Catalog
                    Publication
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Years
                    
                    
                
                    Our Subscribers Can Login And Read Original Page
                    I Want To Register And Read The Whole Archive
                    I Want To Buy The Page
                
            
                Tanzimat ve 
re işleyen piyasaydı; emek, toprak ve para-
Edebiyat - Osmanlı yı metalar haline getiren ve insan toplumla-
İstanbulu’nda Modern rını uluslararası düzeyde eşi görülmemiş bir 
Edebi Kültür / Kolektif kurumsal tekdüzeleşme içinde kendine ka-
/ Yay. Haz. Fatih Uslu, yıtsız şartsız bağımlı kılan piyasa sistemiydi. 
Fatih Altuğ / İletişim Polanyi’ye göre çöküş kaçınılmazdı, çünkü 
Yay. / 486 s. kendi kurallarına göre işleyen piyasa siste-
mi insan toplumuyla bağdaşması olanaksız 
VİTRİNDEKİLER
Osmanlı’nın son yüzyılın-
bir şeydi. Büyük Dönüşüm, bu bağdaşmaz-
da büyük siyasi ve kül-
lığın ve kaçınılmaz çöküşün hikâyesi. Yani 
türel değişimler yaşandı. 
rek zor koşullarda bebeğini dünyaya geti- isim vardı: Büyükelçi Sönmez Köksal. Dışiş-
hem ekonomik liberalizmin hem de ona kar-
Edebiyat da bu değişimlerden elbette etki-
ren genç kadının hayatının seyri büsbütün leri Bakanlığı’ndaki uzun kariyerinin ardın-
şı kaçınılmaz alternatifler olarak ortaya çı-
lendi. Yeni eserler çevrildi, yeni türler fark 
değişirken, savaşın hararetlenmesiyle be- dan Milli İstihbarat Teşkilatı’nın ilk sivil müs-
kan faşizm ve sosyalizmin hikayesi. Büyük 
edildi ve üretildi. Farklı milletlerden yazar-
raber ülkede insanların karnını doyurma- teşarı olarak da görev yapacak olan Kök-
Dönüşüm’ün 80’lerde, yani Polanyi’nin “in-
ların kendi dilleriyle ya da kendi alfabeleriy-
sı bile büyük bir mesele haline gelir. Her gü- sal, bu yıllara bizzat tanıklık etti. Görev sü-
san doğasına aykırı” dediği piyasa toplu-
le ama Türkçe yazdıkları eserlerdi bunlar ve 
nü bir hayatta kalma mücadelesi olarak ya- resi boyunca tuttuğu günlük notlar ve ki-
munun, insanlık tarihinin son aşaması ola-
bu eserleri yüzyıllardır birlikte yaşayan mil-
şayan Ida’yla birlikte okuyucu da 20. yüzyı-
şisel değerlendirmelerinden oluşan Bağ-
rak bütün dünyaya dayatıldığı, ekonomik li-
letlerin birbirlerinden etkilenmeden oluştur-
lın ilk yarısındaki diktatörlüklerin, dünya sa-
dat Güncesi, Saddam ve Tarık Aziz’le yapı-
beralizmi eleştirmeye kalkanların geri kafa-
maları düşünülemezdi. Ancak ilerleyen za-
vaşlarının ve işlenen insanlık suçlarına tanık 
lan görüşmelerin kapalı kapıları ardına, dip-
lı cahiller ile korumacılık önlemlerinin sağla-
manlarda hem Osmanlı-Türkiye hem de im-
olur. Elsa Morante okuyucuyu cepheye, top 
lomatik yazışmaların perde arkasına ve sa-
dığı rantları elden kaçırmamaya çalışan çı-
paratorluğu oluşturan diğer devletlerin ulus-
gümbürtülerine, kanlı siperlere taşımadan, 
vaş koşullarındaki bir başkentte yaşamın ve 
kar gruplarıyla onlara hizmet eden popülist 
laşma sürecinde devletler, bu geniş saha-
İtalya’nın Nazi Almanya’sının kesin deneti- siyasetin kılcal damarlarına taşıyor. Türkiye-
politikacılar olarak görüldüğü, sosyalizm-
dan sadece kendileriyle iltisaklı gördükle-
mi altına girdiği 1941’den 1947’deki barı-
Irak ilişkilerinin en çalkantılı dönemlerinden 
den ise neredeyse bütünüyle ümit kesildiği 
ri metinleri aldılar ve ulusal bir edebiyat ya-
şa kadar geçen ve dünyayı 70 yıl geriye gö-
birine ışık tutan Bağdat Güncesi; bir sava-
bir dönemde gündeme gelmesi ayrıca kay-
rattılar. Dönemin çoksesliliği, girift kültürel 
türen dönemi tüm insanlık tarihiyle hesapla-
şın bitişini, Kuveyt’in işgaline giden sürecin 
dadeğer.
yapısı göz ardı edildi. Tanzimat ve Edebi-
şarak anlatıyor.
ayak seslerini, baskıcı bir rejimde doğru bil-
yat - Osmanlı İstanbulu’nda Modern Edebi 
Köy Enstitülerimizin 
giye ulaşmanın zorluklarını ve Ankara’ya en 
Aforizmalar / Franz 
Kültür, imparatorluk döneminin zengin ama 
Yalanlarla Sınavı / 
isabetli resmi çizme çabalarını belgeliyor. 
Kafka / Çev. Kıvanç 
sıklıkla görünmezleştirilen bu edebi dünya-
Nazım Mutlu / Berfin 
Ayrıca bir büyükelçiliğin günlük işleyişine 
Koçak / İletişim Yay. / 
sını görünür kılmayı amaçlıyor. Aynı şehirde 
Yay. / 280 s.
ilişkin ayrıntılar da bu satırlarda yer buluyor.
148 s.
yakın zamanlarda ortaya çıkan Türkçe, Er-
Çok kısa süren 
menice, Bulgarca, Arnavutça, Kürtçe, Arap- Bir Dalda İki Elma / Ali 
“Kafka daima böyledir; in-
yaşamlarına karşın eğitim 
ça, Farsça, Ladino modern edebiyatlarının Balkız / Dorlion Yay. 
sanın davranışlarından alı-
tarihimizin en özgün, en 
birlikte ve ayrı gelişimlerine, etkileşimlerine / 138 s.
şılageldik dayanakları çe-
özgür, en demokratik, 
ve gerilimlerine dikkat çekiyor. 
kip alır ve böylece o dav-
Ali Balkız, TÜRÇEV 100. 
ulusal gereksinmelerimize 
ranışları bitimsiz düşünce-
Yıl Çevre Ödüllü kitabı Bir 
Hayatta Kalma 
en uygun ve haklarında 
lerin konusu haline geti-
Dalda İki Elma’da her ha-
Becerisi Olarak 
en çok sözlü-yazılı çalışma yapılan eğitim 
rir.” Walter Benjamin. Kendisine konulan tü-
li ile insanı anlatıyor. Sı-
Roman / Tim Parks 
kurumlarımızdan Köy Enstitüleri’ne karşı 
berküloz teşhisiyle sarsılan Kafka, dinlen-
radan insanların günde-
/ Çev. Kerem Işık / 
kuruluşlarından günümüze dek daha çok 
mek ve toparlanmak için Zürau’ya gitti. Bu-
lik yaşamlarını, sıradan ol-
Livera Yay. / 252 s.
sağdan, insaf ve vicdan ölçülerinin ötesinde 
rada tuttuğu defterlere yaşam, inanç, öz-
mayan insanlık halleri-
ağır suçlamalarda bulunulduğu görülür. 
Ya edebiyat yazarın yaşa-
gürlük, hakikat, günah, iyilik-kötülük, mane-
ni yalın bir dil, gerçekten daha gerçek usta 
Nazım Mutlu, Köy Enstitülerimizin Yalanlarla 
mındaki düğümleri çöz-
vi dünya gibi birçok farklı konudaki görüşle-
bir kurgu ve çarpıcı, lirik bir anlatım ile akta-
Sınavı da yazdıkları ve yaptıklarıyla 
mek yerine, içsel çatışma-
rini yazdı. Aforizmalar, Kafka’nın bu defter-
rıyor. Kahramanlarını, hemen tanırsınız. Tıp-
toplum yararına hiçbir iyiliği olmayanların 
ları derinleştiriyorsa? Tim 
lere yazdığı ve üzerlerinde uzun zaman ça-
kı size benzer ya da yaşamda tanıdığınız bi-
enstitülere, onların kurucu, yönetici 
Parks, geleneksel eleşti-
lıştığı parçalardan oluşuyor. Kafka’nın tüm 
rine. Sokakta, mahallede, sinemada, okulda 
ve öğrencilerine sövgü ve yalanlarıyla 
rinin sınırlarını zorlayan kitabında roman tü-
yazdıkları içinde en yoğun, en çarpıcı ve 
fabrikada, uçakta, trende, otobüs durağın-
tarihimizde kara bir leke olarak kalmalarını 
rünü yalnızca estetik bir biçim olarak de-
belki de en anlaşılmaz olanları içeren Afo-
da ya da ekmek alırken bir fırında, hastane 
kalıcılaştırmak için kaleme aldığı bir 
ğil, aynı zamanda yazarın toplumsal yaşa- rizmalar, Kafkaesk dünyanın kapılarını ar-
koridorunda ya da bir devlet dairesinde çık-
çalışma. Kuruluşlarından (1940) başlanıp 
mı ve psikolojik dinamikleriyle iç içe geçen dına kadar açıyor. Kesin yanıtlar ve bilge-
mıştır karşınıza. Yenilgileri, zaferleri vardır. 
1950-1960-70’li yıllarda daha yoğun 
bir hayatta kalma stratejisi olarak ele alı- ce yaklaşımlar içeren metinler değil bunlar; 
Yaşam içinde kaybolmuşlukları, korkuları, 
olmak üzere günümüze dek süren sayısız 
yor. Roman yazımının yaşamsal bir diyalo-
yalnızca Kafka’nın zihninin yanı sıra okuyu-
sevinçleri ve acıları. Geride kalanlar için hü-
sövgü, aşağılama ve yalanları ele alan 
ğu sürdürme çabasından ayrı düşünüleme-
cunun kendi zihnine bakmasına da olanak 
zünleri, yasları vardır ve gelecekte bekledik-
Nazım Mutlu, bunlara o dönemlerin yazılı 
yeceğini ustalıkla öne sürüyor. Joyce, Dic- sunan sorgulama aygıtları. Cesaret edebi-
lerine dair umutları. Özlemleri vardır, sevda-
kaynakları aracılığıyla yakından bakıyor.
kens, Thomas Hardy, Kundera, Dostoyevs- lenler için... İletişim Klasikleri dizisinden ya-
ları, ait olmadıkları yerin yabancılığını örte-
ki, Woolf ve D.H. Lawrence gibi edebiyat yımlanan Aforizmalar, Kıvanç Koçak çeviri-
cek hoyratlıkları ve çaresizlikleri vardır. De-
Eczanedeki Kırmızı 
tarihinin dev isimlerinin biyografilerini -ya- si ve önsözü, Tanıl Bora’nın sonsözü, yazar 
ğişen ve dönüşen koşullar içinde, alışkanlık-
Dolap / Sinem Us / 
pıtlarıyla- merceğe alarak yazar ile okur ara- ve dönem kronolojisi, kitaba ilişkin görsel-
larına yabancı düşmeleri, bocalamaları var-
Remzi Kitabevi / 260 
sındaki ilişkinin karmaşık doğasını ve yaz- lerle sunuluyor.
dır ve kavgaları. Ama illa da direngen yaşa-
s.
ma eyleminin yazarın yaşamındaki yerini in-
ma sevinçleri vardır. Zaman zaman gülüm-
Bağdat Güncesi: 
celiyor. Edebiyatın, genellikle düşünüldü- Eczacılık tarihinden 
seten ve hüzünlendiren. Anlatısında, bazen 
Türkiye Ortadoğu ve 
ğü üzere, “olumlu” ve “iyileştirici” bir güç öyküler... Tarihteki 
bir ağaç seslenir, bir ırmağın çağladığı du-
Dünya İçin Kritik Yıllar 
olarak görülmesine eleştirel bir bakış ge- ünlü Teb kentinin 
yulur bazen bir dağ kendini anlatır. Onun dili 
1986-1990 / Sönmez 
tiren usta eleştirmen, romanın hem yazar kütüphanesine, kapısının 
sokağın dilidir, toprağın dilidir, kuşun, ağa-
Köksal / Kronik Kitap / 
hem de okuyucu için bir tuzak olabileceği- üstünde yer alan şu 
cın, börtü böceğin dilidir. İster ki, bu dili her 
464 s.
nin altını çiziyor. Gregory Bateson’ın “şiz- yazının altından geçerek 
insan anlasın, konuşsun. Ali Balkız, dene-
mogenez” (bölünme üretimi) kavramı ve Va- “Ancak tüm konular ara- giriliyordu: “Ruhun İlacı”. Sinem Us’tan 
yim ve gözlemlerinin beslediği imge zengin-
yalnızca edebiyattan değil, sanatın tüm 
leria Ugazio’nun sistemik psikoloji teorileri- sında en iyi bilgi ve ana- liği ve anlatım ustalığıyla günümüz koşulla-
ne önemli yer ayıran çalışma pratik bir oku- dallarından öyküler bunlar. Haydn’ın 
liz kaynağı şüphesiz Türki- rının çok yönlü baskıları karşısında bireyin, 
ma rehberi de niteliğinde. “Eczacı” operasındaki Türklerden, Salvador 
ye Büyükelçiliği’ydi... Bü- kişilik huzursuzluğunu, uyum ve uyumsuzlu-
Dalí’nin resmini yaptığı eczacı arkadaşına, 
yükelçileri Sönmez [...] her toplantıyı, her ğunu anlatırken “Umut insanda” diyor.
Ve Tarih Devam 
iki bin yıl önce Anadolu’nun bitkilerinde 
görüşmeyi ve her gözlemi titizlikle not alan, 
Ediyor / Elsa Morante Büyük Dönüşüm - 
şifa arayan Dioscorides’ten Yaşar Kemal’in 
son derece dikkatli bir insandı. Bir konuyu 
/ Çev. Nihal Önol / Çağımızın Siyasal ve 
yapıtlarındaki akrabalığa uzanan bir kitap. 
ele alıp konuşmaya başladığımızda mutla-
Can Yay. / 840 s. Ekonomik Kökenleri / 
Bir öyküde Haldun Taner çıkacak karşınıza, 
ka küçük ciltli not defterini çıkarır, hem pay-
Karl Polanyi / İletişim 
Fazilet Eczanesi’nde elinde tuttuğu 
“Uzun zamandır bana bu laşacağı bilgileri kontrol eder hem de bizim 
Yay. / 432 s.
söylediklerimizi not alırdı. Diplomatik anıları- reçeteyle. Bir başka öyküde bir ilaç tanıtım 
kadar hayat ve neşe ve-
nı kaleme aldığında, ilk Körfez Savaşı’na gi- broşüründe yer alan sözleriyle Muhsin 
ren bir kitap okumamış- İlk kez 1944’te “vah-
tım.” Natalia Ginzburg. den dönemin en yetkin tarihi kaynağı olaca- şi kapitalizm”in kale- Ertuğrul. Red Kit’in bir serüveninde ilaç 
“İnsana karşı girişilen en ğına inanıyorum.” ABD Eski Büyükelçisi Jo- si Amerika’da yayımla- yapan sahte doktor, Hacivat ve Karagöz’ün 
kötü şiddet eylemi, ak- seph Wilson, The Politics of Truth. 1986- nan Büyük Dönüşüm şu konusu bir eczanede geçen oyununa göz 
lın küçük düşürülmesidir.” Kitaptan... İkinci 1990... Irak-İran Savaşı’nın son yılları ve Bi- cümleyle başlar: “On- kırpacak. Üstelik birbirinden güzel onca 
Dünya Savaşı sırasında, liseye giden oğluy- rinci Körfez Savaşı’na giden sürecin en kri- dokuzuncu yüzyıl uygarlığı çöktü”.’ Karl öyküye, işgal İstanbul’unda Mustafa Kemal 
Polanyi’nin çöktüğünü ilan ettiği ondoku-
la birlikte Roma’da yaşayan Ida’nın hikâyesi tik dönemi. Saddam Hüseyin rejiminin de- Atatürk’e yaşamı pahasına destek veren, 
zuncu yüzyıl uygarlığının can damarı ve te-
bir Alman askerinin saldırısına uğramasıy- mir bir perdeyle kapattığı Bağdat’ın kalbin- hiç bilinmeyen bir eczacının eczanesindeki 
mel biçimlendiricisi, kendi kurallarına gö-
la başlar. Hamileliğini herkesten gizleye- de, Türkiye Cumhuriyeti’ni temsil eden bir kırmızı dolaptan içeri girerek ulaşacaksınız.
18 25 Eylül 2025
            
    
