Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
17 OCAK1990 EKONOMİ CUMHURİYET/13
Türktrade'ye
yeni başkan
• Ekonomi Servisi —
Büyük ihracatçıları çatısı
altında toplayan
Türktrade'nin bugün
toplanacak genel kurulunda
Mustafa Süzer'den
boşalacak başkanhk
koltuğuna Koç Grubu'ndan
Ram Dış Ticaret'in Genel
Müdürü Evren Artam'ın
getirilmesî bekleniyor.
Onceki gece Divan
Oteli'nde toplanan dernek
üyeleri Penta D15 Ticaret
sâhiplerinden Murat Vargı
ile Evren Artam'ın ayrı ayn
listelerle seçime gitmeleri
yerine Artam'ın
başkanhğında Vargı'nın da
başkan yardımcısı olacağı
bir liste üzerinde uzlaşma
sağladılar. Bu listede Ram
ve Penta'dan ba§ka Tekfen,
Exsa, Yaşar Dış Ticaret,
Çolakoğlu, Sodimpek ve
Çukurova Dış Ticaret
şirketleri birer üyeyle yer
alıyorlar.
Taksi plakası
kredisi
• Ekonomi Servisi —
Garanti Bankası, taksi
plakası almak isteyenlere
uygun koşullarla kredi
verecek. Alınan kredi,
taksinin çahmasıyla 24 ayda
kolayca geri ödenebilecek.
Ayrıca isteyen Taşıt Kredisi
ile otomobil sahibi de
olabilecek.
SHYVie zam
• BURSA (Cumbnriyet
Biirosu) — Bursa - Istanbul
arasında sefer yapan
Sönmez Hava Yollan
(SHY), 1 şubattan itibaren
yolcu taşıma ücretlerine
yüzde 50 zam yaptı. 1
şubattan itibaren Bursa -
Istanbul arasında gidiş -
dönüş olarak tam bilet 100
bin liradan 150 bin liraya
çıkanldı. SHY'de bebekler
için 7 bin 500, çocuklar
için de 37 bin 500 Iira ücrct
alınacak.
TURKEY
Europe.Buüding Bndges
Tlme'da
Ttirkiye eki
• Ekonomi Servisi —
ABD'de yayımlanan
tanınmış haber dergisi
Time'ın son sayısında
Türkiye konulu 24 sayfalık
özel ilan eki yayımlandı.
'Türkiye; Avrupa'ya Köprü
Kurmak' başhklı ilan
ekinde, Cumhurbaşkam
Turgut ÖzaTla bir
görüşmenin yanı sıra
Türkiye'nin Doğu ile Batı
arasında köprü rolü, turizm
potansiyeli, AT üyeliğinin
Türkiye için hayati önemi,
ile ilgili yaalafa yer verildi.
Mobil radar
Fransızlara
• ANKARA (Cumhuriyet
Börosu) — AT'ye girme
çabasındaki Türkiye, bir
savunma sanayii ihalesini
daha Avrupa firmasına
verdi. Savunma Sanayii Jcra
Komitesi yaklaşık 350
milyon dolar civarındaki
mobil radar kompleksi
oluşturma projesini
Fransızlann Thomson-CSF
firmasına vermeyi
kararlaştırdı.
ŞİRKETLERDEN
• CHRYSLER Kamyon
Imalat ve Ticaret, Türkiye'de
100 bininci aracını üretti.
Türkiye'de 25 yıldır faaliyet
gösteren şirket, Chrysler'in
dılnya teknolojisini
kullanarak ulke şartlanna
uygun AS 900, AS 700, PD
250 ve PD 400 kamyonları
üretimini gerçekleştiriyor.
• TÜYAP tarafından
düzenlenen 6.
Telekomünikasyon,
Bilgisayar, Buro Makine,
Mobilya ve Malzemeleri
Fuan bugün 11.00'de
TÜYAP Istanbul Sergi
Sarayı'nda açdıyor.
• İZOCAM'm yeni
ürünlerini tanıtmak amacıyla
düzenlenen seminerler
Ankara Etap Altınel
Oteli'nde sürüyor. 16
ocaktan itibaren haftada bir
kez olarak düzenlenen
seminerlerde farklı meslek
gruplarına yönelik toplantılar
yapılıyor.
• PARAJANS'ın
düzenlediği Baraka Reklam
Söyleşilen'nin üçüncüsü 24
Ocak çarşamba günü
yapılacak. "Reklam Veren-
Reklam Ajansı llişkileri"
konulu toplantıya
Pamukbank Genel Müdürü
Bulent Şenver konuşmacı
olarak katılacak.
Paraya sıkı kontrol
Merkez Bankası Başkanı Saracoğlu, parasal
programın sihirli bir ilaç olmadığmı belirterek
"program başarıyla uygulandığı ve inandırıcıhk
kazandığı ölçüde enflasyonla mücadelede
başarılı olur, enflasyonist bekleyişleri kırar"dedı.
Toplantıya çeşitli kesimlerden davetlilerin
katılmasının, bunun bir uzlaşma toplantısı
olduğu biçiminde yorumlanmaması gerektiğini
belirten Saracoğlu, Merkez Bankası'nın siyasi
olaylar dışında kalmaya özengösterdiğini belirtti.
ANKARA (Cumhuriyet Biiro-
su) — Merkez Bankası Başkanı
Rüşdü Saracoğlu, dün düzenledi-
ği bir brifıngle, Merkez Bankası
1
nın orta vadeli hedefleri ve 1990
yılı parasal programını açıkladı.
Saracoğlu, "Parasal program si-
hirli bir ilaç degildir. Ancak, prog-
ram başanyla uygulandıgı ve inan-
dıncılık kazandığı ölçude enflas-
yoala mücadelede başanlı olur,
enflasyonist bekleyişleri kırar" de-
di. Saracoğlu, 1990 yılı içinde pa-
rasal genişlemenin sadece döviz
satın alınarak gerçekleştirileceği-
ni kaydetti.
Saracoğlu'nun dün Merkez
Bankası konferans salorlunda du-
zenlediği brifinge, oda ve borsa-
ların temsilcileri ile TÜSİAD'ın
başkan ve bazı yönetim kurulu
üyeleri, Türk-tş araştırma uzman-
ları ile bankacılar katıldı. Sara-
coğlu, konuşmasının başında, çe-
şitli kesimlerin temsilcilerinin top-
lantıya davet ediimelerinden bu-
nun bir "ndaşma toplantısı" ol-
duğu sonucuna varılma'ması ge-
rektiğini söyledi. Saracoğlu, "Biz
Merkez Bankası olarak ber zaman
siyasi olaylann dışında kalmaya
özen gösterdik, bundan sonra da
özen gösternıeye devam edecegiz"
dedi.
Merkez Bankası'run neler yapıp
neleri yapamayacağı konusunda-
ki görüşlerini de açıklayan Sara-
coğlu şunları söyledi:
"Merkez bankalan orta vadede
sadece başarı ile bir tek iş yapa-
bilirler. Bu da orla vadede para-
nın iç ve dış değerinin istikrannın
sağlanmasıdır.
Merkez bankalan, ilave biiyü-
rae veya istihdam yaratmaya çalış-
tıklannda ise orta vadedt- hiçbir
başan sağlayamazlar. Geriye sade-
ce tortu bir enflasyon bırakırlar.
Merkez Bankası bir tek gorev-
Je gorevlendirilebilir. bu da orta
vadede fiyat istikrannı sağlayacak
parasal politikaların oluşlurulma-
sıdır.
Merkez bankalan. teşvik poli-
tikalarının aracı olama/lar. Ülke-
nin doviz ihtiyacını çoımekle de
görevli lutulmamalıdırlar. Merkez
Bankalan, orta vadede nominal
GSMH artışını kontrol altında tu-
tabilirler. Ancak, merkez banka-
lan reel ekonomik büyüme sağla-
mak amacına donük olarak kul-
lanıldıklannda da yine sadece enf-
lasyon yaratmış olurlar."
Saracoğlu, 1990'da uygulana-
cak parasal programı onceden
açıklamalarındaki amacın, "ka-
muoyuna ve karar vericilere bir
parasal çerçeve gostermek ve or-
ta vadeli beklentilerin doğnı oluş-
masını sağlamak" olduğunu kay-
detti.
Orta vadede Merkez Bankası
bilançosundaki buyümenin nomi-
nal GSMH artışının altında tutu-
lacağını belirten Saracoğlu, para
programında da esas olarak Mer-
kez Bankası'nın bilanço büyümesi
ve iç yükümluluklerinin kontrol
altında tutulmasının amaçlandığı-
nı söyiedi.
1990'da toplam bilançonun en
fazla yüzde 12-22 oranında, iç yü-
kümlülüklerin yüzde 15-25 ora-
nında, iç varlıkların yuzde 6-16
oranında, Merkez Bankası para-
sınuı da yüzde 35-48 oranında art-
ma<ı hedefleniyor.
1990 yılı parasal genişleme hedefleri
1988 1989 1990
Klartço böyûktû§ü (trilytm) — 49.0 55.0-60.0
Bilanço bûyükfüğü gemşteme {%) 71.0 30.0 12-22
İç yükümlüiüKer (trıiyon)
İç yükümlûlüKler artış (%) 83 5
28 3
416
32 5-35 5
15.0-25.0
İç vartıMar (trilyon)
iç varlıldar artış {%) 60.0
3t.O
16.0
33-36
6-16
MB parası (trıiyon)
M8 parası artışı (%) 82.0
18 5
59 0
25.0-27 5
35-48
OrU vaMI kedefler (5 yıllık)
• ûnümüateİG beş yrt içinde btenconun yüzde 75'i Merkez Bantasj parasmdan, yûzde
25ı de dış yûkümlüJûklerden oiusacaK.
• Emtsyomn finans?nan kaiemlen ıçinöe halen yüzde 17 oteı payı yûzde 40'a çAa-
nlacak Orta vadede emisyon ve Merttez Bankast parası toplam Merkez Bankası bt-
tançosundan daha hızlı artacaK
• Merkez Bankasi dış varttklan temiı drş yûkûmtûfüklenni yûzde 100 karsrtayacak
dOzeye çe.ecek arts bankalann Merkez Bankası'rtdald dövız mevduatlafi da yûzde
100fcarşıianacak Kabaca,loptamaktıfiermytedeSOs»dışvariıkiardanoiuşaeak.
— Merkez Bankası'ndan kredi
yok:
Saracoğlu'nun parasal program
uygulama esaslanna ilişkin olarak
yaptığı açıklamalara göre bu yıl
Merkez Bankası'nın iç kredilerde
herhangi bir artışa gitmeyeceği,
sadece döviz satın alarak piyasa-
ya likidite vermeyi sürdüreceği or-
taya çıktı.
Saracoğlu, bu konuda şunları
söyledi:
"tç variıklardaki artış yüzde
6-16 arasında tutnlacak. Ağıriığı
dıs variık (doviz) artışıaa verece-
ğiz. Merkez Bankası parası
1990'da da sadece döviz saün ala-
rak genişletitecek. İç vartık arüsın-
da ise degerleme besabı dikkate
alınmıştır. Nakit kredi kullanı-
mında ise degerleme besabı elve-
rirse bankalara öncelik verilecek."
— Kıyamet:
Döviz kuru beklentileri konu-
DEMİREL
I Z L E N I M L E R
Anahtar gene döviz
OSMAN ULAGAY
Merkez Bankası Başkanı Sa-
racoğlu'nun bir dizi veriyle ve
grafikle desteklenen açıklama-
lannı dinledikten sonra üç te-
mel ızlenim edındim ben.
Birincisi, Türkiye'de çok cid-
di çalışan, pek çok değişkeni
hesaba katarak analiz yapabi-
!en, ileri ülkelerin merkez ban-
kalarının standartlarını tuttur-
mayı hedeflemiş bir Merkez
Bankası var. 'Para programı'nın
açıklanmasından önce çok kap-
samlı bir çalışma yapılmış, eko-
nominin genel gidişi, bir ekono-
metrik modelin de yardımıyla
değerlendirilmiş ve bazı hedef-
ler saptanmış. Saptanan hedef-
ler de öyle 'enflasyon şu kadar
olur, faizler şöyle gelişir" türün-
den hedefler değil. Merkez
Bankası'nın kendi bilançosuna
giren biiyüklüklerde, bir marj
içinde saptanan hedefleri, Sayın
Saracoğlu, "Biz Merkez Banka-
sı olarak kendi pavımıza düse-
ni yaparak bu hedefleri tuttur-
ma>-a çauşacağız" diyor. Herke-
simin bu verilerden kendi ilgi
alanına giren sonuçları kendi
analizini yaparak çıkartmasını
istiyor. "Merkez bankalannın
yapması gereken tek görev, pa-
ranın istikrannı korumaktır"
diyen Saracoğlu, ekonomik bü-
yümeyi hızlandırmanın ya da
döviz dengesini sağlamanın
Merkez Bankası'nın görevi ol-
madığmı da açıklıkla belirtti.
lkincisi, Merkez Bankası'nın
öngorduğu programın uygula-
nabilmesi için en önemli koşul,
Türkiye'nin döviz dengesini tut-
turmaya devam etmesi. önceki
akşam ekonomi basınına verdi-
ği yemekü brifingde ve dünkü
toplantıda Sayın Saracoğlu'nu
dinlerken hep bunu düşündüm.
Sayın Saracoğlu'nun tasarladık-
larını yapabilmesi, Türk para-
sına istikrar kazandırması ve
bunun sonucunda enflasyonla
mücadelede daha iyi bir nokta-
ya gelinmesi, eninde sonunda
Türkiye'nin döviz dengesindeki
olumlu gelişmeye bağlı. Bu var-
sayımı aradan çıkartın, bütün
senaryo boşlukta kalıyor bence.
Haklı olarak, "döviz dengesini
tutturmak da benim işün değil"
diyor Sayın Saracoğlu. Gerçi
Sayın Saracoğlu'nun inisiyati-
fıyle 1988 şubatından beri izle-
nen politikaların bu döviz ra-
hatlığının sağlanmasında çok
etkili olduğunu biliyoruz, ama
bu alanda sorumluluğun kendi-
lerinde olmadığını açıkça belirt-
ti Merkez Bankası Başkanı.
Edindiğim üçüncü izlenim de
diğer ikisiyle yakından ilgili.
Merkez Bankası bu ciddi çalış-
mayı yapıp kendi hedeflerini
belirlemekle sanıyorum ki eko-
nomide bir nirengi noktası
oluşturmak ve diğer tüm kesim-
lere, tüm kuruluşlara bir örnek
oluşturmak istiyor. Sanki, "Ben
kendime düşeni en iyi şekilde
yapmaya çalışıyorum, kendi be-
deflerimi de beliriedim, siz de
aynı şeyleri >apabilirseniz eko-
nomi düzluge çıkabilir" mesa-
jmı veriyor.
Tekrar edeyim bu benim ken-
di izlenimim. Belki izlenimin
otesinde gene kişisel bir dileği
de yansıtıyor. Herkes işini böy-
lesine ciddiye alsa ve palavra-
dan kaçmarak neler yapabilece-
ğini ortaya koyabilse her halde
Türkiye ekonomisi de daha iyi
bir noktaya gelebilir.
sunda da bilgi veren Saracoğlu,
kurlardaki artışların bu yıl da ge-
çen yılki düzeyini koruyacağının
tahmin edildiğini söyledi.
Saracoğlu, Merkez Bankası'nın
kurlan duşük tutmak için özel bir
çaba sarfetmesinin söz konusu
olamayacağını belirterek şöyle de-
di:
"Hiçbir zaman yapmayacagımız
bir şey varsa o da şudur; kurian
diışük lutmak için piyasaya döviz
satmayacağız. Zaten eğer, herhan-
gi bir donemde Merkez Bankası-
nın döviz varlıklan azalıvor, iç
krediler artıyor ve bu arada kur-
lar degişmiyorsa bilin ki kıyamet
yakındır o zaman."
. — Bankacılara uyan:
Saracoğlu, Merkez Bankası bi-
lançosunun nominal milli gelirden
daha az bir oranda artması duru-
munda bundan para piyasalarırun
etkilenmeye başlayacağını ve faiz-
leri yükseltici yönde baskılar olu-
şabileceğini kaydetti.
Bugün faiz oranlarının serbest
olduğunu ve Merkez Bankası'nın
herhangi bir mudahalesinin söz
konusu olamayacağını da söyleyen
Saracoğlu, "Bankalanmız faiz
oranlannı düşururlerken bundan
sonra çok daha dikkatli olmalıdır-
lar. Bir anlamda kamu sorumlu-
luğu taşımalıdırlar" dedi.
— Gelirler politikası:
Saracoğlu, sözlerini tamamlar-
ken de parasal programın kendi
başına "sihirli bir ilaç" olamaya-
cağını belirtti. Saracoğlu, "kamu
gelirierini arttıncı yönde sağlıklı
bir gelirler politikasının başlatıl-
ması lazımdır. Bu politika olma-
dan enflasyonla mucadele başanl-
sa dahi maliyeti çok daha ağır
olacaktır" dedi.
Merkez Bankası Başkanı Sara-
coğlu'nun açıkladtğı parasal prog-
rama, toplantıda hazır bulunan
TÜSİAD yöneticileri olumlu tep-
ki verirken, Merkez Bankası eski
Baskanlanndan Sadıklar, progra-
mın uygulanmasmdan umutlü ol-
madığını söyledi. Programla ilgi-
li şu goruşler belirtildi:
Güler Sabana (TÜSİAD Yöne-
tim Kurulu üyesi): Bizım açımız-
dan çok heyecan verici bir olay. tlk
kez bir yetkili, önumüzdeki bir yıl
içinde uygulanacak kararları bize
açıklıyor. Böylece biz de kararla-
rımızı burada getirilen açıklıkları
hesaba katarak alabileceğiz.
Cem Boyner (TÜSİAD Başka-
nı): Bu açıklamayı çığır açıcı bir
olay olarak değerlendiriyorum.
Kesimlerin önünü görebilmesi açı-
sından çok buyük önem taşıyan,
devrim niteliğinde bir açıklama.
Umanm, herkes elinden geleni ya-
parak bu programın başarılı ol-
masına katkıda bulunur.
Cafer Tayyar Sadıklar (Merkez
Bankası eski Başkanı): Parasal
program teorik olarak kendi için-
de tutarlı. Ancak başarılı olması
için maliye politikasının da başa-
nlı olması gerekir. Zaten Saracoğ-
lu da konuşmasırun sonunda, işi
maliye politikasma bıraktı. Mali-
ye politikasım da bütçe görüşme-
leri sırasında hepimiz izledik. Sa-
yın Pakdemirli, "10 trilyonluk
açıkla ben bu ekonomiyi yonete-
mera" dedi. Bu durumda prog
:
ramdan sapmalar olacağı çok
açık. Umarım başarılı olur. An-
cak, umutlu değilim.
6
Mucize devri kapandı'
Ekonorai Servisi — DYP Genel
Başkanı Süleyman Demirel, ts-
tanbul Rotary Kulübü'nün hafta-
lık toplantısında "şov" yaptı.
Türkiye'de mucize adamlar ve
mucize reçeteler devrinin artık ka-
pandığını vurgulayan Demirel,
"bırakınız yapsınlar-bırakınız
geçsinler" felsefesiyle ulke yöne-
tilemeyeceğini, tüm dünyada sos-
yal devlet kavramının yerleştiği-
ni anlattı.
Konuşmasına Doğu Bloku'n-
daki gelişmeleri değerlendirerek
başlayan Demirel, Türkiye'nin
AT'ye tam iiyelik başvurusunun
1993'e kadar kesin bir sonuca
bağlanamayacağını hatırlatarak,
"Türkiye bu degişen dünyada ye-
rini ararken bugüne kadar yönel-
diği Batı"nın kapısı kapanmıstır.
Gelişmelerden sonra nasıl bir Av-
rupa dogacagı meçhuldür" dedi.
Demirel, Türkiye'nin 1990 yıhn-
da gundemindeki en önemli konu-
nun kendini yüceltip, güçlenmek
olduğunu vurgulayarak, şöyle ko-
nuştu:
"Türkiye'nin önunde duran
zorluk ve fırsatlar vardır. 1990 yı-
lında Türkiye üzerindeki tehdil
değerkndirmesiıûn değişmesi, bu-
na bağlı olarak savunma harca-
malannın tartışılması gerekiyor.
Bugüne kadar savuomaya giden
Ttara lartışılmadı. Asker kızar
dendi. Ülkenin kaynaklan kısıt-
hdır. Iji degeriendinnek gerekir."
Türkiye'de temsili parlamenter
rejimin olduğunu savunan DYP
Genel Başkanı, artık sosyal dev-
let kavramının gündemde olduğu-
na işaret ederek, "Zenginden abp
fakire verelim demiyonım. Ama
herkes çalışsın ve yoksulluk sını-
nnın üzerinde bir gelir kazansın
istiyorum" dedi. Dinleyicilere
"Çok mu karanlık bir tablo çiz-
dim?" diye soran Demirel, sözle-
rini şöyle sürdürdü:
"Sorunlann içinde boğulalım
demiyonım. Bunlann içinden çı-
kalım diyorum. 'Mucize adamlar
geiecek, mucize reçeteler getire-
cek..Biz işimize gücümüze bakar-
ken ülke gelişecek!' Olmaz öyle
şey. Mucizeler olmaz. Halkın ka-
blımı, inancı gerekir."
DYP Genel Başkam akşam da,
tstanbul Umura Gezici Sütçüler
ve Yoğurtçular Derneği'nin gece-
sine katıldı. Demirel, burada yap-
tığı konuşmada, "Devirler zaman
zaman bize yardımcı oldu, zaman
zaman olmadı. Kapandı açmaya
nğraştık, Allah vardım etti açtık.
Yine kapandı, yine açtık. Şimdi
bir defa daha açacağız" dedi.
Sermaye çıkışma kolaylık
32 sayılı karara ilişkin değişikliklenCumhurbaşkanı'na sunuldu
ANKARA (AA) — Konvertibi-
liteye geçişin hızlandınlması ama-
cıyla yeni bazı düzenleraeler yapıl-
dı. Hazine ve Dış Ticaret Müste-
şarlığı'nca hazırlanan 32 sayılı ka-
rarda bazı değişiklikler öngören
esaslar, cumhurbaşkammn onayı-
na sunuldu.
32 sayılı kararda yapılan deği-
şiklik ile Türkiye'de yerleşik kişi-
lerin, bankalar, yetkili müessese-
ler ve özel finans kurumlanndan
bir defada alabilecekleri 3 bin do-
larlık döviz sırun kaldırılıyor.
Bankalar ve özel finans kurumlan
aracüığıyla yurtdışına döviz çıkar-
mak serbest bırakılırken yurtdışı-
na çıkışta beraberinde götüı ulebi-
lecek döviz rnıktarı da 3 bin do-
lardan 5 bin dolara yükseltilecek.
Yeni düzenlemeyle Türk parasının
ve Türk parasıyla ödemeyi sağla-
yan belgelerin ihracı, belirlenecek
esaslar çerçevesinde serbest bıra-
kıldı.
Karara göre dışarda yerleşik ki-
şiler ile yurtdışmda çalışan Türk
işçileri, yurda girişlerinde beyan
etmeleri, Türkiye'de yerleşik kişi-
ler ise görunmeyen işlemler çerçe-
vesinde bankalar ve özel finans
kurumlanndan satın almaları
kaydıyla 5 bin doların üzerinde
dövizi efektif olarak yurtdışına çı-
karabilecekler.
Değişiklik uyannca, Türk Lirası
ile ithalat ve ihracat serbest bıra-
kıldı.
Yetkililer, TL ile ihracatın, ey-
lül ayında yayımlanan ihracat re-
jimi değişikliği ile serbest bırakıl-
dığını belirterek "Ancak bunun
uygulanabilmesi için kambiyo re-
Jiminin değiştirilmesi gerekiyordu.
Kambiyo rejiminde, ihracattan el-
de edilen dövizin belli bir süre
içinde yurda getirümesi öngöıü-
liiyor. Kambiyo rejiminde değişik-
lik yapılmadan. Turk lirası ile ih-
racat yapılamıyordu. Biz, kambi-
yo rejimindeki değişiklik çalısma-
lannı da tamamladık. Sanıyonız,
bu hafta içinde yayımlanacak" de-
diler.
Yetkililerin verdiği bilgiye göre
görunmeyen işlemlerden dolayı,
yurtdışına yapılacak ödemelerde
de Türk Lirası kullanılabilecek.
Yeni düzenleme ile 5 milyon do-
lara kadar nakdi sermaye ticari fa-
aliyette bulunmak üzere bankalar
ve aracı kurumlar aracılığıyla
yurtdışına çıkarılabüecek. Ayru
değerdeki ayni sermaye de güm-
rük mevzuatı çerçevesinde ihraç
edilebilecek. 5 milyon dolardan 50
milyon dolara kadar olan ayni ve
nakdi sermayenin ihracında Hazi-
ne MüsteşarlığYnın bağlı olduğu
Devlet Bakanbğı, bu tutan aşan -
sermaye ihracı için ise Bakanlar
Kurulu izni aranacak.
32 sayılı karara göre ticari faa-
liyette bulunmak üzere yurtdışına
çıkanlacak 25 milyon dolara ka-
dar sermaye için bakanlık izni, bu-
nun üzerindeki için ise Bakanlar
Kurulu kararı gerekiyordu.
Yeni düzenlemeye göre yurtdı-
şmda yerleşik kişilerce borsaya ko-
te edilmiş menkul kıymetlerin yanı
sıra Sermaye Piyasası Kurulu'nca
ihracına izin verilen veya kamu
kurum ve kuruluşlarınca ihracat
edilen menkul kıymetlerin satın
alınması, satılması ve bu kıymet-
lere ait gelirler ile satış bedelleri-
nin transferi serbest bırakıldı.
Türkiye'de yerleşik kişiler de,
yabancı borsalarda kote edilmiş
menkul kıymetlerin yanında, ya-
bana ülkeler tarafından Merkez
Bankası'nca alım-satım konusu
yapılan dövizler üzerinden ihracat
edilen Hazine bonolarını ve dev-
let tahvillerini serbestçe satın ala-
bilecekler ve bu kıymetlerin alış
bedellerini yurtdışma transfer ede-
bilecekler.
Böylece kote edilmemiş bazı
menkul kıymetlerin alım satımı-
mn da serbest bırakılarak portföy
yatınmları ile yabancı sermayenin
teşvikinin amaçlandığı belirtildi.
T U K E T I C I G O Z U Y L E
MERAL TAMER
Hakkımızı aradıkça...Ekonomi sayfamızdakı bu köşe başlayalı 2 ay
kadar oldu. Bu süre içinde sırra kadem basan
utulerden tuketiciye zorla satılmak istenen uçak
biletlerine, piyasadaki tupgaz sıkıntısından üre-
tim tarihi sonradan değiştirilerek şişenin üzeri-
ne yapıştırılmış ilaçlara, ön ödemeli taksitli sa-
tışlarla ilgili tüketici şikâyetlerinden ithal diye sa-
tılan yerli yumurta makinelerine dek çok çeşitli
sorunları dile getirdik.
Pekiyi sonuç ne oldu? Iki ayın bilançosunu me-
rak ediyor musunuz? Eğer bu köşenin okuruy-
sanız ve aynı olaylar günün birinde bizim başı-
mıza da gelebilir diye düşünüyorsanız, merak et-
memeniz mümkun mü?
Öyleyse sizleri daha fazla merakta bırakma-
yalım:
• Sırra kadem basan ütü
"Dogurda"— 22. 11.1989 tarihli ilk yazmuz-
da Izmir Aliağa'da Cemil Oztürk adlı okurumu-
zun mektubuna yer vermiştik. öztürk'ün satın
aldığı Lider marka ütü, garanti süresi içinde bo-
zulmuş, ütünün tamir servisi Aliağa'da olmadı-
ğı için, satıcı fırma ütüyü fzmir'e göndermiş, ama
utu "sırra kadem basmıştı." Biz konuyu araştı-
nrken, ütüyü toptancı fırmanın sahibinin otomo-
bilinin bagajında bulduk. Yazı yayımlandıktan
sonra ütü satıcıya iade edildi ve tamiri sağlandı.
Bu arada üretici firmayla yaptığımız gorüşme-
ler sonunda da Cemil Öztürk'e yeni bir ütü gön-
derildi. Sonuçta Nasreddin Hoca'nın önce do-
ğurup sonra ölen kazan hikâyesi misali Cemil öz-
türk'ün ütüsü de "dogurdu". Şimdi sağlam 2
ütüsü var.
• Uçak bileti içla kesllen 2O0 bin II.
r a b k e e z a iade edildi — tzmirli okuru-
muz Gülsen Buyuk-
bay, Londra'ya gıdecek
kızı için daha ucuz ol-
ması nedeniyle Rumen
Hava •Yollan'nın Iz-
mir'de bilet satışını ya-
pan Zeytur'dan sadece
gidiş bileti satın almak
istemiş, ancak kendisine
zorla gidiş-dönuş bileti
verilmeye kalkışılmış,
bilet kabul edilmeyince
de gidiş bileti için alınan
avanstan 200 bin Iira ce-
za kesilmişti. Bu konuy-
la ilgili yazımn köşemiz-
de yayımlanması üzeri-
ne Türkiye Sevahat
Acehtalan BiriiğiTİR-
SAB'ın başkanı Sayın
Bahattin Yücel devreye
girdi ve Gülsen Büyük-
bay'a kendisinden hak-
sız yere alınan 200 bin Iira iade edildi. Para-
yı aldıktan sonra tzmir'den bizi arayan Gülsen
Hanım, "mesele 200 bin lirada degil belki, ama
parayı alınca vatandaş olduğumu hissettim. Bun-
dan böyle en küçük olayda bile hakkımı ara-
yacağım" diyerek sevincini bizimle paylaştı. An-
cak TÜRSAB Başkanı Bahattin Yücel, gazete-
mizdeki bu yazı uzerine daha vahim bir olayın
farkına varmıştı: Uluslararası sivil havacılık an-
laşmalanna göre "uçağın çıkış noktasında bile-
tin kesilmesi gerekti." Uçağın çıkış noktası Is-
tanbul olduğuna göre biletin Türkiye'de kesilmesi
lazımdı. Anlaşma kurallarına göre de Türkiye'-
de bu bileti kesme hakkı Türk Hava Yollan'na
aitti. Bu durumda Rumen Hava Yollan TA-
ROM, Romanya'da bileti kesip Türkiye'de kes-
miş gibi gösteriyor, zaten o nedenle de biletin ia-
desinde 200 bin Iira gibi "göriilmemiş" bir ceza
söz konusu oluyordu. Bu olayda Türk Hava Yol-
lan'mn da "ihmali" kuşkusuz vardı. THY ken-
di pazarında kendine rakip olabilecek haksız bir
uygulamaya (belki bilmeyerek) izin vermiş olu-
yordu. Romanya'da Çavuşesku yönetiminin dev-
rilmesiyle bu sorunun kendiliğinden çözüldüğü
ve yeni Rumen yönetiminin Uluslararası Hava-
cılık Anlaşması'na katılmak ıstedıği söyleniyor.
Konunun bu noktadan sonraki takibi ise bize de-
ğil, Türk Hava Yollan yönetimine düşüyor.
• Ayakkabırılar Federasyoaıına te-
ş e k k ü r — Kayseri'den yazan Şule Akkılıç'ın
ayakkabı sorununu bu köşeye aktarmadan Tür-
kiye Ayakkabıcılar Federasyonu Başkam Temel
Çonıh'un yardımıyla çözdük. tlkokul öğretme-
ni okurumuz Şule Akkılıç, 29 Ekim Cumhuri-
yet Bavramı'na katılacağı için Kayseri'nin en ta-
nınmış ayakkabı mağazası olduğunu söyledi Ve-
yis Kundura'dan 60 bin Iira ödeyerek bir ayak-
kabı satın alıyor. Ancak daha Cumhuriyet Bay-
ramı töreni bitmeden ayakkabımn topuklannda-
ki deri sıyrılıyor. tkinci giyişte ise ayakkabımn
yüzündeki deriler ıslak karton gibi soyulmaya
başlıyor. Şule Akkılıç ayakkabıyı aldığı yere ge-
ri götürüyor. Satıcı ayakkabıda dikiş hatası ol-
duğunu kabul ediyor, ama zaran karşılamaya ya-
naşmıyor. Okurumuz üsteleyince de "nereye is-
terseniz başvunın, islerseniz Kayseri Gazetesi'n-
de yayımlatın" diyor. Şule Akkılıç'ın bu mek-
tubunu Temel Çoruh'a ilettiğimizde sorun yanm
gün içinde çözüldü. Şule Hanım daha sonra yap-
tığımız telefon göruşmesinde "Temel Beyin so-
runu çözdügünü ögrendikten sonra yeniden Ve-
yis Kundura'ya gittim. Sizi galiba tstanbul'dan
Ayakkabıcılar Federasyonu'ndan aramıslar de-
dim. Hiç itiraz etmeden 'buyurun istediğiniz
ayakkabıyı alın' dediler. Ben de begendigim sag-
lam bir ayakkabıyı aldım" dedi.
• Saghk Bakaalıgı'aıa kassaslyetl —
"llaçta üretici sorumluluğu" başlıklı
yazımn yayımlandığı
gun daha sabah saat
10.00'da Ankara'dan
Sağlık Bakanlığı Eczaa-
lık Genel Mudürü Rıfat
öktem tarafından aran-
dık. Kendisi sabahın o
saatinde gazetemizdeki
haberi okumuş, oku-
duktan sonra Istanbul^
daki 2 firmayı da ara-
raış, firmaların görüşle-
rini almıştı ve bize bun-
ları aktarıyor, Sağlık
Bakanlığı'nın ilaç konu-
sunda çok hassas dav-
randığını belirtiyordu.
• Tıraş naklaesi-
•ia pareası bn>
lundu — Mersin'li
okurumuz O. Nedim
Ardoğa'nın tıraş maki-
nesine parça bulamamasıyla ilgili mektubunu bu
köşede yayımladıktan hemen sonra Payer mar-
ka tıraş makinelerinin üreticisi Erdem Ticaret-
ten bizi sradılar ve parçanın okurun adresine öde-
meli olarak gönderilebilmesi için adres aldılar. Ni-
tekim daha sonra okurumuz Nedim Ardoğa'dan
da ikinci bir mektup aldık. Ardoğa, "Size yazdı-
gım mektup mucizevi bir sonuç verdi. Posta ile
adresime gönderilen yedek parçayı makineme
taktım ve yeni bir makineye ktvuşmuş oldum"
diyordu.
Erdem Ticaret'in sahibi ise bize daha
sonra tıraş makinesi satüırken içine konan bro-
şurleri gönderdi ve bu arada "Biz iiriinlerimize,
markamıza her zaman sahibiz. Sattıgımız ber ma-
lın ambalajının içine servis teşkilatıyla ilgili bir
broşur koyanz. Burada tüketicinin, makinesi bo-
zuldugu zaman başvurabileceği Payer servisleri-
nin adresleri yer alır. Aynca garanti belgesinde
de firmamızın açık adresi, telefon ve teleks nu-
maralan mevcuttur", dedi. Biz de malına sahip
çıkan bu ureticiye teşekkür ediyoruz.
Imalat sanayii alt sektörlerinde 89'un 3. üc ayındaki temel göstergeler
i
1
i1i
111•
1I•••
I
1
İaatot siMT<i inptan
Gıda. Içfc ve îütûn
T
e*s&l, Der ve Ayakab.
Orr^an Ûrunıer
Kâğtt ve Basım San
lömya, Pefol Ürûnien
ve Plast* Sanayi
Taş »e Top Day San
Metal Ana Sanayii
Metal Eşya Maigne ve
Teçhızat. Tasıt Araç
Sar
Diğer Imaıât San
Toplam Imalâ! San
İşyeri
ufm
59
229
23
69
154
50
62
261
22
949
Vrttfca
kıymeti
(fflftyMTI.)
895 039
1 278 491
57 205
327 734
1880 412
389 073
1'•78 999
2 043 093
35 233
8 086 284
Sıtu
kıymeti
(•ityMi TL)
690906
1292 717
58 748
299919
1884 575
375 813
1092 939
2 018 844
34 910
7 749 375
SM
H
290
•2 0
•3 0
30
-10
30
70
10
00
43
KafJtite
kırilamıni
«Ut
67 5
74 4
606
72 2
67 5
720
617
626
636
67 5
•— 1 T
^—-- 1
m '• • \ J
Bt~—^-T i 1
i ——f—l
WM
Wm
ffll lf S
I
11
1
—ı ,—-t
-~^ •
|
Üretimde canlanmaIstanbul Sanayi Odası'nın üç ayda bir
yayımladığı, imalat sanayiinin durumuna ilişkin
raporda, 1989 yılının üçüncü üç ayında, geçen
yıla göre imalat sanayii üretiminin reel olarak
yüzde 8.4 oranında arttığı belirlendi. Ancak bu
artış 9 aylık dönem dikkate alındığında yüzde
1.3'lük gerilemeye dönüşüyor.
Ekonomi Servisi — 1989 yılba-
şından itibaren durgunluk içine gi-
ren imalat sanayiinin yılın uçün-
cü üç ayında canlanmaya başladı-
ğı belirlendi.
tstanbul Sanayi Odası'nın uç
ayda bir yayımladığı imalat sana-
yiinin durumuna ilişkin raporda,
1989 yılının üçüncü üç ayında
imalat sanayii üretiminin reel ola-
rak yüzde 8.4 oranında artîiğı be-
lirtildi. 1988 yılının aynı dönemi-
ne kıyasla ortaya çıkan bu artış
butün alt sektörlerde farklı oran-
larda gerçekleşri. Sektöriın uretitn
artışına ilave olarak kapasite kul-
lanım oranlarının da yükselmesi
1989 yılının s'on çeyreğinde dur-
gunluğun belirli ölçüde aşılacağı
biçiminde yorumlandı.
tSO'nun araştırmasına göre
1989 yılının üçüncü uç ayında üre-
timde sağlanan yüzde 8.4'luk ar-
tış, yılın 9 aylık dönemi dikkate
alındığında yüzde 1.3'Iük gerile-
meye dönüşüyor. İmalat sanayii
üretimi ocak-mart doneminde
yüzde 13.7 oranında düşme gös-
termiş, mart-haziran doneminde
ise hiç değişmemişti.
Sektörün kapasite kullanım
oranlarının hem 1988 yılının
üçüncü üç ayına göre hem de
1989'un ikinci üç ayına gore yük-
seldiği belirtilen araştırmada, şir-
ketlerin tam kapasiteyle çalışama-
ma nedenleri şöyle sıralandı:
"İç ve dış talep vetersizliği, mali
gaçliikler, hammadde yetersizligi,
isçi sorunlan, enerji problemleri
ve diğer sorunlar."
İmalat sanayii alt sektörleri
içinde en yüksek kapasite kulla-
nım oranına yüzde 74.4 ile tekstil
ve ayakkabı sanayii nde ulaşılır-
ken, en düşük kapasite kullanım
oram yüzde 60.6 ile orman sana-
yiinde gerçekleşti. Taş ve toprağa
dayalı sanayilerde de kapasite kul-
lanım oram ikinci üç aya göre düş-
tü.
1989 yılımn ikinci üç ayında
kapasite kullanım oranlan imalat
sanayii alt gruplanna göre şöyle
belirlenmişti:
"Gıda, icki ve tiitiin yüzde 615,
lekstil, deri ve ayakkabı yüzde
74.3, orman üriinleri yüzde 60.6,
kâğıt ve basım sanayii yüzde 70.8,
kimya. pelrol ürunleri, lastik ve
plastik yüzde 66.6, taş ve toprağa
dayalı sanayi yüzde 73.6, metal
ana sanayii yüzde 61.1, metal eş-
ya, makine ve ulaşım araçlan sa-
nayii yüzde 62.2, diğer imalat sa-
nayii yüzde 66.8 ve toplam ima-
lat sanayii yüzde 66.8."
P A Y Ç ° K H I Z Ü
* * P ^ V B O
• r\f\ ÇOK FARKLI'^uz^.
GO*«PA^Ş İST 1343456 «161 220» »132J761 ANK 1363965 • 1372565 IZM 225215