16 Temmuz 2025 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

FARUK DUMAN’DAN ‘Adasız Deniz’ uçsuz bucaksız bir denizin ortasında. Kimi zaman tarihte ki- hikâyelerimiz de öyledir.” KAAN EGEMEN mi zaman kurmacada yolculuklara çıkıyoruz. Adasız Deniz’de konu ne Yolculuk demişken Duman’ın Evliya Çelebi’nin olursa olsun dönüp dolaşıp ‘KİTAPLIK BİR EVRENDİR’ Seyahatnâme’si üzerine yorumlarını es geçmek olmaz: kitaplara, yazarlara ve ede- Faruk Duman’ın kitaplarında özellikle de denemelerinde “Seyahatname, devasa bir seyahatnâme olmasının ya- biyata, dolayısıyla yazar- okuma-anlama-anlatma bağlantısına rastlıyoruz. Dinleyip nında bir kılavuzdur da. Evliya Çelebi’nin, gezdiği yerlerin ların hikâye anlatıcılığına özümseyen, işittiklerini süzgeçten geçirerek yorumlayan bir yalnızca binalarına, coğrafyasına ve meşhur kişileriyle sa- geliyor. Hikâyelerin ve an- yazarla karşılaşıyoruz daha doğrusu hikâye anlatıcısıyla. natlarına değil, kültürel yapılarıyla dillerine de merakı bü- latıların okumasını, anlam Yapı Kredi Yayınları tarafından yayımlanan Adasız Deniz yüktür; bu bakımdan Seyahatname’yi hemen hemen her türe ve göndermeler bağlamın- de ilk baskısının üzerinden 15 yıl geçmesine karşın eskime- el atmış bir evrensel kitap, bir kitaplar kitabı saymak yerin- da çözümlüyor. diği gibi bize hâlâ çok şey anlatıyor. de olur; yemekler kitabı, acayip hayvanlar kitabı, milletler Bir bakıma yaşam ve kurmaca, yaşam ve edebiyat arasın- Anlatmanın temeli okumayı bir “kazanç” ve “zenginlik” ve hükümdarlar kitabı, yapılar kitabı ve diller kitabı da say- da köprüler kurarken unutmaya karşı dili savunuyor, hatırla- diye niteleyen Duman, işin esasının “okuma sevinci” oldu- mak gerekir Seyahatname’yi.” manın anlatmak ve aktarmakla mümkün olduğunu anımsatı- ğunu söylüyor. Yazarın duraklarından biri de öykü; karakter, olay, kurgu yor. Bu da bize edebiyatın yaşamla bağını gösteriyor: Bu sevinci ve okumanın kendisine kattıklarını ortaya ko- ve anlatım bağlamında kalem oynatırken selamladığı Hal- “Edebiyat, yaşamla ilgilidir; yaşamın her alanını da her yarken yaşamına yön veren yazarları anarak başlıyor söze. dun Taner ile Karagöz arasında bir ilinti kurmakla kalmı- nesneyi, her canlıyı edebiyatla ilgili saymak gerekir. Zira Dolayısıyla kitaplarla ve metinlerle kurduğu ilişkiyi önümü- yor onun tip yaratmadaki başarısının tiyatro oyunlarına nasıl bunlar önce edebiyatı yaratmazlar, önce dili yaratırlar. ze serip “Kitaplık bir evrendir” diyor. yansıdığını da ortaya koyuyor. Bugün bakıyoruz, bunca yeni roman düşüncesinden, bun- Yalnızca okuma sevincinden, kitaplar ve kitaplıklardan bah- ca biçim deneyinden sonra bir uzun klasik roman sıkmıyor setmiyor yazar. Adasız Deniz’deki metinler aynı zamanda bir ‘EDEBİYAT, YAŞAMLA İLGİLİDİR’ bizi. Örneğin Savaş ve Barış’ı bir kez daha okuyabiliyoruz.” hatıralar geçidi ve yaşama yön veren olayların dökümü de. Duman, hikâyeler anlatırken “hikâye”nin ne olduğuna da Faruk Duman, Adasız Deniz’de okumanın sınırsızlığını ve Yazarın görüp duyduklarının, yan yana geldiklerinin ve kafa yoruyor; onun için “hareketli” diyor ve devam ediyor: yazmanın derinliğini ortaya koyuyor. Diğer bir deyişle oku- elbette okuduklarından öğrendiklerinin hikâyesi. Bir ayağı “Anlattığımız olaylarla, bir başkasına aktardığımız malar ve yazmalar üzerine yeni okumalar yapıp düşünüyor. satırlarda diğeri doğada bir anlatım bu. hikâyelerle aslında güç bir iş başarır, ortaya yeni bir nes- Hikâyelerin içinden bazen renkler bazen trenler ve gemi- ne koyarız. Hikâye böyle bir şeydir işte: Yeni bir nesne- Bu anlamda Adasız Deniz de dün olduğu gibi bugün ve ler geçiyor. Bazen bozkırda buluyoruz kendimizi bazen de dir, bir meta. Nasıl düşüncelerimiz bireysel ürünlerimiz ise gelecekte yeniden okunmayı hak ediyor. n atarlar. Kendi dillerin- İlköğretmen Okulu ve İlköğretmen Lisesi yaşam sözleşmesi gerekli”. de konuşmayı sever- adları ile öğretmen yetiştirip, haklı bir Galata Canavarı Bıçakçı ler: Sovaker lasçuke üne kavuşmuştur. Arifiye’nin de içinde Petri / Reşad Ekrem vakas uskusmu avar- bulunduğu 21 Köy Enstitüsü ve Eğitmen Koçu / Doğan Kitap / yu itallano mokkoviç Kursu’nun, genel olarak üç ayrı dönemi 296 s. vardır. Eğitmen Kursu, Köy Enstitüsü ve yarım ekmek sandö- VİTRİNDEKİLER İlköğretmen Okulu / Lisesi... Karabey 19. yüzyıl Osmanlı viç…” Kitaptan... Ev- Aydoğan, Arifiye Köy Eğitmenleri Tarihi ve dünyasında, kurbanlarını ren Yesari, Vaker ad- Uygarlığın Tuğlası Arifiye Köy Enstitüsü kalplerine bıçak lı romanında, edebiyat Romanımız kitaplarının ardından kaleme aldığı bu saplayarak öldüren bir ile sosyal medyayı iç içe geçiren özgün bir Romancılarımız - çalışmasında, Arifiye İlköğretmen Okulu katilin, “boylu boslu, Edebiyat İnceleme Serisi anlatı yaratıyor. Bir romanın sayfalarında / Lisesi adlı kılı kırk yaran çalışması ile yakışıklı, çehreli, pençeli, sırım gibi bir 8 / Erendiz Atasü / gezdirirken aynı zamanda YouTube gibi okuyucularla buluşuyor. 1954-1976 genç adam” olan Petri’nin soluk soluğa Sanat Kritik Yay. / 318 s. bir mecranın görüntüleri arasında dolaştırı- yıllarını kapsayan dönemin incelendiği, macerası... Galata Canavarı Bıçakçı yor. Vaker, Suriçi İstanbulu’nun, Çingene- Romanımız, Romancıları- Petriş’te, Reşad Ekrem Koçu’nun usta tamamı belgelere, yaşanmışlıklara ve lerin ve kentsel dönüşümün romanı. mız, başlangıcından günü- kaleminden Ayamavri Adası’ndan anılara dayanan kaynak niteliğindeki müze modern Türk edebi- Mahkeme Kapısı / Sait Galata’ya ve açık denizlere uzanan hikâye, inceleme ile bu okullardan Arifiye’nin yatının en kanonik ve gün- Faik Abasıyanık / Can milletlerin ve dillerin iç içe geçtiği Osmanlı üçüncü dönemi de belgelenmiş oluyor. cel edebiyatta dikkat çeken yapıtları üze- Yay. / 136 s. dünyasında renkli bir yolculuk sunuyor. Yıkım Uyarıcısı ve rine yazıları bir araya getiriyor. Usta ede- “Ayakları çıplak, ceketsiz, Eve Dönüş / Amy Sürdürülebilirlik Öncüsü biyatçı Erendiz Atasü, Halit Ziya’dan Ah- saçları karmakarışık iki ço- Liptrot / Çev. Kerime Kurt Vonnegut / met Hamdi Tanpınar’a; Halide Edip’ten cuk, şurada burada bıyık- Dalyan / The Kitap / Belma Ötüş-Baskett / Leyla Erbil’e, Sevgi Soysal’a, Ayfer Tunç’a ları bobstil bir genç; fakat 264 s. Kitapyurdu Doğrudan ve günümüz yazarlarına uzanan okuma onun da henüz sakalı çık- Yay. (KDY) / 268 s. yolculuğuna Gustave Flaubert, Thomas Amy Liptrot, yaşamının mamış; güzelce de giyin- Mann, Italo Svevo gibi yazarların yapıtları- en karanlık döneminde, İklim krizinin herkesçe du- miş, yüzüne bakmaya bile gelmiyor. İnsa- nı da katarak, kendi deyişiyle onları, “kişi- çocukluğunun geçtiği yulduğu bugünlerde, ar- na, ‘Ne bakıyorsun ulan, adam görmedin sel bir yaklaşımla” ele alıyor. Orkney Adaları’na döner. tık benimsediğimiz ya- mi hiç?’ deyiveriyor. ‘Yok kardeşim, geç- 10 yıl süren bir bağımlılık şam tarzı ve bunu besleyen ekonomik mo- miş olsun. İnsanın başına şu dünyada her Vaker / Evren Yesari / sürecinin ardından, parçalanmış kimliğini dellerin sürdürülebilir olmadığı gerçeğiy- şey gelir. Bizimki gazetecilik... Ne yapar- İletişim Yay. / 182 s. yeniden inşa etmeye çalışır. Soğuk sabah le yüzleşmek durumundayız. İnsanlık san- sın?’” Kitaptan... Mahkeme Kapısı, öykü- “Anlattıklarımdan son- yürüyüşlerinde, yıldızlarla örtülü gecelerde ki (20. yüzyılda) konuk olduğu bu geze- cülüğümüzün en özgün ve ayrıksı seslerin- ra şimdiye kadar nerdey- ve denizin vahşi sesinde, kaybettiği geni yaşanmaz kılmak için elinden gele- den Sait Faik Abasıyanık’ın 1942’de Haber din diye soranlar olabilir. huzuru, anlamı ve kendini aramaya ni yaptı. İnsan olmanın temel kurgusu olan gazetesi için bir ay boyunca adliye mah- Birçok gerekçem var; son- “aklı” ve sağduyuyu iyi kullanmadı. Ve 21. başlar. Adada geçirdiği her gün, onu kemelerinde takip ettiği olayların, konuştu- raki kayıtlarda illaki de- yüzyılda hâlâ aynı yolda. Önce ahlak kay- doğaya biraz daha yaklaştırırken içindeki ğu kişilerin hikâyelerinden oluşuyor. ğinirim. Şimdilik şu ka- boldu. Bu nedenle sorumsuz teknoloji- boşluğu da usulca doldurur. Gökyüzünü Arifiye İlköğretmen darını söyleyeyim: İlk ön- nin ektiğini şimdi biz biçiyoruz. Çocukla- inceler, kıyılarda yürür, sessizlikte kalır. Ve Okulu - Lisesi / Karabey ce kendime inanmak, yaşadıklarımı ken- doğanın, insana hem unutturduğu hem de rımıza bırakacağımız dünya, çok tüken- Aydoğan / Ayrıntı Yay. dime kanıtlamak zorundaydım. Başımdan hatırlattığı şeylerle yüzleşir: Kökler, aidiyet, miş oldu. Yıkım Uyarıcısı ve Sürdürülebi- / 592 s. geçenlerin tanık olduklarımın gördükleri- iyileşme… Eve dönüş, sadece bir iyileşme lirlik Öncüsü Kurt Vonnegut adlı Kitabın- min gerçek olup olmadığını ilk önce ken- hikayesi değil, aynı zamanda kendine 1 Mayıs 1937 Cumartesi da, Vonnegut’un, Aşık Veysel’in dediği gi- dime söylemek istedim. Buharkapı Mahal- günü açılan Arifiye Köy bi, “gelmez yola gittiğimizi ilk görenlerden” dönüşün, kırılganlığın içindeki gücün ve lesi hikâyelerle doludur. Bazen yalanla ba- Eğitmenleri Kursu ile olduğunu ve yazın yaşamını bu uğurda in- doğayla yeniden kurulan bağın büyüleyici zen abartıyla her hikâye mayalanır, dilden eğitim tarihimizde adını sanları uyarmaya adayan yazar olarak öne bir anlatısı. Amy’nin bu yolculuğu, çok dile dolaştırılır… Bu mahallenin çocukla- duyuran Arifiye, o günden çıktığını vurgulayan, ustalıkla işleyen Bel- sevilen, ödüllü The Outrun filmiyle de rı, gençleri, yaşlıları hem ağlar hem göbek beri Eğitmen Kursu, Köy Enstitüsü, ma Ötüş-Baskett’ün dediği gibi “Yeni bir izleyicileri derinden etkiliyor. 3 Temmuz 2025 12
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear