Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET/14 DIŞ HABERLER 17OCAK 1990
SOVYETLER BÎRLtĞl
Kızılordu Azerbaycan'daAzerbaycan'da olağanüstü hal ilan edildi ve 11 bin Sovyet
askeri, çatışma bölgesine sevk ediliyor. Azeri ve Ermeni
militanların ordu birliklerinden zırhlı araç ve helikopter
gaspettikleri ye bunları çatvşmalarda kullandıkları
bildiriliyor. Ölü sayısı 66'ya, yaralı sayısı 160'a ulaştı.
Dış Haberler Servisi — Azeri-Ermeni ça-
tışmalarının sürdüğü Azerbaycan Cumhu-
riyeti'nde, diln sabah Moskova tarafından
olağanüstü hal ilan edilirken çatışma böl-
gelerine de 11 bin Sovyet askeri sevk edil-
di. Azerilerle Ennenilerin askeri birlikler-
den ele geçirdikleri zırhh araçlar, helikop-
terler ve raakineli tüfeklerle çatıştıklan bil-
dirildi. AP'nin haberine göre Sovyet bası-
nı Azerbaycan'm başkenti Bakû'de bazı Er-
menilerin yakılarak öldürülduklerini öne
sürdü. Üç gündür süren çatışmalarda ölü
sayısının 66'ya, yaralı sayısı da 160'a ulaş-
tığı bildiriliyor. Azerbaycan'm Ermenistan'a
yiyecek ve yakacak götüren trenleri engel-
lemeye devam ettiği de gelen haberler ara-
sında. Bölgeye gönderilen 11 bin askerden
5 bininin normal ordu birlikleri, 6 bininin
de içişlerine bağlı özel birlikler olduğu bil-
diriliyor.
Ancak şu ana kadar bölgeye ulaşabilen
askeri birtiklerinin başta Şaumyan ve Han-
lar bölgeleri olmak üzere çeşitli yörelerde
devam eden çatışmalara müdahale etmek-
te başarısız kaldıkları bildirıldi.
Olağanüstü hal uygulaması yerel yetki-
lere gösteri grevleri yasaklama, sokağa çık-
ma yasağı ilan etme, basın yayına sansür
koyma, silahlan toplaraa, resmi olmayan
tüm Organizasyonları dağıtma ve 30 gune
kadar gözaltına alraa yetkisi veriyor.
Birçok gozlemcinin bu tür tedbirlerin
Gorbaçov'un açıklık politikasıyla çeliştiğini
öne sürmesi üzerine bir açıklama yapan Dı-
şişleri Bakanlığı Sözcüsü Gennadi Gerasi-
mov, "Tam aksine bu tedbirler demokra-
siyle çdişmiyor, anarşiye engel oluyor" de-
di.
Bu aıada ABD, SSCB'-nin bölgeye ordu
birlikleri göndererek düzeni sağlamaya ça-
hşmasını desteklediğini bildirdi.
Sovyet resmi haber ajansı TASS tarafın-
dan yayımlanan tçişleri Bakanlığı bildirisin-
de, özellikle Gence kenti olmak üzere, Azer-
baycan ile Ermenistan arasındaki sının oluş-
turan bölgede yasayan her iki halkm da yo-
ğun olarak silahlandığı belirtildi.
Açıklamada, Gence kentinde Azerbay-
canlüar tarafından askeri birliklerin elinden
alınan dört tankın, ancak büyük çabalar so-
nucu geriye alınabildiği kaydedildi.
tçişleri Bakanlığı açıklamasında, Erme-
nistan'da binlerce silahlı milisin çatışmala-
ra katılmak için fırsat beklediği belirtilir-
ken, Azerbaycan'm Culfa Tren tstasyonu'n-
di iki vagon dolusu patlayıcı madde ele ge-
çirildiği de bildirildi.
Verüen bilgilere göre, bölgeye daha önce
takviye olarak gönderilen askeri birlikler,
yerel halkın yollara kurduğu barikatlar yü-
zünden çatışmalara müdahale edemiyorlar.
Sovyet Komünist Partisi Gençlik örgü-
tü'nün yayın organı Komsomolskaya Pravda
Gazetesi'nde yayımlanan haberde ise Erme-
ni gruplann Azerbaycan köylerine karşı gi-
riştikleri saldınlarda kullandıkları gelişmiş
silahların ordu depolanndan çahnmış oldu-
ğunu bildirdi.
Gazete aynca, bu silahlan kullanan ki-
şilerin de Afganistan'dan çekilişleri geçen
şubat ayında tamamlanmış olan Sovyet as-
keri birliklerinden yeni terhis edilmiş kişi-
ler olduğunu kaydetti.
Resmi TASS Ajansı, Dağlık Karabağ
bölgesinde sadece bir çatışmada makineli
tü/eklerle donatılmış 300 kişinin yer aldı-
ğını bildirdi. Ajansa göre bölge tam bir sa-
vaş alamnı andırıyor. Siperler kazılıyor,
makineli tüfek yuvalan kuruluyor. TASS'ın
Bakû'deki muhabirleri, tren istasyonu
önunde "büyük bir olasılıkla Ermeni olan
iki kişinin yakılarak öldürülduklerini" bil-
dirdiler.
Çoğunluğu kadın ve çocuk 600 dolayın-
da Ermenî'nin önceki aksam Bakû'den ge-
mi ile Hazar Denizi'nin karşı kıyısmdaki
Türkmenistan'a taşındığı, oradan da Erme-
nistan'a gönderildigi haber verildi.
Sovyet yönetiminin Azerbaycan'a aske-
ri birlik göndermesinin Sovyet ordusunun,
"Lübnan'dakine benzer bir balağa
saplanmasına" yol açabileceği belirtiliyor.
Batılı askeri kaynaklann, Sovyet Ordu-
su'nun operasyonunun, "biçbir zaman
sonuçlanamayacagını" düşündüklerini be-
lirten AFP, bir dıplomatın, "Askerier ay-
larca olağanüstü duram bölgesinde kala-
caklar, ancak soruna siyasal çözüm bula-
mayacaklar. En sonunda yapacaklan, Ka-
rabağ'daki Ermenileri buradan alıp götür-
mek olacak" diye konuştuğunu kaydetti.
Litvanya kopuyor
Sovyetler Bırliği'ne ilişkın başka bir ge-
lişme de Litvanya Cumhuriyeti'nde, Sovyet
Komünist Partisi'nden bağımsızlık kararı
alan parti örgütünün lideri Algırdaş Bra-
zauskas'ın "Litvanya Devlet Başkanı" se-
çilmesinderı sonra Litvanya Yüksek Sovyeti
SSCB'yle Anavasal bağlannı koparması ka-
rarı oldu.
Litvanya Yuksek Sovyeti'nde önceki gece
benimsenen bir kararla, arahk ayında top-
lanan SSCB Halk Temsilcileri Kongresi'nin
kabul ettiği "Anayasal Denetim Mekaniz-
masına" ilişkin yasanın Litvanya toprak-
larında geçersiz sayılması hükme bağlandı.
ANKARA D. ALMANYA
Türkiye, sınırda
önlemleri arttırdıDışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada Azeri-
Ermeni çatışmasının endişe verici boyutlara ulaştığı
bildirilerek sınırda askeri önlemlerin arttınldığı duyuruldu.
ANKARA (Curaburiyet Bürosu) — Sov-
yetler Birliği'nde Azerbaycan ile Ermenis-
tan cumhuriyetleri arasındaki anlaşmazlı-
ğın silahlı boyut kazanmasından buyük en-
dişe duyan Türkiye'nin bölgedeki sınırlann-
da güvenliği sağlayacak askeri tedbirleri al-
dığı bildirildi. Bu arada SSCB'nin Türkiye^
nin Moskova Büyükeiçisi Volkan Vural'a ve
lran'ın Moskova Büyükelçisi'ne, ordu ve iç
güvenlik kuvvetlerinin çatışma bölgesine
gönderilmesiyle ilgili bilgi verdiği de kay-
d e d i l d i .
Dışişleri Bakanlığı'ndan konuyla ilgili
olarak dün yapılan açıklamada, Türkiye
1
nın Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki
gerginliği endişeyle karşıladığı belirtildi. Bu
sorunun Sovyetler Birliği'nin bir "iç
meseiesi" olduğu vurgulânarak, şöyle denil-
dr 'Türkiye, Sovyet ordu ve iç güvenlik kuv
vetlerinin ola>lan yatıştırmak ve iç banşı te-
sis etmek üz;re bölgeye sevk edilişlerinden
zamanlıca haberdar kılınmıştır. Bu boyu-
tuyla Türkiye, Sovyet makamlannın iyi
komşuluk ve dostluk ilişkilerinin geregine
riayet ettiği inancıodadır.'
Türkiye'nin çatışmalardan zarar görenlere
insani yardım yapmaya hazır olduğu da be-
Hrtilen açıklamaya şoyle devam edildi:
"Bölgedeki Türk Silahlı Kuvvetieri ve
tçişleri Bakanlığımız görevlileri Türkiye
Cumhuriyeti hudutlannın gıivenliğini sağ-
layacak ledbirleri almıştır. Beklentimiz,
olaylann en kısa surede vatışması ve bölge
halklannın banş içinde bir arada yaşamala-
nna olanak verecek ko-jullann oluşturulma-
sıdır."
Açıklamada ayrıca Türkiye'nin siyasi ve
maddi destek vermek suretiyle olaylan tah-
rik eden "bölgeye yabancı unsurlan" kına-
dığı da kaydedilerek "Turkiye uluslararası
ilişkilerin insancıl bir çerçeveye oturtulma-
sı yolunda gosteriien raüşterek çabalann
sekteye uğratılmasına varacak yaklaşımla-
ra derhal son verilmesi çağnsında bulunur"
denildi.
Diplomatik gözlemciler, açıklamada so-
zü edilen "bölgeye yabancı unsurlardan"
ABD ve Avrupa'daki Ermeni örgutlerin kas-
tedildiğini tahmin ediyorlar.
WNDRA
îngiliz basınında
'soykırım' iddiaları"The Independent" Gazetesi, Kafkasya olaylarından söz
ederken, Ermenilerin "1915'te en büyük soykınma Türkler
nedeni ile uğradığmı" iddia etti.
EDİP EMtL ÖYMEN
LONDRA — İngiliz basını Kafkaslar'-
daki gelişmeleri ön sayfalannda, radyo-
televizyon da ilk sıralarda veriyor. Basın-
da rastlanan yorumlarda, 1915 Ermeni soy-
kmmı iddialanna atıflara rastlanıyor. The
Independent Gazetesi'nin konuya ilişkin ilk
yorumunda, Ermenilerin "1915'te tarihle-
rind«ki en buyük soykınma Türkler nede-
niyle ugradıklan" belirtildi ve "Azeriter de
dahil olmak üzere bütün Türk halklannı ta-
rihsel bir duşman olarak göraıeleri sebep-
siz degildir" dendi. Ancak Azerilerin de
merkezı hukumete karşı kırgın olduklan be-
lirtildi ve "Rudar, sömürgeci bir devlet gîbi
davrandılar onlara. üçüncü sınıf vatandaş
olarak davrandılar; dinleri izin vermediği
taalde onlan üzüm yetiştirmeye ve konyak
imalatına zorladılar" dendi. Azerilerin,
Iran'dan dostluk bekleyecek durumlan da
olmadığı kaydedildi ve tran-Sovyet ticaret
anlaşmasımn, ayrıca Sovyet Azerilerinin
tran'a bakışla daha liberal görüşlü olduk-
lan savunuldu.
Times Gazetesi, Kafkaslar'daki bunalı-
tnın buyümesi durumunda batıdaki Sovyet
ordusunun geri çekileceği tahrnıninde bu-
lundu. "Daily Express, Kafkaslar'daki du-
rumun kontrol altına alınamaması
durumunda Gorbaçov'un muhalifler'ıne
gün doğacağını yazdı. Snn Gazetesi'nin
basyazısında da Sovyetler Birliği sağı-solu
delinen bir gemiye benzetildi.
Sovyetler Birliği'nde Azerilerle Ermeni-
lerin savaş durumuna gelmeleri, dün Alman
basınına da yansıdı.
LibeFal egilimli Frankfurter Allgemeine
Gazetesi, Azerilerin Türk kökenli oldukla-
rını anımsatarak, Türk hükümetinin, Türk
kökenli yığınları ilgilendiren siyasi olayla-
ra duyarsız kalamayacağını ve tavır almak
zorunda olduğunu kendisinin de bildiğini
öne sürdü. Azerilerin milli uyanışlannın
gerçekleşmesinde tran'daki îslam cumhu-
riyetinin büyük etkisi olduğunu kaydeden
gazete, bunda Tebriz Radyosu'nun büyük
rolüne dikkat çekti.
Türkiye'nin Azeriler için bir dayanak ve
bir güven kaynağı anlamını tasıdığını öne
süren Frankfurter Allgemeine, Azerilerin
gerçekleştirdiği pek çok kitle gösterisinde
Osmanlı bayrağı taşınmasının dikkat çeki-
ci olduğunu ifade etti. Gazete, "Bu da gös-
teriyor ki, Azeriler Türkiye'yi bir dayanak
olarak göriiyoriar ve bu ülkede buyük ve
güçlü Osmanlı tmparatorlugu'nun yasal
mirasını buluyorlar" şeklinde yazdı.
STASf'YA HALK BASKINI — DemokrarJk Almanya'da en çok taröşma konusu olan kurumlantan biri de gizli polis örgütü. Geçen haf ta
koalisyon hükümetinde bölünme tehlikesi bile yaratan bu örgüte halkın öfkcsi önceki gece aniden patladı. (Fotoğraf: AP)
Halk, gizli polisi bastıOnbinlerce öfkeli Doğu Alman, önceki gece gizli polis örgütü
STASI'nın Doğu Berlin'deki merkezini basarak evrakları
yağmaladı ve eşyaları camlardan atarak binayı tahrip etti.
GÜNER YÜREKLİK
BATI-DOCL BERLtN — Başbakan
Hans Modrow'un tum çabalanna rağmen
Demokratik Almanya'da halkla hükümet
arasındaki siyasal gerilim, gün geçtikçe bü-
yüyor. Eski Devlet Güvenlik Örgütü (STA-
SI) ile Sosyalist Birlik Partisi'ne karşı ya-
pılan protesto gösterileri giderek artan şid-
det eylemlerine dönüşüyor. Son olarak ön-
ceki aksam on binlerce kişi Devlet Güven-
lik örgütü'nün Doğu Berlin'deki merkez bi-
nasına saldı-dı. Binanın dUvarlarına tınna-
nan, kapı ve pencereleri krran, eline geçen
her şeyi yağmalayan öfkeli halk buyük za-
rar ve ziyana neden oldu.
Baskın nedeniyle Demokratik Alman te-
levizyonu yayınını keserek, halka sakin ve
ağır başh olması için birçok kez çağrı yap-
tı. Aynı saatlerde, yapılmakta olan yuvar-
lak masa göruşmesi de yanda kestldi. Baş-
bakan Modrow da olay yerine giderek öf-
keli halkı sukunete davet etti.
Eski Devlet Güvenlik örgütü'ne karşı kin
ve nefret dolu sloganlar atan halk daha son-
ra yatıştı ve binayı terk etti. Aynı binada
dün, kısaca "STASI" denilen örgütün el
konulan dosyalanmn incelenmesine başlan-
dı. Devlet Güvenlik Bakanlığı'nın, halka
korku saçan ihbar mekanizmasını ortaya çı-
karacak araştırmayı, yeni emniyet görevli-
leri ile askeri savcılıic ve sivil komiteden
temsilciler yapacaklar. ÇıkScak sonuçlar
şimdiden büyük bir ilgiyle bekleniyor. Çün-
kü eski gizli haber alma örgütü üzerine bil-
giler Demokratik Alman halkı için büyük
önem taşıyor.
tki Almanya'nın yeniden birleşmesi ya da
yapılacak reformlar kadar önemli olan bir
diğer konu da, eski "STASI"nin çalışma-
lan; yuvarlak masa görüşmelerine katılan
muhalif parti ve grupjar da bu konuda en
ufak bir ödün vermiyorlar ve hükümetin
her şeyi açıkça ortaya koymasını istiyorlar.
STASİ ile ilgili ilk bilgiler dünkü yuvarlak
masa toplantısında verildi. Başbakan Mod-
row'un da kauldığı toplantıda açıklamayı
hükümet görevlisi Manfred Sauer yaptı ve
STASl'ye bağlı olarak 85 bin gizli polisin,
108 bin de "ihbar«"nın çalıştığını söyle-
di.
Verilen bilgilere göre STASI 124 bin ta-
banca ve 76 bin makineli tüfekle donatıl-
mış, geçen yüki bütçesine 3.6 milyar mark
aynlmıştı. Ancak muhalif grup ve partiler
bu gibi bilgilerle yetinmeyip, esas olarak ör-
gütün Sosyalist Birlik Partisi ile ilişkilerini
ortaya çıkarmak istiyorlar. Bu konunun
haftaya pazartesi günü yapılacak yuvarlak
masa toplantısında ele alınması bekleniyor.
Bu toplantıda eski Devlet ve Parti Başkanı
Egon Krenz ile Sosyalist Parti ile STASI gö-
revlisi Herger de dinlenecek veya sorguya
çeküecek. "STASI" ile ilgili olarak eski
Devlet ve Parti Başkanı Erich Honecker ve
eski Güvenlik Bakanı Mielke hakkında ye-
ni bir kovuşturma açıldı.
BORİS YELTSİN:
SSCB
kendini
üç ayda
yokedebilirTOKYO (AA) — Yüksek Sovyet'in "hız-
h" reformcu üyesi Boris Yeltsin, Moskova
yönetiminin, "kendi kendisini yok etme teb-
likesiyle karşı karşıya olduğunu" soyledi.
Yeltsin, Japonya'nın başkenti Tokyo'da
düzenlediği basın toplantısında, SSCB'nin
"yol aynmında" bulunduğunu kaydetti ve
"Mihail Gorbaçov, üç yıl önce köklü reform
başlatsaydı, işler bu hale gelmezdi" dedi.
Boris Yeltsin, "Sovyetler Birligi bir kriz-
le karşı karşıyadır ve kendi kendisini üç ay
gibi kısa bir zaman içinde yok edebilir" di-
yerek ülkesinde çok acilen köklü reformlar
yapılması gerektiğini belirtti.
Ülkesinde, Gorbaçov'a karşı olan güve-
nin "çok çabuk" azaldığmı söyleyen Yelt-
sin, Moskova yönetimini "hasta adama"
benzetti ve "Herkesin merak ettiği şey, has-
tanın tedavi edilip edilmeyeceği" şeklinde
konuştu.
10 günlük bir ziyaret için önceki gün Tok-
yc'ya gelen Yeltsin, milliyetler sortuıuna da
değindiği basın toplantısında, "Ulusal duy-
gulann daha da kabarmasını önlemek için,
cumhuriyetlerin federasyondan aynlma
hakkını derhal Unımak gerektiğini" ifade
etti. Yeltsin, "Şahsen, ber cumhuriyete aza-
mi ölçüde özerklik verilecek güçlü bir fe-
derasypndan yvnayım" dedi.
BULGARİSTAN
Muhalefetle
yuvarlak
masa toplantısı
Dış Haberler Servisi — Bulgaristan'da
parlamento tarafından, Komünist Parti'nin
40 yıllık "öncü rolü"nün kaldırılmasının
ardından yönetimle muhalefet arasındaki
yuvarlak masa toplantılanna dün başlandı.
AP'nin haberine göre dün baslayan yu-
varlak masa toplantüarmda muhalefetin en
çok üzerinde duracağı konunun, yapılacak
serbest ve demokratik seçimlerin tarihinin
belirlenmesi olacağı bildiriliyor. Pazartesi
günü hükümet ile muhalefet arasında ya-
pılan ön göruşmelerden edinilen bilgiye gö-
re gizli polis örgütünün depolitize edilmesi
isteğinin de dile getirildiği kaydediliyor.
Muhalefet sözcülerinden Petar Beron,
hükümetten, ayrıca Sofya'da bir bina ve ba-
ğımsız yayın yapacak bir gazeteye izin ve-
rilmesini de talep ettiklerini ve bu istekie-
rinin kısa sürede gerçekleşmesini umduk-
larını söyledi. Devlet Başkanı Petar Mla-
denov'dan sonra ülkenin 2 numaralı ada-
mı olarak tanınan Andrei Lukanov da mu-
halefetin bu tür isteklerinin yerine gelme-
sinin mümkun olduğunu, ancak görüşme-
lerde "ön şartlar getirilmesinin yanlış
olacağım" kaydetti.
Andrei Lukanov, "Biz demokrasi istiyo-
ruz. Ancak ön şartsız bir demokrasi" der-
ken yuvarlakmasa görüşmelerine bazı şart-
larla oturulmasırun "göriişmeleri nazik bir
zemine otnrtacağı" uyansında da bulundu.
HABERLERİN DEVAMI
6
Irtica'ya karşı kampanya
(Baflarafı 1. Sayfada)
destekleyeceğimizi ve türbanı bir
sembol olarak kullanan irticanın
başta universitelerimiz olmak üze-
re ülkede yerleşraesine karşı oldn-
ğumuzu saygı ile kamuoyuna
açıkkyonız."
Ataturk Üniversitesi'nde de
Rektör Vekili Prof. Dr. Talat
GülHıp'ün, "YÖK'ün karanndan
sonra türbanlı öğrencilerin ders-
lere girmeleri serbest bırakıldı"
açıklaması üzerine, 20 profesör ve
doçent YÖK'un Anayasa Mahke-
mesi üzerinde bir kurum olmadı-
ğım belirterek türbanlı öğrencile-
rin derslere alınmamasını istedi-
ler.
Kurulu da dün yapılan toplantı-
da, Ankara Cumhuriyet Savcısı'-
nın göruşü doğrultusunda aldığı
karan bir bildiri ile yayımladı.
Bildiride şöyle denildi:
"Sıkma başla birlikte top sa-
kallı, şalvarlı, ne olduğu belirsiz
tipler son günlerde üniversitemiz-
de belirmeye başladı. Alınmasını
istediğimiz karar, Anayasa Mah-
kemesi göriışü ile çeiişkiye dusme-
>ecek, laiktiği bir çagdaşlaşma ko-
şulu olarak algıla>an. adına ku-
rulmuş olan universitemizde, Ata-
türk ilkelerini yaşatmak > önunde
sorumluluğunun bilincinde olan
ögrelim üyelerini tatmin eder yön-
de olmalıdır."
Kimlik açıklamadılar
YÖK'ün kararmı, "Laik cum-
huriyet düzenine, Atatürk ilkete-
rinin en önemlilerinden olan çağ-
daslaşmaya karşı olanlann ma-
sum görünuşleri altında dışa vu-
ran belirtisi" olaıak yorumlayan
öğretim görevlileri, kendilerinin,
Erzurum'daki dinci gruplara karşı
hedef gösterilmek istenildiğini, bu
yüzden de kimliklerinin açıklan-
masını şimdilik istemediklerini be-
lirttiler.
Bu arada, Erzurum Üniversite-
si'nin Temel Tıp Bilimleri Bölu-
mü ve Nöroloji Ana Bilim Dalı
"Türban cezası belli
değil
1
'
Samsun 19 Mayıs Üniversitesi
Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sag-
lam da türbaıun serbest olması di-
ye bir şeyin olmadığını belirterek
"Biz, Atatürk ilke ve inkılaplan-
na bağlı ögrenci yetiştirmekle
mükellefiz" dedi. Prof. Sağlam,
Anayasa Mahkerhesi'nin kararı
çerçevesinde, öğrenciye yakışır kı-
İık kıyafetle üniversiteye gelinmesi
konusunu mutlaka sağlamak zo-
runda olduklarını kaydederek
Istanbul Universitesi'nden, Ha-
cettepe Tıp Fakültesi öğretim uye-
lerinin türban ve irticaya karşı aç-
tıkları kampanyaya katılanların
isimleri şöyle:
PROFESÖRLER: Zehra İpsi-
roğlu, Hasan Anamur, Macit
Gökberk, Jale Baysal, Yıldız Tü-
merdem, Tolgay Odabaşı, Kadir
Erdin, Münir Dündar, Metih Boy-
dak, Olcay Neyzi, Nedret Uzel,
Hülya Gunöz, Gönül Kurdoğlu,
Bahriye Tanman, Müjgan Sıdal,
Aysel Ekşi, Memnnne Yüksel,
Misten Demiryout, Özden Anğ,
Mehmet Güngör, Aysel Çelikel,
Ergun Çetingil, Reyegan Kendir,
Berrin Ergin, Necla Giritlioğlu,
Orhan Baransu, Gülsevin Azizler-
li, Oğuz Lav, Nevzat Öke, Ahmet
Murat, DUek Sukuki, Türkân
Saylan, Tayfun Semay, Süheyl
Eğilmez, İsmail Çolhan, Necdet
Bilican, Neda Arat, Ender Berker,
Özcan Köknel, Huseyin Aksoy,
Uçkun Geray, Burhan Aytuğ, Er-
dal Selmi, tsmet Şanlı, Ertugrul
Acun, Turgay Aykut, Selman W
lu, Yener Göker, Ramazan Kan-
ta>, Necdet Özyuvacı, Gökhan
Elicin, Hasan Çaııakcıoğlu, Refık
Baş, M.Doğan Kantarcı, Aytug
Akesen, Turan Faik, Yılmaz Boz-
kurt, Ahmet Kurdoğlu, Sevinç
Emre, Gülay Can, Sema Sökücü,
Selçuk Apak, Talat Cantez, Işık
Yalpn, Nurçin Saka, Güla> Saner,
Aydan Şirin, Türkân Ertugrul, Ül-
ker Öneş, Faik Tanman, Müzeh-
her Erim, Nurten Özen, Müjdat
Uysal, Gülçin Aykaç-Toker, Orhan
Arıoğul, Neriman Ozban, Gönül
Bora, Atilla Özaltan, Dinçer Gü-
len, Saime Özarslan, Necla Demir,
Reşat Ataner, tbrahim Savaş, Ner-
min Başarer, Vecdet Kayhan, Sü-
leyman Özhan.
DOÇENTLER: Nazan Aksoy,
Osman Senemoglu, Şeyta Unl,
Perihan Velioğlu, Aysel Ku>ntlı,
Sevgi Oktay, Çaylan Paktekin, İn-
ci Kaner, Bedia A>han, Abdi Eki-
zoğlu, Nurgün Erdin, Ayşen Bu-
lut, Feyta Darendeliler, Mehmet
Ağan, Rıdvaıı tlhan. M. Can Ka-
ratay, Nejat Bozkurt, Tamer Öy-
men, Kamil Şengonül, Ahmet Hı-
zal, Ünal Aşan, Erol Gürsel, Me-
likşah Yıldınm, Nuran Salman,
Meral Ozmen, Asuman Çelenk
Çoban, Ömer Devecioglu, Nergis
YUzbaşıoğlu, Selda Bekpınar,
Necla Toker, Tugrul Derbil, Lütfi
Telci, Serdar Erdine, Orhan Kuçü-
ker. Mine Kuçuker, Tansu Salman.
YARD1MCI DOÇENTLER:
Gülay Görak, Nur Tuncel, Güler
Aksoy, Birsen Yürügen, Nevin Ka-
nan, Semra Erdoğan, Rüvende
Bundak, Yalçın Özgen, Kadriye
Toprak Bilge, Özden Özmutlu.
DOKTORLAR: Bilge Hapcujg-
lu, MeTal Örkün, Fevzi Çimenci-
oğln, Yaşar Çokan, Vicdan Yücel,
Selma Erbaydan, Vural Özgühan
Yolsan, Selma Çakıroğlu, Feyza
Akynz, Yahya Ayaslıgjl, AM Küçü-
kosmanoğlu, Ali Yamen, Arif
Donmez, Gül Özdemirler, Ümit
D. Mutlu, Nilgün Alptekin, Tah-
sin Ünal, Funda Vakar, Cahide
Gökkuşu, Sema Gere, Olcay Çn-
bukçu, Nesimi Büyükbabani, Sıt-
kı Tuzlalı, Öner Doğan, Işın Kılı-
çarsfam, trfan Yerlikaya, Ümit Ay-
tekin, Filiz Cömert, Fevziye Ka-
bukçuoğlu, Tüten Anğ, Haluk
Güvenç, Unal Alptekin, Tayfun
Aldemir, Gülçin Uçulaş, Nihal
Ekmekçi, Şendağ Çağlayan, Pınar
Yozyumlu, Sibel Şener, Selim Ak-
soyek.
ARAŞTIRMA GÖREVLİLE-
Rİ: Adil Çalışkan, Gülen Özalap,
Asuman Efe, Haüce Pek, Suzan
Yıldız, Nefıze Bahçecik, Zehra
Durna, Hale Üstlem, K.Hüseyin
Kol, S.Bekiroglu, Diler Soyak, Ba-
hittin Gurboy, Öznur Özden, Ha-
kan Altınçekiç, Nurgün Erdem,
Adnan Uzun, Mesut Hasdemir,
Hüseyin R. Çelik, Mecbure Ut-
kan, Şule An, Tangül Şan, Cihan
Dernirci, Kutay Akpir, Gazanfer
Azater, Kamerye Bakadag.
KİMYA MÜHENDİSLERt:
Urnın Demir, Hülya GüL
înönti'den ABD'ye uyarı
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) — SHP Genel Başkanı Erdal
Inönn, Cumhurbaşkanı Tnrgut
Özal'm dün baslayan ABD gezisi
öncesinde "Amerikah dostlanrnız
batırlamalılar ve hiç unutmama-
lılar ki Sayın Özal'ın orada söyle-
yecegi şeyler, yalnız kendisini
baglar" uyansında bulundu. lnö-
nü, Türk yetkililerine de "Türki-
ye'den giden bir Cumhurbaskanı-
nın ABD Başkanı ile konusması,
Türkiye'nin ulusal çıkarları aley-
hlnde bir gelişmeyi başlatmamalı-
dır" dedi.
Inönü, partisinin TBMM gru-
bunda dun yaptığı konuşmada,
Kıbns konusundaki son gelişme-
ler ve Cumhurbaşkanı Özal'ın
ABD gezisi üzerinde durdu. tnö-
nü, BM Gend Sekreteri'nin iki
toplum liderinin bir araya gelerek
bir çözüme varılmasını isteyen
çağrısıyla ilgili şu değerlendirme-
yi yaptı:
"Sayın Denktaş bu daveti, bir
baskı olarak gördüğünü söyleye-
rek böyle bir goruşmeye gideme-
yecegini. ama başka turiü bir gö-
riişmenin mümkun olacagını soy-
lemiştir. Kuzey Kıbns Türk Cum-
huriyeti (KKTC l. kendi davasını
yüniten bağımsu bir ülkedir. Söy-
leytccklerinıiz, KKTC 'nin işlerine
müdahale anlamında değildir.
Kıbns'ta kalıcı bir banş gerçekleş-
mesini istiyoruz. Bunun yolu da
bellidir. Kıbns'ta iki toplum, iki
halk var. Bu iki halkın siyasi ola-
rak eşitliğini kabul ederek kalıcı
bir banş saglanabilir. Başka tür-
lü olamaz. Hiçbir baskı. bu ilke-
yi kabul etmeyen bir anlaşmayı
oradaki halkiara kabul ettiremez.
Sa>m Vasiliu'nun 'Türk toplumu-
nun eşit siyasal haklarını kabul
ediyoruz' diye bir açıklama yap-
ması gerekir. Çünkü Rum tarafın-
daki görüş 'Kıbns'ta bir çoğunluk
var, bir azınlık var. Çoğunluğuna
dayanan bir devlet kurulur, azın-
bk hakları da gözetilir'. Işte bu.
'Orada iki toplum vardır, siyasal
haklan eşittir* «nlayışını kabul et-
meyen bir yaklaşımdır.
Ve orada kahcı bir banşa gitme-
yi engelleyen anlayış da budur.
Orada çözüm bir an önce olsun
diye baskı yapmak isteyen büyuk
de\1eüerin, ABD'nin, İngülere'nin
yapmalan gereken, iki tarafın bn
eşit haklarını kabul etmek ya da
böyle bir anlayışın ortaya çıkma-
sına yardımcı olraaktır."
Özal'ın sağlık kontrolu ıçın git-
tiği ABD'de Başkan George Bush
ile bir goruşme yapacağmı da
anımsatarak şunları söyledi:
"Yalnız burada nerkese habriat-
mak istediğim noktalar var. Sayın
Özal ABD'ye daha önce Başbakan
olarak gidiyordu. Şimdi Cumhur-
başkanı olarak ve özel maksat ile
ABD'ye gidiyor. Devletler dost ol-
dugu için cumhurbaşkanlan ber
fırsatta bir »raya gelebilirier. Bu-
nu mesele yapmıyorum, ama
Amerikah dostlarımız hatırlaraa-
lılar ve hiç unutmamalılar ki Sa-
yın Özal'ın şimdiki konumu, onun
Türkiye'deki iktidann ne yapaca-
gı hakkında şu veya bn yolda ga-
ranü vermesine olanak veren bir
durum değildir. Sayın Özal'ın ora-
da söyleyecegi şejler yalıuz kendi-
sini baglar.
Milletvekilleri ile
yemek
SHP Gend Başkanı Erdal tnö-
nü, dün akşam Anadolu
Kulübü'nde 12 milletvekili ile ye-
mek yedi. Yemekte milletvekille-
ri kurultay öncesinde SHP'deki
gelişmdere ilişkin görüşlerini an-
lattılar. lnönu de kurultaydan
parti bütünlüğünü sağlayacak bir
yönetimle çıkmayı amaçladıklan-
nı, Genel Sekreter Deniz Baykal
ile bir görüş ayrılığı olmadığını,
ancak parti meclisinde de değişık-
lik gerektiğini anlattı.