28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

? keolojik, mimarlık deyim ve sözcüklerin Türkçe, İngilizce, Almanca ve Fransızca karşılıkları verilerek okura kolaylık sağlıyor. Tabii asıl sorun, okurun bu sözlük eşliğinde kitap okuması değildir. Kitap ve makale yazarlarının ya da çevirmenlerin okuru sıkıntıya sokmadan Türkçe yazabilmeleri için artık bahaneleri kalmıyor. Ayrıca Türkçe bir makalenin öteki üç yabancı dile çevrilmesine getirdiği kolaylık da işim cabası... "Her eve lazım" gibisinden bir sözlük. Adı: Sözcük Tabanı Yayına hazırlayan: Oğuz Tanındı Yayımlayan: Ege Yayınları ISBN: 9758071114 Sayfa: 498 Tay Projesince gerçekleştirilmiş ilginç bir başka arkeoloji sözlüğü. Paleolotik Çağdan Roma Çağının sonuna değin çeşitli arkeolojik ve mimari sözcükleri, bir cep kitabı boyutunda toplayan önemli bir çalışma. Kitabın ilginçliğini ve önemini sözcükleri dört dil üzerinden çaprazlama olarak okura ve çevirmenlere sunuyor. Türkçe bir sözcüğün Fransızca’sını, İngilizce’sini, Almanca’sını ya da tersine, Almanca bir sözcüğün öteki üç dildeki karşılığı mı gerekli? Okura ve çevirmene sanki bilgisayar arama motorunun kolaylığı içinde yanıtı anında veriyor. Okur ya da çevirmenler dilden dile atlayıp aradıkları sözcüklerin anlamlarını kolayca bulabiliyorlar. Adı: Ethnoarchaeological Investigation in Rural Anatolia (2) Yayına hazırlayan: Turan Takaoğlu Yayımlayan: Ege Yayınları ISBN: 975 – 807 – 119 x Sayfa: 169 Son yıllarda gelişmekte olan "etnoarkeoloji" araştırmaları alanında yayımlanan yeni bir kitap. Tarih boyunca insanlar; öncüllerinden, komşularından etkilenmiş, gelenek ve göreneklerini bazı değişiklikler ile günümüze değin uygulaya gelmişlerdir. Arkeolojinin bir alt bilimi olarak geçmiş kültürlerin günümüzdeki etnik uzantılarına ilişkin, aralarında yabancı araştırıların da bulunduğu yedi makale kitapta yer alıyor. ? yabancı dili bilmediğini düşünmedikleri gibi Türkçe’ye de saygısız davranmış olurlar. İlk baskısı 1994’te yapılan kitapta, ar Türkiye’de buluntular depolarda sergileniyor! üzelerimizin, yabancı ülkelerde olduğu gibi hiç özel konulu geçici sergiler düzenlediklerini anımsıyor musunuz? Buna karşılık kendi depolarında, yeraltına kıyasla belki daha da çok toz toprak içinde kalan yapıtların sergilenemeyişi Türkiye’de müzeciliğin acıklı konumunu kanıtlıyor. Bu durum kuşkusuz yönetici siyasacılar için de bir yüz karasıdır. Bu bölümde Türkiye içinde ve dışında dört serginin katalogları ile müzecilik konusunda bir toplantının bildirilerini içeren bir kitaba yer veriyoruz. Sanat tarihi kapsamındaki sergi kataloglarını daha sonra tanıtacağız. M Adı: Das Schıff Uluburun Yayına hazırlayanlar: Ünsal Yalçın, Cemal Pulak, Rainer Slotta Yayımlayan: Deutsches Bergbau –Museum Bochum ISBN: 3937203184 Sayfa: 693 Olağan dışı bir kitap. Almanya’da Bochum Müzesinde açılan, Kaş yakınlarında bulunan 3300 yıllık ünlü Uluburun Batığından çıkarılan nesnelerin sergi katalogu. Bu yayına kitap ya da sergi katalogu demeğe insanın dili varmıyor. Teknenin yelken açtığı dönemde, Akdeniz’e kıyısı bulunan ülkelerdeki uygarlıklar, kültürler, ticaret, ilişkiler yatay düzlemde kıyaslamalı olarak irdeleniyor. Alışılmışın dışında bir kıyaslama, alışılmışın dışında bir sergi katalogu. Almanca olan kitabın Türkçe’sinin de hazırlandığı bildiriliyor. Geçen yıl 15 Temmuz’da açılan sergi, bu yıl 15 Temmuz’da sona eriyor. Kitabın mimarı diye tanımlayabileceğimiz Ünsal Yalçın’ı, sergiye ve kataloga katkıda bulunanları kutlamak arkeoloji dünyasının borcudur. Adı: Renkli Tanrılar Yayımlayan: Vinzenz Brinkmann ve Raimund Wünsche ve Ege Yayınları ISBN: 9758071319 Sayfa: 156 Almanya’da sergilendi. New York Metropolitan Müzesine sergilenmeye gidecekti ki, bir grup Türk ve Alman bu değişik düzenlemenin İstanbul’da da sergilenmesi düşüncesini ortaya attı. Görüş benimsendi. Sonuçta "Renkli Tanrılar" sergisi, gerekli maddi kaynağın bulunmasından sonra İstanbul Arkeoloji Müzesinde, sanatseverlerin görüşlerine sunuldu. İnsanlar, antik heykellerin doğadaki mermer gibi renksiz olduğunu sanırlar. Oysa, antik dünyada mermer heykeller renkliydi. Gerek bazı heykeller üzerindeki renk kalıntılarından ya da boyaların zaman içinde farklı sürelerde aşınmasından yararlanılarak "renk yıpranma haritası" yapıldı. Haritanın yardımıyla heykellerin kopy aları, özgün renklerinde tasarlanarak boyanıp sergiye çıkarıldı. Aralarında ünlü İskender lahdi de olmak üzere 20 kadar antik heykel ve kabartmanın renklendirilmiş kopyalarının sergi katalogu çeşitli yabancı uzmanların makalelerini Türkçe olarak okura sunuyor. İstanbullular için ilginç bir sergi; heykel, arkeoloji, sanat tarihi meraklıları için de önemli bir kitap. Adı: 100.000 Jahre –Sex Yayına hazırlayanlar: Vincent T.van Vilsteren – RainerMaria Weiss Yayımlayan: Hamburg Arkeoloji Müzesi ISBN: 90 400 9045 9 Sayfa: 107 Bir Türk Kültür Bakanının Efes Müzesine yapacağı ziyaret öncesinde, boyundan büyük cinsel organı olan iki bin yıllık Priapos heykelciğinin üzerini örttürmesine karşılık, Almanya’da arkeoloji müzesinde cinsiyetin 100 bin yıllık öyküsü sergilenebiliyor. Kitap, bu serginin Almanca katalogudur. Çeşitli müzelerden derlenen cinsel içerikli nesneler sergide yer almıştı. Bu nesneler kitapta tarihsel gelişim içinde anlatılıyor. Adı: Koleksiyon Yönetimi Yayına hazırlayan: Nevra Ertürk Yayımlayan: Antik A.Ş ISBN: 9757843083 Sayfa: 109 Müzelerde ya da özel koleksiyonların yönetiminin nasıl olması gerektiği Yıldız Teknik Üniversitesi ve Antik AŞ’nin ortaklaşa düzenlediği bir toplantıda ele alındı. Los Angeles’ten, Avustralya’ya; Uluslararası Müzeler Konseyinden Yunanistan’a değin geniş bir coğrafya ve kurumlardan toplantıya gelen uzmanlar 16 bildiri sundular. Kültür Bakanlığının müzecilik uzman ve görevlilerinin her nedense ilgi göstermediği bu eğitici toplantıya sunulan bildiriler Türkçe ve İngilizce olarak bu kitapta derlendi. ? CUMHURİYET KİTAP SAYI 849 Adı: Tunç Çağı'nın Gizemli Kadınları Yazarı:Şengül Aydıngün Yayımlayan: Yapı Kredi Yayınları ISBN: 9750810090 Sayfa: 184 Yerleşik düzene geçişte metalin, özellikle bakır ile kalayın evliliğinden doğan tuncun devreye girmesi ile döneme adını veren "tunç dünyası" kadının gizemini aralayan bir serginin katalogu. Doğurganlığın, üretkenliğin, bereketin, bolluğun simgesini kadın vücudunu küçük kopyalarda "figürin" ve "idol" olarak simgeleyen bir inancın sanatla bütünleşmesi sergi ve katalogun konusunu oluşturuyor. Türkiye müzelerinden derlenerek İstanbul’da Yapı Kredi Sanat Merkezinde düzenlenen kadın heykelciklerinin sergisini gezen okurlarımız bu katalogun içerik ve önemini de çok iyi anımsayacaklardır. SAYFA 14 ?
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear