05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

? Çalı Süpürgesi/ Halide Eşber/ Doğan Kitap/ 84 s. İstanbul’da dolaşan, açlıkla boğuşan, iş bulduğunda çalışan, bulamadığında kendini kentin soğuğunda donmaya bırakan, yaşamla mücadelesinde hep yenik ve yalnız insanların hikâyelerini anlatıyor ‘Çalı Süpürgesi’. Eşber, yeni öykü kitabını sanki bir romana başlar gibi giriş, gelişme, sonuç bölümlerine uygun tasarlamış. Ama farklı bir kurgu bu. Giriş ve sonuç kendisini de işin içine kattığı, hayata bakışını, kızıyla olan yaşamını aktardığı iki kısa bölüm. Gelişme ise 16 öyküyü barındırıyor. Tarihte ve Günümüzde Misyonerlik/ E. W. HopkinsG. F. MooreM. HalidiÖ. Ferruh/ Çevirenler: Adnan YazıcıNurer UğurluKemal Demir/ Örgün Yayınevi/ 608 s. Misyonerliğin amacı yeryüzünde güçlü bir Hıristiyan topluluk oluşturmaktır. Bu amaçla Avrupa ülkelerinde misyonerlik çalışmaları için birçok enstitü kuruldu. Burada çağdaş bilgilerle donatılmış misyonerler yetiştirildi. Böylece XIX. ve XX. yy’da misyonerlik büyük gelişmeler elde etti. Hıristiyan din adamlarına maddi olanak sağlayan dernekleri kuruldu. 1951’de yayınlanan Evangelii Praecones adlı papalık genelgesi misyonerlik çalışmaları konusunda geniş ve ayrıntılı bilgiler vermektedir. Bu kitapta ‘misyonerlik’ üzerine kapsamlı bir inceleme sunuluyor. Çift Başlı Kartal/ Yiğit Değer Bengi/ Artemis Yayınları/ 196 s. “Yiğit Değer Bengi’nin öyküleri ne masalsı, ne mitolojik ne de fantastik. Daha da ileri gidebiliriz; bu öyküler gerçeğin ta dibi! İster taş devrinde, ister Ortaçağ’ın karanlığında, ister günümüzün pis, isli dünyasında yaşasın, hiç fark etmez. İnsanın gerçekliğe çarptıkça çıkardığı tok sesi duydum bu öykülerde. Sarsılmam ondan. Az buz değil, katlanılmaz derecede tok bir ses bu. Yani her okuyana çalım atacak güçte öyküler bunlar. Çünkü gerçek, bütün gerçekliğiyle gözler önüne serilmiş, mitoloji, masal, fantastik gibi öğeler ise, gerçekleri yola koşmak için kırbaç niyetine kullanılmış” diyor Altay Öktem. Çocukluk, İlkgençlik, Gençlik/ Lev Tolstoy/ Çeviren: Mazlum Beyhan/ İletişim Yayınları/ 400 s. Tolstoy, hayatının son yıllarında bir sohbet sırasında, “‘Çocukluk’u yazdığım sıralarda, hayatın bu evresinin muhteşem şiirini benden önce hiç kimsenin hissetmediğini ve dile getirmediğini düşünürdüm” der. 24 ile 28 yaşları arasında, asker olarak Kafkaslar ve Kırım’da bulunduğu sırada üç ayrı cilt olarak yazdığı bu ilk yapıtında, hem yarı otobiyografik kahramanı İrtenyev’in, hem de bir yazar olarak bizzat Tolstoy’un nasıl büyüdüğünü görüyoruz. Sosyoloji Dersleri/ Emile Durkheim/ Çeviren: Ali Berktay/ İletişim Yayınları/ 288 s. ‘Sosyoloji Dersleri’nde, sosyolojinin kurucusu Fransız sosyolog Emile Durkheim’ın 1890’dan itibaren Fransa’nın çeşitli üniversitelerinde verdiği derslerin, konferansların notları yer alıyor. Durkheim hayattayken bir araya getirilip yayımlanmayan bu notlar, ölümünden yıllar sonra dönemin İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Hüseyin Nail Kubalı tarafından ilk kez kitap haline getirildi. Sanat ve Bilgi İlişkisi/ Işık Eren/ Asa Kitabevi/ 102 s. “Schopenhauer ve Heidegger’in hakikat ve sanat arasında kurdukları ilişkiye baktığımızda, her ikisinin de sanatı, ‘varolanda hakiki olanı nesne edinme’ olarak gördüklerini söyleyebiliriz. Ancak, Schopenhauer için bir varolanda onun idesini görmenin tek bir yolu vardır, o da sanattır. Heidegger’de ise sanat, ‘varolanın hakikatinin açığa çıkmasının’ tarzlarından biridir. Schopenhauer’a göre sanattan başka hiçbir bilgi türü ideyi nesne edinmez ve onun bilgisini ortaya koyamazken, Heidegger için ‘varolanın hakikatini açığa çıkarmanın’ sanat dışında, metafizik gibi başka olanakları da vardır.” Bu kitapta Işık Eren, Schopenhauer ve Heidegger’in sanat görüşlerine ilişkin bir çalışma sunuyor. “Yaşama Sevincine Bin Selam” Ümit Kaftancıoğlu/ Hazırlayan: Öztürk Tatar/ Yalın Ses Yayınları/ 396 s. 11 Nisan 1980 günü uğradığı bir saldırı sonucu yaşamını yitiren; TRT yapımcısı, yazar, öğretmen Ümit Kaftancıoğlu’nun anısına Öztürk Tatar tarafından hazırlanan kitap çıktı. Kaftancıoğlu’nun bir söyleşisinde söylediği bir sözden adını alan “Yaşama Sevincine Bin Selam / Ümit Kaftancıoğlu” adlı kitap oldukça titiz bir araştırma ve emekle hazırlanmış. Asıl adı “Garip Tatar” olan Ümit Kaftancıoğlu’nun sanatı ve yapıtları konusunda yazılmış pek çok yazının yer aldığı kitapta, Kaftancıoğlu’nun bazı mektupları ve CHP’yi konu alan son yazısı da bulunuyor. Çifte Kartal/ James Twining/ Çeviren: Leyla Özcengiz/ Remzi Kitabevi/ 382 s. Paris’te, cesedi Seine Nehri’nde bulunan bir rahibin otopsisi sırasında yetmiş yıllık bir sır açığa çıkar. Bu olay, genç ve hırslı FBI ajanı Jennifer Browne’un, üç yıl önce yaptığı bir yanlışla sarsılan kariyerini kurtarması için son şansıdır. Yaptığı araştırmayla, Birleşik Devletler altın rezervinin saklandığı Fort Knox’ta gerçekleştirilmiş bir soygunu ortaya çıkarır. Bütün kuşkular, sanat eseri hırsızı olan eski CIA ajanı Tom Kirk’ün üzerinde toplanmıştır. Yasadışı geçmişine son verme isteği ve ortağının son bir soygun daha yapması için ısrarı arasında kalan Tom ise adını te mize çıkarmak için, Amerika’da başlayan, Londra, Paris, Amsterdam ve İstanbul’a kadar süren amansız bir takibe girişecektir. Harun/ Erdal Balcı/ İletişim Yayınları/ 350 s. 1940’larda köylüler yaklaşan savaşı sınırda yaşamanın tedirginliğiyle beklerken, Gülbahar sevdiği adamdan çocuk doğuracak ve üç nesil sürecek amansız bir göçün ateşini tutuşturacaktır. Gülbahar’ın Ankara, İstanbul, Hollanda ve Almanya arasında savrulan zürriyeti, insanoğlu için bir umut, bir ışıktır... Erdal Balcı, bir ailenin üç kuşak boyu süren sıra dışı hikâyesini anlatıyor ilk romanında. Elveda Selanik/ Leon Sciaky/ Çeviren: Ünsal ErişOsman Çetin Deniztekin/ Varlık Yayınları/ 264 s. Leon Sciaky, bu anı kitabında okuru Türk şeyh ve dervişlerin, Yahudi tüccar ve hahamların, Macar devrimcilerin, Bulgar çiftçilerin, Rum rahiplerin, Kürt bakkalların, Arnavut oduncuların ve Fransız okul müdürlerinin birlikte yaşadığı bir masal dünyasıyla tanıştırıyor. Selanik’te geçirdiği mutlu çocukluk dönemini ailesinin geçmişi ve tarihsel olaylarla iç içe dokuyarak anlatırken, bir yandan da İspanya, Portekiz ve İtalya’dan sürülüşlerinin ardından Osmanlı topraklarına göç eden Sefarad Yahudilerinin yerleştikleri yerleri yurt edinip kültürlerini nasıl yaşattıklarını dile getiriyor. Bitmek bilmez çatışmalar, savaşlar nedeniyle ailece “elveda” demek zorunda kaldıkları Selanik’in bir portresini çiziyor. Türk Felsefe Tarihi/ Bayram Kaya/ AsyaŞafak Yayınları/ 400 s. “Bir ülkede ortaya çıkmış felsefi düşünce eğilimleri ve okulları, hep o ülkenin genel hayat tarzı ve düşünsel yaratımlarının ortak mülküdür. Türk felsefe tarihi, ona hakkını verebilmek için birkaç büyük cildi gerektirecek derecede geniş ve çok cephelidir. Ancak, Türk felsefe tarihi üzerine özgün çalışmalar bugüne kadar gerçekleşemedi. Bu açıdan ‘Türk Felsefe Tarihi’ kendi alanında bir ilk çalışma olmaktadır” diyor kitabı yayına hazırlayanlar. Bahçıvan/ Rabindranath Tagore/ Çeviren: A. Cengiz Büker/ Okyanus Yayıncılık/ 176 s. “Yaşamın şu katı gerçekleri dediğimiz şeylerle sürekli olarak karşı karşıya kalmamız zihnimizi ve ruhumuzu köreltiyor, donuklaştırıyor. Yumuşaklık, sevecenlik kalmıyor, şiirsellik gidiyor. Ülkemizde büyük bir okuyucu kitlesince bilinen Rabindranath Tagore eşsiz dizelerinde yaşamın katı gerçeklerini ötesine geçip şöyle bir göz ucuyla da olsa aşkın, dostluğun, insan sevgisinin sonsuzluğuna bakmamızı sağlıyor ve bunun yaşamımızda şiirselliği yer vereceğine inanıyoruz” diyor kitabı yayına hazırlayanlar. ? CUMHURİYET KİTAP SAYI 849 SAYFA 44
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear