Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Osmanlı, Almaya ile bir işbirliği ve ittifak sürecine girdi. Fransa ile İngiltere’nin sömürgecilik yarışında hızla ilerlediği bir dönem olan 19. yüzyılın sonlarında Avrupalılar sömürgecilik yolunda zaman zaman anlaşmazlığa düştülerse de anlaştılar. Ne var ki bu dönemin çatışma ve uzlaşma süreçleri İngiltere, Fransa ve Rusya’yı, diğer yanda da Almanya, Avusturya Macaristan İmparatorluğu ile Osmanlı Devletini iki karşı blokta bir araya getirdi ve birinci Dünya savaşına giden yolu da çizdi. BİRİNCİ PAYLAŞIM SÜRECİ Bilindiği gibi Birinci Dünya Savaşı sürerken İngiltere ve Fransa ile Rusya Osmanlı topraklarını paylaşmak için çeşitli tertiplere giriştiler ve aralarında anlaştılar. Bu anlaşmalara kısaca değinelim. Boğazlar: Rusya 1914 Kasımında, İngiltere ve Fransa’ya başvurup Türk Boğazları’nı istedi. İngilizler bu konunun savaştan sonra Rusya lehine çözümlenebileceğini bildirdi, Fransa ise Rus tekliflerini kabul etti, kendisinin de Suriye ve Filistin üzerinde istekleri olduğunu bildirdi. Rusya bunu kabul etti. Rusya 4 Mart 1915 tarihli bir nota ile İngiltere ve Fransa’ya şu isteklerini bildirdi: İstanbul ve Çanakkale boğazları, Marmara denizinin batı kıyıları, MidyeEnez çizgisine kadar güney Trakya, İstanbul boğazının doğu kıyısından Sakarya nehri ile İzmit körfezinin sonradan saptanacak bir noktasına kadar olan bölge, Marmara denizindeki adalar. İngiltere hemen 12 Mart’ta, Fransa 10 Nisan’da bu notaya yanıt verdiler. Rusya’ya boğazları ve istediği Osmanlı topraklarını vermeyi kabul ettiler. nüfuz alanı olarak saptanmıştı. (Bu paylaşma müzakereleri Georges Picot ile Sir Mark Sykes arasında yapılmış olduğundan, bu anlaşmaya tarihte Sykes–Picot anlaşması da denir. Bu anlaşma karşılıklı nota verilmesi yolu ile yapılmıştır.) C S TRATEJİ Koçaryan ve Putin... 7 DOĞU ANADOLU Osmanlı’nın güneşi batmaya başlamışken, beklenmedik bir gelişme oldu. 1917 Bolşevik devrimi Rusya’nın savaştan çekilmesi ve kayıtsız şartsız barış teklif etmesi sonucunu doğurdu. Bunun üzerine Polonya’da Brest Litovsk’da başlayan Osmanlı Devleti ve müttefikleri ile Sovyet Rusya arasındaki barış görüşmeleri 3 Mart 1918 tarihinde bir anlaşma ile sonuçlandı. 1878 de Rusya yönetimine geçmiş olan Batum, Ardahan ve Kars tam kırk yıl sonra Osmanlı’ya geri döndü. Ayrıca Ruslar Doğu Anadolu’da savaş sırasında işgal etmiş oldukları bölgelerden askerlerini çekeceklerdi. Rus orduları l916 yılı Şubatında Erzurum’u, Nisan ayında Trabzon’u Temmuz ayında Erzincan’ı ve Muş’u ele geçirmişlerdi iki yıldan beri bu bölgeleri işgal altında tutuyorlardı. Brest Litovsk’da barış müzakereleri sürerken Rus askerlerinin işgali altındaki bu bölgelerde, özellikle Erzincan yöresinde Ermeni çeteleri ve rus ordusundaki Ermeniler Türkleri hunharca katlediyordu. Bolşevik Rus heyeti Brest Litovsk’ da işgal ettiği Doğu Anadolu bölgesindeki Osmanlı vilayetlerinde bir Ermenistan kurulması amacını gizlemedi. Açıkça savundu. Bu vilayetlerde Rus askerleri çekilince asayişin korunması için ivedi olarak bir Ermeni milis teşkilatı kurulmasını dahi önerdi. Hatta bu önerisine gerekçe oluşturmak için "Halk Komiserleri Konseyi" adlı kurumuna bir karar aldırtıp, Doğu Anadolu’da bir Ermenistan kurulumasını haklı çıkarabilecek bir zemin oluşturmak amacı ile Bolşevikler bir Kararname dahi yayınladılar. Aslında bu kararnameden kimsenin haberi olmadı. Lenin’e de imzalatılan bu kararname tarihte Brest Litovsk’da Sovyet heyetinin bir diplomatik manevrası olarak kaldı. Ne var ki, Bolşeviklerin de tıpkı Çarlık Rusyası gibi, Doğu Anadolu’yu ele geçirmek ve burada kendilerine yandaş olarak bir Ermeni devleti Kurmak ve buradan Ortadoğuya sarkmak gibi sömürgeci emeller taşıdığı da Brest Litovsk’da ortaya çıktı. Osmanlı’nn Brest Litovsk’daki müzakere heyeti ANADOLU’NUN PAYLAŞIMI 1915 baharında Fransa İngiltere’ye başvurup Anadolu topraklarının paylaşılmasını istemişti. Bir yandan Fransa ve İngiltere arasında, diğer yandan da Fransa, İngiltere ve Rusya arasında görüşmeler sonucunda paylaşım anlaşmaları yapıldı. Rusya Suriye, Mezopotamya bölgesinin Fransa ve İngiltere arasında paylaşılmasını, bir Arap devleti kurulmasını Kabul ediyordu. Rusya Buna karşılık Anadolu’da, Erzurum, Van, Bitlis vilayetleri ile, Van’ın güneyinde, Fırat ile Muş ve Siirt illeri arasında kalan bölgeyi ve ayrıca, Karadeniz kıyı şeridinin Trabzon’dan itibaren Batıya doğru sonradan saptanacak bir noktaya kadar gelen kısmını alacaktı. Fransa Anadolu’da Aladağ, Kayseri, Akdağ, Yıldızdağ, Zara, Eğin, Harput arasında sınırları sonradan saptanacak bir bölgeyi alacaktı. Bu anlaşmalar uyarınca Rusya, Doğu Anadolu’da genişlemek ve 1878 de aldığı Batum, Ardahan ve Kars’ın da ötesine geçmek ve büyük bir coğrafyaya yayılmak istiyordu. ABD’nin, Ermenistan’la sınırın açılması yönünde Türkiye’ye yaptığı baskı ile yakın zamanlı olarak Rusya da devreye girdi. Rus Dışişleri Bakanı Lavrov’un Erivan ziyareti, Moskova’nın Kafkaslarda Ermenistan’ı yanında tutmak konusunda mesajlarla doluydu. Türkiye ise doğusundaki gelişmelere bakmıyor. bu Emelleri anlamakta güçlük çekmemişlerdi. (Onların danışmanları ve koordinatörleri yoktu işlerini kendileri görüyorlardı) SOVYETLERİN EMELLERİ Ankara ile Moskova arasındaki ilişkiler 1919 yılından itibaren iyileşme sürecine girdi. Büyük Millet Meclisi toplandıktan sonra Sovyet Rusya Ankara Hükümeti’ni 2 Haziran 1920 tarihi itibarı ile resmen tanımıştır. Ankara ile Moskova arasında diplomatik ilişkiler resmen kuruldu. Dışişleri Bakanı Bekir Sami Bey başkanlığında bir heyet Moskova’ya bir dostluk anlaşması yapmak üzere gitti. Görüşmeler sonucunda anlaşma tasarısı Ağustos ayında hazırlanmış bulunuyordu. Ancak anlaşma imzalanamadı. Bunun tek nedeni Sovyetlerin Türkiye’den Van, Bitlis ve Muş illerini istemiş olmalarıdır. Bu istekler, Sovyetlerin de Ermeni iddialarına konu olan coğrafyayı ele geçirerek gerek yandaş bir Ermeni yönetimi aracılığıyla Doğu Anadolu’yu ele geçirmek, gerek daha güneye sarkarak sıcak denizlere inmek gibi sömürgeci emellerini aynen muhafaza ettiklerini ortaya koydu. Bilindiği gibi daha sonra Ermenistan’la 3 Aralık 1920 tarihinde Gümrü Anlaşması yapıldı. Türkiye ile Ermenistan arasındaki savaş sona ermişti. Bundan yaklaşık iki ay sonra Ali Fuat (Cebesoy) Moskova’ya gidip Sovyetlerle bir ittifak anlaşması yapılması amacı ile görüşmelere başladı. Ruslar, Doğu Anadolu’daki toprak isteklerini yeniden öne sürdüler. ORTADOĞU’NUN PAYLAŞILMASI Bilindiği gibi İngiltere birinci dünya savaşında Arap şeyhleri ile çeşitli tertiplere girerek Arap alemini Osmanlı’ya karşı kışkırtmış ve ayaklanmasını sağlamayı başarmıştır. Bu çerçevede. İngilizler 1916 başında Mekke şerifi Hüseyin ile anlaştılar. Fransızlar ise İngiltere’den savaş sonuçları beklenmeden, Ortadoğunun peşinen paylaşılmasını istediler. Böylece iki sömürgeci devlet 1916 yılının Mayıs ayında Ortadoğu’daki Osmanlı mülkünün paylaşımı konusunda anlaştılar. Fransa Suriye’nin Akka’dan itibaren kuzeye doğru bütün kıyı şeridini, Beyrut, Mersin ve Adana’yı alacaktı. İskenderun serbest liman, Filistin uluslararası control altında bir bölge olacaktı. İngiltere Bağdat ile Basra arasındaki Fırat–Dicle bölgesini alacaktı. Diğer Arap topraklarında bir Arap Devleti kurulacaktı. Bu devletin Akka–Kerkük çizgisinin kuzeyi Fransa’nın güneyi de İngiltere’nin