07 Haziran 2025 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

ANTONIO GRAMSCI’DEN ‘HAPİSHANEDEN MEKTUPLAR’ Gramsci’den Gramsci’ye! 20. yüzyılın en önemli ve etkili entelektüellerinden, en özgün Marksist düşünürlerinden Antonio Gramsci, 1926’da faşist İtalyan rejimi tarafından tutuklanıp hapsedildi ve 17 yıl cezaevinde kaldı. Zorlu koşullara karşın mücadele azminden ve entelektüel üretimden vazgeçmeyen Gramsci’nin dışarıyla arasındaki tek bağ haftada bir ya da iki kez yazmasına izin verilen mektuplardı. Ölümünden yıllar sonra bir araya getirilen Hapishaneden Mektuplar, 1926-1937 yılları arasında Gramsci’nin kaleme aldığı, bilinen 489 mektubun tamamını içeriyor. Bir entelektüelin düşünce dünyasını, insani yönlerini en açık biçimde sergileyen mektupların her satırında küçük sevinçler ve kederler kadar derin ahlaki ve entelektüel yargılar da yer alıyor. Cemal Erez ve Meral Erez’in emeği, akıcı çevirisi ve Kıvanç Koçak’ın önsözü ile, tamamı ilk kez dilimizde İletişim Yayınları tarafından yayımlanan Hapishaneden Mektuplar, Antonio Gramsci’nin edebi ve kültürel mirasının da tanıklık belgeleridir. den Mektuplar, s. 45) tarihli mektu- DOÇ. DR. BÜLENT AYYILDIZ bunda şöyle yazar Gramsci: “Mümkünse, şu kitapları istiyorum: DTCF İtalyan Dili ve Edebiyatı 1) Giriş kapısının yanındaki rafta bulu- İNSAN GRAMSCI! nan Almanca dilbilgisi kitabı; 2) Yata- Antonio Gramsci hiç kuşkusuz İtalyan felsefe tarihinin en ğın karşısındaki dolapta bulunan Ber- önemli isimlerinden biridir. Sadece yapıtları ile değil, tavırları toni ve Bartoli’nin Breviario di lingu- ve davranışları ile de siyaset, felsefe, sanat ve edebiyat alanında istica kitabı [Dilbilim Elkitabı]; 3) Ba- yadsınamaz bir yere ve öneme sahiptir. Fakat tüm bu düşünür na fiyatı ucuz olanından bir İlahi Ko- ve politik kimliğinin arkasında, çok da bilinmeyen, daha hassas medya yollarsanız çok ama çok minnet- ve kırılgan bir Gramsci’nin olduğunu da unutmamak gerekir. tar kalacağım size çünkü kendi kitabı- mı birine ödünç vermiştim.” İşte bu “insani” Gramsci’yi tüm politika, sanat, felsefe ve Hemen öncesinde yazdığı yine aynı edebiyat deneyimleri ile yoğrulmuş bir halde, en saf ve en anla- tarihli bir başka mektup ikilemi orta- şılır hali ile görmek isteyenler için Hapishaneden Mektuplar ol- ya koyar: Bir yanda ailevi ilişkiler, di- dukça önemli bir kaynaktır. ğer bir deyişle manevi teselliler, diğer Yapıtın İtalyanca baskısı (özgün ismiyle Lettere dal carce- yanda maddi dünyaya ilişkin olanlar: re), Antonio Gramsci’nin ölümünün hemen ardından başlayan “Sizler, tüm sevdiklerim, özellikle şu bir editoryal sürecin meyvesidir; öyle ki bu yapıtı İtalyan dü- an size karşı gerektiği ve hak ettiğiniz şünürün felsefe ve edebiyat dünyasında, bir anlamda ölümünü gibi her zaman şefkatli ve iyi olama- kutsayan ve toplum ile olan ayrılmaz bağını işaret eden bir ça- dığımı düşündükçe yüreğim kan ağlı- paylaşırken bir yandan da içinde bulunduğu dönemin siyasi ve lışma olarak değerlendirmek doğru olur. yor.” (Hapishaneden Mektuplar, s. 45). toplumsal olaylarını analiz eder. Marksist teoriye ilişkin düşün- Mussolini yönetimi tarafından 1926’da 20 yıl hapse mahkûm Gramsci’nin yapıtı işte bu tür ikilemler etrafında şekillenir: celerini geliştirir, İtalyan tarihini yorumlar ve geleceğe ilişkin edilen Antonio Gramsci, cezaevindeyken dostlarına ve ailesine Bir yanda maddi diğer yanda manevi unsurlar bir hâkimiyet te- öngörülerde bulunur. pek çok mektup kaleme almıştır. Sağlık durumunun ağırlaşması Bu mektuplar, İtalyan düşünürün Hapishane Defterleri’nde laşı içerisindedir. üzerine 21 Nisan 1937’de serbest bırakılan Gramsci, ne yazık geliştirdiği büyük teorik çerçevelerin insani ve kişisel arka pla- ki bundan sadece bir hafta sonra yaşamını yitirmiştir. CEZAEVİNDEYKEN BİLE SÜRDÜRDÜĞÜ YOĞUN nını sunar. Dolayısıyla Antonio Gramsci söz konusu olduğun- Nitekim 1926 yılından başlayarak 1927 yılına kadar devam DÜŞÜNSEL FAALİYETLERİN AÇIK KANITLARI! da, Hapishaneden Mektuplar, alışılagelmiş şekilde sadece poli- eden, Gramsci’nin imzasını taşıyan 489 mektuptan oluşan eser; Bu mektuplar, aynı zamanda, Gramsci’nin cezaevindeyken tik bir miras olarak değerlendirmek yanlış olacaktır; söz konu- İtalyan düşünürün maddi ve manevi bir teselli arayışıdır. bile sürdürdüğü yoğun düşünsel faaliyetlerin açık kanıtlarıdır. su mektuplar hem içerik hem de İtalyan dilinin üstün kullanımı Mektupların büyük bir kısmı eşi Giulia Schucht’a yazılmıştır Mektuplarda, okuma ve yazma izni almak için gösterdiği ça- açısından bundan çok daha fazladır: ve çocukları Delio ile Giuliano’nun büyümesi, eğitimi ve sağlı- balar, istediği yayınların listeleri, çalışma programları ve oku- Öyle ki bu mektuplar sadece İtalya’da değil tüm Avrupa’da ğı hakkındaki endişelerini, onlara duyduğu özlemi dile getirir. duğu yapıtlar hakkındaki notları ve değerlendirmeleri yer alır. 20. yüzyılın en önemli ve etkili entelektüellerinden biri olarak Kardeşi Teresina ve baldızı Tatiana Schucht ile yazışmaları Ayrıca, İtalyan entelijansiyasının tarihi, popüler kültür ve ge- Gramsci’nin edebi ve kültürel mirasının da tanıklık belgeleridir. ise dış dünyayla kurduğu en önemli bağlardan biridir. Tatiana, leneklerin analizi, dilbilimsel konular, Machiavelli’nin fikirleri, Gramsci’nin hapishanedeki ihtiyaçlarını karşılamada, kitap ve der- felsefe, tarih ve siyaset kuramı gibi geniş bir yelpazedeki konu- Hapishaneden Mektuplar / Antonio Gramsci gi temininde, mektupların iletilmesinde kritik bir rol oynamıştır. lardaki düşüncelerini de bu yazışmalar aracılığıyla aktarmıştır. / Çeviren: Cemal Erez, Meral Erez / İletişim Mektuplardan küçük bir örnek: 20 Kasım 1926 (Hapishane- Hapishaneden Mektuplar’da Gramsci, kişisel duygularını Yayınları / 717 s. / 2025. KEREM ÖZAKMAN’DAN 1970’LERİN ANKARA’SINDA İDEALLERİN VE DOSTLUĞUN ROMANI: ‘KAN KARDEŞİ’ ğin Türk pop müziğinin yaygınlaşmasına şöyle tanık ediyor: BEŞİR ÖZMEN “Temptations dinlemiyordu artık gençlik. Ülke genelinde Türk pop müziği yaygınlaşmış, Tansel Plak’ın raflarında Ali Kocatepe’nin, Üç Hürel’in, Bülent azma serüvenine Bütün Aşklardan Öte (2012) ve İş Sevdaya Gelince Ortaçgil, İlhan İrem ve Ersen’in 45’likleri yer almaya başlamıştı. (2014) adlı şiir kitaplarıyla başlayan Kerem Özakman, çalışmalarını Bir Ayten Alpman’ın Memleketim ve Yılmaz Güney’in aynı adlı filminin müziği Y Eylem Gecesi (2015) adlı hikâye kitabıyla sürdürdü. olan Melike Demirağ’ın Arkadaş adlı şarkıları listeleri alt üst etmiş, Toplu İğne Sakarya Destanı (2020), Ayışığından Kayan (2022) adlı manzum hikaye, Beste Yarışması’nı herkesin favori gösterdiği Nilüfer yerine Unutma Beni isimli Anadolu’nun Güneşi Mustafa Kemal Atatürk (2023) (İclal San ile birlikte) ve şarkısı ile o güne kadar kimsenin tanımadığı Esmeray kazanmıştı.” Mucize Mustafa Kemal Atatürk (2023) kitaplarından sonra yine Bilgi Yayınevi Dönemin diğer sanatsal etkinlikleri ise; “Erkan Yücel’e hem Altın Portakal’ı tarafından yayımlanan Kan Kardeşi ilk romanı. hem de San Remo Yarışması En İyi Erkek Oyuncu Ödülü’nü getirecek, Yılmaz Roman, kahramanlarından Kâmil’in 2019’da Ankara Maltepe Camisi’ndeki ce- Güney’in başlayıp Şerif Gören’in tamamladığı ‘Endişe’ filmi de bu yılın ürünüydü. nazesinde Ayhan’ın “Beyler, ayıp oluyor, az yavaş konuşun. Böyle tantana edecek- Aynı Erkan Yücel, Ayhan’ın askere gittiği 1972’de sıkıyönetim tarafından ka- seniz defnettikten sonra hep beraber bir yere gidelim, orada laflarız” sözleriyle patılıp 1974’te yeniden perdelerini açan Ankara Sanat Tiyatrosu’nda Maksim başlıyor ve 1970’lerle 2020’ler arasında 50 yıllık çarpıcı bir yolculuğa çıkarıyor. Gorki’nin unutulmaz eseri ‘Ana’da genç sosyalist Pavel’i oynuyor, Ankara se- Roman, Gülay, Kâmil, Ayhan ve arkadaşlarının öykülerini anlatırken miting- yircisi ise akın akın onu izlemeye koşuyordu” cümleleri ile yer alıyor. ler, pankartlar, korsan eylemler, çatışmalar, ölümler arasında filizlenen arkadaş- Kan Kardeşi, dünyada ve ülkemizde büyük mücadelelerin, altüst oluşların ger- lıklar, acılar, ihanetler, düş kırıklıkları ve unutulmaz dostluklarla örülüyor. çekleştiği yılları başarıyla anlatıyor. Neredeyse 50 yıl sonra dünya ve ülkemiz yi- Tarihi olaylara ve dönemin siyasi atmosferine incelikle dokunan yazar, sadece ne mücadelelere, altüst oluşlara sahne oluyor. Gençlik yine canlı ve ayakta! Bakalım 50 yıl sonra bir politik geçmişe değil, yitip giden dostlukların ve kaybolmuş ideallerin izini sürmeye de davet 2075’ten bakıldığında 1970’ler ve 2025 nasıl görünecek, nasıl izler bırakmış olacak? ediyor. Mizahla hüzün, romantizmle gerçeklik, kişisel hikâyelerle toplumsal bellek iç içe geçiyor. Yazar kahramanların eylemlerinin arka planında zengin dönemsel bilgiler de sunuyor. Örne- Kan Kardeşi / Kerem Özakman / Bilgi Yayınevi / 136 s. / 2025. 12 22 Mayıs 2025
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear