26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Bakanlık işçi statüsünde veteriner çalıştıracak Prof. Dr. Ayhan FİLAZİ Ankara Bölgesi Veteriner Hekimler Odası Başkanı arım ve Köyişleri Bakanlığı Tarımı Geliştirme (TARGEL) Projesi kapsamında çalıştırılmak üzere yaklaşık 1500 adet veteriner hekim ve ziraat mühendisini Ocak 2007 itibariyle göreve başlattı. Alımlar 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4/B maddesi gereğince sözleşmeli pozisyonda ve KPSS sınav sonuçlarına göre yapıldı. Buraya kadar bir şey yok. Her şey normal gibi görülüyor. Yıllardır söylediğimiz gibi gerek mühendis ve gerekse veteriner hekim kadroları yetersiz, hastalıklarla yeterince mücadele edilemiyor, denetimler tam anlamıyla yapılamıyor, vs. vs. Ancak asıl komedi bundan sonra başlıyor. Bu projeyle Tarım İl müdürlüklerine verilen görev ve sorumlulukların hepsi sözleşmeli personele devrediliyor. Personel, 657 sayılı devlet memurları yasasına tabii, ancak amiri olan Tarım İl müdürlükleri isterlerse hafta sonları, resmi ve dini bayramlar veya 24 saat, gecegündüz çalıştırabilir. Ama bu fazla çalışmadan dolayı ne yazık ki ek ücret veya mesai ücreti alamayacak. Devlet memurları maaşlarına gelen zamlardan yararlanamıyorsunuz. Çünkü projeye göre maaşlar tek kalemde Bakanlar Kurulu Kararına bırakılıyor. Bakanlar Kurulu artık neye karar verirse ona razı olursunuz. Çalışma şartları her ne kadar 657 sayılı Devlet Memurları Yasasına bağlı olsa da maaşlar konusunda 506 sayılı Sosyal Sigortalar Yasası hükümlerinin uygulanacağı zorla imzalatılan sözleşmenin 6. maddesinde açık açık belirtilmiş. Halbuki Sayın Bakan TV programları ve tanıtım toplantılarında defalarca, Sayın Başbakan da buna ilişkin yaptığı bir açıklamada Emekli Sandığına bağlı olunacağını söylemelerine T rağmen demek ki birileri onları fena halde yanıltmış olmalı. Kısacası bundan sonra Tarım ve Köyişleri Bakanlığında işçi statüsünde veteriner hekimler de bulunacak. İşin güzel tarafı sözleşmenin 12. madde c Bundan böyle Tarım ve Köyişleri bendine göre taraflar bir ay önceden haber vermek Bakanlığı’nda işçi statüsünde veteriner koşuluyla sebep hekimler de göstermeksizin bulunacak. sözleşmeyi feshedebiliyorlar. Tam itaat, hep itaat. Kesinlikle bir şeye itiraz yok. Amir her zaman haklıdır. Sizi zorla tutmuyorlar ya canım. İş istiyorsanız koşullar bunlar, ister çalışırsınız ister çalışmazsınız. Tam bir kepazelik. Bu aralar moda oldu performans kriterleri diye. Sözleşmeli alınan personel her yıl performans kriterlerine tabii tutulacakmış. Bakanlık, henüz daha hazırlayamadığı performans değerlendirme yönergesine göre değerlendirme yapacak ve performans ortalamasının altında çalışanları önce uyaracak, daha sonra düzeltilmediği takdirde sözleşmesini feshedebilecekmiş. İyi tarafı üstün performans gösterenlere sözleşmede belirtilen ücretin %10’u tutarında bir ek ödeme yapabilirmiş. Bu ek ödemeden Sözleşmeli üretim modelinin ülke gerçekleriyle bağdaşmadığı vurgulandı 'Sütte AB oyununa gelmeyeceğiz' İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) . Türkiye'nin en büyük tarımsal örgütlenmelerinden Tire Süt Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Eskiyörük, AB'ye uyum sağlama gerekçesiyle öngörülen sözleşmeli süt işletmeciliğinin, ülkemizdeki küçük işletmeleri yok etme amacı taşıdığını söyledi. Eskiyörük, "Bugün uygulanan sistem ile zaten örgütlenmenin önü kesilmiştir. Sözleşme, bireyler ile değil örgütler ile yapılmalıdır. Bugün konu ile ilgili tüm örgütler tek bir isim altında toplanıp görev alanları belirlenerek sağlıklı bir yapıya dönüştürülmelidir" dedi. Eskiyörük, sektörde KöyKoop, HayKoop, Süt Üreticileri Birliği, sulama birlikleri gibi birçok örgüt oluşturulduğunu anımsatarak, "Örgütlerin hepsine aynı yetkiler verilip birbirine düşürülerek zayıflatılmıştır. Bugün konuyla ilgili tüm örgütler tek bir isim altında toplanıp görev alanları belirlenerek sağlıklı bir yapıya dönüştürülmelidir" diye konuştu.. 20 baş altı üretim yapanların, bugün toplam üreticilerin yüzde 90'ını oluşturduğuna dikkat çeken Eskiyörük, bunun bir Türkiye gerçeği olduğunu söyledi. Küçük işletmelerde kayıt dışılık, kalite, maliyet yüksekliği gibi bir çok eksiklik nedeniyle Türkiye'nin dünyayla rekabet edebilme olanağının bulunmadığını kaydeden Eskiyörük, bu sorunların aşılmasının işletmelerinin büyümesiyle gerçekleşeceğini bildirdi. Bunun küçük işletmeleri yok ederek değil birleştirerek büyüme hedefinin sağlanması gerektiğini anlatan Eskiyörük, "Aksi takdirde tek geçim kaynağı olan ve başka alternatifi bulunmayan süt hayvancılığı, köylünün elinden alınırsa bu sosyal bir faciaya dönüşür. Milyonları göçe zorlarsınız. Türkiye bunu kaldıramaz. Dünyanın uygulamadığı bu modeli Türkiye’ye önerenlerin iyi niyetli olduklarını sanmıyorum. Bu bir oyundur. Türkiye bu oyuna gelmemelidir. Türkiye’nin temeli olan tarım, çökertilerek ele geçirilmeye çalışılıyor. Ülkenin yapısını bozmadan kooperatifleşmeyle bu sorunlar çözülebilir" diye konuştu. Tire Süt Kooperatifi'nin bu anlayışı yaşama geçirerek kanıtladığını bildiren Eskiyörük, kooperatifte 2 bin kişinin biraraya gelmesiyle süt kalitesi ve üretim maliyetlerini düşürmede Türkiye'ye özgü bir model oluşturulduğunu kaydetti. yararlanabilecekleri şimdiden tahmin edebilirsiniz. Bunun için kahin olmaya gerek yok. Sözleşmeli bir personele Tarım İl Müdürlüğü 4050 köy bağlayabiliyor, ama köyler arasında ulaşımın nasıl yapılacağı veya hangi olanakların sağlanacağına ilişkin somut bir bilgi yok. Artık kendi arabasıyla mı gider, köylerde otostop mu yapar, yürüyerek mi ulaşım sağlanır bilemeyiz. Personelin kendi sorunu bizi ilgilendirmez. Bizi ilgilendiren performansı. Disiplin açısından yine 657 sayılı Devlet Personel Yasasına tabii bir memur. Ama memurların tayin hakkı, görevde yükselme hakkı, derece alma gibi çoğu hakkından yararlanması mümkün değil. Ancak 65 yaşına gelince (o yaşa kadar durmayı becerebilirse) sözleşmesi otomatikman feshediliyor. Yapacağı iş bakımından il müdürlüğü kadar sorumluluk verilmiş ama hiçbir alet, ekipman, yardımcı eleman veya donanımı yok. Köyde kalacağı süre içerisinde de nasıl ve nerede barınacağı meçhul. Bu açıdan sorun olmaz. Fedakar Türk köylüsü onu dışarıda yatırmaz, aç da bırakmaz ama yine de ucu açık bırakılmış. Köyde kalınan süre içerisinde muhtarın odasında ikamet edilecek, belirli bir süreden sonra ilkokul mezunu bile olmayan muhtar, veteriner hekimlere direktifler vermeye başlayacak. İneğim doğuramıyor, hayvanım hasta hadi şuna bir bak diye. Hangi alet ekipmanla bakılacak o da belli değil ya. Baksanız bir dert, bakmasanız ayrı bir dert. Kadro garantisi olayına girmiyoruz. Çünkü performansı çok iyi olsa bile sene sonunda Tarım Bakanlığı "biz bu projeden vazgeçtik, hadi size eyvallah" deme hakkına her zaman sahip. İşte tüm bu olumsuzluklardan dolayı kadroların yüzde 30’u veteriner hekimler tarafından boş bırakılmıştır. Maddi olanaksızlıklardan dolayı bu projeye ve sözleşmeye evet demek zorunda kalan veteriner hekimlerse çalışma koşullarının olumsuzluğu, teknik yetersizlikler, barınma sorunu gibi sebeplerden dolayı birkaç ay sonra görev yerlerini terk etmeye başlayacak. Ondan sonra Bakanlık "Bakın biz iş alanı sağlıyoruz, ama kimse çalışmak istemiyor, demek ki işsizlik sorununu çözmüşüz" gibi söylemler geliştirmeye başlayacak. Hiç bir ön hazırlık yapılmadan, proje için gerekli teknik şartlar oluşturulmadan, görev alacak personele özlük hakları sağlanmadan, köylere serpilircesine yollanan bir veteriner hekimden ya da bir ziraat mühendisinden, Tarım ve Köyişleri Bakanlığının nasıl bir yarar sağlayabileceği, son derece tartışılır durumdadır. Bu da kafalarda, projenin verimliliği ve geleceği açısından büyük soru işaretleri ve kuşkular oluşturmaktadır. 18
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear