Katalog

CUMHURİYET/14 DI§ HABERLER 3 OCAK 1990 BULGAR KONSOLOSLAR, MERKEZ KOMİTE'NİNKARARIN1AÇIKLADILAR: Artık Türkler rahat olacakX ürk gazetecilere 5 yıldan bu yana ilk kez açılan Bulgaristan'ın îstanbul Konsolosluğu'nda düzenlenen basın toplantısmda, Merkez Komitesi'nin aldığı kararlar okundu. Konsoloslar Slavi Slavov ve Nikolay Biçukov, kararların 30 ocaktan sonra uygulamaya konacağıru, Jivkov döneminde Türklere karşı yanlış politikalara girişildiğini belirttiler. Konsoloslar, Türklerin bundan sonra rahat olacağını da söylediler. FATİH M. YILMAZ Bulgaristan Komünist Partisi Merkez Komitesi'nin 29 aralıkta aldığı ve bu ülke- de yaşayan Türk azınlığa "din, dil ve ad seçme özgürfögünü" iade ettiği kararlar, Bulgaristan'ın Îstanbul Konsolosluğu'nda yapılan bir basın toplantısmda açıklandı. Bulgaristan'ın îstanbul Etiler'deki kon- solosluğu, Türk gazeteciler açısından tari- hi bir gününu yaşıyordu. Çunkü, konsolos- luk, 5 yıldan bu yana ilk kez olarak kapı- lannı gazetecilere açıyor ve bir basın top- lantısı düzenliyordu. Bu arada, basın top- lantısının düzenlendiği saatlerde, konsolos- luğun önünde vize almak için bekleyenler de uzun kuyruklar oluşturuyordu. Konsoloslar Slavi Slavov ve Nikolay Bi- çukov tarafından açıklanan Merkez Komi- tesi kararlan, gazetecilerin, haber yeni ol- masa da ilgisini çekti. Kararlan Bulgarca olarak Slavov okurken, Biçukov da tngi- lizce'ye çeviriyordu. Konsoloslar, söze ilk olarak "Merkez Komite tarihi kararlan" diye başladılar. Kararda, Todor Jivkov dönemındeki yan- lış uygulamalar özetlendi. Konsoloslar, el- lerindeki metne dayanarak, Jivkov döne- mini suçladılar. Bulgaristan'da yaşayan Türk azınlığa Jivkov yönetiminin, "yanlış politikalar ve yanlış uygulamalarla" yak- laştığım vurguladılar. Merkez Komitesi kararlaruun, demokra- tik ve insancıl bir Bulgaristan için çok önemli olduğuna işaret eden Slavov ve Bi- çukov şunları söylediler: "Politbüro iiyesi Andrei Lukonov tara- fından açıklanan bu kararlar, Komünist Parti'nin Bulgaristan uzerinde kurduğu monopole son vermesi açısından önemüdir. Bulgaristan Komünist Partisi, artık tiim halk güçlerine ve uluslararası kurumlara kendisini açma karan almıştır. Kararlar, sosyalizmin daha ileri goturulmesi ve Bul- garistan vatandaşlannın daha iyi yaşama- sı için de büyıik onem taşıyor. Çoğulcu bir toplum ve Komünisl Parti'nin kendini ye- nilemesi açısından bu kararlar şarttı. Ser- best seçimler, Bulgaristan Komünist Par- tisi için iyi bir sınav olacak. Stalinizm terk edilecek \e Jivkov döneminin uvgulamalan ortadan kaldınlacak. Ülke, tum siyasi guç- leriıi armonizasyonu tarafından yönetile- cek." Kararlann, 30 ocaktan sonra uygulanma- ya başlanacağmı belirten konsoloslar, bu tarihte toplanacak Komünist Partisi kong- resinde kararlat üzerine tartışmalar yapı- lacağını söylediler. Slavov ve Biçukov, alı- nan kararlar uyarınca, Komünist Parti'nin tamamen sahneden çekilmesinin söz konu- su olmadığmı, partinin demokratikleşme- sine çalışılacağını kaydettiler. Bulgaristan'da yaşayan Türk azınlığa haklannı iade eden maddeler uzerinde uzun uzun duran konsoloslar, bu ülkede yaşayan "Miislüman Türk azınlığa", Jivkov döne- minde buyük haksızhklar yapıldığmı belirt- tiler. Konsoloslar, özetle bu konudaki ka- rarları da şöyle anlattılar: "Bu ülkede yaşayan azuthklar, artık ken- di dillerini konuşabilecekler, kendi dinle- rini ve adlannı rahatça seçebileceklerdir. Jivkov döneminin yanlış politikalan, yan- hş uygulamalan arok geride kalacaktır. Ar- tık Turkler rahat olacaklar. Parti içinde or- taya çıkacak yeni oluşumlar da Turk azın- lıgın seslerini daha iyi duyurmalanna ne- den olacakür. Artık Bulgaristan, ulusla- rarası alanda, insan haklan ve diger konu- larda üstüne düşen her şeyi yapacaktır." Konsoloslar, karar metnini okuduktan sonra, gazetecilerin çeşitli sorularını yanıt- ladılaı. Bulgaristan'da yaşayan Türk azın- lığa karşı hiçbir "kötu uygulamanın" ya- pümayacağı konusunda görüş bildiren Sla- vov ve Biçukov, Türk gazetecilere "vize verilmemesi" konusunda da "Biz, başvu- rulan Sofya'ya gönderiyoruz. Bu nedenle, buradan gelen yanıtlan beklemek zorunda- JTZ. Şurası da bir gerçek ki, Bulgaristan'- da yaşanan degişimlerden sonra, bu konu- da önemli mesafeler kat ettik" şeklinde ko- nuştular. Cumhuriyet'in, "Merkez Komitesi'nin aldığı kararlar. Kırcaali Komünist Partisi'n- ce kabul edilmemiş" şeklindeki sözleri üze- rine, Slavov'un Bulgarcasından Ingilizce- ye çeviren Biçukov şunları söyledi: "Evet, karann, Kırcaali'de kabul edilme- digine dair biz de haberler aldık. Ancak, kararlar, Kırcaali Koraunist Partisi yöne- timi tarafından degil, birkaç parti üyesi ta- rafından kabul edilmemiş. Sadece bu ka- dannı biliyoruz". Gazetecıler'in "Tüm siyasal güçJere çagn- da bulunulmaana ve kararlarda muhaJefete yönetimin acılacağına dair maddeler bulun- masına karşın, yönetimin yaptığı bu çağn- ya muhalefet olumsuz yanıt verdi" sözleri üzerine de Biçukov, "Olabilir, parti gere- ken her şeyi yapmaya başladı" şeklinde ya- nıt verdi. "Teröristler" dışında, Merkez Komite- si'nin aldığı kararlar uyannca bir af çıka- nlacağıru da kaydeden Bulgaristan'ın Îstan- bul konsolosları, teröristlerden neyin kas- tedildiğı sorulduğunda, "Burada ad vere- meyiz. Ancak, bunların, Rusçuk ve Varna'- da silahla devlet güçlerine karşı koyanlar olduğunu söyleyebiliriz" dediler. Komünist Parti tekelinin, serbest seçim- lere kadar devam edeceğini de belirten Bul-' garistan'ın îstanbul konsoloslan, reform- ların uygulanması için, ülkelerindeki tüm siyasi güçlerin, ellerinden gelen çabayı gös- terdiğine de işaret ettiler! Bulgaristan'ın Îstanbul Konsolosluğu'n- dan ayrılan gazeteciler, binaya ilk kez gir- menin heyecaruyla olsa gerek, Bulgaristan'- ın yaşadığı değişimleri simgeleyen "Coca Cola"ları içmeyi unuttular. ÇAVUŞESKU'YUKAÇIRAN PİLOV BULGARİSTAN Beni silahla tehdit ettilerBÜKREŞ (Ajanslar) — Romanya'da idam edilen eski Devlet Başkanı Nikolay Çavuşesku'nun halk ayaklanmasımn baş- ladığı gün Komünist Parti Merkez Komi- tesi binasının damından binerek kaçtığı he- likopterin pilotu, uçuş sırasında silahla teh- dit edildiğini söyledi. Pilot Vasile Malutan (46), Romania Li- benı Gazetesi'nin yeni yıl sayısında, dev- rik lider ve eşinın yanlannda Mıriı Manes- cu, Emil Bobu ve iki güvenlik görevlisi ile helikoptere bindiklerini, binadan havalan- dıktan sonra Çavuşesku'nun yazlık evinin bulunduğu Bükreş'in kuzeyindeki Snagov köyüne gıttiklerini belirtti. Malutan, tüm yolculuk sırasında bir gü- venlik görevlisinin silahını başına dayalı tut- tuğunu belirterek yer yokluğu nedeniyle yardımcı pilotun Çavuşesku'nun dizlerine oturmak zorunda kaldığını söyledi. Pilot Malutan, Snagov'da Bayan Manes- cu ve Bobu'nun helikopterden indiklerini, daha sonra Bükreş'in 29 kilometre kuzeyin- deki Titu'da bulunan askeri bir havaalanı- na gitmek üzere havalandıklarını kaydet- ti. Pilot, havaalanına yaklaşırken Çavuşes- ku'ya bir radar tarafından izleniyor olabi- leceklerini söylediğini, bunun üzerine ayak- lanan ordu birliklerinin eline düşmekten korkan Çavuşesku'nun havaalanından uzak bir yere inme emri verdiğini belirtti. Pilot, havaalanı yakınlarına indikten sonra Çavuşeskular'ın, güvenlik görevlile- rinin el koyduğu bir özel araba ile olay ye- rinden uzaklaştıklarını söyledi. Daha sonra Tirmureş kentinde yakala- nan Çavuşeskular idam edilmiş, parti ka- demesinde üçüncü sırada yer alan Emil Bo- bu'nun ise tutuklandığı bildirilmişti. Çavu- şesku'nun yakın danışmanlarmdan ve ust düzey parti yetkililerinden Manea Manes- cn'nun eşi bayan Manescu'nun akıbeti ise henflz bilinmiyor. Yeni siyasi partiler Ülkede yeni siyasi partiler demokrasiye geçişin önemli bir aşamasını oluşturacak olan nisan ayı seçimlerine hazırlamyor. En iyi örgütlenmiş siyasi partilerden "Uhısal Köylü Partisi" (UKP), yönetim- deki Ulusal Knrtulnş Cepbesi'ni fUSC), se- çimler için çok erken bir tarih saptamakla suçladı. UKP liderleri, dün yaptıklan açık- lamalarda, seçimleri kazanacaklanna emin olduklannı, ancak 4 aylık bir kampanya sü- resinin yeterli olmadıgını belirttiler. UKP liderleri, geçici programlarının ana çizgilerini de açıklayarak geleneksel Hıris- tiyan değerîerine verdikleri ftnemi vurgula- dılar. Liderler, tanmda kolektivizasyona son vereceklerini de bildirdiler. Dhilis Partisi (DP) yetkilileri de kendi- lerinin telvizyondan gerektiği gibi yararla- namadıklarım söylediler. UKC ve ordunun yönetimdeki gücünü arttırmaya çahşacağına dikkat çeken bazı Batılı diplomatlar, "ülkenin artık demok- rasi yolanda olduğuna inandıklannı" kay- dettiler. Diplornatlar, UKP programınuı, kilise ve özellikle çiftçileri hedeflediği yo- mmunda da bulundular. Bogdan öldti Öte yandan, UKC'ye bağlı geçici huku- Türklere verilen haklaraprotestoKırcali'de 10 bin kadar Bulgar, Türklere dil, din ve isim özgürlüğü veren karan protesto etti. SOFYA (AA) — Bulgaristan'ın guneyin- deki Kırcah'de, 10 bin kadar Bulgar tara- fından önceki gün yapılan bir gösteride, yö- netimin Türklere isim seçme, dil ve din öz- gürlüklerinin tanınraası yolundaki kararı- nın protesto edildiği bildirildi. Bulgar televizyonunun verdiği habere gö- re, Bulgar göstericiler, karann alınmasında halka danışılmadığını iddia ederek, "ülke- deki etnik ve dini azınlıklann haklan" ko- nusunda bir referandum yapılması talebinde bulundular. Sofya'run 250 km. güneyindeki Kırcali 1 nin yerel KP yetkilileri de Bulgar KP'si Mer- kez Komitesi'nin, ulkedeki Turk azınlığa öz- gürlüklerini tanıması yönundeki, geçen haf- ta alınan karara uymayacaklannı açıklamış- lardı. Kırcali, Türk azınlığa karşı baskılann en yoğun olduğu bölgelerden biri olarak bfli- niyor. Olaylar üzerine Politbüro üyesi ve Bul- garistan Komünist Partisi Merkez Komitesi Sekreteri Andrei Lukanov, göstericileri sü- kunete davet etmek amacıyla Kırcaali'ye geldi. Lukanov, Kırcaali'yegitmeden önce Re- uter'e yaptığı açıklamada, Batılı ulkelerin Türk azınlık hakkındaki düzenlemelerin Bulgar yonetimi açısından çok zor bir ka- rar olduğunu anlamalan gerektiğini söyledi. Andrei Lukanov, göstericilere hitaben yaptığı konuşmada da, "Bulgaristan'ın iyi izlenimi ve dünyada bir yeri olması gerek- li. Halkı ve mevcul nesli milliyetçi aynlık- lann doğuracağı sonuçlara karşı korumak zonındayız. Tek kurtuluş yolumuz birlik ve anlasmadan geciyor" dedi. Çek Cumhurbaşkanı'nın iki Almanya ziyareti Bild Gazetesi, D.Almanya Devlet Başkanı Gerlach'ın yıkıyoruz, Berlin Duvarı gereksiz" dediğini bildirdi. 'Duvarı RUMEN ASKER VE MASKOTU — Romanya halkı, 40 yıldır ilk kez yılbaşını özgür biçimde sevinçle kutlarken, bu sevinci silahlı knvvetler de paylaştı. Bir asker, 5 günlük kanlı çarpışmaiarda yanından ayırrnadığı maskotu ile birlikte poz veriyor. (Fotoğraf: AP) metin Dışişleri Bakan Yardımcısı Corneiiu Bogdan'ın öldüğü bildirildi. Washington'da bulunan üvey kızı Svet- lana Hoge tarafından verilen bilgiye göre 68 yaşındaki Bogdan, önceki gün Bükreş'- te anevrizmadan (damar şişmesi) öldü. Ho- ge, Bogdan'ın ölümünü Rumen yetkilileri- nin kendisine telefonla bildirdiğini kaydetti. Svetlana Hoge, Bogdan'ın kalp hastası ol- duğunu da belirtti. Diplomat olan Bogdan, Musevî bir aile- den geliyordu. Bogdan, iki gun önce bir açıklama yapmış ve "Romanya'da Komü- nist Parti öidü" demişti. Romanya Başbakanı Petre Roman, hü- kümetinin ilk görevinin ekonomiyi merke- ziyetçilikten uzaklaştırmak için çalışmala- rı başlatmak ve planlamayı daha iyi yap- mak olduğunu söyledi. Roman, Fransız FR 3 Televizyonu'na verdiği demeçte şöyle konuştu: "Şimdilik bu kadar büyük bir görevi tu- raüyle yerine getirebilecek ve Romanya'yı pazar ekonomisi içine sokabilecek durum- da degiliz, önce merkeziyetçilikten aynlma- ya başlamaktan söz edebiliriz." Romanya hukumeti, kurşuna dizilerek öldürülen eski diktatör Çavuşesku'nun yak- laşık 60 yakınımn hapiste olduğunu açık- ladı. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Constantin Girbea, Komünist Parti Yönetim Kurulu'- ndakilerin hepsinin hapiste olduklannı açıkladı. Sozcü, "Eski rejimin şeytan uygulayıcı- lan cezalannı çekeceklerdir" dedi. DİLEK ZAPTÇIOĞLU BONN — Çekoslovakya Cumhurbaşka- nı Vaclav Havel, dün Demokratik ve Fe- deral Almanya'ya kısa ziyaretlerde bulun- du. Eski oyun yazan Havel'e, göreve geli- şinden 4 gün sonra yaptığı ilk resmi ziya- retlerde Çekoslovakya Başbakanı ve Dışiş- leri Bakanı da eşlik ettiler. Ünlu Çek yazan Vadav Havel'e, 3 ay ön- ce Alman Kitapçılar Birliği tarafından 1989 Barış Ödülü verilirken onun yeni yıla cum- hurbaşkanı olarak gireceğini kimse tahmin etmiyordu. 3 ay önce Frankfurt'taki ödül törenine gelmesine izin verilmeyen Havel, dün Münih'de devlet töreni ile karşılandı. Havel oğleden önce de Doğu Berlin'e gel- mış ve burada Demokratik Almanya Dev- let Konseyi Başkanı Manfred Geriach ve Başbakan Hans Modron'la temaslarda bu- lundu. Doğu Berlin'deki yeni yönetimin, Havel'in ziyaretini buyuk memnuniyetle karşüadığı bildiriliyor. Havel Brandenburg Kapısı'nı ve Berlin Duvan'nı da ziyaret et- ti. 1963'te Berhn'e gelen ABD Devlet Baş- kanı Kennedy'nin sözlerine atıfta bulunan Havel, "Ben bir Beriinliyim" cümlesini tek- rarladı. Çekoslovakya Devlet Başkanı öğleden sonra Federal Almanya'nın Münih kenti- ne geldi ve burada Cumhurbaşkaru Richard Von VV'eizsaecker, Başbakan Helmut Kohl, Sosyal Demokrat Parti ve Yeşillerin tem- silcileri ile goruştü. Havel'i Münih'de sür- günde yaşayan yüzlerce Çek vatandaşı sevgi gösterileri ile karşıladı. Havel, Almanya'- nın birleşmesi konusunda üç noktayı ön plana çıkardı. Buna göre öncelikle "duy- ROMANYA OLA YLARI FRANSIZ KOMÜNİST PARTİSİ'Nİ KARIŞTIRDI Genel Sekreter Marchais ateş altındaJ 1 J\.x içinde "yenilikçi" kanat, parti yönetimini Romanya ile sürdürdüğü ilişkiler nedeni ile suçluyor. Marchais, 1984 yılına kadar yaz tatillerini Romanya'nın Karadeniz kıyısındaki sayfiyelerinde geçiriyordu. SABETAY VAROL PARİS — Fransa Komünist Partisi'nde "yenflikci'' olarak adlandınlan parti içi mu- halefet kanadının liderleri, FKP yönetimi- ni Romanya ile sürdürdüğu eski ilişkiler ne- deniyle suçladı. Parti Genel Sekreteri Ge- orges Marchais ve arkadaşlan toplu halde yönetimden çekilmeye cağrüdı. Parti siyasi bürosu ise bir gün sonra kaleme aldığı bil- diride, Marchais aleyhtan suçlamalan "iğ- renç kampanya" şeklinde niteledi. Fransız Komünist Partisi Genel Sekreteri Georges Marchais, 1984 yütna kadar yaz tatillerini Romanya'nın Karadeniz kıyısındaki tatil merkezlerinde geçiriyordu. Marchais'nin Romanya ziyaretleri, yülardan beri Fransız basınına geniş şekilde yansıyor ve karika- türlere konu oluyordu. FKP yayın organı 'L'Humanite' Gazete- si'nin geçen cuma günkü sayısında gazete baş- yazan Qaade Cabanes, partisi ile Nikolay Çmrmşeıku yonetimi arasında özel yakınlık olduğu suçlamalannı reddetti. Başyazar Ca- banes, daha da ileri giderek, Fransa'daki tüm hükumetlerin şimdiye kadar Bükreş- le çok samimi ibşki içinde olduğunu söyle- di. Yazıda sırasıyla 1975'te Cumhuriyet İçin Birieşme Partisi (RPR) lideri ve dönemin Başbakanı Jacques Chirac, I979'da Sosya- list Parti 1. Sekreteri François Mitterrand, 1980'de Giscard yönetiminin Dışişleri Ba- kanı Jean François Poncet, 1981'de Sosya- list Parti Birinci Sekreteri Lioael Jospin'in arka arkaya Romanya'yı ziyaret ettikleri ve Çavuşesku'yu öven sözler sarf ettikleri ha- tırlatılıyor. Karşılıkiı suçlamalar Romanya'daki son gelişmelerle birlikte Fransız iç politika arenası, çok yönlü ve kar- şdıkh yoğun suçlamalara tanık oldu. Hemen herkes bırbirini Çavuşesku'nun yakın dos- tu olmakla suçladı. Eski Dışişleri Bakanı Claudc Cbeysson'un kendi bakanlığı döne- mi de dahil olmak üzere Çavuşesku ile ku- rulan iyi ilişkiler konusunda TV kameralan önünde yaptığı özeleştiri, konuyu bir anda iç politika "malzemesi"ne dönüştürdü. Ama gene de karşılıkiı suclamalarda ana he- defı FKP Genel Sekreteri Georges Marchais teşkil etti. "\fenllikçi" muhalefet akımının üç önde gelen ismi; M a n n e Damette, Claude Po- peren ve Marcel Rigout. yayımladıkları bir bildiride şöyle diyorlar: "Rumen devrimiyle gerçekten dayanışma içinde olduğumuzu acıkiayabilmek için öncelikle vicdan muba- sebesine ihtiyacımız var. Suskunluğumuz- la, iyi Uişkilerimizle, taktik uygulamalan- mızla, hepimiz derece derece sonımluyuz. tşlenen bu cinayetler komünizm adına iş- leomistir. Bunu kabul edecek cesaret ve dü- riisüüğü gösterelim. Yanıldık. Gerçi her şeyi önceden bilemezdik. Ama FKP yonetimi Rumen rejiminin gerceklerini bilmemezlik edemezdi. Yonetimimiz, uzun bir gecikme- den sonra Rumen yönetimiyle ilgili 'duzelt- meye muhtaç burokratik sapma' şeklinde bir sapUma yaptı. Daha sonra 'diktatörlük' suçlaması geürildi. O da daha birkaç ay ön- ce ve rejim dünya kamuoyu için tahammül edilmez hale gdince... Oysa 1984 yılında Ge- orges Marchais, Karadeniz kıyısında bir cel- ladın misafiri olduğunu bilmemezlik ede- mezdi." Bildiri, 1200 FKP üyesinin 1985"te ve par- ti kongresi esnasında Çavuşesku rejiminin mahkûm edilmesini talep ettiği için parti- den ihraç edildiğini hatırlatryor. Muhalefet kanadı liderleri, "Bu ikiyüzlülüğe son ver- mek Uzere tüm parti yönetiminin istifa et- mesi gerektiğini" savunuyor. Bildiri şöyle sürüyor: "Gelecek günler, özyönetimci bir demokratik-sosyalist toplum için mücade- le, özgürlükçü toplum için mücadele, bütün bunlar tehlikelidir. Bu umut kıyımına son vermek gerekiyor." tlginç kampanya FKP yonetimi ise Çavuşesku ile Marchais arasında 1984 yılından beri hiçbir ikili te- mas olmadığım vurgulayarak, gerek basın gerekse siyasi rakiplerce ortaya atılan suç- lamalan 'igrenç bir kampanya" olarak ni- teledi. Siyasi büronunaçıklamasındaşuifa- deler yer alıyor. "Siyasi böro, iğrenç bir şe- kilde saldınya uğreyan komünistlerin ve partimizin dostlanmn hissettiği öfke ve tik- sinme dnygulanm paylaşır. Bir kez daha sı- nıf nefretine hedef olan Genel Sekreter Ge- orges Marchais'ye şefkat ve dayamşmasını iletir. Bu sınıf nefreti, kunılu düzen taraf- tarlanndan kaynaklanıyor, sınır ve utanma tanımıyor." gulann yaüşması, serinkanlı düşunülmesi" gerekiyor. Havel ikinci olarak "Alman bir- liginin konfederasyon şeklinde de olsa, an- cak Avrupa çatısı altına düşunülmesi gerektiğini" belirtti. Cumhurbaşkanımn, "Birieşmeden önce Almanya'nın komşul*- nnın büyük bir Almanya'dan duyduklan korkular yatışmalıdır" biçimindeki sözle- ri ise Bonn'da "Dogu'dan gelen yeni bir uyan" olarak nitelendi. BildMn iddiası Federal Almanya'da yayımlanan Bild Gazetesi yannki baskısuıda, "Berlin Duvan yıkılryor" başlığını kullanıyor. Gazete tarafından önceden diğer haber ajanslanna gönderilen haber metninde, De- mokratik Almanya Devlet Başkanı Manf- red Gerlach'ın Berlin Duvarı'nı "gereksiz" olarak nitelendirdiği bildiriliyor. Bild Gazetesi'ne göre Geriach, "Duvan yıkıyoruz. Berlin Duvan gereksiz" dedi. Gazete, Gerlach'ın, "Duvann yerine nor- mal sınır taşlan konulacak" dediğini bil- dirdi. ARNAVUTLUK Alia: Doğu Avrupa bizi etkilemezArnavutluk lideri, ülkesinin düşmanlannın Doğu Avrupa'daki gelişmeleri, Arnavutluk'u karalamak için kullandıklarını söyledi. Dış Haberler Servisi — Arnavutluk lideri Ramiz Alia, ülkesinin, Doğu Avrupa'daki son gelişmelerin dışında kalarak sosyalist çizgisini korumaya kararlı olduğunu söyle- di. Alia, konuşmasında, "Kimse bize ken- di yasalanm ve normlannı dikte edemez" dedi. Doğu Avrupa'da son zamanlarda ) > aşanan gelişmelerin dışında kalan Amavutluk'un li- deri Ramiz Alia, önceki gün Arnavutluk halkına hitaben yaptığı yeni yıl konuşma- sında, 'Doğu Avrupa'da yaşanan olaylann, Arnavutluk'un düşmanlannın, yeni bir ka- ralama kampanyasına girişmesi için fırsat oluşturdugunu' söyledi. Arnavutluk resmi haber ajansı ATA'nın haberine göre Alia şöyle dedi: "Bu karalama kampanyasına karşın kimse bize zarar veremeyecek. Kim- senin bize kendi yasalanm kabul ettirmeye calışmasına izin vermedik, vermeyeceğiz." Alia, BBC tarafından da izlenen konuş- masında Arnavutluk'un, 'toplumsal çatış- malann ve baskılann olmadıgı bir adalet toplumu' olduğunu söyledi. Alia, "Zengin bir ülke olmak için önümuzde daha çok yol olduğunu, yapmamız gereken çok şey bu- lundugunun farkındayım. Fakat hepimiz, ozgur ve bağımsız olmanın gururunu tası- dığımız gibi geleceğin bizira için başan do- luolduğunu biliyoruz" dedi.