24 Nisan 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyel Sahıbı Cumhurıvet MatbaacıliK »e Gazetccılık Turk <\nonım Şırkeıı adına Nadir N«di £ Genel Yayın Muduru Hasan Ccmıl, Muessese Muduru: Eminr Lşıkhgil. Yızı Işlerı Muduru: Okaj Gootnsio. 0 Haber Merkez: Muduru Vılçın B»yer. Savfa Duzenı Yönctmenı Ali Acar. • Temsıialer \NKARA \hro« T«n. İZMİR tflkmtf Çrtinkrç Iç Pobuka Cetal tajiınjDÇ. Dış Haberkr Efgıuı Btla Ekonomi: C a f b Tfcrtaa. 1} Sendıka: Sakra K ı a a Kultur CcM L<s Efcüjn Gtnoy Şıylu. Haber \iasumu Isâıt B o k u . Yurt Habcrloı Nccdtl DO«ML Spor Damjmanı Ahduludir Yu D121 Yazılar Kımn Çakjku. ^rijiiTni Sakiıı Alpıy, Duzetanr Abdulak Vaso. 0 Kocriına:Cn Ahnn Kmhao. 9 Ma« l»icr Erol Ertnıt. # Muhascbe B^ml tevr # Buwc-Planlanu. Se^l Om«ııbq>otl« # Rfkiam V^t Tonın, # Ek Ya\inJ^r Hnh« \kyol 0 Idarc Hme>in G<nr. # ljletıne Oadcr Çdft. 0 Bılgı-islan N«il tmO. 0 Pnx>nd Snfi Bostıaaoth. Î4334 Is Surotar Of 65 ayvı Cumhumw Matbaaahk %c GzmeakK 7A$. Turk Ocag) Cad )9/4! Cagıloglu PK 2J6-lsunbul Td- 512 05 05 (20 hall, TdoL £246 F«x II) 526 60 72 0 ZJ}* Gokalp BJ\ Inkılap S N o !9 4, Td 133 11 414" Tdn. 42344 Fıx (4) 133 lıw: H Zıya Blv 1352 S İ 3 . Td 13 1; 30, Ttta. 52359 Fiu. (51> 19 53 60 Inönu Cad 119 S No I Kaı i. Td 19 37 52 14 taıl. TÖOL 62155 Fu. (71) 19 3^ 52 TAKVİM: 17 OCAK 1990 İmsak: 5.49 Guneş: 7.18 Öğle: 12.19 Ikindi: 14.46 Akşam: 17.09 Yatsı: 18.33 Üniversite içinyeni model arayışı KahvecFnin modeli: ANAP istanbui Öğretim üyelerinm modeli: Milletvekili Kahveci tarafından hazırlanan ve Bakan Ankara'daki öğretim üyeleri tarafından oluşturulan Akyol'un "ön hazırlık" diye nitelediği modelde, "üniversite grubu" üniversiteyle ilgili kararlarda oluşturulacak mütevelli heyetlerinin 9 üyesinden 5'inin öğretim üyelerinin söz sahibi olmasım öneriyor. hükümet tarafından belirlenmesi öngörülüyor. Mütevelli heyetine karşı çıkan 'üniversite grubu','bu Modelde sadece bölüm başkanlan seçimle geliyor. durumda YÖK'ün bile tercih edilmesi'ni savunuyor. m o d e l i : Milli Eğitim Bakanı Akyol ise, Avrupa ve ABD'deki sistemlerin incelenmesi sonucu, öğretim üyelerinin yönetimde daha fazla söz sahibi olacağı bir sistem üzerinde duruyor. Akyol'un kafasındaki modelin temelini, "Mütevelli heyete hayır, YÖK'e yetkilerini kısıtlayarak devam" oluşturuyor. HAKAN AYGUN ANKARA — Yüksek öğretim Kurulu'ndaki (YÖK) değişikliklerin kaçınılmaz olduğu yolun- daki görüşlerin yaygınlaşmasıyla birlikte, üniver- siteler için yeni bir model arayışı başladı. ANAP İstanbui Milletvekili Adnan Kahveci tarafından hazırlanan ve Milli Eğitim Bakanı Avni Akyol'un "önhaztriık" olarak nitelendirdiği taslak, üniver- sitelerde oluşturulacak mütevelli heyetlerin 9 üye- sinden 5'ini hükümetin atamasını öngörüyor. Asistanlık sistemine yeniden dönuşü öngören model, sadece bölüm başkanlannm "seçimle" göreve gelmesi hükmünü getiriyor. Ankara'da- ki öğretim üyelerinin oluşturduğu "üniversite gmbu" ise üniversite yönetimiyle ilgili kararla- nn alınmasında ve rektör ile dekanların seçimin- de öğretim üyelerinin söz sahibi olacağı bir mo- deli savunuyorlar. Akyol ise yoğunlaşan tartış- malar sonucu son şeklini alacak "YÖK'lu, fa- kal mütevelli heyetsiz" Turkiye'ye ozgü bir sis- tem oluşturulacağını ifade ediyor. ANAP istanbuJ Milletvekili Adnan Kabveci'- nin, Milli Eğitim Komisyonu Başkanı ve ANAP tzmir Milletvekili Prof. Kemal Karhan ile KTÜ Reklörü Prof. Kemal Gürüz'e danışarak hazır- ladığ; ve Bakan Akyol'a sunduğu "özgiin üni- versite yasa taslagı", YÖK'te yapılması zorunlu değişiklikleri yeniden gündeme getirirken, üni- versite çevrelerinde tartışmalara yol açtı. Tartış- malar sonucunda uç değişik üniversite modeli önerisi ortaya çıktı. Hükümet giidiimlü model Ünıversite çe\relermde "hükümet gudümlü model" olarak nitelenen model, çoğunluğunu hükümetin atayacagı, üniversite dışından kişiler- den oluşacak "mütevelli heyet" sistemine gecişi öngömyor. Bu modelin geürdiği bazj değişiklik- ler şöyle sıralanıyor: • Üniversite yönetim konseyi olarak da adlan- dırılan mütevelli heyetleri 9 kişiden oluşacak. "Seçkin ve aydın olm«" özelliklerinin aranaca- ğı heyet üyelerinin 5'inı hükümet, l'ini yörenin belediye başkanı, l'ini ticaret ve sanayi odaları, 2'sini başka universitelerdekı profesörler arasından bölüm başkanlan seçecek. • Seçimle gelinen tek görev bölüm başkanlığı olacak. Bölüm başkanlan bölümdeki öğretim üyeleri tarafmdan seçilirken dekan, mütevelli he- yeti, rektör ise mütevelli heyetin gostereceği iki aday arasından Cumhurbaşkanı'nca belir- lenecek. • Asistanlık sistemine yeniden dönülecek. Asistanlık yine 2 yülık sözleşmelerle göreve alı- nacak. Doktorasını verenlerin, universitesiyle iliş- kisi kesilecek. Kendisine başka universitede ış bulacak. • Profesör olmak için 2 yabancı profesörun referansı şart koşulacak. Doçent olmak için açık bir doçent kadrosu bulunması ve o universitede öğretim üyesi olmak şartı aranacak. • Üniversitelerarası Kurul kaldırılacak. Yeri- ni rektörler konseyi ve akademik yukseltme kon- seyi alacak. Akademik yukseltme konseyi do- çentlik ve profesörluğe yükselmelere karar ve- recek. Yardıraa doçentliğe kadar olan terfıler- de mütevelli heyetleri söz sahibi olacak. • öğrenciler dönem sonlarında öğretim üye- lerine puan verecekler. Taslağı hazırlayan Kahveci, mütevelli heyetle- rinde halktan kişilerin bulunmasından yana ol- duğunu belirterek bu modele karşı çıkan öğre- tim üyelerinin "halkı küçümsedifcini'" kaydetti. Özerk model Ankaıa'da Hacettepe Üniversitesi'nden öğve- tim üyelerinin ağırlıkta olduğu "üniversite grnbn" ise "hükümet güdümlu" olarak nitele- diği modele karşı çıkıyor. "Özerk model" ola- rak adlandırılan modeli savunan "üniversite grubu" bu konudaki kayşılannı Milli Eğitim Ba- kanı Akyol'a da iletti. "Üniversite grubu", rek- tör ve dekanların seçiminde ve üniversiteyle il- gili kararlarda öğretim üyelerinin söz sahibi ol- duğu yeni bir model istediler. Mütevelli heyetle- rine karşı çıkan "üniversite grubu", "mütevelli heyeti geleceğine YÖK'e razıyız" dıyor. Türkiye'ye özgü model Bu aşamada "ön hazırlık" olarak nitelediği "hükümet güdümlü model"e karşı gelişen tep- kileri değerlendirmekle yetinen Bakan Akyol, YÖK Yasası'nda değişikliğin şart olduğunu be- lirterek, "Tnrkiye've özgü bir model" üzerinde duruyor. Akyol'un "Üniversite grubu"na aktar- dığı yeni modelle ilgili göruşleri şu noktalarda toplanıyor: • Kesinlikle ithal bir model getirilmeyecek. Av- rupa ve ABD'deki sistemlerden incelenerek ya- rarlanılacak. • Oğretira uyeleri üniversitelerde karar alma surecinde daha etkili olacaklar. YÖK'te köklü değişikliğe gidilecek. Yetkilerin buyuk bölümü universitelere bırakılacak. Öte yandan Ankara Universitesi Siyasal Bil- giler Fakultesi'nden 47 öğretim üyesi, ortak bir açıklama yaparak Yüksek öğretim Yasası'nda yapılacak değişikliklerin YÖK'ü aratmasından endişe duyduklannı bildirdi. Açıklamada, ünı- versitelerin yönetiminin öğretim üyelerine bıra- kılması istendi. Yeni yasa tasarısını göriışmek üze- re dün toplanan Ankara Ünivenıtesi Senatosu da universitelerin fıkri alınmadan hazırlanacak her türlü tasan>-a karşı olacağmı bildirdi. Toplantıdan sonra yapılan açıklamada, "Senatomuz, universi- telerin fikri alınmadan ve tartışılmaksızın hazırla- nan tasannın kanunlaşması halinde. uygulanacagı kurumlar olan universitelenle buşıik sancılarve va- him sonuçlardogurabOecegi kanaatinde" denildi. TUSES'ten 25 bilimsel araştırma Türkiye Sosyal, Ekonomik, Siyasal Araştırma Vakfı ikinci çahşma yılına girdi. Genel kurulda Korel Göymen başkanlığa seçildi. Haber Merkezi — Bilim, sanat, gazetecilik alanlarında tanınmış sosyal demokrat kişilerin kurdu- ğu Turkiye Sosyal, Ekonomik, Si- yasal Arastırmalar Vakfı (TÜ- SES) geçen cumartesi günu yap- tığı genel kuruluyla ikinci çalışma yılına girdi. Genel kurulda Korel Goymen başkanlığa, Yigit Gölök- snz genel sekreterliğe, Tuncay Ar- tnn ise sayman uyeliğe yeniden se- çildiler. Yönetim kurulunun diğer üyeleri ise Emre Kongar, Besim Üstünel, Bozkurt Güvenç, Yurda- knl Fincancıoğlu, Gülten Kazgan ve Rona Aybay. TÜSES'ten, birinci yıldönümü nedeniyle yapılan açıklama şöyle: Turkiye'nin yapısal ve guncel konularını sosyal demokrat bir perspektiften incelemek, araştır- mak ve çözümune katkıda bulun- mayı amaçlayan TÜSES ilk yılın- da 28 bilimsel araştırma>n tamam- ladı. Bunlar arasında Sosyal De- mokrat Ekonomi Politikaları. Sosyalist Enternasyonal Belgele- ri, Ulusal Gelir Gağılımı Araştır- ması, Turk Basımnda Tekelleşme- ler, Özgürlukçü Yeni Bir Radyo - TV Alternatifı, Avvupa Toplu- luğu'na tlişkin Arastırmalar, Dengeli Gelişme Politikaları, 2000'li Yıllara Doğru Dünya Po- litikası ve Turkiye, Doğu Avrupa Ülkelerinin Bugünu ve Geleceği, Enflasyonu önleme Politikaları, Teknoloji Sorunu, Savunma ve Ulusal Güvenlik, Bankacılık ve Sermaye Piyasası gibi temelli ça- lışmalar yer alıyor. TÜSES 1989 yıhnda bilimsel araştırma ve yayın çalışmalarının yaru sıra sosyal-demokrat top- lumsal eğitime de önemle eğildi. Bu amaçla 60'ın üzerinde semi- ner, konferans ve panel gerçekJeş- tirildi. TÜSES, araştırma, yayın ve eğitim çalışmalarını 1990'da da- ha da genişleterek sürdürmeye ha- zırlanıyor. 'Tecavüz kararına' kampanyah iepki 'Sevgilinizi unutun, sevginizi asla' Haber Merkezi — Fuhuşu mes- lek edinenlere "tecavüz ve kaçır- ma eylemlerinde daha az ceza verilmesini" öneren Anayasa Mahkemesi kararına tepkiler sü- riıyor. Yeşiller Partisi Ankara'da "Sevgilinizi unutun, ama sevginizi asla" slogaruyla "yatak boykotu" kararı alırken, ANAP Bitlis Mil- letvekili Faik Tanmcıolfu da, "Fahişelere tecavuze indirim"in kaldınlması için yasa önerisi ha- zırladı. Yeşüler Partisi Ankara tl Örgü- tü kadın üyeleri, 19 ocak cuma gununden başlamak üzere İS gün- luk "yatak boykotu" kararı aldı. Yeşiller Partisi Genel Başkaıı Yar- dımcısı Şenol Şahin, "Sevgilinizi bir süre unutun, ama sevginizi asla" sloganı ile başlatılan kam- panyanın, "cevrede olup bitenle- re duyarlılık göstermeyi, insan hak ve özgürlüklerini hiçe sa>an o>gulamalan protesto etmeyi amaçladıklanm" söyledi. tzmir'- de de Yeşiller Partisi üyesi kadın- lar "yatak boykotu" karan almış- lardı. ANAP Milletvekili Faik Tanm- cıoğlu, hazırladığı yasa önerisin- de fahişelere tecavüz durumunda verilecek cezarun indirilmesini on- gören Türk Ceza Yasası'nın 438. maddesinin yürürlükten kaldınl- masını istedi. Tarımcıoğlu yasa önerisinin gerekçesinde, söz ko- nusu hukmün insan onuru ile bağ- daşmadığı nı kaydetti. KtL HEYKELLER BRONZ.\ DÖKÜLDÜ — 1986'da tsveç'te ölen tlhan Komanın 1970'te Paris'- te yaptıgı kil heykeller, dökümcülüğun merkezlerinden Pietra Santa'da bronza döküldü. Koman'ın yapıtlan bugünden başla>arak Ankara ve tstanbul'daki Galeri Nev'de sergilenecek. 37yılsonra Türkiye'de ilk İlhan Koman sergisi açıhyor Komaıvııı broıızlaıiKültür Servisi — "tlhan Ko- man, hiç kimseyi rahatsız etmek istemeden, sessizce ölüme kavuş- tu gitti 1987 vdımn eşiğinde. Ön- ce en büyük beykel ustamızdı. Fırsat verilseydi, kendi ülkesin- de dünyanın en güzel heykelleri- ni dikecek, kuleler yükseitecek, W(inüer ysratacakn boy boy. Ol- madı. İlhan Koman'a inanılma- dı, anlaşılmadı... Bir yerde ve za- manda şehirciler ve mimarlar heykeltıraslarla bulaşmadıkça, ne şehirler şehir. ne heykeller heykel olur... Stockholm Lima- nı'nın buzln sulannda Nuh Pey- gamber misali demir atnuş tek- nesinde, ileriye dönuk biçimler yaraüyordu Koman. Çekinme- den söymyonım, anlam yuklü bi- çimlerin dehası vardı onda... Duygu ile düşünceyi, lirizmle matematiği, kişi Ue toplumu kap- sayan varsayunlaıia doluydu ka- fası, gönlü ve elleri..." Uzun yıllardır Paris'te yaşayan ressam Abidin Dino, 1986'nın son günlerinde ölen heykeltıraş tlhan Koman'ın ardından gaze- temizde bu satırlan yazmışu. Ko- man, 1959'da yerleştiği Isveç'te 1967'de Stockholm Uygulamalı Sanatlar Yüksek Okulu heykel hocahğına kabul edilmiş, ömrü- nün sonuna kadar da tsveç'te ya- şamışü. Ünlu sanatçı, 1951'de ls- tLHAN KOMAN — 37 yıl son- ra ilk sergi. tanbul'da Fransız Başkonsolos- luğu'nda, 1953'te İstanbui Şehir Galerisi'nde ve aynı yıl İstanbui Amerikan Kültür Merkezi'ndeki sergilerinden sonra Türkiye'de bir daha sergi açmamıştı. Ama yine de Koman, yapıtlarıyla Türkiye'de yaşıyordu. Anıtka- bir'in doğu frizindeki rölyefleriy- le, tstanbul'da Divan Oteli ve Halk Sigorta'nın önündeki "Akdeniz" heykelleriyle ve ts- tanbul Devlet Resim ve Heykel Muzesi'ndeki yapıtlarıyla. Bugün, sanatçının Türkiye'de- ki son sereısinden tam 37 yü son- ra bir "Ühan Koman sergisi" açı- lıyor. Galeri Nev'in İstanbui ve Ankara'daki salonlannda bu- günden başlayarak Koman'ın 10 bronz heykeli sergilenecek. Koman'ın bu sergideki 10 bronz heykeli, çağlar boyu hey- kel dökümcülüğünün merkezle- rinden biri olan ttalya'nın Pisa kenti dolayındaki Pietra Santa'- da "Fonderia Arn'ctica e Affıtıi Belfîore" atölyesinde sımrlı ve numaralı olarak 10'ar adet dö- küldü. Galeri Ne\, sergi dolayı- sıyla metrüni Abidin Dino'nun kaleme aldığı bir de tlhan Ko- man kataloğu hazırladı. Abidin Dino'nun katalogda yer alan ya- zısı, İlhan Koman'ın heykelleri- nin "döküm öyküsü"nü de dile getiriyor: "tlhan Koman'ın 1970'te Pa- ris'te yapngı pişnüş kil heykeller birkaç yıl bende misafir kaldık- tan sonra Stockholm yolunu tut- tttlar. Ve ne yank ki, 1986 yılı- na, yani ölüm tlhan'ın kapısını çalıncaya kadar tunca dökiilme- lcri mümkün olmadı. Nihayet, 1989da ailenin ve Galeri Nev'in çabasi)la tsveç'ten ttalya'ya te- şınan heykeller. Pietra Santa us- ttlan tarafından kusursuz bir dö- kümle son aşamalanna ulaşblar ve böylece bu şabeserlerin Tür- Idye'ye dönüşü saglanmış buiun- du." Erkeklerden daha çabuk etkileniyorlar Alkol kadını severKadınlarda ve alkoliklerde midenin salgıladığı "alkol dehidrogenaz" enzimi az salgılandığı için, bu kişilerin kanında daha çok alkol bulunuyor ve beyin daha çok etkileniyor. Trieste Universitesi'nde yapılan araştırmada dolu midede enzimlerin alkolü parçalamak için daha çok zaman buldukları da belirlendi. Dış Haberler Servisi — Kadın- ların, erkeklerden çok daha hızlı sarhoş olduklannı doğrulayan bir araştırma yapıldı. Time ve News- week dergılerinde yayımlanan ha- berlere göre aynı miktarda içki içen kadınlar erkeklerden daha fazla ve daha hızlı etkileniyorlar. Yapılan bilimsel arastırmalar, bu değişikliğin nedeninin, alkolün midede parçalanmasına yarayan bir enzimin kadınlarda erkekler- den daha az olması olarak belir- lendi. Alkol alımından bir süre son- ra midenin salgıladığı "alkol dehidrogenaz" enzimi henüz mi- dedeyken alkolu parçalayarak sa- dece yuzde 20'sinin kan dolaşımı- na girmesine izin veriyor. Dola- yısıyla bu enzimin vücudu alko- lün zararlarından koruyucu bir görevi var. Sarhoşluk ise kan do- lasımına giren alkolün beyne ulaş- ması ile ortaya çıkıyor. Kadınlar- da bu enzim daha az üretildiği için kanda daha çok alkol bulunuyor ve beyin daha çok etkileniyor. Kadınların ve erkeklerin alko- le olan tepkilerinin farklı olduğu uzun zamandır büiniyordu. Ka- dınların alkolün hem kısa vadeli etkilerine (çabuk sarhoş olarak), hem de uzun vadeli etkilerine ka- raciğer hastalıklarına yakalan- raak) karşı duyarlı oldukları sık gözlenen bir olguydu. Ne var kı bu farklı duyarlılık bilimsel ola- rak zorlukla apklanıyordu. Bilim çevrelerinde, bu sorunun yanıtı olarak kadının yapı olarak daha ufak tefek oluşu, vücuüannda da- ha fazla yağ daha az su oluşu ve hormon seviyelerinin değişkenli- ği gösteriliyordu. New England Journal of Medi- cine'de yayımlanan ve ttalyan, Amerikalı araştırmacılar tarafın- dan gerçekleştirilen bir araştırma kadının aktif mide enzimini daha az urettiği için alkole daha duyarlı olduğu konusundaki ilk kanıt- lan verdi. Trieste Üniversitesi'nde yapılan araştırmayı yöneten Dr. Mario Frezza alkol araştırmalannda mi- de enzimlerinin üzerinde ilk defa durulduğunu, daha önce yapılan bilimsel araştırmalarda özellikle karaciğerin rolünün incelendiğini belirtti. Yapılan yeni araştırmada 20 er- kek ve 23 kadın denek kullanıldı. Bu kişilere aynı miktarda alkol verildikten sonra kanlanndaki al- kol miktan oiçüldü. Bu arada de- neklerin mide salgısından alınan örneklerde ilgili enzimin miktarı da belirlendi. Araştırma sonunda bütun kadınların kanlarında er- keklere oranla daha fazla alkol bulunduğu saptandı. Arav tırma, kadın ve erkeğin kanlanndaki al- kol oranının eşit olması için erke- ğin kadının iki misli içki içmesi ge- rektiğini de ortaya koydu. Araştırma ekibinin bir diğer il- ginç bulusu, alkolik erkeklerde de ayru enzimin diğer erkeklere oran- la daha duşük olduğunu ortaya koyuyor. Bu kişilerin mideleri sağlıklı hemcinslerinin yarısı ka- dar enzim üretiyor. Trieste Universitesi ekibinin Kadınlarda alkol çok daha bü- yuk oranlarda kana kanştığı için çok az içki içilse de etkisi görulu- yor. Bu yüzden kadınların çok az içkiden sonra bile araba kullanır- ken veya dikkat gerektiren başka bir işi yaparken temkinli davran- maları gerekiyor. Uzmanlar, erkeklerin bu araş- tırma sonuçlarına bakarak kendi içki tüketimlerı konusunda yanıl- gıya düşmemelen gerektiğini be- lirtiyorlar. Bu sonuçlara dayana- rak içki tuketimlerini arttırmama- lanm öğutluyorlar. Harvard Üni- versitesi'nden Dr. Jack Mendel- KADINL.4R DAHA DUYARLI — kadınlar, erkeklere oranla da- ha kolay sarhoş oluyor. tçkiden ka>naklanan karaciğer hastalıkla- nna daha çabuk yakalanıyorlar. yaptığı araştırma, içkinin boş mi- de yerine dolu mide ile içilmesi- nin daha iyi olduğu konusundaki geneı kanıya da destek sağladı. Dolu midede enzimler alkolü par- çalamak için daha çok zaman bu- luyorlar. New York Mount Sinci School of Medicine'den Dr. Charies Li- eberaraştırmalanrun, kadının al- kole erkek kadar dayanıklı olma- dığımn kanıtladığını belirterek başta bebek bekleyen kadınlar ol- mak uzere tüm kadınların çok dikkatle içki içmelerini önerdi. son, "Evet, gercekten erkekler iç- kiye kadınlardan çok daha fazla dayanıklıdır. Fakat bu sadece bir oran. aşın içki içen erkekler de sarhoş oluyorhr" diyerek araştır- ma sonuçlannı erkekler açısından yorumluyor. Kadın ve erkek arasında içkiye tepki açısından bir fark olsa da kimi faktörler bu far- kı asgariye indirebiliyor. Orneğin, belki erkekler daha çok miktarla sarhoş oluyorlar fakat bir kere bu duruma gelince çok daha anti- sosyal sarhoş davraıuşları içine gi- riyorlar. Türkiye'yi gezin • İSTANBUL (AA) — Türk Hava Yolları, Turkiye'ye THY uçaklanyla gelecek ve yine bu uçaklarla ayrılacak turistlere, burada bulundukları süre içinde yapacakları iç hat seferlerinde indirim uygulayacak. THY'den yapılan açıklamaya göre, "Türkiye'yi gezin" adı altında başlatılan programda, yurt içinde 3 konaklama yapacak olan yolcular 119 ABD Doları, 5 konaklama yapacak yolcular da 189 ABD Doları ödeyecekler. Çocukların da yararlanacağı uygulama 1 Ocak 1990-1 Ocak 1991 tarihleri arasında jeçerli olacak. Basında tiraj sorunu • IZMİT (Cumhuriyet) — Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nezih Demirkent, "Türk basımnda yüksek tirajlara ulaşamamasının nedeni, Turk halkının yaşadığı bölgelere ulaşmakta acz içinde bulunmasıdır" dedi. Kocaeli Gazeteciler Cemiyeti'nin, Atatürk'ün cumhuriyet öncesi ilk basın toplantısını İzmit'te yapmasının 67. yıldönumu olan "16 Ocak Onur Gunü" dolayısıyla düzenlenen "Atatürk ve Basın" konulu panelde konuşan Nezih Demirkent, "Ulusal basın olarak tanımladığımız İstanbui basını Anadolu'da yaşayan insanlarla bütünleşemediği sürece maalesef tiraj yükselmesi hangi ölçüde lotarya yapılırsa yapılsın olmayacaktır" diye konuştu. Güneş'in toplatüması • tSTANBÜL (AA) — Guneş Gazetesi'nin avukatları, gazetenin 12 Ocak 1990 tarihli sayısının, "Ve zorunlu askerliğe hayır" başlıkh röportaj nedeniyle istanbui Devlet Güvenlik Mahkemesi'nce toplatılması kararına itiraz etti. Gazetenin toplatılmasına gerekçe gösterilen röportajı yapan Kutlu özmakinacı ile Sorumlu Yaa tşleri Müdürü Alev Er'in dun DGM'nde Savcı Çayhan Ülgen tarafından ifadeleri alındı. Gazetenin avukatları Erdoğan Tuncer, Hasan Basri Sinanoğlu ve Serhat Pekiner de, DGM Savcıhğı'na bir dilekçe vererek toplatma kararına itiraz ettiler. Dilekçede, mahkemenin toplatma karannı gerekçesi olarak gösterilen TCK'nun 155. maddesi ile 1111 Sayılı Askerlik Kanunu'nun 1. maddesinin anayasaya aykın olduğu öne sürüldü. Marmara Üniversitesi • İSTANBUL (AA) — Marmara Üniversitesi'nin kuruluşunun 107'nci yıldönümü törenle kutlandı. Törende konuşan rektör Prof. Dr. Orhan Oğuz, universitenin küçümsenemeyecek bir seviyeye ulaştığını soyledi. Universitenin son yıllarda çok dilde eğitim veren bir kurum haline dönüştüğünü anlatan Oğuz, îngilizce ve Fransızca verilen eğitimin yanında, 1990-91 yılında Almanca eğitime geçeceklerini ve önümüzdeki dönemde Rus dilinde eğitime geçilmesi için de çalışmalar yaptıklannı bildirdi. Marmara ve Boğazları Belediyeleri Birliği, çevre kirliliğine karşı işbirliği önerdi TemizMarmara için el ele verelimMarmara ve Boğazları Belediyeleri Birliği, Marmara Denizi'ne kıyısı olan belediyeler ile kamu kuruluşlarını, Marmara'nın çevresel sorunlarının çözümü için ortak hareket etmeye çağırdı. Birlik, çevre kirliliğini önleme eylemine kirlilikten etkilenen herkesin katılmasını istiyor. İDRİS ADtL Marmara ve Boğazları Beledi- yeleri Birliği, Marmara Bölgesi'- nin çevresel sorunlarımn çözümü için, bölgedeki tüm kamu kuru- luşları ile belediyeleri ortak hare- ket etmeye ve işbirhğine çağırdı. Belediyeler Birliği Genel Sekreteri Halil Ünlu, bölgesel hareket etme bilincinin yaratılması, belediyeler ile kamu kuruluşlarının oriak ey- lemine vatandaşlann, özel sektö- rün ve kirlilikten etkilenen grup- ların da katılması gerektiğini söy- ledi. Marmara Bolgesi'nin yoğun sa- nayileşme ve kentleşme sonucu gi- derek "inanılmaz bir hızla" kir- lendiğine işaret eden Halil Ünlü, Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada, bölgenin, kirlenmeye karşı koru- nabilmesi için "bölgesel" çalış- manın şart olduğu görüşünü sa- vundu. Bölgesel eylem planı ge- rektiğini, bunun "Ankara'daki >önetimin uygulamalanndan da- ha etkili olacağmı" one süren Ün- lü, Ankara' nın mali konuda des- tek vermesini istedi. Marmara Denizi'ne kıyısı olan tüm belediyelerin, birlik çausı al- tında bir araya gelerek sorunun çözumünu bulabileceklerini ifade eden Ünlü, yürütülecek bölgesel çalışma için, kısa ve uzun vadeli bütçelere gerek duyulduğunu, bu konuda da Ankara'nın desteğinin gerekli olduğunu kaydetti. Marmara ve Boğazları Beledi- yeleri Birliği Genel Sekreteri Ha- lil Ünlu, Marmara Bolgesi'nin çevre sorunlarının çözümune yö- nelik olarak hazırladıkları öneri- leri şöyle sıraladı: — Halk, belediye yetkilileri ve Ugililer çevre konusunda bilgilen- dirilmeli. — Belediyeler ile kamu kuru- luşlarının yapacakları ortak çalış- maya, halkın ve özel sektorun ka- tılımı da sağlanmalı, — Yapılacak kapsamlı çalışma için bir mali porte çıkarnlmalı, ça- lışmalar hazırlanacak bir bütçey- le yunıtulmeli, — Marmara ve Boğazları Be- lediyeler Birliği, yapılacak çalış- mayı tam yetkili olarak organize edebilmeli. — Bölgesel kirhlik izleme ve kontrol sistemi kurulmali, — Bölgesel çevre yönetimi pla- nı hazırlanmaiı, plan, bölgenin çevre sorunlarına çözüm bulucu hedefleri, politikalan ve eylemleri içermeli, geniş bir halk katılımı- m öngörmeli, — tnsan kavnağımn deferlen- dirilmesi için programlar yapıl- malı. Paralar nereye gidiyor? Birlik Gend Sekreteri HaKl Ün- lü, Marmara Denizi ve kıyılannı kirletenlenn cezalandırıldığını, ancak kesilen para cezalarımn bölgenin kirlilikle mücadelesinde kullanılamadığını söyledi. Ünlü, "Marmara kirleniyor. Boğaz kir- leniyor. kirletenlerden tahsil edi- len kiriilik bedelleri Çevre Fonu- na gidiyor. Yani burası kirleni>or, bunun bedeli merkezi yönetimin fonu ahyor. Oysa, burası kirieni- yorsa. fon yine buranın temizli- ginde kullamlabilmeli" diye ko- nuştu. Marmara'da denizi kirletenler- den tahsil edilen para cezalannın yuzde 80'i Çevre Fonu'na gidiyor. Kalan yüzde 20'yi ise cezayı kes- mekle yetkili kuruluşlar kullanı- yor. Marmara Denizi'ni kirleten- leri cezalandırma yetkisi denize kıyısı bulunan illerin valilikleri, İstanbui Bu>iıkşehir Belediye Baş- kanlığı ve Sahil Güvenlik Komu- tanlığı tarafından kullanıyor. Marmara Denizi ile boğazların kirliliğının kaynaklarının basında, sanayi kuruluşlarının atıkları, Is- tanbul'un yıllardır çözumleneme- yen ve arıtmasız olarak denize bı- rakılan kanalizasyonnn pislıği, boğazlardan geçen yerli-yabancı gemilerin bıraktıkları atıklar ile tersane çalışmaları gelışor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle