23 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 OCAK 1990 CUMHURtYET/15 HAVA DURUMU TURKIYE'DE BUGÜN Meteorotojı Genel MüSürlüfjü nden aknan bılgıye göre, bütün bolgeter çok bulutkj Marmanfnın doflusu, Satı ve Orfi Karadenfc, Ege, Alotenız, Iç Ana- dohı ile Dofrı ve Gûnaydofiu Anado- kı'nun batsı yafrslı oeçerâk. Yağıs lar geneMde yağmuı Karadenîr'ir ıç kesımleri, Iç Anadolu ve Ege karta <a- nşık yağmır ve kar şeklmde oıaca* Hava sıcaMıflında önemh twr değışık- lık olmayacak Rûzgar kuzey ve doju yönlenlen hafit. aıa sjra orta kuvvet- te, yuıdun tabsnd» yw yw kuvMÜ olarak esea*. OanizfcriniBte ntzgir Akdeniz'de günbatıa ve toios, dığer denızlerimizde yıldız ve poy- Adara Ad yaman Atyon Aıtan Antjkya Anttya Artvin razdan 3-5 kuvveünde saatte 10-2T~demz mili. Ege ve Batı Kara- dentfde 6-7 kuvveûnde saatte 27-33 dena mlı hcla esecek Tati- mını dalga yükseldijı 0.5-1.5 Ege ve Batı Karadeniz'de 2-3 metre obcak. VSn jöiûnde hava parçalı bulutkı geçecek, rûzgar kuzey ve dogu yöntefden hafit, ara sıra orta kuvvette esecek. Göl ku- çük dakjalı görûs uzakjığı 10 km dolayında olacak Baiıkesır Bfec* Bıngöi Brtks Bokj Bursa Çanataale Çonjm Dendı Y 15° 6° Dıyartıalar Y 8° 4°Kme Y 12° 2°Erancan K 6° O°Emırum B -7° -17°Eslaş«l»r Y 4° 1°Gaz>anMp B ft° 8°&resun K 15° 7°GûmûşhaıwB B 6° 2°Hakkân B Y 13° 5°lsparo K B 9° 2° lstanbul Y Y 7 3°lzmiı Y K 5°-4° Kare B B 3°-4° Kastamonu Y 3°-1° Kayser 9° 2°K»Marel 9° 3°Koı*a 5° IPmahfl 1 f 4°Malatya 11° 0°Mamsa 8" 2°K.Maras 13° 4»M«sn •5°-15°Muüa 4° r>Muş 12° 2°Nı8de 7° 4°0rtu 3°-2°REB 4°-2° Samsun 4° 1°S«rt 8° 4°Sınop 12° 5°&vas -6° -16°1efcınbO< 2°-2°Trata>n 3° 0°üıncelı 7° 2°.Uşak 5° 1°Van 6° Y 11° 4° Y 12° 4° Y 14° 6° Y 11° 4° B 4° -4 Y 2°° Y 7° -1" B 8° 4° Y 8° 5° B 11° 5° Y 7° 1° 2° 4» 7°-2° 8° 3° 9° 5° 8° -4° 4° 2° 3°-3° 6° 1° >-. açık yaOmurtu „ £ sat A-açık B-bukJtlu G-gıneşlı K-kariı S-ask Y-yaOmutSı BULMACA SOLDAN SAGA 1/ Yutak yangısı. II Spor karşılaşmaların- da seyiıcileri coşturan ldmse... Ziilfü Uvanc- li'nin birçok ödül ka- zanmış ikinri fümi. 3/ Güney Amerika'da yaban hayvanlarını yakalamak için kulla- nılan kement... Arap alfabesinde bir sesin yuvarlak (o, ö, u, ü) okunacağını gösteren işaret. 4/ Yaprakları maydanozu andıran bir bitki. 5/ îlave... Kenar süsü... Gel-git olayında denizin kabarması. 6/ Çıknkçı çarkı. 7/ Bir göz rengi... Bir tür deniz taşımacılığı. 8/ Istırap... Vücutta kral lekeler gös- teren ateşli ve salgın bir hastabk. 9/ Bir süs ve gölge ağacı... Nazi partisinin hü- cum kıtasını sirageleyen harfler. YUKARIDAN AŞAGlYA 1/ Eğri kunduracı bıçağı. 2/ Gözleri görmeyen... Gelin tacı. 3/ Zarara uğ- rama tehlikesi... Hindistan'da büyük toprak sahibi prenslere verilen ad. 4/ Bencil.. Sahip. 5/ Numara- nın kısa yazüışı... Bilinç. 6/ Bir şeyin esas tutulan yüzü... Düzgün sanlnuş halat yumağı. 7/ Bir kabın oylumunu ya da alabileceği mik- tan hesaplama. 8/ Ürerine yaa yazmak için haarlanan deri... Bir tartı birimi. 9/ Tavlada bir sayı... Boru sesi... Galyum elementinin simgesi. 60 YIL ÖNCE Cumhuriyet Müskirat işleri 3 OCAK 1930 Müskirat tnhisan L'mum Müdürü Asım Bey idarenin yeni mesaisi hakkında tetkikat yapmaktadır. Asım Bey, dün kendisiyie gorüşen bir muharririmize idareye ait yeni işler hakkında şu beyanatta bulunmuştur: "—tdarece memleketimızde bilhassa bağcılık ve şarapçılığın inkişafı için lazım gelen esaslar tesbit edilmektedir. Bu hususta tetkikat icrası için Fransadan getirtilen şarapçılık mütehassısı M. Büffar tarafından yapılan ıptidai tetkikat neticesinde memleketimizde yetiştirilen üzumlerden çok nefis şarap yapılabileceği anJaşılmaktadır. Mutehassıs yaptığı tetkikatı yakında bitirecek ve bundan sonra şaraplarımıan ıslahı ve satış temini için bazı tedbirler ittihaz edilecektir. Memleketimizde şarap sarfiyatı, ihraç olunan şaraplar bu yekundan hariç olmak üzere senevi takriben 1.800.000 litredir. Aynca senevi 60.000 litreden fazla da likör sarfedilmektedir. tdarece likör ihtiyacını temin etmek üzere şehrimizde yeni bir likör fabrikası açılmasına da karar verUmiş ve fabrikaya ait vesait ve makineler de bir heyet tarafından tetkik edilerek muhtelif müesseselere sipariş edilmiştır. Likör fabrikası önümüzdeki yaz nihayetine doğru faaliyete başlayabilecektir;' 30 YIL ÖNCE Cumhuriyet Pekin'in ısrarı 3 OCAK 1960 Pekin Radyosu bngün, Kıal Çin Ba$bakanı Çu En Lay'ın, bir hafta önce Hindistan Başbakanı Nehru'ya gönderdiği mesajın metnini yayınlamıştır. Komünistler, lider Nehru'ya, aralarmdaki hudut ihtilafını halletmek için, tekrar yakın bir tarihte gelecekte görüşme teklifinde bulunmaktadırlar. V» E » L a >' Nehru, Çu En Lay'ın daha önceki görüşme teklifıni, şartlan kabul edilmediği için 26 Aralıkta reddetmişti. Nehru'ya göre hudut ihtilafı konusunda görüşmelere başlayabilmek için, Kızıl Çin birlikleri, Hindistan topraklarında haksız yere işgal ettikleri bölgeleri terkedip, ananevi hudut McMahon hattının gerisine çekilmelidirler. Çu En Lay son mesajında, tek taraflı tesbit edilen ve Pekin'in tasdikinden geçmeyen McMahon hattının gayri kanuni olduğunu iddia etmekte ve Nehnı'nun talebini reddetmektedir. Mukabilinde gerek Hind gerekse Kızıl Çin hudud devriyelerinin, müzakereler bir neticeye ulaşana kadar 20 şer kilometre veya münasip görülecek bir mesaJfeye kadar geri çekilmelerini ileri sürmektedir. Çu En Lay, Nehru ile müstakbel müzakereleri için esas teşkil edecek bir prensip anlaşmasına vanldıktan sonra, meseleyi mütehassıslara bırakmak niyetindedir. Afyok Şehrimizde bulunan Adalet Bakaru Esad Budakoğlu, dün gece geç vakitlere kadar Istanbul Adliyesi savcüık makamında çalışmıştır. Budakoğlu bu arada kendisiyie görüşen gazetecilerin sonılarını cevaplamıştır. Bakan, Saidi Nursi'nin lstanbul Savcüığı tarafından çağrıldığı için mi geldiği sorusuna, Nursi hakkında Ankara savcılığı tarafından kovuşturma açvlmış olduğunu, tstanbul'da bu hususta herhangi bir hareket olmadığıru söylemiştir. Esad Budakoğlu genel af konusunda, bu hususta butçe müzakereleri sırasında izahatta bulunduğunu bildirdikten sonra "Af için bir hazırlığımız yok" demiştir. GEÇEN YDL BUGÜN CumhuriY ei Budakoğlu Ceza puanı 3 OCAK 1989 Yübaşından itibaren yurürlüğe giren yeni trafik "ceza puanı" uygulaması çerçevesinde tstanbul'da kurallara uymadıkları belirlenen 261 sürücüye toplam 2 bin 895 ceza puanı yazıldı. Konuyla ılgili olarak Cumhuriyet muhabirine bilgi veren tstanbul Emniyet Trafık Şube Müdürü Şükrü Gurler, alkollü araç kullandığı saptanan 48 sürücüye 960 ceza puanı yazıldığını belirtti. Yeni yılın ilk iki günü yapılan denetimlerin, özellikle kentin üç bölgesinde yoğunlaştınldığım belirten Gürler, kurallara uymayan öteki sürücülerin "ceza hanelerine" de yaklaşık 2 bin puan eklendiğini belirtti. Helsınkı < f ^ j . Lenıngrad &f Mostova f Tebrız Katııre • DUNYA'DA BUGÜN Amsterbam Ammar Aona BaOûal BafEetona Basel Betgrat Bartn Bonn BrûkseJ B 5° Y 16° Y 12» B 16» Y 1S" 8 11» B 5° B 5° Lenmgraei B -1° Y 9° Y 13° CKJde Dubayı Frankfurt ûme HeJsnta KaNre Kooenhag MMn Letesa B 4» B P B «> B 19° B 20° B 7° Y 17° K -1° B 17° 8 4» 8 6° Y 16° LodOra Madnd Mteno B 9° Y «° B -3° B 11° Y 8° K -3° B r B 4° B 19° Y 12° B 6° B 15° B 12° Y 8° 8 5° B 10° B 11° NashngtonY 9° Zûrtı B 5° Mos*ma Mûnh NBW Yorfc Oskı Pans Prag |W Homa Sofya Sam lel Anv Va^ow TAKITŞMA Az Siziıı Kadar Se\i> oruııı* Bir kez, dünyada Amerikanca diye bir dil yoktur. Amerika'da Amerikahlar vardır. Amerikalılar, îngilizce konuşurlar, yani dilleri Ingilizcedir. Sa>ın Şaban Erim, Cumhuriyel Gazetesi'nin 4 Aralık 1989 ta- rihli sayısırun "TarOşma" köşesinde " E B AZ Strin Kadar Seviyonım" başlıklı yazmızı içim- de buruk bir üzüntü duyarak okudum. Ben, hiçbir zaman sizi bağnazlıkla suçla- madım. Suçlamayı, suçlandırmayı sevmem. Ama siz, yazınızda beni bir hayli suçla- mışsmız. Sağolun! Yazınızda; "Türk dUlnin zenghüigini tek- rar savnnuyonım" dıyorsunuz. Ben, bu savınua katılmıyorum. Hayır! düşünce, değil dilde, her alanda ancak bizd ile- riye doğru götürebilir... Çünkü, sonsuzluğun sonsuzluğunun sonsuzluğu gibi bir acunda ya- şıyonız. Dilde uzlaşmaz iki kamp yaratmaktan söz ediyorsunuz. Oysa, siz kamp yaratmışsınız kendi kendinize... Hatta, kampanya acmış- sınız herkese... Dilimize giren "Amerikanca" sözcükleri sı- rahyorsunuz: "pub", "show", "showman", "play-off", "no problem". Bir kez, dünyada Amerikanca diye bir dil yoktur. Amerika'da Amerikalılar vardır. Türk dili, henUz zengin bir dil olma niteliği- ne kavuşmuş değildir. Zengin dilin ne olup ne olmadığını size ver- diğım yanıtta belirtmiştim. Yazınızda: "Hangi yanı tuttngumu anlaya- mamışsınız, ben kalıplan kabul etmiyorum. Ben Türkçeciyim, ne Osmanlıcacıyım, ne de özleştinneciyim" diye bir savunuda bulunu- yorsunuz. Evet, nasıl söyleyeyim, ben önceki yanmz- da pek belirginlik göremedim. Şimdiki yazı- nızda da göremiyorum. Kalıplan kabul etmeyişinize sevindim. Bu Amerikalılar tngilizce konuşurlar, yani dilleri tngilizcedir. Gelelim sıraladığmız, sizin deyişinizle Ame- rikanca sözcüklere. Ne yazık ki bu sözcükler dilimize yerleştirilmiştir. Her zaman, her yer- de söyleniyor... Hem bazı yabana sözcükleT evTensellik kazanmışlardır. örneğin müzikte, fizikte, kimyada... öyle evrensdleşmiş söz- cükler var ki onları kendi dilimizle özümleş- tiremiyoruz bir türlü... Bakîn, "möıik" sözctiğü, dünyanın her ya- nında değişik söylenişlere göre hep ayrudır. Görmüyor musunuz gazeteleri? Yabancı sözcüklerle dolup taşıyor. Devletin en üst dü- zeyindeki kişiler bile, konuşmalannda bol bol yabancı sözcük üretiyorlar. "Sospansiyon", "solüsyon"... Daha buna benzer nice nice sözcükler... Sayın Şaban Erim, yazınızda asıl siz beni suçluyorsunuz. Ben kımseyi bağnazlıkla, tu- tuculukla -sizin deyişinizle- yaftalamadım. Ama, ülkemizde bağnaz, tutucu olanlar çok! Bana soruyorsunuz: "..rriyatro sanatçtsı' sözcüklerinin Türkceleri bulnnmuş modur?" Efendim, tiyatro sozcüğu yüzyülar öncesin- den gelir. Bileşik bir sözcüktür. Y unancadır. Rahmetli tiyatro sanatçısı Suat Taşer, "Bir Diinya ki" adlı kitabında "tiyatro" sözcüğü- nü söyle irdeliyor: "Theos: Tann, Thea: Hay- rette bakdan şey "specUcle", Ttaeome: Hayrctle bakmak "temaşa etmek", Thatroa: Mekân, Theastai: Görmek. Kıtapta "tiyatro" sözcuğu de şu biçimde tanımlaruyor: "Tan- nsallıkla kanşık, hayret verici olaylan, hal- leri temaşa etmek; işte tiyatro!" Kolay kolay "tiyatro" sözcüğünün yerine Türkçede bir sözcuk yerleştiremeyiz. "Sanat" sözcüğu de Turkçe değil Arapça- dır. Yerine Turkçe bir sözcük özumseyip bu- lamadığımız için, ister istemez kullanmak zorunda kalıyoruz. "Sanatkâr" sözcüğü de Arapça, Farsca karışımı bir sözcuktur. Artık "sanatkâr" demiyoruz da "sanatçı" diyoruz. "Aktör" sözcuğunu kullanmayı bıraktık, onun yerine de "oynncu" sözcüğunü kullan- maya başladık. "Oynncu" sözcüğü tuttu. Ne iyi! "Turkçe ulnsal bir uzlaşma ile kurtulacaktır" dıyorsunuz. Turkçe, ölmüş bir dil değildir ki kurtulsun! Bir ulusu ulus yapan dilidir. Türk dili var- dır; Türk ulusu da dünya durdukça . ar ola- caktır. Bana şöyle sesleniyorsunuz: "Törkçeyi en az sizin kadar seviyorum Sayın Osman Dal- oglu ve benzeri dûşiincede olanlar." Anlatımınız, bende genç bir kişi olduğunuz izlenimini uyandırdı. Çok coşkulusunuz. Son söz olarak şunu demek isterim: Bir ekonomist olarak Türk dili uzerinde bunca durmanız bana kıvanç verdi. Saygılanmla. OSMAN DALOGLU Emekli oyunca Imren Aykırt'a Açık üfektup Kaybedilen, yalnız bir kezlik 4.2(X).0OO TL ve bugünkü şartlarda 3 kat artan kıdem tazminatı değil, ömür boyu sürecek 6400 gösterge üzerinden emekli olma hakkının yitirilmesidir. Sayın tmren Aykut, bizler temmuz 1987'de Siiper Emeklilik Yasası çıktıktan sonra, işten aynlarak kıdem tazminatımızı devlete yatır- dık. Yeni çıkan yasada böyle bir madde olma- saydı, bizler emekli olmayı düşünmüyorduk ve yasanın çıktığı 1987 temmuz ayıadan iti- baren 5 yıl daha çalışıp 6400 gösterge üzerin- den prim ödeyerek 1992 yılında süper emekli seviyesinde emekli olabilirdik. Bizler, o tarih- lerde 6400 gösterge üzerinden verilecek emekli aylığına ihtiyaamız yoktu. Biz sadece 9 Tem- muz 1987 tarihine kadar başvuranlarm yarar- lanabileceği sosyel güvenceyi, çalışmamızın karşüığı olarak almayı düşünüyorduk. Bunun için "%20'den 5 yıllık prim tutan 4.200.000rTL'>"i peşin ödeyerek süper emekli olup 01.08.1987den itibaren işyerinde cahşma- ya devam ederek en üst düzeyden sosyal da- yanışma primi ödüyoruz. Muhtelif gazete haberlerinden izlediğimize göre hep 4.200.00OrTL'mn kaybmdan veya ya- tırılan bu pararun daha fazjasırun super emek- lilere odendiğinden bahsediliyor. Halbuki kaybedilen yalnız bir kezlik 4.200.000rTL ve bugünkü şartlarda 3 kat aı- tan kıdem tazminatı da defil. Esas kaybedilen ömür boyu sürecek 6400 gösterge üzerinden emekli olma hakkının yi- tirilmesidir. 4.200.000rTL'nin süper emeklilere 10 ay için- de geri ödendiği göriışüne gelince, bu görü- şün sosyal devlet anlayışına ters düsen, bir gö- rüş olduğuna inanıyoruz. Zira bugün ülkemiz- deki enflasyon oranmda her emekli hangi gös- terge üzerinden emekli olursa olsun ömür bo- yu ödediği primler tutarım çok kısa bir süre- de emekli ayhkları ile geri almaktadır. Aynı mantıktan hareket edildiğinde bütün emekli- lerin maaşlannm dondurulması gerekir. Son günlerde, süper emeklilere ilişkin yeni düzenlemelerden bahsedüiyor. 1992 yıhna ka- dar 6400 gösterge üzerinden prim ödeyip ve bu gösterge üzerinden emekli olmalmkânını yitiren bizlere yeni düzenlemede bu hakkın ge- ri verilmesini istiyoruz. Olay sadece ödenen 4.200.000rTL'nin geri ödenmesi değil, kaybe- dilen ve ömür boyu sürecek bir hakkın geri verilmesidir. Yeni yapüacak düzenlemede bu dururnun göz önüne aJınacagım ve kaybedilen hakkımı- zın geri verilerek temmuz 1992'de 6400 gös- terge üzerinden 5 yıl prim ödeyenlerin düze- yinde emekli olabilecek biçimde (yıl ve gös- terge kaybına uğratümadan) çalışmalann ya- pılraası gereğini bir kez daha vurgulamak is- tiyoruz. 1. 1987 temmuz ayından itibaren 5 yıl 6400 gösterge üzerinden prim ödeyip 1992 tem- muz ayında emeklüiğini hak edenlerle ay- nı zamanda, gösterge ve yıl kaybı olmadan emekli olabilme hakkının tartmması. 2. Kıdem tazminatın o günkü katsayi ve o gün- kü kıdem üzerinden odendiğinden bugün- küne oranla çok az olması, 4.200.0007TL'nin peşinen yatınlmış olmasından ve zamansız emekli olarak iş duzeninin bozulmasından dolayı meydana gelmiş mağduriyetimizin yeni düzenlemenin yapılacağı tarihe kadar olan çalışmamıza sayüması ve çalışma boş- luğu olmadan 1992 temmuz ayında madde # l'de belirtildiği şartlarda emekli olabilme hakkının verilmesi. 3. 1987 temmuzda bu kanundan yararlanarak emekli olmak için 15ten ayrılan ve en üst du- zeyden (6400 gösterge üzerinden) sigorta dayamşma primi ödeyerek çalışmalaruu de- vam ettiren emeklilerin bu primlerinin si- gorta prim ödeme süresine sayılarak 1992 temmuz ayında yine madde l'deki emekli olabilme hakkının verilmesi. Bir Grup "Süperemekli" İş İlişkilerini Tartışmak' Işçiler, memurlar, yöneticiler... tşyerlerinizin organizasyonunu, çalışma şartlanru, maaş-ücret dengesizliklerini, haklarımzı, görev ve fonksiyonlannızı 'Tartişma' köşesinde tartışmak ister misiniz? Çift aralıkb 1.5 daktilo sayfasını geçmeyecek görûşlerinizi, "Tartışma, Cumhuriyet Gazetesi PK 246 lstanbul" adresine bekliyoruz. bil-merkT.C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖZEL BİL-MERK BJLGİSAYAR EĞİTİM MERKEZİ İSTANBUL oıı cjçouoo PROGRAMCILÜUCURSLARI • BİLGİSAYARLI MUHASEBE • LOTUS 1-2-3 • d-BASE • DOS İŞLETİM SİSTEMİ • COBOL, PASCAL KAYITLARIMIZ DEVAM ETMEKTEDİR bil-merk BİLGİSAYAR EĞİTİM MERKEZİ Rumeli Caddesı Vılta Han 4-6 A Blok Kat. 2-5 Nlş»nU»»^STANBUL Tel 141 03 37-141 13 17- 146 85 17 (Nlşanta$ı Mc DonaM'ı Karçısı) EVET Lisan öğrenmek gerek Ama Ben ENIYI EN KOLAY Ayda 30.000 TL'ye Nasiöğrenebiirim diyorsanız, arayın İSt: 1407387-1523558 izrrtt:110140 EfJme: 20325 tNGtLTERE'DE tNGlLİZCE BAYANLARA AU-PAİRLtK DİL OKULLARI UCUZ PANSİYON/OTEL İNGİLİZCE KURSU ÇEVtRl DİLTA, SÜMTAŞ laiklal Cad. Gökçek Vakıf Han 62/213 Beyoğlu Tel: 151 17 95 Fax: 145 88 47 POUT1KA VE OTESI MEHMED KEMAL Karman Çorman... Prof. Bahri Savcı dostumuz bir YÖK kurbanıdır; emekliliğine dört ay kala işine son verılmiştir. Üniversiteye bunca yıl emek vermiş bir kişinin damdan düşer gibi işinden atılması acıdır. Ne zaman üniversite işleri konuşulsa, Bahri Savcı, "YÖK, baştan aşağı bütün organları ile birlikte ortadan kalkmalıdır" der. YÖK bir 12 Eyiül ürünüdür. Sadece YÖK'ûn ortadan kalkması yetmez, onun getirdiği ne varsa temizlenmelidir. 12 EylOI yöne- timi 1402'den önce rotasyon denilen bir uygalama ile birçok kim- senin işine son vermiştir. Bu rotasyon, bir kolu ile de TRT'de ya- pılmıştır. 101 kişi bir çırpıda işinden edilmiştir. İşin başına gele- lim. TRT1968-69 yılları arasında bazı elemanları prodüktör ola- rak yetiştırmiş. sınava sokmuştur. Daha sonra da bu elemanlar 'gelişim sınavına' girmişlerdir. Bunların 'güvenlik soruşturması' o yıllarda yapılmıştır. Ancak 12 Eylûl'de, nedense bu 101 eleman yönetimin gözüne batar olmuştur. Bir çırpıda 101 yapımcı ve yö- netmeni bakanhklararası türlü görevlere atamaya başlamışlar- dır. İstenmeyen 101 kişi türlü illerdeki bayındırlık, nüfus, veteri- nerlik, tarım ve benzeri müdürlüklere dağıtılmıştır. Geriye ne denli etliye, sütlüye karışmazlar varsa onlar kalmıştır. TRT bugün yö- netmen, yapımcı, görüntü yönetmeni sıkıntısı çekiyorsa bu ele- manların dağıtılmasındandır. Gerçi bu atılan elemanlar boş kalmamışlar, dışarıdan TRT için işler yapmışlardır Astarı yüzünden pahalı gelmişse de ne yapa- caksınız bir TRT güdümüdür. Nasıl ki YÖK ile birkaç üniverstte- lik bir kadro dışarıda kalmış ise rotasyon ile de en geçerli ele- manlar harcanmıştır. Hak arayıcılar bu hukuk dışı işlemin izleyicileri olmuşlar, yıl- lar sürse bıle peşini bırakmamışlardır. Bu amansız hak arayıcı- lardan biri de Doçent Anıl Çeçen'dir. Hem kendinin hem de TRT'cılerin haklarını sonuna değin iztemistir. Bunu ancak yaman bir iz sürücü yapabıli.r. Dört kanala çıkmaya hazırlanan TRT'de bugûn yönetmen ve yapımcı sıkıntısı vardır. Yeni programlar üretilemiyor, eleman bu- lunamıyor, dışarıran desteğıne gereksınim duyuluyor. Ortadagö- rünen birkaç kişi varsa da bunlar yeterliolmuyor. TRT'de ele- man sıkıntısı var da üniversite nasıldır? Üniversite sıkıntı çeki- yor, çektiğı sıkıntının birkaç katı dışarıda duruyor. Emre Kongar dostumuzla ne zaman karşılaşsam üniversite- den ayrıldıktan sonra basında gösterdığı başanyı överim. Prof. Emre Kongar dostumuz ıse övgüm karşısında, "Benim gözüm basında değil, üniversitededir" der. Her ne kadar böyle dese de basın ve yazındaki başanları or- tadadır. Araştırma, deneme, kültür çalışmaları yanında, son ro- manı 'Hoca Efendinin Sandukası'na ne dersiniz? Doğrusu ro- man yazdığını bılmiyordum. Kaç yıldır (1982-1989) böyle bir ro- manın üstünde dururmuş. Gerçi, 'Romandaki bütün cisim, kişi ve olaylar uydurmadır' diyorsa da 'romanın öyküsünden' anla- şılmaktadır ki birçok tanığı vardır. Ülkemiz 12 Eylül'den bu yana, 'bendensin', 'benden değilsin' gibilerden bir kayırma, ayirma dönemı yasadı. Benden olanlar içeride, senden olanlar dışarıda kaldı. Böylece nice değerli ele- man harcandı. Dışarıda kalan elemanların oluşturduğu bir bu- nalım geçırmekteyiz. İtgililer bunun ayırdındalar ama eUerinden bir şey gelmiyor. Hatta bu 'kar helvası'nı icat edenler de pişir- diklerinin tatsızlığını anlamışlardır. Anlamışlardır, ama iş işten geç- miştir. Neyin sıkıntısını çekiyorsak bir o kadar kişinin dışarıda başıboş gezdiğıni bilıyoruz. Yerli yerine de bir türlü koyamıyo- ruz. Geceleri taksıde şoförlük edenlerin kim olduğunu deşse- niz '(ise öğretmeni' çıkıyor. Bir ülkede lise öğretmenleri geçim- lerini geceleri taksı şoförlüğü etmekle sağlıyorlarsa, bir şey de- ğil, birçok şey yanlıştır. Bu yanlışlıklar düzeltilmeyi bekliyor. ( İNGİLİZCE DİL KURSU ENGLISH LANGUAGE CENTRE TEK DİLLE YASANIR Mİ? Yeni açılacak olan yoğun, yarı yoğun ve TOEFL sınıflarımıza kayıtlar devam etmektedir. SİZE EN UYGUN OLANINA BİRLİKTE KARAR VERELİM BUYÜK SÜRMELİ OTELİ KARŞISI GAYRETTEPE 174 28 90-174 28 91 GEÇMİŞ ZAMAN OLURKİ Sare Ertuğrul Korte ' 2500 lira (KDV içinde) Çağdaş Yayınları Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-htanbul Ödemeli gönderilmez. YENI DÖNEMİMİZ YENİ YILLA BASLIYOR HERSEVtYEDE İNGÎLİZCE KURSLARI Gunduz. akşam ve haftasonu sınıfları. Haftada 6 ders saatt YOĞUN PROGRAM Haftaiçı hergün sabah. Haftada 12 ders saatı. CAMBR1DGE FIRST CERTIFICATE ve TOEFL KURSLARI Aksam ve haftasonu. Haftada 6 ders saatl BÛTON ÛĞRETMENLER tNGİÜZ PROFESYONEL VE DENEYİMU İstanbul. Rumeli Cad. 92'4, Osmanbey Tel. 147 0983-152 8271 Ankara: Selanik Cad H, Kat 5, Kızılay Tel 135 3094-135 2397 urs •# m fif«t4if»r 18-26 yaşlannda lise mezunu bayanlar! • İngilizcenizi geliştirmek ister misiniz? • İngiltere'de, güvenilır bir aile yanında, 1 yıl sözleşmeli olarak yarım gün çalışmak... • Ayda 350.000.- TL ya da fazlasını kazanmak ister misiniz? Yanıtlarınız evetse gelin İngiltere'ye gidelim... AKDENİZ TURİZM Kemeraltı, Cad. Oicay Han 76.5 Karaköy-ISTANBUL 143 16 16 - 145 53 61-144 14 32 - 144 14 36 DOSTUM MOZART Nadir Nadi 7. bası 5000 lira (KDV içinde) Çağdoş Yayınları Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-lstanbut Ödemeli gönderilmez.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle