Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
1 MAYIS 1977-TABİB ODASI Fotoğraf: ERDOĞAN KÖSEOĞLU / BARIŞ DERNEĞİ DAVASI / 10. 03. 1986
korkmamalıyız. Kendimizi savunmak hayatı savunmaktır. Eli- olmadığının anlatılabileceğini aktardı. Çocuklar Büyükler ve darla Türkiye bağımsız olamaz. Atatürk Türkiye’si ile bugünkü
mizi sevdiğimiz elin üstüne koymaktan korkmamalıyız…” Tavşanlar’da, kentlerde büyüyen milyonlarca çocuğun doğayı ülkemiz arasındaki farkı görmemek, görüp de kabul etmemek,
Bilim insanı sabrı, sanatçı duyarlığıyla “toplumsal ikiyüz- tanımadığını, toprağa basmadığını, doğanın bitkilerini, hayvan- kabul edip de Atatürk’ü eleştirmek ‘tehlikeli cehalet’tir.
lülükle, güvensizlikle, sevgisizlikle, umutsuzlukla kuşatılan” larını kendi ortamında görmediğini, bu koşullarda çocukların Din temelli toplumun eğitim amaçları her yolla devreye so-
gençliği anlamaya ve anlatmaya çalıştığı Kuşatılmış Gençlik’te, “duyusal gelişimi”nden söz edilemeyeceğini vurguladı. kulmaktadır. Bunu görmemek, görüp de kabul etmemek, kabul
Hayatımız ve Değerlerimiz’de, yaşamımızı değerlerin yönet- edip de bu durumu ‘demokrasi’ sanmak ‘tehlikeli cehalet’tir.
hep sevgisizliğin öğretildiğini, sevginin yasaklandığını, sürgün
edildiğini, sevgisiz toplumda insanların sevgiyi yaşatmalarının, tiğini, doğruyu yanlışı belirleyenin, başarıyı başarısızlığı tanım- Demokrasinin temeli laikliktir. Laikliğin temeli dindar-dinsiz
korumalarının, savunmalarının çok zor olduğunu söyleyerek layanın değerler olduğunu aktardı. ayrımı yapmamaktır. Laiklik olmazsa yurttaş eşitliği olmaz. Bu-
sevgiye çağrısını sürdürdü. Bizim Duygusal Zekâmız’da, kültürel zekânın kültür eğitimi nu bilip de bilmezden gelmek, bunu bilip de görmezden gelmek,
ile geliştiğini, Köy Enstitülerinin bunu yaptığını, din, gelenek ‘tehlikeli cehalet’tir” diyerek uyardı.
‘DUVARLARI HER ZAMAN GENÇLİK
gibi dogmatik kalıpların aktarımıyla imparatorluk, sultanlık gi-
‘ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞİNE, BU ÜLKENİN
YIKMIŞTIR. GEZİ OLAYLARI GENÇLİĞİN
bi hiyerarşik yapıların kültürel zekâ gelişiminin iki büyük en-
GELECEĞİNE SAHİP ÇIKMALIYIZ. KİTLESEL
BİLİNÇLİ BAŞKALDIRISIDIR!’
geli olduğunu yazıp uyardı: “Eğer bu kültürel yapıyı değiştire-
“Bizim zamanımızda oğlanlar asi olurdu da kızlar yumuşak OLARAK VE KARARLILIKLA!’
mezsek, toplumun ‘kültürel zekâ’sını yükseltemezsek, Erdoğan
başlıydı. Şimdi kızlar kafalarını dikiyor. Hadi oğlan olsa neyse, Tüketilen Değerler ve Gençlik’te, tüketilen dünyayı ve
ve AKP gider ama yeni Erdoğan’lar ve yeni AKP’ler gelir.”
‘Eh erkektir, bu çağı böyle yaşar’ diyeceksin, yok kardeşim. Türkiye’yi merceğine alan Erdal Atabek, Alkol ve İnsan, Bel-
Anne babalar ve öğretmenlerle gençler arasındaki farkın hız-
Kız daha dik” dediği Gençlik Duvarları Yıkıyor için yıllar ki de Sensin, Beyaz Balinayı Sevmek, Modern Dünyada Değer
la açıldığını, bu kitabın günümüzün anne ve babalarının hem
Kayması ve Gençlik, Sıpa Koleje Gidiyor, Başaklar Savrulur-
sonra kendisi, “1990 tarihli bir kitabımın adıdır… Duvarları
ergenleri hem kendilerini daha iyi anlamaları için yazıldığını
ken, Çocuklarımızı Büyütürken Nerede Yanlış Yapıyoruz?, Mü-
her zaman gençlik yıkmıştır. 19 Mayıs 1919 Mustafa Kemal’in
söyleyerek “Kendi gücüyle yaşamak ve yaşadıklarını paylaş-
zik Seni Çağırıyor, Adım Adım Başarı, Yoldan Çıkarılmış Başa-
bilinçli armağanıdır gençliğe. 27 Mayıs 1960 devrimi, gençlik
mak isteyenlere…” sunduğu Erken Büyüyen Çocuklar’ı, “Ey
hareketleriyle başlamıştır. 68 gençliği dünyayı değiştirmiştir. rı, Hayvanlar Bize Ne Öğretir? adlı kitaplarında da insanı sor-
yolcu, patika nerede diye sorma. Sen yürüyeceksin, orası patika
Gezi olayları gençliğin bilinçli başkaldırısıdır” (Cumhuriyet, guladı, insana sevgi sundu.
olacak” özdeyişiyle bitirdi.
13 Haziran 2016) diye yazdı. Yazdıklarında “Nasıl insan olunur” sorusunun yanıtlarını aradı.
“Toplum yönetiminin temel ilkeleri din kurallarına göre belir-
Yaşamdan somut örnekler vererek kızına yazdığı mektup- “Kitaplarıma gösterilen ilginin nedeni bana göre, insanların
lenirse o toplum laik bir toplum olmaktan çıkar, teokratik -dinin
larla herkesi insanlaşma yolculuğuna çıkardığı Kırmızı Işıkta yaşadığı sorunların açık bir dille açıklanmış olmasıdır. Buna
egemenliği altında- bir toplum olur… Eğer bir yerde soru soru-
Yürümek’te, sevgimizin, aşkımızın, içimizin-dışımızın, günü- özellikle çok önem verdim. Çünkü ben, okunmak ve anlaşılmak
lamıyorsa orada dogmalar ve tabular var demektir ki bu da öz-
müzün-gecemizin kırmızı ışıkta olduğunu, buna “Dur” dediği- için yazdım. Yazmamın amacı, düşündüklerim, hissettiklerim ve
gür düşüncenin yaşamasına uygun bir ortam olamaz” dediği, an-
ni, yaşamın bin bir rengini yaşamak istediğini vurguladı. yaşadıklarımın insanlarla paylaşılmasıdır. Bunun başka insan-
ne babalar ve öğretmenler için bir kılavuz olan Dürüstlük Sevgi-
“Dünyaya gelmeni annen ve baban istediler. Bu onların işiy- lara yararı olacağı düşüncesindeydim. Sonuç da bana doğru
li Çocuğum’da, ahlakın temeli dürüstlüğün ne olduğunu anlattı.
di. Ama yaşamak senin işindir” diye başlayarak insan olabil- yolda olduğumu gösterdi” diyen Erdal Atabek’i ölüm yıldönü-
“DİN TEMELLİ TOPLUMUN EĞİTİM AMAÇLARI
münde “Gelecek, bir ülkenin eğitimiyle çalınır!” dediği “Çalı-
mek, insan kalabilmek için kendimizi tanımak, birey olabilmek,
HER YOLLA DEVREYE SOKULMAKTADIR. nan gelecek!..” (Cumhuriyet, 29 Nisan 2024) başlıklı son yazı-
doğayla ve kültürün köklerine tutunarak yol almak, içimizdeki
BU DURUMU ‘DEMOKRASİ’ SANMAK ‘TEHLİKELİ sıyla , saygı ve özlemle anıyorum:
sevgiyi dışarı yansıtmak gerektiğini yazdı.
“Biz laik bilimsel eğitim istiyoruz. Söylenecek söz budur. Bu-
Cinsellikten İkmale Kalmak’ta, seks sömürüsünün durdurul- CEHALET’TİR!”
masının yolunun yasaklar olmadığını, sömürülen şeyin ne ol- Tehlikeli Cehalet’te “Bugün Türkiye’yi bağımsız sanmak, gün de yarın da bu sözle iktidarın karşısına dikilmeliyiz. Ço-
duğunun açıkça anlatılması, konuşulması, tartışılması gerek- ‘tehlikeli cehalet’tir. Gönlü Arap ülkelerinde, beyni Amerika’ya cuklarımızın geleceğine sahip çıkmalıyız. Bu ülkenin geleceği-
tiğini, ondan sonradır ki para karşılığında yaşananın cinsellik ipotekli, cebi uluslararası sermayeye çengelli bir siyasal ikti- ne sahip çıkmalıyız. Kitlesel olarak ve kararlılıkla.”
n
6 29 Mayıs 2025