Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
normalleştirilmesinden bu yana, tarih konusundaki tutumunu açıklayarak, işgal savaşlarını tanıdığını ve zarar gören ülkelerden özür dilediğini hatırlatarak, Çin hükümeti ve halkının bunu olumlu değerlendirdiğini söyledi. Wen, iki ülkenin halkları arasında dostluğun korunmasının, tarihin gelişimine ve iki halkın arzularına uygun olduğu gibi, Asya ülkelerinin ve uluslararası toplumun iradesini de yansıttığını ifade ederek, yeni tarihi şartlar altında iki ülkenin ortak çıkarlarının artmakta olduğuna ve iki tarafın önemli konularla karşı karşıya geldiklerine dikkat çekti. Wen, iki ülkenin ikili ilişkileri ilerleterek, barış içinde bir arada yaşama, geleneksel dostluk ile karşılıklı yarara dayalı işbirliği ve ortaklaşa gelişme hedeflerini gerçekleştirmek için, karşılıklı güvenin artırılması, taahhütlerin yerine getirilmesi, fikir ayrılıklarının bir kenara bırakılarak ortak noktaların aranması, temasların güçlendirilmesi ve istişarelerin yoğunlaştırılması gerektiğini kaydetti. Wen Cabao, bu görüşmelerinin ardından Japon imparatoru Akihito tarafından da kabul edildi. Ayrıca Başbakan Wen, Japonya’nın en büyük Budist örgütü olan Soka Gakkai’nin lideriyle de görüştü. Wen ziyaretiyle iki ülkenin kabinesi arasıdan da yeni bir diyalog sürecinin başlayacağı ifade edildi. Bu ziyarette Çin, Japon firmalarına yatırım davetinde bulundu. Japon firmaları, nükleer enerji projeleriyle ve PekinŞanghay, PekinWuhanDailan Harbin arasında hızlı tren hatlarının yapılmasıyla ilgilendiler. Özellikle Japonların ilgilendiği hızlı tren hattının geçtiği güzergâh bir zamanlar imparatorluk Japonya’sının Çin’de kontrol ettiği demiryolu hattı olması dikkat çekicidir. C S TRATEJİ Cabao ve Abe... 19 Kasım 2005 tarihinde ABD Başkanı Bush’un Çin gezisi sırasında gündeme gelen işbirliği mekanizmasına karşı Putin de hemen aynı günlerde Japonya’ya tarihi bir ziyaret gerçekleştirerek, Pasifik petrol boru hattının Japonya’ya verileceği mesajını vererek, Çin’e üstü kapalı bir gözdağı vermişti. Bugün gelinen nokta da taraflar, bulundukları konumdan pek fazla ayrılmış gözükmüyorlar. Ayrıca Çin ve Japonya arasında çözülmeyen bir konu da Tayvan sorunudur. Japonya’nın Tayvan modeli kapsamında Tayvan’la özellikle ekonomik ilişkilerini sürdürmesi ve son zamanlarda bu ekonomik ilişkilerin siyasi ve askeri düzleme kayması Çin’in dikkatinden kaçmamaktadır. ABD’nin yeni AsyaPasifik güvenlik stratejilerinde JaponyaGüney Kore ve Tayvan üçgeni önemli yer almaktadır. Özellikle, Japonya açısından stratejik bir önemi olan Tayvan Boğazı’nın Çin’in kontrolüne geçmesi, Japonya’nın enerji ikmali açısından önemli bir tehdit oluşturacaktır. Bu nedenle, Japonya hiçbir şekilde ülkesinin çıkarlarını şansa bırakmayarak Tayvan’la güvenlik alnında da işbirliği yapmaktadır. Çin ise, hemen her fırsatta bu konuda Japonya’yı uyarmaktadır. Pekin’in Güney Kore ile ticaret hacmi her geçen yıl artıyor. Japonya ile ise yeni olanaklar araştırılıyor, stratejik diyalogun geliştirilmesi hedefleniyor. Ancak Japonya’nın Çin ile tarihten gelen sorunları da bulunuyor. ile Japon sahil güvenlik komutanlıkları arasında doğrudan bir telefon hattının kurularak olası arama kurtarma operasyonlarının birlikte yapılmasını önermiştir. Bu arada, olası bir sınır ihlalini önlemek için her ülkenin donanması bu bölgede konuşlanmış durumda. Bugünlerde iki ülkenin donanması arasında da doğrudan bir telefon hattı kurulması gündeme gelmiştir. Bütün bunlara rağmen 1 Nisan’da Japonya, Çin’in askeri genişlemesi hakkındaki endişelerini dile getirmişti. Bu açıdan Japonya sessiz sedasız silahlanmaya başlamıştır. Geçtiğimiz günlerde uzaya bir Japon uydusunu başarılı bir şekilde fırlatan Japonya, Çin’i alarma geçirmiştir. Japonya’nın uzaya uydu göndermesinin uzun menzilli balistik füzelerde geldiği aşamayı göstermesi açısından önemli bir gelişmedir. Çin ise, Mart ayında savunma bütçesini geçen yıla oranla iki kat artırmıştır. Tüm bunlara rağmen önümüzdeki günlerde Çin donanması Tokyo’yu ziyaret edecek ve böylece tarihinde ilk defa Çin bayrağı Tokyo körfezinde dalgalanacak. Çin ve Japonya, son yıllarda Orta Asya’da da rekabet etmeye başlamışlardır. Japonya’nın önceki Başbakanı Koizumu, görevi bırakmasından kısa bir süre önce Özbekistan ve Kazakistan’ı kapsayan bir Orta Asya turuna çıkarak, bu ülkeleri ziyaret etmiştir. Özellikle Japonya, kullandığı elektrik enerjisinin büyük bir kısmını nükleer santrallerden sağlamaktadır. Bu nedenle, bu santrallere gerekli olan yakıtın hammaddesi olan Uranyumu Kazakistan’dan almak için bir takım anlaşmalar yapmıştır. Ancak burada ortaya çıkan en büyük sorun Çin’in de uranyumu Kazakistan’dan alıyor olmasıdır. Bu nedenle, Çin ile Japonya’nın arasında bir sürtüşme yaşanmıştır. Bu sürtüşmeden kuşkusuz kazançlı çıkan taraf ise, Kazakistan oldu. Japonya oldukça büyük para teklif etti. Yine, aynı şekilde Rusya’nın Pasifik bölgesine döşemeyi düşündüğü petrol boru hattının nereye ulaşacağı sorunu gündemde. Japonya bu hatta talip ve Rusya’ya oldukça cazip teklifler sunuyor. Çin de aynı şekilde bu hatta talip. Rusya, bugüne kadar bu hat üzerinde belirsizliği bir türlü kaldırmadı. Amacı Pasifik bölgesinde kendisine iki rakip ülkenin bu hat yüzünden birbirlerine düşmesi. Hatırlanacağı üzere, YASUNİKİ ANITI Çin ve Japonya arasında en önemli sorunlardan diğer biri de Yasuniki anıtı oluşturuyor. Yasuniki Anıtı, savaşlarda ölen Japon askerlerinin anısına Tokyo'da yapılmıştır. Bu anıt, Japonya'nın eski militarizminin simgesi olarak görülmektedir. Anıt özellikle, 1978 yılından sonra savaş suçlusu 14 Japon'un da gömülmesiyle, sert tartışmalara yol açmıştır. Anıtta eski Japonya Başbakanı General Hideki Tojo'nun da naaşı bulunmaktadır. Her yıl, Japon hükümeti tarafından ziyaret edilen bu anıt, Çinlileri oldukça rahatsız etmektedir. Özellikle, önceki Başbakan Koizumu'nun, Çin'in bu hassasiyetine rağmen, burayı ziyaret etmekteki ısrarı, Çin'i kızdırmıştır. Japonlara göre ise, bu anıtın, ABD'deki Arlington mezarlığından bir farkı yoktur. Her ikisi de savaştaki kayıpların anısına yapılmıştır. Çinlilere göre, Japonlar asla Almanlar gibi savaş döneminde işledikleri suçlar için Çin halkından resmen özür dilememiştir. Her ne kadar, eski Başbakan Tomiichi Murayama, 1995 yılında II. Dünya Savaşı'ndan zarar görenlerden özür dilemişse de, bunun kendi kişisel görüşünü yansıttığının da altını çizmiştir. Bütün bunların ötesinde bir de Çin kamuoyunda Japonya’ya karşı pek iyi bakmayan bir kesim var. 2005 yılında Japon militarizmini öven tarih kitaplarının okullarda okutulmasını protesto eden Çinliler, Japon mağazalarını tahrip etmişlerdi. Ayrıca geçen Mart ayında da bazı Çinli milletvekilleri parlamentoya bir öneri vererek 1931 yılında Mançurya’nın Japonya tarafından işgal edildiği gün olan 18 Eylül’ün ulusal yas günü ilan edilmesini önermiştir. ÇİN VE JAPONYA’NIN SORUNLARI Her ne kadar bu tarihi ziyarette işbirliği ve barış mesajları verilmiş olsa da, hali hazırda Çin ve Japonya arasında ciddi sorunlar bulunmaktadır. Çin ve Japonya arasında en önemli sorunların başında sınır sorunları gelmektedir. Özellikle Doğu Çin Denizi’ndeki münhasır ekonomik bölgeleri birbirinden ayıran sınırı Çin tanımıyor. İki ülkenin münhasır ekonomik alanlarını ayıran hattın tam ortasında zengin doğal gaz yatakları bulunuyor. Dolaysıyla, Çin, sınırları tanımadığı için Japonya’nın egemenliği altında bulunan bölgelerde doğal gaz çıkarma faaliyetlerine devam ediyor, bu nedenle bölgede her iki ülkenin ordusu da teyakkuz durumundadır. Uzun süreden beri, Doğu Çin Denizi’ndeki sınır sorunları için düzenlenen görüşmelerin yedinci turu da üç hafta önce Tokyo’da tamamlandı. Taraflar önemli ilerlemeler kaydettiklerini açıkladılar. Çin, uzlaşma yerine buradaki enerji kaynaklarının Japonya ile işbirliği içersinde birlikte çıkarmayı önermektedir. Bu arada, Çinli yetkililer tartışmalı sınır bölgelerinden geçen deniz taşıtlarının olası bir yanlış anlamaya kurban gitmemesi için Çin Ulusal Okyanus Araştırma bürosu