Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet Strateji 1 Aralık 2008/231 ST R A T E J İ c 3 konusundaki temel prensibimiz; ya kullan veya kaybettir” şeklindeki açıklaması bu noktada önemli bir çizgiyi ifade etmekte. Bu çizginin en son gelişmesi ise Kanada’nın üzerinde hükümranlık hakları iddia ettiği karasularını geçtiğimiz Eylül ayında yarım milyon kilometre kare genişletmiş olmasıdır. Bu bağlamda Kutup’a komşu hemen her ülkeyi yakın gelecekte birbiriyle karşı karşıya getireceği olası çatışmaların şimdilik ufak bir örneği geçtiğimiz yaz yaşandı. Norveç’in kuzeyinde Norveç’e ait bir doğalgaz arama platformu civarına geçtiğimiz yaz bir savaş gemisi gönderen Ruslar bununla kalmayıp TU22 tipi savaş uçaklarını da bölgeye gönderip uçurmaya başladılar. Her ne kadar olay Ruslar tarafından önce bir askeri tatbikat olarak nitelendirilmişse de, sonradan bizzat Ruslar, kutuplardaki askeri varlıklarının yeniden kanıtlandığını deklare ederek gerçek niyetlerini ortaya koydular. Yine Kanada’nın kuzeyindeki kuzeybatı su geçidi konusu da ABD ve Kanada arasında tatlı sert yorum ve hak taleplerine konu olacak bir gelişme göstermekte. Çünkü bu suyolu askeri anlamda potansiyel bir önem taşırken, çevre kirliliği konusunda çok hassas olan Kanada’nın olası petrol tankeri kazalarını önlemede önem verdiği bir husus olarak da ortaya çıkmaktadır. Ruslar ve Amerikalıların da aynı şekilde donanmalarını uygun şekilde geliştirip, daha çok buzkıran gemileri inşa etmeye başlamaları ve BM’de Kutup çevresinde yeni hükümranlık hakları istemeleri de dikkat çekiyor. Konuyla ilgili bir başka gelişme de söz konusu ülkelerin kutupta milyonlarca dolara varacak yeni araştırmalara başlamış olmaları. Ülkelerin bu bağlamda talep ettikleri bölgeleri kendi toprakları ile kıta sahanlıkları açısından ve coğrafi olarak ilişkilendirecek çalışmalar yapmaya başlamaları da önemli bir husus. Dünya hammadde fiyatlarının artış çizgisinde olması ve bunla ilgili daha yüksek artışlar beklenmesi de çeşitli çok uluslu şirketlerin kutupta milyarlarca dolara varan lisans anlaşmalarını gerçekleştirip yine milyarlarca dolarlık boru hatları inşasına başlanmasına neden oldu. Ancak görünen o ki, kutuplardaki bu gelişmeler bundan böyle uluslararası düzeyde deniz ve denizaltı kullanım hakları konusuyla ve bununla ilişkili 200 millik sınırın uygulanmasını çok daha fazla gündeme getirecektir. Bu bağlamda ülkelerin coğrafi yapısı, kıtaların oluşması hususu, karasal sınırların ve bunu oluşturan özellikle dağların deniz altına coğrafi uzantısının belirlenmesi çok tartışılır konular olacaktır. Yine bu konunun özellikle Akdeniz’de Türkiye’nin denizaltı kaynaklarını arama konusundaki haklarının belirlenmesi ve korunması bağlamında çok önemli olduğu da ortadadır. A Ali KÜLEBİ TUSAM Ulusal Güvenlik Stratejileri Araştırma Merkezi Başkanvekili akulebi@tusam.net Küresel ısınma yeni tartışmaları da başlattı… merikanRus gerginliğinin arttığı bu günlerde buna neden olan olgular konusunda yapılabilecek değerlendirmeler çok çeşitli. Rusya’nın kendine yeniden rakip olabileceğini düşünen ABD’nin bunu engelleme çabaları, bu çerçevede Rusya’yı batıdan doğuya kuşatma stratejileri, Rusya’nın nükleer güç olma gerçeğinden doğan rahatsızlıkla bunun engellenmesine yönelik düşünceler, petrolle giderek güçlenen Rus ekonomisinin önünü kesme çabaları (ki bu konuda bugünlerde ilginç bir adım atılmış ve petrolün varili 60 dolara indirilmiştir) değinilmesi gereken hususlar. Ancak gıda ve hammadde tüketimi, dünyamızın artan nüfusuna ve bu nüfusun artış oranının çok üzerinde olduğundan önümüzdeki 50 yıldan sonra gıda ve hammadde konusunda sıkıntıların artacağı ve bu artışların ülkeleri silahlı çatışmalara sokabileceği öngörülüyor. Ne var ki yaşlı dünyamızın her şeye karşın belli bir bölgesi var ki orası bu güne dek hiç ellenmemiş ve hammadde konusunda çok zengin olduğu konusunda belli tespitlerle, özellikle sınırdaşı olan bölge ülkelerinin iştahını geleceğe dönük bir şekilde kabartmakta. Dünyamızın en kuzeyindeki söz konusu bölgenin belli başlı ülkeleri ABD, Kanada, Rusya Federasyonu, İsveç, Norveç, Danimarka, İzlanda ve Finlandiya’dır. Kuzey Kutbu çevresindeki kıtasal kara kesimlerinde altın, kurşun, bakır, gümüş, çinko, kalay, demir gibi dünya endüstri ülkelerinin açlık çektikleri madenler var. Bu madenlerin Kuzey Kutbu altına uzanmaları söz konusu. Çıkarılmaları, gelecekteki yeni teknolojiler ve maliyet hesaplarının tutmasıyla olası olacak. Ama bugünkü teknoloji ile çıkarılmaları mümkün olan, dünyanın açlık çektiği iki madde daha var ki bunlar çok önemli: petrol ve doğalgaz. Kuzey Kutbunun altında dünya rezervlerinin yüzde 13’üne eşit 90 milyar varil petrol ve yüzde 30’na eşit 47 trilyon metreküp doğalgaz olduğu biliniyor. Yine bölgede bugüne kadar geleneksel metotlarla çıkarılmayan ve fakat dünya gaz rezervlerinin yüzde 20’sine eşit sıvı halde gaz olduğu da biliniyor. İşte şimdilik bu son hususlar gelecekteki fosil yakıt sıkıntılarına derman bulmak isteyen komşu ülkelerin iştahını kabartmış ve onları geleceğe dönük planlar yapmaya sevk etmiş. Hatta aşırı bir spekülasyon olarak değerlendirilebilirse de son GürcüRus savaşının bir amacının da gelecekte bölgesel ve konvansiyonel olası çatışmalara hazırlık amacıyla Rus Ordusu’nun savaş hazırlığı ve gücünü ölçmek için ABD tarafından kışkırtılmış olması hususu uzmanlarca dile getiriliyor. Esasen başta Kanada olmak üzere Kuzey Kutbu’na sınırdaş birçok ülkenin silahlı kuvvetlerini kutup savaşlarına göre teçhiz edip güçlendirmesi ve hatta Kutup’ta son zamanlarda sıklıkla tatbikat yapmaları da bu çerçevede dikkate değerdir. Küresel ısınma sonucu Kuzey Kutuplar sorunu oluşuyor Küresel ısınma ile özellikle Kuzey Kutbu’nda insan kullanımına açılan alanlar hükümranlık tartışmasını da başlattı. ABD, Kanada, Rusya ve diğer kuzey ülkeleri yeni tarım, enerji ve maden alanları kazanmanın sevincini yaşıyor. Ancak bu heves yeni rekabetleri de birlikte getiriyor. Kutbu’nun süratle erimesi ve küçülerek denizaltı kaynaklarının daha kolay erişilmesine imkân tanıması ve deniz yollarının açılması da böylesi bir geleceği tetikleyen gelişmelerden. Ne var ki bu gelişmelerin yabana atılmaması gerek. Çünkü sayıları milyonlarca ve hatta milyarlarca olabilecek insanın geleceği ile ilişkin gelişmeler bunlar. Özellikle Grönland’da son dört yılda 150 milyar ton buzun erimesi de söz konusu tehlikenin hiç de yabana atılamayacağını gösteriyor. 1970’lerden bu yana kışları 8 milyon kilometrekare olan Kuzey Kutbu’nun yazları yarıya inmesi küresel ısınmanın etkisi ve boyutlarının da delili. birbirine düşürebilecek bir Soğuk Savaş’ın başlamasına neden olabileceğine dair belirtiler de ortada. Bu gelişmeyi ve çevresindeki silahlanmayı, komşu ülkelerin önde gelen yetkililerinin kararlaştırılan üst düzey görüşmeleri bile engelleyecek gibi gözükmüyor. Çünkü herkes günümüzde bildiğini okumaya ve hazırlanmaya devam ediyor. Başta Kanada olmak üzere bazı ülkeler bu konuda daha somut adımlar atmakta. Bu bağlamda Kanada Kutup Gücü olarak 1000 kişilik bir güç KÜRESEL ISINMANIN SONUÇLARI Bütün bu karanlık tespitlere karşın küresel ısınmanın yararlı olduğu belli önemli noktalar da var ve bundan da şimdiden ABD, Rusya, Kanada, Norveç ve Danimarka yararlanmaya başladılar bile. Çünkü bir kere; bu ülkelerin karasal kesimlerindeki donmuş toprak erimeye ve tarıma uygun hale gelmeye başladı. Yine yumuşayan toprak madenlerin de çıkarılmasını ve buralarda yaşanılabilirliği sağladı. Kuzey Kutbu çevresinde ancak senenin belli aylarında kullanılabilen veya hiç kullanılamayan deniz yolları açıldı ve buralarda kalıcı, büyük limanların inşasına başlandı. Yine bu iklim değişmesi fosil yakıt ve öteki madenlerin çıkarılmasını da kolaylaştırdı. Ama işte bu gelişmelerin şimdiden, bu güne kadar sıkı dost olan ülkeleri bile hazırlanmış ve üç milyar dolarlık bir bütçe ile Kutup koşullarına uygun savaş ve sahil güvenlik gemilerinin inşasına karar vermiştir. Kanada Başbakanı Stephen Harper’in “Kutup Bölgesi’nin egemenliği