Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
politikaları daha çok kabul görüp hızlanacak ve "Balkanlar"daki modele doğru gidecek, ya da Arjantin, Brezilya ve Venezuela örneklerindeki gibi yükselen bir müttefiklik bölgesi oluşacaktı. Kasım 2005’teki FTAA toplantısında, Venezuela tarafından desteklenen 4 Mercosur ülkesi Arjantin, Brezilya, Paraguay ve Uruguay birlikte hareket etmiş, ABD başkanı Bush’un planını reddetmişlerdi. FTAA ve Bush’un planlarının suya düşmesi Latin Amerika’daki açılımları daha da hızlandırdı. 1 Mayıs’ta Bolivya’daki kamulaştırmalardan hemen sonra Lula, Kirchner, Chavez ve Morales, Chavez, Castro, Morales Arjantin’de bir araya ise, petrol konusunda kendi kendine yetebiliyor, gelerek, Güney Amerika’daki enerji kaynaklarının ancak doğalgaz gereksiniminin yarısını güvenliğini ve geleceğini konuştular. Bolivya’dan alıyor. Ama görünen o ki, bu durum Bölge’nin büyük ülkeleri, ekonomik uzun sürmeyebilir, çünkü Petrobras’ın yüzde 60 büyümelerinin getirdiği ciddi enerji sorunlarıyla hissesi artık devlete değil, ABD sermayeli bir yüz yüzeler. Arjantin bir zamanlar kendi kendine organizasyona ait! yeten, petrol ve doğalgaz ihraç eden bir ülkeydi. Bölgenin büyük ülkelerinin enerji 1990’ların başında devlet kontrolündeki enerji gereksinimleri Bolivya ve Venezuela’ya bağlı. Bu şirketlerinin özelleştirilmesi, petrol ve gaz gelişmelerden en çok etkilenecek ülke olan araştırmalarında düşüşe yol açtı, rezervler azaldı ve Brezilya, Chavez’in bölgedeki liderliğinden gelinen noktada Arjantin, kendi gereksinimi olan rahatsız. Çünkü, Chavez’in, Morales’e arka hidrokarbonları ithal eder duruma geldi. Brezilya C S TRATEJİ 23 çıkması, Petrobras’ı daha da zor durumda bırakıyor. BÖLGESEL YANSIMALYAR Bolivya’nın hidrokarbonları ulusallaştırma hareketi, Ekim’de seçimlerin yapılacağı Ekvator vb. diğer bölge ülkelerini de etkiliyor. Hatta, Ekvator hükümeti, ABD Petrol şirketi OXY ile olan anlaşmasını iptal etti. Onlarca yıldır petrol ihracatçısı olan Ekvator’da, kendisine ait bir rafineri bile yok; petrol ihracatı yapmalarına karşın, benzin ve dizel ithal eden bir ülke. Önümüzdeki aylarda Peru, Ekvator, Nikaragua ve Meksika’daki seçimlerden sonra bölge yönetimleri daha da değişik bir biçim alabilir. FTAA’in durdurulması hükümet ve toplulukların önemli bir başarısıydı. Ama bu, yeterli değil. ALBA hedeflerinde olduğu gibi hâlâ, halkların entegrasyonu pazar entegrasyonundan çok daha önemli. Bolivya Projesi bölge için etkin bir model oluşturuyor. Bu ulusallaştırma uygulamaları "Southern Gasoduct" yani Enerji Birlikteliği"ne geçişin başlangıcı olacak gibi görünüyor. Bu alanda sağlanacak başarı, gelecekte, bölgede başka entegrasyonların olabileceğinin de somut bir göstergesi olmaya aday. S T R A T E J İ K İ T A P L I Ğ I Avrupa’da Stratejik PegasusArnhemRemagen Savaşları 2. Dünya Savaşı’nda 3 Köprü Yazar:Esin AKAN Kastaş Yayınevi, 2005, 360 sayfa Dr. Haldun YALÇINKAYA sin AKAN tarafından yazılmış olan "II. Dünya Savaşında Üç Köprü" kitabı okunduğunda, belgesellerde veya belgesel niteliği taşıyan savaş filmlerinde görebileceğiniz bir havayı solumanızı sağlıyor. İkinci Dünya Savaşı’nda Avrupa cephesi söz konusu olduğunda coğrafi olarak akla ilk gelen nehirler oluyor. Günümüzdeki silahlı çatışmalarda nasıl çölleri geçmek sorun oluşturuyorsa, geçen yüzyılda Avrupa kıtasındaki savaşlarda nehirlerin nasıl aşılacağı tartışılırdı. Tabii nehirleri aşmanın en önemli aracı ise köprülerdi. Dolayısıyla ana tema olarak köprüleri incelemek ve bu sayede, İkinci Dünya Savaşının son döneminde Avrupa cephesinin anlaşılmasını sağlamak son derece isabetli bir yaklaşım. E Kitapta üç önemli köprü için yapılan savaşlar anlatılıyor: Pegasus, Arnhem ve Remagen. Normandiya Çıkarmasının başarıya ulaşabilmesi için Pegasus Köprüsü’nün tahrip edilmeden müttefiklerin eline geçmesi yaşamsal önem taşıyordu. İngilizler aylarca süren eğitim sonunda hazırladıkları seçkin bir birliği planör ile Pegasus köprüsünün yanı başına indiriyor ve köprüyü tahrip edilmeden ele geçiriyorlar. Çıkarmanın başarısı bu köprünün ele geçirilmesi sayesinde oluyor. Arnhem Köprüsü çatışmaları ise İngiliz General Montgomery’nin ısrarı üzerine müttefiklerin Hollanda’yı kurtarmak ve sonrasında Almanya’ya tek bir mihverden girmek adına giriştiği tarihin en büyük Hava İndirme Harekatı’nı barındırıyor. Arnhem çatışmalarında Normandiya Çıkarmasından fazla kayıp veriliyor ve sonu hüsranla bitiyor. Remagen Köprüsü, Birinci Dünya Savaşı sırasında inşa edilmiş olan bir köprü. İkinci Dünya Savaşı’ndaki önemi ise Ren nehrindeki bu köprünün geçilmesi ile Almanya’ya ulaşılarak savaşın birkaç hafta kısaltılacak olması. Nihayette Remagen müttefiklerin eline, tahrip edilmeden geçiyor, ama köprü daha önce aldığı hasar nedeniyle ele geçirilişinden on gün sonra yıkılıyor. Kitabı okuduğunuzda anlatılan köprülere bir çok filmde rastlamış olduğunuzu göreceksiniz. Normandiya çıkarması ve müttefik birliklerinin Avrupa’daki ilerleyişleri hakkında yazılı olan "DDay" ve "Kardeşler Takımı" yazarın daha önce çevirisini yaptığı eserler. AKAN, çevirilerini yaparken söz konusu dönem özel ilgi alanı haline gelmiş. Sonrasında titiz bir araştırma, gezi ve hatta bu çarpışmalarda yer almış savaş gazileri ile yaptığı yüz yüze görüşmeler sonucunda "II.Dünya Savaşı’nda Üç Köprü" kitabını yayıma hazırlamış. Özgün bir araştırma ürünü olan çalışma, üslubu, içeriği ve verdiği ayrıntılar sayesinde okuyucunun bir solukta kitabı bitirmesini sağlıyor. STRATEJİ KİTAPLIĞI STRATEJİ KİTAPLIĞI STRATEJİ KİTAPLIĞI STRATEJİ KİTAPLIĞI STRATEJİ KİTAPLIĞI STRATEJİ KİTAPLIĞI