Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Vitrindekiler yapardınız? Onlar anne babalarını evlerinin arka bahçesine gömdüler. Yaşlı komşularının yardımıyla bir yuva kurup mutluluğu yakalayabilirler. Fakat unutmayın; bu bir masal değil. Peşlerinde belalı adamlar, meraklı arkadaşlar, ne idüğü belirsiz bir büyükbaba ve her fırsatta arka bahçelerinde dolaşan bir köpek var. Lisa O’Donnell kişi ve kurumlara karşı hayatta kalma çabasının hikâyesi niteliğindeki bu ilk romanında toplumun ötekilerini, kötü çocuklarını, özgün karakterlerle, sert, kışkırtıcı ve sürükleyici bir şekilde anlatıyor. İnsan Sonrası / Rosi Braidotti / Çeviren: Öznur Karakaş / Kolektif Kitap / 240 s. Hümanizm ve hümanizm sonrası meselesi, feminist felsefeden edebiyat kuramına ve sömürgecilik sonrası araştırmalara kadar pek çok şekilde ele alınmıştır. Rosi Braidotti’nin bu yeni çalışması, önümüzde uzanan zor kararların bir kısmı için bizlere aklı selim bir uyarıda bulunurken, feminizm, teknobilimlerin iç yapısı ve politik akımların zaman zaman çatışmalar da doğurarak nasıl kesiştiklerini gösteriyor. Birazcık Halil / Hasan Sever / Ayrıntı Yayınları / 426 s. Hasan Sever ilk romanı Birazcık Halil’de, okuru saran hırçın zamanın ve ona ait anlatıların kesiştiği trajik bir bedenin öyküsünü anlatıyor. Romanın kahramanı Halil, aslında sadece kendine ait basit bir hayat özlemi duyuyor olsa da kaçınamadığı tarihinin korunda yanmaya mahkum bir gençtir. O geri dönüşü olmayan girdabın içinde, Almanya’daki işçilerin hayata tutunma çabaları, ilk dönem siyasi sürgünler, yaşlı bir Alman kadının gözünden İkinci Dünya Savaşı, savaşın altüst ettiği insanlar, 90’ların Türkiye’si, politik mücadeleye bağlanmış öğrenciler, İsviçre’deki son kuşak siyasi sürgünler, Kürt Davası’nın yarattığı göç dalgası ve yaşlı bir Kürt kadının gözünden iç savaş... Bütün bu hikâyelerin yegâne kesişeni, “Küçük, benim olan, önünü arkasını görebildiğim bir hayat yaşayacağım” deyip, bunu başaramayan Halil’dir... Çıkış Yolu / Prof. Dr. Metin Feyzioğlu / Bilgi Yayınevi / 444 s. “Hayatımızda umutsuzluğa yer yoktur. Başkalarının umutsuzluğa kapıldığı yerde, inancımız, umudumuz olur. ‘Çıkış Yolu’, özlediğimiz Türkiye’nin yoludur. Türk Milleti; çok daha güzel, güvenli, mutlu, refah içinde yaşayacağı aydınlık bir geleceğe layıktır. Geçmişte bunu çok daha zor şartlar altında başardık. Bugün de başaracak güçteyiz. Milletimizin geleceğini, yine milletimizin azim ve kararlılığı aydınlatacaktır. Öğretmenimiz, Türkiye’dir. Sevdamız, adımız, soyadımızdır Türkiye...” Hafız Hakkı Paşa’nın Sarıkamış Günlüğü / Yayınlayan: Murat Bardakçı / Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / 242 s. Sarıkamış Muharebeleri’nin Enver Paşa’dan sonra gelen ikinci ismi olan ve kendisi de Sarıkamış bozgununun hemen ardından can veren 3. Ordu Kumandanı Hafız Hakkı Paşa’nın Birinci Dünya Savaşı’na girişimiz ile Şark Cephesi’nde uğradığımız büyük mağlubiyeti anlattığı, askeri tarihimiz bakımından son derece önem taşıyan ama tam bir asır C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1301 boyunca saklı kalan günlüğünün tam metni ve tıpkıbasımı Murat Bardakçı’nın yayıma hazırladığı bu kitap. İn / Sabri Uzun / Kırmızı Kedi Yayınevi / 360 s. Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi eski Başkanı Sabri Uzun’dan, uzun süredir beklenen bir kitap... İn, Emniyet’te 40 yıl görev yapan bir İstihbaratçının, teşkilat içinde yuvalanan Cemaat’le yüzleşmesini, mücadelesini, kurulan tuzak ve komploları anlatan, Türkiye gündemini sarsacak bir çalışma... İn, polis ve yargı içindeki çetenin karanlık faaliyetlerine isim isim, olay olay ışık tutuyor. Zaman Makinesi / Ufuk Koca / Favori Yayınları / 142 s. Yalnızca sekiz devletin ve sekiz dilin kaldığı bir dünya... İnsanların her söylediklerini ve yaptıklarını kaydeden bir zaman makinesi ve bu kayıtları yeri geldiğinde insanlara karşı kullanan bir sistem... Paylaşımın, dostluğun ve komşuluğun geçmişte kaldığı robotlaşmış bir toplum... Tüketim çılgınlığının ve intiharların zirve yaptığı bir yaşam... Ve bu sisteme kafa tutan bir avuç işsiz ve öğrencinin yeni bir dünya kurma mücadeleleri... Zaman Makinesi, Ufuk Koca’nın ilk romanı. Beyinlerde yüzlerce soru işareti yaratacak ilginç bir kurgubilim. Vefa’nın Galip’i / Yayıma Hazırlayan: Fethi Aytuna / İletişim Yayınları / 168 s. Galip Haktanır, 1950’ler ve 1960’larda Vefa’nın ve Türkiye’nin önemli oyuncularındandı. Dönemin gazetelerinin tarifiyle “fevkalade teknik ve o nispette enerjik oyunu”, onu milli takıma taşımıştı. İslâm Çupi, “valse benzeyen müthiş tekniği”nden bahsetmişti, o zamanların “Kör Galip”inin. Galip Haktanır, Fethi Aytuna’nın yayıma hazırladığı anılarında sadece o yılların futbol âlemini anlatmıyor. “Darüşşafaka terbiyesini” öğreniyoruz ondan. 1930’lardan günümüze kadar İstanbul hayatından sahneler izliyoruz. Günümüze kadar uzanan, hevesle, sevgiyle dolu bir hayatın doygunluğunu paylaşıyoruz. Cem Zamur’un, Haktanır’ı ve onun özdeşleştiği Vefa kulübünün mânâ ve ehemmiyetini de anlatan sunuşuyla... Arap Baharı’ndan Kesitler / Yayıma Hazırlayan: Paul Amar, Vijay Prashad / Çeviren: Ömer Can Furtun, Seyit Ümmetoğlu, Yankı Deniz Tan / İntifada Yayınları / 472 s. 17 Aralık 2010’da Tunuslu sokak satıcısı Muhammed Buazizi’nin bedenini ateşe vererek ilk kıvılcımını çaktığı isyan ateşi tüm Arap dünyasını kısa zamanda sardı. Korku duvarını yıkan Arap halkları, çürümüş diktatörlükleri devirerek yeni bir tarihsel dönemi başlattı. Paul Amar ve Vijay Prashad’ın derlediği makalelerde Tunus’tan Mısır’a, Bahreyn’den Suudi Arabistan’a, Yemen’den Sudan’a, Suriye’den Irak’a, Libya’dan Fas ve Cezayir’e, Filistin’den Ürdün ve Lübnan’a her bir ülkedeki protesto, direniş ve karşıdevrim akışlarının izleri sürülüyor. Makaleler, her toplumu ve ülkeyi farklı biçimde etkileyen yapısal güçler tarafından harekete geçirilen bu ayaklanmaların nereden çıktığı hakkında fikir veren öyküler sunuyor. Osmanlı Gemi Tasvirleri / Mustafa Gürbüz Beydiz / Kabalcı Yayıncılık / 280 s. Osmanlı Gemi Tasvirleri kitabının sayfalarında yol alırken Osmanlının denizlerdeki gücünün zaman içinde 2 2 ne şekilde değişim gösterdiğine, o dönem yaşamış sanatçıların çevrelerindeki bu hızlı değişimi mümkün olduğunca gemi ve denizcilik gerçekliklerine sadık kalarak, minyatürler, tablolar, duvar boyası, çini seramik, hat, camaltı sanatı, mezar taşı, gravür, dokuma ve kaat’ı sanatı gibi farklı teknikler ve anlatımlarla işleyerek günümüze kadar taşıdıklarına tanık oluyoruz. Gemi tasvirleri renkli, sevecen, alçakgönüllü, gerçekçi ve gösterişsiz. Gördükleri, bindikleri, kullandıkları, belki de savaştıkları ya da yolculuk yaptıkları gemileri farklı nesnelere işleyerek zamanın denizcilik tekniklerini aktaran usta eller, yazarın yalın ve akıcı anlatımı sayesinde okuyucuyu, mavi sularda yelken açmış, kürekleri dalgalara meydan okuyan kıvrak gemilerle yolculuğa çıkarıyor. Yaşayarak Öğrenmek / Wilfred R. Bion / Çeviren: Taner Güvenir, Lalecan İşcanlı Ekin / Bağlam Yayınları / 182 s. Birçok eleştirmen tarafından yazıları oldukça rahatsız edici ve dil ötesi bulunan Bion’un en iyi yaptığı şey düşünmek ve düşündürmek. O dönemde takipçisi olduğu Melanie Klein’ın psikanalitik kurama kazandırdığı yansıtmalı özdeşleşme gibi yeni kavramların ve erken dönem anne bebek ilişkisi üzerinden yeniden tanımlanan analist analizan ilişkisinin daha iyi anlaşılmasında kendine has dili ile büyük katkısı olmuş. Şimdilerde psikanalitik kuramdan esinlenerek yeni isimler ve başlıklar altında tekrar ve tekrar tanımlanmaya çalışılan temel kavramların arkeolojik kazılarda bulunan ve ancak özel bir kodla okunabilen ilk yazıtlarıymış hissi veren bu metin sakin ve sessiz bir ortamda okunacak bir kitap. İki Gözüm Galibem / Fethi Okyar / Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / 256 s. Mondros Mütarekesi’nin ardından İtilaf Devletleri İstanbul’a yerleşir ve birçok asker, sivil ve aydın sorgusuz sualsiz tutuklanarak, o dönemde İngiltere’nin sömürgesi olan Malta adasına sürülür. İngilizlerin 10 Mart 1919 günkü tutuklama listesinde, dönemin önemli devlet adamlarından Fethi Okyar da bulunur. Fethi Bey için önce Bekirağa Bölüğü’nde ve sonra Malta’da geçen iki yıllık esaret hayatı başlar. Fethi Bey’in 30 Mayıs 1921’de serbest kalıncaya kadar Malta’da geçirdiği sıkıntılı günlerin tek tesellisi eşi Galibe Hanım’la mektuplaşmalarıdır. Galibe Hanım’a serbest kaldıktan ancak bir yıl sonra kavuşabilir ve bu süre boyunca da yazmaya devam eder. Fethi Okyar’ın mektupları Malta sürgünlerinin gündelik yaşamını, ortak düşünce ve kaygılarını, memleketin içinde bulunduğu durumu anlatırken, bir devlet adamı ve entelektüelin iç dünyasına da ışık tutuyor. Dijital Politik Fanteziler / Itır Akdoğan / İletişim Yayınları / 288 s. Bilgi ve iletişim teknolojileri, özellikle de sosyal medyanın politik süreçlerdeki yaratıcı kullanımının artmasıyla politik tartışmalarda daha çok yer bulmaya başladı. Neyle karşı karşıya olduğumuzu anlamak için internet, mobil teknoloji ve çeşitli uygulamaların toplumsal değişimdeki rollerinin algısıyla ilgili daha derin incelemeler yapılması gerektiği ortada. Itır Akdoğan Dijital Politik Fanteziler’de salt kuramsal çerçeveyle yetinmeyip farklı çevrelerden ve gruplardan insanlarla yaptığı derinlemesine görüşmeler aracılığıyla insanların kendi toplumlarındaki değişimde iletişim teknolojilerinin rolünü nasıl algıladığını etraflıca inceliyor. n O C A K 2 0 1 5 n S A Y F A 2 5