Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
YAYINLAMA ÖZGÜRLÜĞÜ ÜZERİNE getirmek gerekir. Kitap pazarda satılan limon değildir. Ne limon gibi satarsınız ne de li-
Yayıncılar Birliği her yıl yayınlama özgürlüğü ödülleri verir. Bu durumu umarım yayın-
mon alır gibi satın alırsınız.
lama özgürlüğü kapsamında değerlendirmeyecektir. Bu gerçeği görmezden gelmek,
SONUÇ
sorgulamamak bir eksikliktir. Etik davranış açısından ele alınması ve üzerinde tartışıl-
Küçük Prens, ilk yayımlandığı 1953 yılından bu yana, yayın ve okuma dünya-
ması gerekir.
Hemen her yayınevinin Küçük Prens yayımlaması, kültürel bir kaygıdan sında kutsal kitap muamelesi görmüştür. Öylesine değerlidir ki tek kelimesine
çok ticari kaygıdan kaynaklanmaktadır çünkü kitabın telifinin or-
dokunamazsınız; sizin en önemli toplumsal değerinize aşağılayıcı
tadan kalkmasıyla (2015 yılı Ocak ayında telif süresi dolmuş ve
bir yaklaşım sergilese de.
öncesinde 30 yayınevince yayımlanan kitap, o ay 70’in üzerinde
Batı’nın, Doğu’ya “Orient” olarak basitleştirici ve emperyal ba-
yayınevince yayımlanmıştır) yayıncılar kolay bir yayın yapma ola-
kışına o ülkenin yazarının sahip olması doğaldır. Doğal olmayan yerli ya-
nağına kavuşmuşlardır.
zının bunun baskın konumuna karşı boyun eğmesidir.
Çocuk kitabı yayımlamak ticari bir kaygı mıdır, kültürel bir sorum-
Yayıncılık bir kültür eylemidir. Yayıncı çeviriden yerli yazınını ge-
luluk mudur? Çocuk, kimsenin tüketim nesnesi değildir.
liştirmek ve edebiyatın yeni açılımlar yapması için yararlanır.
Yayıncılığın en temel kuralı çocuğa karşı sorumluluk duyarak yayın
Günümüz gerçeği, çevirinin, artık kültürel olmaktan daha çok,
yapmaktır. Elbette ticari kaygılarının olması doğaldır. Onun da yaşa-
ticari ağırlığa kaydığını göstermektedir.
ması ve kültür dünyasında varlığını sürdürmesi önemlidir.
Edebiyat, toplumun varlığını güçlendirecek en önemli değerdir. Ve onun salt çe-
300 yayınevinin aynı kitabı yayımlaması mı kültürel katkıdır yoksa bir
viri değil kendi kaynaklarını da evrenselleştiren bir noktaya taşıması en önemli sorumlu-
yayınevi dışında diğerlerinin edebiyata yeni yazarlar ve eserler kazandır-
ması mı daha önemlidir? Kültüre katkı yapacaksanız bu sorumluluğu yerine luktur. Umalım ki yerine getirilsin.
n
Masaldan romana…
Çocuklara yönelik romanlarıyla tanınan Yücel Feyzioğlu, Niran ile Ziryab nedeni, en başta Niran ile Ziryab’ın yaşadıklarının tarihsel bir temele
(Doğu Batı Yayınları) adlı kitabının sunumunda konuyu özetliyor: dayanmasından geliyor. Bu da Rönesans’tan daha nice önce sanatın
ve müziğin ilham kapılarını dünyaya açmasından geliyor.
Ali Nafi, bütün Kuzey Afrika’da konserler verip hikâyeler anlatarak
Endülüs’e geçen Doğulu ilk sanatçı, Niran ise can havliyle Halife Emin’in Elbette bu iki figürün Doğu’da ve Batı’da büyük ilgi uyandırmasında
tacizlerinden kurtulmaya çalışırken kendini bugün Ortadoğu’da derin bir aşkı temsil etmesinin de etkisi var.
yaşanan taciz, soygun, kan ve ilkellik benzeri bir savaşın içinde buluyor.
Yücel Feyzioğlu’nun Binbir Gece Masalları’nı andıran Niran ile Ziryab
Niran ile Ziryab’ın sıradışı hikâyesi Doğu’nun Batı’ya armağan ettiği en adlı masalsı yaşamını nasıl romanlaştırdığını okura da duyurmak
renkli sayfaların başında gelir. Hikâyenin böylesine ilgi uyandırmasının gereğini duydum.
FEYZİOĞLU’NUN BULUŞU MUSUL’A GÖÇÜŞ hocamız affetmez!’.
“Masalları derlerken bir aşk hikâyesi bulmuştum. Ziryab’ın ailesi sonunda Musul’a Musuli, ‘Aferin Mushap, haydin
Bu, Niran ile Nebul Hasan Ali bin Nafi adında iki göçüyor. Babası kervan yolunda denemesini yapalım’ dedi.
sanatçının çarpıcı öyküsüydü. öldürülen bir Kervancıbaş Nafi. Ziryab
Kavramak da kolay değildi. Çünkü
Niran, Yemenli köle bir ailenin kızı. Siyah elmas sekiz yaşında öksüz kalmış.
arada perde olmadan ders yapmak
gibi gür saçları, biçimli dudakları, inci gibi dişleri, Annesi oğlunun müzik yeteneğinin
yeteri kadar heyecan yaratmış,
esmer teni, gamzeleriyle insanın içini sevdayla ayrımında yaman bir kadın! O zor
konudan zaten uzaklaşmışlardı.”
ürperten, hüzünlü sesiyle insanları derinden şartlarda Ali Nafi’yi Bağdat Müzik
ROMANA DÖNÜŞTÜRME
etkileyen yetenekli bir kızdı. Okulu’na götürmüş. Okul müdürü
Kitabın yazarı Yücel Feyzioğlu,
Baktıkça güzelleşen Niran’ın esmer yüzünde dönemin en ünlü müzisyeni ve Halife
Kars’ta dünyaya geldi. Cılavuz
siyah birer kehribar gibi parlayan zeytin karası İshak el Musuli’dir. Niran da o okulda
İlköğretmen Okulu’nu bitirdi.
gözlerindeki bakışını yakalar yakalamaz bir hamle okumakta ve Halife Harun Reşid’in
Almanya’da öğretmenlik yaptı.
yapıyor, ‘Bal tatlısı dilinden bir kelime duymak haremi için eğitilmektedir.
Goethe Enstitüsü’nde dil
istiyorum’ diyecek oluyor.” Ali Nafi’den bir yaş küçüktür. On yıl
eğitimi görüp Andersen Yazarlık
Şu açıklamasında görüldüğü gibi Niran güzel aynı okulda okumuş, birbirlerine aşık
Akademisi’ni bitirdikten sonra
olduğu ölçüde kendini özeleştiriden geçirmeyi olmuşlar.
öğretmenliğini sürdürdü.
bilecek denli de gerçekçi: Bu aşıkları zorla ayırıp Ali Nafi’yi de
Alman Yazarlar Birliği üyeliğine
“Niran şaşkınlık ve çaresizlik içinde bir şey Mart 809 yılında sürgüne yollamışlar.
seçildi. Yazdığı masal kitaplarıyla yurtdışındaki
yapamayışın hırsıyla başparmaklarını avuçlarında Bu iki genç birbirine kavuşmak için insanüstü bir
Türk çocuklarının Türkçe okumasını öğrenip
sıkıyor, bu da gözlerinden engelleyemdiği yaşlar çaba vermiş, yaralanmış, ölümden dönmüş, acı
kültürümüzle bağlantısını sağladı.
dökülmesine yol açıyordu. çekmiş ve uzun yıllar kavuşmaları imkânsız hale
1982 yılından bu yana Orta Asya’dan Avrupa
Düşünüp duruyordu: Sürgünlüğü hak edecek gelmiş.
içlerine Türklerin yaşadığı 24 ülkeden benzer
kadar ağır mı konuşmuştum dün akşam? Heyecana Öğrenciler derste zor konuları birbirlerine
masalları derledi.
mı kapılmıştım? Hocası onu bağışlayamaz mıydı? bakarak anlamaya çalışıyorlar.
Bu çalışmalarıyla Elginkan Vakfı 2011 yılı Türk
Oysa o sadece neyi başarabileceğini halifeye İshak el Musuli demirlerin çıkardığı sese ilgiyi
Kültürünü Araştırma Ödülü, Türksav 2011 Türk
göstermek istemişti, yoksa bir art niyeti yoktu. çekerek örnek veriyor.
Dünyasına Hizmet Ödülü ve Türksoy 2019 Yılı
Şimdi öyle bir darbe yemişti ki, bir ışık, bir çıkış Aralarında az boy farkı olan diğer demir
Cengiz Aytmatov Ödülü verildi.
yolu göremiyordu. çubukların ise karmaşık sesi vardı.
Feyzioğlu, Niran ile Ziryab gibi çağdaş eğitim
Öyle ya, Bağdat’ı terk etse nereye gidecekti? Kıyı Demircilere yeniden demirleri dövdürdü.
açısından da büyük önem taşıyan bir kitabın nasıl
köşe bütün bu kenti tanıyor, orada nereye ayak “Gördünüz mü, farklı sesler. Biri uyumlu, öteki
ortaya çıkarıldığını kurduğu dayanışmalara borçlu:
basacağını biliyordu. uyumsuz, uyumsuz sesi ölçerek farklı sesler
Tarihi belge ve kaynak listeslerini Goethe
Musul hayal meyal çocukluğunda kalmıştı. Anası, bulacaklarını düşündüler.
Üniversitesi İslam Bilimleri Tarihi Enstitüsü’nden
çocuğu, eşi, arkadaşları buradaydı... Yerinde Demir çubukları böldüler, farklı boyda olanlara
Dr. Phil Eckhard Neubauer’den edindi.
kalmak için bir şeyler yapmalı, haberi halifeye çekiç vurarak çıkardığı sesleri dinlediler, ölçtüler
ulaştırmalıydı...” ve tam on iki ses çıkardılar. Böylece matematik ve Belgeleri İspanyolca’dan Almancaya çeviren
Ali bin Nafi ise 789 yılı Harran (Urfa) doğumlu, müzik arasında bağlantı kurmuş oldular. Alexandra Jakob’dur. İngilizce ve Fransızca
sonradan Ziryab adıyla ün yapacaktır. Yaşam öyle Mushap, ‘Tamam mı? Benim icadım!’ diye metinlerin çevirisini de eşi Dr. Nevin Feyzioğlu
bir şey, sağlam adım atıldı mı sonu getiriliyor. bağırdı: ‘Matematiği iyi öğrenin, yoksa Harizmi
üstlendi.
n
14 3 Temmuz 2025