14 Ekim 2025 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

Tanzimat ve re işleyen piyasaydı; emek, toprak ve para- Edebiyat - Osmanlı yı metalar haline getiren ve insan toplumla- İstanbulu’nda Modern rını uluslararası düzeyde eşi görülmemiş bir Edebi Kültür / Kolektif kurumsal tekdüzeleşme içinde kendine ka- / Yay. Haz. Fatih Uslu, yıtsız şartsız bağımlı kılan piyasa sistemiydi. Fatih Altuğ / İletişim Polanyi’ye göre çöküş kaçınılmazdı, çünkü Yay. / 486 s. kendi kurallarına göre işleyen piyasa siste- mi insan toplumuyla bağdaşması olanaksız VİTRİNDEKİLER Osmanlı’nın son yüzyılın- bir şeydi. Büyük Dönüşüm, bu bağdaşmaz- da büyük siyasi ve kül- lığın ve kaçınılmaz çöküşün hikâyesi. Yani türel değişimler yaşandı. rek zor koşullarda bebeğini dünyaya geti- isim vardı: Büyükelçi Sönmez Köksal. Dışiş- hem ekonomik liberalizmin hem de ona kar- Edebiyat da bu değişimlerden elbette etki- ren genç kadının hayatının seyri büsbütün leri Bakanlığı’ndaki uzun kariyerinin ardın- şı kaçınılmaz alternatifler olarak ortaya çı- lendi. Yeni eserler çevrildi, yeni türler fark değişirken, savaşın hararetlenmesiyle be- dan Milli İstihbarat Teşkilatı’nın ilk sivil müs- kan faşizm ve sosyalizmin hikayesi. Büyük edildi ve üretildi. Farklı milletlerden yazar- raber ülkede insanların karnını doyurma- teşarı olarak da görev yapacak olan Kök- Dönüşüm’ün 80’lerde, yani Polanyi’nin “in- ların kendi dilleriyle ya da kendi alfabeleriy- sı bile büyük bir mesele haline gelir. Her gü- sal, bu yıllara bizzat tanıklık etti. Görev sü- san doğasına aykırı” dediği piyasa toplu- le ama Türkçe yazdıkları eserlerdi bunlar ve nü bir hayatta kalma mücadelesi olarak ya- resi boyunca tuttuğu günlük notlar ve ki- munun, insanlık tarihinin son aşaması ola- bu eserleri yüzyıllardır birlikte yaşayan mil- şayan Ida’yla birlikte okuyucu da 20. yüzyı- şisel değerlendirmelerinden oluşan Bağ- rak bütün dünyaya dayatıldığı, ekonomik li- letlerin birbirlerinden etkilenmeden oluştur- lın ilk yarısındaki diktatörlüklerin, dünya sa- dat Güncesi, Saddam ve Tarık Aziz’le yapı- beralizmi eleştirmeye kalkanların geri kafa- maları düşünülemezdi. Ancak ilerleyen za- vaşlarının ve işlenen insanlık suçlarına tanık lan görüşmelerin kapalı kapıları ardına, dip- lı cahiller ile korumacılık önlemlerinin sağla- manlarda hem Osmanlı-Türkiye hem de im- olur. Elsa Morante okuyucuyu cepheye, top lomatik yazışmaların perde arkasına ve sa- dığı rantları elden kaçırmamaya çalışan çı- paratorluğu oluşturan diğer devletlerin ulus- gümbürtülerine, kanlı siperlere taşımadan, vaş koşullarındaki bir başkentte yaşamın ve kar gruplarıyla onlara hizmet eden popülist laşma sürecinde devletler, bu geniş saha- İtalya’nın Nazi Almanya’sının kesin deneti- siyasetin kılcal damarlarına taşıyor. Türkiye- politikacılar olarak görüldüğü, sosyalizm- dan sadece kendileriyle iltisaklı gördükle- mi altına girdiği 1941’den 1947’deki barı- Irak ilişkilerinin en çalkantılı dönemlerinden den ise neredeyse bütünüyle ümit kesildiği ri metinleri aldılar ve ulusal bir edebiyat ya- şa kadar geçen ve dünyayı 70 yıl geriye gö- birine ışık tutan Bağdat Güncesi; bir sava- bir dönemde gündeme gelmesi ayrıca kay- rattılar. Dönemin çoksesliliği, girift kültürel türen dönemi tüm insanlık tarihiyle hesapla- şın bitişini, Kuveyt’in işgaline giden sürecin dadeğer. yapısı göz ardı edildi. Tanzimat ve Edebi- şarak anlatıyor. ayak seslerini, baskıcı bir rejimde doğru bil- yat - Osmanlı İstanbulu’nda Modern Edebi Köy Enstitülerimizin giye ulaşmanın zorluklarını ve Ankara’ya en Aforizmalar / Franz Kültür, imparatorluk döneminin zengin ama Yalanlarla Sınavı / isabetli resmi çizme çabalarını belgeliyor. Kafka / Çev. Kıvanç sıklıkla görünmezleştirilen bu edebi dünya- Nazım Mutlu / Berfin Ayrıca bir büyükelçiliğin günlük işleyişine Koçak / İletişim Yay. / sını görünür kılmayı amaçlıyor. Aynı şehirde Yay. / 280 s. ilişkin ayrıntılar da bu satırlarda yer buluyor. 148 s. yakın zamanlarda ortaya çıkan Türkçe, Er- Çok kısa süren menice, Bulgarca, Arnavutça, Kürtçe, Arap- Bir Dalda İki Elma / Ali “Kafka daima böyledir; in- yaşamlarına karşın eğitim ça, Farsça, Ladino modern edebiyatlarının Balkız / Dorlion Yay. sanın davranışlarından alı- tarihimizin en özgün, en birlikte ve ayrı gelişimlerine, etkileşimlerine / 138 s. şılageldik dayanakları çe- özgür, en demokratik, ve gerilimlerine dikkat çekiyor. kip alır ve böylece o dav- Ali Balkız, TÜRÇEV 100. ulusal gereksinmelerimize ranışları bitimsiz düşünce- Yıl Çevre Ödüllü kitabı Bir Hayatta Kalma en uygun ve haklarında lerin konusu haline geti- Dalda İki Elma’da her ha- Becerisi Olarak en çok sözlü-yazılı çalışma yapılan eğitim rir.” Walter Benjamin. Kendisine konulan tü- li ile insanı anlatıyor. Sı- Roman / Tim Parks kurumlarımızdan Köy Enstitüleri’ne karşı berküloz teşhisiyle sarsılan Kafka, dinlen- radan insanların günde- / Çev. Kerem Işık / kuruluşlarından günümüze dek daha çok mek ve toparlanmak için Zürau’ya gitti. Bu- lik yaşamlarını, sıradan ol- Livera Yay. / 252 s. sağdan, insaf ve vicdan ölçülerinin ötesinde rada tuttuğu defterlere yaşam, inanç, öz- mayan insanlık halleri- ağır suçlamalarda bulunulduğu görülür. Ya edebiyat yazarın yaşa- gürlük, hakikat, günah, iyilik-kötülük, mane- ni yalın bir dil, gerçekten daha gerçek usta Nazım Mutlu, Köy Enstitülerimizin Yalanlarla mındaki düğümleri çöz- vi dünya gibi birçok farklı konudaki görüşle- bir kurgu ve çarpıcı, lirik bir anlatım ile akta- Sınavı da yazdıkları ve yaptıklarıyla mek yerine, içsel çatışma- rini yazdı. Aforizmalar, Kafka’nın bu defter- rıyor. Kahramanlarını, hemen tanırsınız. Tıp- toplum yararına hiçbir iyiliği olmayanların ları derinleştiriyorsa? Tim lere yazdığı ve üzerlerinde uzun zaman ça- kı size benzer ya da yaşamda tanıdığınız bi- enstitülere, onların kurucu, yönetici Parks, geleneksel eleşti- lıştığı parçalardan oluşuyor. Kafka’nın tüm rine. Sokakta, mahallede, sinemada, okulda ve öğrencilerine sövgü ve yalanlarıyla rinin sınırlarını zorlayan kitabında roman tü- yazdıkları içinde en yoğun, en çarpıcı ve fabrikada, uçakta, trende, otobüs durağın- tarihimizde kara bir leke olarak kalmalarını rünü yalnızca estetik bir biçim olarak de- belki de en anlaşılmaz olanları içeren Afo- da ya da ekmek alırken bir fırında, hastane kalıcılaştırmak için kaleme aldığı bir ğil, aynı zamanda yazarın toplumsal yaşa- rizmalar, Kafkaesk dünyanın kapılarını ar- koridorunda ya da bir devlet dairesinde çık- çalışma. Kuruluşlarından (1940) başlanıp mı ve psikolojik dinamikleriyle iç içe geçen dına kadar açıyor. Kesin yanıtlar ve bilge- mıştır karşınıza. Yenilgileri, zaferleri vardır. 1950-1960-70’li yıllarda daha yoğun bir hayatta kalma stratejisi olarak ele alı- ce yaklaşımlar içeren metinler değil bunlar; Yaşam içinde kaybolmuşlukları, korkuları, olmak üzere günümüze dek süren sayısız yor. Roman yazımının yaşamsal bir diyalo- yalnızca Kafka’nın zihninin yanı sıra okuyu- sevinçleri ve acıları. Geride kalanlar için hü- sövgü, aşağılama ve yalanları ele alan ğu sürdürme çabasından ayrı düşünüleme- cunun kendi zihnine bakmasına da olanak zünleri, yasları vardır ve gelecekte bekledik- Nazım Mutlu, bunlara o dönemlerin yazılı yeceğini ustalıkla öne sürüyor. Joyce, Dic- sunan sorgulama aygıtları. Cesaret edebi- lerine dair umutları. Özlemleri vardır, sevda- kaynakları aracılığıyla yakından bakıyor. kens, Thomas Hardy, Kundera, Dostoyevs- lenler için... İletişim Klasikleri dizisinden ya- ları, ait olmadıkları yerin yabancılığını örte- ki, Woolf ve D.H. Lawrence gibi edebiyat yımlanan Aforizmalar, Kıvanç Koçak çeviri- cek hoyratlıkları ve çaresizlikleri vardır. De- Eczanedeki Kırmızı tarihinin dev isimlerinin biyografilerini -ya- si ve önsözü, Tanıl Bora’nın sonsözü, yazar ğişen ve dönüşen koşullar içinde, alışkanlık- Dolap / Sinem Us / pıtlarıyla- merceğe alarak yazar ile okur ara- ve dönem kronolojisi, kitaba ilişkin görsel- larına yabancı düşmeleri, bocalamaları var- Remzi Kitabevi / 260 sındaki ilişkinin karmaşık doğasını ve yaz- lerle sunuluyor. dır ve kavgaları. Ama illa da direngen yaşa- s. ma eyleminin yazarın yaşamındaki yerini in- ma sevinçleri vardır. Zaman zaman gülüm- Bağdat Güncesi: celiyor. Edebiyatın, genellikle düşünüldü- Eczacılık tarihinden seten ve hüzünlendiren. Anlatısında, bazen Türkiye Ortadoğu ve ğü üzere, “olumlu” ve “iyileştirici” bir güç öyküler... Tarihteki bir ağaç seslenir, bir ırmağın çağladığı du- Dünya İçin Kritik Yıllar olarak görülmesine eleştirel bir bakış ge- ünlü Teb kentinin yulur bazen bir dağ kendini anlatır. Onun dili 1986-1990 / Sönmez tiren usta eleştirmen, romanın hem yazar kütüphanesine, kapısının sokağın dilidir, toprağın dilidir, kuşun, ağa- Köksal / Kronik Kitap / hem de okuyucu için bir tuzak olabileceği- üstünde yer alan şu cın, börtü böceğin dilidir. İster ki, bu dili her 464 s. nin altını çiziyor. Gregory Bateson’ın “şiz- yazının altından geçerek insan anlasın, konuşsun. Ali Balkız, dene- mogenez” (bölünme üretimi) kavramı ve Va- “Ancak tüm konular ara- giriliyordu: “Ruhun İlacı”. Sinem Us’tan yim ve gözlemlerinin beslediği imge zengin- yalnızca edebiyattan değil, sanatın tüm leria Ugazio’nun sistemik psikoloji teorileri- sında en iyi bilgi ve ana- liği ve anlatım ustalığıyla günümüz koşulla- ne önemli yer ayıran çalışma pratik bir oku- dallarından öyküler bunlar. Haydn’ın liz kaynağı şüphesiz Türki- rının çok yönlü baskıları karşısında bireyin, ma rehberi de niteliğinde. “Eczacı” operasındaki Türklerden, Salvador ye Büyükelçiliği’ydi... Bü- kişilik huzursuzluğunu, uyum ve uyumsuzlu- Dalí’nin resmini yaptığı eczacı arkadaşına, yükelçileri Sönmez [...] her toplantıyı, her ğunu anlatırken “Umut insanda” diyor. Ve Tarih Devam iki bin yıl önce Anadolu’nun bitkilerinde görüşmeyi ve her gözlemi titizlikle not alan, Ediyor / Elsa Morante Büyük Dönüşüm - şifa arayan Dioscorides’ten Yaşar Kemal’in son derece dikkatli bir insandı. Bir konuyu / Çev. Nihal Önol / Çağımızın Siyasal ve yapıtlarındaki akrabalığa uzanan bir kitap. ele alıp konuşmaya başladığımızda mutla- Can Yay. / 840 s. Ekonomik Kökenleri / Bir öyküde Haldun Taner çıkacak karşınıza, ka küçük ciltli not defterini çıkarır, hem pay- Karl Polanyi / İletişim Fazilet Eczanesi’nde elinde tuttuğu “Uzun zamandır bana bu laşacağı bilgileri kontrol eder hem de bizim Yay. / 432 s. söylediklerimizi not alırdı. Diplomatik anıları- reçeteyle. Bir başka öyküde bir ilaç tanıtım kadar hayat ve neşe ve- nı kaleme aldığında, ilk Körfez Savaşı’na gi- broşüründe yer alan sözleriyle Muhsin ren bir kitap okumamış- İlk kez 1944’te “vah- tım.” Natalia Ginzburg. den dönemin en yetkin tarihi kaynağı olaca- şi kapitalizm”in kale- Ertuğrul. Red Kit’in bir serüveninde ilaç “İnsana karşı girişilen en ğına inanıyorum.” ABD Eski Büyükelçisi Jo- si Amerika’da yayımla- yapan sahte doktor, Hacivat ve Karagöz’ün kötü şiddet eylemi, ak- seph Wilson, The Politics of Truth. 1986- nan Büyük Dönüşüm şu konusu bir eczanede geçen oyununa göz lın küçük düşürülmesidir.” Kitaptan... İkinci 1990... Irak-İran Savaşı’nın son yılları ve Bi- cümleyle başlar: “On- kırpacak. Üstelik birbirinden güzel onca Dünya Savaşı sırasında, liseye giden oğluy- rinci Körfez Savaşı’na giden sürecin en kri- dokuzuncu yüzyıl uygarlığı çöktü”.’ Karl öyküye, işgal İstanbul’unda Mustafa Kemal Polanyi’nin çöktüğünü ilan ettiği ondoku- la birlikte Roma’da yaşayan Ida’nın hikâyesi tik dönemi. Saddam Hüseyin rejiminin de- Atatürk’e yaşamı pahasına destek veren, zuncu yüzyıl uygarlığının can damarı ve te- bir Alman askerinin saldırısına uğramasıy- mir bir perdeyle kapattığı Bağdat’ın kalbin- hiç bilinmeyen bir eczacının eczanesindeki mel biçimlendiricisi, kendi kurallarına gö- la başlar. Hamileliğini herkesten gizleye- de, Türkiye Cumhuriyeti’ni temsil eden bir kırmızı dolaptan içeri girerek ulaşacaksınız. 18 25 Eylül 2025
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear