Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Sahıbı Cumhunveı Matbaacıbk \e Gazetecılık Turk \nonım Şırken
adma N»dır N«di # Genel Yaun Muduru Hasan (>ra«). Muessesc
Muduru Emine Işaklıgıl. Wı Işlerı Muduru Ok«> Goncaun. #
Haber Me'kez Muduru Itlçın Bı»fr. Savfa Dmenı \önctmem Alı
\aı, • Tmakıler \NkARA Mımn T«n. IZMİR Hikmtl Çttink*»*.
U Poüüka C«tai B*$luvç. Dıs HaberİCT Eıtna Italo. Ekononu Crafu Tıırbaa. t> Smdıka Şokran Krfena. Kühür Otal L'ntJ,
Egmm O«cı> Ş*>t»n. Habn \rasırma Urod Bcriun. Yun Ha^ n N«cd« Dogu. Spor Danısmanı Mxhıludir V n h n ,
Dızı \3nhx kinoı Çafcskın. v»tırna Şalua Alpay. Duzfltmc Abdulab VUKL 0 koonbnauy- AIBKI Konkuu # Malı \$a
Ero) FrtuL • Mjhasrt* Bukol VRKT • Buu^-Ptanlama Sng Omafetşnıtla # RctUır. A^r Tona. • Ek taymlar Hgfta
A N«il U»l. 9 Pcnond St»pMool A 1dan Hıurvuı Gum. # Ijlnmc Omfcr Çdft. A Bılp-Işlmı
aann w Kmm Cumhunyct Malbaaolık »c Ga»ealık TAŞ. Turk Ocafc Cad 39.41
J4334 Is Pk 246-laanbul Td 512 <M 05 I» hll). Tdoc. Z2246 F u (1) 53* 60 72 A
8unj4or A d ı n Zsn Goulp BS lnkjiap S. No 19/4. Td 133 II <14" Tdex 42344 Fu: (4) 133
05 65 • b « H Zıya Bl\ 1352 &2/1, Td 13 12 30, Teta. !2359 Fax (51) 19 53 60
: Inenü C*S 11» S. No 1 Kaı l, TU 19 37 52 (4 tel Teta. 62155 FM. Tl) 1« J7
S2
TAKVİM: 4 OCAK 1990 tmsak: 5.50 Guneş: 7.22 ögle: 12.12 Ikindi: 14.31 Akşam 16.52 Yatsı 18.18
Bursa'da
herkes
'samr
Bursa'da gurultü kirliliği
dünya normlarının üç
katına, 700 desibele çıktı.
Otomobil yan sanayii ve
trafik, gürültunun ana
nedenleri.
BURSA (AA) — İki otomo-
bil fabrikası ile Türkiye'nin oto-
mobil ve yan sanayi merkezi ha-
lme gelen Bursa'da araç ve do-
kuma tezgâhlannın çıkardığı gu-
rultü had safhaya ulaştı.
Yaklaşık 120 bin aracın tra-
fığe kayıtlı buhınduğu Bursa'da
gurultü kırliliğinin, dunya
normlarının üç katı olduğu bil-
dirildi.
TMMOB Kimya Muhendisle-
ri Odası Bursa Şube Başkanı AH
Akça yaptığı açıklamada, gurul-
tü kirhlığinın her geçen gun art-
tığını, kısa süredeönlem alınma-
dığı takdirde ciddi sağlık sorun-
ları ile karşılaşılacağını söyledi.
Bursa'da özellikle Garaj -
Heykel arasında 2-3 bin dolayın-
da araç sıklığı bulunduğunu,
kent merkezindeki dokuma tez-
gâhı sayısının da 5 bin civarın-
da olduğunu belirten Akça şun-
ları söyledi:
"Gurultü kirliliği dünya
normlanna göre 50-200 desibel
arasındadır. Bu oran Bursa'da
600-700 desibele ulaşmış durum-
da. Bu kirlilik insanların kulak
zannı patlatacak duzeydedir.
Mntlaka çare bnlunması gereki-
yor. Gurultü, insan beyninde
fonksiyonel bozukluklara yol
açmaktadır."
KMO Başkanı Ali Akça, gü-
rültü kirliliğinin önlenmesi ko-
nusunda yasa çıktığını ve kent-
lerdeki işyerlerinin çaiışma saat-
lerinin belirlendiğini de hatırlat-
TEK'e karşı
çevreci
kampanya
başhyor
TUNCAY ÖZKAN
ANKARA — Turkiye Elek-
trik Kurumu (TEK) doğaya karşı
savaş ilan edercesine, termik
santral projeierini uygulamaya
sokarken, TEK'e karşı baharla
bırlikte çevrecilerin ve Yeşiller
Partisi'nin etkin eylemlere baş-
layacağı ögrenildi. Türkiye'nin
en güzel yerleri seçilerek yapılan
termik santrallara karşı protes-
to eylemleri yapılacak. Gökova
Termik Santrali'nin faaliyete
geçmesı engellenmeye çahşıla-
cak. TEK santrallan gerekli atık
temizleme tesislen olmadığı için
havayı, standartlann 4-17 katı
fazla kirletiyor.
TEK tarafından 1980 sonrası
başlatılan enerji uretımi ve diğer
faaliyetler yuksek^düzeyde çev-
re kirliliğine nedeıî*oluyor. Ener-
]'\ üretimme yönelik olarak faa-
liyete geçirilen ilk termik sant-
rallardan Yatağan, bölgede bit-
ki örtüsünün ölmesine yol açtı.
Aynca çevredeki kirlilik oranlan
da insanların sağhğını tehdit
edeT boyutlara geldi.
Enerji ihtiyacının önemli bir
bölümünün kömürle karşılan-
ması yolundaki TEK görtişü
doğrultusunda gerçekleştirilen
temıik santrallann yapımı için
TEK yetkilileri tüm ağırlıklan-
nı kullanıyorlar. TEK Genel
Müdürü MnUttin Babalıogla-
nun da çevrecilere karşı olumsuz
tavn devam ediyor.
Çevreciler ve Yeşiller Partisi1
nin önümüzdeki gunlerde TEK'e
karşı çeşitli eylemlere girişecek-
leri ögrenildi.
Cousteau
6 kıtadan
6 çocukla
Antarktika
yolunda
* SANTIAGO (AA) — Ünlu
Fransız denızbılimci ve çevreci
Jacques-Yves Cousteau, dun her
kıtadan birer çocuğun katıldığı
bır grupla Antarktik'e hareket
etti.
Şili üzerınden Antarktik'e gi-
decek olan Cousteau, Şili'nin
başkentı Santiago'da yaptığı ba-
&m toplantısında, seyahatlerinin
sembolik bir se>ahat olduğunu
ve dünyanm dikkatini bu kıtanın
korunması konusuna çekmeyi
amaçladığmı kaydetti.
Cousteau ile Antarktik'e gide-
cek olan çocuklar, 10 günluk se-
yahat sırasında sembolik bir Es-
kimo kulübesı yapacaklar ve
bölgedeki ABD, Sovyet ve Şıli
araşurma istasyonlarını ziyaret
edecekler.
Cousteau, çıkan bir yangın-
dan sonra Fas açıklarında de-
mirleyen ve denize petrol sızdı-
ran Iran bandıralı Harg-5 tanke-
rinın, hâlâ petrol sızdırmaya de-
vam ettı|ini ve ikiye bölunme
tehlıkesiyle karşı karşıya bulun-
duğunu da belirttı. Ünlu çevre-
ci, tankerin petrol sızdırdığının
12 gun süreyle gizlenmesıni ise
"skandal" olarak niteledi.
Termik santrala karşı 7 ocakta toplantı var. Yeşiller, herkese "19903
da var mısınız?" diye soruyor
Aliağa için güçbirligiİzmir Anakent Belediyesi'nde bu pazar yapılacak toplantıda yöre
belediye başkanları, parti il başkanları, TMMOB, baro ve sendika
yetkilileri ile çevreciler güçbirligi stratejisi oluşturacaklar.
ÜMtT OTAN
tZMtR — Aliağa Gencelli'ye yapımı tasarlanan
termik santrala karşı güçbirligi komitesi oluşturul-
du. Yore belediye başkanları, partilerin il başkan-
lan, TMMOB, Baro ve sendika yetkililerinin 7 ocak
pazar gunü yapacakları ortak toplantıda, "gttçbir-
liği stratejisi" belirlenecek. Guçbirliği çağrı met-
nini hazırlayan Eski Foça Belediye Baskaru Nihat
Dirim. başarıya, ancak guçbirliği ile ulaşabilecek-
lerini soylerken Yeşiller Partisi "1990'da var mısı-
nız?" programı başlattı.
Belediyeler ve Yeşiller Partisi termik santrala kar-
şı surdürulen etkinliklerin belirli bir kamuoyu ya-
rattığını, ancak santralı yaptırmamak için guçbir-
liğinin şart olduğunu açıkladılar. Bu nedenle 7 ocak
pazar günu lzmır Anakent Belediyesi'nde bir top-
lantı yapılacak. Guçbirliği çağrısmı dün açıklayan
EskiFoça Belediye Başkanı Nihat Dirim, geçmişte
yapılanlarla bundan sonra yapılacakların değerlen-
dirileceğini belirterek şunlan soyledı:
"Bu tür mıicadelelerde toplumun tüm katman-
lannın desteği çok onemli. Ancak mucadele bu şe-
kilde başanya ulaşabilir. Olavın iki \onu var. Bi-
ritıcisi insan ve çevre saglıgı, ikincisi de kurmaya
çalıştığınuz demokrasinin bir gostergesi olacak. Uy-
gar ulkelerde (rihonlarla açıklanan bir >atınm ka-
muoyunun bilgisinden, denetiminden uzak ha>ata
geçirilemez. Bakan Fahrettin Kurt da kullandığı dili
degiştirdi. Tabii ki bu yeterli degil. Termik sant-
raldan vazgeçmelerini istiyoruz."
Pazar günu yapılacak toplantıya yoredeki tüm
Yeşiller Partisi önümüzdeki hafta Soma'ya bir komite ile gidecek. 14
ocakta Aliağa'da kirlilik yürüyüşü düzenlendi. Yeşiller Partisi, "Gelin bu
santralı yaptırmayahm" sloganıyla yeni yılda eylemleri sürdürecek.
ledığini, bu nedenle beledıyelenn de desteklediğı
guçbirliğınin içinde gerekeni yapacaklarını söyle-
di. Savaş Emek konuşmasım şoyle surdurdu:
"Hazırladığımız broşurlerle, '1990'da var mı-
sınız?' diye soruyoruz. 'Yatağan'da çile çeken in-
sanlann çilesini dindirraeye, Somalı köylulerin so-
runlannı çözmek için çevremizi oldürenlere karsı,
termik santralda direnenlere karşı var mısınız?' di-
yoruz. Önümüzdeki hafta perşembe gunü Soma'-
ya bir komite ile gideceğiz. 14 ocakta Aliağa'da kir-
lilik yünıyuşumuz var. Pazar gunu yapılacak guç-
biriigi toplantısından sonra da alınacak tavırlar da-
ha net ortaya çıkacak. Karouoyuna yine sesleniyo-
ruz: Gelin bu santralı yaptırmavalım, bundan sonra
terraik santral yapmaya kalkısacaklara da başlan-
belediye baskanlarının katılması gerektiğini savu-
nan Dikılı Belediye Başkanı Osman Özgüven, ola-
ya tum insanların sahip çıkması gerektiğini belir-
terek şöyle konuştu:
"Termik santrala ha\ır demek bir insanlık so-
runu ve insana saygının ifadesidir. ANAP'lı bele-
diyeler de güçbirtigine katılmalıdır."
Aliağa'da ilk çevre miüngim du2enleyen Belediye
Başkanı Hakkı Ülkü de mucadelenin gun geçtikçe
yukseldiğinı, artık kuvvetlerın birleştirilmesi ve
"tekvucut" eylemlerin sürdürulmesi gerektiğini
söyledi ve "guçbirliği toplantısı bu bakımdao çok
önerali" diye konuştu.
Yeşiller Partisi İzmir İl Başkanı Savaş Emek,
guçlenn birleştirilmesi gerektiğini daha önce de söy- na neler gelebileceğini gösterelim."
McCartney dünyaturnesinde
Ünlu Beatles topluluğunun üyelerinden Paul McCartney, çıktığı dun-
ya turnesi kapsamında lngiltere'nin Birmingham kentinde Llusal Ser-
gi Merkezi'nde bir konser verdi. McCartney'in salı gecesi verdigi
konserin, sanatçının, John Lennon'ın olduruliışunden bu yana ve
son on yıldır tngıllere'de verdigi ilk konser olduğu belirtikli. McCart-
ney, kısa bir süre önce de John Lennon'sız bir Beatles'ı yeniden can-
landırmaya çalıştnıştı. Ancak McCartney'in bir zamanlann ünlu
topluluğunu yeniden bir araya getirme çabalan, Beatles'ın hayatta-
ki oteki uyeleri George Harrison ve Ringo Starr tarafından geri çev-
rilmişti. Harrison ve Starr, John Lennon'sız bir Beatles'ın
diriltilemeyecegini öne surmuşlerdi. (Fotograf: AP)
EVREN NASIL OLUŞTU?
Büyükpatlama
hiç olmadı ım?Bazı bilim adamlan, yeni saptanan 14 milyar yaşındaki
ihtiyar bir yıldızm, büyük patlama (big bang) teorisine
ters düştüğünü öne sürüyorlar.
Dış Habcrler Servisi — Dünya-
nm yaradılışında genel kabul gö-
ren geçerli bilimsel tez şöyle der-.
Başlangıçta, bundan yaklaşık
15 milyar yıl önce büyuk kozmik
bir patlama oldu: Minicik, inarul-
maz ölçüde yoğun, komprime bir
madde küre birden yanmaya baş-
layarak patladı. Karrnakanşık şid-
detli dairevi dönüşler yapan ele-
manter parçacıklarından oluşan
plazma kubbesi uzaya fırladı ve
giderek kabararak, hızla büyllyen
bir ateş topuna dönüştü
lşte bu "büyük patlama"dan
("big bang") sonra evren sürekli
yayılmaya devam etti. Çok çabuk
soğuyan kor halindekı plazma bu-
lutlarından guneşler, gezegen sis-
temleri, galaksıler ve spiral bulut-
lar meydana geldi.
Alman "D«r Spiegel" Dergisi,
şimdi bu teoriyi sarsabilecek cid-
di iddialann ortaya atıldığmdan
söz ediyor. Birbirinden bağımsız
olarak çalışan iki Amerikalı araş-
tırma grubu, 1989 yıh sonlannda
vardıklan sonuçlarla kuşkularını
dile getirdi.
"AstroBomical Jo*n»»l" Dergi-
si'nde Maarten Schmidt, Donald
P. Schneider ve James E. Gonn
adh astronomlar, bugüne dek
araştınlmış olan evrenin kenarın-
da son derece büyük bir hızla ha-
reket eden yeni bir kuvazar (Qu-
asar) keşfetüklerini belirtiyorlar.
Araştırmacılar, çok aydınlık olan
bu objenin bugüne dek saptanan
en yaşlı gökcismi olduğunu söy-
lüyorlar. Bu "monık" yıldızm
yaklaşık 14 milyar yıl yaşında ol-
duğu tahmin ediliyor. Ancak
"standart modeT'e göre, "büyük
patlamadan" bu kadar kısa bir sü-
re sonra, bu kuvazarın ortaya çık-
mış olmasma olanak yok.
"ScieDce" Dergisi'nde de, Mar-
garet J. Geller ve John P. Huchra
adh bilim adamlan, kuzey gökyü-
zünün küçük bir kesiminı ölçup,
haritalaştırma girişimlerinin so-
nuçlarından söz ediyorlar. Çıkan
sonuç şaşırtıcı: Üç boyutlu yıldız
haritasında, aynı zamanda yaygın
ve alçak kubbe tavanının bir bö-
lumünu meydana getiren olağa-
nüstü büyuk bir galaksi yıgıru dik-
kat çekiyor. Geller ve Huchra,
milyonlarca yıldızdan oluşan böy-
lesine devasa bir yapıya biçim ve-
recek ve onu ayakta tutacak bir
doğal gucün varlığının bilinmedi-
ğini belirtiyorlar.
lşık ve radyo dalgalannı hızla
analtz eden modern "high-tech"le
çalışan gökbilimcileri, son iki
arastırmanın sonucundan şaşkın-
lığa düşmüşe benziyorlar. Konu-
ya iyimser yaklaşan bazı uzman-
lar, yeni keşfedilen bu "monık"
kuvazarın, uzaym tart\şmalı baş-
langıcı ile ilgili yeni ipuçları vere-
ceğini umuyorlar. Başka Ameri-
kalı araştırmacılar ise "büyük
patlama" teorisinin köklü bir re-
vizyondan geçmesi gerektiği gö-
rüşünde.
Iferel basında
luzlı gelişme
Türkiye'de çıkan yerel gazete sayısı 1985'te 670 iken
1989'da 739'a ulaştı. Yerel gazetelerin tirajı ulusal
gazete tirajının 7'de biri oranına geldi.
tZMtR (Cumhuriyet Ege Büro-
su) — Ege Üniversitesi Basın Ya-
yın Yüksek Okulu'nda yapılan bir
araştırmaya göre basm sektörün-
de görülen teknolojik gelişmeler;
yerel basında, gazete sayısı ile ti-
rajını olumlu yönde etkiliyor.
Araştjrmaya göre Türkiye'de
çıkan yerel gazete sayısı 1985 yı-
hnda 670 iken, 1989 yılında bu ra-
kam 739'a ulaştı. Günlük çıkan
yerel gazete sayısı ise 1985 yılın-
da 316 iken, 1989 yılında duşüş
göstererek 310'a indi. Haftalık ve
daha uzun süreli periyodlarla ya-
yın hayatını sürduren gazetelerin
sayısı ise yine aynı yıllara göre
354'ten 429'a çıktı. Bu arada ye-
rel gazetelerin tirajının, ulusal ga-
zetelerin tirajının 7'de l'ine eşit
bir duruma geldiği vurgulandı.
Baskı tekniği ve dizgi çeşidine
göre bir ayrunın da yapıldığı
araştırmaaa, yerel basırun da tek-
nolojik gelişmelerden, ulusal ba-
sın kadar yararlandığı gözlendi.
Buna göre 82 yerel gazete IBM
dizgi çeşidini kullamrken, 324'ü
makine (entertip-linotip), 322'si
elle ve 1 'i de daktilo ile dizgisini
yapıyor. Tipo baskı çeşidini kul-
lanan gazete sayısı 537 iken, di-
ğer 87 gazete ofset baskı yapıyor.
Bu arada yayıma devam eden
gazeteler içinde Adana merkezde
çıkartılan Yeni Adana gazetesi ilk
yayımlanan yerel gazete unvanı-
run sahibi. Yayın hayatına son gi-
ren gazete ise Kağjzman'ın Sesi.
Araştırmada aynca 1989 yılında
37 yerel gazetenin yayma başladı-
ğı belirtilirken en fazla gazete Ha-
tay'da (39) yayımlanıyor. Bunu
sırasıyla Zonguldak ve Sarnsun
(32), Balıkesir (27) ve Konya (27)
izliyor.
Geri yürüme
rekoru ABD\İe
• MINNEAPOLIS (AA)
— ABD'de, geri geri
yürüyerek, Guinness
Rekorlar Kitabı'na girmeye
hak kazanan 39 yaşındaki
Amerikalı Anthony
Thonon, 23 saat 45
dakikada 153.12 kilometre
geri geri yürüyerek yeni bir
rekor kırdı. Thorton
bundan önce 143.6
kilometreyi 23 saat 48
dakikada geri geri
yiirüyerek Guinness
Rekorlar Kitabı'na geçmişti.
Gazete dağıtıcıhğı yapan
Thorton, Minneapolis'te
dün yaptığı açıklamada,
yeni rekoruyla ilgili olarak
"Ben yürümek için
doğmuşum" dedi.
'Olacak O
Kadar'
• Kiiltür Servisi — 23-41
Arahk 1989 döneminde
televizyon ızleyıcileri
arasında yapılan bir
araştırma, en fazla ılgiyi
"Olacak O Kadar" adh
kabarenin topladığını
ortaya çıkardı. Mesaj
Halkla llişkiler Şirketi
tarafından yapılan
"Anadolu TV izleme sıklığı
ölçumu araştırma
sonuçlan" açıklandı.
Araştırmaya göre "Olacak
O Kadar" programını tüm
izleyicilerin yuzde 5O.O3'lük
bolümu tarafından
beğenıldi. Yılbaşı özel
eğlence programı yuzde
45.03'luk izleyicı dilimi
beğenıyle izledi. Yılbaşı
gecesi Cumhurbaşkanı
Turgut Özal'ın
televizyondan yaptığı
konuşmayı ise
vatandaşların ortalama
yuzde 27.69'luk bölumü
izledi.
5 bin yeni
AIDSTi
• CENEVRE (AA) —
Çağımızın vebası olarak
nitelenen AJDS
hastahğırun, dunyada
gittikçe yayıldığı ve geçen
ay, Dünya Sağlık
Örgütü'ne (WHO) 5
binden fazla yeni AIDS
vakası bildirildiği belirtildi.
WHO tarafından
Cenevre'de yapılan
açıklamaya göre aralık
1989 itibarıyla 152
ulkedeki AIDS hastası
sayısı, 203.599'a yükseldi.
Uzmanlara göre,
dünyadaki AIDS hastası
sayısı 600 bin civarında
bulunuyor.
Kalp naklinde
18. gün
• ANKARA (AA) —
Hacettepe Üniversitesi Tıp
Fakültesi'nde 18 gün önce
kalp nakli yapılan Ekrem
Güler (50), yogun
bakımdan çıkanlarak servis
odasına nakledildi.
Hacettepe Üniversitesi
Rektorü Prof. Dr. Yüksel
Bozer, dun düzenlediği
basın toplantısında, Ekrem
Güler'in sağlık durumunun
iyiye gittiğini belirterek
biyopsi sonuçlannın da
hastada doku uyuşmazkğ]
olmadığını gosterdiğini
söyledi. Kalp nakli
yapıldığından beri yoğun
bakım unitesinde tutulan
Ekrem Güler, maske
takılarak serviste hazırlanan
odasına çıkarıldı. Koridorda
doktorlan, eşi Zeynep ve
kızı Munire ile resim
çektiren hasta, gazetecilere
iyi olduğunu söyledi. Güler,
karısı ve kızırun kendisini
ziyarete geldiklerini
belirterek, "Çok mutluyum.
Hiçbir sorunum yok. Allah
doktorlardan razı olsun"
dedi.
"Berlinduvanyıkıldiy casusluköldü"diyenlereromancıJohn Le Carre'nin yanıtı
w
Casus ronıanlarının soıııı gelmedi
9
t)nlü casus romancısı Le Carre şöyle diyor:
"Daha uzun yıllar casusluk dünyasında, her
ulusun ulusal benliği, gizli korkuları ve
kâbuslan mikrofonlara fısıldanmaya, itiraf
edilmeye devam edecek. Çünkü politikacılar
çaresizlikten istihbaratçılara güvenirler!'
EDİP EMfiL ÖYMEN
LONDRA — "Daha nzun ve
uzun yıllar boyu casusluk dünya-
sında her ulusun ulusal benliği,
gizli korkulan ve kabûslan mik-
rofonlara fısıklanmaya, itiraf edil-
meye devam edecek."
Berlin Duvarı'mn yıkılması,
Malta'da Gorbaçov ile Bush'un
"lambada" yapması ile casusluk
romanınm da sonu geldi mi? Ca-
sus romancılan artık başka iş ara-
mak mı zorunda? John le Carrei
nin buna cevabı kısaca "Hayır."
Ama bu kısa cevap, "Guardian"
Gazetesi'nde tam sayfa. Le Carre,
yazarlığını Berlin Duvan'na borç-
lu. Berlin Duvarı 1962'de yapılır-
ken Bonn'daki Ingiltere Büyükel-
çiliği'nde görevliymiş. Duvan gi-
dip görmuş, "Yazariar fırsatçıdır-
lar. lşte Berlin Duvan bana ara-
dığım ilhamı vertnişti. Çok sata-
cak bir kitap yazacağımı düşün-
müyordum tabii, ama duvar yu-
zunden o gune kadar duymadığım
bir öfke duydum içimde ve bu, ba-
na yazma hırsı verdi. Sabaha karşı
yazıyordum, yemek vakti yanyor-
dum veya elçiliktt ne zaman fır-
sat bulursam o zaman."
Yazdığı "Soğuktan G*len Ca-
sus", 5 hafta surmuş. "Casusluk
hakkında hiç bilgim yoktu. Doğu
Beıiin'e geçmemiştim bile. Zaten
istihbarat raporlan. bizim kadar
fenni yontemler kullanmadıklanm
da gosteriyordu. Roman baştan
sona masaldı." Ama elçihktekı ar-
kadaşlarından anlıyor ki çok sa-
tacak bir kitap yazmış.
"Basın, benim baş casus oldu-
ğuraa karar vermişti. Yapabilece-
ğim bir şey yoktu. Onlardan uzak
durmayı ögrendim. Zaten harici-
yedc başından nefreti ogrenirsiniz.
Onlar da sizden nefret eder. Hoş
ben, hariciyeden de nefret etmis-
tim y«..."
John Le Carre, on yıl öncesine
kadar soğuk savaş yazdı hep. On
yıl önce ise baş eseri televizyon di-
zisi oldu. lngiltere'de basında, rad-
yoda, televizyonda sanat program-
lannda uzun sure adından söz edi-
len "Tenekeci, Terzi, Asker, Ca-
sus." Baş casus "George Smiley "
rolunde Sir Alec Guinness. Son
soğuk savaş kahramaıu olarak du-
şünmüş "Smile>"i. "Soğuk savaş
da Smiley de yonılmuştu artık.
tkisi de ben de eskiyorduk." Brej-
nev dönemi, Carter'm son yıllaıı,
Tahran Elçiliğı'ndeki rehine olayı,
Iran'da Humeyni ve Doğu Avru-
pa olanca Stalinci he>ulasıyla.
Son on yılda yazdığı romanlar-
da Berlin Duvan yok. Yine casus-
lar cirit atıyor romanlannda, ama
'duvarsız'. Le Carre, Batı'run yatıp
kalkıp duvann ynkümasıru istedik-
ten sonra şimdi ne yapacağını bi-
lemez bir halde olduğunu söylü-
yor. Düşman artık ben oynamıyo-
rum diyor size. Gorbaçov da "so-
ğuk savaş bitti" demedi mı? Ca-
sus romancısırun dunımu ne ola-
cak?
"Casus romanı soğuk savaşla
başlarnadı. tçinde yaşamak zorun-
da bırakıldığımız dunyada casus-
luk bir mecburiyetti. Soğuk savaş
bunu sadece şisirdi o kadar. San-
mayın ki şimdi istihbaratçılar ta-
tile çıkacaklar. Tam aksine. Boy-
le belirsizlik donemlerinde istih-
baratçılar bayram eder. Çunku da-
ha uzun ve uzun yıllar casusluk
dünyasında her ulusun ulusal ben-
liği, gizli korkulan, kâbuslan, uy-
durma inançlan, nefretleri mikro-
fonlara fısıldanmaya, itiraf edil-
meye devam edecek..."
Ve sonıyor Le Carre, gayet ben-
cil Fransızlardan başkası, nukle-
er denemelerine çomak sokuyor
diye gidip "Gıcenpeace" gemisi-
ni batırır mıydı? Her zaman ga-
yet iyimser Amerikaülardan baş-
kası, Küba halkının toptan ayak-
lanacağmı düşünerek, "Domuzlar
Körfezi" çıkartmasım yapar mıy-
dı?
Tam glasnost döneminde In-
gilizlerden başkası, resmi gizliliği
arttırmak için çaba gösterir miy-
di?
Soğuk savaş bittiyse şimdi ne
olacak? "Günümuz casus roman-
cısı için konu biünez. (Nitekim Le
Carre son romanı "Rus Eri"nde
glasnost dönemindeki bir casus-
luk oyküsünu işliyor.) Dunyanın
herhangi bir köşesûıe bakması ye-
ter silab tüccarlannı gormesi için,
dönen entrikalan, oynanan oyun-
lan..." Verdigi adresler başlıca
"bölgesel sorunlar"; Angola, El
Salvador, Sri Lanka, Kampuçya,
Birmanya, Eritre, Etiyopya, Çad,
Libya... Yazarların daha çok bil-
gili olması gerekli buralar hakkın-
da yazabilmek için.
J