Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
6 Gazi Magosa Kaza Mahkemesi’nin Türk tarafı için önemli bir karar aldı C S TRATEJİ Maraş’ı kimse veremez Prof. Dr. Ata ATUN / Sema SEZER ata.atun@atun.com / ssezer@avsam.org K ıbrıs’ta vakıflar konusuna bunca yıl yeterince ilgi gösterilmemiş olması, öyküsünü okuduğunuzda, gerçekten inanılmaz gelebilir. 1571’de Kıbrıs’ın fethi ile Ada’da temeli atılan Vakıflar, Kıbrıs Türkü'nün en eski, tarihî ve köklü varlıklarıdır. Vakıf hukuku ve Vakıfların statüsü, "Ahkamül Evkaf" olarak tanımlanır. Bugüne dek Ada’da 700’den fazla Vakıf kurulmuştur. Kıbrıs’taki tüm Vakıflar, 1571’den itibaren "Ahkamül Evkaf" ve "Mülhak Vakıf" kuralları çerçevesinde, Kıbrıs Vakıflar İdaresi’nin (KVİ) yönetim ve denetimi altındadır. Bu kurallara göre; Vakıf malları devredilemez ve zaman aşımından etkilenmez. Nitekim, bu kurallar, 18781960 İngiliz Yönetimi ve 19601974 ortak Cumhuriyet döneminde de yasal ve Anayasal düzeyde tanınmıştır. 4 Haziran 1878 tarihinde İngiltere ile Osmanlı devleti arasında yapılan ve Kıbrıs Adası’nın İngiltere’ye kiralanmasını da içeren anlaşma ekindeki 1 Temmuz 1878 tarihli protokolün 2. maddesi "Ahkam ül Evkaf"ı yürürlükte tutmaktadır. 1914’de İngilizler, 1. Dünya Savaşı’nı bahane ederek Kıbrıs’ı ilhak ederken Ahkam ül Evkaf ’ı ilga eden bir düzenleme de yapmadılar. Tam tersine 1915 Kıbrıs (Müslüman Dini taşınmaz Mallar) İmparatorluk emirnamesi Ahkam ül Evkaf’ın yürürlükte olduğunu teyit etmektedir. Lozan Anlaşmasının 20. maddesi ile Kıbrıs İngiltere’ye resmen devredilirken Ahkam ül Evkaf ile ilgili aksi bir düzenleme veya karar da bulunmamaktadır. 1959 Londra ve Zürih anlaşmaları yapılırken ise, Rauf Denktaş, "gasp edilen Vakıf mallarıyla ilgili Kıbrıs Türk toplumunun haklarının saklı olduğuna ve söz konusu malların geri alınması ve tazmini için gerekli çarelere başvurulacağına" dâir anlaşma metin taslağına şerh koydurmuştur. Tüm bu hukuki çerçeveye rağmen, 1878’den ve özellikle de 1913’ten itibaren aşamalı olarak bu kurallar İngiliz ve Rumlar tarafından ihlal edilmiş ve vakıf emlakin önemli bir kısmı gasp edilmiştir. Yasa dışı yöntemlerle el konulan bu emlakin kaba bir hesaplama ile yalnızca arazi olarak değerinin 100 milyar doları aştığını ve Vakıflar İdaresi’nin 100 yıla yaklaşan sürede yoksun kaldığı mali gelirin 1 trilyon dolar civarında olduğunu söylemek, olayın önemi ve mali boyutu hakkında bir fikir verebilecektir. MARAŞ KİME AİT? Vakıf emlak yağmasının önemli bir bölümünü oluşturan ve 1913 yılında gasp edildiği tespit edilen Kapalı Maraş bölgesindeki taşınmazlar, Abdullah Paşa ve Lala Mustafa Paşa Vakıfları’na aittir. Belgelerin ortaya çıkarılma hikayesi ise, 10 yıl kadar önce başlar ve Maraş’ta bir otelin bodrum katında 19101930 dönemine ait koçanlar (tapular) ele geçirilir. Ancak Osmanlıca olan bu dokümanların ne olduğu anlaşılana kadar uzun süre geçer. Bu koçanların üzerinde, mal sahibi bölümünde Abdullah Paşa Vakfı veya Lala Mustafa Paşa Vakfı yazmaktadır ve koçanlar Maraş’ta bulunan taşınmaz mallara aittir. Vakıflar İdaresi, bu koçanlardan hareketle, 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti’ne ait kütükleri tarayarak Vakıflara ait tüm taşınmaz malları tespit ettirir ve Mağusa Kaza Mahkemesi’nde dava açar. 271/2000 ve 272/2000 sayılı bu davaların sonucunda, Lala Mustafa Paşa ve Abdullah Paşa Vakıflarına ait taşınmaz malların Ahkâmül Evkaf prensiplerinin ihlal edilerek gayri yasal bir şekilde gasp edildikleri bulguları yapılır. Mahkeme, kapalı Maraş bölgesindeki taşınmazların bir kısmının Lâlâ Mustafa Paşa, geriye kalan büyük bölümünün de Abdullah Paşa Vakfı'na ait olduğu yönünde tespit kararı verir. İzolasyonların kaldırılması karşılığında Maraş’ın Rumlara verileceği yönündeki demeçlere karşın, bölgenin vakıf malı olduğu Magosa Kaza Mahkemesi’nce tescillendi. Mahkemenin, İngiliz yönetimi dönemindeki arazi devirlerinin yasalara aykırı olduğunu karara bağlamasıyla Türk tarafının eline ciddi bir koz geçmiş oldu. PAŞALARIN VAKIFLARI Abdullah Paşa Vakfı, 1761 yılında Halep Beylerbeyi iken ölen Abdullah Paşa tarafından kurulmuş. Abdullah Paşa, sahibi bulunduğu MaraşMağusa bölgesinde bulunan 60,000 dönüm, yanlış okumadınız tam altmış bin dönüm, araziyi vakfetmek sureti ile adı "Abdullah Paşa Vakfı" olan "MÜLHAK" bir Vakıf kurmuş. Söz konusu Vakfın vakfiyesi bizzat Abdullah Paşa’nın kendisinin hazır olduğu 24. Temmuz 1748 tarihinde Şeri Meclis’te yazılmış ve tescil edilmiş. Lala Mustafa Paşa Vakfı ise 1571 yılında Kıbrıs’ı fetheden Osmanlı Ordusunun baş komutanı olan Lala Mustafa Paşa tarafından kurulmuş. Söz konusu mülk kendisine Padişah II. Selim tarafından bahşedilmiş. Otağını Derinya civarında kuran Lala Mustafa Paşa’nın kurduğu Vakfın sahip olduğu mülk, Otağından Maraş’a kadar uzanmakta olup yaklaşık 30,000 (Otuz bin) dönümdür.