26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Trakya'da buğday üretimi… Verim var, destek yok Mahmut LICALI A NKARA Trakya'daki buğday üretimi, Türkiye ortalamasına göre yüzde 50 daha verimli olmasına karşın, bölgede desteklerin zamanında verilmemesi, sanayicinin ithal ürünü tercih etmesi ve girdilere yapılan zamlar üreticiyi sıkıntıya sokuyor. Türkiye'de ham maddesi buğday olan gıda ürünlerinin, un ve ekmek gibi temel besin maddelerini oluşturması buğday üretimine ayrı bir önem kazandırırken, Trakya bölgesinde de buğday üretimi ayçiçeğinin ardından 2. sıraya yerleşiyor. Trakya'nın özellikle Ergene bölümünde yaygın olarak gerçekleştirilen buğday üretimi, Türkiye ortalamasının üstünde bir verimliliğe sahip. Trakya'da modern yöntemlerle yapılan tarım, üretimdeki verim ve kaliteyi artırırken, Trakya, Türkiye'nin toplam buğday üretimin yüzde 9'unu tek başına karşılıyor. Kırklareli Köy Hizmetleri Atatürk Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü'nün verilerine göre, Türkiye'de dekardan alınan verim 202 kilogram iken, Trakya'da dekar başına alınan verim 312 kilograma çıkıyor. Trakya'da, yılda 5 milyon 353 bin 310 dekar arazide 1 milyon 668 bin ton buğday üretiliyor. Trakya’da birkaç yıl içinde modern yöntemlerle yapılan tarım ve Trakyalı çiftçinin bilinçli olması gibi etkenlerle dekar başına düşen verimin 400 kilograma kadar yükselmesi bekleniyor. Buna karşın Trakya’daki buğday veriminin dünyada belli başlı buğday üretimi yapan ülkelerin çok gerisinde kaldığı ve verimin artırılması için gerekli önlemlerin alınması gerektiğine dikkat çekiliyor. Son yıllarda Trakya'daki un fabrikalarının bölgedeki yerli buğdayı almaması, bunun yerine Kazakistan, Rusya, Ukrayna, Romanya ve Avustralya gibi ülkelerden buğday ithal etmeyi tercih etmesi, üretimin daha kaliteli olması gerektiğine işaret etti. Trakyalı üreticileri Trakya'daki üretimin Türkiye geneline göre kaliteli sıkıntıya sokuyor. ve verimli olmasına karşın, çiftçinin birçok sorunla Özellikle, Toprak boğuştuğunu belirten Yorulmaz, girdilere yapılan Mahsulleri Ofisi'nin zamlardan yakınarak, şöyle devam etti: buğday alımına son "Son aylarda gübreye aşağı yukarı yüzde 20 zam vermeye başlaması geldi. Büyük fiyat artışları var. Üretimde kullanılan bölgedeki fiyatların girdiler kalitenin ve verimin artmasında etkili oluyor. düşmesine neden Ama girdilere gelen zamlar, alım güçü zayıf olan oluyor. Üretimde çiftçimizin ürününde kalitenin düşmesine neden kullanılan girdilere oluyor. Zamlar çiftçinin belini büktü. Bunun yanı yapılan zamlar da sıra, destekler de zamanında verilmiyor. Trakyalı maliyeti artırırken, çiftçi 2006 yılında verilmesi gereken hiçbir desteği hükümetin teşvikleri hala alamadı. Destekler zamanında verilsin ki bunlar zamanında üreticiye da üretime yansısın. Bunları devamlı söylüyoruz ama vermemesi de sıkıntıyı hükümete anlatamadık. Destekler zamanında artırıyor. verilmezse üretime yansımaz." Edirne Ziraat Odası Başkanı Cengiz Yorulmaz, Söz konusu etkenlerin üreticinin gelirlerini Trakya bölgesinde ayçiçeğinden sonra genellikle düşürdüğüne dikkat çeken Yorulmaz, maliyetin buğday ekiminin yapıldığını belirterek, "Trakya'da azaltılması, buğday kalitesi ve veriminin ayçiçeğinin alternatifi buğday, buğdayın alternatifi artırılmasına yönelik tedbirlerin önem kazandığını de ayçiçeğidir" dedi. Trakya'nın iklimsel açıdan iyi dile getirdi. bir bölgede olduğuna ve işaret eden Yorulmaz, Trakya'nın Türkiye ortalamasının üstünde bir verime sahip olduğunu Trakya'da, yılda 5 milyon 353 bin söyledi. Trakyalı üreticinin modern 310 dekar arazide 1 milyon 668 ve teknolojik yöntemlerle tarım bin ton buğday üretiliyor. yaptığını anlatan Yorulmaz, Trakya'nın vazgeçilmez ürünlerinden biri olan buğdayın veriminin artırılması için çeşitli çalışmalar yapıldığını ifade etti. Yorulmaz, şunları dile getirdi: "Buğday üretiminde kaliteyi ve verimi artırmak için elimizden gelen her şeyi yapmaya çalışıyoruz. İlçelere ve köylere gidip çiftçimize bunları anlatıyoruz. Edirne Ziraat Odası, Edirne Ticaret Odası, Edirne Araştırma Enstitüsü ve Edirne Tarım İl Müdürlüğü, bu dört kurum, bölgedeki üretimi artırmak için büyük çalışmalar yapıyorlar." Bölgedeki üretimin artırılmasının sanayicinin talebine bağlı olduğunu dile getiren Yorulmaz, sanayicinin çiftçiden daha kaliteli buğday istediğini söyledi. Bölgede çok sayıda un fabrikasının bulunduğunu kaydeden Yorulmaz, buna karşın son dönemde sanayicinin ithal buğday tercih etmeye başladığına dikkat çekti. Yorulmaz, bu durumu engellemek için desteklerin artırılması ve Egeli üretici eğitilecek İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Ege Bölgesi’nin ihraç ürünlerinden çekirdeksiz kuru üzüm ve kuru incirde, verim ve kalitenin arttırılması, tüketiciye daha sağlıklı ürün sağlanması amacıyla "Üretici Eğitim Seminerleri" düzenlendi. Ege Kuru Meyve İhracatçıları Birliği, TARİŞ İncir Kooperatifleri Birliği, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi, Aydın ve İzmir tarım il müdürlükleri, Erbeyli İncir Araştırma Enstitüsü öncülüğünde başlatılan çalışma kapsamında üreticiler, bahçe bakımı, budama, zirai ilaç ve malzeme kullanımı, hasat ve kurutma, depolama, iyi tarım uygulamaları gibi konularda eğitiliyor. Ege ihracatçı Birlikleri Genel Sekreteri Sezmen Alper, "Geçmiş yıllarda kuru incirde üretim kalitesinin ve verimin arttırılması için Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği tarafından, kerevet ağı, ilek torbası, afiş ve broşür dağıtımı gibi etkinlikler gerçekleştirildi. Aydın İl Özel İdaresi üreticilere kerevet ağı, ekşilik böceği tuzağı dağıtımı gerçekleştiriyor. Erbeyli İncir Araştırma Enstitüsü, Aydın ve İzmir tarım il müdürlüklerince incir üretimi yapılan köylerde görev yapan ziraat mühendislerinin ve incir üreticilerinin eğitimi ve bilgilendirilmeleri amacıyla bir dizi çalışmalar gerçekleştiriyor. TARİŞ ise yerel televizyonlarda üreticilerin bilgilendirilmesi amacıyla programlara sponsor oluyor" dedi. Türkiye, hem kuru incirde hem de çekirdeksiz kuru üzümde dünya genelinde üretim ve ihracatta ilk sırada yer alıyor. 1990 yılında 53 milyon 480 bin dolarlık incir ihraç eden Türkiye, 2000 yılında 75 milyon 84 dolara ulaştı. 2005 yılında ise 114 milyon 924 bin dolarlık ihracat ile tarihinin en yüksek rakamına erişti. Çekirdeksiz kuru üzümde ise 1995 yılında Türkiye 186 milyon 781 bin dolarlık ihracat yaparken, 2000 yılında 211 milyon 8 bin dolara, 2005 yılında ise 250 milyon 126 bin dolara ulaştı. Bu yıl sonunda ise 256 bin ton olarak tahmin edilen rekoltenin yaklaşık 250 bin tonunun ihraç edilerek yaklaşık 300 milyon dolar döviz girdisi sağlanması bekleniyor. 12
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear