25 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahıbı Cumhunveı Matbaacıbk \e Gazetecılık Turk \nonım Şırken adma N»dır N«di # Genel Yaun Muduru Hasan (>ra«). Muessesc Muduru Emine Işaklıgıl. Wı Işlerı Muduru Ok«> Goncaun. # Haber Me'kez Muduru Itlçın Bı»fr. Savfa Dmenı \önctmem Alı \aı, • Tmakıler \NkARA Mımn T«n. IZMİR Hikmtl Çttink*»*. U Poüüka C«tai B*$luvç. Dıs HaberİCT Eıtna Italo. Ekononu Crafu Tıırbaa. t> Smdıka Şokran Krfena. Kühür Otal L'ntJ, Egmm O«cı> Ş*>t»n. Habn \rasırma Urod Bcriun. Yun Ha^ n N«cd« Dogu. Spor Danısmanı Mxhıludir V n h n , Dızı \3nhx kinoı Çafcskın. v»tırna Şalua Alpay. Duzfltmc Abdulab VUKL 0 koonbnauy- AIBKI Konkuu # Malı \$a Ero) FrtuL • Mjhasrt* Bukol VRKT • Buu^-Ptanlama Sng Omafetşnıtla # RctUır. A^r Tona. • Ek taymlar Hgfta A N«il U»l. 9 Pcnond St»pMool A 1dan Hıurvuı Gum. # Ijlnmc Omfcr Çdft. A Bılp-Işlmı aann w Kmm Cumhunyct Malbaaolık »c Ga»ealık TAŞ. Turk Ocafc Cad 39.41 J4334 Is Pk 246-laanbul Td 512 <M 05 I» hll). Tdoc. Z2246 F u (1) 53* 60 72 A 8unj4or A d ı n Zsn Goulp BS lnkjiap S. No 19/4. Td 133 II <14" Tdex 42344 Fu: (4) 133 05 65 • b « H Zıya Bl\ 1352 &2/1, Td 13 12 30, Teta. !2359 Fax (51) 19 53 60 : Inenü C*S 11» S. No 1 Kaı l, TU 19 37 52 (4 tel Teta. 62155 FM. Tl) 1« J7 S2 TAKVİM: 4 OCAK 1990 tmsak: 5.50 Guneş: 7.22 ögle: 12.12 Ikindi: 14.31 Akşam 16.52 Yatsı 18.18 Bursa'da herkes 'samr Bursa'da gurultü kirliliği dünya normlarının üç katına, 700 desibele çıktı. Otomobil yan sanayii ve trafik, gürültunun ana nedenleri. BURSA (AA) — İki otomo- bil fabrikası ile Türkiye'nin oto- mobil ve yan sanayi merkezi ha- lme gelen Bursa'da araç ve do- kuma tezgâhlannın çıkardığı gu- rultü had safhaya ulaştı. Yaklaşık 120 bin aracın tra- fığe kayıtlı buhınduğu Bursa'da gurultü kırliliğinin, dunya normlarının üç katı olduğu bil- dirildi. TMMOB Kimya Muhendisle- ri Odası Bursa Şube Başkanı AH Akça yaptığı açıklamada, gurul- tü kirhlığinın her geçen gun art- tığını, kısa süredeönlem alınma- dığı takdirde ciddi sağlık sorun- ları ile karşılaşılacağını söyledi. Bursa'da özellikle Garaj - Heykel arasında 2-3 bin dolayın- da araç sıklığı bulunduğunu, kent merkezindeki dokuma tez- gâhı sayısının da 5 bin civarın- da olduğunu belirten Akça şun- ları söyledi: "Gurultü kirliliği dünya normlanna göre 50-200 desibel arasındadır. Bu oran Bursa'da 600-700 desibele ulaşmış durum- da. Bu kirlilik insanların kulak zannı patlatacak duzeydedir. Mntlaka çare bnlunması gereki- yor. Gurultü, insan beyninde fonksiyonel bozukluklara yol açmaktadır." KMO Başkanı Ali Akça, gü- rültü kirliliğinin önlenmesi ko- nusunda yasa çıktığını ve kent- lerdeki işyerlerinin çaiışma saat- lerinin belirlendiğini de hatırlat- TEK'e karşı çevreci kampanya başhyor TUNCAY ÖZKAN ANKARA — Turkiye Elek- trik Kurumu (TEK) doğaya karşı savaş ilan edercesine, termik santral projeierini uygulamaya sokarken, TEK'e karşı baharla bırlikte çevrecilerin ve Yeşiller Partisi'nin etkin eylemlere baş- layacağı ögrenildi. Türkiye'nin en güzel yerleri seçilerek yapılan termik santrallara karşı protes- to eylemleri yapılacak. Gökova Termik Santrali'nin faaliyete geçmesı engellenmeye çahşıla- cak. TEK santrallan gerekli atık temizleme tesislen olmadığı için havayı, standartlann 4-17 katı fazla kirletiyor. TEK tarafından 1980 sonrası başlatılan enerji uretımi ve diğer faaliyetler yuksek^düzeyde çev- re kirliliğine nedeıî*oluyor. Ener- ]'\ üretimme yönelik olarak faa- liyete geçirilen ilk termik sant- rallardan Yatağan, bölgede bit- ki örtüsünün ölmesine yol açtı. Aynca çevredeki kirlilik oranlan da insanların sağhğını tehdit edeT boyutlara geldi. Enerji ihtiyacının önemli bir bölümünün kömürle karşılan- ması yolundaki TEK görtişü doğrultusunda gerçekleştirilen temıik santrallann yapımı için TEK yetkilileri tüm ağırlıklan- nı kullanıyorlar. TEK Genel Müdürü MnUttin Babalıogla- nun da çevrecilere karşı olumsuz tavn devam ediyor. Çevreciler ve Yeşiller Partisi1 nin önümüzdeki gunlerde TEK'e karşı çeşitli eylemlere girişecek- leri ögrenildi. Cousteau 6 kıtadan 6 çocukla Antarktika yolunda * SANTIAGO (AA) — Ünlu Fransız denızbılimci ve çevreci Jacques-Yves Cousteau, dun her kıtadan birer çocuğun katıldığı bır grupla Antarktik'e hareket etti. Şili üzerınden Antarktik'e gi- decek olan Cousteau, Şili'nin başkentı Santiago'da yaptığı ba- &m toplantısında, seyahatlerinin sembolik bir se>ahat olduğunu ve dünyanm dikkatini bu kıtanın korunması konusuna çekmeyi amaçladığmı kaydetti. Cousteau ile Antarktik'e gide- cek olan çocuklar, 10 günluk se- yahat sırasında sembolik bir Es- kimo kulübesı yapacaklar ve bölgedeki ABD, Sovyet ve Şıli araşurma istasyonlarını ziyaret edecekler. Cousteau, çıkan bir yangın- dan sonra Fas açıklarında de- mirleyen ve denize petrol sızdı- ran Iran bandıralı Harg-5 tanke- rinın, hâlâ petrol sızdırmaya de- vam ettı|ini ve ikiye bölunme tehlıkesiyle karşı karşıya bulun- duğunu da belirttı. Ünlu çevre- ci, tankerin petrol sızdırdığının 12 gun süreyle gizlenmesıni ise "skandal" olarak niteledi. Termik santrala karşı 7 ocakta toplantı var. Yeşiller, herkese "19903 da var mısınız?" diye soruyor Aliağa için güçbirligiİzmir Anakent Belediyesi'nde bu pazar yapılacak toplantıda yöre belediye başkanları, parti il başkanları, TMMOB, baro ve sendika yetkilileri ile çevreciler güçbirligi stratejisi oluşturacaklar. ÜMtT OTAN tZMtR — Aliağa Gencelli'ye yapımı tasarlanan termik santrala karşı güçbirligi komitesi oluşturul- du. Yore belediye başkanları, partilerin il başkan- lan, TMMOB, Baro ve sendika yetkililerinin 7 ocak pazar gunü yapacakları ortak toplantıda, "gttçbir- liği stratejisi" belirlenecek. Guçbirliği çağrı met- nini hazırlayan Eski Foça Belediye Baskaru Nihat Dirim. başarıya, ancak guçbirliği ile ulaşabilecek- lerini soylerken Yeşiller Partisi "1990'da var mısı- nız?" programı başlattı. Belediyeler ve Yeşiller Partisi termik santrala kar- şı surdürulen etkinliklerin belirli bir kamuoyu ya- rattığını, ancak santralı yaptırmamak için guçbir- liğinin şart olduğunu açıkladılar. Bu nedenle 7 ocak pazar günu lzmır Anakent Belediyesi'nde bir top- lantı yapılacak. Guçbirliği çağrısmı dün açıklayan EskiFoça Belediye Başkanı Nihat Dirim, geçmişte yapılanlarla bundan sonra yapılacakların değerlen- dirileceğini belirterek şunlan soyledı: "Bu tür mıicadelelerde toplumun tüm katman- lannın desteği çok onemli. Ancak mucadele bu şe- kilde başanya ulaşabilir. Olavın iki \onu var. Bi- ritıcisi insan ve çevre saglıgı, ikincisi de kurmaya çalıştığınuz demokrasinin bir gostergesi olacak. Uy- gar ulkelerde (rihonlarla açıklanan bir >atınm ka- muoyunun bilgisinden, denetiminden uzak ha>ata geçirilemez. Bakan Fahrettin Kurt da kullandığı dili degiştirdi. Tabii ki bu yeterli degil. Termik sant- raldan vazgeçmelerini istiyoruz." Pazar günu yapılacak toplantıya yoredeki tüm Yeşiller Partisi önümüzdeki hafta Soma'ya bir komite ile gidecek. 14 ocakta Aliağa'da kirlilik yürüyüşü düzenlendi. Yeşiller Partisi, "Gelin bu santralı yaptırmayahm" sloganıyla yeni yılda eylemleri sürdürecek. ledığini, bu nedenle beledıyelenn de desteklediğı guçbirliğınin içinde gerekeni yapacaklarını söyle- di. Savaş Emek konuşmasım şoyle surdurdu: "Hazırladığımız broşurlerle, '1990'da var mı- sınız?' diye soruyoruz. 'Yatağan'da çile çeken in- sanlann çilesini dindirraeye, Somalı köylulerin so- runlannı çözmek için çevremizi oldürenlere karsı, termik santralda direnenlere karşı var mısınız?' di- yoruz. Önümüzdeki hafta perşembe gunü Soma'- ya bir komite ile gideceğiz. 14 ocakta Aliağa'da kir- lilik yünıyuşumuz var. Pazar gunu yapılacak guç- biriigi toplantısından sonra da alınacak tavırlar da- ha net ortaya çıkacak. Karouoyuna yine sesleniyo- ruz: Gelin bu santralı yaptırmavalım, bundan sonra terraik santral yapmaya kalkısacaklara da başlan- belediye baskanlarının katılması gerektiğini savu- nan Dikılı Belediye Başkanı Osman Özgüven, ola- ya tum insanların sahip çıkması gerektiğini belir- terek şöyle konuştu: "Termik santrala ha\ır demek bir insanlık so- runu ve insana saygının ifadesidir. ANAP'lı bele- diyeler de güçbirtigine katılmalıdır." Aliağa'da ilk çevre miüngim du2enleyen Belediye Başkanı Hakkı Ülkü de mucadelenin gun geçtikçe yukseldiğinı, artık kuvvetlerın birleştirilmesi ve "tekvucut" eylemlerin sürdürulmesi gerektiğini söyledi ve "guçbirliği toplantısı bu bakımdao çok önerali" diye konuştu. Yeşiller Partisi İzmir İl Başkanı Savaş Emek, guçlenn birleştirilmesi gerektiğini daha önce de söy- na neler gelebileceğini gösterelim." McCartney dünyaturnesinde Ünlu Beatles topluluğunun üyelerinden Paul McCartney, çıktığı dun- ya turnesi kapsamında lngiltere'nin Birmingham kentinde Llusal Ser- gi Merkezi'nde bir konser verdi. McCartney'in salı gecesi verdigi konserin, sanatçının, John Lennon'ın olduruliışunden bu yana ve son on yıldır tngıllere'de verdigi ilk konser olduğu belirtikli. McCart- ney, kısa bir süre önce de John Lennon'sız bir Beatles'ı yeniden can- landırmaya çalıştnıştı. Ancak McCartney'in bir zamanlann ünlu topluluğunu yeniden bir araya getirme çabalan, Beatles'ın hayatta- ki oteki uyeleri George Harrison ve Ringo Starr tarafından geri çev- rilmişti. Harrison ve Starr, John Lennon'sız bir Beatles'ın diriltilemeyecegini öne surmuşlerdi. (Fotograf: AP) EVREN NASIL OLUŞTU? Büyükpatlama hiç olmadı ım?Bazı bilim adamlan, yeni saptanan 14 milyar yaşındaki ihtiyar bir yıldızm, büyük patlama (big bang) teorisine ters düştüğünü öne sürüyorlar. Dış Habcrler Servisi — Dünya- nm yaradılışında genel kabul gö- ren geçerli bilimsel tez şöyle der-. Başlangıçta, bundan yaklaşık 15 milyar yıl önce büyuk kozmik bir patlama oldu: Minicik, inarul- maz ölçüde yoğun, komprime bir madde küre birden yanmaya baş- layarak patladı. Karrnakanşık şid- detli dairevi dönüşler yapan ele- manter parçacıklarından oluşan plazma kubbesi uzaya fırladı ve giderek kabararak, hızla büyllyen bir ateş topuna dönüştü lşte bu "büyük patlama"dan ("big bang") sonra evren sürekli yayılmaya devam etti. Çok çabuk soğuyan kor halindekı plazma bu- lutlarından guneşler, gezegen sis- temleri, galaksıler ve spiral bulut- lar meydana geldi. Alman "D«r Spiegel" Dergisi, şimdi bu teoriyi sarsabilecek cid- di iddialann ortaya atıldığmdan söz ediyor. Birbirinden bağımsız olarak çalışan iki Amerikalı araş- tırma grubu, 1989 yıh sonlannda vardıklan sonuçlarla kuşkularını dile getirdi. "AstroBomical Jo*n»»l" Dergi- si'nde Maarten Schmidt, Donald P. Schneider ve James E. Gonn adh astronomlar, bugüne dek araştınlmış olan evrenin kenarın- da son derece büyük bir hızla ha- reket eden yeni bir kuvazar (Qu- asar) keşfetüklerini belirtiyorlar. Araştırmacılar, çok aydınlık olan bu objenin bugüne dek saptanan en yaşlı gökcismi olduğunu söy- lüyorlar. Bu "monık" yıldızm yaklaşık 14 milyar yıl yaşında ol- duğu tahmin ediliyor. Ancak "standart modeT'e göre, "büyük patlamadan" bu kadar kısa bir sü- re sonra, bu kuvazarın ortaya çık- mış olmasma olanak yok. "ScieDce" Dergisi'nde de, Mar- garet J. Geller ve John P. Huchra adh bilim adamlan, kuzey gökyü- zünün küçük bir kesiminı ölçup, haritalaştırma girişimlerinin so- nuçlarından söz ediyorlar. Çıkan sonuç şaşırtıcı: Üç boyutlu yıldız haritasında, aynı zamanda yaygın ve alçak kubbe tavanının bir bö- lumünu meydana getiren olağa- nüstü büyuk bir galaksi yıgıru dik- kat çekiyor. Geller ve Huchra, milyonlarca yıldızdan oluşan böy- lesine devasa bir yapıya biçim ve- recek ve onu ayakta tutacak bir doğal gucün varlığının bilinmedi- ğini belirtiyorlar. lşık ve radyo dalgalannı hızla analtz eden modern "high-tech"le çalışan gökbilimcileri, son iki arastırmanın sonucundan şaşkın- lığa düşmüşe benziyorlar. Konu- ya iyimser yaklaşan bazı uzman- lar, yeni keşfedilen bu "monık" kuvazarın, uzaym tart\şmalı baş- langıcı ile ilgili yeni ipuçları vere- ceğini umuyorlar. Başka Ameri- kalı araştırmacılar ise "büyük patlama" teorisinin köklü bir re- vizyondan geçmesi gerektiği gö- rüşünde. Iferel basında luzlı gelişme Türkiye'de çıkan yerel gazete sayısı 1985'te 670 iken 1989'da 739'a ulaştı. Yerel gazetelerin tirajı ulusal gazete tirajının 7'de biri oranına geldi. tZMtR (Cumhuriyet Ege Büro- su) — Ege Üniversitesi Basın Ya- yın Yüksek Okulu'nda yapılan bir araştırmaya göre basm sektörün- de görülen teknolojik gelişmeler; yerel basında, gazete sayısı ile ti- rajını olumlu yönde etkiliyor. Araştjrmaya göre Türkiye'de çıkan yerel gazete sayısı 1985 yı- hnda 670 iken, 1989 yılında bu ra- kam 739'a ulaştı. Günlük çıkan yerel gazete sayısı ise 1985 yılın- da 316 iken, 1989 yılında duşüş göstererek 310'a indi. Haftalık ve daha uzun süreli periyodlarla ya- yın hayatını sürduren gazetelerin sayısı ise yine aynı yıllara göre 354'ten 429'a çıktı. Bu arada ye- rel gazetelerin tirajının, ulusal ga- zetelerin tirajının 7'de l'ine eşit bir duruma geldiği vurgulandı. Baskı tekniği ve dizgi çeşidine göre bir ayrunın da yapıldığı araştırmaaa, yerel basırun da tek- nolojik gelişmelerden, ulusal ba- sın kadar yararlandığı gözlendi. Buna göre 82 yerel gazete IBM dizgi çeşidini kullamrken, 324'ü makine (entertip-linotip), 322'si elle ve 1 'i de daktilo ile dizgisini yapıyor. Tipo baskı çeşidini kul- lanan gazete sayısı 537 iken, di- ğer 87 gazete ofset baskı yapıyor. Bu arada yayıma devam eden gazeteler içinde Adana merkezde çıkartılan Yeni Adana gazetesi ilk yayımlanan yerel gazete unvanı- run sahibi. Yayın hayatına son gi- ren gazete ise Kağjzman'ın Sesi. Araştırmada aynca 1989 yılında 37 yerel gazetenin yayma başladı- ğı belirtilirken en fazla gazete Ha- tay'da (39) yayımlanıyor. Bunu sırasıyla Zonguldak ve Sarnsun (32), Balıkesir (27) ve Konya (27) izliyor. Geri yürüme rekoru ABD\İe • MINNEAPOLIS (AA) — ABD'de, geri geri yürüyerek, Guinness Rekorlar Kitabı'na girmeye hak kazanan 39 yaşındaki Amerikalı Anthony Thonon, 23 saat 45 dakikada 153.12 kilometre geri geri yürüyerek yeni bir rekor kırdı. Thorton bundan önce 143.6 kilometreyi 23 saat 48 dakikada geri geri yiirüyerek Guinness Rekorlar Kitabı'na geçmişti. Gazete dağıtıcıhğı yapan Thorton, Minneapolis'te dün yaptığı açıklamada, yeni rekoruyla ilgili olarak "Ben yürümek için doğmuşum" dedi. 'Olacak O Kadar' • Kiiltür Servisi — 23-41 Arahk 1989 döneminde televizyon ızleyıcileri arasında yapılan bir araştırma, en fazla ılgiyi "Olacak O Kadar" adh kabarenin topladığını ortaya çıkardı. Mesaj Halkla llişkiler Şirketi tarafından yapılan "Anadolu TV izleme sıklığı ölçumu araştırma sonuçlan" açıklandı. Araştırmaya göre "Olacak O Kadar" programını tüm izleyicilerin yuzde 5O.O3'lük bolümu tarafından beğenıldi. Yılbaşı özel eğlence programı yuzde 45.03'luk izleyicı dilimi beğenıyle izledi. Yılbaşı gecesi Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın televizyondan yaptığı konuşmayı ise vatandaşların ortalama yuzde 27.69'luk bölumü izledi. 5 bin yeni AIDSTi • CENEVRE (AA) — Çağımızın vebası olarak nitelenen AJDS hastahğırun, dunyada gittikçe yayıldığı ve geçen ay, Dünya Sağlık Örgütü'ne (WHO) 5 binden fazla yeni AIDS vakası bildirildiği belirtildi. WHO tarafından Cenevre'de yapılan açıklamaya göre aralık 1989 itibarıyla 152 ulkedeki AIDS hastası sayısı, 203.599'a yükseldi. Uzmanlara göre, dünyadaki AIDS hastası sayısı 600 bin civarında bulunuyor. Kalp naklinde 18. gün • ANKARA (AA) — Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde 18 gün önce kalp nakli yapılan Ekrem Güler (50), yogun bakımdan çıkanlarak servis odasına nakledildi. Hacettepe Üniversitesi Rektorü Prof. Dr. Yüksel Bozer, dun düzenlediği basın toplantısında, Ekrem Güler'in sağlık durumunun iyiye gittiğini belirterek biyopsi sonuçlannın da hastada doku uyuşmazkğ] olmadığını gosterdiğini söyledi. Kalp nakli yapıldığından beri yoğun bakım unitesinde tutulan Ekrem Güler, maske takılarak serviste hazırlanan odasına çıkarıldı. Koridorda doktorlan, eşi Zeynep ve kızı Munire ile resim çektiren hasta, gazetecilere iyi olduğunu söyledi. Güler, karısı ve kızırun kendisini ziyarete geldiklerini belirterek, "Çok mutluyum. Hiçbir sorunum yok. Allah doktorlardan razı olsun" dedi. "Berlinduvanyıkıldiy casusluköldü"diyenlereromancıJohn Le Carre'nin yanıtı w Casus ronıanlarının soıııı gelmedi 9 t)nlü casus romancısı Le Carre şöyle diyor: "Daha uzun yıllar casusluk dünyasında, her ulusun ulusal benliği, gizli korkuları ve kâbuslan mikrofonlara fısıldanmaya, itiraf edilmeye devam edecek. Çünkü politikacılar çaresizlikten istihbaratçılara güvenirler!' EDİP EMfiL ÖYMEN LONDRA — "Daha nzun ve uzun yıllar boyu casusluk dünya- sında her ulusun ulusal benliği, gizli korkulan ve kabûslan mik- rofonlara fısıklanmaya, itiraf edil- meye devam edecek." Berlin Duvarı'mn yıkılması, Malta'da Gorbaçov ile Bush'un "lambada" yapması ile casusluk romanınm da sonu geldi mi? Ca- sus romancılan artık başka iş ara- mak mı zorunda? John le Carrei nin buna cevabı kısaca "Hayır." Ama bu kısa cevap, "Guardian" Gazetesi'nde tam sayfa. Le Carre, yazarlığını Berlin Duvan'na borç- lu. Berlin Duvarı 1962'de yapılır- ken Bonn'daki Ingiltere Büyükel- çiliği'nde görevliymiş. Duvan gi- dip görmuş, "Yazariar fırsatçıdır- lar. lşte Berlin Duvan bana ara- dığım ilhamı vertnişti. Çok sata- cak bir kitap yazacağımı düşün- müyordum tabii, ama duvar yu- zunden o gune kadar duymadığım bir öfke duydum içimde ve bu, ba- na yazma hırsı verdi. Sabaha karşı yazıyordum, yemek vakti yanyor- dum veya elçiliktt ne zaman fır- sat bulursam o zaman." Yazdığı "Soğuktan G*len Ca- sus", 5 hafta surmuş. "Casusluk hakkında hiç bilgim yoktu. Doğu Beıiin'e geçmemiştim bile. Zaten istihbarat raporlan. bizim kadar fenni yontemler kullanmadıklanm da gosteriyordu. Roman baştan sona masaldı." Ama elçihktekı ar- kadaşlarından anlıyor ki çok sa- tacak bir kitap yazmış. "Basın, benim baş casus oldu- ğuraa karar vermişti. Yapabilece- ğim bir şey yoktu. Onlardan uzak durmayı ögrendim. Zaten harici- yedc başından nefreti ogrenirsiniz. Onlar da sizden nefret eder. Hoş ben, hariciyeden de nefret etmis- tim y«..." John Le Carre, on yıl öncesine kadar soğuk savaş yazdı hep. On yıl önce ise baş eseri televizyon di- zisi oldu. lngiltere'de basında, rad- yoda, televizyonda sanat program- lannda uzun sure adından söz edi- len "Tenekeci, Terzi, Asker, Ca- sus." Baş casus "George Smiley " rolunde Sir Alec Guinness. Son soğuk savaş kahramaıu olarak du- şünmüş "Smile>"i. "Soğuk savaş da Smiley de yonılmuştu artık. tkisi de ben de eskiyorduk." Brej- nev dönemi, Carter'm son yıllaıı, Tahran Elçiliğı'ndeki rehine olayı, Iran'da Humeyni ve Doğu Avru- pa olanca Stalinci he>ulasıyla. Son on yılda yazdığı romanlar- da Berlin Duvan yok. Yine casus- lar cirit atıyor romanlannda, ama 'duvarsız'. Le Carre, Batı'run yatıp kalkıp duvann ynkümasıru istedik- ten sonra şimdi ne yapacağını bi- lemez bir halde olduğunu söylü- yor. Düşman artık ben oynamıyo- rum diyor size. Gorbaçov da "so- ğuk savaş bitti" demedi mı? Ca- sus romancısırun dunımu ne ola- cak? "Casus romanı soğuk savaşla başlarnadı. tçinde yaşamak zorun- da bırakıldığımız dunyada casus- luk bir mecburiyetti. Soğuk savaş bunu sadece şisirdi o kadar. San- mayın ki şimdi istihbaratçılar ta- tile çıkacaklar. Tam aksine. Boy- le belirsizlik donemlerinde istih- baratçılar bayram eder. Çunku da- ha uzun ve uzun yıllar casusluk dünyasında her ulusun ulusal ben- liği, gizli korkulan, kâbuslan, uy- durma inançlan, nefretleri mikro- fonlara fısıldanmaya, itiraf edil- meye devam edecek..." Ve sonıyor Le Carre, gayet ben- cil Fransızlardan başkası, nukle- er denemelerine çomak sokuyor diye gidip "Gıcenpeace" gemisi- ni batırır mıydı? Her zaman ga- yet iyimser Amerikaülardan baş- kası, Küba halkının toptan ayak- lanacağmı düşünerek, "Domuzlar Körfezi" çıkartmasım yapar mıy- dı? Tam glasnost döneminde In- gilizlerden başkası, resmi gizliliği arttırmak için çaba gösterir miy- di? Soğuk savaş bittiyse şimdi ne olacak? "Günümuz casus roman- cısı için konu biünez. (Nitekim Le Carre son romanı "Rus Eri"nde glasnost dönemindeki bir casus- luk oyküsünu işliyor.) Dunyanın herhangi bir köşesûıe bakması ye- ter silab tüccarlannı gormesi için, dönen entrikalan, oynanan oyun- lan..." Verdigi adresler başlıca "bölgesel sorunlar"; Angola, El Salvador, Sri Lanka, Kampuçya, Birmanya, Eritre, Etiyopya, Çad, Libya... Yazarların daha çok bil- gili olması gerekli buralar hakkın- da yazabilmek için. J
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle