Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
(1930 / 31 MAYIS 2024)... ANISINA SONSUZ SAYGIYLA...
İnsanlaşma yolundaki gençliğin
ve geleceğin yiğit savaşımcısı:
Erdal Atabek!
Geçtiğimiz yıl yitirdiğimiz ustamız, sorunların açık bir dille açıklanmış
ağabeyimiz Erdal Atabek, tüm
olmasıdır. Buna özellikle çok önem
yazdıklarında “Nasıl insan olunur”
verdim. Çünkü ben, okunmak ve
sorusunun yanıtlarını arayan, insanın anlaşılmak için yazdım. Yazmamın
özellikle gençliğin bireysel sorunlarına amacı, düşündüklerim, hissettiklerim
toplumsal duyarlılıkla yaklaşımın ve yaşadıklarımın insanlarla
öncülerinden olarak yazdıklarıyla
paylaşılmasıdır. Bunun başka insanlara
toplumu aydınlatan, aydınlık geleceğe
yararı olacağı düşüncesindeydim.
bayrak sallayan aydın bir hekim ve
Sonuç da bana doğru yolda olduğumu
“Barışı savunmak insanı savunmaktır,
gösterdi” diyen Erdal Atabek’i ölüm
yaşamı savunmaktır ve herkesin
yıldönümünde “Gelecek, bir ülkenin
görevidir” diyen bir barış savaşçısıdır.
eğitimiyle çalınır!” dediği “Çalınan
gelecek!..” başlıklı son yazısıyla
1950’li yıllardan başlayarak
(Cumhuriyet, 29 Nisan 2024), saygı ve
değersizliklere, kozmopolit kültüre
kalemiyle savaş açan, 1966-1984 özlemle anıyorum:
arasında Türk Tabipleri Birliği başkanlığı
“Biz laik bilimsel eğitim istiyoruz.
yapan, 1966’dan ölümüne kadar
Söylenecek söz budur. Bugün de
Cumhuriyet’te yazan Erdal Atabek,
yarın da bu sözle iktidarın karşısına
insanı, insandan yola çıkıp toplumu
dikilmeliyiz. Çocuklarımızın geleceğine
anlamaya, anlatmaya çalıştı.
sahip çıkmalıyız. Bu ülkenin geleceğine
“Kitaplarıma gösterilen ilginin nedeni sahip çıkmalıyız. Kitlesel olarak ve
bana göre, insanların yaşadığı kararlılıkla.”
Yine cezaevinden yazdığı yazılardan oluşan, “Yaşamak
ÖNER YAĞCI
bir duvar resmi yapmaktır. O duvar, insanlığın duvarıdır.
İlk insan ilk taşı koydu, duvar sürüp gidiyor. Sen önünde-
YURDUNU, UMUDUNU, İNSANI SAVUNAN
ki boşluğa hangi taşları koyacaksın? Ördüğün duvara ne-
BİR KÜLTÜR KALESİ!
yin resmini çizeceksin?.. Seçim senin. Karar senin. Sen ki
Geçen yıl yitirdiğimiz usta yazarımız, ağabeyimiz Erdal
insansın, Sözüm sanadır...” dediği Sözüm Sanadır’la 12
Atabek, 1950’li yıllardan başlayarak değersizliklere, koz-
Eylül’ün acılar verdiği insanlara yol gösterdi.
mopolit kültüre kalemiyle savaş açtı. Aydınlık taşıma so-
‘BEN MUSTAFA KEMAL’İ DİNLİYORUM...’
rumluluğuyla yazdığı, eğitime, çocuk ve gençlik sorunları-
Kendi Yurdunda Sürgünsün’de, “Biz artık kendi yurdu-
na uzanan yazılarında sevgisizliğe, düzenin baskılarına, si-
muzda sığınmacı olmaya zorlanıyoruz. Ama yanılmayalım.
yasal kuşatılmışlığa, cinsel baskılara karşı direndi.
Atatürk’e sığınmaya çalışmayalım. Atatürk bizi kabul et-
Bazen fısıldarken bazen çığlık attı ve öfkeyle sevginin KAAN SAĞANAK
mez. ‘Kalkın’ der, ‘ayağa kalkın, birleşin, savaşın, yurdu-
iç içe olduğunu kanıtlayan sevgi dolu düşünceleriyle,
muzu kurtarın. Eğer bana gelecekseniz bu yurdu kurtardıktan
gülümseyişiyle bilgeleşti. Yüreklerde yıkılmaz, direnmesini,
güzel!” diyerek cezaevinden yaptığı ve “çağın tanıklığı”na ye- sonra gelin’. Ben Mustafa Kemal’i dinliyorum...” dedi.
dayanmasını, kendini savunmayı bilen insandan, yurdunu,
Kışkırtılmış Erkeklik Bastırılmış Kadınlık’ta, sevgisizliğin
ni bir içerik kazandırdığı İnsan Sıcağı’ndaki yazılarında, sıcak
umudunu, insanı savunan bir kültür kalesi kurdu.
yüreğinden damıttığı 12 Eylül dönemindeki 38 ay süren Barış egemen kılınmaya çalışıldığı yaşam biçiminde sevgiye, sevgi
ANILARI VE GÖZLEMLERİYLE 38 AY SÜREN Derneği mahpusluğunun anılarını ve gözlemlerini aktardı: için başkaldırmaya çağırdı: “Bize öğretilen yanlışlara… Bize
BARIŞ DERNEĞİ MAHPUSLUĞU... “Hapishane mutlaka kötü bir yer ama hapishanede yatma söylenen yalanlara karşı başkaldırmamız gerekiyor. Sevginin
“Bazen insan olmak öylesine zordur ki. İnsan olmak ve in- korkusuyla titremek çok daha kötü… Ayağa kalkmanın bedeli ayaklar altına alındığı bir çıkar dünyasında bizim daha çok
san kalmak. Sonuna kadar insan kalabilmek zor, evet ama ne ağırdır. Korkuyu yenmeniz gerekir, utancı yenmeniz gerekir.” başkaldırmamız gerekiyor… Hayatı sevdiğimizi söylemekten
>>
4 29 Mayıs 2025