18 Haziran 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

10 şeyler değildir, dolayısıyla çözüm arayışları da farklı zeminlerde olacaktır. PKK’nın yeni dönemde karışık sinyaller vermesi, örgütün de bir hiyerarşiye sahip olmadığının göstergesidir. Bir kısım bombalama eylemlerini örgütün doğrudan üstlenmememsi veya bazı örgüt üyelerinin eylemleri üstlenmesine karşı, üst düzey militanların bu eylemleri (özellikle Kuşadası, Bodrum bombalı eylemleri ve Mersin’deki bayrak eylemi) reddetmesi karşımızda tek bir PKK’nın olmadığını göstermektedir. Tek bir Kürt siyasalı (DTH) ve tek Bir PKK yoksa durum iyi demektir. PKK’nın tüm diğer alternatifleri yok edip siyasal alanı sadece DTH’ye bırakma girişimi, korkutma ve yıldırma politikasını zorunlu olarak gündemde tutmaktadır. Bu çerçevede gerçekleştirilen eylemler bizzat Kürtlere yönelik eylemlerdir. PKK’nın kendi içersindeki farklı sesler de terör örgütünün hangi stratejide devamlılık sağlayacağını zamanla ortaya koyacaktır. Silahlı eylemlerin tekrardan canlı tutulması ve süreklilik kazanması oldukça zordur. Çünkü bu alanda örgüt önemli yenilgiler almıştır ve eski gücünden de uzaktadır. Dolayısıyla PKK’nın yeni dönem stratejisi terör şantajını kullanmakla birlikte, yasal uzantılarıyla kamuoyunu yönlendirme ve pasif direniş eylemleriyle Öcalan’ı kurtarma çabası içersinde olacaktır. PKK’nın yeni dönem stratejisinde amaçlanan, Kürtlerin sorunlarının çözülmesi değildir. Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir’in Avrupa Parlamentosu başkanı Josep Borrell’le görüşmesinde yaptığı açıklama dikkat çekicidir. Baydemir, Bölgeler arasındaki gelişmişlik farkına dikkat çekerek, AB fonlarında ağırlığın Doğu ve Güneydoğu’ya verilmesini talep etmiştir. Ancak bu talebin içtenliği de sorgulanmaya muhtaçtır. Son beş yıllık ekonomik göstergeler bu bölgede önemli kalkınma hamlelerinin olduğunu, yerli ve yabancı yatırımcıların bölgeye her geçen gün ilgisinin arttığı, turizmin yeniden canlandığı, yaşamın normale döndüğü, Olağanüstü hal yasasının tüm illerde uzun yıllar sonra tamamen kalktığı, hak ve özgürlüklerin oldukça genişlediği bir dönemde bombaların patlamaya başlaması eylemlerin hedefini açıkça ortaya koymaktadır. Bu gelişmeler karşısında eylemleri gerçekleştiren örgütü kınama, dışlama ve yalnızlığa itme yerine örgütün başını destekleyen yürüyüşleri savunmak, ölen teröristlerin cenazelerinde yer almak DEHAP’lı belediyelerin önceliğini teşkil etmektedir. Bombaların nasıl bir huzur getireceği geçmiş deneyimlerden bellidir ve belediyelerin taraf olması gereken hizmet vermekle mükellef oldukları halkın yanında olmaktır, oysaki gelişmeler tam tersi yöndedir. AB sürecinde Türkiye’de yaşayan Kürt kökenlilerin kaderi bizzat DEHAP’lı belediyelerce sabote edilmektedir. PKK, ölü küllerinden canlandırılmaya çalışılmakta ve Öcalan’ın gölgesinde oluşturulan toz ve duman bulutları bölge halkının geleceğini karartmaktadır. Baydemir Borrell’le görüşmesinde Gemlik’teki olayların kaygı verici olduğunu ifade etmektedir; ancak, bu kaygının bizzat PKK’nın terörist bir kişiyi destekleme yürüyüşü olduğunu ve terör örgütünü destekleme yürüyüşünü AB yasaları çerçevesinde de çok ağır bir suç olduğu açıklamada yer almamaktadır. Türkiye’de bir çatışma ortamı yaratılması yönünde çabalar vardır ancak bu ortamı hazırlayan en önemli kaldıraç’ın da PKK olduğu ve Öcalan lehine yapılan eylemler olduğu da unutulmamalıdır. PKK yol ayrımında onuç olarak, PKK yol ayrımındadır, DEHAP’lı belediyeler yanlış hedefe doğru koşmaktadırlar; Türkiye’nin Kürt kökenli vatandaşları ve Kürt elitleri önemli bir kavşaktadırlar. Bu dönemde verilecek karar çok karmaşık değildir. Bu karar; gözyaşı, yıkılmış köyler, bombaların ve silahların soluklaştırdığı simalarla, Öcalan ve PKK sloganları veya tam tersine son yıllarda gerçekleştirilen hamlelerin desteklenmesi ve arttırılması sonucu oluşacak daha gelişmiş, özgürleşmiş ve güvende olan bir bölgenin yaratılması projesidir. PKK ve PKK güdümünde hareket edenlerin geleceğe hükmetmesini engellemek, Türkiye’de herkesin görevi, ancak herkesten daha çok Türkiye’nin Kürt kökenli vatandaşlarının görevidir. Çünkü PKK, Türkiye’deki tüm yurttaşlardan çok daha fazla Kürt kökenli yurttaşların geleceğini karartmaktadır. C S T A TRATEJİ atışılan Avrasya seçenekleri TürkRus işbirliği olanaklı mı? Anar SOMUNCUOĞLU TUSAM RusyaUkrayna Araştırmalar Masası [email protected] ralarında birçok problem bulunan Avrupa ve ABD’nin Türkiye’ye karşı olan tutumlarında tam bir uyum sergiledikleri bugünlerde Türkiye’nin uluslararası politikada yeni açılımlar araması gündemdedir. Ne yazık ki siyasi irade ya tam anlamıyla Batı kampının uzun vadeli projelerine teslim olmuş ya da kendi bildiği amaçlar doğrultusunda Türk devleti ve milletinin niteliğini Batı baskıları yardımıyla değiştirmeye çalışmaktadır. Dolayısıyla şimdilik dış politika alternatiflerinin arayışı Türkiye’nin sivil toplumuna kalmış durumdadır. Son dönemde Türkiye için Avrasya seçeneği yoğun olarak tartışılmaktadır. Avrasya seçeneği tartışıldığı zaman en çok öne çıkan ülkelerden birisi Rusya olmaktadır. Kısaca açıklanırsa, Avrasya coğrafyasında Rusya ve Türkiye arasındaki stratejik işbirliğinin olabilirliği, çoğunlukla bugünkü Rusya yönetiminin benimsediği dünya görüşü konusundaki algılamalar üzerinde kurgulanmıştır. Türkiye’de özellikle Rusya’daki Yeni Avrasyacılık akımının temsilcilerinden Aleksandr Dugin’in düşünceleri dikkat çekmekte ve Rusya yönetiminin dış politika karar alma sürecinde bu düşüncelerinden faydalandığı varsayılmaktadır. Dugin Avrasyacılığı ve Türkiye lasik Avrasyacılık, Batı uygarlığına alternatif bir uygarlık projesini sunarken, gerçekten de TürkSlav işbirliğini mümkün kılacak birtakım önermelerde bulunmuştur. Özellikle yüzyıllardan beri Rusya’da hakim olan Avrupa merkezci tarih anlayışına karşı ortaya attığı alternatif tarih yorumu, Rus tarihindeki çoğunlukla Türk olan Doğu etkisinin olumlu değerlendirilmesi, en azından Rusya içindeki Doğu halkları probleminin çözümü için bir seçenek oluşturmuştur. Avrasyacılar, Batı’nın manevi sömürüsüne uğrayan Rusya’nın, ileride maddi sömürü ihtimalini ortadan kaldırması için, manevi sömürüyü üzerinden atmasının, ayrıca, "öteki" olarak kabul edilen Doğu’ya ve bütün dünyaya yeni bir bakış açısı kazanmasının şart olduğunu düşünmüşlerdir. Dugin Avrasyacılığının klasik Avrasyacılığın mirası üzerinde kurgulandığı kabul edilmekte ve bundan yola çıkılarak, Avrasya coğrafyasında Rusya ve Doğu’nun ABD’nin etkisine karşı stratejik işbirliği geliştirebilecekleri hususuna vurgu yapılmaktadır. Dugin’in Avrasyacılığı, jeopolitik konusundaki çalışmalarından da anlaşıldığı gibi, Batı uygarlığına alternatif bir uygarlık projesi oluşturmaktan çok, Rusya’nın Avrasya coğrafyasında hakim olmasını sağlayabilecek yolları önermektedir. Bu yaklaşımın temelinde Avrasya’da Atlantik etki B ve ABD’nin Türkiye’ye A karşı izlediği politika gün geçtikçe daha keskin bir hal alırken, Türkiye’nin yeni politik arayışlar içine girmesi gerekiyor… En önemli seçeneğin ise Rusya ile kurulacak bir ortaklık olduğu belirtiliyor. Ancak böyle bir ortaklığın kurulabilmesi için Rusya’nın Avrupa merkezci bakıştan, Türkiye’nin de Kafkasya ve Orta Asya’daki sorumluluğundan ve çıkarlarından vazgeçmesi gerekiyor. K İki lider Soçi’de sinin kırılması bulunmaktadır. Başlangıçta Dugin’in Türkiye’yi düşman tarafta gördüğü, son dönemde düşüncelerini değiştirdiği ve ABD’ye karşı oluşturulacak ittifakta Türkiye’nin de rol alabileceğini düşündüğü belirtilmektedir. Ne var ki, bunun doğru olduğu kabul edilse bile, Dugin Avrasyacılığı, Avrasya kıtasında ABD etkisinin kırılmasından sonra çok kutuplu yapının oluşacağını, çıkar çatışmalarının yaşanacağını ve bu çıkar ayrılıklarının jeopolitik tarafından belirleneceğini savunmaktadır. 1990’ların ortasında Dugin haklı olarak RusyaTürkiye çıkar çatışmasının jeopolitik tarafından belirlendiğini yazmıştır. Bu açıdan bakıldığı zaman, Dugin’in Avrasyacı jeopolitikçi bakışı, ancak Türkiye ve Rusya’nın taktik işbirliğini, ortak düşmana karşı işbirliğini mümkün kılabilir. Bu bakış RusTürk stratejik işbirliği için hiçbir imkan tanımamaktadır. S ?
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear