Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Days
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Piliç etinin kalitesi şansa değil, emeğe bağlı Tavuk yemi, piliç etinin kalitesini belirliyor. A DANA (Cumhuriyet Bürosu) Piliç etinde tüketici şikayetlerine neden olan et kalitesindeki tüm sorumluluğun karma yeme yüklendiğini belirten Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Yemler ve Hayvan Besleme Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Rüştü Kutlu, üretim sürecinde hayvanlara verilen yemin, besin madde içeriği ve hammadde kompozisyonu açısından dengeli, etin kalitesini olumsuz yönde etkileyecek unsurlardan mümkün olduğu ölçüde ari olması gerektiğini söyledi. Kutlu, "Karma yemin hazırlanmasında kullanılan yağ dahil tüm hammaddelerin kaliteli olmasına büyük önem verilmelidir" dedi. Kanatlı hayvan yetiştiriciliğinin, düşük kaliteli bitkisel gıdaların yüksek kaliteli ve oransal olarak ucuz hayvansal gıdalara dönüştürülmesi açısından son derece önemli olduğuna dikket çeken Kutlu, kanatlı ürünlerin lezzeti ve kolay pazarlanabilirliği nedeniyle ülke ekonomisinde ve insan beslenmesinde her geçen gün daha büyük önem kazandığını vurguladı. ‘Beyaz et’ olarak tanımlanan kanatlı etlerinin kırmızı ete oranla daha ucuz bir protein kaynağı olmasının yanı sıra; düşük kalori ve kolesterol içermeleri, sindirilme oranlarının yüksek oluşunun tüketimin artışında önemli rol oynadığını kaydetti. Etlik piliçlerin 6 hafta gibi kısa bir sürede 2.02.3 kg canlı ağırlığa ulaşmasından kesim çağı veya kesim ağırlığı işletmenin bulunduğu ülke veya bölge halkının istemlerine uygun olarak saptandığını dile getiren Kutlu, piliç eti üretimiyle ilgili şu bilgileri verdi: "Besi süresince etlik piliçler, besin madde içerikleri farklı olan başlangıç, büyütme, bitirme ve kesim öncesi yemi olmak üzere 4 farklı yemle beslenir. İstenilen kesim ağırlığı veya yaşına ulaşan etlik piliçler, kesim öncesi 12 saat süreyle aç bırakılır. Kesimhanede elle veya otomasyonla kesilen hayvanın kanı akıtılır ve tüy diplerindeki ölü katılığı oluşmadan yani sıcağı sıcağına tüy yolma işlemi yapılır. Sonrasında da ayaklar diz ekleminden kesilir ve buzlu suya daldırılır. Sonra iç organlar çıkarılır, gerisi kesilerek atılır ve elde edilen karkas yıkanarak temizlenir. Kalp ve karaciğer karkas içine konarak tüm karkas +4 C’ye soğutulur. Gerekirse et tamamen ayrılarak veya tüm karkas olarak usulüne uygun kısa süreli (02 C) veya uzun süreli (şoklanarak –20 C) depolamak veya ileri düzeyde işlemek üzere ayrılır ve satışa sunulur." Piliç etinde kalitenin tartışılmadan tüm sorumluluğun karma yeme yüklendiğini anlatan Kutlu, "Ülkemizde kalite çoğu zaman şans veya tesadüf olarak algılansa da pi liç etinde kalite asla şansa veya tesadüfe bağlı değildir. Kalite gerçek anlamda bir emeğin sonucudur. Kanatlı etinin besin madde içerikleri genetik olarak belirlenmiş olsa da kaliteleri farklı faktörlerin etkisi altında değişmekte ve tüketimi etkilemektedir. Tüketici şikayetlerine karşı yemi suçlayan et üreticileri, yem seçimi yaparken yemin et kalitesine olan etkilerini dikkate almamakta, temelde yemin fiyatının ve hayvanlarda yaratacağı performans değerlerinin kendileri için yeterli olacağına inanmaktadır" diye konuştu. Kanatlı hayvan yetiştiriciliğinde kullanılan karma yemi oluşturan hammaddeler mısır, buğday, sorgum, arpa, yulaf, tam yağlı soya, soya küspesi, pamuk tohumu küspesi, ayçiçeği küspesi, kolza küspesi, balık unu, etkemik unu, tavuk unu ve bitkiselhayvansal yağların et kalitesine etkileri açısından incelenmesi gerektiğini savunan Kutlu şöyle devam etti: "Yemdeki kalite, hammadde kalitesine, karma yemin besin madde bileşimine ve yem katkı maddeleri içeriğine bağlıdır. Kaliteli karma yem demek; sadece hayvanlarda yüksek performans değerlerinin elde edilmesine imkan sağlayan bir yem demek değil, aynı zamanda kaliteli et üretiminin de gerçekleştirilebileceği bir yem demektir. Ülkemizde yemin kalitesi ne yazık ki sadece performans değerlerine bakılarak değerlendirilmekte, üretilen ete ilişkin kalite göz ardı edilmektedir" Yem hammaddelerinin piliç etine olumsuzluklarını anlatan Kutlu, şunları söyledi: "Mısır iç yağı yumuşatıcı etki göstererek karkas kalitesini düşürebildiği için karma yemde dengeli kullanılmalıdır. Enerji kaynağı olan buğday sarıpembe derili karkasların tercih edildiği bölgelerde, yeme pigment katkısı yapılmazsa karkas kalitesini bozmaktadır. Yüksek düzeyde buğday içeren yemlerle beslenen kanatlılarda, buğdayın arabinoksilan içeriğine bağlı olarak yapışkan dışkı ve ıslak altlık oluşur ve karkas kalitesi olumsuz etkilenir. Sorgum tanen içeriği nedeniyle sindirim enzimlerinin aksiyonunu önlediği için büyüme üzerine olumsuz etkiye neden olur. Yüksek düzeyde arpa içeren yemlerle beslenen kanatlılarda, arpanın glukan içeriğine bağlı olarak yapışkan dışkı ve ıslak altlık oluşabilmekte ve karkas kalitesi bundan olumsuz yönde etkilenmektedir. Soya küspelerinde sık sık yaşanan kalite problemleri (küspenin kısa veya uzun süreli ısıl işleme tabi tutulması, kabuk oranı, mikotoksin bulaşıklığı vb.) hayvanın büyümesi, gelişmesi ve sağlığını olduğu kadar et kalitesini de tehdit eder boyutlara ulaşabilmektedir. Ayçiçeği küspesinin fazla kullanılması durumunda hem hayvanın büyümesini ve sindirim faaliyetlerini aksatmakta hem de et ve iç yağını yumuşatıcı etki göstermektedir. Pamuk tohumu (çiğit) küspesi yüksek oranda kullanıldığında gossipol içeriğine bağlı olarak hayvanların büyümesi ve gelişmesi üzerine olumsuz etkiye sahiptir. Özellikle Çukurova Bölgesi’nde yaygın olarak tavuk eti kokusundaki şikâyetlerin büyük kısmının pamuk tohumu küspesinin karma yemlerde geniş oranlarda kullanımdan kaynaklandığı bilinmektedir. Kanola küspesi sinapin içeriği nedeniyle yüksek oranda kullanılması tavsiye edilmez. Yüksek düzeyde kullanımı et lezzetini bozmakta ve pişirme aşamasında ette balığımsı bir tat oluşturmaktadır. Hayvansal ve bitkisel yağlar, kümes hayvanlarının karma yemlerine enerji kaynağı olarak katılmaktadır.Yağın kalitesiz olması performansı olumsuz yönde etkileyebileceği gibi altlık kalitesinin düşmesine bağlı olarak görülen bacak problemleri de karkas kalitesini olumsuz yönde etkilemektedir" Sağlıklı Tavuk Bilgi Platformu üyelerine tam puan ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Sağlıklı Tavuk Bilgi Platformu’na (STBP) üye 18 tavukçuluk firmasının kesimhaneleri, bağımsız bir kuruluş tarafından yapılan gıda güvenliği denetimlerinden tam puanla geçti. STBP Başkanı Zuhal Daştan, denetim uygulamalarıyla ilgili olarak, "Tarım Bakanlığı’nın düzenli denetimlerinin yanı sıra, bağımsız bir kuruluşa da kesimhanelerimizi açarak eksiğimiz gediğimiz varsa öğrenelim istedik. Üyelerimizin üst düzey biyogüvenlik önlemleriyle ve yüksek standartlarda üretim yapan kesimhanelerinin sağlam altyapısı, bu denetimlerle bir kez daha kanıtlanmış oldu." dedi. Daştan, altı ayda bir düzenli olarak yapılacak olan denetim çalışmalarıyla, üyeler arası standardizasyonun sağlanması ve Avrupa Birliği standartlarında üretim kalitesine sahip üyelerin gelişimine destek olunmasını hedeflediklerini belirterek şunları söyledi: "Bu amaçla, denetimlere temel oluşturan konular içine ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi ve Avrupa Tedarik Zinciri Denetimleri konuları da entegre edilerek 200 konu başlığı üzerinden yeni denetim uygulamalarına devam edilecek." Kalite Sistem Laboratuarlar Grubu tarafından Şubat – Kasım 2006 tarihleri arasında uygulanan denetimlerde firmaların gıda güvenliğine ilişkin teknik altyapı ve yönetim sistemlerinin yanı sıra, kuş gribini önlemeye yönelik kontrol uygulamaları da ele alındı. STBP’ye üye üretici firmalar, üç uzman denetçi tarafından uygulanan ve tam 450 saat süren denetim çalışmalarından geçebilmek için, gıda güvenliğine yönelik toplam 150 konu başlığında sınava tabi tutuldu. Firmaların denetimden geçmeleri için 100 üzerinden 80 taban puan almaları yeterli olurken üye firmaların kesimhaneleri denetimlerden ortalama 93 başarı puanıyla çıktı. 27