27 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Önder ŞENYAPILI ‘O mlet’in isim babası, kimi tarihçilere göre Romalı epikür Apicius’muş. Bu boğazına düşkün kişi, yumurta, bal ve biberle yaptığı yemeğine ‘overmele’ dermiş. Ağızdan ağıza, overmele ‘omlet’e dönüşmüş. İngiltere’de omlet, 1600’den beri biliniyormuş. Fransa’da ise çok çok daha sonraları yapılmaya başlanmış. Fransızlar ‘omelette’ sözcüğünde karar kılıncaya değin ‘alamette’ ‘homelaicte’, vb. adlar kullanmışlar. Bu adların hepsi de, Latincede ‘ince tabak’ demek olan ‘lamella’dan türetilmiş... Omletin ‘türlü çeşitlisi’ (!) yapılıyor yapılmasına da, hepsinin ana girdisi ‘yumurta’. "Sepet sepet yumurta/Sakın bunu unutma!" Neyi mi, yumurta olmadan omlet yapılamayacağını!.. Bilirsiniz, sanırım dışalım bir özdeyiş de bu gerçeği vurgular: Yumartayı kırmadan omlet yapamazsınız. Bir omlet için kaç yumurta kırmak gerekir? Omletine göre değişiyor: 19 Mart 1994 günü, Japonya’nın Yokohama kentinde yapılan ve kayıtlara geçmiş olan ‘dev omlet’i yapmak için tam 160 bin yumurta kırılmıştır. Daha eskilere gidilirse, Napolyon döneminde de bir ‘dev omlet’ öyküsüyle karşılaşılıyor. Fransa İmparatoru, Ordusuyla birlikte Güney Fransa’nın Bessiers kasabasında gecelemiş. Geceledikleri hanın sahibi öylesine lezzetli bir omlet sunmuş ki komutana, ertesi gün, Napolyon, Bessiers ahalisine, ne kadar yumurta varsa toplanıp getirilmesini buyurmuş. Hancıya da Ordusu için dev bir omlet pişirmesini... Yineleyelim: yumurta olmasa(ydı) omlet yapılamaz(dı). Yalnız omlet mi? Başka başka birçok yemekten yoksun kalırdı mutfaklar. Sahanda pişirildiği, omlette kullanıldığı gibi ‘başrol’de olmasa da, birçok yemeğin, sosun ve tatlının vazgeçilmez girdisidir yumurta. (Çorbanın, köftenin, vb. terbiyesi yumurtayla yapılır.) 2005 yılı sonlarında, ‘Kuş Gribi’ne yakalanma korkusuyla ‘yumurta’dan uzak durma zorunluğu belirince, Yumurta Üreticileri Derneği Başkanı Cevat Şenbaba, on günde ellerinde 350 milyon yumurta stoğu oluştuğunu belirtti ve "Sektör güm! Bittik. Okullar tatil oldu, bayram nedeniyle zaten satışlar düşüyor, bir de kuş gribi geldi. Üç koldan darbe yedik" diye konuşurken, evkadınları ne yapacaklarını şaşırdılar. Çünkü, birçok yemek, tatlı, sos, vb. yumurtasız yapılamıyordu. Yumurta gerektirmeyen karışımlar aramaktan yorgun düştü ev kadınları!... Yumurta tarih boyunca yalnızca bir gıda maddesi olarak görülmemiş. Yumurtanın gizemli bir nesne olduğu Yumurtayı kırmadan omlet yapılmaz benimsenmiş uzun süre. Bizde de, ‘yumurtaya can veren Allah!" diye bu gizemin dokundurulduğu bir deyiş vardır. Pagan dönemde yumurta doğanın (dünyanın) yeniden doğuşunun simgesi olarak görülmüş. Çünkü, kış bitip bahara erişildiğinde doğanın canlanışı, yumurtanın kabuğunun çatlayıp canlanmasına (içinden bir canlının çıkmasına) benzetilmiş. Dolayısıyla, yumurtanın özel güçlerinin bulunduğuna inanılmış. Bu nedenle de kötülüğü uzak tutmak amacıyla yapıların temeline yumurta gömmüşler. Fransız gelinler, evlilik töreninden sonra kocalarının evine, bir yumurtanın üstüne basarak amacıyla gömütüne gitmiş. Yiyecek sepetinde yumurtalar varmış. Sepetin üstündeki örtüyü kaldırınca yumurtaların beyaz kabuklarının rengarenk olduğunu görmüş. Söylenceler yayılınca, Paskalya’da yumurtaları boyamak geleneği yerleşmiş. İngiltere’de Kral 1. Edward’ın 1290 yılında Paskalya sırasında altın rengine boyanıp armağan olarak dağıtılmak üzere 450 yumurta satın alındığı kayıtlara geçmiş. Yumurta boyayarak ün kazanmış bir de kuyumcu var: Peter Carl Faberge. Yumurtaya can değil ‘renk veren’ bu kuyumcuya, Rus Çarı Aleksandır eşi İmparatoriçe Mari’ye armağan etmek amacıyla özel bir Paskalya yumurtası siparişi vermiş. Faberge, yumurta içinde bir yumurta yapmış. Beyaz mineli platinden yapılma dıştaki yumurta açılınca, içinden, altın bir civciv ve İmparatorluk tacının mücevherlerle süslü bir kopyasını barındıran daha küçük bir yumurta çıkıyormuş. Bu yumurtayı İmparator ve İmparatoriçe öylesine beğenmişler ki, Faberge’e her Paskalya’da yeni yumurtalar sipariş etmişler. Aleksandır’ın oğlu 2. Nikola da sipariş vermeyi sürdürünce, Faberge, Rus tahtına toplam 57 özel Paskalya yumurtası yapmış (ki, bugün değer biçilemiyor). Yumurta yaparak servet yapan Faberge’e 20. yüzyıl otomobil tasarımı ve üretimine damgasını vurmuş bir sanayiciyi de eklemek gerekir: André Citroen. Deux Cheveaux (İki Beygir) (Okunuşu: DöŞövo) diye adlandırılmış olan ve otomotiv literatüründe Citroen 2CV diye geçen 20. yy.’ın çarpıcı otomobillerinden (belki de daha doğru bir anlatımla, en çarpıcı otomobil tasarımlarından) biri diye tanımlanabilecek aracı üreten kişidir André Citroen. 2CV tasarımlanırken titizlikle gözetilen temel ölçüt şudur: Otomobil sürülmüş bir tarlada dolaştırılacak, yüklenmiş olan bir sepet yumurtanın biri bile kırılmayacak… (Nitekim, sürülmüş tarlada yol alırken yüklenmiş yumurtalardan herhangi birinin kırılmamasını sağlayacak bir askı {süspansiyon} düzeneği geliştirilir. Bu özel askı düzeneği otomobilinin tabanında yatay olarak uzanır ve ön ile arkayı biribirine bağlar.) Yumurtanın tarihi insanın tarihi ile örtüşüyor. Dolayısıyla, yumurta hakkında söyleyeceklerimizi tek yazıya sığdırmak olanaksız. Bir başka yazıda, yumurtayı anlatmayı sürdürürüz. (yumurtayı ezerek) adım atmışlar. Hıristiyanlar, yumurtayı, doğanın değil de insanın yeniden doğuşunun simgesine dönüştürmüşler. Hıristiyan inancına göre, yumurtanın kabuğu, İsa’nın dirilip kalkacağı gömütünü; sarısının ortasındaki canlı nokta İsa’yı; sarısı İsa’nın çevreye saçtığı ışığı, beyazı ise İsa’nın kefenini simgelemekteymiş. Paskalya yumurtalarının rengarenk boyanmasının nedeni hakkında ayrımlı söylenceler var. Bir söylenceye göre, Bakire Meryem oğlunu çarmıha gerenlere daha insaflı davranmaları dileğiyle yumurtalar sunmuş. Döktüğü gözyaşları, yumurta kabuklarının üzerinde parlak renk lekelerine dönüşmüş. Bir başka söylenceye göreyse, Maria Magdelana İsa’nın bedenini meshetmek (yağlamak/kutsamak) 23
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear