25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

r 0 K U R L A RA Cuma Boynukara ile ilgili' yazımı yazmak için oturdugumda üzücü bir haber ulaştı gazetemize; tiyatromuzutı büyük ustalannaan Şükran Güngör'ü yüirmiştik. Genç bir oyun yazannı kapak yapmanın keyfini yaşamaya hazırlanırken, bir ustayı yitirmenin üzüntüsü bulmuştu biziAradan bir gün geçti bu kez de sevgui ağabeyimiz ve dergimizin sürekliyazarlanndan Muzaffer Uyguner'iyitirdiğimizi öğrendik. Oysa bir gün önce son yazısını ulaştırmıştı bize, bir sitem notuyla birlikte,"...Bekleyen yazılanm var ama yeni bir yazt daha yolluyorum." Oysa Muzaffer Uyguner'le ilgili bir dosya hazırlıyorduk. Kendisiyle yapılmış bir söyleşi ve bir yazı da elimizdeydi. Önümüzdeki saytda bu söyleşiyi yaytmıayacağız (sanırım kendisi ile yapılmış son söyleşi idi). Biri tiyatromuzun biri de edebiyatımızın iki büyük insanını yitirdik, ama bizimle birlikte yaşamayı sürdürecekler. Cuma Boynukara, tiyatromuzun bu genç yazan, yazdığı oyunların yanı sıra, oyunlarına konan yasaklar yüzünden de sürekli ündemde oldu. Kendi endiniyetiştiren ve Anadolu'nun bir köşesinden bize seslenen ve temel insansal sorunlan gündeme getiren bir oyun yazan Cuma Boynukara. Kendisiyle yapılmış bir söyleşi ve Ahmet Levendoğlu ile Doç. Dr. Hülya Nutku'nun yazılanyla tanıyoruz Boynukara'yı. Bol kitaplı günler... TURHAN GÜNAY 'Öfkeli' genç Alman tiyatro yazarlarından çarpıcı ovunlar Böylesine "sahici" oyunlarla karşılaşmak, insanın ruhunda küçük depremler yaratıyor. Bu oyunlar, birikimlere dayanarak, inanarak, düşünerek ve çaba harcayarak yapıldığında, tiyatronun ne leadar etkili bir sanat olduğunu insana bir kez daha hatırlatıyor. HASAN ERKEK dil olaylar örgüsü mantığı iyice kırılmış. C)yun adeta bir klip mantığıyla oluşturulmuş. Bitmeden önce bütün lüğü ortaya çıkmayan oyun bu yönüyle seyirciyi rahat koltuğunda uyu maya bırakakmayacak, onu etkin ve dikkatli kılacak özellikler taşımakta. Sahnede öngürülen somut görüntü oüzenlemeleri ise seyircilere çağnşımlarla anlam oluşturmada yol gösterici olacaktır. Şiirsd ve tiyatrosal anlatım araçlannı birlikte ve etkili bir biçimde kullanan Roland Schimmeltpfennig, "Uzun Zaman Önce Mayısta" adlı oyunuyla "gelecekte de tiyatro dilinde büyük değişikliklcr yaratacak bir yazar" düşüncesi uyandınyor insanda. ITıomas Brasch'ın "Kadınlar.Savaş.Komedi" adını taşıyan oyunu ise, savaşın olumsuz etkilerini derinlemesine irdeleyen ve yarattığı acıları deşen antimilitarist bir oyun. Yalnız cesurca yazılmış içeriğiyle değil çarpıcı biçimiyle de ağırlığını hemen belli eden bir oyun. Bilinç akışının etkili yansımaları, dilinin parcalı yapısı (örneğin noktalamalar ve yazım kurallarına biraz da oyun kişilerinin kişilikleri gereği uyulmuyor, dille bu bakımlardan da oynanıyor), oyun içinde oyun, rol içinde rol kurgusuna ustaca yer verilmiş olması ve çarpıcı rol değişimleriyle bu oyun, çabuk ilgi çekiyor ve şaşırtıyor okuru. Oyunda yer verilen, anlam üretemye ve yabancılaştırmaya büyük katkısıolan "inteımezzo" (ki oda bir bölüm gibi kullanılmış) ise işlevli kullanımıyla oyuna önemli katkılarda bulunan ilgi çekici bir bölüm. Soğuk savaş döneminde, Doğu Almanya'dan Batı Almanya ya uzanan, engellemeler ve acılarla dolu serüveninin sonlanna doğru yazdığı, olgun ve çarpıcı bir oyun. Insanlan aalarla ölümlerle kıvrandıran çatışma ve savaşlann bir türlü dinmediği dünyamızaa bu gidişle güncelliği hiç ortadan kalkmayacak olan bu oyun insanın iliklerine işliyor. En çarpıcı oyunlardan biri de bu genç yazarların en gencine (henüz otuz yaşında) Marius Von Mayenburg'a ait. Oyun, "Ates Yüzlii" adını taşıyor. Kısa bir süre içinde, lngiftere, Italya, Yunanistan, Lirvanya, Polonya, I'Vansa, İspanya, Norveç, Portekiz, Slovakya, Çek Cumhuriyeti, Avusturulya, I Iollanda, Belçika, Finlandiya'da sahnelenmiş. "Ates Yüzlii", sinema tekniğiyle yazılmıs bir oyun. Çeşitli planlardan oluşmuş sanki. Nletin üzerinde bu planlar arasındaki geçişler belirtilmemiş. Yeni bir plana geçildiği ustaca yazılmıs repliklerden anlaşılıyor. Oyununbütün replikleri kısa, yalın ama çarpıcı. Tıpkı küçük kaya parçaları gibi. Yine yalın ama ustaca bir işletilen bir kurgusu var. Gerilim anlamla birlikte, adım adım amaorganik bir biçimde geliştiriliyor. Ateşleolan ilişkisi ve adım adım yükselen gerilimiyle Isviçreli yazar Max Frisch'in "Bay Biedermann ve Kundakçılar" oyununun çağrıştırıyor. Bununla birlikte özgünlüğü tartışılmaz. "Ateş Yüzlii" de, tıpkı "Torun Istıyorum "da olduğu gibi özelde aile, ebeveyn ve çocuklar üze Thomas JONKJK S f Imtiyaz Sahibi: Çağ Pazarlama Gazete Dergi Kitap Basım ve YayınAŞyl temsilen Cumhuriyet vakf ı adına llhan Selçuk Yayın Danışmani: Turhan Günay Sorumlu Müdür: Mehmet Sucu Cörsel Yönetmen: Dilek Akıskalıo Baski: Sabah Yayıncılık AŞ oldare Merkezi: Türkocağı Cad. NO: 3941 Cağaloğlu. 34 334İStanbul Tel: (212) 512 05 05 : Reklam: Publi Media CUMHURİYET KİTAP ibel Arslan Yeşilay, Goethe Enstitüsü ve MitosBoyut Yayınlannın katkılanyla, ülkemizin genç oyun yazarlannı gıpta ettirecek önemli bir iş yaptı, dört genç Alman oyun yazannın dört çarpıcı oyununu 'l'ürkçeye kazandırdı. Bu oyunlar, lstanbul Şehir Tiyatrolan sanatçılan tarafından, bazı yazarlannın da hazır bulunduğu birortamda, "okuma tiyatrosu" etkinliği çerçevesinde değerlendirildi. Yulardır, üçbeş şarkı, ikiüç danstan ibaret olan, düşündürmeyen, konulara yeni bir bakış açısı getirmeyen, okurlaraseyircilere sorunlarıyla karşılaşmayüzleşme olanağı yaratmayan, "birbirimizi seversek bütün sorunlanmız çözülür" gibi son derece sığ ve kolay çözümler öneren, ne hikmetse tiyatroculanmızın da "bayıldığı" bu yüzden pişirip pişirip yeniden önümüze getirdiği, sahnelerden bir türlü indirilmeyen oyunlardan sonra, böylesine "sahici" oyunlarla karşılaşmak, insanın ruhunda küçük depremler yaratıyor. Bu oyunlar, birikimlere dayanarak, inanarak, düşünerek ve çaba harcayarak yapıldığında, tiyatronun ne kadar etkili bir sanat olduğunu insana bir kez daha hatırlauyor. Sözkonusu oyunların birincisi Trıomas Jonigk'e ait. Jonigk, yalnız genç bir yazar değil aynı zamanda çağdaş bir yazar (öyle ya genç olduğu halde çağdaş olmayan yazarlar da var). Onun çağdaşlığı valnız bu çağda yaşıyor olmasıyla değil seçtiği konu ve sorunlara çağdaş bir açıdan bakmasıyla ilgili. Jonigk, çevrilen oyunu "Torun lsdyonım"da, yüzyıllardır işlenegelen aile, cinselfik, üreme, din, para, üretimtüketim ilişkisi ve devlet konularına çağdaş düşünceye yakışan ama yüzyıllann bilgi birikimine da dayanan bir irdelemeye girişiyor. Bununla da kalmıyor Jonigk, bütün büyük vazarların yaptığı gibi bu yeni "söz"ü yeni bir "biçim"le dilegetiriyor. Oyunundaelealdığı sorunlan derinlemesine bir gerçekçilikle irdelemesine rağmen gerçekçigünaelik bir dil kullanmıyor. Tam tersine, düzdeğismecelerin ve eğretilemelerin yoğun olarak yer aıdığı şiirsel ve ironik bir dil kuÜanıyor. Kullanılan düzaefiişmeceler ve eğretilemeler de kullanılagelmiş, Kalıplaşmış ve tanıdık değil. Tüketim toplumunun, üretimtüketim ilişjnlerinde ve gündelik hayatında yer alan nesne, dıırum ve ilişkileri kullanıyor bunun icin. Bu somut öğelerin bu biçimde kullanımı, nem şaşırtıcı bir yenilik duygusu uyandınyor hem yeni tatlar uyandırıyor hem de düşünce düzeyinde müthiş bir souytlama sağlıyor. Uz ve bıçım açısından lorun Istıyorum adını taşıyan bu oyun "Ailenin, Özel Mülkiyetin ve Devletin Kökeni"ne tiyatrosal bir karşılık olarak öne çıkıyor. "Kıyıcı" eleştirisiyle burjuva toplumunun yüzüne "esaslı" bir şamar atmakla kalmıyor, bu toplumsal kesimi kıskıvrak yakalayıp yerden yere vuruyor. .. RolandSchimmelepfcnnig'in, "UzunZaman Önce Mayısta" adlı oyunuysa, özellikle kurgulamasıyla dikkat çekiyor. Oyunda yer verilen anılar ve duygular,vbilinçakışı doğrultusunda parçalanmış ve her parça sahnedc farklı çağrışımfar yaratacak biçimde sahne diline dönüştürülmüş. üyunda kullanılan bisiklet, bavul, rokoko elbise, süpürge gibi birkaç nesne, tckrarlanan çeşitli durumlar, karşıtlıkfar, koşutluklar, şarkılar veçağrışım olanakları yaratan repliklerle "aşka dair" clerinlikli şiirsel tablolar oluşturulmuş. Biri basat olmak üzere içiçe geçmiş olan aşk öyküleri dile getirilirken klasik öykü ve ar658 rineodaklanmış. Oyun, tutucu toplumu temsil eden, anlayışsız, sevgisiz, statik olan (ama bunun farkında olmayan) ebeveynlerle özgür bireyleri temsil eden, yanlışbireğitimetabiitutulan, baskı altında yetiştirilen çocuklar arasındaki çatışmalan işliyor. Bu baskı ve çatışmalar sonucunda (ama bununla birlikte başka ne^ •» • T ^m < ^ e n ' e r ' n varlığına hatta k * * " Njı, ^ H nedensizliklere de işaret ^ ^ ediliyor oyunda) çocukların hem ruhsal olarak hem eylemde isyan etmeleri, "canavarlaşma"lan, özellikle çocuklardan birinin (Kurt) annebabasını öldürüp kendini yakarak intiharetmesinin doğurduğu groteskdramatik dıırum oya gibi işleniyor. Mayenburg, ele aldığı durumun altında yatan nedenleri deşiyor ancak yine de kesin kanıtları ortaya koymaaığı gibi kesin bir cözüm de önermiyor. Bu da oyunu tartışmalı kılmakla kalmıyor, ister istemez okuruseyirciyi de etkin bir katılımcı haline getiriyor. Thomas Brash dışında (ne yazık ki 2001 yılındaölmüş) yaşayan dört genç Alman yazannın bu dört çarpıcı oyununu dort ayrı kitapta toplamış MitosBoyut. Kitaplarda yalnız oyunlar yok. Aynı zamanda, yazarların biyografilerini, yazarlarla yapılan röportajlan, eleştirmenlerin oyunlar ve yazarlar hakkındaki eleştirilerini de içeriyor kitaplar. Sibel Arslan Yeşilay'ın çabası bu bakımdan da övgüye değer. Sözkonusu dört çarpıcı oyun, okurların yönetmenlerin, oyuncuların, seyircilerin ilgisini bekliyor. Yalnız küçük bir sorun var; büyük bir kesimi oyun okuma sorunlu olan tiyatro çevresi bu oyunları nasıl alıp okuyacak.''.. Seyirciyi sabun köpüğü gibi köpüren, içi boş, şarkılıdanslı oyunfara alıştırmış olan bazı yönetmenlerimiz bu oyunlan nasıl cesaret edip sahneleyeceklerr\. Kötü televizyon dizileri, magazin programlan ve yüzeyselsığ oyunlarla beğenisi iyice düşürülmüş, hatta artîk dibe vurmuş olan seyircilerin büyîiik bir kısmı, bu oyunlan sahnede gördüklerinde nasıl bir tepki gösterecekler?.. Peki ya bizim genç oyun yazarlanmızın oyunlarını değerlendirmeye ne zaman sıra gelecek?.. Kurumsal olarak genç yazarlann yapıuan ne zaman desteklenecek?.. Umut yine, okumadan edemeyen, okuduğuyla yetinmeyen tiyatro okurlarında, umut yine statükocu olmayan, kendini tekrarlamayan, yeni oyunların peşinde olan yönetmenlerde, umut yine pişilip pişirilip önüne sürülen temsillere tepki gösterecek olan seyircilerde... Kısacası umut yine "sahici" sanatçılar ve "sahici" sanat alıcılarında... Yani tiyatromuzu oluşturan her kesim için umut yine "yürekte" ve akılda... • f DÜZELTME Geçen hattaki (657 No'lu) sayımızda Sayın Tufan Erbarıştıran'ın "Şohet'in Kanlı Ihaneti" başlıklı yazısı "A. Ertan Mısırlı" imzasıyla çıkmıştır. Yanlışlık için Tufan Erbarıştıran ve okurlarımızdan öziir dileriz. SAYI SAYFA 3
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear