25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/16 SPOR 17 OCAK 1990 Siyah-Beyazh takım tarihinin 'altın' dönemini yaşıyor Her yerdeBeşiktaşSiyah-Beyazlı ekip, Ad. Demirspor önündeki 10-0'lık galibiyetle gelmiş geçmiş tüm dönemlerin gol rekorunu kırdı. Beşiktaş kendi sahası ve deplasmanda en çok gol atan ekip olurken, en az yenilgi alan takım unvanına da sahip. Spor Servisi — Türkiye Birin- ci Ligi'nin ilk yansı sona erdi. Ya- pılan araştırmalar Beşiktaş'ın li- der olarak kapattığı ilk yanda il- ginç bulgulan ortaya çıkanyor. Buna göre Beşiktaş, en çok gol atan olmasının yanı sıra kendi sa- hasında ve deplasmanda da en ba- şarılı ekip. tlk yarı istatistikleri büyük ta- kımları üst sıralardaki üstünlüğü ve diğerlerine oranla daha iyi so- nuçlar elde ettiğıni gösteriyor. Bursaspor'da özellikle Yılmaz Vural'ın gelişi ile büyük bir yük- seliş gösteren ve oynadığj futbol ile bir anda dıkkatleri uzerine çe- Ven bir takım. Spor servisimizde yapılan ilk yarı değerlendirmesi jöyle: Kendi sahasında Beşiktaş Takımların kendi sahasındaki maçlara göz attığımızda Beşiktaş'ı lider olarak görüyoruz. Siyah- Beyazlı ekip kendi sahasında oy- nadığı 9 maçın 8'ini kazanırken yalnızca 1 maçta yenilmiş. Kendi sahasında 28 gol atan ekip bu alanda da rekortmen. Beşiktaş, ayrıca, en az gol yiyen takım. Kendi sahasında yenilgi almayan iki takım var: Trabzonspor ve Bursaspor. Kendi sahasında gali- biyet alamayan tek takım ise Sa- karyaspor. Kendi sahasında hiç beraberiiği olmayan takımlar için- de Beşiktaş, Karşıyaka ve Zeytin- burnu bulunuyor. Deplasmanda yine Beşiktaş Beşiktaş deplasmanda oldukça başanlı bir ekip. Yaptığı 8 maçın 4'ünde galibiyet, üçünde beraber- lik ve l'inde yenilgi alan Siyah- Beyazlıları 9 maçta 5 galibiyet ve 4 yenilgi ile Fenerbahçe izliyor. San-Lacivertli ekibin deplasman- da beraberliği yok. Ya yeniliyor, ya yeniyor. Deplasmanda en az gol yiyen takım ise Galatasaray. En çok gol atan Beşiktaş. Deplas- manda en çok gol yiyen takım Adana Demirspor. Lacivert- Vlavilı ekip toplam 28 gol yemiş. Bu sayının 10'u Beşiktaş maçın- da gelen gol. Deplasmanda en çok berabere kalan 8 takım var. Kar- şıyaka, Konyaspor, Ad.D.Spor ve Samsunspor için deplasman bir Beşiktaş'ın ilk yarı karnesı Beşiktaş Era>n feCep Gtkftan U M tadr Ruıa Metmeı î! i6 ı 6 i 6X 7 5 6 7 4 VVIISCT 9 wasn 6xx Feyy» | 3X Küm 3 , M "uran Bm»ı McDonaM Sjfie- B Metin 2er KMetr 3 5 S4 5 «a !Î 5 S3 4 S4 6 4 S 5 3 4 3 ? 3 4 4 5X C •> 6 84 3 6 3 6 6 3 4 4 4 3 3 S2 •t t 1 S4 3 6 4 K3 7 6 5 fi6 5 S S 7 8XXX 9XXXK 9XXX 6 6 i * 6 6 7 5 6 6 S 7XX 7X fİ İİ !t h *ı 6 6 6 S5 S6 S6 7 5 . 5 5 5 7X 4 5 4 4 7X 4 6 4 7 6 SXX 6 7 se s 5 7 e 11 5 S a 5 5 7 6 SX EX 6 e 5 ss S7 6 8 4 c Îİ5 S 7 6 7 6 G 3 5X 6 5 i5 2 e 5 4 5 3 S 4X 5X 5 4 » J4 S3 6 4 4 6 6 4 !İ6 4 S 6 6 8X 4 7 i 6XXX 5X 4X 7X 7XX i6 S6 S 6 6 a 5 w ı 5.1 h5 3 4 5 4 4 5 ax ; s 1 a 6X S7» 7X 5XX 3 S6 ONEMIİ MT: Tabtoda yer alan ısareöer $u arUamlan beiirtmektedir. S: San Kart, K K n ı a Kart, X. GaL Beşiktaş'ın 2. yanda deplasmanda oynayacağı maçlar Boluspor. Bursaspor, Adana Demirspor, Ankaragücü, Altay, Konyaspor,' Sakaryaspor ve Malatyaspor hutistik: L E V E N T H ' C E L M A N maçlar göz önüne alındığında, B- nuçlar göz önüne alındığında bir gin en başarılı ekibi yine Beşik- m a c t a er > f a z l* gol atma rekoru, kabus gibi. Bu takımlar yapuklan maçlarda 7 maglubiyet almışlar. Deplasmanda hiç galip gelemeyen iki takım bulunuyor. Adana De- mirspor ve Samsunspor... İlk yannın lideri Beşiktaş, dep- lasmanda yaptığı maçlar göz önüne alındığında ligin en başa- rılı takımı görünümünde. Beşik- taş ilk yarıda oynadığı 8 deplasman maçında sadece 1 ye- nilgi almış. Kendi sahasında oynadığı taş. Beşiktaş kendi sahasında oynadığı 9 maçın 8'inden galip ayrümış. Kendi sahasında bera- berliği olmayan siyah-beyazlı ekip yalnızca bir kere sahasından mağlup ayrılmış. Rakip kalelere 28 gol atan Beşiktaş, kalesinde yalnızca 4 gol görmüş. Kendi sa- hasında en az gol yiyen ve en çok gol atan takım yine Beşiktaş. Ligin ilk yansında alınan so- yine siyah-beyazlı ekibe ait. Ada- na Demirspor ağlanna 10 gol bı- rakan Beşiktaş, Sakaryaspor ağlarını da 7 kez havalandırdı. 1989-90 futbol sezonnnun ilk yansında süper sonuçlar alan Be- şiktaş, Fenerbahçe'yi 5-1 yendiği maçta da ezeli rakibine karşı 49 yıhn en iyi sonucunu aldı. Beşik- taş daha önce F.Bahçe'yi 1941 yı- lında (özel maç) 7-1 mağlup etmışti. PUAN DURUMU (KENDİ SAHASINDA) Takımlar O C B M A Y P Beşiktaş 9 8 — 1 28 4 24 Trabzon 9 7 2 — 22 7 23 Bursaspor 9 6 3 — 1 6 S 21 Fenerbahçe 8 6 1 1 20 12 19 Galatasaray 8 S 2 1 14 6 17 Samsunspor 9 5 2 2 10 5 17 Malatya 8 5 2 1 12 8 17 Karşıyaka 8 5 — 3 22 15 15 Ad.D.Spor 8 4 3 1 11 8 15 Boluspor 9 4 3 2 7 6 15 Konyaspor 8 4 2 2 12 6 14 G.Birliği 9 3 5 1 14 12 14 Sanyer 9 3 3 3 16 12 12 Zeyünburnu 8 4 — 4 10 9 12 Adanaspor 9 3 3 3 13 14 12 Ankaragücü 8 3 2 3 8 6 11 Altay 9 2 4 3 10 13 10 Sakaryaspor 8 — 2 6 6 17 2 PUAN DURUMU (DEPLASMAN) T«kıml«r O G B M A Y P Beşiktaş 8 4 3 Fenerbahçe 9 5 — Galatasaray 9 4 1 Ankaragücü 9 3 4 Trabzon 8 3 3 Adanaspor 8 3 3 Zeytinburnu 9 2 3 Sanyer 8 2 3 3 8 11 9 Boluspor 8 2 3 3 10 16 9 Altay 8 2 2 4 8 13 8 Sakaryaspor 9 2 1 6 10 22 7 Bursaspor 8 1 3 4 7 12 6 G.Birliği 8 1 3 4 5 16 6 Malatya 9 1 2 6 9 17 5 Karşıyaka 9 1 1 7 6 13 4 Konyaspor 9 1 1 7 7 20 4 Ad.D.Spor 9 — 2 7 7 28 2 Samsunspor 8 — 1 7 3 21 1 1 17 4 14 4 13 2 8 2 11 7 15 9 15 6 13 9 13 9 12 2 12 11 12 4 10 11 9 3 8 11 3 10 16 4 8 13 BASKETBOL Efes Pilsen Panoinos önünde /Avrupa Koraç Kupası final grubunda ^/mücadele eden Efes Pilsen 3. maçını TYunanistan Lig 2'ncisi Panoinos ile Atina'da oynuyor. Coach Aydan Siyavuş, "Kazanmak için oynayacağız" dedi. LEVENT YUCELMAN ATİNA — Avrupa Koraç Ku- pası final grubunda Efes Pilsen 3, maçını bugün Yunanistan'ın Panoinos takımı ile Atina'da ya- pacak. Karşılaşma 21.45'te baş- layacak. Efes Pilsen, maçın oy- nanacağı "Atina'ya dun geldi ve yaptığı antrenmandan sonra maç saatini beklçmeye başladı. Gru- bunda lider olan Efes Pilsen ve 2. sırada bulunan Panoinos için bu karşılaşma büyük önem taşı- yor. Panoinos ligde Paok'un ar- dından 2. sırada bulunuyor. Edindiğimiz bilgiye göre en teh- likeli oyuncuları, Yunan milli ta- kımında yer alan 25 yaşında ve 2.03 boyundaki Christodolou ve Panoinos'un Yugoslav oyuncu- su Banacek. Ayrıca John Hud- yor. Eğ«r bu maçı kazanırsak bü- yük ihtimalle ber şey biter ve bundan sonraki maçlanmızda daha rahat olnnız. Ancak bu maçı kaybedersek şansımızı yitir- miş savılmayu. Çunku önüraüz- dc kazanabilecegimiz maçlar var. Bizim için en leblikeü oyuncula- n Yngostav Banacek ve milli oyunculan Christodolou. Ame- rikahlan vasat, ancak takım oyu- nuna ayak nydurabilen yararlı bir oyuncu görünümünde". Si- yavuş Efes takımının durumu hakkında da "1 baftadır çalışı- yonız. Araya Eczacıbaşı maçı ginnesine ragmen çalışmalanmı- a sürdürdük. Taner'in forrn du- rumn çok iyi. Taner ber zaman yararlı oluyor. Hamilton istik- rarsız, Blackwell'in iseraaçek- sigini göz önunde bulundurmak Milne-Metin sürtüşmesi Beşiktaşlıları çok üzmüştü Ikisi de kazançlı çıktı Koraç Kupası'ndaki Efes'in istatistiği j ! Şut 3 sayı P.Dİbi Fntf S^ib BJUb T.Çri T.K«y 531 lOVm 41/86 69/88 66/86 109 77 38 42 ^•53.1 <^47.6%78.4 76.7 Efes Pilsen-Wat Wieden (Avusturya): 80-66, 111-47 (îlk tur) Efes Püsen-BeUiaone (îsviçre): 103-75, 79-81 (ikinci tur) Efes Püsen-Alraa Ata (SSCB): 77-71 Efes Pilsen-Hapoel (İsraa): 81-79. son adında vasat, ancak takıma çok faydalı bir Amerikalı bulu- nuyor. Hudson, bu yıl South Ca- rolina Üniversitesi'nden mezun ve 2.03 boyunda. Ayrıca çok iyi sıçrayan ve ribauntlarda başan- lı olan bu oyuncu için Efes'in en büyük -tesellisi ıstikrarsızlığı. Üniversiteden mezun olur olmaz Ynnanistan'a gelen Hudson, ge- çen yılki istatistikleri 14.8 sayı, 7.7 ribannt ortalaması ve toplam 38 aslst ile 21 top kesrae. Maçın oynanacağı saati bekle- yen Efes Pilsen'in coachı Aydan Siyavnş ise yenilgi halinde her şe- yin bitmeveceğini belirtti. Siya- vuş sözlerine şöyle devam etti: "Panoinos ligde iyi bir durum- da. Şöyle ki, averajla ligde Pa- ok'un ardından 2. sırada olması ne deoli güçlü oldnğnnu gösteri- zorundajız. Bu maçın kilil ada- mı ise bana kalırsa Levent." Efes Pilsen'in coachı Aydan Siyavuş, rakibin oyun düzeni ve Efes'in maçta nasıl başarılı ola- bileceği şeklindeki sorumuzu ise şu şekilde cevaplandırdı: "Raki- bimiz iyi müdafa >apan bir ta- kım. Hücumdaki başanlannı da buna ekliyoriar. Bundan önceki rakiplerimizin savunma ya da hücumda açıklan vardı. Fakat bu eksiksiz bir takım ve Yugos- lav basketbolunu oynamaya ça- lışan bir ekip." Maç TV'de Efes Pilsen'in Panoinos ile ya- pacağı final grubu maçı saat 21.45'ten itibaren TVl'den nak- len yayımlanacak. 13+1'i 5 kişi büdi Spor Servisi — Spor Toto'nun 19. haftasında 13 artı l'i beş ki- şi bilerek 29 milyon 826 bin 337'şer lira kazandılar. Spor Toto Teşkilat Müdürlü- ğu'nden yapılan açıklamaya gö- re, Toto'nun 19. haftasında 13 maçı 32 kişi bildi ve 11 milyon 471 bin 668'er lira kazandılar. Toto'da 12 bilen bin 94 kişi ise 377 bin 495'er lira ikramiye ala- caklar. Spor Loto'da ise 8 beraberlik çıkmadığı için 224 milyon 173 bin lira devrolurken 7 bilen 4 kişi 56 milyon 43 bin liranın sahibi oldular. Günün programı Ali Sami Yen 13.30 G.Saray (3. lig)-Bakü VOLEYBOL tsunbul (Burhan Felek) 15.00 Kunuluş-ltfaiye (2. Erk. L) 16.30 Paşabahçe-Emlak Bank. (1. Erk. L) Ankara (Selim Stm) 16.00 Z.Bankası-CSaray (l.Erk. L) ADANA^DAN AHMET ÖZARSLAN 1. KOŞU: F: Süslüihsan (1); P: Doganbatur (3), P: Akmurat (2), S: Eserbatur. 2. KOŞU: F: Toros (5), P: Se- renbey (3), P: Mehteran (2), S: Ketence (1). 3. KOŞU: F: Young Prince (3), P: Minmino (8), P: özku (9), S: Bulut (5). 4. KOŞU: F: Doruhşah (3), P: Efsane (4), P: Şahaner (7), S: Ahmetbey (1). 5. KOŞU: F: Selbatur (1), P: Alunay (6). P: Kurtoğlu 1 (4), S: Nilüfer (7). 6. KOŞU: F: Karaşimşek 1 (9), P: Silver (3), P: Yön (I), S: Ba- hargülü (7). 7. KOŞU: F: Gizbatur (6), P: Burcu 1 (4), P: Tacım (9), S: sır- daş (7). 6,1 ı 2 £? j - î • G ! «S 7 S S a »s 4 s 7 s ? 3 4 * î S 4 O5 j s 4 5 ı 2 * i 7 a • 6 X ç METİN TÜKENMEZ Türk futbolu Gordon Milne ile Metin Tekin'in arasındaki hoca- futbolcu Uişkisini uzun süre unut- mayacaktır. Bu ilişki gelecek ku- şaklar için de hem teknik adam- lara hem de futbolculara eğitici bir örnek olarak kalacaktır. Mil- ne iki yıla yakın bir süre futbol kamuoyunun ve basının tepkisi- ne karşın prensiplerinden ödün vermeyip Metin'e forma giydir- medi. önceleri Milne'nin Metin'- den bazı istekleri vardı. Bu istek- ler de son derece doğaldı. Neydi Gordon'un Metin'den istedikleri? Metin'in antrenmanlarda çalış- ması, kendisi için değil takımı için oynaması ve topu kaptıktan son- ra karşıuna pres yapması. Kuşku- suz Metin'in takım oyununa uyum gösterebilmesi için antren- manlarda çok çalışması gereki- yordu. Bir de geçirdiği sakatlığı düşünürsek Metin için çahşmarun ne denli önemli olduğu açıkça or- taya çıkar. Çalışmadan Beşiktaş'- ın temposuna ayak uydurmak olanaksızdı. Ama Metin antren- manları askıya alıyor, futbol ka- muoyundan aldığı güçle takımda oynayabileceğini sanıyor ve buna en çok da kendi inanıyordu. Me- tin'in bu tutumundan da hem kendisi hem de takımı olumsuz olarak etkileniyordu. Bu arada, zaman zaman forma giyen Metin başansız olunca ovundan alınıyor ve oyun dışı kaldığı zaman hoca- sına küfredip ayakkabılannı fır- latacak kadar ileri gidebiliyordu. Ama Gordon Milne her zamanki ilginçliğini sürdürerek "Metin'in ayakkabı fırlattıguıı görmedim, küfürunü de duymadım" diyerek, bir hocanın futbolcusu ile sürtuş- Metin sakathktan kurtulduktan sonra Milne'nin kendisini istemediğine inanıyordu. Bu inanç ise antrenmanlanna ve çalışmalarına yansıyordu. MİLNE-METtN — Ligin ilk haftalarında tngiliz teknik direktörle ünlü futbolcunun yıldızı bansmı>ordu. meye girmesınin kimseye yarar getirmeyeceğini dolaylı olarak vurgulamak istiyordu. Gerçekte de bir hocanm kavga- dı-n değil banştan yana olması ge- rekir. Bunu yaparken de prensip- lerinin ve takım ruhunun zedelen- memesine dikkat etmesi gerekir. Hiçbir hoca, futbolcusunu yitir- mek istemez. Çünkü bir amaca ulaşmak için ikisinin de birbirine gereksirümi var. Yeter ki takımın başarısına ayak bağı olmasınlar. Bir futbolcunun takımın başarı- sına katkısı yoksa, takımın dışın- da kalması kadar doğal bir şey olamaz. Futbolda başarı ve başa- nsızlığın ölçuldüğü tek yer futbol alanıdır. Antrenmanlarda iyi ça- ltşıldığı zaman maçlarda başan- sız olmak, çok özel durumlann dışında zordur. Metin ilk zaman- lar Gordon Milne'nin kendisini is- temediğine inanıyordu. Bu inanç- sızlık ise antrenmanlara ve çalış- malanna yansıyordu. Sanırım bir hoca için en büyük talihsizlik, Metin gibi bir futbolcuya sahip olup ondan verim alamamaktır. Gordon Milne bu sıkıntıyı uzun süre yaşadı. Milne ile Metin'in çok uzun sü- ren anlaşmazlığından kaybeden Milne ve Beşiktaş, kazanan ise Metin oldu. Eğer Gordon, Me- tin'e ödün verseydi, Metin 50 kü- sur ulusal maçta 2 gol atan, ant- renmanlarda gereği gibi çalışma- dığı için yeteneklerini sunmakta zorlanan bir "sarı fııtına" olarak kalacaktı. "Bir degisiklik başka bir degişikligi dogurur." Milne'- nin prensiplerine bağlılığı yeni Metin'in doğmasına neden oldu. Yeni Metin ise gol atıyor, arka- daşlanna pozisyon hazırlamakta başanlı oluyor, daha da önemlisi ^ocasına inanıyor. Şimdi sormak gerekir Metin'e, daha önceleri ne- relerdeydin? Yine de fazla geç kalmadığı, iyi futbol oynamaya başladığı için Metin'i; hocalık onurunu kunarıp Metin'i Türk futboluna kazandırdığı için ise Milne'yi kutlamak gerekir. Çün- kü ikisi de stresten çıkıp başarıya koşuyor ve kazanıyor. Voleybol Federasyonu'na îstanbuVdan tepki ^Bu federasyon ile bîr yere vanlmaz' Voleybolda faaliyet gösteren Istanbul kulüpleri yeni federasyonu eleştirdiler ve yönetim kurulu üyelerinin voleybolun dışında kişilerce oluşturulmasını kmadılar. Spor Servisi — Son günlerde yeni kurulan Voleybol Federasyo- nu'na tepkiler gittikçe buyuyor. Son olarak dün de voleybol bran- şında faaliyet gösteren Istanbul kulüpleri bir basın toplaritısı dü-. Masatenisi zenleyerek yeni federasyonu eleş- tirdiler ve yönetim kurulunu oluş- turan üyelerin biri dışında voley- bolun dışından kişilerce oluştunıl- masıru kmadılar, bu üyelerle vo- leybolun bir yere varamayacağıru vurguladılar. Dün Spor Yazarlan Derneği'n- de bir toplantı yaparak hazarladık- lan bildiriyi basına dağıtan ve ay- nca spor teşkilatının sorumlula- nna yollayan kulup temsilcileıi, yetkihlerden bu konuya acil çö- züm bulunmasım tstediler. Arçelik Spor Kulübü adına Ge- nel Sekreter Oktar Tertemiz, Ec- zacıbaşı Spdr Kulübü adına Ge- Bulgaristarîa yenildik MURAT YIĞCI Masatenisi Milli Takımımız, Avrupa 1. liginde oynadığı 4. karşüaşmada, geçen yıl süper lig- den Avrupa 1. ligine düşen Bul- garistan'a 5-2 yenildi. 35O'ye yakın seyircinin izledi- ğı karşüaşmada, Gürhan Yaldız, Oktay Çimen ve Selda Doğan üç- lusünden kurulu Masatenisi Milli Takımımız, bekleneni veremedi. Mariana Lukov, tvan Stojanov ve dünya 7.'si ve Avrupa birin- cisi bayan raket Daniela Guergu- eetcheva'dan oluşan Bulgaristan ise daha bilinçli ve daha az he- yecanlı gozüktü. tlk 3 oyunu al- dıktan sonra güvenleri daha da artan Bulgaristan Milli Takımı oyunculan, maçtan 5-2 galip ay- rılmayı başardılar. Karşılaşrnarun setleri şöyle so- nuçlandı: Yaldız-Lukov: 1-2 (16-21, 21-15, 16-21), Çimen- Stojanov: 1-2 (15-21, 22-20, 14-21), Doğan-Guergueetcheva: 0-2(10-21, 11-21), Yaldız/Çimen - Lukov/Stojanov: 2-1 (19-21, 21-14, 21-18), Yaldız/Doğan - Lukov/Guergueetcheva: 2-0 (17-21, 15-21). Tek erkeklerde Gürhan Yaldız- Ivan Stoyanov karşılaşmasında Gürhan Yaldız ilk seti 21-12 alma- sına ragmen diğer iki seti 18-21 ve 19-21 kaybederek 2-1 yenildi. Günün son karşılaşmasında ise Oktay Çimen, Marıano Lukov'u 21-18 ve 21-12'ük setlerle mağlup ederek gunün ikinci galibiyetini alırken skoru da ilan etti: 5-2. Milli takımımız bir sonraki maçını 17 şubatta, Istanbul'da Finlandiya'yla oynayacak. BASKETBOL Hazı maçların tarihleri değişü Spor Smisi — Basketbol Fe- derasyonu, birinci ligde bu haf- ta oynanacak Beşiktaş-Galatasa- ray maçını 18 ocak perşembe gü- nüne aldı. Abdi İpekçi Spor Salonu'nda- ki kooser nedeniyle daha önce 19 ocak cunıa olarak biidiriien Beşıktaş-Galaıasaray maçının tarihinin 18 ocak perşembe ola- rak defiştirildiği bildirildi. . Bu arada, Basketboi Federas- yonu, bu hafta İstanbul'da oy- nanacak deplasmanü lig maçla- rmın tarihlerıoi de değtştirdi. Buna göre. 19-20-21 ocakta oy- nanacak basketbol maçlanrua tarihleri, 18-20-21 ocak olarak briulendi. nel Sekreter Nur Gencer ve Voley- bol Şube Sorumlusu Cengiz Göl- lü, Galatasaray Kulübü adına Vo- leybol Şubesi Genel Kaptanı Aziz Başdoğan, Fenerbahçe Kulübü adına Teknik Direktör Ismail Vu- ran, ltfaiye Spor Kulübü adına Başkan Ahmet Özkan, Paşabah- çe Spor Kulübü adına Voleybol Şubesi Sorumlusu Hızır Çelebi- nin imzaları bulunan bildiride özetle şu görüşlere yer verildi: "Vole>bol ve spordan uzak bir- başkan ile bu başkan tarafındao koltugunu konryabilmek amacıyla kuruluna aldığı politik agıriıüı, sporun ve voleybolun dışından ki- şilerle voleybolumuzun ancak ge- riye gideceği açıkca ortaya çıkmış- tır. Voleybolumuzun bu üyelerle hiçbir yere varamayacağı da orta- dadır" İzmir'den de tepki var Voleybol Federasyonu Başkanı Teoman Yazgan'ın hakem tayinle- rinde kendi isteği doğrultusunda değişiklik yaptığını öne sürerek MHK üyeliğinden istifa eden Bay- do Baykal, bir yazüı açıklama ya- parak Teoman Yazgan'ın bazı ger- çekleri sapurdığıru ve Bursa'da ya- pılan toplantıda alınan kararların açıklanmasım istedi. öte yandan Voleybol Federas- yonu Başkanı Teoman Yazgan, Ankara'da bir basın toplantısı dü- zenleyerek "Milli takımlann ulus- lararası alanda kazanacağı başa- nlarla t990 yılı Turk voleybolu- na parlak günier yaşatacaktır" de- di. HAFTALIK ABDÜLKADİR YÜCELMAN Tribünde de lider olsunBeşiktaş-Malaryaspor ma- çında 27 bin seyirci vardı. Bu galiba son haftalarda Beşik- taş'ın topladığı en yüksek se- yirci. Ve pazar günü Beşiktaş- lı taraftartar ligi lider bitirmenin mutluluğunu yaşadılar. Beşiktaş bu günlere kolay getmedi. Ve galiba Beşiktaş'- ın en büyük handıkabı da taraf- tarı. Çünkü bu sezon taraftar inişli çıkışlı bir grafik gösterdi. Biz maçlara gelip giden sayı- sından değil, taraftann göster- diği tepkiden söz ediyoruz. Evet Beşiktaşlı taraftarlar bu sezon takımlannı çoğu maçta moralman yıktılar. Daha maç- ların 20'nci dakikasında kulü- bedeki Milne'ye bağırrnaya başladılar, az sonra da saha- daki futbolculara. Bu süre haf- talar ilerledikçe daha da kısal- maya başladı. ilk dakikalarda coşan taraftartar çabuk gol is- tediler futbolcularından, ama bu coşku sahadakileri strese soktu, panikleme başladı. Bu taraftar bazı haftalar id- man da bastı, futbolcuların yo- lunu da kesti, Gordon Milne'- nin üzerine de saldırdı. Kolay geçmedi haftalar kısaca. Mc Donald ingihere'ye ka- çınca menajeri UEFA'ya baş- vuımuş, "Türkfye'de futbolcu bıçaldıyorlar" demiş. Örnek olarak da bir kendini bilmez ta- raftann Sarryer yenilgisinin he- men ardından yapılan idman- da ismail'i kolundan btçakla- masını örnek gostermış. Bakın basit gibi görünen olay nerele- re kadar gidiyor. Şimdi Avrupa- lı bizim için "Türldye'de fut- bolculan bıçaklryortar" derse bizim verilecek bir yanıtımız olabilir mi? Beşiktaş işte bu sıkıntılar içinde, sadece sahada değil masa başlarında, ıdmanlarda, kamplarda da sıkıntılı günier geçirdi, olağanûstü mücadele verdi. Umanz ikinci yarıda ta- rihi görünümü içinde efendili- ği ile tanınan, sakin taraftar bir avuç kendini bilmezin tahrikle- rine kapılıp utanç vericı ve üzû- cü tabtolar çızmez. Dövizlerin en anlamlısını, sloganların en güzetini düşünen Beşiktaşlı ta- raftaıiardan biz daha bir olgun- luk ve tribünde de liderlik bek- liyoruz. Doping mi, o ne? Roma'daki toplantının imza töreni brtmışti. Masada ABD ve Sovyet temsilcilerinin dışında Fedtfral Almanya, Avustralya, İngiltere, Çekoslovakya, İtarya, G.Kore, Norveç, İsveç ve Bul- garistan da vardı. Ulusiararası Oümpiyat Komitesi'nin doktor- lar komisyonu üyelerinden Bel- çika Prensi Alexander de Me- roda ayağa kalkıp şunları söy- ledi. "Bu kâğıda İmza atanlar dünyada dopingin önlenme- si İçin ilk büyük adımı atmış oldular." Evet dünyada spo- run iki en büyüğü ABD ve Sov- yetler Birliği'nden sonra 9 ülke daha dopinge savaş açmıştır. 1989 aralık ayının soğuk bir gününde Ankara'daki Bakantık odasında gazetectlere demeç veren Devlet Bakanı Mehmet Yazar da şunları söylüyordu: "Doplngle mücadele sözlea- meslnln yasa tasarısı TBMM'ye verilmek İçin Ba- kanlar Kurulu ndan geçtl." 1989'u 1990lı yıllara bagla- yan günlerden biri Karabük Stadı'nda bir seyirci fenalaşmış ve dertıal hastaneye kaldınlma- sı gerekmişti. Ancak ambüians yoktu, ne yapılacaktı? Türk ze- kâsı ise el koymuş, bir steyşın arabanın, arka kapısı açılmış ve işte bir ambüians ortaya çık- mıştı. Kadercütğe inanmış top- lumumuz için yeter de artardı bile .. patılmalı. Üstlerine kirrte ait ol- duğu yazılmalı. Ve daha son- ra da en önemlisi gideceği ye- re elden ve mutemet birisi ile gönderilmeli. Bir doping tahlili en basit şekli ile budur. Yoksa doping sıradan bir idrar tahlili degikJir. Ülkemızde dopingle mücadele için yeterli laboratu- varlar mevcut değildir. Ancak yine de üç büyük merkezde Is- tanbul, Ankara ve İzmir'de do- ping tahlilleri yapılmaktadır. Fakat ilginçtır ki bugüne dek doping tahlili isteyen ne bir ku- lüp ortaya çıkmış ne de üniver- sitelerimiz böyle bir girişimde bulunmuştur. Gerçi ûnrversite hastanelerinin herhangi bir is- tek gelmeden böyle bir girişim- de bulunması söz konusu de- ğıkjir. Oysa federasyon ûniver- sitelerimizle işbirliği yaparak özellikle ligin ikinci yansında bazı maçlar için doping kontro- lü isteyebilir. Ama işin ciddiyeti henüz ülkemizde ilgililerce da- hi ciddiye alınmadığı için dün- ya masalannda imza atsak bi- le bu konuda yeterli biçimde savaş vereceğimiz inanct taşı- mıyoruz. Futbol Dopingle mücadele etmek için önce altyapı oluşmalı. Ya- ni futbolcudan yöneticiye, ma- sörden malzemeciye, stat per- sonelinden saha doktoruna ve bilmem daha kimlere dek, bu konuya inanmalı ve zararlannın bilincinde olmalıdır. Önce sterilize edilmiş şişeler olmalı. Bu şişelere konulacak idrariardan en az iki örnek alın- malı. Hava veya başka şekilde de içine başka bir madde ko- nulamayacak şekilde ağzı ka- Futbolu İngilizler mi buldu Türkler mi? Kaşgarlı Mahmut'- un Divan-ı Lügat-it Türk'e gö- re TEPÜK yani futbol Türklerin bir oyunu. Ama modern futbol hiç kuşkusuz İngilizlerin. Fut- bolun tarihsel geüşimi ile tak- tiğinden tekniğine ve de Türk futbolunun sayısal tabtosu ite "futbol"u kitap haline getrren Vala Somalı'yı kutkjyoruz. Ger- çekten iyi bir araştırma ve ka- liteli bir uğraş Vala Somalı'nın bu 5'inci kitabı. Beşiktaş, Fe- nerbahçe, Voleybol tarihini ya- zan Vala'nın bir de Milli Takım- la 66 yıl adlı bir dokümanteri var. Kitaplıklar ve futbolu derin- lemesine inceleyenler için öne- ririz. Ölmeye geldik Ankara'da kirlilik alarmı ve- rikli. 1. kademe önlemler uygu- lanıyor. Hatta okullar kapatıldı. Evlerden çıkıtmaması için po- lis sık sık halkı uyarıyor. Yani stkınblı günier yaşıyor başkent. Ama futbol işin farkında bile değil. Yine futbol günün olayı olarak binlerce insanı tribünle- re topluyor. Kirtiliği yaşayan ve oksijen sıkıntısı çeken bir başka kenti- miz Bursa. Bursa'da yapılan öi- çümlerde 1 metreküp havada 900 mikrogram kükürtdioksit bulunmuş. Korkunç bir rakam. Polis Ankara'daki gibi halkı uyarıyor, mümkünse sokağa çıkılmamasmt istiyormuş. Ama Bursa'da da 30 bine yakın se- yirci oksijeni değil futbolu ara- mış pazar günü. Bursa Valisi maçın oynanıp oynanmaması kararını hakeme bırakmış, o da düdüğü ağzına alıp sağlıklı bir biçimde "düt" demiş ve maç oynanmış. İnsan sağlıgını bu kadar hafrfe alan bir başka top- lum görebilir misiniz, bılemiyo- ruz, ama maçta "ölmeye öl- meye ölmeye geldik" drye ba- ğıran taraftar galiba gerçekten yavaş yavaş ötüyor da farkın- da değil.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle