Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Days
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
EBK işletmeleri niye kapatıldı ki? H. Yalçın KÖKSAL Uzman Veteriner Hekim t ve Balık Kurumları ülke geneline yayılmış kombinaları vasıtası ile yıllarca ülke hayvancılığına çok önemli katkılar sağlamıştır. Hayvancılığa yaptığı katlıların yanı sıra halk sağlığını korumak hizmetini de uzun yıllar başarı ile yerine getirmiştir. Pek tabiidir ki bu hizmetlerdeki başarısını, bünyesinde bulundurduğu veteriner hekimlere borçludur. Mesleğimizin önemini özümsemiş o zamanın siyasetçi ve bürokratları veteriner fakültelerinde okuyan öğrencilere burslar vererek veteriner hekim açıklarını kapatmaya çalışırlardı. Kombinalarda çalışan veteriner hekimler çeşitli şeflikler adı altında (alım, işletme, sağlık kontrol ) görev yaparlar kesime gelen hayvanlar, kesim öncesi sağlık, gebelik ve karkas ağırlığı yönünden muayene edip uygun olanların kesimine müsaade ederler ve kesime gönderirlerdi Alım şefliğinde kesimine müsaade edilen hayvanlar, kesim kuralları en ciddi şekilde uygulanarak hayvanlara eziyet edilmeden, en üst seviyedeki hijyenik koşullar uygulanarak karkasların harici bulaşanlardan korunması sağlanırdı. İşletme şefliğinde kesimi yapılan hayvan karkasları ve iç organları veteriner hekimler ile onların nezaretinde hizmet veren veteriner sağlık memurları veya teknisyenleri tarafından tek tek kontrol edilerek insan sağlığını etkileyecek zooonozlar açısından sakıncası olmayan karkaslar, tüketim müsaadesi ile E soğuk muhafaza ve dondurma amaçlı kullanılan soğuk depolara gönderilirdi. Daha sonra bu karkaslar parçalanır ve şarküteri bölümlerinde yine veteriner hekim nezaretinde işlenir ve tüketime sunulurdu. Yukarıda özetlediğim bu hizmetlerin yanı sıra yan ürün dediğimiz sakatat, deri, bağırsak, kan, kemik de ekonomik açıdan gerekli işlemlerden sonra değerlendirilirdi. Besiciler ile bağlantılı çalışmalar yapılır, bu bağlamda şeker şirketleri ile müşterek organizasyonlar düzenlenerek, hem birim karkas artışı sağlanır ve hem de besiciler pazarlama kaygısı duymadan işletmelerini günün koşullarına uygun olarak kapasite ve ekipman olarak sürekli olarak geliştirirlerdi. Burada hem hayvancılık konusunda istihdam sağlanmış olunur,hem insanlarımız böylesine önemli bir besin kaynağını en üst düzeyde sağlık koşulları sağlanmış olarak tüketme imkanı bulur,hem de ülke ekonomisine gerek yerel tüketimle ve gerekse zaman zaman yapılan ihracatlarla çok önemli katkı sağlanmış olunurdu. Yukarıda kısaca özetlemeye çalıştığım ve gerek ülke hayvancılığımız ve gerekse insan sağlığımız açısından bu denli önemli işlevleri olan et ve balık kurumlarımızın hangi amaç ve düşünce ile harcanmış olabilmesini anlamam mümkün değildir. İçlerinde bazı bölgelerdeki kombinalar zarar ediyor olabilirlerdi bu kuruluşlar yeniden yapılandırılmaya veya uygulamada yanlışlıklar var ise bu yanlışlıklar giderilmeye çalışılabilirdi. Ancak bu tedbirleri almak bilgi birikimi ve özveri gerektirirdi. Yıllarca bu kuruluştaki uzman ve ehil kişiler siyasi yaptırımlarla harcandığı için bilirkişi sıkıntısı içine düşen bu kuruluşlardan her ne pahasına olursa olsun özelleştirme furyası da varken satıp kurtulma gibi kolay bir yöntem uygulanmıştır. Bu kıyımlardan en çok nasibini alanlarda biz veteriner hekimler olmuşuzdur. Bilgi ve liyakatına bakılmadan harcanan meslektaşlarımız bir süre sıkıntı çekmiş olabilirler ama bundan da önemlisi ülke hayvancılığının uğradığı zararın telafisi hemen hemen olanaksız boyutlara ulaşmıştır. Ülkemizdeki hayvan varlığının sürekli olarak azalması,mevcutlarında bakım ve besleme girdilerindeki sürekli yükselişi nedeni ile küçük işletmelerin zarar etmeleri üretim kalitesini düşürmektedir. Tarım ve hayvancılıktaki geriye gidiş bundan kısa bir süre önce dünyada beslenme açısından kendisine yeten 7 ülkeden birisi olan ülkemizin, bugün bu kalemlerde ithalat yapan bir ülke konumuna gelmesine neden olmuştur. Et ve Balık Kurumu işletmeleri birer birer yok pahasına elden çıkarılırken bu hayati tesislerin yerinde şimdi alış veriş merkezleri yükselmektedir. Bu tesislerin elden çıkması neticesinde kontrolsüz ve kaçak kesimler artmıştır. İl merkezlerinde kesim yapılacak resmi kuruluşların kalmayışı çevre ilçelerde kesim mecburiyeti getirmiştir. Bu bağlamda Belediyelerde çalıştırılan Veteriner Hekim sayılarının da günden güne azaltılması ve yetkilerinin ellerinden alınması halk sağlığına indirilen darbedir. Şimdi hatadan dönmek için bu kuruluşların yeniden yapılandırılmaları için çalışmalar yapıldığını veya böyle bir düşünceye gelindiğini içim burkularak izlemekteyim. Yok pahasına satılan kuruluşların kaybedilen tesisleri bırakın, sadece arazilerini bugün geriye alabilmek mümkün müdür? Örneğin Gimat çalışanlarına satılan ve yerinde şimdi Migros bulunan Ankara Et Kombinası'nın arazisini veya Bursa Et Kombinası'nın ve buna benzer pek çok örnek verilebilecek kurum işletmelerinin tekrar tesisi bizlere kaça mal olacaktır? İşte bu nedenlerle benim bir türlü anlayamadığım bu konuyu birileri tabii ki bu kararları veren birileri lütfen bana anlatsın. Toprak Koruma Yasası’na tepki ortak basın açıklamasını, Gökhan Günaydın okudu. ZMO, TEMA ve Türkiye Toprak Bilimi Derneği Günaydın TBMM Tarım yöneticileri Toprak Koruma Yasası görüşülürken Orman ve Köyişleri Komisyonu‘nun yasa ile örgütlerin düşüncelerine danışılmadığını dile getirdiler. ilgili olarak 14 Aralık 2006‘da yaptığı toplantıda, NKARA (Cumhuriyet Bürosu)resmi yazıyla çağrılmalarına karşın, katılımcı meslek TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası, ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerine Komisyon TEMA ve Türkiye Toprak Bilimi Derneği, Başkanı Vahit Kirişçi tarafından söz verilmediğini ortak bir basın toplantısı düzenleyerek, belirtti. Komisyon Başkanının "demokrasiye Toprak Koruma Yasası‘nın görüşüldüğü tahammül edemeyen" bir tavır sergilediğini kaydeden TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu‘nda, Günaydın şöyle konuştu: sivil toplum örgütlerine söz verilmemesini kınadılar. "Başkanın bu tutumu üzerine Ziraat ABD‘li Cargill şirketine af getiren ve Mühendisleri Odası Genel Başkanı Dr. Gökhan Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından Günaydın, 'Anayasal olarak temsil ettikleri kırk bin Anayasa‘ya aykırı bulunarak, TBMM‘ye iade edilen ziraat mühendisi adına yapılacak açıklamaya engel 5557 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı olmanın, hiçbir demokratik kuralla bağdaşmadığını', Yasası‘nın TBMM‘deki görüşmeleriyle ilgili olarak TEMA Vakfı Danışmanı Mahir Gürbüz ise 'Toprak Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Dr. Gökhan Kanunu‘nu hazırlayan TEMA‘ya söz verilmez ise Günaydın, TEMA Vakfı Danışmanı Mahir Gürbüz, kime verileceğini' sorarak, Başkanın antidemokratik Türkiye Toprak Bilimi Derneği Başkanı Yrd. Doç. tutumunu protesto ederek toplantıyı terk etmişlerdir. Dr. İlhami Bayramin ve Ankara Üniversitesi Ziraat Tüm demokrasi iddialarına rağmen toprakla ilgili Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlhami Ünver'in meslek ve sivil toplumunun sesini kısan Komisyon katılımıyla bir basın toplantısı düzenlendi. Toplantıda Başkanı Vahit Kirişçi‘nin antidemokratik tavrını, bu tavra sessiz kalan kimi iktidar milletvekillerinin teslimiyetini ve meslek kuruluşu başkanına saygı ve terbiye dışı bir söylem geliştirmeye kalkışan Altan Karapaşaoğlu'nun kaba tavrını esefle kınıyoruz." Düzenlemenin, kamu yararı ve ulusal bağımsızlık ilkeleri ile Anayasa‘ya aykırı olduğuna dikkat çeken Günaydın, "Bu görüşlerin açıklanmasını önlemek amacıyla TBMM Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı tarafından Ziraat Mühendisleri Odası ve TEMA Vakfı‘nın da içinde bulunduğu sivil topluma söz verilmemesi olayı, açıkça bir suçüstü olayıdır. Komisyon Başkanının hasmane bir yaklaşımla sergilediği antidemokratik tavrı ve ona destek olan komisyon üyelerinin tutumlarını esefle kınıyoruz. Bu ülkede hukuk var olmaya devam edecektir. Bu ülke toprağı Cargill benzeri yabancı firmaların yararları için değil toplumun geleceği için korunacak ve kullanılacaktır" diye konuştu. TEMA Vakfı Danışmanı Mahir Gürbüz, söz konusu yasa ile tarım arazilerinin talanının önünün açılacağını söyledi. Türkiye Toprak Bilimi Derneği Başkanı Yrd. Doç. Dr. İlhami Bayramin de, yasa nedeniyle yanlıca 1. sınıf değil, 2, 3 ve 4. sınıf tarım arazilerinin de elden çıkma tehlikesi bulunduğunu vurguladı. A 24