Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
yayarken bu etkimeyi, hüzünle buluşturarak okuru- katmanlarına eğiliyor yazar. Bunun için gezen ratıcı yazarlık atölyelerini dolaş(mıştır)” anlatıcı ama
nu bunun peşine takıp sürüklüyor. öykü anlatıcılarından yararlanıp onların ölümü duyurusunu, “Bu yıl kitabını basıyorsun” diyerek
Böylelikle etkileyici bir öykülem eşliğinde aslında algılayışı üzerinden kuruyor. yapan bir yaratıcı yazarlık atölyesine daha katılır.
genç kalemlerin günümüzdeki kimi eğilimleriyle “İnsan olmak her canlıyı anlamaya” yeter çünkü Sonrasında şöyle der kendisine: “Hadi gel, şu
de örtüşüyor, onların kaleme getirdiği güncel yak- Nisan’ın evrene bakışında. Olsa olsa ölümü anla- tanıdığını araya sok da beş kuşaktır oturduğunuz
laşımları benimserken direncini sürdüren tutumla maya çalışmaktır bu.
ilçenin belediyesinde, o nereye harcayacaklarını
görece daha yeni öyküler sunuyor diyebiliriz okura. Buna göre toplumsal yaşamdaki ölüm ağrısıyla
bilemedikleri kültür-sanat bütçesinden sana bir
Karşımızda öykünün usta bir kalemi var, genç buluşturulması olgunun, öykülere farklı bir eylemlilik
yaratıcı yazarlık atölyesi ayarlasınlar. Bu sefer
öykücüler tanıyor mu peki onu; işte fırsat, merak- kazandıracak; bu arada anlatı, niteliksel doluluğuyla
eğitmen olarak.”
lısı, Eski Bir Pişmanlığa Dönüş Notları’yla başlaya- güçlü bir öykülem halinde okur önüne gelecektir.
Ceyhan, farklı bir kara anlatı ortaya koyuyor. Söz
bilir. Yine de “Ölecektim ama ölene dek de düşüne-
konusu atölyelerden kalkarak yazarlığın gitgide bir
cektim” demekten kendini alamaz anlatıcı.
sanayi ürünü haline dönüştüğünü gösteriyor.
ERTUĞ UÇAR: ‘İSTANBULİN’
Sürüklendiği “fanilik duygusu”ndan arınmış değil-
Kapitalizmin, yazarlığı taşıdığı yer böyle bir yer
Ertuğ Uçar (d.1971), öykü, roman, deneme he-
dir belki ne ki “insan bazen yanılırdı” da ama.
midir? Yazarlık bir fabrika ürünü halinde genetiğiyle
men her anlatısını birbiri içinde, birbirinden farklı
Öykülemine içirdiği yoğun, dolu örgüleme,
oynanıp, istenilen biçim verilerek tornadan çıkarılan
biçemlerle giydirmeyi başaran yazarlarımızdan.
yansıttığı düşünsel açılım, bunları yerleştirme
bir “mamul” mü olacaktır peki?
Bu sözü, yapıtlarına kattığı eskizleri nedeniyle,
ustalığı Rüyanın Oltasında’ya ayrı bir değer katıyor,
Kâğıttan Kaplan’da yazar, bu sorunsalla
bunları metniyle harmanlamasına dönük söylüyor
okunmayı bu ikinci kitabıyla da hak ediyor doğrusu
yüzleştirmeye girişiyor okuru.
değilim.
Nisan Erdem.
Kurduğu metin yapısında sözdizimlerine eylemi
YALIN GÜNDÜZ: ‘HAYAL SİGORTACISI’
taşıtırken düşünsel içkinliği, buna denk bakışla OĞUZ DİNÇ: ‘KIRILMA NOKTASI’
Yalın Gündüz, Hayal Sigortacısı (Cumhuriyet Ki-
yürütüp yine de birbirine şaşırtmaca verdirmesinde Oğuz Dinç, Kırılma Noktası (Aylak Adam, 2023)
tapları, 2024) adlı yapıtında, kitaba adını da veren
görüyorum. başlıklı öyküler toplamıyla, kendi köşesinde
“Hayal Sigortacısı” adlı bu öyküde alaysamalı eğre-
Nitekim İstanbulin (Can, 2025) adlı öyküler topla- verimini sürdüren, öykünün liyakatli kalemlerinden
tilemeyle kara anlatıya yöneliyor.
mı da bununla uyumlu bir örnek. biri olarak Maria’nın Yıldızları’yla (2005) başladığı
Öykü kişisi kadın, konuştuğu “her türlü hayali
Okurun terimle ilgili takılmasını önleyip “İstanbu- yolculuğun yirminci yılında beşinci kitabını da
sigortalayabil(diklerini)” söyleyen kişiyi, verilen ilan
lin” için, “zihnindeki anlam”ı açımlıyor ilkin yazar: okurla buluşturdu.
nedeniyle aramıştır.
“İstanbul’a dair hoşa giden şeyleri nitelemek için Öyküde kendi bağımsız çizgisini koruyan Oğuz,
Sorar sigortacı: “Örneğin çocukluğunuzdan beri
kullanılan bir sıfat.” Kırılma Noktası’nın daha ilk öyküsünde, “zihnimize
gerçekleşmesini istediğiniz büyük bir hayal?”
Sonra herkeslerin anlattığı, pek çok yazarın dile, iteklenmiş videolar”la “varlığımız dijital dünyaya
Kadın, “ünlü bir ressam olma(k)”tan söz edince
kaleme getirdiği İstanbul’u, bu kez Ertuğ’dan oku- armağan olsun” deme noktasına gelmiş bir insan
sözü yapıştırır adam çabucak:
maya koyuluyoruz. portresine karşı okuru tokatlayıp öyle başlıyor.
“Elimizdeki hayal seçeneklerini belirteyim hemen:
Aynı İstanbul elbette peki bunu ayıran ne? Ardı sıra bütün öykülerinde yaşantı kesitlerindeki
‘Kişisel sergimi açmak istiyorum’, ‘Ülke çapında
Yazarın anlatısını yapılandırmadaki başarısı, öykülemi öne çekip anlatısını kuruyor.
tanınmış bir ressam olmak istiyorum’, ‘Uluslararası
İstanbul’u ilk kez gören bir çocuğun saf, meraklı Bunu yaparken olanı biteni anlatmıyor ama bize
alanda tanınmış bir ressam olmak istiyorum’. … se-
bakışıyla o masalsı dünyadan adım atıp büyülü göstermekten de geri kalmıyor.
çiminiz sizin açınızdan sadece sigorta primlerinde
bir sarmal içinden süzdüklerini aktarabilmesinde Bu, Oğuz’un bütün öykülerine giydirdiği bir öykü-
bir değişiklik yaratacak.”
yatıyor. leme biçemi, bir öykü kişisine söylettiği üzere “ya-
Yalın, cesaret edememiş, tutan mı var, siz pekâlâ
Yazar bu bin bir İstanbulin’e bizi de katıp yo- şamla bağlarını güçlendirme” anlatısı bağlamında
ünlü bir yazar olmayı da isteyebilirsiniz.
rulduğumuzda bir sokak köşesine çöküp ya da alınabilir verim örnekleri.
Öyle ya paralının düdüğünü çalıp yeteneklerin
sırtımızı bir duvara yaslayıp kentsel düşüncelere Kısa öykünün kemale ermiş bir kalemi olarak
heba olduğu, sonuçta kimsesizlerin kimsesi Cum-
dalmamızın önünü açıyor ki ayrı bir değer bu. Oğuz Dinç, Kırılma Noktası’nda alana bağlılığı,
huriyet boynu bükük kaldığından ünlü yazar olabil-
İstanbulin, insanı bir çırpıda kuşatan bir İstanbul öyküdeki liyakatiyle bir köşe taşı halinde; bir yanı
menin yolu da artık belki “para”dan geçiyor.
hikâyeleri dizisi. Sait Faik’lere uzanırken öte yanıyla 1990 kuşağını
Yazıya başlarken 1928 Harf Devrimi’yle
içine alacak biçimde 1950 kuşağı ardıllığına
yaşanan sürece bağlı kazanılan öykü okuryazarlığı
NİSAN ERDEM: ‘RÜYANIN OLTASINDA’
genişleyen bir kalem Oğuz Dinç.
bağlamında enikonu bir öykü yağmurunun
Nisan Erdem (d. 1995), dikkat çekmeyi başardığı
bastırdığını, adeta kitap yağdığını hatta Necati
ilk kitabı Gör İhtarı (2021) sonrasında yayımladığı CEYHAN USANMAZ: ‘KÂĞITTAN KAPLAN’
Tosuner’in, kuşaktaşı ustaların yazdıkları kitaplar
ikinci öyküler toplamı Rüyanın Oltasında’ya Ceyhan Usanmaz (d. 1980), Kâğıttan Kaplan’da
yanında ellerinden, gönüllerinden geçen kitapları
(Everest, 2024), “Ben, yazarını ömrü boyunca yazan (İthaki, 2024) beş öyküyle bağlamlandırıyor verim
da kucakladıklarını yazdım.
bir öyküyüm” diye giriyor. örneklerini.
Gördüğümüz şu; öykü bizden efendilik değil er-
İlk öyküler demetinde birbirine ayna tutturduğu Roman yazmak isteyen ama “huzursuzluğunun
mişlik bekliyor. İşte orada öylece duruyor Necati
kişilerle onların ilişkileniş biçimiyle gelmişti, bu tek kaynağı” “yazma sıkıntısı” olan öykü kişisinin
kez ölüm sorunsalına yönelip yaşamın anlam arayışlarıyla buluşturuyor okuru. Zaten “bütün ya- Tosuner, bir öykü feneri halinde.
n
Eşitliğin Kısa Tarihi
ken yol haritasını da çiziyor.
/ Thomas Piketty /
Hayatın Taşlık
Çev. Hande Koçak
Kıyısında / Yusuf
/ Türkiye İş Bankası
Ferhat / Klaros Yay.
Kültür Yay. / 216 s.
/ 153 s.
Yirmi Birinci Yüzyıl-
“İnsan dokudum/ Ha-
da Kapital adlı kitabıy-
yatın kırık dökük tezga-
la “eşitsizlikler” tartışma- VİTRİNDEKİLER
hında/ Bir vardım/ Bir
sına yepyeni bir boyut
yoktum/ Gizemlerim-
getiren, ardından Kapi-
Fikri Sağlar Kitabı demokrat ilkelerden vazgeçmedi. Cum-
de gezinip durdu kim-
tal ve İdeoloji’de eşitsizliği çok daha geniş
- Mücadelenin
hurbaşkanlığı Konseyi üyeleri hakkında-
liğim/ Öteki dünyanın
bir tarihsel bakış açısı içinde ele alan Tho-
Onurlu Yolu / Nazım
ki yolsuzluk iddialarını Meclis’te ilk kez dile
gezginiydim oysa/ Nereye koysam kendi-
mas Piketty, Eşitliğin Kısa Tarihi’nde, ön-
Alpman, Ekin Kadir
getiren isim oldu. Susurluk skandalı son-
mi,/ Oraya yasaktım...” Kitaptan... “İnsan
ceki dev eserlerin ana derslerini bir sen-
Selçuk / Kırmızı Kedi
rası ortaya çıkan mafya-siyaset-ticaret iliş-
hayatının kırık dökük tezgahında dokunan
tez halinde sunuyor ama onların tetiklediği
Yay. / 216 s.
kisini en çok sorgulayan ve araştıran isim-
şiirler yazıyor Yusuf Ferhat. Yaşanmışlık-
tartışmaların ışığında eşitliğin tarihine yö-
lerin başında yer aldı. Tehditlere de sui-
tan süzülen sahici şiirler... Belli ki gelenek-
12 Eylül askeri darbe-
nelik yeni bir bakış açısı da geliştiriyor. “İk-
kast girişimlerine de boyun eğmedi. Kültür
sinden üç yıl sonra, Tür- sel şiirimize hâkim, gelenek içinden gelen
tisadi sorunlar küçük bir uzman ve yöne-
Bakanlığı yaptığı dönemde Türksoy’u ku-
kiye yeniden seçime git- yeni seslerle, insanın hançeresiyle çağırı-
tici sınıfına emanet edilemeyecek kadar
ran Fikri Sağlar, milyonlarca yurttaşı kül-
ti. O seçimde, 30 yaşın- yor adeta. Gelenekten beslenen fakat dev-
önemlidir. Yurttaşların bu bilgiye tekrar sa-
tür sanatla buluşturmakla kalmayıp Zeus
daki Fikri Sağlar, dönemin en genç millet- rimci yeni, devrimci bir özgürlük dönüştü-
hip çıkması iktidar ilişkilerini dönüştürme-
Heykeli ve Karun Hazineleri’ni yıllar sonra
ren şiirler. Onun kavramlarının altından ye-
nin temel aşamalarından biridir” diyen Pi- vekillerinden biri olarak Halkçı Parti’den
yeniden Anadolu’ya getirdi. Nazım Alpman ni imgeler salınıyor hayata...” Metin Cen-
ketty, eşitliğe doğru ilerleme mücadelesi- Meclis’e girdi. Sırasıyla Halkçı Parti, SHP
ve Ekin Kadir Selçuk’un hazırladığı bu ki-
nin köklerinin çok eskilere uzandığını gös- ve CHP’de devam eden siyasi yaşantısın- giz. Yusuf Ferhat’ın Hayatın Taşlık Kıyısın-
tapta Fikri Sağlar 40 yılı aşkın süredir ver-
terirken bu sürecin 21. yüzyıldaki olası ev- da gün geldi Kenan Evren’i istifaya davet da adlı yeni şiir kitabında, ayrılık, hüzün,
rim çizgileri hakkındaki fikir ve önerilerini etti, gün geldi parti içinde demokrasi mü- diği siyasi mücadeleyi aktarırken CHP’nin acı, yalnızlık, aşk ve toplum konulu 140 şi-
de paylaşıyor. cadelesi verdi. Ama hiçbir zaman sosyal yeniden iktidar olması için izlemesi gere- iri yer alıyor.
14 27 Kasım 2025

