Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
MERHABA Rio Masalları Brezilya deyince, Jorge Amado’nun Amerika’nın Türkler Tarafından Keşfi romanı mutlaka okunmalı. Konumuz o değil, sadece Rio de Janeiro. Y ıllar önce gitmiştim Rio’ya. İş seyahatiydi, kenti fazla gezemedim. Gene de bir fikir aldım. Rio’ya gitmeden önce kafamda üç Rio im insan gövdesi üzerinden anlatarak yapıyor. Fokur fokur kaynayan kazan, fıkır fıkır kandır Rio, kıvır kıvır kıvranan insandır. Her an ölebilirsiniz, her an zevkin doruğuna da fırlayabilirsiniz. Yaşamın aşırılıkla derme yapar benim de belleğime kazınmış, çocuk yaşımda beni sarsmış olan o filme. Çıktığı 1959 yılında karnaval, anlaşılan, KPK dönemine oranla daha masumca mı imiş? Suç örgütleri neredeymiş? Mas gesi vardı. Birincisi Philip rı, uç noktaları arasında kendinizi bir da kenin ardında bir ruh varmış: Favela yok pe de Broca’nın ünlü Rio Macerası filmin ha bulamamak üzere yitirebilirsiniz. Nere sullarının dans, müzik ve şarkıyla dışa vur den belleğime kazınmış olan turistik Rio. de Zweig’in betimlediği o tatlı huzur? Ta dukları yaşama sevinci. Baktığımız üç ya Ne eğlenceli bir filmdi, zıp zıp Jean Pa rih aldı götürdü. (Kalamış’ta da aynı şeyi pıtı tarih sırasına koyarsak, kentin bir süreç ul Belmondo sayesinde. O filmde olmayan yaptı.) Varsılla yoksulun uyumu da hikâye. içinde bozularak ruhunu yitirdiğini söyleye karnaval Rio’su ikinci imgeydi, şen şak Varsa yoksa karşıtların kanlı çatışması. biliriz Yabancısı olduğumuz bir süreç değil rak. Üçüncüsü ürkütücü: Uluslararası Af “Bedenin baş döndürücü anarşisi” diyor bu, Rio’nun hali iyice berbat olmalı. Örgütü’nün (UAÖ) raporunu okumuştum. roman. “İnsan acısından lif lif dokunmuş Camus’ün Orfe’sinde kahraman Dükkân sahipleri hırsızlık yapan sokak ço kırmızı peleriniyle benliğimi sarıp sarmala lar zencidir. Romanda bir kez anılan cuklarını öldürtmek için kiralık katiller tutu yan, keskin dişlerini karnaval maskelerinin Balanchine’in Orfe balesine (1948, Mü yorlarmış. Rio’da dolaşırken ara sokakla ardına gizleyen Rio” Evet, kırmızı en uy zik: Stravinsky) nazire yaparcasına bir ra girmeyin dediler. Stefan Zweig’ın, “Rio gun renk. Bir yandan kan, tutku, öbür yan müzik şölenidir. Barack Obama, 16 ya yaşamında sürekli bir hafiflik var, huzur dan ölüm. Siyaha yakın koyu kırmızı. şında gördüğü bu filmin siyahlara odak dolu bir rüzgâr esiyor.” sözündeki havayı Kanı coşturan karnaval. Ro lanmasını beğenmemiş, ırk far ben hissedemedim. Aklımda UAÖ’nün ra man Rio karnavalını acıma kının vurgulanmasını göre poru, kentin tadına varamadım. Karnaval sızca gerçekçi betimli rek, rahatsız olmuştur. Ne zamanı gitseydim neler yaşardım acaba? yor: “Dünyanın en gös ki, Brezilya’da altta kalıp terişli orjisi”. Hele, canı çıkan siyahlardır. KIRMIZI PELERİNLİ KENT “En uç noktaya va Filmde iki âşığın ka Stefan Zweig, Geleceğin Bir Ülkesi rıp kendi parodisi çınılmaz sonları biraz Brezilya’da Rio’yu dünyanın en güzel ken ne dönüşmüş ar da yoksullukları so ti ilân eder. Ballandırarak anlatır. Favela zu” ifadesi ne ka nucudur. “İki gönül larını bile beğenir. “Burada sayısız dünya dar güçlü! Öz canı bir olunca samanlık yı bir arada ve uyum içinde yaşayan insan na susamış kadar seyran olur” türküsü şunu biliyor: Ben Rio’dayım.” Zweig’a gö zorlu bir arzu. Kaç Rio’da da fos çıkar. re, Rio’da yoksulla varsıl uyum içindedir. kişi ölür bu karva “Can çıkar, umut “Aşk pazarı” sokaklara da pitoresk açıdan nalda, sayısı var çıkmaz” misali bir Orp bakar. Rio’nun hemen her mı? Kalemi güdü heus ölecek, başka bir yönünü sevmiştir, sıcağı leyen de aynı arzu. Orpheus gelecektir. Orp nı, birden bastıran sağana Romanın ilk bölü heus gün doğumunda gitar ğını. Sanırsınız ki, Rio mut münde bir kadın betim çalıp şarkı söyler. “Odur, güne luluk diyarı. Geleceğe ilişkin lenir. Paçavralara sarınmış, şi çıkaran” derler. O öldükten sonra kaygıları yok değildir ama o yaşı belirsiz, dişleri dökülmüş, “dir bir çocuk bu kez, elinde onun gitarı, gü günün hazzı ağır basar: “Bu sekleri derisini sıyırarak dışarı fır neşi çıkartacaktır, kız arkadaşı yanı ba kente yeni gelen de, burada lamış (...) samba yapıyordu. Yüzü şında samba yaparken. Romanın dili yaşayan da uyum dolu bu ra ancak çocuklarda görülebilecek o ni kullanırsak, “Siyah Orfe’nin müziğinin, hatlatıcılığın tadını çıkarsın...” saf, katıksız neşeyle ışıl ışıl.” İler yeryüzünün bütün uğultularını, feryatları Aslı Erdoğan’ın Kırmızı Pe de, yeniden bir kadın: “Bir ömür nı, inlemelerini bastırdığı mucize”dir bu. lerinli Kent’i (KPK) Stefan boyu ölümle samba yapan”, “silinmez Romandaki kadının yüzünü ışıl ışıl yapan Zweig’a gelecekten yanıt gibidir. Çok ta karanlığı bedenindedir”, “ruhu yoktur da bu güneşin henüz Riolu siyahın için nınmış bir romanımız. Rio’ya giden genç çünkü. Çoktan elinden alınmıştır.” Tari de tümüyle batmamış olmasıdır belki. bir Türk kadınının öyküsü. Uzaklara git hin, çarpık toplumsal gelişmenin kurbanı Maskenin altında bir yerlerde biraz ruh mek kendini aramak ya da kendinden ruhsuz bir bedendir Rio. Romanda vur kalmıştır; müzikle, dansla dile gelir, ya kaçmak anlamı taşıyabilir. KPK bir kendin gulandığı gibi, soluyan bir maske. Peki o şamaya çalışır. den kaçış romanı. “Amazonlar’a dek kaç çocuksu neşe nerede? Müziktedir, Anima mundi diye bir sa da kendini yanında götürecekti.” tüm şey varsa, o ruhtadır. Her şeye kar cesi doğruluyor tanımızı. Romanın asıl gü SİYAH ORFE şın, Rio’da kalmaya kararlı gibi, ama küt cü Rio’ya bakışında. Karnaval Rio’suy Marcel Camus’un Siyah Orfe’si bir bakı ruhlu Bolsonaro’ya nasıl direnecek? Gö la suç Rio’sunu iç içe veriyor. Bunu Rio’yu ma o neşeyi arar. Roman bir çok kez gön receğiz. n KITAP l İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına: Alev Coşkun l Genel Yayın Yönetmeni: Aykut Küçükkaya l Yayın Yönetmeni: Turgay Fişekçi l Editör: Gamze Akdemir Gürer Mut l Tasarım: Funda Yaşar Er l Sorumlu Müdür: Olcay Büyüktaş Akça l Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. l İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişli İstanbul l Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64 l Cumhuriyet Reklam: Reklam Genel Müdürü: Ayla Atamer l Tel: 0 (212) 343 72 74 l Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. Aş., Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No: 11A/41 Bahçelievler İSTANBUL. l Yerel süreli yayın l Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir. 12 Ağustos, Can Yücel’i yitirişimizin 20. yılı. Son yüzyılda ülkemizin en geliştiği alan sorulsa hiç kuşkusuz şiir sanatıdır derdim. Can Yücel, şiirimizde bu bin bir çiçeğin açtığı dönemde, öyle kendine özgü renkleri, kokuları olan bir şiir dünyası kurdu ki, içine girdikçe sonsuzluk kapıları açan bir yapıta dönüştü. Şiirleri, şiir çevirileri, oyun çevirileri her biri ayrı bir sanat olayı günümüzde. Okurlar onu okumaya doyamıyor, üniversiteler ona ilişkin çalışmalara durmadan yenilerini katıyor. Can Yücel’in bu bulunmaz yaratıcılığının iki ana temel üstünde yükseldiğini söyleyebiliriz: Birincisi diyalektik materyalist felsefe ve sosyalist dünya görüşü. Daha güzel, insandan yana bir dünya kurma özlemi kamçılamıştır Can Yücel’in çalışmasını. Öteki ise ana dilini ve başka dilleri çok iyi bilmeye dayanan insanlığın bütün kültür birikimine sahip çıkan tutumu. Can Yücel üstüne hem okurlar hem öteki şairler hem de eleştirmenler kafa yormuştur. Doyulmaz bir serüvendir çünkü onun şiiri. Cemal Süreya, “Can Yücel kadar değişik teknikler kullanmış başka bir şairimiz yoktur” der. Selahattin Hilav’a göre, “Can’ın şiiri, kültür, dünya görüşü, siyasal bilinç ve özgür öznelliğin bir bileşimidir. Mitlerden ve Kutsal Kitap’tan gerçeküstücülere ve ‘Beat Generation’ şairlerine kadar tüm dünya kültürünün sözlü ve yazılı ürünleri içinden yolunu seçen bir şiirdir bu. Dolayısıyla onun dünyayı algılamasında, akıl ve duyu gibi birbirinden hayli uzak ruhsal yetiler kaynaşmış ve bir bütünselliğe varmıştır.” Büyük şairimizi Akgün Akova’nın yazısıyla anıyoruz. turgay.fisekci@cumhuriyet.com.tr cumkitap@cumhuriyet.com.tr twitter: www.twitter.com/CumKitap