Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
10 Ali KÜLEBİ TUSAM Ulusal Güvenlik Stratejileri Araştırma Merkezi Başkanvekili akulebi@tusam.net Hindistan’ın ekonomisi ve demokrasisi hızla ilerliyor… C S TRATEJİ Rusya’dan silah almış olması. Bu nedenle batı silah sistemleriyle uyuşmada zorluk yaratan hantal ve geri teknolojili Sovyet silah sistemlerinin yarattığı ve süregelen sıkıntılar Hint savunmasının baş ağrılarından. Bu dezavantajdan kurtulmak isteyen Hindistan mali gücü ve döviz rezervleriyle ordusunu yenileme konusunda istekli. 1 milyonun üzerinde bir askeri güce sahip olan Hindistan’ın bu gücünü yenilemek için önümüzdeki 5 yılda yaklaşık 100 milyar dolarlık bir yatırım ve alım yapacağı iddia ediliyor. Bu modernleşmenin, bölgede Hindistan’ın en önemli askeri rakibi Çin’in savunma yatırımlarını yıllık 50 milyar dolar üzerine çıkardığı ve her alanda ciddi askeri yatırımlar yaptığı düşünülürse denge sağlanmasında ancak belli ölçüde yardımcı olacağı söylenebilir. Hindistan’ın geliştirmeyi, yenilemeyi düşündüğü askeri gücü ile ilgili olarak artık eskisi gibi çoğunlukla Rus silahlarını seçmeyeceği ve bu alanda harcamayı düşündüğü 100 milyar doların büyük kısmını ABD’ye yönlendireceği, yani Amerikan silahlarını alacağı iddia edilmektedir. Bu noktada Amerikan silahlarının üstünlüğüne inanmasının yanı sıra Rusların bu alandaki taahhütlerini yerine getirememesi ve gecikmelerine ek olarak fiyat artırımına gitmeleri Hintlileri giderek rahatsız etmektedir. "Amiral Gorşkov" uçak gemisinin modernizasyonundaki gecikme ve bu gemiyle ilgili baştan 2004 yılında 750 milyon dolara anlaşma yapılmış iken şimdi teslimatın uzamasının yanı sıra ara ödemelerin de arttırılmasının talep edilmesi Hintlileri rahatsız etmiştir. Bu gecikme, daha önce Rusya’yla 3 adet Firkateyn ve T90C tipi tankların üretimi için teknik bilgi anlaşması yapan Hintlilerde tereddüt uyandırmıştır. Ancak bu tür sıkıntılar Ruslarla yıllardır işbirliği ve silah alışverişinde bulunan Hindistan için yeni değildir. Ayrıca Hindistan’ı Ruslarla ipleri koparmaya zorlayan başka nedenler de vardır. Çünkü elindeki silah envanterinin bir kısmının modernizasyonu gerekmektedir ve bunu teknolojik olarak ancak Ruslar halledebilme durumundadır. Hindistan Hava Kuvvetleri’nin elindeki 92 adet Mig29 uçağının modernizasyonu ve Hint donanmasına ait bir denizaltının yine Rus Severodvinsk tersanesinde modernizasyonu gerekmektedir. Bunların Rusya dışında sağlanması mümkün değildir. Askeri gücünü ulusal kaynak ve üretimle giderek geliştiren ve bölgesel güç olma konusunda yerini sağlamlaştıran Hindistan, bölgesel güç olmanın da ötesinde bir etkinlik kazanmak amacıyla nükleer teknolojiye de özel bir önem vermektedir. Nükleer teknolojinin askeri açıdan kullanılması ve nükleer bomba üretimini ve denenmesini 1974’de başarmış olan bu ülke hızlı kalkınmasının vazgeçilmez önceliği olan enerji konusunda da nükleer teknolojiye özel bir önem vermektedir. Hindistan’ın elektrik enerjisi tüketiminin önümüzdeki çeyrek yüzyıl içinde yüzde 700 oranında artması bekleniyor. Hindistan hükümeti, enerji talebindeki bu olağanüstü artışı karşılayabilmek için mevcut 15 nükleer enerji santraline ek olarak bir dizi yeni nükleer enerji santralini hizmete sokmak istiyor. Bunun için de nükleer teknolojiye ve nükleer yakıtlara daha serbestçe ulaşmaya ihtiyacı var. Geçmişte, 2006 yılında ABD ile ünyanın ikinci büyük Müslüman nüfusuna sahip ülkesi olan Hindistan, etnik, dini çelişkilerine ve çeşitliliklerine rağmen ciddi bir kalkınma yolunda. Okur yazar oranının düşüklüğüne karşın gelişen demokrasi ve yüksek teknolojiye yönelik atılımcı, yenilikçi ve cesur bir sanayi anlayışı ülkenin son yıllardaki dikkat çekici gelişimini sergiliyor. Özellikle bilgisayar teknolojisi ve programlamada, ucuz otomobil üretiminde, demir çelik sanayinde yakalanan başarılar ve hizmet sektöründe kurulmuş binlerce outsourcing firmasıyla dünyada ses getiren bir ülke oldu geçmişin bu sömürge ülkesi. Sanayi ve hizmet sektöründe atılan göz kamaştırıcı adımların yanı sıra ülkenin nükleer teknolojide gösterdiği ilerleme, atom silahlarına sahip olma özelliği ve açık denizleri hedefleyen bir donanma oluşturmuş olması da geleceğin en önemli bölgesel güçlerinden biri olacağının işaretini vermekte. Bugüne kadar Pakistan ile 3, Çin ile de bir kez savaşmış olan Hindistan’ın sanayisini ve sosyal gelişmesini tamamlaması askeri gücünü desteklemek açısından da önemli. Çünkü Hindistan’a komşu bu iki ülke atom gücü olmalarının yanı sıra çok güçlü konvansiyonel silahlı kuvvetlere de sahipler. Hindistan’ın son zamanlarda kuzey doğusundaki Bangladeş ile de arasının iyi olmadığı ve zaman zaman aralarında askeri çatışmalar çıktığı da Hindistan’ın ayrı bir cenahta da işinin zorluğunu gösteriyor. Deniz aşırı komşusu Sri Lanka ile olan ilişkileri de Hindistan’ın adaya, Tamiller ile çıkan çatışmaları durdurmak için asker göndermesinden sonra bozulma noktasına geldi. Bugüne kadar karşı karşıya olduğu bu çok yönlü tehditleri kâh askeri, kâh akılcı politikalarla önlemiş olan Hindistan bundan böyle de benzeri sorunları özellikle askeri enstrümanlarla önleme zorunluluğunda olacaktır. Sanayileşme ve kalkınma atılımının bütün ülke sathında eşit gerçekleşmemiş olması, bölüşümün eşitsizliği, gelişen orta sınıfın özellikle ülkenin zengin Güney bölgelerinde artması ise sosyal sıkıntıları da dış tehditlerin yanı sıra önemli kılmakta. Yine ülkede Hindu milliyetçilerle Müslümanlar arasında adeta saatli bir bomba görünümü arz eden tehlikeli çatışma Hintli askerler... potansiyeli ve hiçbir kasta mensup olmayan Dalit’lerin sistem içinde yer almaya başlamalarıyla baş gösteren ve sistem içerisinde hak arama çabalarıyla yükselen sosyal problemler de aynı şekilde ülkenin huzurunu etkilemekte. Ancak bütün bu sorunlar ülkenin dünyanın en büyük ve işleyen demokrasisi olmasını engellememiş. İşleyen demokrasi, güçlü ordunun hiçbir askeri darbe yapmamasını ve dolayısıyla istikrarı da sağlamış olan bir özelliktir. Bütün bu hususların yanı sıra Hindistan’ın D Asya’nın ikinci devi Çin’i nüfusuyla geçebilecek tek ülke olarak gösterilen Hindistan, ekonomik gelişmesiyle herkesin dikkatini çekiyor. Hindistan, kalkınma için yaptığı stratejisinde, çalışabileceği sektörleri özenle seçmiş durumda. Batı’ya yönelik hizmet sektörü ve bilişim gelişmiş durumda. gelişmesini sağlayan en büyük özellik eğitime verilen önem ve bunun için yapılan yatırımların miktarı. Bu nedenle Hindistan eğitim sistemi yılda 300 binin üzerinde mühendis ve iletişim teknolojileri uzmanı yetiştirip, bunları yalnız Hindistan piyasasının hizmetine sunmakla kalınmayıp bütün dünyaya da çalışmak üzere gönderiyor. Hintli gençlerin dış piyasada rahat iş bulmaları veya Hintli firmaların outsourcing hizmetlerini Amerika ve Avrupa ülkeleri için rahatlıkla sunabilmelerinin en büyük sebebi, İngilizce’nin Hindistan için ortak dil olması ve okuma yazma bilen hemen herkesin İngilizce’yi ana dili gibi konuşabilmeleri. GELİŞEN ASKERİ GÜCÜ Çevresindeki tehditlere karşı koyma durumunda olan Hindistan’ın askeri güç olarak en büyük dezavantajı, geçmişteki bağlantısızlık politikasının sonucu batı ülkeleri ve özellikle ABD’den ziyade