23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

4 Mustafa ÖZBEK Türkiyem Topluluğu Sözcüsü ürkiye’de ilginç şeyler oluyor… Bu güzel ülkeyi bir ‘kaos’ ortamına çekmekten zevk alanlar giderek çoğalmaya başladı… Bir bakıyorsunuz daha ilkokul çağındaki çocuklar, Türkiye’nin ‘ulusal’ çizgideki saygın gazetelerinden birine ‘ellerine verilen’ bombaları atarak terör estiriyor… Öte yandan yine küçük bir çocuk caddeye attığı bomba ile onlarca, yüzlerce kişinin hayatını tehdit ediyor… Bir taraftan da bu çocukları tıpkı Amerika’nın Türkiye’yi kullandığı gibi ‘kullanan’ katiller, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da masum insanların kanını içmeye devam ediyor… İktidar partisi hakkında açılan ‘kapatma ve siyaset yasağı’ davasını fırsat bilip, tıpkı ‘yangından mal kaçıranlar’ gibi bir ‘ganimet toplama’ arayışı içine giren bu it sürüsü elbette ki amacına ulaşmayacak, ulaşamayacak…. Bunu kulaklarına küpe etsinler… Türkiye’nin canını sıkan tehditlerle bezenmiş Amerikan patentli Irak politikalarına ‘taşeronluk’ eden bu ‘sürü’, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin her türlü imkânlarından yararlanmasına rağmen ‘Türk kaşığıyla Amerikan pisliği’ yemeye devam ediyor… Yani bunların doğasında ihanet ve nankörlük bol miktarda mevcut… Türkiye’yi kuşatan ihanet çemberinin halkalarını oluşturan bu çevreler, Türkiye’nin ‘üniter devlet’ değerine sahip çıkan her kişi ve kuruluşu Amerika’nın ve Avrupa Birliği’nin talepleri doğrultusunda hukuku da kullanarak, halkın gözünde küçük düşürme çabasına girdiler. T İşte Türk budur... Bu ülkenin en temel kurumları yasama, yürütme ve yargı başlığı altında toplanmış bulunuyor… Ama bir de bizim için en az bunlar kadar değerli bir kurumumuz daha var, o da Türk Silahlı Kuvvetleri… Şimdi bu çevrelerin hedefi Türk Ordusu’na yön veren Genelkurmayımız… Türk Milleti’nin ödediği vergilerle maaş almaktan utanmayan bu çevreler, şimdi de kalkmış bu aziz milletin en çok değer verdiği kuruma Genelkurmay’a dil uzatıyor… Genelkurmay’ın siyaset yaptığını, siyasete karıştığını söylüyorlar… Gerekçeleri de Genelkurmay Başkanı Büyükanıt’ın ‘Kuzey Irak'taki Kürtlerin yapılanmasını Türkiye için bir tehlike olarak gördüğünü’ sözleri… Devam ediyorlar Genelkurmay’ın ‘Partilerinin ve yerel yönetimlerin güçlendirilmesini Türkiye'nin bölünmesine yönelik doğru bir adım olarak’ değerlendirmesini de ‘siyasete karışmak’ olarak değerlendirmiş bu çevreler… Öyle ya… Genelkurmay ne karışır böyle işlere? Genelkurmay’ın Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin birliği, bütünlüğü ve bekası için söz söylemeye ne hakkı var? Ne güzel Amerika yerleşmiş Ortadoğu’ya… Afganistan’dan sonra Irak… Üstelik Irak’ın kuzeyinde peydahladığı Barzani denilen bir yaratığı da kendi çıkarlarının ve politikasının doğrultusunda kuracağı bir Kürt Devleti’nin başına getirecek… Kerkük ve Musul’u içeren ‘Türk Hassasiyetleri’ konusunda kimsenin de sesi çıkmayacak. Sonra sırada Türkiye’nin Güneydoğusu var… Burayı da Irak’ın kuzeyinde yapılanan Kürt Devleti sınırları içine alma çabaları… Meydanı boş zanneden bu nankörler ordusu, bütün bunlara, bugünkü siyasi iktidar gibi seyirci kalan bir Genelkurmay bekliyorlardı… Herhalde ‘Türk parasıyla beslenen’ bu çevreler magazin dünyasının içine düşmüş, gününü gün eden, devleti ve milleti umuruna bile almayan, Talabani’ye, Barzani’ye esas duruşta selam veren bir ‘Genelkurmay’ bekliyordu… Ama olmadı… Kıvranmaları da ondan… Allah’tan Genelkurmay’ımız var… Allah’tan Türkiye’nin birliğine, bütünlüğüne ve bağımsızlığına sahip C S TRATEJİ çıkan, Atatürk ilke ve idealleri doğrultusunda dünyadaki gelişmeleri değerlendiren, Türkiye’yi gerek içeride gerekse dışarıda her türlü saldırı ve teröre karşı korumaya kararlı bir Genelkurmayımız var… Ya Genelkurmay olmasaydı… Bir düşünün bugün ne halde olacağımızı? Türkiye’nin bağımsızlığı, birliği ve bütünlüğü konusunda rahatsızlık duyan ihanet çemberinin dışarıda da halkaları var… Amerika Türk Genelkurmay’ını sevmez… Avrupa Sevmez… PKK sevmez… Talabani, Barzani isimli yaratıklar sevmez… Türk’ün parasıyla beslenen ama Türkiye’yi sevmeyenler de Türk Genelkurmay’ını sevmez… Türkiye hakkındaki ‘berbat senaryoları’ yazanların karşısında hep Türk Genelkurmayı var… Dolayısıyla Türkiye’ye sahip çıkan her kuruma, bizim de millet olarak sahip çıkmamız gerekiyor… Türkler, doğuştan ‘asker’ bir millettir… Asker ocağı, sadece vatan borcunun ödendiği kutsal bir yer olmayıp, aynı zamanda Türklerin ‘asker’ kimliğinin gereklerinin yerine getirildiği bir meslek okuludur. Çünkü askerlik biz Türklerin milli mesleğidir. Böylesine asil bir karakterin sahibi bir milletin Türk Askeri’nin simgesi olan Genelkurmay’ına tıpkı Türkiye’ye sahip çıkan her kişi ve kuruma olduğu gibi sahip çıkacağı bilinmelidir. TARİHİMİZE İHANET ETMEYİZ... Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra dünyaya egemen olmak arzusu içinde olan küresel güçler, ülkeleri ‘efendiler’ ve ‘köleler’ olarak kategorize etmeye başladılar. Kendilerini ‘efendi’ olarak gören başta Amerika olmak üzere G7 ülkeleri, diğer dünya ülkelerini kendilerine ‘köle’ yapmak için her türlü siyasi ve ekonomik oyunu oynamaya devam ediyor. Bu oyunu oynayarak, dünya nüfusunun yüzde 15’ine sahip olmalarına rağmen, dünya pastasının yüzde 85’ini ‘haram lokma’ olarak boğazlarından geçirdiler… Gerek ABD’nin gerekse AB içindeki Almanya, İngiltere, Fransa ve İtalya’nın şimdilerde ekonomik, siyasi ve kültürel anlamdaki son oyunlarını sergilediği ülkelerden biri de Türkiye’dir… Küresel güçlerin Ortadoğu’ya yönelik hedefleri önündeki tek engel, bağımsız, birlik ve bütünlük içindeki güçlü bir Türkiye’dir… Bir taraftan Amerika, diğer taraftan AB, tarihi boyunca asla başka bir ülkenin ‘boyunduruğu’ altına girmemiş olan bu güzel ülkeyi yazboz tahtası haline getirerek, bizi hedeflerimizden uzaklaştırmak istemektedir. Sanki bir ‘kobay’ gibi nelere tepki verip vermeyeceği, kimyasal ilaçlarla Türkiye’nin üzerinde denenmektedir. Geçen süreç içinde yeni yöntemler geliştirilmekte ve Türkiye giderek önce ‘etkisiz’ sonra da ‘tepkisiz bir topluma’ dönüştürülmektedir. Türkiye’nin en önemli kuruluşları birer birer elden çıkarılıp özelleştirme adıyla yabancılara peşkeş çekilirken önceleri gösterilen büyük tepkiler, şimdi yok olmakla karşı karşıyadır… Yine bu ülkenin önemli finans merkezleri yabancıların eline geçerken başlangıçta gösterilen tepkiler şimdi tükenmek üzeredir. Ilımlı İslam adı altında Müslümanları ‘ehlileştirmek’ ve kendi hedeflerine tabi kılmak isteyenlere gösterilen tepkiler şimdi yetersizdir. Yabancılara toprak satışı, bu tepkisizlik sebebiyle devam etmektedir. Küresel güçlerin milli dayanışma konusunda engel olarak gördüğü sosyal devlete yönelik saldırılarına tepkiler cılız seslerden öteye gidememektedir. ‘Vazgeçilmezimiz’ olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile birlikte, Kerkük, Musul ve Batı Trakya konusundaki duyarlılıklarımız, artık Bush Talabani ve Barzani
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear