Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyel
Sahıbı Cumhurıvet MatbaacıliK »e Gazetccılık Turk <\nonım Şırkeıı
adına Nadir N«di £ Genel Yayın Muduru Hasan Ccmıl, Muessese
Muduru: Eminr Lşıkhgil. Yızı Işlerı Muduru: Okaj Gootnsio. 0
Haber Merkez: Muduru Vılçın B»yer. Savfa Duzenı Yönctmenı Ali
Acar. • Temsıialer \NKARA \hro« T«n. İZMİR tflkmtf Çrtinkrç
Iç Pobuka Cetal tajiınjDÇ. Dış Haberkr Efgıuı Btla Ekonomi: C a f b Tfcrtaa. 1} Sendıka: Sakra K ı a a Kultur CcM L<s
Efcüjn Gtnoy Şıylu. Haber \iasumu Isâıt B o k u . Yurt Habcrloı Nccdtl DO«ML Spor Damjmanı Ahduludir Yu
D121 Yazılar Kımn Çakjku. ^rijiiTni Sakiıı Alpıy, Duzetanr Abdulak Vaso. 0 Kocriına:Cn Ahnn Kmhao. 9 Ma« l»icr
Erol Ertnıt. # Muhascbe B^ml tevr # Buwc-Planlanu. Se^l Om«ııbq>otl« # Rfkiam V^t Tonın, # Ek Ya\inJ^r Hnh«
\kyol 0 Idarc Hme>in G<nr. # ljletıne Oadcr Çdft. 0 Bılgı-islan N«il tmO. 0 Pnx>nd Snfi Bostıaaoth.
Î4334 Is
Surotar
Of 65
ayvı Cumhumw Matbaaahk %c GzmeakK 7A$. Turk Ocag) Cad )9/4! Cagıloglu
PK 2J6-lsunbul Td- 512 05 05 (20 hall, TdoL £246 F«x II) 526 60 72 0
ZJ}* Gokalp BJ\ Inkılap S N o !9 4, Td 133 11 414" Tdn. 42344 Fıx (4) 133
lıw: H Zıya Blv 1352 S İ 3 . Td 13 1; 30, Ttta. 52359 Fiu. (51> 19 53 60
Inönu Cad 119 S No I Kaı i. Td 19 37 52 14 taıl. TÖOL 62155 Fu. (71) 19 3^ 52
TAKVİM: 17 OCAK 1990 İmsak: 5.49 Guneş: 7.18 Öğle: 12.19 Ikindi: 14.46 Akşam: 17.09 Yatsı: 18.33
Üniversite içinyeni model arayışı
KahvecFnin modeli: ANAP istanbui Öğretim üyelerinm modeli:
Milletvekili Kahveci tarafından hazırlanan ve Bakan Ankara'daki öğretim üyeleri tarafından oluşturulan
Akyol'un "ön hazırlık" diye nitelediği modelde, "üniversite grubu" üniversiteyle ilgili kararlarda
oluşturulacak mütevelli heyetlerinin 9 üyesinden 5'inin öğretim üyelerinin söz sahibi olmasım öneriyor.
hükümet tarafından belirlenmesi öngörülüyor. Mütevelli heyetine karşı çıkan 'üniversite grubu','bu
Modelde sadece bölüm başkanlan seçimle geliyor. durumda YÖK'ün bile tercih edilmesi'ni savunuyor.
m o d e l i : Milli Eğitim Bakanı Akyol
ise, Avrupa ve ABD'deki sistemlerin incelenmesi
sonucu, öğretim üyelerinin yönetimde daha fazla söz
sahibi olacağı bir sistem üzerinde duruyor. Akyol'un
kafasındaki modelin temelini, "Mütevelli heyete hayır,
YÖK'e yetkilerini kısıtlayarak devam" oluşturuyor.
HAKAN AYGUN
ANKARA — Yüksek öğretim Kurulu'ndaki
(YÖK) değişikliklerin kaçınılmaz olduğu yolun-
daki görüşlerin yaygınlaşmasıyla birlikte, üniver-
siteler için yeni bir model arayışı başladı. ANAP
İstanbui Milletvekili Adnan Kahveci tarafından
hazırlanan ve Milli Eğitim Bakanı Avni Akyol'un
"önhaztriık" olarak nitelendirdiği taslak, üniver-
sitelerde oluşturulacak mütevelli heyetlerin 9 üye-
sinden 5'ini hükümetin atamasını öngörüyor.
Asistanlık sistemine yeniden dönuşü öngören
model, sadece bölüm başkanlannm "seçimle"
göreve gelmesi hükmünü getiriyor. Ankara'da-
ki öğretim üyelerinin oluşturduğu "üniversite
gmbu" ise üniversite yönetimiyle ilgili kararla-
nn alınmasında ve rektör ile dekanların seçimin-
de öğretim üyelerinin söz sahibi olacağı bir mo-
deli savunuyorlar. Akyol ise yoğunlaşan tartış-
malar sonucu son şeklini alacak "YÖK'lu, fa-
kal mütevelli heyetsiz" Turkiye'ye ozgü bir sis-
tem oluşturulacağını ifade ediyor.
ANAP istanbuJ Milletvekili Adnan Kabveci'-
nin, Milli Eğitim Komisyonu Başkanı ve ANAP
tzmir Milletvekili Prof. Kemal Karhan ile KTÜ
Reklörü Prof. Kemal Gürüz'e danışarak hazır-
ladığ; ve Bakan Akyol'a sunduğu "özgiin üni-
versite yasa taslagı", YÖK'te yapılması zorunlu
değişiklikleri yeniden gündeme getirirken, üni-
versite çevrelerinde tartışmalara yol açtı. Tartış-
malar sonucunda uç değişik üniversite modeli
önerisi ortaya çıktı.
Hükümet giidiimlü model
Ünıversite çe\relermde "hükümet gudümlü
model" olarak nitelenen model, çoğunluğunu
hükümetin atayacagı, üniversite dışından kişiler-
den oluşacak "mütevelli heyet" sistemine gecişi
öngömyor. Bu modelin geürdiği bazj değişiklik-
ler şöyle sıralanıyor:
• Üniversite yönetim konseyi olarak da adlan-
dırılan mütevelli heyetleri 9 kişiden oluşacak.
"Seçkin ve aydın olm«" özelliklerinin aranaca-
ğı heyet üyelerinin 5'inı hükümet, l'ini yörenin
belediye başkanı, l'ini ticaret ve sanayi odaları,
2'sini başka universitelerdekı profesörler arasından
bölüm başkanlan seçecek.
• Seçimle gelinen tek görev bölüm başkanlığı
olacak. Bölüm başkanlan bölümdeki öğretim
üyeleri tarafmdan seçilirken dekan, mütevelli he-
yeti, rektör ise mütevelli heyetin gostereceği iki
aday arasından Cumhurbaşkanı'nca belir-
lenecek.
• Asistanlık sistemine yeniden dönülecek.
Asistanlık yine 2 yülık sözleşmelerle göreve alı-
nacak. Doktorasını verenlerin, universitesiyle iliş-
kisi kesilecek. Kendisine başka universitede ış
bulacak.
• Profesör olmak için 2 yabancı profesörun
referansı şart koşulacak. Doçent olmak için açık
bir doçent kadrosu bulunması ve o universitede
öğretim üyesi olmak şartı aranacak.
• Üniversitelerarası Kurul kaldırılacak. Yeri-
ni rektörler konseyi ve akademik yukseltme kon-
seyi alacak. Akademik yukseltme konseyi do-
çentlik ve profesörluğe yükselmelere karar ve-
recek. Yardıraa doçentliğe kadar olan terfıler-
de mütevelli heyetleri söz sahibi olacak.
• öğrenciler dönem sonlarında öğretim üye-
lerine puan verecekler.
Taslağı hazırlayan Kahveci, mütevelli heyetle-
rinde halktan kişilerin bulunmasından yana ol-
duğunu belirterek bu modele karşı çıkan öğre-
tim üyelerinin "halkı küçümsedifcini'" kaydetti.
Özerk model
Ankaıa'da Hacettepe Üniversitesi'nden öğve-
tim üyelerinin ağırlıkta olduğu "üniversite
grnbn" ise "hükümet güdümlu" olarak nitele-
diği modele karşı çıkıyor. "Özerk model" ola-
rak adlandırılan modeli savunan "üniversite
grubu" bu konudaki kayşılannı Milli Eğitim Ba-
kanı Akyol'a da iletti. "Üniversite grubu", rek-
tör ve dekanların seçiminde ve üniversiteyle il-
gili kararlarda öğretim üyelerinin söz sahibi ol-
duğu yeni bir model istediler. Mütevelli heyetle-
rine karşı çıkan "üniversite grubu", "mütevelli
heyeti geleceğine YÖK'e razıyız" dıyor.
Türkiye'ye özgü model
Bu aşamada "ön hazırlık" olarak nitelediği
"hükümet güdümlü model"e karşı gelişen tep-
kileri değerlendirmekle yetinen Bakan Akyol,
YÖK Yasası'nda değişikliğin şart olduğunu be-
lirterek, "Tnrkiye've özgü bir model" üzerinde
duruyor. Akyol'un "Üniversite grubu"na aktar-
dığı yeni modelle ilgili göruşleri şu noktalarda
toplanıyor:
• Kesinlikle ithal bir model getirilmeyecek. Av-
rupa ve ABD'deki sistemlerden incelenerek ya-
rarlanılacak.
• Oğretira uyeleri üniversitelerde karar alma
surecinde daha etkili olacaklar. YÖK'te köklü
değişikliğe gidilecek. Yetkilerin buyuk bölümü
universitelere bırakılacak.
Öte yandan Ankara Universitesi Siyasal Bil-
giler Fakultesi'nden 47 öğretim üyesi, ortak bir
açıklama yaparak Yüksek öğretim Yasası'nda
yapılacak değişikliklerin YÖK'ü aratmasından
endişe duyduklannı bildirdi. Açıklamada, ünı-
versitelerin yönetiminin öğretim üyelerine bıra-
kılması istendi. Yeni yasa tasarısını göriışmek üze-
re dün toplanan Ankara Ünivenıtesi Senatosu da
universitelerin fıkri alınmadan hazırlanacak her
türlü tasan>-a karşı olacağmı bildirdi. Toplantıdan
sonra yapılan açıklamada, "Senatomuz, universi-
telerin fikri alınmadan ve tartışılmaksızın hazırla-
nan tasannın kanunlaşması halinde. uygulanacagı
kurumlar olan universitelenle buşıik sancılarve va-
him sonuçlardogurabOecegi kanaatinde" denildi.
TUSES'ten
25 bilimsel
araştırma
Türkiye Sosyal, Ekonomik,
Siyasal Araştırma Vakfı
ikinci çahşma yılına girdi.
Genel kurulda Korel
Göymen başkanlığa seçildi.
Haber Merkezi — Bilim, sanat,
gazetecilik alanlarında tanınmış
sosyal demokrat kişilerin kurdu-
ğu Turkiye Sosyal, Ekonomik, Si-
yasal Arastırmalar Vakfı (TÜ-
SES) geçen cumartesi günu yap-
tığı genel kuruluyla ikinci çalışma
yılına girdi. Genel kurulda Korel
Goymen başkanlığa, Yigit Gölök-
snz genel sekreterliğe, Tuncay Ar-
tnn ise sayman uyeliğe yeniden se-
çildiler. Yönetim kurulunun diğer
üyeleri ise Emre Kongar, Besim
Üstünel, Bozkurt Güvenç, Yurda-
knl Fincancıoğlu, Gülten Kazgan
ve Rona Aybay.
TÜSES'ten, birinci yıldönümü
nedeniyle yapılan açıklama şöyle:
Turkiye'nin yapısal ve guncel
konularını sosyal demokrat bir
perspektiften incelemek, araştır-
mak ve çözümune katkıda bulun-
mayı amaçlayan TÜSES ilk yılın-
da 28 bilimsel araştırma>n tamam-
ladı. Bunlar arasında Sosyal De-
mokrat Ekonomi Politikaları.
Sosyalist Enternasyonal Belgele-
ri, Ulusal Gelir Gağılımı Araştır-
ması, Turk Basımnda Tekelleşme-
ler, Özgürlukçü Yeni Bir Radyo
- TV Alternatifı, Avvupa Toplu-
luğu'na tlişkin Arastırmalar,
Dengeli Gelişme Politikaları,
2000'li Yıllara Doğru Dünya Po-
litikası ve Turkiye, Doğu Avrupa
Ülkelerinin Bugünu ve Geleceği,
Enflasyonu önleme Politikaları,
Teknoloji Sorunu, Savunma ve
Ulusal Güvenlik, Bankacılık ve
Sermaye Piyasası gibi temelli ça-
lışmalar yer alıyor.
TÜSES 1989 yıhnda bilimsel
araştırma ve yayın çalışmalarının
yaru sıra sosyal-demokrat top-
lumsal eğitime de önemle eğildi.
Bu amaçla 60'ın üzerinde semi-
ner, konferans ve panel gerçekJeş-
tirildi.
TÜSES, araştırma, yayın ve
eğitim çalışmalarını 1990'da da-
ha da genişleterek sürdürmeye ha-
zırlanıyor.
'Tecavüz kararına'
kampanyah iepki
'Sevgilinizi
unutun,
sevginizi asla'
Haber Merkezi — Fuhuşu mes-
lek edinenlere "tecavüz ve kaçır-
ma eylemlerinde daha az ceza
verilmesini" öneren Anayasa
Mahkemesi kararına tepkiler sü-
riıyor. Yeşiller Partisi Ankara'da
"Sevgilinizi unutun, ama sevginizi
asla" slogaruyla "yatak boykotu"
kararı alırken, ANAP Bitlis Mil-
letvekili Faik Tanmcıolfu da,
"Fahişelere tecavuze indirim"in
kaldınlması için yasa önerisi ha-
zırladı.
Yeşüler Partisi Ankara tl Örgü-
tü kadın üyeleri, 19 ocak cuma
gununden başlamak üzere İS gün-
luk "yatak boykotu" kararı aldı.
Yeşiller Partisi Genel Başkaıı Yar-
dımcısı Şenol Şahin, "Sevgilinizi
bir süre unutun, ama sevginizi
asla" sloganı ile başlatılan kam-
panyanın, "cevrede olup bitenle-
re duyarlılık göstermeyi, insan
hak ve özgürlüklerini hiçe sa>an
o>gulamalan protesto etmeyi
amaçladıklanm" söyledi. tzmir'-
de de Yeşiller Partisi üyesi kadın-
lar "yatak boykotu" karan almış-
lardı.
ANAP Milletvekili Faik Tanm-
cıoğlu, hazırladığı yasa önerisin-
de fahişelere tecavüz durumunda
verilecek cezarun indirilmesini on-
gören Türk Ceza Yasası'nın 438.
maddesinin yürürlükten kaldınl-
masını istedi. Tarımcıoğlu yasa
önerisinin gerekçesinde, söz ko-
nusu hukmün insan onuru ile bağ-
daşmadığı
nı
kaydetti.
KtL HEYKELLER BRONZ.\ DÖKÜLDÜ — 1986'da tsveç'te ölen tlhan Komanın 1970'te Paris'-
te yaptıgı kil heykeller, dökümcülüğun merkezlerinden Pietra Santa'da bronza döküldü. Koman'ın
yapıtlan bugünden başla>arak Ankara ve tstanbul'daki Galeri Nev'de sergilenecek.
37yılsonra Türkiye'de ilk İlhan Koman sergisi açıhyor
Komaıvııı broıızlaıiKültür Servisi — "tlhan Ko-
man, hiç kimseyi rahatsız etmek
istemeden, sessizce ölüme kavuş-
tu gitti 1987 vdımn eşiğinde. Ön-
ce en büyük beykel ustamızdı.
Fırsat verilseydi, kendi ülkesin-
de dünyanın en güzel heykelleri-
ni dikecek, kuleler yükseitecek,
W(inüer ysratacakn boy boy. Ol-
madı. İlhan Koman'a inanılma-
dı, anlaşılmadı... Bir yerde ve za-
manda şehirciler ve mimarlar
heykeltıraslarla bulaşmadıkça,
ne şehirler şehir. ne heykeller
heykel olur... Stockholm Lima-
nı'nın buzln sulannda Nuh Pey-
gamber misali demir atnuş tek-
nesinde, ileriye dönuk biçimler
yaraüyordu Koman. Çekinme-
den söymyonım, anlam yuklü bi-
çimlerin dehası vardı onda...
Duygu ile düşünceyi, lirizmle
matematiği, kişi Ue toplumu kap-
sayan varsayunlaıia doluydu ka-
fası, gönlü ve elleri..."
Uzun yıllardır Paris'te yaşayan
ressam Abidin Dino, 1986'nın
son günlerinde ölen heykeltıraş
tlhan Koman'ın ardından gaze-
temizde bu satırlan yazmışu. Ko-
man, 1959'da yerleştiği Isveç'te
1967'de Stockholm Uygulamalı
Sanatlar Yüksek Okulu heykel
hocahğına kabul edilmiş, ömrü-
nün sonuna kadar da tsveç'te ya-
şamışü. Ünlu sanatçı, 1951'de ls-
tLHAN KOMAN — 37 yıl son-
ra ilk sergi.
tanbul'da Fransız Başkonsolos-
luğu'nda, 1953'te İstanbui Şehir
Galerisi'nde ve aynı yıl İstanbui
Amerikan Kültür Merkezi'ndeki
sergilerinden sonra Türkiye'de
bir daha sergi açmamıştı. Ama
yine de Koman, yapıtlarıyla
Türkiye'de yaşıyordu. Anıtka-
bir'in doğu frizindeki rölyefleriy-
le, tstanbul'da Divan Oteli ve
Halk Sigorta'nın önündeki
"Akdeniz" heykelleriyle ve ts-
tanbul Devlet Resim ve Heykel
Muzesi'ndeki yapıtlarıyla.
Bugün, sanatçının Türkiye'de-
ki son sereısinden tam 37 yü son-
ra bir "Ühan Koman sergisi" açı-
lıyor. Galeri Nev'in İstanbui ve
Ankara'daki salonlannda bu-
günden başlayarak Koman'ın 10
bronz heykeli sergilenecek.
Koman'ın bu sergideki 10
bronz heykeli, çağlar boyu hey-
kel dökümcülüğünün merkezle-
rinden biri olan ttalya'nın Pisa
kenti dolayındaki Pietra Santa'-
da "Fonderia Arn'ctica e Affıtıi
Belfîore" atölyesinde sımrlı ve
numaralı olarak 10'ar adet dö-
küldü. Galeri Ne\, sergi dolayı-
sıyla metrüni Abidin Dino'nun
kaleme aldığı bir de tlhan Ko-
man kataloğu hazırladı. Abidin
Dino'nun katalogda yer alan ya-
zısı, İlhan Koman'ın heykelleri-
nin "döküm öyküsü"nü de dile
getiriyor:
"tlhan Koman'ın 1970'te Pa-
ris'te yapngı pişnüş kil heykeller
birkaç yıl bende misafir kaldık-
tan sonra Stockholm yolunu tut-
tttlar. Ve ne yank ki, 1986 yılı-
na, yani ölüm tlhan'ın kapısını
çalıncaya kadar tunca dökiilme-
lcri mümkün olmadı. Nihayet,
1989da ailenin ve Galeri Nev'in
çabasi)la tsveç'ten ttalya'ya te-
şınan heykeller. Pietra Santa us-
ttlan tarafından kusursuz bir dö-
kümle son aşamalanna ulaşblar
ve böylece bu şabeserlerin Tür-
Idye'ye dönüşü saglanmış buiun-
du."
Erkeklerden daha çabuk etkileniyorlar
Alkol kadını severKadınlarda ve alkoliklerde midenin salgıladığı "alkol dehidrogenaz"
enzimi az salgılandığı için, bu kişilerin kanında daha çok alkol bulunuyor
ve beyin daha çok etkileniyor. Trieste Universitesi'nde yapılan
araştırmada dolu midede enzimlerin alkolü parçalamak için daha çok
zaman buldukları da belirlendi.
Dış Haberler Servisi — Kadın-
ların, erkeklerden çok daha hızlı
sarhoş olduklannı doğrulayan bir
araştırma yapıldı. Time ve News-
week dergılerinde yayımlanan ha-
berlere göre aynı miktarda içki
içen kadınlar erkeklerden daha
fazla ve daha hızlı etkileniyorlar.
Yapılan bilimsel arastırmalar, bu
değişikliğin nedeninin, alkolün
midede parçalanmasına yarayan
bir enzimin kadınlarda erkekler-
den daha az olması olarak belir-
lendi.
Alkol alımından bir süre son-
ra midenin salgıladığı "alkol
dehidrogenaz" enzimi henüz mi-
dedeyken alkolu parçalayarak sa-
dece yuzde 20'sinin kan dolaşımı-
na girmesine izin veriyor. Dola-
yısıyla bu enzimin vücudu alko-
lün zararlarından koruyucu bir
görevi var. Sarhoşluk ise kan do-
lasımına giren alkolün beyne ulaş-
ması ile ortaya çıkıyor. Kadınlar-
da bu enzim daha az üretildiği için
kanda daha çok alkol bulunuyor
ve beyin daha çok etkileniyor.
Kadınların ve erkeklerin alko-
le olan tepkilerinin farklı olduğu
uzun zamandır büiniyordu. Ka-
dınların alkolün hem kısa vadeli
etkilerine (çabuk sarhoş olarak),
hem de uzun vadeli etkilerine ka-
raciğer hastalıklarına yakalan-
raak) karşı duyarlı oldukları sık
gözlenen bir olguydu. Ne var kı
bu farklı duyarlılık bilimsel ola-
rak zorlukla apklanıyordu. Bilim
çevrelerinde, bu sorunun yanıtı
olarak kadının yapı olarak daha
ufak tefek oluşu, vücuüannda da-
ha fazla yağ daha az su oluşu ve
hormon seviyelerinin değişkenli-
ği gösteriliyordu.
New England Journal of Medi-
cine'de yayımlanan ve ttalyan,
Amerikalı araştırmacılar tarafın-
dan gerçekleştirilen bir araştırma
kadının aktif mide enzimini daha
az urettiği için alkole daha duyarlı
olduğu konusundaki ilk kanıt-
lan verdi.
Trieste Üniversitesi'nde yapılan
araştırmayı yöneten Dr. Mario
Frezza alkol araştırmalannda mi-
de enzimlerinin üzerinde ilk defa
durulduğunu, daha önce yapılan
bilimsel araştırmalarda özellikle
karaciğerin rolünün incelendiğini
belirtti.
Yapılan yeni araştırmada 20 er-
kek ve 23 kadın denek kullanıldı.
Bu kişilere aynı miktarda alkol
verildikten sonra kanlanndaki al-
kol miktan oiçüldü. Bu arada de-
neklerin mide salgısından alınan
örneklerde ilgili enzimin miktarı
da belirlendi. Araştırma sonunda
bütun kadınların kanlarında er-
keklere oranla daha fazla alkol
bulunduğu saptandı. Arav
tırma,
kadın ve erkeğin kanlanndaki al-
kol oranının eşit olması için erke-
ğin kadının iki misli içki içmesi ge-
rektiğini de ortaya koydu.
Araştırma ekibinin bir diğer il-
ginç bulusu, alkolik erkeklerde de
ayru enzimin diğer erkeklere oran-
la daha duşük olduğunu ortaya
koyuyor. Bu kişilerin mideleri
sağlıklı hemcinslerinin yarısı ka-
dar enzim üretiyor.
Trieste Universitesi ekibinin
Kadınlarda alkol çok daha bü-
yuk oranlarda kana kanştığı için
çok az içki içilse de etkisi görulu-
yor. Bu yüzden kadınların çok az
içkiden sonra bile araba kullanır-
ken veya dikkat gerektiren başka
bir işi yaparken temkinli davran-
maları gerekiyor.
Uzmanlar, erkeklerin bu araş-
tırma sonuçlarına bakarak kendi
içki tüketimlerı konusunda yanıl-
gıya düşmemelen gerektiğini be-
lirtiyorlar. Bu sonuçlara dayana-
rak içki tuketimlerini arttırmama-
lanm öğutluyorlar. Harvard Üni-
versitesi'nden Dr. Jack Mendel-
KADINL.4R DAHA DUYARLI — kadınlar, erkeklere oranla da-
ha kolay sarhoş oluyor. tçkiden ka>naklanan karaciğer hastalıkla-
nna daha çabuk yakalanıyorlar.
yaptığı araştırma, içkinin boş mi-
de yerine dolu mide ile içilmesi-
nin daha iyi olduğu konusundaki
geneı kanıya da destek sağladı.
Dolu midede enzimler alkolü par-
çalamak için daha çok zaman bu-
luyorlar.
New York Mount Sinci School
of Medicine'den Dr. Charies Li-
eberaraştırmalanrun, kadının al-
kole erkek kadar dayanıklı olma-
dığımn kanıtladığını belirterek
başta bebek bekleyen kadınlar ol-
mak uzere tüm kadınların çok
dikkatle içki içmelerini önerdi.
son, "Evet, gercekten erkekler iç-
kiye kadınlardan çok daha fazla
dayanıklıdır. Fakat bu sadece bir
oran. aşın içki içen erkekler de
sarhoş oluyorhr" diyerek araştır-
ma sonuçlannı erkekler açısından
yorumluyor. Kadın ve erkek
arasında içkiye tepki açısından bir
fark olsa da kimi faktörler bu far-
kı asgariye indirebiliyor. Orneğin,
belki erkekler daha çok miktarla
sarhoş oluyorlar fakat bir kere bu
duruma gelince çok daha anti-
sosyal sarhoş davraıuşları içine gi-
riyorlar.
Türkiye'yi
gezin
• İSTANBUL (AA) —
Türk Hava Yolları,
Turkiye'ye THY uçaklanyla
gelecek ve yine bu
uçaklarla ayrılacak
turistlere, burada
bulundukları süre içinde
yapacakları iç hat
seferlerinde indirim
uygulayacak. THY'den
yapılan açıklamaya göre,
"Türkiye'yi gezin" adı
altında başlatılan
programda, yurt içinde 3
konaklama yapacak olan
yolcular 119 ABD Doları, 5
konaklama yapacak
yolcular da 189 ABD
Doları ödeyecekler.
Çocukların da
yararlanacağı uygulama 1
Ocak 1990-1 Ocak 1991
tarihleri arasında jeçerli
olacak.
Basında tiraj
sorunu
• IZMİT (Cumhuriyet) —
Gazeteciler Cemiyeti
Başkanı Nezih Demirkent,
"Türk basımnda yüksek
tirajlara ulaşamamasının
nedeni, Turk halkının
yaşadığı bölgelere
ulaşmakta acz içinde
bulunmasıdır" dedi. Kocaeli
Gazeteciler Cemiyeti'nin,
Atatürk'ün cumhuriyet
öncesi ilk basın toplantısını
İzmit'te yapmasının 67.
yıldönumu olan "16 Ocak
Onur Gunü" dolayısıyla
düzenlenen "Atatürk ve
Basın" konulu panelde
konuşan Nezih Demirkent,
"Ulusal basın olarak
tanımladığımız İstanbui
basını Anadolu'da yaşayan
insanlarla bütünleşemediği
sürece maalesef tiraj
yükselmesi hangi ölçüde
lotarya yapılırsa yapılsın
olmayacaktır" diye konuştu.
Güneş'in
toplatüması
• tSTANBÜL (AA) —
Guneş Gazetesi'nin
avukatları, gazetenin 12
Ocak 1990 tarihli sayısının,
"Ve zorunlu askerliğe
hayır" başlıkh röportaj
nedeniyle istanbui Devlet
Güvenlik Mahkemesi'nce
toplatılması kararına itiraz
etti. Gazetenin
toplatılmasına gerekçe
gösterilen röportajı yapan
Kutlu özmakinacı ile
Sorumlu Yaa tşleri Müdürü
Alev Er'in dun DGM'nde
Savcı Çayhan Ülgen
tarafından ifadeleri alındı.
Gazetenin avukatları
Erdoğan Tuncer, Hasan
Basri Sinanoğlu ve Serhat
Pekiner de, DGM
Savcıhğı'na bir dilekçe
vererek toplatma kararına
itiraz ettiler. Dilekçede,
mahkemenin toplatma
karannı gerekçesi olarak
gösterilen TCK'nun 155.
maddesi ile 1111 Sayılı
Askerlik Kanunu'nun 1.
maddesinin anayasaya
aykın olduğu öne sürüldü.
Marmara
Üniversitesi
• İSTANBUL (AA) —
Marmara Üniversitesi'nin
kuruluşunun 107'nci
yıldönümü törenle
kutlandı. Törende konuşan
rektör Prof. Dr. Orhan
Oğuz, universitenin
küçümsenemeyecek bir
seviyeye ulaştığını soyledi.
Universitenin son yıllarda
çok dilde eğitim veren bir
kurum haline dönüştüğünü
anlatan Oğuz, îngilizce ve
Fransızca verilen eğitimin
yanında, 1990-91 yılında
Almanca eğitime
geçeceklerini ve
önümüzdeki dönemde Rus
dilinde eğitime geçilmesi
için de çalışmalar
yaptıklannı bildirdi.
Marmara ve Boğazları Belediyeleri Birliği, çevre kirliliğine karşı işbirliği önerdi
TemizMarmara için el ele verelimMarmara ve Boğazları Belediyeleri Birliği,
Marmara Denizi'ne kıyısı olan belediyeler ile
kamu kuruluşlarını, Marmara'nın çevresel
sorunlarının çözümü için ortak hareket etmeye
çağırdı. Birlik, çevre kirliliğini önleme eylemine
kirlilikten etkilenen herkesin katılmasını istiyor.
İDRİS ADtL
Marmara ve Boğazları Beledi-
yeleri Birliği, Marmara Bölgesi'-
nin çevresel sorunlarımn çözümü
için, bölgedeki tüm kamu kuru-
luşları ile belediyeleri ortak hare-
ket etmeye ve işbirhğine çağırdı.
Belediyeler Birliği Genel Sekreteri
Halil Ünlu, bölgesel hareket etme
bilincinin yaratılması, belediyeler
ile kamu kuruluşlarının oriak ey-
lemine vatandaşlann, özel sektö-
rün ve kirlilikten etkilenen grup-
ların da katılması gerektiğini söy-
ledi.
Marmara Bolgesi'nin yoğun sa-
nayileşme ve kentleşme sonucu gi-
derek "inanılmaz bir hızla" kir-
lendiğine işaret eden Halil Ünlü,
Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada,
bölgenin, kirlenmeye karşı koru-
nabilmesi için "bölgesel" çalış-
manın şart olduğu görüşünü sa-
vundu. Bölgesel eylem planı ge-
rektiğini, bunun "Ankara'daki
>önetimin uygulamalanndan da-
ha etkili olacağmı" one süren Ün-
lü, Ankara' nın mali konuda des-
tek vermesini istedi.
Marmara Denizi'ne kıyısı olan
tüm belediyelerin, birlik çausı al-
tında bir araya gelerek sorunun
çözumünu bulabileceklerini ifade
eden Ünlü, yürütülecek bölgesel
çalışma için, kısa ve uzun vadeli
bütçelere gerek duyulduğunu, bu
konuda da Ankara'nın desteğinin
gerekli olduğunu kaydetti.
Marmara ve Boğazları Beledi-
yeleri Birliği Genel Sekreteri Ha-
lil Ünlu, Marmara Bolgesi'nin
çevre sorunlarının çözümune yö-
nelik olarak hazırladıkları öneri-
leri şöyle sıraladı:
— Halk, belediye yetkilileri ve
Ugililer çevre konusunda bilgilen-
dirilmeli.
— Belediyeler ile kamu kuru-
luşlarının yapacakları ortak çalış-
maya, halkın ve özel sektorun ka-
tılımı da sağlanmalı,
— Yapılacak kapsamlı çalışma
için bir mali porte çıkarnlmalı, ça-
lışmalar hazırlanacak bir bütçey-
le yunıtulmeli,
— Marmara ve Boğazları Be-
lediyeler Birliği, yapılacak çalış-
mayı tam yetkili olarak organize
edebilmeli.
— Bölgesel kirhlik izleme ve
kontrol sistemi kurulmali,
— Bölgesel çevre yönetimi pla-
nı hazırlanmaiı, plan, bölgenin
çevre sorunlarına çözüm bulucu
hedefleri, politikalan ve eylemleri
içermeli, geniş bir halk katılımı-
m öngörmeli,
— tnsan kavnağımn deferlen-
dirilmesi için programlar yapıl-
malı.
Paralar nereye
gidiyor?
Birlik Gend Sekreteri HaKl Ün-
lü, Marmara Denizi ve kıyılannı
kirletenlenn cezalandırıldığını,
ancak kesilen para cezalarımn
bölgenin kirlilikle mücadelesinde
kullanılamadığını söyledi. Ünlü,
"Marmara kirleniyor. Boğaz kir-
leniyor. kirletenlerden tahsil edi-
len kiriilik bedelleri Çevre Fonu-
na gidiyor. Yani burası kirleni>or,
bunun bedeli merkezi yönetimin
fonu ahyor. Oysa, burası kirieni-
yorsa. fon yine buranın temizli-
ginde kullamlabilmeli" diye ko-
nuştu.
Marmara'da denizi kirletenler-
den tahsil edilen para cezalannın
yuzde 80'i Çevre Fonu'na gidiyor.
Kalan yüzde 20'yi ise cezayı kes-
mekle yetkili kuruluşlar kullanı-
yor. Marmara Denizi'ni kirleten-
leri cezalandırma yetkisi denize
kıyısı bulunan illerin valilikleri,
İstanbui Bu>iıkşehir Belediye Baş-
kanlığı ve Sahil Güvenlik Komu-
tanlığı tarafından kullanıyor.
Marmara Denizi ile boğazların
kirliliğının kaynaklarının basında,
sanayi kuruluşlarının atıkları, Is-
tanbul'un yıllardır çözumleneme-
yen ve arıtmasız olarak denize bı-
rakılan kanalizasyonnn pislıği,
boğazlardan geçen yerli-yabancı
gemilerin bıraktıkları atıklar ile
tersane çalışmaları gelışor.