18 Aralık 2025 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Nâzım Hikmet üzerine yeni çalışmalar! Bugün yetmiş seksen yaşına ermiş olanlar, dönemlerinde “Şairlerin verdikleri Yanıtlardan Seçmeler”de (s. 214-260) Ankara Nâzım Hikmet adını anmaktan çekinmişlerdir. Haklıdırlar. Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde okuduğunu belirten Arif Ay, bu Onlara göre, Nâzım görüşlerinden dolayı girdiği hapishaneden gerçeği şöyle dile getiriyor: “O yıl, Şeyh Bedreddin’den bahsetti İslam çıkar çıkmaz soluğu, Sovyetler Birliği’nde almıştır çünkü. Tarihi hocamız. Araştırma yaptım. Nâzım Hikmet’in Şeyh Bedreddin Türkiye’de 1950 yıllarından sonra Nâzım Hikmet’in şiirleri ilgi gördü. Destanı’nın olduğunu duydum. Nâzım Hikmet’in okuduğum ilk kitabı o oldu. Çok etkilendim. Hem şiirin özü açısından, hem sesi açısından... Türkiye’de Simavne Kadısı Oğlu Bedreddin Destanı, Memleketimden İnsan Manzaraları, Kurtuluş Savaşı Destanı elden düşmeyen Daha sonraki yıllarda benim Dosyalar adındaki kitabımda, o şiirin kitaplar arasına girdi. söylem biçiminin çok yararını gördüm.” DAYANIŞMA BİLİNCİ haber alan Banu Çiçek, Nâzım Hikmet’le ilgili yazılar kitaba ak kaftanını çıkarır, dönüştürülseydi ortaya onlarca kitap çıkardı. karalar giyer, güz elması Şiir Dünyadan İbaret / Nâzım Hikmet Üzerine gibi al yanağını yırtarak Çalışmalar (Yapı Kredi Yayınları) adlı kitap, ağıta sığınır: yıllar sonra onu dayanışma bilinciyle inceleyen “Vay, al duvağımın üniversite profesörlerinin, doçentlerinin de sahibi!/ Vay, alnımın, çalışmalarıyla gerçekleştirilmiştir. başımın umudu!/ Vay, Kitabın öncülüğünü Olcay Akyıldız ile Murat şah yiğidim,/ Vay, Gülsoy’a borçluyuz. güzel yiğidim!/ Yüzüne Bu çok yönlü çalışmada incelemeleriyle hepsi doyunca bakamadığım, alanlarında uzman şu isimler yer alıyor: Han’ım yiğit!/ Nereye Veysel Öztürk, “Şairin Yolculuğu: Nâzım gittin beni yalnız koyup, Hikmet’in Son Şiirlerinde Lirizm ve Melankoli”. canım yiğit!/ Göz açıp Erkan Irmak, “Majörler Tükendi, Minörlere gördüğüm,/ Gönül Yolculuk: ‘Saman Sarısı’ında Ses ve Yol’”. verip sevdiğim,/ Bir Murat Gülsoy, “Şairin Dünyası: Nâzım Hikmet’te yastığa baş koyduğum!/ Türler Arası Etkileşim. Jokond ile Si-Ya-nın. Yolunda öldüğüm, Geçmişten Geleceğe Uzanan Macerası”. kurban olduğum!/ Vay, Kazan Bey’in yoldaşı,/ Vay, Fakiye Özsoysal, “Nâzım Hikmet’in Uyarlama güçlü Oğuz’un imrencesi Beyrek!” Oyunlarında Deneysellik ve Düşünsel Model Tasarımı”. ŞİİRSEL SÖYLEMİNİN KAYNAKLARI... Esra Dicle, “Kadınların Savaşı’ndan Kadınların Nâzım Hikmet’in beslendiği yaratıcı kaynak İsyanı’na Uzanan Çağrı: Bakış”. Simavne Kadısı Oğlu Şeyh Bedreddin Destanı’dır, Oğuz Makal, “Nâzım’ın Sinemadaki Serüveni ya Pir Sultan Abdal’dır, Karacaoğlan’dır. da Kalem Kameralı Dünyası”. Nâzım Hikmet, şiirsel söylemini o kaynaklardan Kenan Behzat Sharpe, “Şairin Etkisi: Türkçe esinlenerek, beslenerek oluşturmuştur: Şiirde Nâzım Hikmet Etkisi ve Tartışmaları: “Bugün pazar./ Bugün beni ilk defa güneşe Gerçekçilik ve Kavgacılık: Nâzım Hikmet’in 1960’lar çıkardılar./ Ve ben ömrümde ilk defa, gökyüzünün Türkiye Sosyalist Şairleri için Önemi”. bu kadar benden uzak/ bu kadar mavi/ bu kadar Yalçın Armağan, “Nâzım Hikmet, İkinci Yeni’ye geniş olduğuna şaşarak/ kımıldanmadan durdum./ Ama çok kısa sürede bu imaj benim zihnimde Tokat Attı mı?”. Sonra saygıyla toprağa oturdum,/ dayadım sırtımı değişti. Daha ortaokul yıllarında diyebilirim ki Nihat Zeynep Uysal, Murat Gülsoy, “Günümüz Türk Şair- duvara,/ Bu anda ne düşmek dalgalara,/ bu anda Sami Banarlı’nın Türk Edebiyatı Tarihi’nde Nâzım lerinde Nâzım Hikmet Etkisi: Bir Sözlü Tarih Projesi”. ne hürriyet, ne karım,/ Toprak, güneş ve ben.../ Hikmet’le ilgili bölümü okudum ve Nâzım’ı şair Kitaba önsöz yazan Olcay Akyıldız, Boğaziçi Bahtiyarım...” olarak keşfettim falan. Üniversitesi Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Yani bugünkü Nâzım Hikmet’e gelince, adı Araştırma Merkezi’nin 2014’ten bu yana çeşitli ‘KURTULUŞ SAVAŞI DESTANI’ bugün telaffuz edildiğinde benim zihnime gelen etkinlikler, konferanslar ve eğitim programları Kurtuluş Savaşı Destanı’nda geçen şu dizeler de Nâzım Hikmet büyük bir şair, büyük bir duygu düzenlediğini belirtiyor. onun şiirsel söylemine bağlanabilir: insanı, bir kahraman ama aynı zamanda da çok Amaç, Nâzım Hikmet’in edebiyat kaynaklarına “Düşündü birdenbire kayalardaki adam/ sade, çok naif, çocuksu yanları da pek fazla olan etkilerine, içinde yetiştiği edebiyat dünyasının kaynakları ve yolları düşman elinde kalan bütün bir seçkin insan.” koşullarına açıklık kazandırmak. nehirleri/ Kim bilir onlar ne kadar büyük/ ne kadar Şairlerin yazarların vardığı sonuç yararlı olsa Burada, üzerinde durulması gereken önemli uzundular?/ Birçoğunun adını bilmiyordu/ yalnız, da Nâzım’ın beslendiği şiirsel kaynak üzerinde bir sorun var: Nâzım Hikmet’in bir edebiyat Yunan’dan önce ve Seferberlikten evvel/ geçerdi özellikle durulmalıdır. topluluğuna bağlı olmadığı gibi, yazdığı şiirlerin Gediz’in sularını başı dönerek. // Şiir kültürü gelişkin bir toplumuz. Yunus Emre kimsenin şiirlerine benzemeyişidir. Dağlarda tek tek/ ateşler yanıyordu/ Ve yıldızlar gibi bir şairin oluşması toplumun yaratıcı gücüne Daha da önemlisi ona özenmelerine karşın öyle ışıltılı, öyle ferahtılar ki/ şayak kalpaklı adam/ de bağlıdır. Yunus’un, düşünsel yanı ağır basan şu gencinden yaşlısına, onun yazdıkları düzeyinde nasıl ve ne zaman geleceğini bilmeden/ güzel, tür deyişleri yalın yaratıcılığa örnektir: ürün verememişlerdir. rahat günlere inanıyordu/ ve gülen bıyıklarıyla “Beni bende demen bende değilim/ Bir ben duruyordu ki mavzerinin yanında/ birdenbire vardır bende benden içeri/ Süleyman kuşdilin bilür NÂZIM’DA ŞİİRSEL SÖYLEM beş adım sağında onu gördü./ Paşalar onun demişler/ Süleyman var Süleyman’dan içeri”. Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Merkezi 60’ı aşkın arkasındaydılar./ O, saati sordu./ Paşalar: ‘Üç’ Halkımızın acılar karşısında hemen oluşuveren şaire Nâzım’a yönelik sorular yöneltmiş. dediler,/ Sarışın bir kurda benziyordu./ Ve mavi Ona en yakın olan Ataol Behramoğlu, görüşüyle ağıtlar, şiirsel gelişim damarlarının ürünüdür. Hangi gözleri çakmak çakmaktı./ Yürüdü uçurumun yüzyılda yazıldığı tam bilinmeyen Dede Korkut başına kadar,/ eğildi, durdu./ Bıraksalar/ İnce, bu gelişimi dile getiriyor: Kitabı’ndaki ağıtta da insanın duyarlıkları yatıyor: uzun bacakları üstünde yaylanarak/ ve karanlıkta “1950’li yıllardaki Nâzım Hikmet bir vatan akan bir yıldız gibi kayarak/ Kocatepe’den Afyon hainiydi. Yurtdışında ülke aleyhine konuşan biriydi. Kitabın “Kam Büre Bey Oğlu Bamsı Beyrek Çocuktuk ve kulağımızdaki şey buydu. Boyu” adlı öyküsünde, savaşan nişanlısından kötü ovasına atlayacaktı.” n 6 18 Aralık 2025
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear