Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
( )
DOĞUMUNUN 100. YILINDA 28 KASIM 1915/ 28 AĞUSTOS 1979
Konstantin Simonov:
‘Bekle beni, döneceğim/
Bütün gücünle bekle’
bu şiirle güç bulurlar bir bakıma.
GÜLTEKİN EMRE
“Bekle Beni”, savaşın zorluklarını ve insan iliş-
kilerini yalın bir dille anlatır:
SAVAŞ MUHABİRİ ŞAİR, YAZAR!
“Döneceğim, bekle beni/ Ve iyilik dileme/ Artık
II. Dünya Savaşı’nda ordu gazetesi Kızıl
unutmak gerektiğini/ Söyleyenlere./ Varsın oğlum
Yıldız’ın ve Savaş Bayrağı’nın savaş muhabiridir
ve anam/ Yok olduğuma inansınlar // Varsın,
Kostantin (Mikhailovich) Simonov.
yorulup beklemekten/ Otursun ateşin başına
Askerliğini gazeteci olarak yapar. Cepheden
dostlar/ İçsinler o acı şaraptan/ Rahmet dileyerek
cephe gerisindeki Sovyet halkına savaşla ilgi-
yitene/ Bekle. O Şaraptan/ İçmekte acele etme”
li haberleri ulaştırıp durur. Bu haberler ona Stalin
Ödülü’nü kazandırır. ANA TEMALARI: VATANSEVERLİK,
Savaş, cephe izlenimlerini lirik ve epik şiirler ya-
FEDAKÂRLIK, DİRENİŞ!
zar. İkinci Dünya Savaşı yıllarının unutulmaz şiiri
Konstantin Simonov’un yapıtlarında vatansever-
“Bekle Beni”, cepheye savaşmaya gönderilen genç-
lik, fedakârlık, direniş öne çıkar.
lerin geride kalanlara içten seslenişidir.
Savaşın zor, sıkıntılı, ölüm kusan koşulları al-
Savaştan sonra, o yılların önemli edebiyat dergi-
tında savaşanların ve savaşanları bekleyenlerin na-
si Novi Mir’in (Yeni Hayat) yayın yönetmenliğini
sıl ayakta kaldıklarını, cesaretlerini nasıl koruduk-
üstlenir. 1974’te Lenin Edebiyat Ödülü’nü kazanır:
larını yapıtlarında hep işler. Sovyet toplumunun
Kostantin Simonov, Gerçek İnsanlar’daki
savaşlardaki tutumunu, yaşam biçimini, dünyaya
(1938) şiirlerle çıktığı edebiyat yolculuğunda
bakışlarını gösterir.
roman, anı, röportaj, deneme, makale türünde pek “Bekle beni, döneceğim/ Tüm ölümlerin inadına./
çok önemli, kalıcı ürünler verir. Savaşı yazdığı Varsın, beklemeyenler/ Yorsunlar bunu şansa./
her şeyde ele alır; acıyı, acımasızlığı, ölümü, Anlayamayacak onlar/ Nasıl ortasında ateşin/ Kurtardı
ayrılığı, özlemi, beklemeyi, gözyaşlarını işler. beni/ Senin bekleyişin./ Nasıl sağ kaldığımı/ İkimiz
bileceğiz sadece:/ Başardın beklemeyi sen,/ Kimsenin
‘SAVAŞSIZ YİRMİ GÜN’
bekleyemediğince.” (Çeviren: Ataol Behramoğlu)
Romanlarıyla da ülkemizde tanınan Simonov,
Kızıl Yıldız ve Savaş Bayrağı gazetelerinde çalı- ‘GÜNLER VE GECELER’
konuşmak! Günün birinde geri dönecek, sevgilisine kavuşacak-
şırken İkinci Dünya Savaşı başlar. Nazi ordusu Moskova’yla Günler ve Geceler (1943-1944) romanının konusu, vatanse-
tır, buna yürekten inanır. Günü gelir, döner de. Sevdiğiyle de
Stalingrad kentlerini kuşatır. Simonov’un çalıştığı Kızıl Yıldız verlik, fedakârlık, direniş temaları üzerine kuruludur. Simonov,
evlenir. Uzun mutlu bir yaşamları olur sonu ayrılık da olsa.
ve Savaş Bayrağı gazeteleri onu savaş muhabiri olarak Staling- bu temalar üzerinden Sovyet askerlerinin savaştaki kararlılığı-
Savaş yıllarının o ünlü şiiri “Bekle Beni” o korkunç, dehşet
rad cephesine gönderir. nı, dayanıklılığını, cesaretini öne çıkarır.
saçan gece doğar, yazılır. Simonov, sevgilisi Valentina’yla bir-
Simonov, İkinci Dünya Savaşı’nın en kanlı günlerinde yaşa- Bireysel kahramanlıkların toplumsal bir anlam kazandığını ve
likte yaşamayı düşlediği yılları da düşünür bu şiiri onunla ko-
savaşın yalnızca fiziksel değil, duygusal, psikolojik etkilerini de
nanları cephe gerisindeki halka duyurur yazılarıyla, haberleriy-
nuşur gibi yazarken:
ustalıkla gözler önüne serer. Savaşın dehşeti karşısında insan ru-
le. O yalnızca bir gazeteci değil, yarbay rütbeli bir askerdir de.
“Bekle beni, döneceğim/ Bütün gücünle bekle./ Bekle, sarı
hunun nasıl ayakta kalabildiğine ilişkin derin bir analiz sunar.
“İstesen de istemesen de savaş herkesin yaşamının bir par-
yağmurlar/ Hüzün getirdiğinde./ Bekle karda, tipide/ Bekle,
Roman, sadece savaş meydanındaki çatışmaları değil,
çasıydı! Bazılarını korkutsa bile, bazılarını cesarete getiriyor-
bunaltırken sıcak/ Bekle, kimseler beklemezken/ Geçmişi
aynı zamanda askerlerin içsel çatışmalarını, savaşın onların ya-
du; kimileri ise hiçbir şey olmamış gibi hayatını sürdürüyor-
unutarak./ Bekle, uzak yerlerden/ Mektup gelmez olduğunda,/
şamlarını nasıl şekillendirdiğini de anlatır. Simonov’un amacı,
du.” (Savaşsız Yirmi Gün)
Bekle, birlikte bekleyenler/ Beklemekten usandığında”
okuyuculara savaşın insan üzerindeki etkilerini göstermek, bu
ÜNLÜ ŞİİRİ ‘BEKLE BENİ’ VE AŞK!
süreçte insanların nasıl güçlü kalabildiklerini anlatmaktır.
HERKESİN DİLİNDEDİR ‘BEKLE BENİ’,
Dünyanın en tanınmış, en bilinen, savaşı anlatan; cepheden
GÜÇ VERİR, SIĞINAK OLUR!
sevdiğini, Valentina Serova’yu düşüne düşüne, onu özleye öz- ‘YAŞAYANLAR VE ÖLÜLER’,
Simonov, izne çıkan bir askere şiirini verir çalıştığı gazeteye
leye yazdığı “Bekle Beni” şiirinin yazılış öyküsüne gelince: ‘İNSAN ASKER DOĞMAZ’
bırakması için. Savaş tüm hızıyla sürer, ölümler, acılar, korku-
Cephede, savaşın en soluk kesici biçimde sürdüğü, mermile- İnsan Asker Doğmaz (1963-1964) romanı Yaşayanlar ve
rin havada uçuştuğu, çığlıkların, ölümlerin, yaralanmaların alıp lar sürer de sürer. Sonra da savaşın acımasızlığı her yeri kuşatır. Ölüler’in (1959) devamı sayılıyor. Roman, Volga’da, 1942-
Simonov, şiirinden herhangi bir haber alamaz ama şiirin etki- 1943 yıllarında İkinci Dünya Savaşı’nın en zorlu, en kanlı sa-
başını gittiği bir gece, 25 yaşındaki Simonov hep olduğu gibi
si almış başını gidiyordur bütün ülkede. vaşını konu ediniyor. Sovyetler Birliği’nin yazgısının belirlen-
sevgilisinin yanında olmasını ister, onu düşünür, özler.
Herkesin dilindedir şiir. Cephede oğlu, sevgilisi, eşi olanlar diği Stalingrad savunmasında geçiyor. Bir bakıma Sovyetler
Çıldırmak üzeredir savaş ortamından, gecenin dayanılmaz-
Birliği’nin var olma ya da yok olma savaşıdır bu savaş.
lığından. Bunu önlemenin tek bir yolu vardır: Sevdiği kadınla adeta bu şiire sığınırlar. Beklemekten başka çareleri olmayanlar
>>
6 27 Kasım 2025

