26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

C S TRATEJİ 15 gerçekleştirmemesi konusunda baskı yapması için Çin ile temaslarda bulundu. ABD ve Güney Kore Dışişleri Bakanları Pekin’in daha fazla rol üstlenmesi için bir araya geldi. Çin, nükleer krizin "askeri" değil "siyasi" olduğunu düşünüyor ve krizin diyalog yoluyla çözümlenmesinden yana olduğunu belirtiyor. ABD’nin ve müttefiklerinin baskılarına rağmen Çin hükümetinin, Kuzey Kore’ye baskı yapıp yapmayacağı ya da Kuzey Kore’nin nükleer kartını oynayıp oynamayacağını zaman gösterecek. Kuzey Kore, petrol ve gıda konusunda Çin’e bağımlı. Sorunun çözümü için Pekin’in etkin şekilde devreye girmesi isteniyor. Pekin yönetiminin ise sorunu pek çok ulusal ve bölgesel konu ABD’NİN KONUMU eşliğinde değerlendiriyor. Aslında Pekin, bu krizde ABD ile Kuzey gerçekleştirilmeli, ? Uygulanacak planlar Kuzey Kore’nin onayını aldıktan sonra uygulamaya konulmalı, ? Bu planlar, Kore Yarımadası’nın barış ve istikrarını sağlayan, Kuzey Kore, ABD ve diğer ilgili ülkelerin çıkarlarına uygun olmalıdır. ticaret hacmi 739 milyon dolara ulaştı. Bu rakam Kuzey Kore’nin dış ticaret hacminin yüzde 20’sini oluşturuyor. Çinli girişimcilerin Kuzey Kore’de 13 şirketi bulunuyor ve toplam yatırım tutarı 505 milyon dolardır. Yani ekonomik alanda Kuzey Kore büyük ölçüde Çin’e bağımlı durumda. Bu nedenle bazı uzmanlar, Pekin’in ekonomi kartını oynayarak krizin çözümüne katkıda bulunacağına inanıyorlar. Ancak Pekin hükümeti, baskı uygulandığında Kuzey Kore hükümetinin ters tepki vereceğinden endişe duyduğu için bu kartı açmaktan kaçınıyor. Bu nedenle Pekin, ABD’nin Kuzey Kore’ye yönelik askerî operasyon yapması veya ekonomik ambargo uygulamasına karşı görüş açıklıyor. Çin, Japonya’nın Kuzey Kore’ye tepki olarak bir nükleer güç haline gelmesini veya Amerika’nın füze savunma sistemini daha da hızlandırmasını göze alamaz. Ayrıca Kuzey Kore nükleer krizi Japonya, Güney Kore ve diğer Kuzey Kore, Güney Kore’de de protesto edildi... Asyalı ülkeleri nükleer silah üretmeye sevk edebilir. Bu durumda Çin, Rusya, Japonya, Güney Kore, Pakistan ve Hindistan gibi altı nükleer gücün ortasında kalabilir. Ancak, siyasî ve ideolojik bakımdan Kuzey Kore üzerindeki Çin etkisinin zayıfladığını savunan bazı Çinli stratejistler, Pekin Hükümeti’nin Kuzey Kore krizi üzerindeki siyasî girişiminin sonuç vereceğine pek inanmıyorlar. KORE’NİN ÖNEMİ Kore Savaşı olarak adlandırılan KuzeyGüney Kore savaşı, ÇinABD savaşına dönüşmüş ve savaş sonucunda Kuzey Kore, Çin ile batı bloğu arasında tampon bölge haline gelmişti. Çinli stratejistlere göre, Kuzey Kore Çin için "dişin korunmasında dudak işlevi" görüyor. Dolayısıyla Çin, ne iki Kore’nin Güney’in inisiyatifiyle birleşerek bölgede büyük bir güç olmasını, ne füze krizinin bölgede istikrarsızlığa yol açmasını, ne de Kuzey’e aşırı baskı yapmayı istiyor. Çünkü Kuzey Kore her an tetikte bekleyen konvansiyonel ordusu ile "yanlışlıkla" da olsa her an nükleer bir savaş başlatabilir. Olası bir savaş durumunda yaşanabilecek ABDKuzey Kore savaşının, ABDÇin savaşına dönüşmesi de çok yüksek bir olasılıktır. Çin başından beri tarafların krizi, diyalog yoluyla yumuşatmalarını ve krizi tırmandıracak veya yeni krizlere yol açacak hareketlerden kaçınmalarını savunuyor. Füze denemesiyle Kuzey Kore, Türkiye dâhil birçok ülke tarafından kınanırken Çin hükümeti, Kuzey Kore’yi doğrudan kınama yerine daha politik ibareler kullandı. Çin hükümeti ilgili tarafları, soğukkanlılığı korumaya ve Kore Yarımadası ile Güneydoğu Asya’nın istikrarını sağlamaya davet etti. Çin’in Kuzey Kore krizine ilişkin tutumu şu konu başlıklarıyla sıralanabilir: ? Kore Yarımadası’nın barış ve istikrarı korunmalı, ? Kriz diplomasi yoluyla çözülmeli, ? Kore Yarımadası nükleer silahtan arındırılmalı, ? Kuzey Kore nükleer krizinin çözümü, ABD ve Kuzey Kore arasında doğrudan görüşmeler yoluyla ÇÖZÜMDE ÇİN’İN ROLÜ Pekin, "Kore Savaşı"nın başlamasıyla kendi ulusal güvenliği ve komünist Kuzey Kore’ye verdiği destek nedeniyle savaşa katılmıştı. İki ülke arasında "Kan ile uyumlaştırılan kardeşlik ilişkisi" kurulmuş, Soğuk Savaş boyunca Pekin, Kuzey Kore’ye maddi ve manevi desteğini sürdürmüştü. Dışa açılma ve ekonomik kalkınma politikasını uygulamaya başlayan Pekin hükümetinin ABD, Japonya ve Güney Kore gibi eski düşman ülkeler ile ilişkilerini geliştirmesi, doğal olarak Pyongyang’ın hoşuna gitmedi ve kendisini Çin’in unuttuğunu düşündü. Uluslararası arenada yalnız kalan Kuzey Kore, balistik füze ve nükleer silah üretmeye gayret gösterdi, bu bağlamda ABD, Güney Kore ve Japonya’ya karşı tehdit oluşturmaya başladı. 1994 yılında Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’ndan çekildiğini ilan ederek ilk nükleer krizi yarattı. Çin, Kuzey Kore’nin en büyük maddi destekçisidir ve 1994’ten bu yana Kuzey Kore’ye karşılıksız yardım ediyor. Kuzey Kore’nin ham petrolünün yüzde 88’i ve gıda ihtiyacının yüzde 40’ı, uluslararası fiyatın altında bir rakamla Çin’den temin ediliyor. Çin, Kuzey Kore’ye kömür ve gübre gibi mallar da veriyor. Dolayısıyla Çin, Kuzey Kore’nin en önemli ticaret ortağıdır. 2001 verilerine göre iki ülke arasındaki dış Kore arasında sıkışmış durumda. Ulusal çıkarı ve jeostratejik konumu gereği iki tarafa da düşman olmak istemiyor. Pekin’in "Üç Aşamalı Milli Kalkınma Stratejisi"ni gerçekleştirebilmesi için yurt içi ve yurt dışında barış ve istikrar ortamına ihtiyacı vardır. Kuzey Kore nükleer krizinin devam etmesi ABD ve diğer güçlerin bölgeye müdahale etmesine neden olabilir. Zaten 1998’de Kuzey Kore’nin Taepodong1 balistik füzesinin Japonya üzerinden geçmesi ve ABD’nin batısını vurabilme kapasitesi nedeniyle ABD, Japonya, Güney Kore ve Tayvan ile birlikte bölgesel füze savunma sistemini oluşturmaya başlamıştı. Nitekim son gelişmelerle paralel olarak ABD’nin Japonya’da füze kalkanı konuşlandırma niyetinde olduğu açıklandı. Japon kaynaklar, söz konusu füzelerin karadan havaya Patriot Advanced Capability3 (PAC3) tipi füzeler olduğunu ve Amerikan ordusunun Japonya’ya ilk kez bu tip füzeleri konuşlandıracağını belirtiyorlar. Bu gelişmelerin Çin’i rahatsız edeceği çok açık. Çünkü uzmanlar, bu sistemin yalnızca Kuzey Kore’ye değil aynı zamanda Çin’e yönelik olduğunu savunuyorlar. Bu gelişmeler Çin’in Soğuk Savaş’tan bu yana en büyük güvenlik sorununu yaratıyor ve bölgesel konumuna zarar veriyor. Sonuç olarak Kuzey Kore Çin’in dış politikasını zor duruma sokuyor. Bu nedenle Kuzey Kore’yi nükleer silahlardan arındırmak Pekin’in mutlak seçeneğidir. Çin, bu krizde anahtar role sahip olan aktörlerden biri olarak görülüyor ve Çin’in bu kritik süreçte daha yapıcı ve işbirlikçi bir performans sergilemesi gerektiği savunuluyor. Ancak, görünen o ki Pekin’in şu aşamada ABD ve Japonya’nın beklediği tepkiyi vermesi uzak bir ihtimal gibi gözüküyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear