Catalog

96. Yıl Coşkusu 329 Ekim 2019 SALI ULU ÖNDER Atatürk’ün yaşayan son akrabalarından Selin Söğütlügil UMUTLU KONUŞTU ‘Cumhuriyet ateşi alevlendi’ ECE PİROĞLU Atatürk’ün amcası Kırmızı Hafız Mehmet Efendi’nin torunu Selin Söğütlügil, Cumhuriyet’in 96. yılında, “Türk toplumu olarak hepimiz ve yeni nesillerimizle el ele; vatan ve hakikat aşkıyla ışık serpmeye ve aramaya devam etmeliyiz” diyor. Çin Seddi’ni tarihte koşarak geçen ilk Türk kadın unvanının ardından şimdi de 3 Kasım’da yapılacak İstanbul Maratonu’nda harp malulü gazi ve şehit çocukları için koşmaya hazırlanan Söğütlügil, “Meclis’te cesur milletvekillerine ihtiyacımız var” diyor. Söğütlügil ile Kandilli’deki evinde Cumhuriyeti, milli değerlerimizi ve siyasete karşı duruşunu konuştuk... n Cumhuriyet’in 96. yılında topluma ve gençlere neler söylersiniz? Yüzyıllardan beri felaketten felakete sürüklenen Türk ulusunun içinden “Türkün makus talihi”ni yenen bir büyük insan çıktı. O, düşünceleriyle, eylemleriyle ve de devrimleriyle 20. yüzyılı derinden etkiledi. Çanakkale’den başlayan, Sakarya ve Dumlupınar ile devam eden askeri başarıları ve daha sonraları gelişen siyasal dehası ile yüzyılımızın tarihine imza attı. İnsanları teba olmaktan kurtarıp uygar yurttaşlar konumuna getirdi. Laik bir Cumhuriyet yaratarak Türkiye’de Aydınlanma devrimini, Türk hümanizmini başlattı. Bu deha Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür. “Her şeye rağmen Söğütlügil, Piroğlu’nun sorularını yanıtladı. muhakkak bir ışığa doğru yürümekteyiz” diyor Atamız, Cumhuriyetimizin 96. yılında, Türk toplumu olarak hepimiz ve yeni nesillerimizle el ele; vatan ve hakikat aşkıyla ışık serpmeye ve aramaya devam etmeliyiz. Bunun temel ilkesi çalışmak ve üretmektir. n Çin Seddi Maratonu’nda çok önemli bir başarı elde ettiniz. Çin Seddi’ni tarihte koşarak geçen ilk Türk kadın atletmişim. Kansersiz Yaşam Derneği için koştum. Böyle zorlu bir hastalığı böylesine zorlu bir maratonla bağdaştırdım. Her türlü zorluğun ve sıkıntının aşılabileceğini göstermek istedim. n3 Kasım İstanbul Maratonu’nda da sizi görecek miyiz? İki sene önce kanserli çocuklarımız için koştum. Geçen sene AKUT için koştum. Bu sene de harp malülü gazi ve şehitlerimi zin çocukları için koşacağım. Vatanımıza çok düşkünüz ama Türk olarak vatanımızdaki milli aidiyetin ne demek olduğunu bilmiyoruz. Bize bu imkânları, bu refahı sağlayan tüm değerlerin altında öncelikle vatanımızın bağımsızlığının tedarik edilmesi var. Bunları da yapan kişiler harp malulü gazilerimiz, şehitlerimiz ve başta tabikii Başkumandanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk. Tüm bu değerlerin, maneviyatın ne demek olduğunu aslında bir anlamda hatırlatmak istiyorum herkese. Hem zihnimizde hem de aklımızda n Milli değerlerimiz unutuluyor mu? Milli değerlerimiz hiçbir zaman unutulmaz ama geri planda da kalmaması lazım. Ben Atamızın bize aşıladığı değerlere daha çok sahip çıkılmaya başlandığını düşünüyorum. Eskiden sanki ezberletilmiş hatmedilmiş bir kitabı, insanlar şimdi her bir satırının altını çizerek çok daha derin anlamaya başladılar. Şimdi biz onu hem zihnimizde hem aklımızda çok güzel sindirdik. Bu son seçimler, bu idrakın göstergesidir. Türkiye’de Cumhuriyet ateşinin alevlendiği çok büyük bir sonuçtur. Bundan sonra o sonuç bir adım geriye gitmeyecek. Ne Atatürk’ün resmini inderebilirler, ne andımızı kaldırabilirler. Selin Söğütlügil ‘Cesur milletvekillerine ihtiyacımız var’ n Aktif siyasette yer almayı düşünüyor musunuz? Kendi ülkemde, Atamızın kurduğu TBMM’de sağlıklı düşünen ve sağlıklı görebilen bir Cumhuriyet kadını olarak Meclis’te yemin etmek istiyorum. Ülkemin sosyal yaşamı ile alakalı konularda ve kadın, çocuk üzerinde Meclis’te çalışmalar yapmak istiyorum. Meclis’te cesur milletvekillerine ihtiyacımız var. geleceğimiz parlak n Adaylık için bir parti ismi var mı? Şu an için bir parti ismi veremem. Ama benim gönlümde yatan aslan her zaman için CHP’dir. Onun dışında hiçbir alternatif düşünmem, düşünemem zaten. “Bu çok idealist bir tutum, politikacıya yakışır mı?” diyeceksiniz ama ben şu anda sadece arzuladığım kısmından bahsediyorum. Atamızın kurduğu bir parti. Cumhuriyetimizin temelleriyle bire bir hâlâ sımsıkı sarılan en özgün partidir ülkemizde CHP. n İYİ Parti’den adaylığınız konuşulmuştu bir dönem... Londra Times gazetesi ile röportaj yapmıştım, orada Meral Akşener ile ilgili bir soru sormuşlardı ve ben de “Türk kadınlarının siyasette yer alıp, politikada etkin olmalarını, özgün adımlarla ses getirmelerini, bir vizyon katmalarını, bir politik dokunuş yaratmalarını çok destekliyorum” dedim. Oradan beni İYİ Parti üyeliğine kadar getirdiler. n Şu an siyasette genel durumu nasıl değerlendiriyorsunuz? Ben ülkemin geleceğini çok parlak görüyorum. Ancak bir geçiş dönemindeyiz tabii. Bu geçiş dönemi aslında çok yeni olan Cumhuriyetimizin bir anlamda olgunlaşma sürecini temsil ediyor. Başörtülüaçık, Hıristiyan Müslüman, Alevisi Sünni, Türk Kürt ayrılamaz. Biz bu vatanın artık özüyüz. Kanımız, toprağımız, dalımız, budağımız hepsi birbirine karışmış. Bunlar ayrıştırılmaya başladığı zaman yol sancılı olur. Biz kendi içimizde kendimizi ne kadar sağlam tutarsak o kadar yolumuza aslanlar gibi devam ederiz.