Catalog

8 Kıbrıs’ta Türkleri imha hedefli uygulama: C S TRATEJİ Enosis’in savunucularından Makaryos. Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuruluş anlaşmasını imzalarken... Akritas Planı Ali KÜLEBİ TUSAMUlusal Güvenlik Strat. Arş. Mrk. Bşk. Vekili akulebi@tusam.net 29’da kurulmuş olan Yunanistan, o tarihten bu yana Türkiye ile giriştiği bütün savaşları kaybetti. Hatta bu savaşların hemen hepsinde, dönemlerinin en güçlü ülkelerini müttefik olarak arkasına almasına karşın kaybetti. Ancak, ne acıdır ki şehit kanıyla kazandığımız bütün savaşlara rağmen, 1829’dan bu yana hiçbir savaş kazanamayan Yunanistan, kurulduğundan bu yana topraklarını sürekli büyüttü. Bu büyüme sürecini Avrupalı ağababalarının himmetiyle kimi zaman sahte, yumuşak diplomatik yaklaşımlarla kimi zaman de facto girişimlerle kimi zaman da Kıbrıs’ta tarafların birbirlerine bakışlarını belirten iki tabela göz diktiği topraklardaki Türkleri katlederek gerçekleştirdi. Bunun en acı örneklerinden biri Girit’in elden çıkması sürecinde yaşananlardır. 1800’lerin başında 200.000 Türk’ün yaşadığı Girit’te bu gün hiç Müslüman Türk kalmamıştır. Onbinlerce şehidin kanıyla aldığımız bu adayı, çeşitli hile ve entrikalara kanarak siyasal alanda yitirmişiz. Rusya, İngiltere ve Fransa’nın desteğini alan Girit Rumları, Yunanistan’dan aldıkları güçle 16 Ağustos 1866 tarihinde Ada Müslümanlarını, 30.000 Türk’ü, 1963’de Kıbrıs’ta uygulamaya koydukları Akritas Planı’nda yok etmeyi planladıkları gibi, bir gecede kılıçtan geçirmiş. Bu katliam karşısında yıllar sonra Bosna’da olduğu gibiBatılı ülkelerin kılları bile kıpırdamamıştı. Bundan cesaret alan Rumlar, geçici bir hükümet kurarak, topladıkları Meclis aracılığı ile 2 Eylül 1866’da "Enosis" ilan ederek Girit’in Yunanistan’a etnik özelliklerinden dolayı Türkiye’ye taksim yoluybağlandığını açıklamıştır. Bu gün de benzeri oyunlar la bağlanmasını gündeme getirdi ve 1957’den itibaren Kıbrıs’ta ve Ege’de hala süregeliyor. Rumlar de bunu ana hedef olarak ele aldı. Ancak buna karşı ellerinden gelse yine Akritas denilen o kanlı planlarını olan ve Ada’nın tamamının Yunanistan’a bağlansürdürecekler. Onları Kıbrıs’ta bulunan asker masını isteyen Rumlar Marios’un ve Grivas’ın öndergücümüz ve milliyetçi çevrelerin Kıbrıs konusunda liğinde terörist bir savaşı başlattılar. İngilizleri ve gösterdikleri duyarlılık engelliyor. Türkleri hedef alan bombalama eylemleri, sabotajlar, katliamlar Enosis’e taraftar olmayan 200 kadar sol KRİTAS PLANI görüşlü Rum’u da hedef aldı. Bunun karşısında Türk Makarios tarafından kurulan Akritas Örgütü ve Milliyetçiler de Rauf Denktaş’ın önderliğinde TMT aynı adla anılan Akritas Planı, politik, ekonomik ve "Türk Mukavemet Teşkilatı"nı kurdular. Çatışmalar askeri eylemlerle, gerekirse Kıbrıs Türklerini yok 1958’de en üst noktaya çıkarak Lefkoşa’nın iki ederek Kıbrıs Cumhuriyeti’ni ele geçirmeyi öngören toplum arasında "de facto" olarak taksimiyle sonuçve adanın bir bütün olarak Yunanistan’a ilhakını landı. hedefleyen bir hıyanet belgesidir. Olayların giderek yayılması ve Türkler, İngilizler 18 İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra bağımsızlıklarını elde etmek isteyen kolonilerde İngiltere’ye karşı başlayan hareket, Başpiskopos Makarios önderliğinde Kıbrıslı Rumlar tarafından da yürürlüğe konulmak istenmişti. Bu hareketin nihai amacı Yunanistan’a bağlanma (Enosis) idi. Bunu gerçekleştirmek için EOKA yeraltı örgütü 1955 yılında kuruldu, başlangıçta İngiliz güvenlik güçlerini hedef alan örgüt süreç içinde Türkleri de hedefleri içine aldı ve bir süre sonra Türkler Rumların ana hedefi haline geldi. Olayların gelişmesi karşısında duruma müdahale eden Türk hükümeti Ada’nın tarihsel, coğrafi ve ve Rumlar arasındaki ciddi can kayıpları neticesinde 1959 yılında toplanan Türk, İngiliz ve Yunan hükümetleri temsilcileri Londra ve Zürih’de yapılan anlaşmalarla iki toplumlu bir Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kurulmasını kararlaştırdılar. Üç ülkenin garantörlüğünde kurulan Cumhuriyet’in ilk başkanı EOKA’cı Başpiskopos Makarios, Cumhurbaşkanı Yardımcısı da Dr. Fazıl Küçük oldu. 1963 yılına kadar sükunet içinde yürüyen iki toplumlu bu sistem, Makarios’un, yeni Cumhuriyet’in kuruluşunda kararın Kıbrıslılar tarafından alınmadığından hareketle, Türklerin haklarını ortadan kaldırmaya yeltenen uygulamalarıyla yara almaya başladı. Akabinde, Makarios, Meclis Başkanı Glafkos Klerides ve İçişleri Bakanı Yorgacis Türkleri yok etmeyi amaçlayan komplo hareketini başlatmaya karar verdiler ve adını da, Akritas takma adı kullanan Yorgacis’den alarak "Akritas Planı" koydular. PLANIN İÇERİĞİ 1966’da Patris isimli Rum Gazetesi’nde yayınlanan 13 maddeli plan, 1963’de yürürlüğe kondu. Bu plana göre Türk halkı ani bir saldırı ile yok edilecek ve ada Yunanistan'a bağlanacaktı. 21 Nisan 1966 tarihli Rum Patris gazetesi bu planda görev alan Rum liderlerini şöyle sıralamıştır: Başkan : Polikarpos Yorgacis Başkan Vekili : Çalışma Bakanı Thassos Papadopulos Kurmay : Milletvekili Nikos Koçiş Kurmay Daireleri Md : Meclis Başkanı Glafkos Klerides . Planın ana hatları özetle şöyleydi: 1 Zürich ve Londra Antlaşmalarının Kıbrıs sorununu çözmediğini dünya kamuoyuna yaymak, 2 Anayasa'nın değiştirilmesinin şart olduğuna herkesi inandırmak, 3 Buraya kadar olan dönemde başarı kazanılınca, Türklere anayasal değişiklik önerilerini bildirmek, 4 Türkiye'nin Kıbrıs'la ilişkisini sağlayan Garantörlük Antlaşması'nı ortadan kaldıracak girişimlerde bulunmak, 5 Türkler, bu önerileri kabul etmedikleri takdirde silâhlı bir oldubitti ile antlaşmaları ortadan kaldırmak, 6 Bütün bunları, 1965'de yapılması öngörülen genel seçimlerden önce gerçekleştirmek. Rum planının anahatları da şöyleydi: "Makarios'un verdiği demeçler milli davanın alacağı yönü göstermiştir. Esas gaye değişmemiştir. Kıbrıs sorunun taraflarından GKRY’nin lideri Papadopulos, adada Türklerin imha edilmesini hedefleyen Akritas Planı’nı bizzat uygulayanlardan birisi. GKRY yöneticilerinin bugünkü tutumu, geçmişleriyle uyum içeriyor. A