28 Mart 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 OCAK 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 rotası' doğrulandı • ANKARA (Comhuriyet Bürosu) — Suriye'nin, Ataturk Barajı'nın doldurulması çalışmaları çerçevesinde Fırat'ın sularının bir ay süreyle kesilmesi konusunda Türkiye'ye bir nota verdiği doğrulandı. Dışişleri Bakanlığı çevreleri söz konusu notanın önceki akşam Şam'da Türkiye Büyükelçisi Erhan Tuncel'e verüdiğini belirttiler. Verilen notanın bir "protesto notası" olarak nitelendirilemeyeceğini belirten bu çevreler, Suriye'nin "bilinen taleplerini" tekrarladığmı kaydettiler. Torumtay • Viyana'da • VtYANA (Cumhuriyel) — Avrupa Güvenlik ve tşbirliği Konferansı'na (AGİK) üye 31 ülkenin genelkurmay başkanlan ve yüksek rütbeli askeri yetkililerinin katıldığı "Askeri Doktrinler Semineri" dün Viyana'da başladı. Genelkurmay Bakanı Orgeneral Necip Torumtay da seminere katılmak üzere dün üç günlüğüne Viyana'ya geldi. Uç hafta sürecek seminerde Varşova Paktı ve NATO'ya üye ülkelerin askeri yetkilileri, "güvenlik ve güvenlik arttırıcı önlemler" konusunda görüş alışverişinde bulunacaklar. Her iki paktm askeri doktrinleri de, seminerde tartışılacak. Orgeneral Torumtay, seminerde Türkiye'nin genel güvenlik politikasıyla ilgili bir sunuş konuşması yapacak. Avustıırya vize kdkoydıı • VİYANA (Cumhuriyet) — Avusturya hükumeti, Türk vatandaşlarına 3 ay süreli vize uygulama kararı aldı. Bakanlar kurulunun dünkü toplantısında alınan vize kararını açıklayan Avusturya Başbakanı Franz Vranitzky, vize uygulamasının kaçınılmaz duruma geldiğini belirtirken, tçişleri Bakanı Fjgynz Löschnak da Türkleri yasadışı yollarla Avusturya üzerinden lsviçre ve F.Almanya'ya geçiren örgütlerin faaliyetlerine engel olmak için vize uygulanacağını söyledi. 3 aylık süre sonunda vizenin devam edip etmeyeceği kararlaştınlacak. Bu arada Avusturya Yeşiller Partisi, vize kararını "insan haklanna aykın bir tutum" olarak niteledi ve kınadı. Yunanistan'da Arnavutluk tartıgması • ATİNA (Cumhuriyet) — Yunanistan'ın Arnavutiuk için izlediği siyaset konusunda çıkan anlaşmazlıklar, Dışişleri Bakanı ile Savunma Bakan Yardımcısı'nı karşı karşıya getirdi. Dışişleri Bakanı Andonis Samaras ile eski Dışişleri Bakanı ve bugünkü Savunma Bakan Yardımcısı Karolos Papulias'ın bu açıklamada da yaptıklan birbirine taban tabana zıt hükümete destek veren partileri de kanştırdı. Kıbrıs için sıcak günler KKTC Cumhurbaşkanı yeni tarih istiyor tZZET RIZA YALIN LEFKOŞA — BM Genel Sek- reteri Perez dc Cndlar'ın Kıbns'ta Türk ve Rura liderlere 12 şubatta görüşmelere başlamalan çağnsın- da bulunmasının yankılan Kıb- ns'ın her iki kesiminde surerken KKTC Bakanlar Kurulu dün ola- ğanüstü toplanarak durum değer- lendirmesi yaptı. İki saat süren bakanlar kurulu toplantısında ağırlıklı olarak Ku- zey Kıbns'ta şimdiki ortamda de- ğışiklık yapacak ve Türk varlığı- nı tehlikeye sokabilecek bir fede- rasyon knrulması anlaşmasuıa va- nlrnası durumunda bunun benim- senip benimsenmediğinin saptan- ması amacıyla referanduma gidıl- mesi konusu da ele alındı. KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaf daha sonra gazetecilerin soruları- ru yanıtlarken, "Referanduma gi- decegiz. Bizi er geç referanduma zorlayacaklar" dedi. Denktaş, dün Lefkoşa'daki okuliarda yaptığı incelemeler sı- KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş, dün yaptığı açıklamada, "12 şubatta New York'a gitmeyeceğim. Her çağrının bir yolu yöntemi vardır. Görüşme tarihi bize danışılmadan saptandı" dedi. Denktaş, "Kıbns'ta federasyon kurulacaksa, birimlerin eşitliği kabul edilmelidir" diye konuştu. rasındaki konuşmalannda, "12 şubat tarihinin degiştirilmesi ve yeni bir tarih uzerinde aalaşma- ya vanlması dunımunda New York'a gidecegim" dedi. Denk- taş, "BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar'ın Türk tarafını dışla- yarak belirledigi görüşme tarihi- ni kabul etmeyecek ve 12 şubatta New York'a gitmeyeceğim. Her çagnnın bir yolu, bir yontemi var- dır. Görüşme tarihi bize biç da- mşılmadan saptannuştır. Kıbns'ta federasyon kurulacaksa birimle- rin eşitliği kabul edilmelidir. Fe- derasyon bazı yetkilerin ortakla- şa kullamlması anlaraına gelmek- tedir. KKTC'nin lagvedilmesi an- lamına degil" diye konuştu. Başbakan Derviş Eroğlu da dünku olağanustü bakanlar kuru- lu toplantısından sonra düzenle- diği basın toplantısında, "Refe- randuma KKTC'de 22 nisanda yapılacak genel secimler sırasın- da ya da sonrasında gitmek diye bir şey sözkonusu degildir. Ba- kanlar kunılunda durum deger- lendirmesi yaptık. Gelişmeleri ta- kip ediyonız. Ne» York goriışme- leri, Genel Sekreterin tutumu, ABD'nin lutumu, referandumun zamanı uzerinde karar vermemi- ze neden olacak etkenlerdir. Ko- nu canlı olarak gundemdedir" açıklamasını getirdi. Bakanlar Kurulu toplantısının ardından KKTC Meclisi'ne sunu- lacağı belirtilen yasa tasansında, "Kuzey Kıbns'ta bngiinkü ortam- da defişiklik yapacak, cumhuri- yet ve Türk variığını tehlikeye so- kup ortadan kaldıracak bir fede- rasyon öngören bir anlaşmama benimsenip benimsenmeyeceginin belirlenmesi amaçlanmaktadır" deniliyor. Dışişleri, Savunma Bakanı ve Hukümet Sözcüsü Kenan Atakol da "Hiikümetimiz Camp David ttpi göıüşmelere karşı olduğunu bir kez daha teyiı etmiştir" diye konuştu. KKTC hükumeti Perez de Cu- ellar'ın mektubu ile çagnsı konu- sunda da şu görüşleri beiirtti: "BM Genel Sekreteri'nin çag- nsındaki yöntem ile Camp David türii görüşmelere karşıyız. Görüş- meye, BM Genel Sekreteri'yJe bn- luşmaya ve taraflann bir araya gelmesine karşı degfliz. Görüşme, Cumhnrbaşkanı Denktaş'ın BM Genel Sekreteri'nin Kıbns Özel Temsilcisi Oscar Camillion'a önerdigi biçimde yapılmalıdır." öte yandan Kıbns Rum yöne- timi, New York gönışmelerinde Türk tarafının self-determinasyon konusunu öne surmesi halinde bunu görüşmeyi kesinlikle redde- deceklerini açıkladı. Rum yöneti- mi sözcüsü Akis Fandis, dünkü konuşmasında Denktaş'ın boyle bir koşul getirmesi durumunda görüşmelerin mutlaka çıkmaza gi- receği görüşünü savundu. INGHTERE Kıbrıs'a ilgiKıbrıs sorununa çözüm bulmak amacıyla KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş ile Ingiltere hükümetinin saptayacağı yüksek düzeyde bir yetkilinin görüşebileceği belirtildi. EDtP EMtL ÖYMEN LONDRA — Kıbrıs sorunu- na bir çözüm bulunması amacıy- la artan girişimler çerçevesinde, KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ile lngiltere hükümetinin saptayacağı yüksek düzeyde bir Dışişleri Bakanlığı yetkilisinin bir araya gelip görüşebüecekleri, an- cak bu konuda hiçbir girişim ol- madığı belirtildi. lngiltere Dışiş- leri Bakanhğt'na yakın kaynaklar, Denktaş ile Amerikan yönetirni- nin de alt düzeyde görüşmüş ol- duğunu, bu nedenle, Kıbns soru- nuna bir çözüm bulunmasına "yardııncı olacaksa" lngiltere Dı- şişleri Bakanlığı'nda görevli bir bakan yardımcısı ya da bir dev- let bakanının da aynı şekilde gö- rüşebileceğini kaydettiler. tngiltere hükümetinin, "KKTC resmen ilan edilmeseydi Denktaş ile daharahatdiyalog kurardık" şeklinde özetlenecek görüşüne farklı bir yorum getiren yeni tu- tumuna karşılık, KKTC'yi tanı- maraa şeklindeki resmi siyasetin- de hiçbir değişiklik yok. Dışişleri Bakanlığı'na yakın kaynaklar, tn- giltere hükümetinin, 1960 Kıbns Anayasası'mn dahi yurürlükte ol- duğunu düşündüğünü kaydedi- yor. Katı bir hukuksal tutumla, "Anayasa iki toplumun ortak n- zasıyla ortadan kalkmadıgına ve yeni bir anayasa yapılmadıgına göre 1960'ta hazırlanan anayasa yiirüriiiktedir" şeklinde bir görü- şün egemen olduğunu belirtiyor. Girişimlerin alması olası yön hakkında çeşitli kaynaklar göruş belirttiler. KKTC Londra Temsil- cisi Tansel Fikri ise, "Baltık ül- keleri dahi özgurluklerine sahip çıkarken, bazı Batılı ülkeler tarih- sd gelişraenin önüne dikilmekte ve ters düşmektedirler" dedi. Bir strateji uzmanı da Kıbns'ı, Kuzey Irlanda'da Protestan - Katolik, Sri Lanka'daki Tamil - Sinhal, Kafkaslardaki Azeri - Ermeni ve Lubnan'da Şii-Maruni çatışması- na benzeterek, "Toplumlar ara- sına tarihsel kuşku ve kin girmiş- se, bunlar tekrar bir arada har- man olmazlar. Ama bu gerçeğin Batı tarafından kabulü de zordnr. Hele Kıbns gibi Akdeniz'in orta- sında, Avrupa TopluİHgu'na üye- lik başvurusunun soz konusn ol- dağu bir Avrupa ülkesinde" de- di. Londra'da yaşayan Kıbnslı Türklerden görüş belirtenler ise, genel olarak tngiltere'ye çatarak, "Garantorliiğünü unutan lngilte- re, şimdi mi hatırladı?" dediler. MARATON GORÜŞMESİ — BM Genel Sekreteri Cuellar'ın sürpriz çağnsından sonra Denktaş ve Va- siliu'nun New York'ta hangi tarihte bir araya gelecekleri merakla bekleniyor. (Fotograf: AP) Denktaş'a 12 Şubat baskısı UFUK GÜLDEMİR WASHINGTON — BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar'ın, Kıbns Türk ve Rum liderlerinin 12 şubatta New York'ta Kıbns so- rununun çözümü için "maraton görüşmelere" başlamaları çağrı- sına KKTC Cumhurbaşkanı Ra- uf Denktaş'ın "icabet etmemesi" durumunda, Kongre'nin devreye gireceği ve Rumlann sorunu ulus- lararası platfornüara götürmesi- ne ABD yönetiminin sessiz kala- cağı ifade edtliyor. Son haftalarda ısınan Kıbrıs konusu çerçevesinde VVashing- ton'da Türkiye'nin Kıbns'tan bir miktar asker çekebileceği yönün- de bir hava doğmuştu. Fakat KKTC lideri Denktaş'ın 12 şubat çağnsına Uişkin tutumu, Kongre'- yi yatıştırmaya yönelik asker çek- me gibi jestlere dönük beklentileri geride bıraktı. Cumhurbaşkanı özal'dan bu aşamada, 12 şubatı mümkün kılacak yönde çaba gös- termesinin ötesinde Kıbns ile il- gili başka bir jest beklenmediği söylenebilir. Cumhurbaşkanı özal'ın ABD ziyareti özel nitelikte olduğu için taraflar arasında önceden bir gün- dem belirleme çaüşması yapılma- dı. özel bir ziyaret sırasmda ABD Başkanı ile iki saatlik öncrali bir görüşme fırsatımn iki ülke arasın- daki en yaşamsal konu dışında, bir sürü irili ufaklı konu ile bo- ğulması istenmedi. En yaşamsal konu da Ermeni tasarısı idi. Ni- tekim taraflar kendi içlerinde bazı Y1LMAZ; BULGARİSTAN'DAKİ YÖNETİMİN KARARLAREVI ALKIŞLAMALIYIZ Ankara'dan Denktaş'a destekANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Dışiş- leri Bakanı Mesui Yıhnaz, Kıbns konusunda Türkiye'ye şu anda herhangi bir üçüncü ta- raftan baskı gelmediğini açıkladı. Ve KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın tepkisini an- layışla karşıladığını bildirdi. Yılmaz, "Bulga- ristan'da yeni yönetimin aldıgı kararlan alkışladıgımızı" söyledi. Yılmaz dün Mecliste, Bulgaristan'la ilgili gelişmeler konusunda bilgi verirken Türkle- re yönelik tepkilerin yönetim ve parti kade- melerinden henüz uzaklaştınlmamış çevrele- rin bir provokasyonu olduğunun ortaya çık- tığını beiirtti ve şöyle konuştu: "Bulgaristan Meclisinin soydaşlanmızın isim. dil ve din alanlanndaki haklanmn ia- desi konusunda aldıgı kararian olumlu adım- lar olarak değeriendirivor ve alkıshyoruz. Bul- garistan'da istikrar içinde de\amanı diledigi- miz çogulcu demokratik sürec çerçevesinde bu kararlann zamanla soydaşlanmızın Jivkov döneminde gasp edilmiş olan ve AGtK hü- kümleriyk de bagdaşmayan rum haklanna teşmil edilroesini ve bu haklann etkin temi- nat altına ahnmasını bekliyornz. Türk-Bulgar ilişkjlerinde yeni daha sağhkb ve yararian ikili çerçeve ile sınırlı kalmayacak bir dostluk ve işbirliği doneminin açılabilmesi için gerekü ze- minin artık somutlaşmakta oldugu samimi ka- naatimizdir." ANAP grubu adına Mustafa Kalemli'nin konuşmasından sonra DYP'li Köksal Toptan, Ermemftan-Azerbaycan çatışmasının Türki- ye'yi nasıl etkileyeceğinin dikkatle incelenmesi gerektiğini anlattı. Toptan, aksi takdirde Türkiye'nin başına hiç hoş olmayan sıkıntı- lar ve olaylar gelebileceğine dikkat çekti. Top- tan, Özal'ın ABD gezisi için de "Cumhurbaş- kam herhalde BM Genel Sekreteri ve ABD başkanıyla kahve içerek hasbıhal etmek için bir araya gelmeyecektir" dedi. Toptan, ayn- ca, "Özal'ın görüşmelerinin iceriği konusunda bu Meclise kim bilgi verecektir? Kıbns'a la- viz mi verilecektir. Taviz verilecekse, oranı, kapsanu nedir?" diye sordu. SHP'li Istemi- han Talay da, Özal'ın ABD gezisinde Dışiş- leri Bakanı'nın soyutlanmasım anlaşmamn mümkün olmadığuu kaydederek, Bush'un Er- meni ve Rum lobilerini yanına çekmek için ça- ba harcadığına dikkati çekti. Dışişleri Bakanı Yılmaz, muhalefet temsil- cilerinin Kıbns konusundaki konuşmalannı yanıtlamak üzcre yeniden söz alarak şöyle dedi: "Kıbns konusunda TC hükümetinin üçün- cü bir taraftan baskı altında tutuldugu doğ- ru degildir. Bunu size, sizi de temsil eden Dı- şişleri Bakanı olarak ifade ediyonım. Ama bu ileride bir baskıya muhatap olmayacağımız anlamına gelmez. Ama şu anda bir baskı yok- tnr." Özal'm ABD gezisinin sağlık amaçlı özel bir gezi olduğunu, bu nedenle geziye katılma- dığım vurgulayan Yılmaz, ancak Özal'ın'bu gezisi sırasmda Bush ile yapacağı görüşme ko- nusunda, gereken hususları kendisinin TBMM'ye sunacağmı söyledi. Denktaş'a daha önce mutabakatlara uymayan haksız bir em- rivaki yapıldığını, Denktaş'ın da bu emriva- kiye sert bir tepki gösterdiğini hatırlatan Yıl- maz, "Denktaş'ın tepkisini TC hükumeti an- ceğinden layışla karşılamaktadır" dedi. hazırbklar yaptı ve Türk tarafının hazırlıklan içinde Kıbrıs konusu yoktu. Amerikan yönetimi de ba- zı hazırhklar yapu. Buna göre, öncelikle, Kıbns konusunu Türk tarafının açnıası beklenecekti. Ama Türk tarafı açmazsa, ABD kanadı, "Birleşmiş Millet- ler Genel Sekreteri'nin çabalan- na Türkiye'nin verdiği olumlu destekten doğan memnuniyet" di- le getirilerek Kıbns konusuna gi- recekti. J Fakat 12 şubat randevusunun kriz kimliğıne bürünmesi nedeniy- le Washington'daki Özal-Bush randevusuna dönük beklentiler yükseldi. Ama yine de Washing- ton'un yukanda özetlenen hava- nın ötesinde bir diyaloğa sahne olacağını söylemek güç. ABD Kıbrıs Koordinatörü Nelson Ledsky büyük bir ödün olmadı- ğım gayet iyi biliyor, "anlaşalun" lafım taraflar zaten bir yıl önce söyledi. Dolayısıyla, belki nüans- larda oynama bekleniyor ama cumhurbaşkanının, Türkiye'de tüm gözlerin uzerinde olduğu dö- nemde Washington'da Kıbns ko- nusunda "deprem yaralacak ye- ni inisiyatifler alması" Amerikan yönetimince de beklenmiyor. Ama Cumhurbaşkam özal'ın 12 şubat konusunda KKTC yöne- timinin "olnr"unu getirmeden Washington'dan aynlmasının bu- rada düş kırıkhğı yaratacağı da bir olgu. KKTC lideri Denktaş'- ın, "Tnkürdüğümü yalamam" bi- çiminde bir tutum izlediği ABD yönetiminin malumu KKTC lide- rinin bu sözleri ortadayken Cum- hurbaşkam özal'ın kendisini na- sıl ikna edebileceğini konuyla il- gili bir ABD yönetimi mensubu- na yönelttiğimizde, "Bunu nasıl yapacagını hepimiz merak ediyonız" diyor. Bu yanıtta söz konusu misyonun yerine getirile- kaynaklanan umutları sakh. TEŞEKKÜR Hastalığımın teshis ve tedavisindeki ilgi ve alâkalarını esirgemeyen Çapa Kadın-Doğum Uzmanı Sayın Docent Dr. FECRÎ SEVİLEN'e sonsuz teşekkür ederim. NİLGÜL KARACA papttkm #3 bar S E R D S E I N G U L Etıler Nıspeııve Cad. Akallar Gınşı Tel. I5T Mnda da sakin bır köşe ÇIGAN özgün Müzik UDUe eski Istanbul Şarkılan Moda Cad. No: 239 Teî- 345 &4 74 Sömestri iple çekenler! Vakit hızla yaklaşıyor, gecikmeyin. Sizin için iki paket program hazırladık. Biri 4 gece 5 gün, diğeri 3 gece 4 gün. Birini seçin, aşağıdaki aktivitelerin tümünii yaşayın... Sutopu ve Yüzme Yanşmalan • Bowlıng. Bilardo ve Tavla Turnuvaları • Disco Vega'da ffryafet Balosu • Lambada Dans Yarışması • Çocuklar için Yetenek Yarışması • Sauna ve Buhar Banyoları • Kukla Tiyatrosu • Buz Pateni Dersleri • Kapalı Yiizmc Havuzu Klassis'de daha yüzlerce seçenek var. Gelin, gençliğinizi ve yaşadığınızı hissedin. Bilgi ve rezervasyon: Duru Turizm 131 90 00. irem Tur 151 73 35, Vip Turizm 131 15 65, Yaşam Tur 134 34 75. KLASSİS 175 09 75 Pazar-P tesı-Salı BÜLENT ORTAÇCİL Çs'5 -Perş Cuma-C tesı CÜNDOCARKEN Hergunsaar 22^-23" Ambiance OZEL BORA SURUCU KURSU DERSHANE ÛSKÛDAR KOZYATAĞI MALTEPE TARABYA ÇAâUYAN 343 67 82 362 47 33 352 21 21 162 08 18 146 88 30 Tercihinizi yaparken lütfen pistleri yerınde inceleyiniz. DUN1ADA BUGUN ALtSİRMEN Ne Alacak ki? Bir kez olaylar dalgalar gibi boyu aşıp insanı oradan oraya sü- rükleyerek şaşırtmaya görsün. Artık o andan sonra ne soğuk- kanlılık kalır ne de doğru düşünme yeteneği. Şaşkın adam, ora- ya buraya saldırır, en yapılmayacak işi yapar, denetleyemediği olayların tutsağı olur, kurtuluyorum sandıkça batar. Türkiye'nin doruklarında, gittikçe öbür kurumlara da bulaşan bu şaşkınlık bunalımı yaşanmakta. Son günlerdeki çeşitli yargı kararlanna, çeşitli davalara ve tutuklamalara, kimi bakanların de- meçlerine bakınca topluma çok pahalıya oturan bu şaşkınlığın belirtilerinı görmemek olanaksız. Ama şaşkınlık kurumların kendi içlerinden olduğu kadar, hat- ta daha da çok doruktan kaynaklanıyor Ne yapacagını bilemez bir nafile lider ve iktidar gaf üzerıne gaf yapıyor. Artık açıklığın dönemi çoktan gelmiş olması gerekirken gerekeni geciktiren ik- tidar dolayısıyla da şaşkınlık bûtün kurumlara yansıyor. Öyle ki şu anda Dışışleri'nın önde gelen diplomatlarına, yetkılilerine sor- sanız "En büyük derdiniz, sorununuz, çıban başı olarak gördü- ğünüz konu nedir?" diye, eğer içtenlikle konuşmak olanağını bu- lurlarsa bu kışıler, size hiç kuşkusuz "Hemen hemen tüm ku- rumlarıyla Türkiye'deki ıktıdar ile devlet mekanizmasını oluştu- ran üç erk" diyeceklerdir TD ile SÖ'nün ABD yolculukları bu şaşkınlığın en çarpıcı ör- neği. Görünüşte sağlık denetimi için düzenlenmiş olan bu yol- culuk, TÖ'nün ısteğı, dıretmesi (yoksa rıcası mı diyelim bilemı- yorum) sonucunda yarı resmı bir geziye dönüştü. Bu gezi sırasmda SÖ'ye UNICEF tarafından madalya verile- cek -ki son anda ev sahipliğıni BM Genel Sekreteri De Cuellar üstlenmiş bulunuyor- aynca TÖ Beyaz Saray'da Bush ile yarım saatlik bir görüşme yapacak ve baş başa da yemek yıyecek. Hiç kuşkunuz olmasın ki TFTT (Turgut Radyo Televizyonu) bu olayiarı enine boyuna verecek, evlerimizde TÖ saatinde TÖ'nün ve SÖ'nün yeni dünyadan görüntülerini izleyeceğiz, güleryüz- lerini göreceğiz. TÖ, iktidann içerde yitırdiği itıbarı yükseltebilmek için rthal malı Made in USA bir moral şırınga etmeye çalışacak. Ama bütün bunlar karşılıksız olmayacak. ABD TÖ'ye cafcaflı karşılamanın faturasını hemen uzatmaya hazırlanıyor. Kıbns'ta Türk toplumunu ikinci sınıf bir statüye, azın- lık durumuna itecek formülü Denktaş'a kabul ettirmek üzere ya- pılacak maraton görüşme -ki VVashington'a göre senaryo sonu- cuyla şimdiden bellidir- için, TÖ'nün KKTC Cumhurbaşkanı'na baskı yapması istenıyor. TÖ'nün durup dururken aslanın inine girmesinin bedelini öde- meye çalışacağından kimsenin kuşkusu olmasın. Üstelik TÖ Amerika yolculuğu ile ilgili olarak Dışişleri'ne danışmıyor, yal- nızca bilgi vermekle yetimyor. Ve Dışişleri'nın tedırginliği, harta onun da ötesinde hoşnutsuzluğu herkesçe biliniyor. Gerçekte, siyasetın bır alışveriş olduğu düşünülduğünde, bazı ödünler alıp karşılığında bazı ödünler vererek bir uzlaşma or- tamı yaratmanın fazla sakınca taşımadığı, politikada gelişmele- ri n hep böyle olduğunu söyleyip ve TÖ'nün polıtıkasına karşı çı- kanlar bağnazlıkla suçlayanlar çıkabılir. Ne var ki politikadakı alışverişte alınan ile verilen arasındaki denge korunmalıdır. Bırakın siyaseti, normal yaşamda bile alı- nanla verilen arasındaki çok büyük dengesizligi hukuk önleme- ye çalışmıştır ve "gabin" kavramı bu amaçla getirilmiştir. TÖ'nün alışverişinde ise Kıbrıs'taki büyük ödüne karşı ne ala- cağı doğrusu merak konusudur. Kıbns'ta yıllarca emekle edinil- miş tüm kazanımlan bir anda topun ağzına koyan ödüne karşı- lık TÖ, ABD'den AT için destek arıyorsa, hemen belirteljm ki, bu olanaksızdır. ABD dahil hiç kimse bu koşullar altında TÖ'nün ül- kesine AT'nin kapılarını açamaz. Bugünün politik ortamında TÖ'nün ABD'den dış politikada ala- bileceği bir şey yoktur. Olsa olsa Ermeni tasarısına Bush bir dö- nem daha karşı çıkabilır. Ancak Ermeni tasarısı karşısında ödün vermek Türkiye'yi çok tehlikeli bir sarmala itecektir. Ermeni tasansı, Kongre tarafından her yıl gundeme getıriiebileceğine göre, Türkrye her yır Beyaz Saray'ın tavır koyması için yeni bir ödün verme zorunda kala- caktır. Ermeni tasarısının engellenmesi için Türkiye'nin ABD ile gö- rüşürken elinde başka kozları olması gerekir. Bu durumda TÖ'nün Kıbns konusunda, Denktaş'a baskı yap- mayı kabul etmesine karşılık elde edeceği kazançlar iç politika- ya yönelik olacaktır. Acaba TÖ'nün bu alandaki kazançları neler olabilir? Hepimiz biliyoruz ki, TÖ itiban dışarıda yüksek, içerde çok dû- şük bir polıtikacıdır (Tann kımseyı bu duruma düşürmesin). Başka bir deyişle, TÖ'nün dışarıda kişisel itibar peşinde koşmasına ge- rek yoktur. O zaman dışarıda sağlayacağı kazancı, iç politikada geçerli kılmasıdır önemli olan. Bu durumda da TÖ'nün tüm bu ödünleri, Beyaz Saray'daki görüntüsünün ve SÖ'nün madalya töreninin TV'ye yansıması için verdiği anlaşılmaktadır. Ne var ki TV'deki bu görüntüler de TÖ'nün durumunu kurtar- maya yetmeyecektir. ABD desteği, ülkemızdekı bazı politikacılar için degerli olabi- lir. Ama desteği yüzde 20'nın de altına düşmüş bir politikacıyı, halkın istencine karşın iktıdarda tutmak kimsenin becerebıleceği bir iş değtldir. Öyle görünüyor ki, TÖ ABD'den hiçbir şey alamayacak, ama karşılığında nafile ödün vermek zorunda kalacaktır. BACA AÇIK BÜFE HER ÇARŞAMBA YERLİ İÇKI DAHİL 49.500.- TL. TEL: 177 08 08 - 09 BACA RESTAURANT 20 OCAK 1990 İSTANBUL SHERATON OTELİ MERHABA SALONU AYIN KONUSU 44' 10 yıl önce 10 yıl sonra 24 Ocak kararlarının iktisadi, toplumsal ve siyasal sonuçlan" SUNUŞ SABAH Saıt: 10 00 AhmetC OZKAN ÖĞLEDEN SONRA Sul: 14.00 YOTtUM. Bülem ECEVİT 24 Ocak kararlaruun iktisadi sonuçlan AÇIUŞ: I*ın ÇELEBI 24 Ocak kararlarının toplumsal ve siyasal sonuçlan OTURUM BAŞKANI Izzotın ÖNDER OTURUM BAŞİCANI: Gûlan KAZGAN PANEUSTLER Korkut BORATAV Melıh CELASUN Yavuz CANEVİ Aıım ERDILEK CSül TURAN PANELİSTLER: Edunlıklcr »ctttsııdır T»ha AKYOL Tülay ARIN Toktamış ATEŞ Naıl SATUGAN Haluk ŞAH1N İ.Ü İKTISAT FAKÜLTESI MEZUNLARI CEMIYETI Cumhunvet Cad. 27/6 Taksım Tel. I50 50 34 - 150 1642
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle