25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Vitrindekiler Japon Gülü/ İlhan Selçuk/ Cumhuriyet Kitapları/ 318 s. “(...)Japon gülünün açması için ne ağaçların dallarına su yürümesine, ne toprağın buram buram bahar kokmasına, ne doğanın içten içe kıpırdanmasına gerek var. Zor günlerin çiçeği Japon gülü. (...) Kimi insan Japon gülü gibidir. En zor günleri bekler açmak için; karanlık, soğuk, fırtına, tipi vız gelir. O kişiyi ne kışın geri dönmesi korkutur, ne kırağı çalması, ne don tutması... Heeeey!.. Yurdumun Japon gülleri... Hepinize merhaba!” Bu kitapta İlhan Selçuk’un denemeleri yer alıyor. Ölüm Kadar Basit/ Peter James/ Çeviren: Pınar Aslan/ Doğan Kitap/ 308 s. Her şey bir şakayla başladı… Körkütük sarhoş bir adam dört arkadaşı tarafından canlı canlı bir tabuta konularak bir mezara bırakıldı… Tabutta hava alması için bir delik ve iletişim sağlaması için bir telsiz vardı. Bir süre sonra da gelip arkadaşlarını alacaklardı. Ama hesapta olmayan bir trafik kazasında hepsi öldü. Telsiz kayboldu… Adamın o tabutta olduğunu onlardan başka bilen yoktu… Polisin elinde dört ceset vardı ve tabuttaki adam artık ardında hiçbir kanıt bırakmadan ortadan kaybolan bir şüpheliydi… 12 Mart Anıları/ Nihat Erim/ YKY/ 630 s. Cumhuriyet tarihinin ikinci askeri müdahalesinin yapıldığı 12 Mart döneminin başbakanı Nihat Erim, “olağanüstü koşullar”ın hüküm sürdüğü bir dönemi anılarıyla aydınlatıyor: “12 Mart Anıları”. Ortanın solunda bir akademisyen, insan hakları savunucusu ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı adaylığı olası olan Erim, bir askeri müdahale sırasında başbakanlık gibi önemli bir görevi neden ve nasıl kabul etmişti? “12 Mart Anıları”, dönemin olaylarını Erim’in kaleminden, kişisel savunması olarak anlatıyor, ileride yazılacak tarih bilgisine ışık tutmayı amaçlıyor. Göz Tanığı Kulak Misafiri/ Güneş Karabuda/ YKY/ 108 s. “Benim geçmişim, tekrar izlemek istediğim eski ‘filmler’le doludur. Bunlar içinde Dram, Trajedi, Komedi, Polisiye, Şiddet, Romantik, Duygusal ne tür ararsanız vardır! Örneğin, Demokrat Parti’nin önlenemeyen yükseliş ve düşüşü, Küba Devrimi, CUMHURİYET KİTAP SAYI 901 Che’nin öldürülüşü, 68 Paris olayları, Vietnam Savaşı, Endonezya soykırımı, Allende’nin Şili’si, Bardot, Delon, Gabin’in Paris’i, Giacometti, Modigliani, Mübin’in Montparnasse’ı, Palme’nin öldürülüşü, Yaşar Kemal’in Çukurova’sı ve daha niceleri... Olayların tarihlerini bulmaya çalışırken, kendi yaşımı hatırlamak talihsizliğini de yaşar, ama herkesin rüya ve kâbuslarında görebileceği, çağımızın önemli olaylarına tanık olabilme fırsatını yakalayabildiğimden kendimi şanslı sayarım!..” Bu kitapta, Yaşar Kemal’in deyişiyle ‘dünyanın öbür ucundaki adam’ Güneş Karabuda, İzmit’teki çocukluk yıllarından bugüne dünyanın dört bir yanındaki tanıklıklarından enstantaneler sunuyor. Uzaklara Atılmış Bir Kedi Hüznü/ Kenan Yücel/ Yitik Ülke Yayınları/ 74 s. “oyun çağı elinden alınmış bir çocuk/ gözleriyle yunup arınır uzaklara/ aklığından utanan/ incitilmiş bir masum/ uzaklara atılmış bir kedi hüznü/ gezinir koynunuzda... ruhunuzda/ trenler yolculamış bir istasyon ıssızlığı.” Kenan Yücel, 1974 Bursa doğumlu. Şiirleri Başka Şiir Dergisi, İnsancıl, Varlık, Şiir Ülkesi dergilerinde yayımlanan Yücel’in ilk şiir kitabı “Uzaklara Atılmış Bir Kedi Hüznü”. Kadın Olmak/ Willa Shalit/ Çeviren: Filiz Özkan, Nil Erdoğan, Aylin Ülçer/ Paloma Yayınevi/ 288 s. Bu kitap, spor, edebiyat, sinema, müzik, tiyatro dünyasından ve gazetecilik gibi mesleklerde ya da bir yönetici olarak öne çıkan 59 kadının bireysel anlamda kadın oluşlarına dair hikâyeleri bir araya getiriyor. Her biri kendi alanında başarılı olmuş kadınlar, hayatlarının bu çok özel ve çok kritik bir kesitini anlatıyor: Sonradan önemli olduğu anlaşılan genç kızlığa geçiş deneyimleri, kendilerini bir kadın olarak hissetmelerini bağlayan arkadaş ilişkileri, aşk, evlilik ve aile yaşantıları, annelik yaşantıları, kendi anne babalarıyla ilişkileri ve çocukluk travmaları... “Kadın Olmak”, sonsuz sayıdaki farklı kadınlık deneyiminin bir parçasını sunuyor okura. Askeri Modernleşme Yoluyla Bayraksız İstilâ (1. Kitap)/ Suat Parlar/ Bağdat Yayınları/ 792 s. “Makedonya’daki güçlü Müslüman muhalefetin Batı karşıtı niteliğinin üzeri örtülmüştür. Oysa I. Dünya Savaşı, Mütareke, Milli Mücadele dönemlerine damgasını vuran yüksek yoğunluklu Müslümanlık ve Milliyetçilik akımlarının mayalanmasında Makedonya’daki koşulların etkisi büyüktür. Bu bölgede yükselen Batı karşıtı ve Müslüman (hatta henüz yönünü tayin etmemiş) milliyetçi dalganın saptırılıp egemenlik sistemi içinde eritilmesi sürecini Abdülhamit’i yüceltme gerekçesi yapmak tarihin karartılmasıdır. Bu konuda ihtilâle açılan süreç ile İttihat ve Terakki’nin sistem tarafından masonizm başta olmak üzere çeşitli kanallardan ehlileştirilmesi olgusu kendi koşulları bağlamında incelenmelidir. 1908 İhtilâli’ni gerçekleştiren genç subay kadrolarının liderlerinden Enver (Paşa) Bey, 23 Temmuz 1908’de Makedonya’nın Tikveş ilçesi hükümet konağı balkonundan hürriyeti ilan ettiği gün ‘hastayı tedavi ettik!’ diyordu.” Bu kitapta Suat Parlar, Osmanlı’dan bugüne Türkiye’de ordunun gelişimini anlatıyor. Tarih Felsefesi Açısından Gençler İçin Atatürk/ Vecihi Timuroğlu/ Somut Yayın Dağıtım/ 184 s. “Gençlere, ‘Kurtuluş savaşları devrimi’nin hangi koşullarda, hangi engeller aşılarak yapıldığını anlatıyorum bu yapıtta. Kuşkusuz birçok olayı, gençlerin birçoğu, en azından ders kitaplarında okumuşlardır. Ne ki bir olayın tarihsel oluşumuyla ya da öyküsüyle tarih bilinci kazanılamıyor. Önemli olan, tarihsel bir olayın anlatımı değildir. Tarihin öyküsü tarihsel bilincin oluşmasına katkıda bulunamaz. Tarih, tarih felsefesiyle bilimsel değer kazanır. İşte, bu yapıtta, Kurtuluş Savaşı’nda yaşanılan olaylar, tarih felsefesi yöntemiyle ele alındı” diyor yazar Vecihi Timuroğlu. Atatürk’ü Anlayamadınız!/ Sarkis Terziyan/ Kardanadam Yayınları/ 142 s. “Avrupa Birliği, Türkiye’yi Atatürk’ten uzaklaştırmaya, onu unutturmaya, ilkelerini çiğnemeye zorluyor. Bunda samimiyetsizdirler. Eğer onların bir Atatürk’ü olsaydı, bütün doktrinleri, izmleri bir tarafa bırakıp, geçersiz kılıp, Atatürk’ü bayrak yaparlardı. Onu bir dünya markası haline getirirlerdi. Bütün Avrupa’yı, bütün Dünya’yı onun fikirleri etrafında birleşmeye çağırırlardı. Tıpkı misyoner faaliyetlerinde yaptıkları gibi, Afrika’daki yerliden, kutuplardaki Eskimo’ya kadar herkese Atatürk’ü anlatır, tanıtırlardı; onun yüceliğinden söz ederlerdi.” Bu kitapta Sarkis Terziyan, Mustafa Kemal Atatürk üzerine düşüncelerini aktarıyor. Ruh Avcısı/ Caleb Carr/ Çeviren: Evrim Solpan/ Artemis Yayınları/ 634 s. Yer, New York. Yıl 1896. Soğuk bir mart gecesi, New York Times muhabiri John Schuyler Moore, arkadaşı ve bir dönem Harvard’da aynı sınıfta okuduğu psikolog ya da ‘ruh avcısı’ Dr. Laszlo Kreizier tarafından East River’a çağrılıyor. İnşası henüz tamamlanmamış Williamsburg Köprüsü üzerinde, feci biçimde öldürülmüş olan ergenlik çağındaki bir erkek çocuğunun, Manhattan’ın hiç de meşhur olmayan genelevlerinden birinde çalışan bir fahişenin cansız bedenine öylece bakakalıyorlar. Henüz yeni atanmış olan polis müdürü Theodore Roosevelt, hiç de Ortodoks sayılamayacak bir çıkış yapıyor ve New York’un vahşi suçlarla bezenmiş yeraltı dünyasında ilerleme kaydedebilmek için, Kreizler’in zekâsı ve Moore’un bilgisine güvenerek bu iki adamı cinayet soruştur ? SAYFA 41
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear