Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Sözcüklerin sakladığı…
Sözcüklerin İzinde, çocuklarımıza / elbette hepimize yazıyla yolculukta kolayca erişilebilen,
aynı kolaylıkla ve heyecanla açılabilen pencereler sunuyor. Dahası kitaplarla arkadaşlığımız üzerine
yeniden düşünme heyecanı da armağan ediyor. Derim ki yazarken, okurken yalnızlığımıza vuran
güneşi anlatır bize sözcükler. MacLachalan’ın sözcüklerini seveceksiniz.
“Bazı şeyler dört dört denk gelir.” Dördüncü Şu an, şimdi, burada da oyunlar çeviriyor
Y. BEKİR YURDAKUL
ayın dördünde saat dörtte dört kişinin bir araya sözcükler benim için. Sarıp sarmalıyorlar, size
gelişi gibidir aslında yazının / öykünün doğması ulaşmaya kararlı bir bulutun ardına gizlenmiş, o
atricia MacLachalan’ın, Sözcüklerin
da. MacLachalan’ın daha ilk tümcede kendisinin buluta konuk bir güvercinin gölgesine taşıyorlar.
İzinde’sinin ilk kapısının hemen arkasında
Yani yapıtı okurken çekildiğim oyun bu satırları
de içinde yer aldığı yazıyla yolculuk için aklımıza
P beni Joan Didion ve onun sözcükleri
düşürdüğü bu oluyor. yazarken de sürüyor. Okumanın ve yazmanın
karşılıyor:
heyecanı biraz da buralarda gizli bana sorarsanız.
Bakmakla yetinmemek, arama yolculuğu, anlatma
“Tam tamına ne düşündüğümü, ne aradığımı, ne
cesaret, sözcüklerin gücünü fark etmek, hemen MacLachalan’ın yapıtını sımsıcak ve sahici kılan
gördüğümü ve bunun ne anlama geldiğini anlamak
yanı başımızda olup bitenlerden yola çıkmak. da bu. Yalın, gereksiz kalabalığa yüz vermeyen,
için yazıyorum. Ne istediğimi ve neden korktuğumu
yer yer esprili anlatımıyla beş kahramanın yazıyla
anlamak için.”
ÇOCUKLARIN MERAKI BÜYÜK
yolculuğuna tanık olurken kendi gerçekliğimiz de
Hangi kitabın kapısını çalsam ya da sözcüklerim
Hikâyemiz, dördüncü ayın dördüncü gününde,
yanı başımızdan bir an olsun ayrılmıyor.
çantamda, otursam yazı başına, ilkin hep aynı şeyi
dördüncü sınıf dersliğine bir yazarın gelişiyle başlıyor.
Son bir haftada dokuz yaş gruplarıyla yaptığım
düşünürüm: Neden yazılmış bu kitap ya da benim
Öğretmen Bayan Cash, bir süreliğine sınıfını
söyleşilerde, Sözcüklerin İzinde dolaşırken karşılaştığım
derdin nedir ki yine başlıyor yolculuk?
konuk yazar Bayan Mirabel’a bırakıyor.
soruların neredeyse tamamını sordu çocuklar:
Şimdi de farklı bir şey düşünüyor değilim. Evet, yine
Kendisi de arka sıralardan birine geçiyor.
“Neden yazıyorsunuz? Hep yazar olmayı mı
bir kitaptan açılacak söz, yazarım sözcüklerle bir şeyleri
May, Lucy, Henry (kısaca Hen), Evie ve Russell
istemiştiniz? Her şeyi yazabilir misiniz? Hayatınızdan
anlamak, anlamlandırmak için yola çıkışından bende
sözcüklerin sihirli dünyasına adım atıyorlar.
yazılarınıza aktardığınız neler var? Yazdıklarınız
kalanları, bana yansıyanları paylaşacağım. Ama başka
Anıl Ceren Altunkanat’ın özenli çevirisiyle çıktığım
gerçek mi?” Siz şimdi varın bir de okur olarak
şeyler de sızacak elbette bu yolculuğa.
yolculukta beni, anlatının, kahramanların sahiciliği
düşünün bu soruları…
Yazarın, yapıtın girişine yerleştirdiği “yönerge”de
kadar dilin lezzeti de kuşatıyor.
Şunu merak ediyorum: Yapıtı okuduğunuzda
ne varsa hikâyenin akışında çıkıyor karşımıza. Kimi anlarda kendimi Bayan Cash’in yanında,
yazmayı siz nasıl tanımlayacaksınız?
n
Bu noktada onları açık etmekten öte -ki kitapla
çoğun o çocukların arasında, arada onlarla
yolculuğunuza kalsın o gerçekler- ben sizi yazma söyleşirken ara ara da yazarken buluyorum. Sözcüklerin İzinde / Patricia MacLachalan
ve okuma yolculuklarımız üzerine anı-günce tadında Ve elbette az önce belirttiğim gibi, neden / Çeviren: Anıl Ceren Altunkanat / Altın
Kitaplar / 72 s. / 9+ / 2024.
bir yerlere davet etmek isterim. yazdığımı düşünürken…
Dilin altında yatan…
Şiirsel Taş; Gökçe Akgül’ün hayranlık uyandıran desenleri eşliğinde kurduğu anlatısında dilimizin
çoğun “saçmalamak” olarak karşılanan çok özel bir yanını öne çıkarırken aslında alabildiğine incelikle
tasarlanmış ekolojik bir gösteriyle de sesleniyor hepimize. Anlatının sonunda, saçmalık dediğimizin
komik ve eğlenceliyse kıymetli olduğunu düşünmeye başlıyoruz.
mediği Deva Yaylası’na sığınmışlarsa artık onlara kim- desenleri eşliğinde
Y. BEKİR YURDAKUL
se dokunamaz. Burası bir tür yılkı ya da bakım yaylası-
kurduğu anlatısında
dır. Onlara da gönüllerince yayılmak, kalan vakitlerinde
dilimizin çoğun “saçmalamak”
endisi, “Aslen hekim, sonradan olma çocuk ki-
de sözcük oyunları oynamak düşer.
olarak karşılanan çok özel bir yanını öne çıkarırken
tapları emekçisiyim” dese de Şiirsel Taş’ın
Onlar mı? Hikâyemizde sekizi rol alır: Akkaraman,
aslında alabildiğine incelikle tasarlanmış ekolojik bir
K yazdıkları ve Türkçemize kazandırdıklarıyla na-
Morkaraman, Çine Çaparı, İvesi, Kıvırcık, Karagül, Ka-
gösteriyle de sesleniyor hepimize.
sıl bir dil cambazı (aslında “oyuncusu” diyecektim ama
rayaka ve Dağlıç.
“Bütün varlıklar doğal ortamlarında, sakin ve kendileri-
hem onun yaklaşımına hem de bu yapıttaki oyunculu-
ne özgü bir yaşam sürebilsin, hepimiz hak ettiğimiz gibi
SAÇMA SAPAN KONUŞMAK
ğuna “cambaz” daha bir yakıştı!) olduğunu hepimiz ya-
Bir sabah çobanın, oğlunu “Saçma sapan konuşma!” sağlıklı beslenebilelim, birbirimizi dinleyelim, birbirimizden
kından biliyoruz.
diyerek azarlamasını ve sonrasını duyan Sakız Kuzu,
öğrenelim” diyor. İstiyor ki çoban kavalsız, yayla çimensiz,
Koyunları sözcü olarak seçtiği, yer yer şiirsel esinti-
annesine Güzçimeni’ne koşar.
koyunlar sessiz, dertler dermansız kalmasın!
n
lerle bezeli neşeli anlatısı; özgün bir fabl, kimi zaman
Ne demektir saçma sapan konuşmak? Güzçimeni,
masal olarak da okunabilir. Sözcü Koyunların Sözcük Oyunları / Şiirsel
yavrusunun Sözcü Koyunlarla tanışma vaktinin geldiği-
Belli hizmet yılının ardından koyunlar, Derman Taş / Resimleyen: Gökçe Akgül / Redhouse
ni söyleyip onu doğruca Deva Yaylası’na götürür.
Nine’nin haberi olmaksızın kuşun uçup kervanın geç- Şiirsel Taş; Gökçe Akgül’ün hayranlık uyandıran Kidz / 96 s. / 5+ / 2025.
22 Mayıs 2025
14