir inşaatta yaşayarak geçirdikleri halde 6 kişilik ailesinden hiçbirinin geri dönme ta- raftarı olmadığını belirtiyor. Bir başka soy- daş Besim Ali Gürdaş ise "Devlet bize bu- rada 15-20 senede ödemek sartıyla arsa ve- rirse, dönmeyi düşünmeyebiliriz. Yoksa sı- fırdan başlamak çok zor. Çünkü orada her- şeyimiz vardı" diyor. Dönüp dönmeme arasında ikilemden kur- tuiamayan soydaşlar, düşüncelerini Cumhu- riyet'e şöyle anlattılar: Enigar Abdullahoğlu (68): Evde 6 kişiyiz. 3'ü çalışıyor. Hayvanlanrmz damda kaldı ge- lirken. Kapısı penceresi olmayan, aha şu in- şaatta oturuyoruz. Odun yok, kömür yok. tki kızım orada kaldı. Hep ağlamaklıyız. Yi- ne de dönmeyiz. dönemeyiz. Ayşe Deniz (38): Bir zaman için yumuşa- yacak. Bulgara güvenecek değiliz ya. Fatma Avcı (40): Çocuğumu orada ko- dum, gelinimi getirdim. Nereye dönüyorsun, ölsek dönemeyiz. Rasim Korkmaz (64): Çektiğimiz zahmet- ler anlatmakla bitmez. tş bulan buldu, bu- lamayan kaldı. Ben orada emekli idim. Oğ- lum evli, orada kaldı. Bunlar için bir yol bu- lunamaz mı? Emin Cesur (53): "Belediye, şoför alacagız" dedi. Doğru Yolculan aldılar. Feh- mi Işıklar (SHP Bursa Milletvekili) çalışsaydı belediye seçimlerini SHP alırdı. Gazetede okuduk ANAP - SHP ortak karar almış. Bu- raya yeni gelen soydaşlar işe alınacakmış, ama olmadı. Bekledik. Biz buraya yerleştik. Dönüş söz konusu değil. Sami Öztürk (45): Çocukların okul du- rumları yarım kaldı. Buna öncelik tanınsm, dönmeyiz. Remzi Ertürk (27): öteden bi çıkış 10 bin lira. Tofaş ve Bisaş'a iş için yazıldım. Bir şey çıkmadı. Bir yere vanyorum yaşın geçmiş, bir yere vanyorum boyun yüksek, bir yere vanyorum kÛon fazla diyorlar. Benim sana- tım marangozluk. Fabrikaya girmek için ayaklanrm mı keseyim. tş yok, ama dönme- yiz. Vanyoruz, kira parası için 15 gün son- raya sıra veriyorlar. Bekle de bekle 2-3 gün. Çektiğimizi bir biz biliriz. Mustafa Şakir (45): Biz gönüllü gelmedik. Onlar sınır dışı ettiler. Bulgar son 2 gün ka- bul etti. Türk var diye. Acı çeken çekti, ölen öldü. Kira sorunu var. Kocası hapis olanlar var. Biz bunlara gönül yardımı yaparız. Baş- ka yardım yapamayız. Devlet el uzatmalı. Mümin Gölcüklü (46): Adım Mümin Göl- cüklü, bu adı söylemekten gurur duyuyo- rum. Benim bir kardeşim 45 yaşında kendi- ni astı. Diğeri doktor mektebinde okuyor. Bulgar kendini asanın önünü kesiyor 'Sen nereye gidiyon. Senin kızla benim oğlan evlendi' diyor, o da "yaşamak bana haram" diyor. Kendini asıyor. Bu bayrağımızdan kimse bizi koparamaz. Dönenlere gelince, 5 kardeşüı 5'i bir olmaz. Dönenler dönsünler. İşsizlik var. Benim hiçbit mesleğim yok. Sa- dece bekçilik yapabilirim. tş bulamıyorum. Abdıüiah Şirin (53): Yağrnur demedik, ça- mur demedik, kar demedik ev yaptık ora- da. Orada emekli olmama 3 senem kaldı. Burada gene, ne ev var, ne emeklilik. Orada aşağı yukan 150 leva emekli maaşı alacağım. Burada ne ile geçineceğim. Hadi yemek için para bulduk, kira parası ne olacak. Oğul uşak buraya kalmaya niyetli, ama onların al- dığı para da az. Bizim artık kimseye bir fay- damız olmaz. Emine Şirin (53): Ben oğul uşağı bırakıp gitmek istemıvorum. Oraya gidip ne yapa- cağız. Konu yok, komşu yok. Emme bizim beyin kafası bozuk. Vanp evlerimiz satıp pa- rasını da alıp gelirsek hiç olmazsa burada bir ev yaparız, geçimimizi de garantiye almış oluruz. Mustafa Asian (56): Orada kalanlar için iyi. Ama hakları verecekleri konusunda inancımız yok. Gün gelir belki Türkleri yi- ne hor görürler. Besim Kahraman (32): Şimdilik alınan ka- rarlann iyice oturmasını bekleyeceğiz. Ama devlet bir yardım verirse gene de kalınz. Ha- limiz belli işte. tş bekliyoruz. tş yok. ÖzaPın 'sıkıntılı' ABD gezisi Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın ABD'ye yapacağı ziyaret sırasında Bush ile görüşmenin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği merak konusu. ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) — Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın eşi Semra Ozal'la birlik- te ABD'ye yapacağı ziyaretin programı henuz kesinlik kazan- madı. Bu ay sonunda gercekleşe- cek ziyaret sırasında Cumhurbaş- kanı özal ve eşi sağlık kontrolün- den geçecek, Semra Özal aynca UNICEF tarafından kendisine ve- rilecek ödülü almak Uzere özel bir törene katılacak. Zamamlaması açısından Türk - Amerikan ilişki- lerinin "kritik" bir dönemine denk düşen bu ziyaret kapsamın- da, Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile ABD Başkanı George Bush arasında ikili görüşmenin gerçek- leşip gerçekleşmeyeceği büyük merak konusu. Böyle bir görüş- me için Bush'tan randevu talebin- de bulunulduğu yolundaki haber- ler konusunda resmi bir açıklama yapümazken, Ankara'daki diplo- matik çevreler, Özal-Bush göriiş- mesinin "Turkiye açısından alııı- ması gerekli bir risk" olduğu gö- rüşünü savunuyorlar. Cumhurbaşkanı özal ve eşi Semra özal ocak ayının son on günü içinde gerçekleşmesi bekle- nen, ancak kesin tarihleri henüz belirlenmeyen ABD ziyaretleri sı- rasında, Houston'a giderek sağ- lık kontrolünden geçecekler. Cumhurbaşkanı özal'ın genel bir "check-up" yaptıracağı eşi Sem- ra özal'ın ise özellikle ayaklann- daki şişmeler ile sırt ve boyun ağ- nlan konusundaki rahatsızlığı ne- deniyle tedavi olacağı öğrenildi. Özallar, aynca Semra özal'ın Bir- leşmiş Milletler'in çocuk örgütü UNICEF'in ödülünü alacağı tö- ren için New York'a da geçecek- ler. Ancak Cumhurbaşkanı Tur- gut özal'ın bu program çerçeve- sinde başkent Washington'a gide- rek George Bush'la bir araya ge- lip gelmeyeceği belirsizliğini ko- ruyor. Dışişleri'ne yakın çevreler, Cumhurbaşkam Özal'ın ABD zi- yareti sırasında Başkan Bush'la görüşebilmesi için bazı girişimler- de bulunulduğunu kaydederler- ken, bu girişirnlerin sonucu konu- sunda resmi açıklama yapümıyor. Ancak gerek bu çevreler, gerekse Ankara'daki yabancı diplomat- lar, Cumhurbaşkanr özal'ın ABD ziyaretinin "resmi" nitelik kazan- ması dunımunda iki ulke ilişkile- ri açısından "çok kritik bir dönc- me denk düşecegini" savunuyor- lar. Aym çevrelere göre, ABD'de- ki Ermeni lobisinin "soykınnu anma yılı" ilan ettıgi 1990'ın ilk ayında Cumhurbaşkanı özal ile Başkan Bush arasında gerçekleşe- cek bir görüşme, Beyaz Saray'ın Ermeni iddialan konusundaki tu- tumunu "net" biçimde ortaya koymasını gerektirecek. Özal- Bush görüşmesinin yapılması du- nımunda, Türkiye, ABD Senato- su gündemindeki Ermeni Tasarı- sı'nın karara dönüşmesi halinde alacağı önlemler ve süresi arahk ayında dolacak Savunma ve Eko- nomik tşbirliği Anlaşması (SEtA) konusundaki tavnna da açıklık getirecek. Ocak ayı sonunda özal ile Bush arasında yapılacak bir görüşme, aynı zamanda, Senato azınlık lideri Robert Dole'un ta- sansımn kaderini de etkileyebile- cek. Çünkü bu tasannın şubat ayında Senato ve TemsUcüer Mec- Usi'nde oyianması bekleniyor. Er- meni lobisinin 24 Nisan 199O'ı "soykınmın 75'ind yüdönümü" olarak kutlama girişiminin ger- çekleşip gerçekleşmeyeceği bu oy- lamalar sırasında belirlenecek. Cumhurbaşkanı Özal'ın Başkan Bush'la bu konuyu Washington'- da görüşmesi ise Türkiye'nin bu oylamalar öncesinde yapabilece- ği en üst düzeyli diplomatik giri- şim olarak nitelendiriliyor. "Alınması gerekli risk" Öte yandan, Ankara'daki dip- lomatik çevreler olası bir Özal- Bush görüşmesini Türkiye açısın- dan "riskli ancak gerekli" bir gi- rişim olarak görüyorlar. Bu dü- şünceye gerekçe olarak da görüş- menin gerçekleşmesi sonrasında, Ermeni tasansımn karara dönüş- mesi olasüığının yaratacağı ortam gösteriliyor. Yabancı diplomatlar, Cumhurbaşkanı özal'ın Başkan Bush'a Türkiye'nin bu konudaki kesin tavnnı açıklaması sonrasın- da, Ermeni tasarısı konusunda, Washington'da Ankara'yı rahat- sız edecek gelişraelerin meydana gelmesi halinde, bunun Türkiye açısından "diplomatik basansız- lık" olarak değerlendirebileceğini savunuyorlar. Hâkimlikte cînsel ayrıma tepki ANKARA (AA) — Ankara Barosu Başkanı Erzan Erzuram- luoğlu, kadınlar için yüzde 10 olan yargıç ve savcı kontenjam- nın yüzde 5'e düşürülmesinin, in- sanlık ve meslek onuruna saldın olduğunu kaydederek, bu konu- da bir imza kampanyası başlattık- lannı duyurdu. Başkan Erzurumluoğlu, dün düzenlediği basın toplantısında, kadınlara ayrılan hâkim ve savcı kontenjanımn duşürülmesi nedeni konusunda Adalet Bakanlığı'n- dan hiçbir açıklama yapılmadığını belirterek şunları soyledi: "Ancak dedikodu düzeyinde şeyler duyuyoruz. 'Kadınlar çok sık izne aynlıyor, doğum yapıyor, eş durumundan merkeze geliyorlar' diye kontenjanın diişii- nildügü soyleniyor. Türkiye'de 8 bin hâkim acığı var ve bu üp olay- lar her meslekte karşılaşılabilecek küçük oranlan oluşturur." Adalet Bakanlığı'nın bu nedeıı- le cinsiyet aynmalığı yaptığını ifade eden Baro Başkanı, yine ba- kanlıkça başlatılan "Bnrslu ve ya- nlı ögrenci uygulamasını da eleş- tirdi." Uygulamanın, "yarf ıç ve savcı açığını kapatmak için getirildiginin" soyledi.