Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3 OCAK 1990 CUMHURİYET/9
'KTAKÖY'DEN
Yeşil alan yok oluyor
• Ortaköy'de Büyük Çağan de Çevırmecı Sokak arasında kalan,
ıçınde asırlık ağaçların da bulunduğu yeşıl alan ya\aş yavaş çöplüğe
dönüşuyor >eşü alanı gasp eden gınşımcı bazı vatandaşlar, burayı
bahçelen gıbı kullanarak meyve ağaçlannı odun yapmak ıçın
rastgele kesıyor Alanın, ılgısızhlcten çevre apartmaıüann çöplugu
haJıne gelmesıne çevre halkı tepkı göstenyor ve beledıyeden ılgı
beklıyor
BiR MEKTUP
Sular boşa akıyor
• Üst Göztepe'nın Gözcübaba Caddesı'nde bır süre önce patlayan
su borusu hâlâ tamır edılmedı Caddeye sızan sulann kaygan bır
zemın oluşturmas: araçlar ıçın tehhke yaratırken, aynı zamanda su
ısrafına da neden oluyor Suyun, Istanbul ıçın büyuk önem taşıdıgı
günümilzde, caddelerde boşa aJcan suları görmek ınsanı üzüyor
HVSEYİN KAPIAN
KlSA KISA
• Fatih Yusuf Zıya Sokak üzennde bulunan Türkıye Gazetesı'nın
yayın burosunun camları kımlığı belırsız kışılerce kınldı
• Şlsli Harbıyecte bulunan Avusturya Konsolosluğu'na art
tabelayı kopartan Sabri Cenkinan ve Burak Günday yakalandı
• Zeytinbumu Sumer Mahallesı 30/2 sayılı evde Zefure YükMİ
adlı kadın, lartışma sonucu eşı Recep YOksel'ı btçakla ağır
yaraladı
• Ümranh/e Ataturk Mahallesı Yıldırım Pasajı ıçındekı Umranıye
Esnaflar Şehır Kulübu önunde Mehmet Kısır adlı kışı alacak-
verecek sorunu yûzûnden Faruk Büyukllmanlı'yı tabancayla
yaraladı
• itoytoz Anadoluhısarı Spor Kulübu nde Adnan Nart adlı genç,
aralarında çıkan tartışma nedenryle arkadaşı Yûksel Galın'ı
bıçakla yaraladı
• Kûçükköy Gazıosmanpaşa Caddesı üzennde Ibrahim Şeker
adiı kışıye plakası belırtenemeyen bır taşıt çarptı Otonun
sürücüsu kaçarken Setef olay yennde öldü
• Sanyar Topçtı Karakol Sokak 40 sayılı evın gınşınde kaptnın
zılını çalan tulbentlı ve kımlığı belırsız bır kışı llyas Erdats'ı
ayağından tabancayla yaralayarak kaçtı
• Kûçükçekm«ce Falıh Mahallesı nde Sabri Tuncel bunalım
sonucu kendını ıpte tuvaletın tavanına asarak ıntıhar ettı
Hanlarda hamallık tartışması
• tSTANBUL (AA) — Yeşıldırek'tekı Gurün ve
Katırcıoğlu hanlannda, yuk taşımacılığı yüzunden mal
sahıbı ıle esnaf arasında tartışma çıktı Dernek kurarak
yıik taşımasını da kendılerı yapmak ısteyen esnaflar, mal
sahıbı îurgut Gdrıın ve eskı kâhya Cumalı Aytekm
arasındakı tartışma, polısın mudahalesıyle kavgaya
dönuşmeden önlendı Günin Esnaf Derneğı Yönetım
Kurulu uyesı Mehmet Bırer, kıralara yüzde 250O'e varan
artış-ıstemı uzenne dernek kurarak mahkemeye
başvurduklannı belırterek taşımacılığı da kendılerının
yapmak ıstedıklennı bıldırdı Kâhya tarafından, mal
sahıbıne yüzde 50 pay verılerek haksız kazanç yoluyla
taşımacılık yapıldığını öne suren Bırer, buna karşı
çıkmaları nedeniyle esnafın tehdıt edıldığını söyledı.
Tartışma üzenne, ola> yerıne gelen pohs, mal sahıbıyle
dernek uyelennı Emnıyet Müdurluğu'ne göturerek
ifadelerını aldı
Umberto Eco: Kîtap okuyucusunu yaratır
YAVUZ BAYDAR
— Sayın Eco, ne kadar dıkkat-
li bır yazar oldnğaauzu bılıyonu.
Romanlannızın yapısına bu)iık
ozen gosten>or, metnı kâğıda
dökmeden oncekı kurgu çaJışma-
sına uzun zaman avınvorspnuz.
Gülun Adı'nın kurgusuna bir yıl
vennişbnız; yazması ıse uç yıl al-
dı. Foucault'nun Sarkacı ıle ılgılı
calışmanız galiba daha uzun bır
zaman dıhmıne yayılıyor.
— Evet, bıraz daha uzun süre
gerektırdı Romanın temel düşun-
cden bende 1981'de oluşmaya baş-
lamıştı Bilıyorsunuz, Gulnn Adı,
Italya'da 1980 sonlarında yayım-
lanmıştı Ikıncı romanın ılk du-
şüncelennın zıhnımde şekıllenme
ye başlamasından sonra 1982'de
sarkacı bır kez daha görmek uze
re Conservatoıre des Artes et Me-
tıers'ye gıttım, Pans dışmda ro-
manla ılgılı başka mekânlara da
yolculuklar yaptıtn Bınna bölü-
mtı 1984 sonlannda vazmaya baş-
ladım Başta haylı ısteksızdım, salt
ılk romanıra belırlı bır başarı ka-
zandı dıye yazıyor olma düşünce-
sı ürkutuyordu bera, benden bek-
lenen buydu çünku Elımden gel-
dığı kadar gecıktırmeye, agırdan
almaya çalıştım 1984 sonlannda
üç ay kadar New York'ta kaldım
Yalnızdım Ilk yüz sayfayı orada
yazdım Daha sonra bu metnı ttal
ya'ya döndükten sonra çok yakın
bır dosta gösterdım "Bombok"
dedı Bunun uzenne hepsını attırn
ve yenıden yazdım
— Yanı 7-8 »ıllık bır çalışma
— 8 yıl, evet
— Romanınızjn bir katmanın-
da, Kudüs Şöval)elerı, Haşhaşın
ler va da Masonlar gıbı 800-1000
yülık bır geçmıse sahıp gızlı ve gı-
zernlı örgutler, tarikatlar onemli
bir ışlev nstlenıyor. Bu duşonce
sizde nereden kaynaklandı?
— Bır katmanda öyle, evet Fa-
kat roman yalnızca onlarla ılgılı
değıl Foncault'nun Sarkacı, tek
bır cümleyle özetlemek gerekırse,
olgulara aşın anlam yuklemenın,
"aşın yonımlamanın paranoyası"
nı anlatır Romanı sözgelımı so-
ğuk fızyon üzennde çalışan bır
nükleer fizıkçıler grubu ya da bır
metnı çözümlemeye uğrâşan bır
Romalı filologla* topluluğu çev-
resınde de kurabılırdım Fakat öy-
le sanıyorum kı konunun gubıhrn
krtaplan çıkaran bır yayınevı ek-
senınde gelışmesı öyküyü bıraz
daha romanesqae kıldı. Dünyayı
aşın yorumlama çılgınlığına ılış-
kın bu romanda gızbıhmler bır
araç olarak kullanılıyor Bunda,
belkı de '68 hareketı ıçınde yer
alan gençlerden pek çoğunun
Marksıstlenn, devnmcılenn ge-
lışmelerın getırdığı duşkınklığı
ıçınde o yöne doğru surüklendı-
ğını gözlemleyışırran önemb bır
rolü oldu Gerek ABD'de gerek
Avrupa'dakı kıtabevlennde bır za-
rnanlar Che*ye, Uçuncü Dunya'ya,
sıyası kuramlara aynlmış olan raf-
lar, her geçen gün bıraz daha ar-
tan ölçüde Aquarios Çağı, New
Age, Doğu gızemcıhğı, Taro kıtap-
ları tarafından ışgal edılegeldı
Gızbılımlere yönelık bu kaçışta
bana ılgınç gelen noktalar vardı,
sıyası, ıdeolojık ve ahlaksal açık-
lamaları da olmaıiydı
— Bd her şeyden önee derin bir
inanç bunalımma ışarel edıvor ga-
liba.
— lnsanlar tannya ınançlarını
yıtırdıklen zaman bu onlann ar-
tık hıçbır şeye ınanmadıkları an-
larnına gelmez, her şeye ınanma-
ya başladıklan anlamına gelır'
Gızbılunlere ılgı, kflıserun geçırdı-
ğı bunalımdan ve '68 Marksıstle-
nnı sarsan düşkmklığından kay-
naklanıyor Eh, doğal olarak ın-
sanlar, başka umutlann, başka
açıklamalann peşıne takılıyorlar
'68 Marksıstlerının büyük bölü-
munün Buda Ogretisi'ne yönelme-
sını ben bır rastlantı olarak gör-
müyonım (Boşluk dolduracak
başka düşüncdenn peşıne düşü-
luyor) Fakat şurası açıktır kı eğer
kışı Mara'ın yenru başka bır şey-
le dolduruyorsa bu onun Marx'a
ınancının hıç güçlu olmadığıru da
gösterır Ancak ben Aquınalı To-
mas'la yetıştım, onla yoğruldum
Kandınlmamın öyle kolay olaca-
ğmı pek sanmıyorum!
— Öyle görunnyor, Sayın Eco.-
Rafaele Crovı, Foucaul''nun Sar-
kacı ııı "denn bır rabatsızlığın ve
knşkuculugun romanı" oiarak ta-
nımlıyor Bazı eleştırmenlere go-
re ıse "her se>ın ardında ola|anus-
tu bır anlam arayışının" romanı
bu. Sız de lemei duşunceyı kısaca
"aşın vonımlamanın paranoyası"
diye ozetlıyorsunuz. Bunu çağınu-
za ozgn bır olgu olarak mı göro-
yorsunuz. yoksa cağlar boyu var-
İık sarduren bır olga olarak mı?
— Her çağa özgü bır olgudur
E C O ' N U N E N A P T A L C A S O R U L A R L İ S T E S İ
(Baştaıafı 1. Sayfada)
gıbı ıkı de\ romanın yazarı olarak tanıyor
tlgmç bır konumu var Eco'nun 9 yıl ön-
ce bu sıralarda ya>ımladığı Gulun Adı'nın
toplam 8 mılyon satmasıyla, uzmanı oldu-
ğu alanın bızzat parçası halıne geldı, po-
puler bır fenomene dönuştü
tzlerını an>orum bu dönüşumün. 6 yıl
kadar önce Stockholm'de bır konferansı
nı ızledığım Eco ıle şımdıkı Eco'yu karşı-
laştırmaya çalışıyorum
Neşelı (eh, ne de olsa Italyan') ancak
haylı yorgun olduğu da gözden kaçmıyor
Sanki kalıcı bır yorgunluk sınmış ustüne
Zıncırleme sıgara ıçıyor Bıraz daha şış-
man
İsveçlı yayıncısı tarafından tanıştırıldı-
ğımda, bır yanının tümüyle a>nı kaldığmı
görüyorum Camların arkasındakı gözle-
ri hıç değışmemış Karşılaştıgı her şeyı kıl-
cal bır süzgeçten geçıren bu gözler, en ku-
çük bır ayrıntıyı bıle kaçırmayan bır guce
sahıp
Başbasa kabyoruz bır süre İskandınav
topluluğu ortasmda ıkı Akdenızlı, el kol
hareketlenyle haylı gürultulu bır dıyalog
tutturuyoruz Soracak çok şey var Euge-
nio Montale çevresınde gelışen skandal-
dan, Doğu Avrupa'dakı gelışmelerden,
Mılano'dan söz edıyor Konuşma dönüp
dolaşıp başka ne olabılır
1
- Gulun Adı'na,
romanın Türkıye'de yarattığı yanküara ge-
lıp dayanıyor Gulun Adı'nın cevırı«nnın
nasıl olduğunu soruyor Düşuncelerımı
söyluyorum Foncaolt'nun Sarkacı'nın
çevınlerının tahmınmden de hızlı yapıldı-
ğını, denetımın elınden kaçması nedeniy-
le bıraz huzursuz olduğunu ıma edıyor
Basının aşın takıbmden yakını> or Mı-
lano'da bu- gun eve doğru yürurken ope-
ra bınası önunde bılet kuyruğunda bekle-
yen bır dostuna rastlamış Bır süre konuş-
muşlar, sonra aynlmış Ertesı gun bu- ga-
zetede şu haberı okumuş "Eco operaya
gırmekten vazgeçti.." Bu yuzden anonım
kışılığını korumak amacıyla, ttalyan
TV'sıne elden geldığınce az çıkmaya gay-
ret edıyormuş Yme bu yuzden Foucault'-
nun Sarkacı ıle ılgılı tanıtma gezısmı yal-
nızca Jsveç, Almanya ve Isvıçre ıle sınır-
lamış
Dunya basını tarafından deha ılan edı-
len Eco, yığmla söyleşıden sonra "en ap-
talca sorular" lıstesı çıkarmaz mı
9
Çıkar-
mış elbette "Kitabınızın adını neden Gu-
lun Adı koydunuz?" sorusu bunlardan bı-
nymış Pekı ne ce\ap venyor
9
"Pınokyo
adı daha once kullanılmış olduğn içın" dı-
yormuş Bır başka "aptalca" soru, "Or-
tacağ felsefesi de ilgıiı bır lutabın best-seOer
olması sızı şaşırttı mı?" Cevap "Bılmiyo-
rum."
57 >aşındakı Eco, kansı >e ıkı çocuguyla
Milanu'da otunıjor. Bologna'da çalışıyor;
bnradakı unlu universıtede göstergebilim
ogretıyor. Aralarında anlaşmışlar meslek-
taşlan, unıversıte sınırlan ıçınde roman-
lanjla ılgılı hıçbır şe> konuşrnuvorlarmış
kendısıyle Kazandığı un, oğrencüennın sa-
yısında belırlı bır artışa yol açmış
("Meraktan" dıyor), dostlannın sayısın-
da ıse azalmaya
La Sindrome de( Sospetto. Kuşkunun
Sendromu Umberto Eco'nun 600 sayfa-
ya yakın ıkıncı romanı Foncault'nun Sar-
kacı bılmmeyenın peşındekı ınsanı yüzyıl-
lar boyu çekım alanı ıçınde tutan bu ol-
gunun temehnde gehşıyor Yazar, roma-
mna ana mekân olarak, Fransız fizıkçısı
Leon Foucault'nun dünyanın eksenı etra-
fında döndüğünü kanıtlamak ıçın kullan-
dığı 65 metre boyundakı unlü sarkaan bu
lunduğu ünlu Conservateıre des Arts et
Metıers'yı (Fransa'da tekmk konularda
öğrenım veren çok eskı bır okul) seçmış
Romanın anlatıcısı, yayıncı Casaubon'u da
ılk sayfalarından ıtıbaren buradakı pens-
kobun ıçıne saklanmış olarak buluyoruz
Casaubon, yayıncı dostu Jacopo Belbo'-
yu beklemektedır Casaubon ıle Belbo,
kendılerı gıbı gızbılım kıtaplan çıkaran bır
yayına olan Dıotallevı ıle bırhkte, gızlı, bın
yıllık bazı tarıkatların dünya egemenlığı-
nı ele geçırme komplosunun ızmı sürmek-
tedırler Uçlunün ıpucu arayışlan, Eco'-
ya özgu bılgıler evrenı ortasında varsayım-
larla, akıl yurütmelerle, analojılerle, sağ-
duyu ıle delılık, duşle gerçek arasında gı-
dıp gelır -Foucault'nun Sarkacı gıbı- ro-
man boyunca
Uçlunün o dev komplonun maketını çı-
karmaya başlamasıyla Eco'nun ana mye-
tı de net olarak belırır gözler önunde Ya-
zar, "sonsuzluga kadar surecek olan fa-
şizmin", "(ukenmek bılmeyen
lotaiitarizmın" mekamzmalannı genış ta-
nhsel perspektıfı ıçınde sergılemektedır
Sarkaç, tanh boyunca süren ıktıdar mu-
cadelesının ılkelennı sımgeler gıbıdır An-
cak romanın yalnızca bır katmanıdır bu
Eco'nun bır öncekı yapıtı gıbı >ıne gızemlı
ölumlerle süsledığı Foucault'nnn Sarkacı,
aynı zamanda, ınsanın bılınmeyene karşı
duvduğu susuzluğa, gızlı olan karşısında
duyduğu urkuntuye, akıl dışı olana karşı
duyduğu güçsuzlüğe, yaradılışı kendı elıyle
gerçekleştırme tutkusuna ıthaf edılmış bır
rapor gıbıdır Gulun Adı'ndan çok daha
gırıft, çok daha zorlu
Eco ıle Cumhuriyet ıçın söyleşı yapmak
uzere, sözleştığımız gıbı galendekı karşı-
laşmamızdan ıkı gun sonra buluşuyoruz
Kaldığı otelın aydınlık bır odasında, o zın-
cırleme sıgara ıçımını surdurürken, Lutfi
Özkok de fotoğraflannı çekıyor Bır süre
sonra Isveç Dış Polıtıka Enstıtüsü'nde ro
.nanı üzenne konuşaeağı ıçın bıraz telaş
lı özkök son karelen çekerken söyleşıye
başhyoruz
GALERİ • ATÖLYE PERA 146 97 38-132 64 26
GVLERÎ
İFSAK 3 Ist Fotoğ'al Gjnler
Resım ZEKİ KIRAL, METİN
TAUYMAN - Fotoğraf SAMI
GUNER-Br Koou MSU Fo-
toğraf Bâlûtnü - Aktualite
Aralrk Ayı Sergı Açılışlan
lanak
w s*MTtunhi '
HALOUN
NAZİKER
Resim Sefgısi
3Ocak-20Ocak
Nltpelly* Cad. 441
UCRETSIZ KURS
'KAKAGOZ TASVtRLERI YAPIMI ve
OYNATIMI" KursUn
• Aday KayıUan Başlamıştır
Mür TÜRK KOLTORONE HİZMET VAKFI
CAFERAĞA MED KÜL MER
Sultanohmet 513 18 43
MACKA SANAT GALERİSİ
SOTUT DIŞAVURUMCU DONEMDEN ERAFİKLER
ADNAN ÇOKER
1959 - 1965
Panr Pteu dBinda krrgüa 11 M 19 8* arası
5 ARALIK 1989 - 14 OCAK 1990
Eytam Cad No S< Maçka »0220 bl 140 M 23
ÇOPERA)
S AN* C* I I
MERİH
SEZEN
3 KişUel Heyket Sergisl
(Yoşamdon Blr Ke»H)
18Arolık89-6Ocak90
Etop Mamora OMI Yanı
Opera l» Bam TAJStM U9 n 02
ORTAKÖY'DE
Hedlyelık Eşya™ Çorşısında
DÜKKANLAR,
ATELYELER
136 06 12-163 55 92
275 00QTlye
RAMKO SANAT MERKEZI
ALPBARTU
(Ybğdboya)
SUZAN GÖKÇEK
(Pastel)
Resim Sergisi
5 Ocak-23 Ocak 1990
Atlye Sok. Yuva Apt S/2
Teşvlkiy© 136 15 38
AYDIN
AYAN
Resim
sergisi
YANSI/T/MALAR
9 Aralık'89-6 Ocak'90
S AN
«*oa CMdes 220 226
-
İ1300 Moda
Te 1 3*3 9- < 1 3*5 9S 43
AEDFA
J^Tekstilbank Saı
Tekstilbank Sanat
Galerısı
AÜ
DEMİR
3 Ocak-22 Ocak
Hutrev G*redc Cad. 126
Tnvifciye Meyd»n« 136 1» T9
10 OCAK/13 OCAK 1990 TARİHLERİ
ARASINDA HOLLANDA YAPI SANAYİCİLERİ
İSTANBUUA GELtYOR.
Aralannda,
Sıhhı tesısat, hırdavat, muhtehf ış-yük ve paletlı ış makına-
lan, taraklama-hman-mşaa müsavırlen, yüksek-orta ve düşük
genlım kumanda ve dağmm sıstem elemanlan üretıcılerı, ev
ve sanayı tıpı termal su ısıtıcılan, hıdrolık, vıbratör sıstem üre-
tıcılerı, vakumblast yuzey temızleme ıkıh ışbırhğı müşavır fir-
maları, alçı tavan ve duvar seperatör ünıtelen, yer seranuk ve
karoları, ahşap kapı ve mutfak dolap ünıte ve ımalcılen 10
Ocak/13 Ocak 1990 tarihlen arasında Istanbul'da görüşme-
ler yapacaklardır.
tlgı duyan kunıluşlann HOLLANDA BAŞKONSOLOSLU-
ĞU Tıcaret Müşavın FARUK MERMERClOĞLU'ndan ran-
devu almalan nca olunur.
Tel.: Istanbul (1) 151 50 30-31-32
Fax.: (1) 151 92 89
MEMBRE du GROUPE SWISS AIR
İSTANBUL-CENEVRE-İSTANBUL
F I T A Ş
SINEMASI
YENILENDI
StNEMASEVERLERE KAÜTEU FILMLER SUNABİLMEK 1ÇİN
FİTAŞ SÎNEMAS1 İKİ StNEM\ OLDU \ E YENILENDI StNEMA-
MIZ SUPER YENI SES DUZENİ. YEN1 KOLTUKLAR YENI PER-
DE, YENI PROJEKSnON SISTEMİ. YENİ DEKOR VE ÇAGDAŞ
BİR SEVGI BIR ANLAYIŞLA İŞLETMEYE AÇILIYOR
FtLMI
LOÜRS ŞKkETtMIZIN SINEMASEV ERLERE YENİ ^ IL HE
THEBEAHDnESİ OLARAk [EAN 1ACGUES ANNAUD UN
' DUNYACA LINLL HASILAT REKORLARI KIRAN
FİLMINİ S U N U Y O R U Z
29 Aralık Cuma gununden ıtıbaren Sınemamızda M
nı yerde CEP SFNEMAM1Z 15 Ocak ta açılıyor
Gö^sUnüztfe mğn ve yanma varaa
Yoku« ve merdlven çıkarkan
•ğnlar artıyoraa
Kalbınizı kontrol ettlrinlz
Muayene, Teşhis, Tedavi, Kontrol
Laboratuvar, Röntgen
175 12 44/45 • 148 58 66
HavacılıK MOmettıllık
Cumhurıy»! cad 289/2
60230 Harbıy* ISTANBUL
T*l (1) <30 22 06 160 22 42 43
Faı(1) 141 1* »S
Cumhurryn c«d No 12
Elmıdai 60200 ISTANBUL
T«l (1) 131 15 65 (lOHli)
Faı (1) 1S1 1$ 72
Houtt d Oron, 3»
1010 LAUSANNE İSVİÇRE
Faı 021 33 44 60
T»l 021 32 23 44 021-32 44 67
.VIST1
Cumhurrytl cad Ne 47 Da 2
Otar Ap.Ttkıim 600*0 İManbul
Tal (1) 135 01 62 67 (6Hat)
Fa< (1) 150 63 64
SKISAFARİ
AVUSTURYA- INNSBRUCK
4 YILDIZLI SPORT OTELDE
YARIM PANSİYON KONAKLAMA!
OTOBÜSLE GİDİŞ-GEÜŞ ve TÜM
REHBERLİK HİZMETLERİ DAHİL
$495
3 ŞUBAT 1990
KEMERALTI CAD OLCAY HAN 16/5 KARAKÖV-ISTANBUL
143 16 16 • 145 53 61 - 144 14 32 - 144 14 36
OKAN-TUR2 TaşocağtCad CevOet Bey Isham 5B/1
Meodıyekoy «ftoo Istanbul
Santral 174 68 55 (lOHaıı Dreki 175 93 70
TJC
ISTANBUL BÜYÜK ŞEHİR BELEDİYESİ
İSKİ
ISTANBUL SU VE KANALİZASYON İDARESİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Asağıda özelhklen belırtılen kapalı zarf ıle teklıf alma yöntemındekı ıhale ıle ılgılenenler, ıhale dos-
yasırun İSKİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ SU, İNŞAAT, ONARIM DAİRE BAŞKANLIĞI'NDA görebı-
hr ve dosya bedelını İSKİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ merkez veznesıne yatırarak alabıhrler
tsteklılenn sartnameye uygun hazırlayacakları kapalı teklıf mektuplannı aşağıda belırtılen tanhte
saat II 00'e kadar asagıda bılertılen adreste GENEL EVRAK MÜDÜRLÜĞÜ'ne gırış, tanh ve numa-
rasını ıçeren alındı makbuzu karşılığında teslım etmelen gerekmektedır Teklıf zarflan saat 14 OO"te Ihale
Komısyon Başkanlığı'nca açılacaktır
TeUf
tSIİNo
S.3082
S. 3177
S. 3192
Ma.d,
Üsküdar Bdlgea II Gnıp
lçroesuy\ı Şebeke Inşaaıı
PcndıJc BOtgesı II kısım
içmoujTi Şebeke Inşıatı
Cebze Tcsıskn Korapkksı Inşaatı
bcdeb
3600000000
3-2OOOO00O0
Toprak dolgu
mine
lınh
10 011990
10011990
11.011990
Geçicı
temınıl
108 000000
%000000
7050000-^
tlnk
unhı
15 011990
13 01 1990
16011990
Doro
bcdeh
400000
400000
300000
bedelı-t- toprak dolgu
235 000 000 tekhıbedelı
%3
Not: 1) Postadakı gecıkmeler dıkkate alınmaz
2) ISKt 2886 sayılı Devlet Ihale Kanunu'na tabı olmayıp ıhaleyı yapıp yapmamakta, dıle
dığıne kısmen veya tamamen yapmak ta, uygun bedelın tespıt ve takdınnde serbesttır
ADRES1 tSKİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Aksaray Meydını 34410 Aksany-İSIANBUL
TEL. 588 38 00 (36 bal)
TELEX: 31293 ISU-lr
FAX: 90 (1) 588 39 18
bu Engıasyon, Rönesans döne-
mındekı cadı kazanlan, düşOnce-
ye baskımn bütün eskı bıçımlerı,
antı-Semıtızmın bütün tanhı.
Tanh boyunca her dıktatörluk
hatalannı, zaaflarım, kendı suç-
lannı Ortbas etmek amacıyla, gı-
zemli bir ıç ya da dış düşman ya-
ratarak ınsanlan bır arada tutma-
ya çalışmıştır
Bır de şu var- Ilk ınsan toplu-
luklarında görülen aşın yorumla-
ma, bır bakıma bıiım yapımızda
taşıdığımız, ınsana özgu bır şey-
dı Sanıyorum, Yunan felsefesm-
den doğan akılcı duşunce ve da-
ha sonra gelen modern bıhmler,
başhca a$u-ı yorumlamarun etkı-
sını zayıflatmayı ve onu denetım
altına almayı hedeflıyordu Kınu
zaman bunlar da a$ın yorumla-
malara yol açtılar, fakat o ayn bır
konu. Kanımca, a$ın yorumlama,
aıt olduğumuz ınsansal yapının,
ınsan kışılığının "karaalık
yuznuden" guç alıyor
— Pekı, bunda modern bıreyın
hızlı bır artış gosteren bılgı ve ılgı
dnzeyinin, çağdaş loplumlan et-
kileyen kitle iletişimimn de bır ro-
hı olabilir mi?
— Sanmıyorum Bılgı düzeyın-
dekı artışla bunun bır ılgısı yok,
çünkü bılgı düzeyındekı artış ço-
ğu kez varsayımların tartılmasın-
da kuşku ve temkınlıbk düzeyının
de artışına yol açar Daha acık bır
sekılde ıfade edeyım Her zaman
bır gızemle, bır bılınmeyenle kar-
şı karşıyayız. Bıhmler de kendı so-
runlanıun çözümünde pek çok bı-
lınmeyenle, gızemlı olgularla yûz
yüze gelıyor Gız tutkusunu tek
başına aşın yorumlama ıle açık-
lamak mOmkün değıldır Aşın yo-
rumlama, belırlı bır yorumla ye-
tınmeme ve daha fazlasmı arama
anlamına gelır Kımı zaman alçak-
gönullü da\ranmak ve dıiz yo-
rumlan, yalın açıklamaları kabul
etmek zorundayız Bu adam ne-
den öldü
9
Kalp knzınden O ka-
dar' Çok yakın bır kışırun ölümü
yalın bır nedene dayamvorsa kışı
bunu kabullenmekte guçluk çeke-
bılır. Kımı zaman da böyle bır ne-
denı yadsıdığımız ıçın başka ne-
denler aramaya başlanz Babam
amden ölmuştu. Bır gece TV kar-
şısında otururken kalp knzı geçır-
dı Şımdı, bu gerçeğı kabul etmek
zordur elbette. Annemın bu olayı
aşın yorumlama> a çalıştığını
anımsıyorum "Belkı şunu yedır-
meseydım, onceki gun şunu soy-
lemeseydim olmezdi" dıye konu-
şuyordu Fakat bız, kalp krızının
nasıl gehştığını, neden olduğunu
bıhyonız.
— Sayın Eco, Foucault'nun
Sarkacı ile Spielberg'm Indıana
Jones filmlen arasmda lavasbuna-
lar yapan, benzerlıklere ışaret
eden yazüar lugennde herhalde dn-
şıuunoş olmalısiDiz. Bu Ljyasla-
malan tnhaf mı baldunnz, yeriB-
demi?
— Indiana Jones filmlennde
Spıelberg'ın gızbılım kıtapların-
dan unsurlan kullandığı net bo-
lümler var özellıkle ılk Indiana
Jones fümınde. Açıktır kı Spiel-
berg de benım gıbı bu beş para e(-
mez edebıyata dıkkatle göz gezdır-
mıştı Salt bu nedenle Spıelberg'ı
çok takdır edıyorum Populer ya-
zından alıntılan mızahı amaçlar-
la kullanma yeteneğı nedeniyle.
Bu konuya gelecek yıl yayımlana-
cak olan kıtabımdakı bır deneme-
de değınıyorum Yorumlamanıa
Sınırian (The Lımıts of Interpre-
tatıon) adlı o denemede ılk ıkı In-
diana Jones filmındekı bazı se-
kanslardan yola cıkarak Spıel-
berg'ın altınlan vetarnakçaretle-
rini nasıl ve ne amaçlarla kullan-
dığmı tahlıl etmeye çalışıyorum.
Kanımca bu, çağdaş yazının bü-
yük kesuıumn temel ortak özelhk-
lerınden bınrn oluşturuyor, post-
modernızm vs.. Sözünfl ettığımız,
daha çok bır genel iklim sorunu
— Fakat sız bu alınulan bıhncle
knllandıgınızı okuyuculannıza
daha açık bir sekilde gostermeye,
daha çok belli etmeye çalışır gibi-
siniz.
— Umanm öyledır Umanm,
okuyucu alıntının varhğının der-
hal farkına vanr Fakat bazı du-
rumlarda okuyucular çok hızlı.
Bır Ispanyol Katolık dergısı, kıtabı
sapkın ılan ettı Yazıyı okudum,
bır yennde, romanın Isa'nın çar-
mıha genlmedığım ve Mana Mag-
dalena ıle evlenerek Fransa Kralı
olduğunu yazdığı soylemyordu
"Hoppala" dedım, "acaba bu ka-
dar aptalca bir şey yazmış olabi-
lir miyim?" Evet, roman kahra-
manlanndan bırı böyle bır şey
söylüyordu, fakat bırkaç sayfa
sonra bu sözlenn bır başka kıtap-
tan alıntı olduğu yazılıydı.
Flanbert'm romanında olduğu
gıbı Bonvart ve Pecuchet'de Fla-
ubert, halk kültüründen çıkma
bütün aptallıklan ve budalalıkla-
n art arda sıralar .. Fakat tırnak
ışaretlerı, mızah amaçlı aüntılar-
la kendını kaybetmeyen, bunlan
yazarm yabancılaştırma unsuru
olarak alan okuyucular da var.
— Peld, sizin ideal okuyucuııuz
nedir?
— "Okuyucunnn Rotn" adlı bır
kıtap yazmıştım; burada bıryaza-
nn ıdeal okuyucusunun "ampi-
rik" bır okuyucu olmadığını sav-
hyordum. Yanı, böyle bır okuvucu
yoktur. Eh, tabu yemek kıtabı ya-
zıyorsam, kafamdakı okuyucu ilk
elde ev kadınlan olacaktır Por-
nografi kıtabı yazıyorsam, başka
türlu bır okuyucu tasarlanm.. Fa-
kat, bır kıtabı gerçekten aşk ıçın-
de yazıyorsanız, aynı zamanda
okuyucunuzu da yaratıyorsunuz
demektır Kıtap, okuyucusunu ya-
ratan, üreten bır araçtır Yanıtım
belkı sızı şaşırtacak. Benım ıdeal
okuyucum, kıtabımı okuyabılen
kışıdır' (Kahkaha)
StRECEK