23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

10 ST R A T E J İ c Cumhuriyet Strateji 1 Aralık 2008/231 İşsizler ordusu büyüyor Yaşanan krizin reel sektöre sıçramasının ardından tüm dünyada işsizlerin sayısı artmaya başladı. Başbakan’ın karşı çıkmasına karşın Türkiye de krizden olumsuz etkilenmeye başladı, işsizlerin sayısı artıyor… Dünyada bütün sektörlerin sorunu… Bakü’de gerçekleştirilen Enerji Zirvesi’nden... Sadece kapanan işyerlerinde değil kriz nedeniyle işçi çıkarmaya yönelen sektörler de işsizliği körüklüyor. Bunlardan biri de yaşanan ekonomik gelişmeler sayesinde krizden etkilenen finans sektörü. Bugün Türkiye’nin sayılı bankaları da önemli oranlarda çalışanını işten çıkarma yoluna başvurdu. Özellikle 2006 yılında yüzde 20'si Citibank'a satılan Akbank'ın, “işçi kıyımı” haberleri GÜNDEM İŞSİZLİK piyasalara bomba gibi düştü. Geçtiğimiz günlerde yaklaşık 1200 çalışanıyla yollarını ayırdığı haberleri ve Son günlerde sürekli değişen ekonomik gündem önümüzdeki günlerde bunlara yenilerinin eklenerek başımızı döndürüyor. Ancak Türkiye’nin hatta dünyanın yaklaşık 1000 kişinin daha işten çıkarılacağı söylentileri gerçek gündeminin işsizlik olduğunu görüyoruz. Yaşanan ortalıkta dolanırken Akbank yönetimi tarafından bir süre küresel krizin de etkisiyle giderek artan işsizlik ile ilgili herhangi bir açıklama yapılmaması sağlam olduğu oranlar geçtiğimiz günlerde açıklandı. Açıklanan oranlar söylenen bankacılık sektörü hakkında da kafaların Ağustos ayına ait olmasına rağmen yüksek bulundu. Zira karışmasına neden oldu. işsizlerin sayısı Sonunda Akbank tarafından küresel krizin bir açıklama geldi ve yaşanmaya çalışan sayısının azalmadığı başlamadığı tam tersine arttığı söylendi. Ağustos ayında Ancak buna rağmen bile geçen yılın bankacılık sektöründe aynı ayına göre binlerce bankacının işsiz 207 bin kişi artış kaldığı telaffuz edilir hale göstermiş geldi. Zira Akbank’ın son durumda. açkılmasına göre personel Açıklanan işsiz sayısı 613 kişi azalmış sayısı 2 milyon durumda. 439 bin. Türkiye Sadece Türkiye’de değil İstatistik tüm dünyada işten Kurumu'nun çıkarmaların arttığını verilerine göre Küresel ekonomik kriz, işsizliği artırdı görebiliyoruz. ABD’nin Ağustos dünyada en yaygın ağa sahip olan bankası Citigroup 50 döneminde işsizlik oranı yüzde 9.8’e yükseldi. İşsizlik bin kişinin işine son vereceğini açıkladı. Yine ABD’nin oranı geçen yılın aynı döneminde yüzde 9.2, bu yılın ticari bankalarından Goldman Sachs 3.260 kişiyi, İngiliz Temmuz ayında ise yüzde 9.4 olmuştu. Aslına bakılırsa Royal Bank of Scotland yaklaşık 3 bin çalışanının işine Ağustos ayında küresel krizin etkisi altında olmayan son verecek. Bunlar sadece finans sektöründen bazı Türkiye için bu oranlara bakılınca küresel kriz sonrası örnekler. Dünyada daha pek çok sektörde binlerce insan yaşanan işten çıkarmalar neticesinde bu oranların son işsiz kalmış durumda ve kalmaya da devam ediyor. çeyrekte nerelere varacağını tahmin etmek çok da zor Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a göre aslında şu değil. Bugünkü şartlarda sürekli işten çıkarmaların anda ülkede anlatıldığı gibi bir ekonomik kriz söz konusu yaşandığı ekonomik kriz sonucu işsizlik oranının da değil(!) Yine Başbakan’a göre şimdilik kriz yok ama 2009 beklenenin çok çok üstünde olacağına kesin gözüyle yılının ilk 6 ayı içinde sıkıntı yaşanabilir. Bu durumda bakabiliriz. Dolayısıyla sürekli artan işsiz sayısı işsizler sormak lazım ekonomik kriz söz konusu değil ise ordusuna yeni neferlerin katılmasına vesile oluyor ve ilerleyen günlerde yaşayacağımız sıkıntının nedenleri Türkiye’de işsizler ordusu giderek büyüyor. nelerdir? Devletin görevleri arasında vatandaşlarını Cari açığın rekor düzeylere ulaşarak 50 milyar dolara istihdam etmek, edebilmek de vardır. Ancak ne yazık ki çıkması, büyümenin yüzde 1,9 gerilemesi, enflasyon oranlarının yeniden (!) çift haneli rakamlara doğru gitmesi sokaklar işsiz doluyken ve sayıları giderek artarken hala ekonomik krizin söz konusu olmadığını söylemek hangi gibi pek çok neden Türkiye ekonomisinin çöküş döneminde olduğunun kanıtıdır. Bu çöküşün elbette bir de akla mantığa sığmaktadır. İşsiz kalmamak adına tavizler vermeye hazır olan insanlar, iş güvencesi olmadan, sonucu olacaktır. Her ne kadar üstümüze kondurmasak da yetersiz ücretle, sigortasız ve giderek daha da ağırlaşan açıklanan yüzde 9,8’lik işsizlik oranıyla gerçek işsizlik oranının aslında çok farklı olduğunu hemen herkes biliyor. çalışma koşullarında dahi çalışmaya razı olur hale Gerçek işsiz sayısının aslında 5 milyonun üzerinde olduğu gelmişken IMF’li günlerin yeniden başlamasının sinyalleri veriliyor. Kriz nedeni ile işyerlerinde yaşanan işten uzmanlarca telaffuz ediliyor. Bu günlerde tüm dünya ile çıkarmalar ise ekonomideki yangına dökülen bir bidon birlikte Türkiye’de de yaşanan küresel ekonomik kriz benzin vazifesi görüyor. nedeniyle kapanan işyerleri ve arkasından gelen işsizlik ürkiye ekonomisinde sancılar sürerken, dolar yükseliyor, borsa düşüyor, akşamları aç yatanların sayısı artıyor. Durumu bu şekilde değerlendiren uzmanlar ise felaket tellallığı ile suçlanıyor. Oysa Ekim ayı verilerine göre 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 813 YTL, yoksulluk sınırı ise 2 bin 180 YTL olarak açıklandı. Ne var ki artık çalışanlar açlık ya da yoksulluk sınırını düşünmekten öte işini kaybetme korkusuyla yaşıyor. Aldıkları maaşın yarısına bile çalışmaya razı olan insanlar yeter ki işsiz kalmayayım düşüncesiyle maddimanevi bu ekonomik krizden en fazla zarar gören taraf oluyor. T Dilek FİLİZFİDANOĞLU TUSAM Çalışma Hayatı ve Türkiye Araştırmaları Masası dfilizfidanoglu@tusam.net günden güne daha fazla can yakıyor. Yetkililer özellikle büyük şirketlerin ilk tedbir olarak eleman azaltma yoluna gitmelerinin yanlışlığını sürekli dile getirseler de işverenlerin bunu dikkate almaya pek niyetleri yok gibi. 2001 krizinden sonra yaşanan bu mali kriz işsizler ordusuna binlerce yeni katılıma neden oldu. Son 1 yıl içerisinde neredeyse 60 bin işyerinin kapanması ve 200 bin kişinin belki de daha fazlasının işsiz kalması insanların yaşam seviyelerini düşürdüğü gibi umutlarını da tüketiyor. Kafkaslarda üstünlük arayışları hız kesmiyor… İŞSİZ DÜNYA Kazananı olmayan savaş afkasya’nın 11 Eylül’ü olarak nitelendirilen RusGürcü Savaşı’nda sonra bölgedeki jeopolitik mücadelede yeni bir dönem başladı. Bu jeopolitik mücadeleyi iki alt başlıkta toparlayabiliriz. Rusya, Türkiye, Azerbaycan, İran, Gürcistan ve Ermenistan arasında yaşanan iç jeopolitik mücadele ve dış jeopolitik mücadele. Ayrıca Kafkasya’daki jeopolitik mücadelenin biri ayrılıkçı bölgeler diğeri ise enerji kaynakları ve hatları olmak üzere iki önemli karakteristik unsuru vardır. Bu iki unsurun ikisinde de öne geçen taraf bölgedeki jeopolitik mücadeleyi kazanır. Bu anlamda RusGürcü Savaşı’nda sonra bölgede yeniden ön plana çıkan ayrılıkçı bölge statüsündeki Dağlık Karabağ meselesi ve enerji projelerinin (Nabucco, TransHazar ve OdessaBrody) sonucunda bölgedeki jeopolitik mücadelenin galip ve mağlupları belli olacak. Ağustos savaşında Güney Osetya ve Abhazya’nın bağımsızlığını tanıyan Rusya’nın, 2 Kasım 2008’de Dağlık Karabağ konusunda AzerbaycanErmenistan arasında bir bildirge imzalattırması ayrılıkçı bölgeler konusunda Moskova’nın tartışmasız bir diplomatik başarısıydı. Böylece Rusya Kafkasya’da devam eden jeopolitik mücadelede uzun yıllardan sonra ilk defa Batı önünde 10 öne geçti. Diğer taraftan Rusya’nın Gürcistan’a müdahalesi AzerbaycanGürcistanTürkiye odaklı enerji ve taşımacılık projelerinin geleceğini de tehlikeye atmış ve hatta petrol taşımacılığı açısından Batum ve Poti limanları çalışamaz duruma gelmişti. Rusya’nın BTC’yi hedef aldığı iddialarının gündemden düşmediği bir ortamda Azerbaycan’ın Rusya güzergahlı BaküNovorossisk’te petrol miktarını artırma planları ve İran’la swap anlaşmasına yanaşması Gürcistan’ın istikrarlı ve güvenli bir enerji güzergahı olduğu düşüncesini tartışmaya açmıştı. Hatta Rusya’yı devre dışı bırakacak söz konusu projeleri engellemek için birtakım diplomatik K Cavid VELİEV TUSAM Kafkasya ve Yakındoğu Masası cveliev@tusam.net
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear