16 Temmuz 2025 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

YAYINLAMA ÖZGÜRLÜĞÜ ÜZERİNE getirmek gerekir. Kitap pazarda satılan limon değildir. Ne limon gibi satarsınız ne de li- Yayıncılar Birliği her yıl yayınlama özgürlüğü ödülleri verir. Bu durumu umarım yayın- mon alır gibi satın alırsınız. lama özgürlüğü kapsamında değerlendirmeyecektir. Bu gerçeği görmezden gelmek, SONUÇ sorgulamamak bir eksikliktir. Etik davranış açısından ele alınması ve üzerinde tartışıl- Küçük Prens, ilk yayımlandığı 1953 yılından bu yana, yayın ve okuma dünya- ması gerekir. Hemen her yayınevinin Küçük Prens yayımlaması, kültürel bir kaygıdan sında kutsal kitap muamelesi görmüştür. Öylesine değerlidir ki tek kelimesine çok ticari kaygıdan kaynaklanmaktadır çünkü kitabın telifinin or- dokunamazsınız; sizin en önemli toplumsal değerinize aşağılayıcı tadan kalkmasıyla (2015 yılı Ocak ayında telif süresi dolmuş ve bir yaklaşım sergilese de. öncesinde 30 yayınevince yayımlanan kitap, o ay 70’in üzerinde Batı’nın, Doğu’ya “Orient” olarak basitleştirici ve emperyal ba- yayınevince yayımlanmıştır) yayıncılar kolay bir yayın yapma ola- kışına o ülkenin yazarının sahip olması doğaldır. Doğal olmayan yerli ya- nağına kavuşmuşlardır. zının bunun baskın konumuna karşı boyun eğmesidir. Çocuk kitabı yayımlamak ticari bir kaygı mıdır, kültürel bir sorum- Yayıncılık bir kültür eylemidir. Yayıncı çeviriden yerli yazınını ge- luluk mudur? Çocuk, kimsenin tüketim nesnesi değildir. liştirmek ve edebiyatın yeni açılımlar yapması için yararlanır. Yayıncılığın en temel kuralı çocuğa karşı sorumluluk duyarak yayın Günümüz gerçeği, çevirinin, artık kültürel olmaktan daha çok, yapmaktır. Elbette ticari kaygılarının olması doğaldır. Onun da yaşa- ticari ağırlığa kaydığını göstermektedir. ması ve kültür dünyasında varlığını sürdürmesi önemlidir. Edebiyat, toplumun varlığını güçlendirecek en önemli değerdir. Ve onun salt çe- 300 yayınevinin aynı kitabı yayımlaması mı kültürel katkıdır yoksa bir viri değil kendi kaynaklarını da evrenselleştiren bir noktaya taşıması en önemli sorumlu- yayınevi dışında diğerlerinin edebiyata yeni yazarlar ve eserler kazandır- ması mı daha önemlidir? Kültüre katkı yapacaksanız bu sorumluluğu yerine luktur. Umalım ki yerine getirilsin. n Masaldan romana… Çocuklara yönelik romanlarıyla tanınan Yücel Feyzioğlu, Niran ile Ziryab nedeni, en başta Niran ile Ziryab’ın yaşadıklarının tarihsel bir temele (Doğu Batı Yayınları) adlı kitabının sunumunda konuyu özetliyor: dayanmasından geliyor. Bu da Rönesans’tan daha nice önce sanatın ve müziğin ilham kapılarını dünyaya açmasından geliyor. Ali Nafi, bütün Kuzey Afrika’da konserler verip hikâyeler anlatarak Endülüs’e geçen Doğulu ilk sanatçı, Niran ise can havliyle Halife Emin’in Elbette bu iki figürün Doğu’da ve Batı’da büyük ilgi uyandırmasında tacizlerinden kurtulmaya çalışırken kendini bugün Ortadoğu’da derin bir aşkı temsil etmesinin de etkisi var. yaşanan taciz, soygun, kan ve ilkellik benzeri bir savaşın içinde buluyor. Yücel Feyzioğlu’nun Binbir Gece Masalları’nı andıran Niran ile Ziryab Niran ile Ziryab’ın sıradışı hikâyesi Doğu’nun Batı’ya armağan ettiği en adlı masalsı yaşamını nasıl romanlaştırdığını okura da duyurmak renkli sayfaların başında gelir. Hikâyenin böylesine ilgi uyandırmasının gereğini duydum. FEYZİOĞLU’NUN BULUŞU MUSUL’A GÖÇÜŞ hocamız affetmez!’. “Masalları derlerken bir aşk hikâyesi bulmuştum. Ziryab’ın ailesi sonunda Musul’a Musuli, ‘Aferin Mushap, haydin Bu, Niran ile Nebul Hasan Ali bin Nafi adında iki göçüyor. Babası kervan yolunda denemesini yapalım’ dedi. sanatçının çarpıcı öyküsüydü. öldürülen bir Kervancıbaş Nafi. Ziryab Kavramak da kolay değildi. Çünkü Niran, Yemenli köle bir ailenin kızı. Siyah elmas sekiz yaşında öksüz kalmış. arada perde olmadan ders yapmak gibi gür saçları, biçimli dudakları, inci gibi dişleri, Annesi oğlunun müzik yeteneğinin yeteri kadar heyecan yaratmış, esmer teni, gamzeleriyle insanın içini sevdayla ayrımında yaman bir kadın! O zor konudan zaten uzaklaşmışlardı.” ürperten, hüzünlü sesiyle insanları derinden şartlarda Ali Nafi’yi Bağdat Müzik ROMANA DÖNÜŞTÜRME etkileyen yetenekli bir kızdı. Okulu’na götürmüş. Okul müdürü Kitabın yazarı Yücel Feyzioğlu, Baktıkça güzelleşen Niran’ın esmer yüzünde dönemin en ünlü müzisyeni ve Halife Kars’ta dünyaya geldi. Cılavuz siyah birer kehribar gibi parlayan zeytin karası İshak el Musuli’dir. Niran da o okulda İlköğretmen Okulu’nu bitirdi. gözlerindeki bakışını yakalar yakalamaz bir hamle okumakta ve Halife Harun Reşid’in Almanya’da öğretmenlik yaptı. yapıyor, ‘Bal tatlısı dilinden bir kelime duymak haremi için eğitilmektedir. Goethe Enstitüsü’nde dil istiyorum’ diyecek oluyor.” Ali Nafi’den bir yaş küçüktür. On yıl eğitimi görüp Andersen Yazarlık Şu açıklamasında görüldüğü gibi Niran güzel aynı okulda okumuş, birbirlerine aşık Akademisi’ni bitirdikten sonra olduğu ölçüde kendini özeleştiriden geçirmeyi olmuşlar. öğretmenliğini sürdürdü. bilecek denli de gerçekçi: Bu aşıkları zorla ayırıp Ali Nafi’yi de Alman Yazarlar Birliği üyeliğine “Niran şaşkınlık ve çaresizlik içinde bir şey Mart 809 yılında sürgüne yollamışlar. seçildi. Yazdığı masal kitaplarıyla yurtdışındaki yapamayışın hırsıyla başparmaklarını avuçlarında Bu iki genç birbirine kavuşmak için insanüstü bir Türk çocuklarının Türkçe okumasını öğrenip sıkıyor, bu da gözlerinden engelleyemdiği yaşlar çaba vermiş, yaralanmış, ölümden dönmüş, acı kültürümüzle bağlantısını sağladı. dökülmesine yol açıyordu. çekmiş ve uzun yıllar kavuşmaları imkânsız hale 1982 yılından bu yana Orta Asya’dan Avrupa Düşünüp duruyordu: Sürgünlüğü hak edecek gelmiş. içlerine Türklerin yaşadığı 24 ülkeden benzer kadar ağır mı konuşmuştum dün akşam? Heyecana Öğrenciler derste zor konuları birbirlerine masalları derledi. mı kapılmıştım? Hocası onu bağışlayamaz mıydı? bakarak anlamaya çalışıyorlar. Bu çalışmalarıyla Elginkan Vakfı 2011 yılı Türk Oysa o sadece neyi başarabileceğini halifeye İshak el Musuli demirlerin çıkardığı sese ilgiyi Kültürünü Araştırma Ödülü, Türksav 2011 Türk göstermek istemişti, yoksa bir art niyeti yoktu. çekerek örnek veriyor. Dünyasına Hizmet Ödülü ve Türksoy 2019 Yılı Şimdi öyle bir darbe yemişti ki, bir ışık, bir çıkış Aralarında az boy farkı olan diğer demir Cengiz Aytmatov Ödülü verildi. yolu göremiyordu. çubukların ise karmaşık sesi vardı. Feyzioğlu, Niran ile Ziryab gibi çağdaş eğitim Öyle ya, Bağdat’ı terk etse nereye gidecekti? Kıyı Demircilere yeniden demirleri dövdürdü. açısından da büyük önem taşıyan bir kitabın nasıl köşe bütün bu kenti tanıyor, orada nereye ayak “Gördünüz mü, farklı sesler. Biri uyumlu, öteki ortaya çıkarıldığını kurduğu dayanışmalara borçlu: basacağını biliyordu. uyumsuz, uyumsuz sesi ölçerek farklı sesler Tarihi belge ve kaynak listeslerini Goethe Musul hayal meyal çocukluğunda kalmıştı. Anası, bulacaklarını düşündüler. Üniversitesi İslam Bilimleri Tarihi Enstitüsü’nden çocuğu, eşi, arkadaşları buradaydı... Yerinde Demir çubukları böldüler, farklı boyda olanlara Dr. Phil Eckhard Neubauer’den edindi. kalmak için bir şeyler yapmalı, haberi halifeye çekiç vurarak çıkardığı sesleri dinlediler, ölçtüler ulaştırmalıydı...” ve tam on iki ses çıkardılar. Böylece matematik ve Belgeleri İspanyolca’dan Almancaya çeviren Ali bin Nafi ise 789 yılı Harran (Urfa) doğumlu, müzik arasında bağlantı kurmuş oldular. Alexandra Jakob’dur. İngilizce ve Fransızca sonradan Ziryab adıyla ün yapacaktır. Yaşam öyle Mushap, ‘Tamam mı? Benim icadım!’ diye metinlerin çevirisini de eşi Dr. Nevin Feyzioğlu bir şey, sağlam adım atıldı mı sonu getiriliyor. bağırdı: ‘Matematiği iyi öğrenin, yoksa Harizmi üstlendi. n 14 3 Temmuz 2025
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear