Catalog

4 C S TRATEJİ Afganistan ve Irak derslerinin yansıdığı ilk Amerikan savunma raporu Sonu belli olmayan savaş Em. Tuğg. Nejat ESLEN BD’nin dört yılda bir hazırlanan ve Kongre’ye sunulan Dört Yıllık Savunma Gözden Geçirme Raporu (Quadrennial Defense Review Report) 6 Şubat 2006 tarihinde açıklandı. Söz konusu belge, ABD Savunma Bakanlığı’nın uzun vadeli savunma planlama direktifi ve en önemli strateji belgesidir. Bu belgede küresel güvenlik ortamı tanımlanır, bu ortam içinde ABD’nin rolü, çıkarlarının karşısındaki tehditler ve ABD savunma stratejisinin esasları açıklanır, strateji için gerekli olan kuvvet yapılandırma ve yeniden konuşlandırma ihtiyaçları belirlenir, savunma bütçesinin planlanması için esaslar oluşturulur. Belge, aynı zamanda küresel ve bölgesel güç mücadelelerinin nasıl cereyan edeceğine, gelecekte nasıl bir dünyada ve nasıl bir güvenlik ortamında yaşayacağımıza ilişkin ip uçları oluşturduğu için de önemlidir. Afganistan ve Irak’ta devam eden savaşlardan alınan derslerle hazırlandığı ifade edilen strateji belgesine göre ABD, 11 Eylülde başlayan ve uzun bir savaşın beşinci yılını yaşamaktadır. Strateji, en az yirmi yıl sürecek bir savaşı esas almaktadır. Belirsizlikler ve önceden tahmin etmedeki zorluklar, yeni savaş ortamının karakteristiklerini oluşturmaktadır. Bu savaş, genelde asimetrik olma özelliğini taşımaktadır. Uzun sürecek savaş, Afganistan ve Irak’taki gibi konvansiyonel olmayan çatışmaları ve dünyanın değişik yerlerinde cereyan edebilecek uzun süreli konvansiyonel olmayan harekatı kapsayacaktır. Bu savaşta ABD’nin asıl kastedilmektedir. Çin, ABD ile askeri alanda rekabet düşmanları, geleneksel konvansiyonel askeri güçler edecek potansiyele sahip olan ülke olarak değil, radikal politik amaçlarını gerçekleştirmek için belirtilmektedir.) Hasım devletlerin ve devlet dışı İslam’ı istismar eden dağınık küresel terör şebekeleridir. organların nükleer silah edinmelerini ve kullanmalarını ABD Savunma Bakanı Donald H.Rumsefeld, yeni önlemek. Stratejiyi desteklemek için hazırlanan stratejiyi açıklayan konuşmasında, stratejinin on yıllar bütçenin, konvansiyonel olmayan askeri harekatta sürecek olan savaşta teröristleri yok etmek ve dünyaya başarının, anavatanın savunulmasının ve ABD askeri hükmetme gayreti içinde olan aşırı uçlarla savaşmak üstünlüğünün idame ettirilmesinin esas alındığı için hazırlandığını söylemiştir. Strateji, uzun süreli vurgulanmaktadır. Geliştirilecek yetenekler içinde istikrar harekatının icra edilmesi ile birlikte, dünyanın küresel terörle savaş amacı ile özel birliklerin artırılması her hangi bir kriz bölgesine süratle müdahale etmeyi de planlanmıştır. Özel birlik taburlarının sayısı yüzde otuz esas almaktadır. artırılarak on dokuza çıkarılacak, deniz SEAL Strateji belgesi 11 Eylül sonrasında ABD’nin karşı karşıya olduğu güvenlik sorunlarını ABD özel kuvvetlerini şu şekilde sıralamaktadır; tüm teçhizatıyla Konvansiyonel sorunlar; taşıyan kargo uçağı. Bilinen yöntemlerle askeri güç kullanan devletler. (Bu tür sorunların olasılığı azalmaktadır.) Konvansiyonel olmayan sorunlar;Terör, ayaklanma gibi konvansiyonel olmayan yöntemleri uygulayan devletler veya devlet dışı organlar. Katastrofik sorunlar; ABD çıkarlarına karşı kitle imha silahı kullanabilecek teröristler veya hukuk dışı devletler (rogue states) Kesici (disruptive) sorunlar; ABD’nin askeri avantajlarını karşılamak veya yok etmek için teknolojiyi ve benzer yöntemleri kullanabilecek rakipler. (Bu tehdit, deniz ticaret yollarının, enerji akış hatlarının ve iletişim kanallarının kritik noktalarına ve uydulara A yapılabilecek saldırılar anlamına da gelmektedir.) ABD stratejisi, yeteneklerde konvansiyonel sorunları karşılamak yerine, konvansiyonel olmayan, katastrofik ve kesici sorunlara odaklanmayı ve aşağıdaki önceliklere yoğunlaşmayı öngörmektedir: Terörist şebekeleri yenilgiye uğratmak, Anavatanı derinlikte savunmak, Stratejik yol ayırımında olan ülkelerin tercihlerini şekillendirmek, (Müttefik ve ortak ülkelerle ilişkilerin geliştirilmesi ile birlikte özellikle, Avrasya’nın yükselen güçleri Çin, Hindistan ve Rusya’ya ABD çıkarlarına ters düşmeyen roller benimsetilmesi timlerinin sayısı artırılacaktır. Kara Kuvvetleri aktif tugayların sayısının otuz üçten kırk ikiye, ulusal muhafız tugaylarının sayısının ise on beşten yirmi sekize çıkarılması planlanmaktadır. İnsansız hava araçlarının artırılması, küresel iletişim, silahlı helikopter ve savaş uçağı, yeşil sularda harekat yeteneklerinin geliştirilmesi de planlanmaktadır. Stratejiyi desteklemek için 2007 yılında 439 milyar dolarlık harcama yapılacaktır. Yeni stratejinin öngördüğü harcamaların tutarı, Başkan George Bush’un seçildiği tarihteki savunma bütçesinden yüzde 45 daha fazladır ve ABD’nin ABD’nin bütçe açığı yaklaşık savunma kullandığı bütçesi kadardır. (423 milyar dolar) insansız hava aracı BELGEDEKİ BELİRSİZLİKLER ABD’nin stratejiyi desteklemek amacı ile geliştirmeyi planladığı yetenekler içinde özel birlikler öne çıkmaktadır. Özel birlikler dört tabur, eğitilmiş personel sayısı ise yüzde on beş, yani on beş bin artırılacaktır. ABD’nin özel birlikleri hedef ülkelere gizlice sokarak bu ülkeleri karıştırmak amacı ile kullanabileceği anlaşılmaktadır. Kara Kuvvetlerinin aktif birliklerine dokuz tugay ilave edilecektir. ABD geliştireceği bu yeteneklerle hem yirmi yıl süreceği ifade edilen küresel savaşta başarılı olabileceğini hem de küresel askeri üstünlüğünü sürdürebileceğini sanmaktadır. Çin’in ve Rusya’nın yükselişinin nükleer yetenekler dışında nasıl dengelenebileceği, ABD çıkarlarının söz konusu olduğu potansiyel kriz bölgelerine hangi yetenekler ile müdahale edilebileceği ise belirsizdir. Sadece uzun sürecek savaş değil ABD’nin stratejisi de belirsizliklerle doludur. Şimdiden ABD uzmanları arasında ABD’nin uzun süreli savaşta tek başına başarılı olamayacağını ifade edenler vardır. 439 Milyar dolarlık avunma bütçesinin 110 milyar doları personel giderlerine ayrılmıştır. Diğer idari harcamalar da dikkate alındığında stratejiyi doğrudan destekleyen miktar daha da azalmaktadır. Oysa, ABD sadece Irak’taki harekatı sürdürebilmek için ayda 5.8 milyar dolar doğrudan askeri harcama yapmak zorundadır. Stratejide öngörülen yetenekler geliştirilse bile ABD’nin hedefleri ile gücü ve hedefleri arasındaki dengesizlik ciddi bir risk oluşturmaktadır. Stratejinin, radikal İslam’a karşı geliştirildiği ve ‘Medeniyetler Çatışmasını’ esas aldığı, ABD’nin radikal İslam’ı bahane ederek kritik kaynaklara ve bölgelere giriş gayretlerini sürdürebileceği anlaşılmaktadır. Uzun sürecek savaş ile ilgili belirsizlikler ve ABD’nin gücü ile hedefleri arasındaki dengesizlikler, yükselen güçler Rusya ve Çin’i cesaretlendirirken, dünyanın kaotik bir sürece girebileceğini de işaret etmektedir. ABD, uzun sürecek ve nasıl sonuçlanacağı belli olmayan bir savaşa hazırlanmaktadır. Oysa, zamanımızdan iki bin beş yüz yıl önce Çinli Sun Tzu, ‘uzayan bir savaştan kazançlı çıkan ülke olmadığını’ yazmıştır. ABD, uzun ve nasıl sonuçlanacağı belli olmayan bir savaşa hazırlanıyor. Düşman kavramlar arasında, radikal İslam ön plana çıkıyor.